PATOLOJI ANABILIM DALI ve TARIH - PowerPoint PPT Presentation

1 / 124
About This Presentation
Title:

PATOLOJI ANABILIM DALI ve TARIH

Description:

PATOLOJ ANAB L M DALI ve TAR H E PATOLOJ N N TAR H ES Ba lang c n insanl k tarihinin ba lang c na kadar g t rmek m mk n olan t p tarihinde ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:82
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 125
Provided by: q51
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: PATOLOJI ANABILIM DALI ve TARIH


1
PATOLOJI ANABILIM DALIveTARIHÇE
2
PATOLOJININ TARIHÇESI
  • Baslangicini insanlik tarihinin baslangicina
    kadar götürmek mümkün olan tip tarihinde
    Patoloji nin yeri de çok eskidir.
  • Kendi basina bir temel bilim olan patoloji,
    hekimlik açisindan bakildiginda, anatomi ve
    histoloji gibi temel tip bilimleriyle klinik
    bilimler arasinda bir köprüdür.

3
  • Patoloji, temelde hastalik sonucu ortaya çikan
    morfolojik degisiklikleri incelerken,
    fizyopatoloji islevsel bozukluklarin incelendigi
    bilimi dalidir.
  • Ancak gerek hastaliklarda gerekse nomallik
    durumunda morfoloji her zaman kendisini çok kesin
    özelliklerle belli etmez, bu noktada klinisyenin
    patologla bilimsel iliskisi çok önemlidir.

4
  • Patolojinin tip içerisindeki yeri
  • 1- Hastalik ve sagligi anlamak yönünden(temel)bili
    msel
  • 2- Tedavi edici hekimlige yönelik (tani konusunda
    yardimci olmak) uygulamali
  • 3- Bilimsel ve uygulamaya yönelik (ögrencilik ve
    sonrasi) her ögretm düzeyinde kazanilmasina
    yönelik egitimsel önemi vardir

5
PATOLOJININ TARIHÇESI
  • M.Ö. 30- M.S. 38 yillari arasinda yasamis olan
    Romali ansiklopedist Aulus Cornelius CELSUS
    (TIBERIUS) daha önceki bilgileri derleyerek 8
    cildi tipla ilgili olan 20 ciltlik büyük bir eser
    yazmis,
  • DE MEDICINE adli bu eserinde diger bazi konularla
    beraber iltihap konusunu da anlatmis ve iltihabin
    1)kizariklik (rubor), 2)sicaklik (color), 3) agri
    (dolor) ve 4) siskinlik (tumor) gibi 4 ana
    belirtisini tarif etmistir.

6
  • Daha sonra GALEN (130-200) iltihabin 5. ana
    belirtisi olarak fonksiyon kaybini (Functio
    laesa) tarif etmis ve böylece iltihabin
    morfolojisi belli olmustur.
  • Bunlar bugün de geçerlidir.

7
  • Türkistan da dogan ve batida AVICENNA adi ile
    bilinen ünlü Türk düsünür ve bilgini Ibni Sina
    (Buhara 980-Hemedan 1037) 5 ciltlik TIP KANUNU
    (el-Kanun fit-Tibb / latince Canone Medicinae)
    adli eserinde fizyoloji ve anatomi bilgilerinin
    yani sira hastaliklarla ilgili gözlemlerini de
    yazmistir
  • Yunan ve Roma uygarliklarindan sonra skolastik
    anlayisin hüküm sürdügü orta çagda hastaliklar,
    bulgulari ve nedenleri konusunda ilerleme
    olmamistir

8
  • XV. yüzyilda yasan Amasyali hekim Serefeddin
    Sabuncuoglu 1465 de
  • 1) Cerrahiyetül-Haniyye ve
  • 2) Mücerrebname adli eserlerini yazarak Fatih
    Sultan Mehmete sunmustur.
  • Ayrica bir pediatrik cerrahi atlasi mevcuttur.

9
  • Bunlardan birincisi ilk Türkçe tip kitabi olmasi
    bakimindan önemli oldugu kadar, Serefeddin
    Sabuncuoglu nun eserleri
  • 1.Yara ve kanamalarin tedavisinde koterizasyon,
  • 2. Medulla spinalis zedelenmelerinde traksiyon ve
    stabilizasyon,
  • 3.Muhtelif obstetrik manipulasyonlar,

10
  • 4. Plastik cerrahi,
  • 5. Gögüs cerrahisi,
  • 6. Oftalmoloji teknikleri,
  • 7. Variköz venlerin tedavisi,
  • 8. Anesteziyoloji,
  • 9. Dis hekimligi uygulamalari ve
  • 10. Deneysel çalismalara kadar pek çok konulari
    kapsamaktadir.

11
  • XVII. yüzyilda Italyanin Padua Üniversitesinde
    (1682-1771) Giovanni Baptista MORGAGNI 700 otopsi
    yaparak bunlardan elde ettigi bilgileri 1761de
    yayinladigi 5 ciltlik De Sedibus et Casus
    Morborum (Hastaliklarin Sebepleri ve Yeri) adli
    eserinde toplamistir.
  • Patolojik anatomini kurucusu olarak kabul edilen
    MORGAGNI bu çalisma sonunda tip ilmini anatomi ve
    patolojik anatomi temeline oturtmus postmortem
    bulgulari klinikle karsilastirmis ve
    degerlendirmistir.

12
  • XV. Yüzyilda Benivieni, XVI. Yüzilda Vesaliusun
    otopsi ve diseksiyon çalismalari
  • Anatomi yüzyili olarakta bilinen XVI. Yüzyilda
    hastaliklarin normal anatomi üzerinde yaptiklari
    degisiklikler anlasilmis
  • XVII yüzyilda Malpighi ve van Leeuwehoek
    gelistirdikleri mikroskop ile histolojik
    incelemeleri ilerletmis
  • XVIII yüzyilda ise Bichat otopsi çalismalari
    yaninda histolojik incelemeler yaparak genel ve
    özel patoloji ayrimina gitmis

13
  • XIX yüzyilda Rokitansky 30.000 den fazla otopsi
    yapmis, makroskopik bulgularini tarif etmis,
    klinikopatolojik önemli degerlendirmeler
    yapmistir
  • Ayni yüzyilda Schwann ve Müller hücresel
    patolojinin temelini olusturan fikir ve buluslari
    ortaya koymus

14
  • Daha sonra ünlü Alman bilgini Rudolf VIRCHOW
    (1821-1902) Berlin Charité Hastanesi Patolojik
    Anatomi Enstitüsündeki çalismalari ile patolojiyi
    bu günkü zeminine oturtmus ve 1858de vayinladigi
    CELLULAR PATHOLOGIE (HÜCRESEL PATOLOJI ) adli
    eseriyle modern patolojinin kurucusu unvanini
    hak etmistir.

15
  • Patolojiye mikroskobu sokan da Virchow olup
    otopsi materyallerini makroskopik ve mikroskopik
    yöntemle incelemis hastaliklarin hücre temeli
    üzerine oturdugunu, yani hastalikli hücrenin
    saglam hücreden gelistigi görüsünü ileri sürmüs
    bu görüs
  • OMNIS CELLULA A CELLULA(Her hücre bir hücreden
    gelisir) deyiminde ifadesini bulmustur.

16
  • Daha sonra
  • COHNHEIM (1839-1884),(dokulari dondurarak kesit
    almayi deneyen ilk hekim)
  • METCHNIKOFF (1844-1916) ve
  • GRAWITZ (1850-1932) gibi ögrencileri Virchowun
    açtigi yoldan yürüyen bilim adamlari olmuslardir.

17
  • XIX. Yüzyilda dokularin fiksayonu, gömülüp
    mikrotomla kesilmesi ve boya metodlarinin
    gelistirilmesi hizli bir sekilde gerçeklesirken,
    akromatik lenslerin gelisimi ile mikroskobun
    kullanimi daha yararli hale getirilmis ve hücre
    teorisi alaninda bilgiler artmistir.
  • XX yüzyilin ilk yarisinda ise doku kültürü
    yöntemi, polarizasyon, floresan ve elektron
    mikroskobu gelistirilmis, histokimyasal boyalar
    uygulamaya girmistir
  • Bu gün ise flowcytometri ve image analysis gibi
    bilgisayarin da kullanildigi uygulamalar
    patolojini kapsamina girmektedir

18
ÜLKEMIZDE PATOLOJININ TARIHÇESI
  • Ülkemizde de Batililasma çabalariyla birlikte tip
    egitim ve ögretiminde de yenilesme çabalari
    Sultan II. Mahmut (1785-1839) döneminde baslamis,
    Avrupadan hocalar getirilerek anatomide
    kadavradan yararlanilmaya baslanmistir.

19
  • Bu yenilesme ve Batiya açilma girisimlerinde
    Ataullah SANIZADE (1771-1826) ve Mustafa BEHÇET
    (1774-1834) gibi hekimlerin önemli katkilari
    olmus bunlardan SANIZADE daha 1820de Alman von
    STORCKun eserinin Italyanca baskisindan
    yararlanarak Miyaril-etibba, Ahvalittabia ve
    Tesrih (Anatomi) gibi eserleri yayinlamistir. Bu
    çalismalariyla birlikte Sultan II. Mahmut ordunun
    hekim ihtiyacini karsilamak için 14 Mart 1827de
    ilk tip okulunu (Mekteb-i Tibbiye-i Sahane)
    açmistir.

20
  • Viyana'dan gelerek Mekteb-i Tibbiye-i Sahanede
    1839 yilinda görev alan Dr. Bernard, tibbiyenin
    modernizasyonu için büyük emek harcadi.
  • Dr. Bernardin israriyla, Padisah Abdulmecid 1841
    yilinda bir ferman çikartarak sadece hiristiyan
    ölülerin otopsisine izin vemistir

21
  • Cemiyet-i Tibbiye-i Sahaneye karsilik, Türkçe
    tip okutulmasini savunanlarca 1866 yilinda
    Cemiyet-i Tibbiye-i Osmaniye kurulmus
  • 1867 yilindan itibaren tip egitimi türkçe
    olarak yapilmis

22
  • Patoloji dersi ancak 19. yüzyilin sonlarinda
    tibbiyede ders programina tamamen
    yerlesebilmistir.
  • Ahmet Hilmi Pasanin 1870 lerde ilk patoloji
    hocasi oldugu bilinmektedir.
  • 20. yüzyilin baslarina kadar belirli bir sistem
    olmaksizin Ohannes Tabibyan Bey, Ahmet Ferit Bey,
    Rifat Hüsamettin Pasa tarafindan patoloji
    dersleri verilmistir.

23
  • 1898'de Gülhane'nin kurulusunda, patoloji
    laboratuarinin basina Prof. Georg Deycke
    getirilmis
  • II. Mesrutiyetin ilanindan sonra, mülki ve askeri
    tip fakülteleri birlestirilerek (1909), patoloji
    hocaligina Hamdi Suat (AKNAR) atanmistir. Böylece
    patoloji tarihimizde önemli bir sayfa açilmistir.

24
PROF. GEORG DEYCKE
25
PROF. DR. HAMDI SUAT AKNAR
  • 1904te Almanyanin Leipzig sehrinde Prof.
    Marchandin yaninda patolojik anatomi
    doktorasini tamamlayarak yurda dönen ve Alman
    ekolünü ögrenmis olan Hamdi Suat AKNAR yurdumuzda
    batili ve modern anlamda patolojiyi kuran,
    sevdiren, döneminin dünya çapinda taninan bilim
    adamlari ile birlikte anilan çok degerli bir
    hocadir.

26
  • 1904te önce Gülhane Askeri Tip Fakültesi
    patoloji hocaligina atanan Hamdi Suat Hoca
    1909da Haydarpasada askeri ve mülki
    bölümlerinin birlestirilmesi ile kurulan
    Darülfünun Tip Fakültesine geçmis,
  • Tip Fakültesi Patolojik Anatomi kürsüsünü,
    laboratuvarini ve 1800 kavanozdan mürekkep
    patoloji müzesini kurmus

27
  • Özellikle deri hastaliklari, bitki ve
    hayvanlardaki tümoral olusumlar üzerine
    çalismalari vardir.
  • Insan vebasinda lenfadenopatileri inceleyerek,
    retiküloendotelyal hücreleri tanimlamis ve
    fagositoz özelligi gösteren hücreler olarak tarif
    etmis,
  • 1904 ylinda bir Alman dergisinde yayimlanan bu
    çalismadan 10 yil sonra 1914 de Aschoff bu
    hücreleri retiküloendotelyal olarak
    isinlendirmistir.

28
  • Ayrica Hamdi Hoca kürsüsüne ilk kez kadin asistan
    doktoru kabul eden üniversite hocasidir.
  • Istanbul Darülfünun Tip Fakültesinden ilk kez
    1928 de mezun olan kadin doktorlarin ilk yillarda
    kamu görevi bulmalari kadar, fakülteye asistan
    olmalari da hocalarin çekimser davranislari
    sebebi ile mümkün olmuyordu.

29
  • Bu konuda ilk olumlu yaklasimi gösteren Hamdi
    Suat Hoca Almanya'da tip ögrenimi gören Dr.
    Semiramis Rifat TEZEL'i ihtisasini yapmak üzere
    kürsüye kabul etmistir

30
  • Hamdi Suat, kanser üzerindeki yogun deneysel
    çalismalari ve bu konuya verdigi önem sonucunda
    bu konunun daha genis çapta ele alinmasi
    gerektigine inanmis ve 2. Milli Tip Kongresinde
    (1927) gelecek kongrenin kanser üzerine olmasini
    saglayan kararin alinmasinda etkili olmustur.

31
  • 1929 yilinda toplanan 3. Milli Tip Kongresinde
    kanser arastirmalari tartisilmis, daha sonra 1933
    de "Kanserle Mücadele ve Taharri Cemiyeti" Hamdi
    Hocanin girisimleri ile kurulmustur.
  • Bugün Kanser Arastirma ve Savas Kurumu her yil
    1-7 Nisan Kanser Haftasinda Hamdi Suat Aknar
    Konferanslari düzenlemekte ve bu büyük hocayi
    anmaktadir.

32
  • Hamdi Suat AKNAR, döneminin önde gelen
    patologlari arasinda saygin bir bilim adami
    olarak yer almis,
  • Alman Patoloji Cemiyetinin ilk Türk üyesi olmus,
    çesitli uluslar arasi toplantilara katilmis,
  • "Acta Cancrologica" dergisinin yayin kuruluna
    seçilmis, ülkemizi basari ile temsil etmis,

33
  • Hocanin bu arada 1916 da, Hilal-i Ahmer
    (Kizilay) heyetinde gönüllü olarak katildigi
    Birinci Dünya Savasi sirasinda Erzurum cephesinde
    askerler arasinda yaygin bulunan tifüs salgini
    konusundaki incelemeleri ve bunlarin sonuçlarini
    1916da yayinlamis olmasi da unutulmamasi gereken
    önemli bir hizmetidir.

34
  • Modern Patolojinin kurucusu olan Hamdi Suat AKNAR
    1933de üniversite reformunun getirdigi ve uzun
    yillar elestiri konusu olan bir uygulama ile
    Darülfünundan (üniversiteden) ayrilmak zorunda
    birakilmis issiz kalmis
  • Atatürkün çabalarina ragmen üniversiteye
    dönmemis
  • ancak arkadasi dönemin Saglik Bakani Prof. Dr.
    Refik SAYDAM tarafindan Vakif Guraba Hastanesine
    atanmayi kabul etmis
  • Vakif Guraba Hastanesinde çalismis
  • 1936 yilinda vefat etmistir.

35
1933 ÜNIVERSITE REFORMU ve ALMAN HOCALAR
  • Hamdi Suat Hocanin üniversiteden ayrilmasindan
    sonra dönemin Nazi Almanya'sindan gelen
  • Ord. Prof. Philipp SCHWARTZ ve
  • Prof. Siegfried OBERNDORFER uzun yillar patolojik
    anatomi egitimi vermisler, pek çok ögrenci ve
    patolog yetistirmislerdir.

36
  • Patolojik anatomi kürsüsünün basinda, 1933ten
    1953e kadar araliksiz 20 yil basarili hizmetler
    veren Prof. Schwartz ögrenci ve asistan
    egitiminde makroskopi, mikroskopi ve otopsi
    konusunda pratik uygulamaya önem vermis,
  • Türkiye'de ilk kez klinikopatolojik dersleri 1942
    de baslatmis, bugün hala korunan arsiv sistemini
    yerlestirmistir.

37
1933 ÜNIVERSITE REFORMU ve ALMAN HOCALAR
  • Schwartz'in yaninda yetisen
  • Besim TURHAN,
  • Münevver YENERMAN,
  • Talia Bali AYKAN,
  • Süreyya TANAY,
  • Bedrettin PARS,
  • Kemal AKGÜDER,
  • Ihsan Sükrü AKSEL ve
  • Perihan ÇAMBEL Türkiye'nin ilk patoloji hocalari
    ve çesitli patoloji kürsülerinin kuruculari
    olmuslardir.

38
  • Prof. OBERNDORFER de Istanbul Üniversitesi Tip
    Fakültesinde 1937de kurulan Genel Patoloji ve
    Deneysel Patoloji Kürsüsüne atanmis
  • Sedat TAVAT,
  • Üveis MASKAR,
  • Osman SAKA,
  • Sati ESER gibi patologlarin yetismesinde etkili
    olmustur.

39
  • Istanbul Üniversitesi Tip Fakültesindeki bu
    gelismeler sirasinda Hamdi Suat Aknar'in
    ögrencilerinden
  • Kamile Sevki MUTLU ve
  • Perihan ÇAMBEL patolojinin yayginlasmasi,
    kurumsallasmasi konusunda basarili çalismalar
    yapmislardir.

40
1933 ÜNIVERSITE REFORMU, ALMAN HOCALAR ve SONRASI
  • Kamile Sevki MUTLU Ankara Numune Hastanesinde
    patoloji laboratuarini kurmus,
  • 10 yil çalismis (1935-1945), daha sonra Ankara
    Üniversitesi Tip Fakültesi açilirken Histoloji ve
    Embriyoloji kürsüsünü kurmustur.

41
  • Perihan ÇAMBEL, Hamdi Suat'in ardindan Vakif
    Guraba Hastanesinde çalismis, ABDnde kanser
    üzerine bilimsel arastirmalar yapmistir.
  • Daha sonra Ankara Numune Hastanesinde patolog
    olarak görev yaparken kanserle ile ilgili
    deneysel arastirmalarini sürdürmüstür.

42
  • Dolayisiyla Istanbul Üniversitesi Tip Fakültesi
    ile Gülhane Askeri Tip Akademisinden yetisen
    patologlar, Türkiye'nin ilk patoloji hocalari ve
    patoloji kürsülerinin kuruculari olmuslardir.

43
  • Prof. Dr. Besim TURHAN,
  • Prof. Schwartz'dan sonra Istanbul Üniversitesi
    Tip Fakültesi Genel Patoloji ve Patolojik Anatomi
    Kürsüsü baskani olmustur.
  • Gülhane Askeri Tip Akademisinden Prof.Dr. Necati
    ERANIL ve
  • Prof. Dr. Süreyya TANAY
  • Ankara Üniversitesi Tip Fakültesinde Patoloji
    Kürsüsünü kurmuslardir.

44
  • Gülhane'deki görevini sürdüren
  • Prof. Dr. Osman Nuri Aker, ABDnde yaninda
    çalistigi Papanicolaou sitoloji yöntemini
    ülkemize getirerek sitopatolojinin öncülügünü
    yapmistir.

45
C.Ü. TIP FAKÜLTESI PATOLOJI ANABILIM DALININ
TARIHÇESI
  • Fakültemiz 1788 sayili yasa ile kurulmus olup
    1974-1975 ögretim yilinda 50 ögrenci ile
    Hacettepe Üniversitesinde egitime baslamistir.
  • 1981-1982 yilinda ilk olarak 34, bugüne kadar
    2000den fazla tip doktoru mezun etmistir.
  • Halen Tip Fakültesinin tüm siniflarinda yaklasik
    700 ögrenci ögrenim görmektedir.

46
  • Uzm. Dr. Tülay Canda (1977-1979)
  • Uzm. Dr. M. Serefettin Canda (1977-1979)
  • As.Dr. Süleyman Subasi (1977-1978)
  • As.Dr. Ahmet Önder(1977-1978)

47
(No Transcript)
48
  • CANDAlarin ayrilmasiyla meydana gelen 18 aylik
    fasiladan sonra Prof. Dr. Behsan ÖNOL hem
    Dekan, hem de Patoloji AD Baskani olmus
  • 1983 baslarinda Yrd. Doç. Dr. Rahmi HANAGASI
    Istanbul Tip Fakültesi Patoloji ADindan gelmis
    1985 Ekim ayi basinda vefatina kadar çalismis
  • Ilk As. Dr. Mehmet METIN 1987de uzman olup bir
    müddet Sivas ve Çorum Devlet Hastanelerinde
    çalistiktan sonra emekli olmus

49
(No Transcript)
50
(No Transcript)
51
(No Transcript)
52
(No Transcript)
53
(No Transcript)
54
(No Transcript)
55
1987 ve SONRASI C.Ü. TIP FAKÜLTESI PATOLOJI
ANABILIM DALI
  • Yrd.Doç. Dr. Z. Handan AKER
  • Yrd. Doç. Dr. Fahrettin GÖZE
  • Ars.Gör.Dr. Ender DÜZCAN

56
(No Transcript)
57
(No Transcript)
58
(No Transcript)
59
(No Transcript)
60
(No Transcript)
61
(No Transcript)
62
(No Transcript)
63
  • Prof. Dr. Ö.Fahrettin GÖZE (2001) (Baskan)
  • Prof. Dr. H. Reyhan EGILMEZ (2002-2005 arasi
    Dekan)
  • Prof. Dr. D. Sema ARICI (1992)
  • Prof. Dr. Sahande ELAGÖZ (1992)
  • Doç. Dr. Esin YILDIZ (1989)
  • Yrd. Doç. Dr. Hatice ÖZER (1998)
  • Yrd. Doç. Dr. Ersin TUNCER (1998)

64
  • Ars. Gör. Dr. Fügen KIVANÇ (2001)
  • Ars. Gör. Dr. Sema KIZILGEDIK DOGDAS (2001)
  • Ars. Gör. Dr. Gülay SIMSEK
  • Ars. Gör. Dr. Esra AYDIN KARAKAYA
  • Ars. Gör. Dr. H. Sevinç INAL
  • Ars. Gör. Dr. Pinar ARSLAN

65
PATOLOJI ANABILIM DALININ TARIHÇESI-9(Mezuniyet
Öncesi Egitim)
  • Doç.Dr.Türkan KÜÇÜKALI Dönem lll, Patoloji 23-29
    Mart 1986
  • Doç.Dr.Ünser ARIKAN Dönem lll, Patoloji 30 Mart-5
    Nisan 1986
  • Prof.Dr.Bedri UZUNALIMOGLU- Dönem lll, Patoloji
  • 31 Mart-5 Nisan 1986
  • 18-24 Ocak-1987
  • Doç.Dr.Ayse AYHAN- Dönem lll, Patoloji 4-8 Mayis
    1987
  • Prof.Dr.Behsan ÖNOL- Dönem lll, Patoloji
  • 17 Nisan-2 Mayis 1986
  • 28 Ocak 1991
  • 28 Nisan-3Mayis 1991
  • Doç.Dr. Sevket RUACAN
  • Doç.Dr.Gamze MOCAN

66
  • Cerrahi patoloji yasayan hastadan alinan
    dokularin, anatomik patoloji ile ilgisini
    inceleyen bilim dalidir.
  • Patologun rolü, hastanin tedavisi için çalisan
    klinisyen hekim için konsültan hekimliktir.
  • Patolog ,
  • Dahili ve cerrahi tip dallarinin pek çogu ile
    ilgilidir
  • Sadece morfoloji ile degil, klinik bulgular ve
    tedaviyi yönlendirecegi için prognoz ile de
    ilgili olmalidir.

67
  • Ideal sonucu alabilmek için patolog-klinisyen-
    hasta birarada olmalidir
  • Patolog her spesmene yaklasimda kendisine su
    soruyu sormalidir
  • Bu olguda ben klinisyen mi, yoksa hasta miyim
    ?Bu spesman hakkinda ihtiyacim olan bilgi nedir
    ve bu bilgiyi en iyi nasil sunarim? sorularina
    cevap vermelidir.

68
  • Klinisyen olgu hakkinda mutlaka bilgi vermeli
    ( hastanin yasi, cins, lezyonun
    lokalizasyonu, yapilan girisimin sekli,
    radyolojik bulgulari, operasyon bulgusu...)
  • Klinisyen yeterli bilgi vermez ise patolog,
    yeterli bilgiye ulasana kadar raporu elinde
    tutabilir.
  • Tani
  • Klinigin ön tanisindan farkli ise veya
    klinisyenin sorularina cevap veremiyorsa
  • KLINISYEN DERHAL PATOLOG ILE TEMASA GEÇMELI
  • Nadir görülen bir lezyon ise
  • Klinisyen tarafindan önemi anlasilmamis ise
    PATOLOG AÇIKLAYICI TERIMLER KULLANMALI

69
  • Patologlar hiçbir klinik bilgi bilmeksizin bu
    preparat hakkinda ne düsünürsün? sorusunu
    egitimleri boyunca kendilerine sorarlar
  • ANCAK
  • Patoloji entellektüel bir oyun degildir ve
    tibbin yasam ile ölüm arasinda ki ciddi
    yüzlerinden birisidir.

70
  • Klinik konsültan olarak patologun rolü
    tartisilmazdir
  • Klinisyenler için olay sadece hhb yerde ki
    kitledir, ANCAK
  • Patolog ayni kitleye yaklasirken hastanin klinik
    bilgisi, makroskopik ve mikroskopik özellikleri
    ile taniya yardimci ilave tekniklere ihtiyaç
    duyulup duyulmayacagini düsünmek ve cevap vermek
    zorundadir.

71
PATOLOJININ KONUSU ve METODLARI
  • Patoloji hastaliklarin nasil meydana geldigi
    (ETYOLOJI ve PATOGENEZ), ne gibi sekil
    (MORFOLOJI) ve fonksiyon bozukluklari yaptigi ile
    ugrasir.
  • Özellikle bir morfoloji ilmidir.
  • 2 ana dala ayrilir
  • 1. ANATOMIK PATOLOJI
  • 2. CERRAHI (KLINIK) PATOLOJI

72
  • ANATOMIK PATOLOJI de 2ye ayrilir
  • 1. GENEL PATOLOJI
  • 1.a. Etyoloji,
  • 1.b. Patogenez,
  • 1.c. Morfoloji,
  • 1.d. Patolojik fonksiyon
  • 2. ÖZEL PATOLOJI Organ ve sistemlerin
    hastaliklarini genel patoloji prensipleri içinde
    inceler.

73
  • METODLARI
  • 1. Patolojinin rutin metodu histoloji metodudur.
  • Doku parçalarindan örnekler alinir rutin takip
    ve boya (Hematoksilen - Eozin) (HE)
    islemlerinden sonra isik mikroskopuyla incelenir.
  • Gerekirse baska histokimya ve immünohistokimya
    teknikleri uygulanir.
  • 2. Günümüzde hizla gelisen ve yayilan bir metodu
    da sitolojik incelemelerdir.

74
  • Mikroskopik inceleme için canlidan özel araç ve
    gereçlerin kullanilarak doku ve hücre
    örneklerinin alinmasina BIYOPSI denir.
    Biyopsinin,
  • 1. Insizyonel Lezyonun bir kismi,
  • 2. Eksizyonel (probe eksizyonu) Lezyonun tamami,
    veya jinekolojideki endometrial küretaj (P.C.)
    seklinde
  • 3. Punch (zimba) Deri hastaliklarinda derialti
    yag dokusunu içerecek sekilde,
  • 4. Ince igne aspirasyonu,
  • 5. Ponksiyon ve
  • 6. Endoskopik / laparoskopik biyopsi gibi
    sekilleri vardir.
  • Bu sonuncular rastgele (kör) olabilecegi gibi,
    günümüzde daha çok US ve BT esliginde kontrollü
    olarak yapilmaktadir.
  • 7. Otopsi

75
  • Bu ameliyatlarin her birine ayri isim verilir
  • MASTEKTOMI Memenin eksizyonu,
  • TIROIDEKTOMI Tiroidin eksizyonu,
  • GASTREKTOMI Midenin eksizyonu,
  • TAH-BSO Total Abdominal Histerektomi Bilateral
    Salpingoooforektomi,
  • LUMPEKTOMI Bir yerden yalniz tümörün eksizyonu

76
Patoloji laboratuvari nasil çalisir?
  • Uzman hekim ve tibbi tekniker ekip uyumu içinde
    çalisir
  • Patoloji laboratuvarina gönderilen örnekler
  • 1-Biyopsiler (insizyonel, eksizyonel, endoskopik,
    küretaj materyalleri, igne biyopsileri)
  • 2-Operasyon materyalleri (organ rezeksiyonu,
    amputasyon, radikal ameliyatlar)
  • 3- Otopsi sirasinda alinan örnekler
  • 4- Sitolojik materyallerdir

77
Materyallerin teslim alinma özellikleri
  • Operasyon materyallerinin rezeksiyonu takiben
    hemen,
  • Igne biyopsileri ve endoskopik biyopsiler gibi
    küçük biyopsilerin fiksatif solüsyonlari içinde
    gönderilmesi önerilir.

78
Dokular fiksatife konulmaksizin gönderildiginde
  • 1- Frozen kesit
  • 2- Imprint
  • 3- Fotograf çekimi
  • 4- Mikrobiyolojik kültür
  • 5- Kromozom analizi
  • 6- Hücre kültürü
  • 7- Elektron mikroskopik inceleme
  • 8- Immünfloresan inceleme

79
Materyalin gönderilme sekilleri
  • Materyal agzi genis cam, plastik veya metalik
    kapta gönderilmeli
  • Her materyal ile birlikte istek formu
    doldurulmali (materyalin niteligi ve hasta ile
    ilgili bilgiler)
  • Laboratuvara ulasan materyal hemen numaralanmali,
    bilgisayar ve kayit defterine kayit edilmelidir
  • Istek formunda ki bilgiler, materyalin
    özellikleri ve protokol numarasi kontrol
    edildikten sonra materyal mikroskopik inceleme
    için örneklemeler yapilmak üzere makroskopi
    salonuna teslim edilmelidir

80
(No Transcript)
81
Mikroskopik inceleme için gerekli hazirliklar
  • 1- Fiksasyon
  • 2- Doku takibi (dehidrasyon, seffaflandirma,
    sertlestirme)
  • Manuel (14-16 saat)
  • Otomatik (14 saat)
  • 3- Bloklama
  • 4- Kesit
  • 5- Boyama ve kapatma

82
Fiksasyon
  • Amaci sitoplazmada ki protein, lipid,
    karbonhidrat ve diger maddeleri koagüle ederek,
    mikroskopik kesit hazirlanincaya kadar
    karsilasacaklari reaktiflere karsi dirençli
    kilmaktir
  • Iyi bir fiksatif öldürücü, nüfuz edici ve
    sertlestirici olmalidir
  • Fiksatifin hacmi dokunun hacminin en az 10 kati
    olmali ve dokunun her yerine nüfuz edebilmesi
    için doku kalinliginin 4-5 mm yi geçmemesi
    gerekir
  • Özel bazi maddelerin korunmasi için özel
    fiksatifler gerekebilir

83
  • En sik kullanilan fiksatif 10 luk formalin dir.
  • 1 hacim formalin 9 hacim distile su
  • Fiksasyon hizi saatte 1 mm dir
  • Formalinde fiksasyon hizi, konsantrasyonuna ve
    isiya baglidir

84
  • Formalinden baska
  • 1-Zenker ve B5 fiksatifi (böbrek, kemik iligi,
    lenf nodu ve testis)
  • 2- Carnoy solüsyonu( RNA ve glikojeni göstermek
    için)
  • 3- Bouin solüsyonu (testis biyopsilerinde)

85
Doku takibi
  • Örneklemesi yapilmis olan dokular ototeknikon da
  • formalin- etil alkol- ksilol- parafin
    serilerinden geçirilir
  • Aksam ototeknikona konulmus dokular ertesi sabah
    islemleri bitmis ve bloklanmaya hazir hale
    gelmistir.

86
(No Transcript)
87
Bloklama
  • Takibi bitmis doku örneklerinin mikroskopik
    incelenebilmesi için uygun sertlikte maddeler
    içine yerlestirilmesi islemidir
  • Bu amaçla isitildiginda akiskan, sogudugunda
    sertlesen özelligi olan PARAFIN kullanilir

88
(No Transcript)
89
Kesit islemi
  • Bloklama isleminden sonra parafin bloklarin
    mikrotom da ile 4 mikron kalinliginda kesilerek
    lam üzerine alinmasidir.
  • Bunun için
  • Mikrotom-biçak
  • Su banyosu
  • Buz-buzluk
  • Firça
  • Lam

90
(No Transcript)
91
Boyama islemi
  • Rutin boyalar (HE)
  • Histokimyasal boyalar(hücresel ürünleri gösterir,
    PAS, Alcien Blue, Retikülin, Masson Trichrom,
    Van- Gieson, Mason fontana, Oil red, toluidin
    Blue, MGP...)
  • Immünhistokimyasal boyalar (doku ve hücrelerin
    immünoloji ve enzim histokimyasi temellerine
    dayanarak boyanmasi)

92
Immünhistokimyasal boyama
  • Patolojide ki kullanim alanlari
  • 1- Farkli tümör tiplerinin ayirici tanisinda
  • 2- Immünopatolojik hastaliklarin taninmasinda
    (Böbrek ve deri )
  • 3- Östrojen ve progesteron reseptörlerinin
    tespitinde
  • 4- Enfeksiyonlara yol açan m.o larin taninmasin
    da ( CMV, hepatit B virüsü ...)

93
(No Transcript)
94
FROZEN KESIT
  • Dokularin fiksatife konulmadan , vucuttan
    çikarilir çikarilmaz dondurulup kesilmesi
    islemidir.
  • 15-20 dakika süren bir islemdir
  • Cryostat isimli aletle yapilir (-40 derece)
  • Likit nitrojen ( -190 derece sogutur ve kas
    biyopsilerinde), isopentan sogutmali likit
    nitrojen ve aerosol spreylerle de yapilmistir.
  • Amaçlari
  • Malign tümörlerde operasyonun seklini belirlemek
  • Floresan inceleme
  • Kas enzim reaksiyonlari
  • Yag boyalari

95
DEKALSIFIKASYON
  • Kemik gibi sert dokularda dokudan kalsiyumu
    uzaklastirarak dokunun kesit için uygun hale
    getirilmesi esasina dayanir
  • Ortamin sicakligi ve dokunun boyutu önemlidir
  • 3 temel yöntemle yapilir
  • 1-Asitler ile
  • 2- Iyon degisimi
  • 3- Elektriksel iyonizasyon

96
(No Transcript)
97
(No Transcript)
98
SITOPATOLOJI
  • Sitoloji hücrenin normal görünüsü disinda ki
    sapmalari inceler
  • Ilk kez 1928 de ABD de Dr George Papanicalaou ve
    Romanya da Dr Aurel Babes tarafindan serviks
    eksfolyatif sitolojisinde
  • Dr Papanicalaou, PAP tarama testini ilk kez
    kullanmis va 1947 yilinda dünya çapinda 70
    patologun katildigi kursu düzenlemis
  • Türkiye den bu kursa Prof Dr Osman Nuri AKER
    katilmis

99
  • 1980 li yillardan beri sitoloji yerine
    sitopatoloji terimi tercih edilir
  • 1960 li yillarda anatomik patolojiden farkli
    olarak özellesmis egitim gerektirdigi
  • AMACI, hasta için minimal morbibite, güvenilir,
    hizli, ekonomik tani vermek

100
Uygulama Alanlari
  • Neoplazi tanisi ve taramasinda
  • Tümör tipinin taninmasi ve tedavinin
    yönlendirilmesi
  • Rezidüel lezyon ve inkomplet eksizyon tanisi
  • Prognoz tayini ve takip
  • Inflamatuvar lezyon tanisi ve etken m.o tanisi
  • Jinekolojik sitolojik hormonal degerlendirme
  • Bas-boyun(tiroid, meme) bölgesi kistik
    lezyonlarin tedavisi

101
Sitolojik Materyal Tipleri
  • 1- Eksfolyasyon( dis ortamla baglantisi olan hhb
    organ kavitesinden kendiliginden dökülme)
  • 2- Ulasilabilen yüzeylerden mekanik basi ile
    örnekleme
  • Lavaj (yikama, aspirasyon, parasentez)
  • Firçalama ( gis, akciger, üriner trakt)
  • 3- Ulasilabilen kitlelerden direkt,derinde ki
    organlardan görüntüleme yöntemleri ile Ince Igne
    Aspirasyon Sitolojisi (IIAS) ve stereotaksik
    biyopsi ve sürüntü
  • 4- Intraoperatif konsültasyon için IIAS (kc ve
    pankreas gibi organlarda kanama ve fistülizasyonu
    önlemek için)

102
Eksfolyatif Sitoloji
  • 1- Kadin-Genital Sistem
  • 2- Solunum Sistemi
  • 3- Vücut bosluklari sitolojisi
  • Kadin Genital Sistem, 1943 yilinda Papanicalou ve
    Traut tarafindan tanimlanmistir
  • PAP testi serviks CA nin erken tanisinda tarama
    testi olarak kullanilir
  • Siklikla uterus serviksi ve vajen, daha az
    siklikla tuba ve overlere ait, serviks posterior
    forniksine dökülmüs hücrelerin lam üzerine
    yayilmasi

103
  • Temel görev, preinvaziv ve invaziv serviks CA nun
    tanisinda tarama testi olarak
  • Bunun disinda
  • Benign atipi çesitleri
  • Inflamatuvar degisiklik
  • Enfeksiyöz m.o
  • Endokrin durum
  • Neoplazm

104
  • 1940 larda Papanicalou Class 1 -5
  • 1970 lerde deskriptiv
  • 1988 de Bethesta rapor sistemi
  • 1991 ve 2001 de Bethesda yeniden düzenlenmis
  • Yeterlilik tanimlamalari
  • ASCUS ve AGUS kavramlari
  • HPV analizi
  • Endometrial hücreler ve hormonal degerler
  • LGSIL/HGSIL ayrimi

105
  • Yeterlilik, iyi korunmus ve iyi görüntülenen
    skuamoz hücrelerin lam üzerindeki hücrelererin
    10 nundan fazlasi
  • Yeterli endoservikal/transformasyon zon
    komponenti (herbiri en az 5 adet endoservikal
    hücre veya skuamoz metaplastik hücre içeren 2
    hücre grubu

106
Solunum Sistemi
  • 3 farkli materyal
  • (balgam, bronsial yikama/firçalama ve BAL)
  • Tek bir balgamla tani 61, 3 balgamda 89
  • Santral yerlesimli ve büyük çapli kitlelerin
    tanisinda yardimci
  • Derin öksürtülerek alinan ve alt solunum
    yollarina ait hücreler içeren balgam yeterlidir

107
Vücut Bosluklari Sitolojisi
  • Seröz membranlari nemli tutan sivi miktarinin
    artisina EFFÜZYON denir.
  • Seröz bosluklarin efüzyon sitolojisi
  • BOS
  • Idrar
  • Eklem sivisi
  • Primer amaç, malignitenin saptanmasi
  • Yetersizligin nedeni, hücresel komponentin azligi
    ve hücrelerin kan-artiklar ile maskelenmesi

108
  • Effüzyon
  • Transuda (fizyolojik-mekanik)
  • Eksuda (iltihap-tümör)
  • Malign plevral effüzyon
  • AKC/MEME/GIS//MEZOTELYOMA/ LENFOMA
  • Malign Peritoneal effüzyon
  • OVER/ MEME/ GIS
  • Malign perikardial effüzyon
  • AKC/ MEME/ LENFOMA/ SARKOM/ MEZOTELYOMA
  • Etyolojisi bilinmeyen effüzyonlarda kadinda
    genital sistem, erkekte GIS malignitesi
    düsünülmeli

109
Ince Igne Aspirasyon Sitolojisi
  • Enjektör ucuna ortalama 22 guage igneler
    takilarak, bir dokudan ignenin keskin ucu ve
    emme-basma hreketlerinin olusturdugu negatif
    basinç ile hücre kopartma ve bu hücreleri lama
    yayarak degerlendirme islemi
  • Ilk kez 1883 de Leyden akciger dokusunda m.o lari
    görüntülemek için
  • 1886 da Menetrier AKC CA tanisi için
  • 1970 de güncellesmis
  • 1980 de core biyopsisi alternatif olarak çikmis

110
  • 2 kosul saglandiginda IIAS ile dogruluk orani
    90-95
  • 1- dogru yerden yeterli sayida hücre alma
  • 2- Örneklenen hücrelerden hazirlanan preparatin
    kalitesi
  • Raporda
  • Benign
  • Süpheli, muhtemelen benign
  • Süpheli, muhtemelen malign
  • Malign

111
Sitolojik Materyallerin Fiksasyonu
  • 1- Eksfolyatif sitoloji materyalleri,
  • A- Vajinal sitoloji preparatlari,
  • Ideali hemen laboratuvara gönderilmesi
  • Bu saglanamiyor ise en az 70 lik, ideali 95lik
    etil alkol de 30 dakika tutup, havada kurutmak
  • Özel fiksatif spreyi püskürtmek
  • Hiçbirsey yok ise saç spreyi ve kolonya ile

112
  • B- Seröz bosluklar, balgam, brons, idrar
  • Ideali alindiktan hemen sonra 1-2 saat içerisinde
    lab. Göndermek
  • Hemen gönderilemiyor ise esit miktarda 50 lik
    alkol ilave edilmeli
  • Her iki sartta saglanamiyor ise , buzdolabi
    kapaginin iç rafinda, yarim günü geçmeyecek
    sekilde bekletilebilinir

113
Boya Yöntemleri
  • Alkol fiksayonlu preparatlarda
  • PAP
  • Hematoksilen-eozin
  • Sitokimyasal
  • Immünohistokimyasal
  • Havada kurutulan preparatlarda
  • Giemza türevleri ( MGG, Wright, Diff-Quick)

114
  • Nükleer özellikleri en iyi gösteren boya PAP
  • Sitoplazmik özellikler, zemin özellikleri ve
    sekresyonlari en iyi sekilde gösteren boya ise
    Giemza türevleridir
  • Ideal olani, PAP ve Giemza türevi boyalari
    birlikte kullanilmali ve degerlendirilmelidir

115
Sitolojik tanida etken olan özellikler
  • 1- Nükleus morfolojisi
  • 2- Sitoplazmik özellikler
  • 3- Yapisal patern
  • Normal/ Reaktif/ Dejenere/ Displastik/ Neoplastik

116
Sitolojide Malignite Kriterleri
  • 1- Nükleer özellikler
  • Kromatin paterni
  • Nükleer membran
  • Nükleol
  • Mitotik aktivite
  • 2- Sitoplazmik özellikler
  • Sitoplazma miktarinin azalmasi (N/S oranini ?)
  • Anormal matürasyon ve differensiasyon
  • 3- Nükleus-sitoplazma iliskisi
  • N/S orani
  • Nükleus organizasyon polarizasyonu

117
  • 4- Hücreler arasi iliskiler
  • Pleomorfizm
  • Molding (hücrelerin birbirine bakan yüzlerinin
    düzlesmesi)
  • Kalabaliklasma ve üst üste binme
  • Yapisal patern (asini, papilla, rozet, morul)
  • 5- Zemin özellikleri
  • Temiz zemin (intraepitelyal lezyon ve metastatik
    CA)
  • Kirli zemin (nekroz, inflamasyon ve eski kanama
    ie olusur ve invaziv CA bulgusu)

118
(No Transcript)
119
(No Transcript)
120
(No Transcript)
121
(No Transcript)
122
(No Transcript)
123
(No Transcript)
124
(No Transcript)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com