T - PowerPoint PPT Presentation

1 / 237
About This Presentation
Title:

T

Description:

Title: T RK EDEB YATI TAR H Author: uysal Last modified by: Boz Kurt Created Date: 2/19/2006 3:43:09 PM Document presentation format: Ekran G sterisi (4:3) – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:108
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 238
Provided by: uys
Category:
Tags: sagu

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: T


1
TÜRK EDEBIYATI TARIHI
  • SADETTIN UYSAL
  • SOMA ANADOLU ÖGRETMEN LISESI EDEBIYAT ÖGRT.

2
TÜRK EDEBIYATININ DEVRELERI
  • Islamiyet Öncesi Türk Edebiyati
  • A- Sözlü Dönem Türk Edebiyati (- 8.yy.)
  • B- Yazili Dönem Türk Edebiyati (8.yy.-11.yy.)
  • Islami Dönem Türk Edebiyati(11.yy.-1860)
  • A- Ilk Islami Türk Edebiyati Eserleri
  • B- Divan Edebiyati
  • C- Halk Edebiyati (1.Anonim Halk Edebiyati,
    2.Asik Edebiyati,3.Tekke (Tasavvuf) Edebiyati
  • Bati Kültürü Etkisindeki Türk Edebiyati
  • A- Tanzimat Edebiyati(1860-1895)
  • B- Servet-i Fünun Edebiyati (Edebiyat-i Cedide)
    (1895-1901)
  • C- Fecr-i Ati Edebiyati (1909-1911)
  • D-Milli Edebiyat Akimi (1911-1923)
  • E-Milli Mücadele Dönemi Edebiyati
  • F-Bes Hececiler
  • G- Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyati (1923-)
  • (1. Yedi Mesaleciler, 2.-Garipçiler(
    l.Yeni Hareketi), 3. Ikinci Yeni Hareketi,
  • 4. Hisarcilar, 5. Toplumsal Gerçekçiler )

3
Islamiyet Öncesi Türk Edebiyati
  • A-SÖZLÜ DÖNEM(Destanlar Dönemi)
  • Türklerin yaziyi henüz kullanmadiklari
    dönemde olusmus bir edebiyattir.
  • Yazi olmadigi için bu dönemde sadece siirle
    ilgili ürünler vardir.
  • Olaganüstü olaylari anlatan destanlar bu dönemin
    en önemli ürünleridir.

4
  • Özellikleri
  • . Sözlü edebiyat ürünleri din törenlerinde
    dogmus, din disi törenlerde gelismistir.
  • . Siir söyleyen kisilere ozan, kam ,
    baksi , saman gibi adlar verilmistir.
  • .Sairler,siirlerini kopuz adi verilen saz
    esliginde söyler.
  • . Dini törenlerde söylenen siirlere yir
    adi verilir.Siirler hece ölçüsüyle söylenmistir.
  • . Kafiye olarak genelde yarim kafiye
    kullanilmistir.Kafiye düzeni (abab-cccb-dddb.)
    biçimindedir.

5
  • Siirlerde yalin bir dil kullanilmistir dil,
    yabanci etkilerden uzaktir.
  • Siirlerde kullanilan nazim biçimi dörtlüktür.
  • Siirler sigir,sölen,yug denilen törenlerde
    söylenmistir.
  • Sözlü dönemin baslica edebiyat ürünleri
    kosuklar, destanlar, savlar ve sagulardir.
  • Tabiatla iç içe olduklari için sanatçilar
    benzetmelerde tabiattan yararlanmislardir.
  • Islenen konular doga sevgisi, yasama sevinci,
    savas ve kahramanlik, ölüm acilari, sevgi vb.
  • Bu dönemin tüm ürünleri anonim özellikler tasir.

6
  • Sigir Sürek avinin bereketli olmasi için ava
    çikmadan önce yapilan bir törendir.
  • Sölen Öküz avindan sonra düzenlenen bir ziyafet
    törenidir.
  • Yug Çok sevilen bir kisinin ölümü üzerine
    düzenlenen cenaze törenidir.

7
SÖZLÜ DÖNEM EDEBIYAT ÜRÜNLERI
  • Kosuk
  • Genellikle yigitlik,ask ve doga sevgisini
    isleyen, hece ölçüsüyle ve dörtlükler halinde
    söylenen siirlerdir.
  • Sigir ve sölen törenlerinde söylenirdi.
  • Kafiye düzeni aaab-cccb-dddb seklindedir.
  • Ilk kosuk örneklerine Kasgarli Mahmutun Divan-i
    Lugatit-Türk adli eserinde rastlanir.
  • Halk edebiyatindaki karsiligi kosma, Divan
    edebiyatindaki karsiligi gazeldir.

8
  • Sagu
  • Eski Türklerde, ölenler için düzenlenen yug
    törenlerinde söylenen siirlerdir.
  • Sagular, agit ve mersiye türlerinin ilk örnekleri
    sayilabilir.
  • Sagularda sadece ölenler için duyulan istiraplar
    degil ölenin kahramanliklari, cömertligi ve
    iyilikleri de dile getirilir. Bu yönü ile sagular
    destan türünün devami gibidir.
  • Nazim biçimi, kafiye düzeni ve hece ölçüsü
    bakimindan kosuga benzerler.(Sagular aslinda
    birer kosuktur. Isledikleri konular bakimindan
    kosuklardan ayrilir.)
  • Halk edebiyatindaki karsiligi agit
  • Divan edebiyatindaki karsiligi ise mersiye
    dir.

9
  • Sav
  • Eski Türklerde söylenen atasözleridir.
  • Anonim özellik tasirlar.
  • Savlarin bir gerçek anlami , bir de yan anlami
    vardir.
  • Gerçek ( sözlük )anlami açiktir.
  • Savlarda verilmek istenen mesaj ikinci (yan)
    anlamda gizlidir.

10
  • Destan
  • Tarihin bilinmeyen dönemlerinde bir milleti
    derinden etkileyen savas, kahramanlik, göç,
    kitlik,dogal afetler gibi olaylarin agizdan
    agiza nesilden nesile aktarilarak olusmus uzun
    manzum eserlere denir.

11
Destanlarin Özellikleri
  • Destanlar anonimdir,halkin ortak belleginin belli
    bir ulusun özelliklerini yansitir.
  • Genellikle manzum,siir seklindedir.
  • Az olmakla beraber nazim-nesir karisik olan
    destanlar da vardir.Ancak bazi destanlar, manzum
    sekli unutularak günümüze nesir halinde
    ulasmistir.
  • Destanlarda olagan ve olaganüstü olaylar iç
    içedir.Bu olaylar toplumun, halkin hafizasinda
    önemli iz birakmis olaylardir.

12
  • Destan kisileri, beden yapisi ve karakter
    özellikleri bakimindan hem olagan hem de
    olaganüstü özellikler tasir.
  • Destanlarda anlatilan olaylarin zamani ve meydana
    geldigi yerler asagi yukari bellidir.
  • Dize sayilari sinirsizdir. ( Manas Destani 400000
    dizedir. )
  • Destanlarda daha çok kahramanlik, yigitlik,
    dostluk, ask, ölüm, yurt sevgisi vb. konular
    islenir.
  • Bazi rakam ve nesneler kutsaldir.

13
Destanlarin Olusum Evreleri
  • Dogal destan 3 asamada olusur
  • Dogus Safhasi Bu safhada milletin hayatinda iz
    birakan önemli tarihi ve sosyal olaylar, bu
    olaylar içinde yüceltilmis efsanevi kahramanlar
    görülür.
  • Yayilma Safhasi Bu safhada, söz konusu olay ve
    kahramanliklar, sözlü gelenek yoluyla
    yayilir.Böylece bölgeden bölgeye ve nesilden
    nesile geçer.
  • Derleme (Yaziya Geçirme) Safhasi Bu safhada,
    sözlü gelenekte yasayan destani, güçlü bir sair,
    bir bütün halinde derleyip manzum olarak yaziya
    geçirir.Çogu zaman bu destanlarin kim tarafindan
    derlendigi ve yaziya geçirildigi belli degildir.

14
Olusumuna Göre Destan Türleri
  • Olusumuna göre destanlar ikiye ayrilir
  • 1. Dogal destan,
  • 2. Yapma ( suni ) destan.
  • 1. DOGAL DESTAN
  • Çok eski dönemlerde milletin vicdaninda derin
    izler birakan bir tarih ya da toplum olayinin
    yine o devirlerde milli bir ozan ya da çesitli
    saz sairleri tarafindan söylenen destanlardir.

15
Dünyanin Baslica Dogal Destanlari
  • Sümer destani Gilgamis.
  • Yunan destanlari Ilyada ve Odissea.
  • Iran destani Sehname.
  • Fin destani Kalevala.
  • Hint destanlari Mahabharata ve Ramayana.
  • Alman destani Nibelungen.
  • Ingiliz destani Boewulf.
  • Rus destani Igor.
  • Ispanyol destani Le Cid.
  • Fransiz destani Chansen de Röland.
  • Japon destani Sinto.

16
  • 2.YAPMA DESTAN
  • Yeni ve yakin çaglarda, herhangi bir tarih
    olayinin bir ozan tarafindan destan kurallarina
    uygun olarak yazilmis destandir.
  • Bunlar, bireysel yaratima dayanan, sanatsal
    amaçli destanlardir.
  • Yapma destanlarda,toplumsal katkinin yeri
    yoktur.

17
Dünyanin Baslica Yapma Destanlari
  • Latin edebiyati Aeneis ( Vergilius ).
  • Fransiz edebiyati Henriade ( Voltaire ).
  • Portekiz edebiyati Os Lusiadas ( Camoens ).
  • Ingiliz edebiyati Kaybolmus Cennet (John
    Milton).
  • Italyan edebiyati Kurtarilmis Kudüs ( Tasso )
  • Italyan edebiyati Çilgin Orlando ( Ariosto )
  • Italyan edebiyati Ilahi Komedya ( Dante ).

18
Türk Edebiyatinda Yapma Destan
  • Kuvay-i Milliye Destani Nazim Hikmet
  • Üç Sehitler Destani Fazil Hüsnü Daglarca
  • Çanakkale Destani Mehmet Akif Ersoy
  • Satuk Bugra Han Destani
  • Cengiz-name
  • Timur ve Edige Destanlari
  • Seyid Battal Gazi Destani
  • Danismend Gazi Destani
  • Köroglu Destani
  • Genç Osman Destani ( Kayikçi Kul Mustafa )
  • Selçukname (Yazicioglu Ali)

19
  • Ilk Türk Destanlari
  • 1.Altay - Yakut Yaradilis Destani
  • 2.Sakalar Dönemi
  • a.Alp Er Tunga Destani b.Su Destani
  • 3.Hun Dönemi Oguz Kagan Destani
  • 4.Köktürk Dönemi

    a.Bozkurt Destani b.Ergenekon Destani
  • 5.Siyenpi Destani
  • 6.Uygur Dönemi
  • a. Türeyis Destani b. Göç Destani
  • c.Mani Dininin Kabulü Destani

20
  • Islamiyetin Kabulünden Sonraki Türk
    Destanlari
  • 1.Karahanli Dönemi Satuk Bugra Han Destani
  • 2.Kazak-Kirgiz Kültür Dâiresi Manas
  • 3.Türk-Mogol Kültür Dâiresi Cengiz-name
  • 4.Tatar-Kirim Timur ve Edige Destanlari
  • 5.Selçuklu-Beylikler ve Osmanli Dönemleri
  • a. Seyyid Battal Gazi Destani
  • b. Danismend Gazi Destani
  • c.Köroglu Destani
  • d.Genç Osman Destani ( Kayikçi Kul Mustafa )

21
  • Islamiyet Öncesi Türk destanlari sunlardir
  • Yaratilis Destani
  • Türk ulusunun, evrenin nasil var oldugu
    üstüne düsünüsünü,inanisini ve buluslarini
    efsanevi bir biçimde anlatir.
  • Bu destanin, Türk boylarindan hangisine ait
    oldugu bilinmemektedir.
  • W.Radloff tarafindan 19.yy.da Altay
    Türklerinden derlenmistir.

22
  • Saka destanlari
  • 1. Alp Er Tunga Destani
  • Bu destan Saka Türklerinin komutani olan Alp
    Er Tunga(?- mö.624) nin Iranlilarla yaptigi
    savaslar anlatilir.
  • Destanda Alp Er Tunganin kahramanliklari,
    basarilari ve ölümünden duyulan aci dile
    getirilmistir.
  • Alp Er Tunga destaninin metinlerine Iran
    destani Sehnamede ve Divan-i Lugatit-Türkte
    rastlanmistir.
  • Sehnamede Alp Er Tungadan Efrasiyab diye
    bahsedilir.
  • 2. Su Destani
  • Saka Türkleri hükümdari Sunun Makedonya
    hükümdari Iskendere karsi verdigi mücadeleler
    (mö.330) anlatilir.
  • Destanin asli bulunamamistir.
  • Destanla ilgili bilgileri Divan-i
    Lugatit-Türkte bulmaktayiz

23
  • Hun-Oguz Destanlari
  • 1. Attila Destani
  • Avrupa Hun hükümdari Attilanin yaptigi
    savaslari ve gösterdigi kahramanliklari
    anlatmaktadir.
  • 2. Oguz Kagan Destani
  • Bu destanda Hun hükümdari Oguz Kagan (Mete
    mö.209-mö.174)in Orta AsyadaTürk birligini
    kurmasi anlatilir.
  • Destanin Uygur yazisiyla yazilmis bir kopyasi
    Paristedir.

24
  • Göktürk Destanlari
  • 1. Bozkurt Destani
  • Göktürklerin disi bir kurttan nasil
    türediklerini ve çogaldiklarini anlatir.
  • Bu destanla ilgili bilgiler Çin
    kaynaklarindan alinmistir.
  • 2. Ergenekon Destani
  • Bu destanda Göktürklerin Ergenekon denilen
    bir yere siginmalari, orada 400 yil oturup
    çogalmalari, sonra da demir bir dagi delerek
    oradan çikmalari ve büyük bir devlet
    kurmalari(ms.552) anlatilir.
  • Destan, 13.yy.da Mogol tarihçi Residüddin
    tarafindan yaziya geçirilmistir.

25
  • Uygur Destanlari
  • 1. Türeyis Destani (Dokuz Oguz On Uygur
    Destani)
  • Uygurlarin bir kurttan nasil türedikleri ve
    çogaldiklari anlatilir.
  • 2. Göç Destani
  • Uygurlarin Kirgiz baskilarina dayanamayarak
    Dogu Türkistana göç edisleri (ms.840)
    anlatilmistir.

26
  • Satuk Bugra Han Destani
  • Karahanli hükümdari Satuk Bugra Han X. yüzyilda
    islâmiyeti resmen devlet dini olarak kabul
    etmistir.
  • Islâmiyetten sonra ilk tesekkül eden destan da
    bu hükümdarin Islâmiyeti kabul ve yaymak için
    yaptigi mücadelelerin efsanelerle
    zenginlestirilerek anlatimiyla dogmustur.

27
  • Manas Destani
  • Kirgiz Türkleri arasinda dogan Manas destani
    Kazak-Kirgiz Türk kültür dâiresi içinde bugün de
    bütün canliligi ile yasamaktadir.
  • Bu destanin XI. veya XII. yüzyillarda meydana
    geldigi düsünülmektedir.
  • Destanin kahramani Manas da, Oguz Kagan
    destaninin Islâmî rivayetindeki ve Satuk Bugra
    Han gibi Islâmiyeti yaymak için mücadele eden bir
    kahramandir.
  • Böyle olmakla beraber Manas destaninda Islâmiyet
    öncesi Türk kültür , inanç ve kabullerinin
    tamamini görmek mümkündür.
  • Bazi varyantlari 4oo.ooo misra olan Manas destani
    Türk-Bozkir medeniyetinin Kazak -Kirgiz
    dâiresinin kültür belgeseli niteligindedir.
  • Dünyanin en uzun destanidir.

28
  • Cengiz-name
  • Ortaasya'da yasayan Türk boylari arasinda XIII.
    yüzyilda dogup gelismistir.
  • Cengiznâme Mogol hükümdari Cengiz'in hayati,
    kisiligi ve fetihleri ile ilgili olarak Cengiz'in
    ogullari tarafindan idare edilen Türkler
    tarafindan meydana getirilmistir.
  • Orta Asya'da yasayan Türkler özellikle de
    Baskurd, Kazak ve Kirgiz Türkleri, Cengiz
    destanini çok severek günümüze kadar
    yasatmislardir.

29
  • Cengiz-nâme'de, Cengiz bir Türk kahramani olarak
    kabul edilmekte ve hikâye Türk tarihi gibi
    anlatilmaktadir.
  • Cengiz, Uygur Türeyis destaninin kahramanlari
    gibi gün isigi ile Kurt-Tanri'nin çocugu olarak
    dogar.
  • Cengiz-nâme, Mogol Hanlarinin destanî tarihi
    olarak kabul edildiginden tarih arastiricilarinin
    da dikkatini çekmistir.
  • XVII. yüzyilda Orta Asya Türkçesinin degerli
    yazari Ebü'l Gâzi Bahadir Han, Secere-i Türk"
    adli eserinde "Cengiz-Nâme"nin 7 varyantini
    tesbit ettigini söylemektedir.

30
  • Timur ve Edige Destanlari
  • Bu destanda XIII. yüzyilda Hazar denizi kiyisinda
    kurulan Altinordu Hanliginin XV. yüzyilda
    Timurlular tarafindan yikilisi anlatilmaktadir.
  • Destanin adi, Altinordu Hani ve bu destanin
    kahramani Edige Mirza Bahadir'a atfen
    verilmistir.
  • Edige Mirza Bahadir'in devletini ayakta
    tutabilmek için yaptigi büyük mücadeleler,
    ölümünden sonra XV. yüzyilda destan haline
    getirilmistir.
  • 1820'yilindan itibaren yaziya geçirilen Edige
    destaninin Kazak-Kirgiz, Kirim, Nogay, Türkmen,
    Kara Kalpak, Baskirt olmak üzere alti rivâyeti
    tesbit edilmistir.

31
  • Seyyid Battal Gazi Destani
  • Bu destanin kahramani Türkler arasinda Battal
    Gâzi adiyla benimsenmis bir Arap savascisidir.
  • Asil destan, VIII. yüzyilda, Emevî'lerin
    Hristiyanlarla yaptiklari savaslarda büyük
    kahramanliklar göstermis olan Abdullah isimli
    bir kisiyle ilgili olarak dogmustur.
  • Battal Arapça kahraman demektir, Battal Gâzi,
    Arap kahramanina verilen unvanlardir.
  • Türklerin Müslüman olmalarindan sonra Battal Gâzi
    destan tipi Türklestirilmis önceki destan
    epizotlariyla zenginlestirilmis ve anlatim
    gelenegi içine alinmistir.

32
  • XII. ve XIII. yüzyillarda Battal-Nâme adi ile ve
    nesir biçiminde yaziya geçirilmistir.
  • Hikâyeci âsiklarin repertuarlarinda da yer
    almistir.Seyyid Battal adiyla da anilan bu
    kahraman hem çok bilgili, çok dindar ve
    cömerttir.
  • Müslümünligi yaymak için yaptigi mücadelelerde
    insanlarin yaninda büyücü, cadi ve dev gibi
    olaganüstü güçlerle de savasir.
  • Askar Devzâde" isimli ati da kendisi gibi
    kahramandir.

33
  • Danismend Gazi Destani
  • Anadolunun fethini ve bu mücadelenin
    kahramanlarini anlatan, X11. yüzyilda sözlü
    olarak sekillenen X111. yüzyilda yaziya geçirilen
    Islâmî Türk destanidir.
  • Danismendnâme'de hikâye edilen olaylarin tarihi
    gerçeklere uygunlugu, kahramanlarinin yasamis
    Türk beyleri olmalarindan, Anadolu cografyasinin
    gerçek isimleriyle anilmasindan dolayi,
    Danismendnâme, uzun süre tarih kitabi olarak
    nitelendirilmistir.

34
  • Köroglu Destani
  • Köroglu metni destan adiyla anilmakla ve bazi
    destanî niteliklere de sahib olmakla birlikte XX.
    yüzyilda Anadolu'dan derlenen örnekleri daha çok
    halk hikâyesi gelenegine yakindir.
  • Bazi kökleri Orta Asya ve Kafkaslara baglansa da
    esas biçimi Anadoluda olusturulmus bir
    destandir.
  • Acimasiz Bolu Beyine karsi Köroglunun verdigi
    mücadeleler islenir.
  • Destanin Anadolu, Azerbaycan, Türkmenistan ve
    Özbekistanda söylenmis 24 ayri biçimi vardir.
    Bunlarin her biri degisik sairlerce söylenmistir.
  • 16.yy.in yazili kaynaklarina göre Köroglunun
    asil adi Rusendir.

35
YAZILI DÖNEM TÜRK EDEBIYATI
  • ÖZELLIKLERI
  • Yazili Türk edebiyati 8. yy.da baslar.10.yy.a
    kadar devam eder.
  • Türklerin en eski yazili eserleri 6.yy.a ait olan
    Yenisey Yazitlaridirancak okunamadigi için
    belge niteligi tasimazlar.
  • Bu bakimdan Türk tarihi ve edebiyatinin ilk
    yazili ürünleri Göktürk Yazitlaridir.

36
  • Dönem ürünleri Göktürkçe ve Uygurca ile
    verilmistir.
  • Hem halk diline dayali bir anlatim ( Tonyukuk
    Aniti), hem de sanatli bir söylev diliyle yapilan
    anlatim (Kültigin ve Bilge Kagan anitlari)
    kullanilmistir.
  • Hem dini hem de din disi ürünler verilmistir.
  • Bazi atasözleri ve destanlar ( Oguz Kagan
    Destani) bu dönemde yaziya geçirilmistir.

37
  • Siirlerde hece ölçüsü ve dörtlük nazim birimi
    kullanilmistir.
  • Göktürkçe ile ortaya konan ürünlerde dil, yabanci
    etkilerden uzaktir.Uygurca eserlerde ise yabanci
    etkiler görülür.
  • Bagimsizlik, yurt ve millet sevgisi, komsularla
    olan iliskiler anlatilmistir.
  • Anlatimda bir içtenlik ve açiklik vardir.
    Dolambaçli yollara kaçilmamistir.
  • Bu dönemi Göktürk edebiyati ve Uygur edebiyati
    olmak üzere iki bölümde inceleyebiliriz

38
A-GÖKTÜRK EDEBIYATI
  • Bu devrin ele geçen yazili metinleri daha çok
    mezar taslaridir.
  • Bunlardan baska dikili taslar, aynalar, paralar
    ve kâgit üzerine yazilmis metinler de vardir.
    Ancak Göktürk devrinin ele alinan ve gerçekten
    edebî ve tarihî deger tasiyan metinleri Orhun
    Âbideleridir.
  • Orhun Irmaginin eski yatagi ile Kosu Çaydam Gölü
    havâlisinde olan ve Göktürk tarihini aydinlatan
    bu kitabeler Tonyukuk, Kültigin ve Bilge Kagan
    adina dikilmislerdir.
  • Ilteris Kagan ile Kapagan Han zamaninda bas vezir
    ve büyük devlet müsaviri olan Tonyukukun adina
    dikilen kitabe, Tonyukuk Yaziti olarak
    adlandirilmistir.

39
  • Tonyukuk Yaziti, 720 tarihlerine dogru, ölümünden
    önce, kendisi tarafindan yazdirilmis bir
    âbidedir.
  • Âbidede Ilteris ile Kapagan Kagan devirlerinde
    devletin durumu anlatilmis ve bazi ögütler
    verilmistir.
  • Bilge Kaganin da kayinbabasi olan Bilge
    Tonyukuk, bu itibarla Türk tarihini ilk defa
    kaleme almis ve edebiyatimizda tarih suurunun
    hakim oldugu bir hâtirât da yazmistir.

40
  • Kültigin Yaziti, bu devir edebiyatinin ikinci
    mühim eseri durumundadir.
  • 20 günde yazilan bu âbide, 732 yilinda
    dikilmistir.
  • Kültigin adina yazilan âbidedeki sözler, Bilge
    Kagan agzindan verilmis ve ikinci Türk tarihçisi
    Yulug (Yollug) Tigin tarafindan yazilmistir.
  • Bilge Kagan Yazitina gelince, bu âbide, Göktürk
    Kitabeleri içinde en mühim mevkii isgal eder.
  • Yulug Tigin tarafindan yazilan ve 735 tarihinde
    dikilen Bilge Kagan Yaziti, kisa cümlelerle
    yazilmistir.

41
  • Bilhassa tekrir sanatini ihtiva etmekte tarih,
    dil ve edebiyat bakimindan üstün bir degere sahip
    bulunmaktadir.
  • Bu âbidelerde Türkçenin bir hayli islenmis oldugu
    görülmektedir.
  • Âbideleri ilk defa Danimarkali Wilhelm Thomsen,
    1893 yilinda okumus, ondan iki yil sonra 1895te
    de aslen bir Alman olan meshur Rus arastirmacisi
    Wilhelm Radloff çözmüstür.

42
  • Her iki arastirmaci da yazinin okunmasinda,
    âbidelerdeki Çince tercümeden faydalanmislardir.
  • Bizde ise ilk olarak Necib Asim, daha sonra
    Hüseyin Nâmik Orkun, Nihal Atsiz, Talat Tekin,
    Osman Nedim Tuna, Osman Fikri Sertkaya ve Prof.
    Dr. Muharrem Ergin, âbideler üzerinde çalismalar
    yapmislar ve gerek dil incelemesi, gerekse metin
    nesri olmak üzere yayinlarda bulunmuslardir.

43
GÖKTÜRK YAZITLARININ ÖZELLIKLERI
  • Türk edebiyatinin ilk yazili örnekleridir.
  • Yazitlarda, dagilan Göktürklerin, Bilge Kagan ve
    kardesi Kültigin tarafindan bir araya getirilisi
    ve Göktürk devletinin yeniden kurulusu
    anlatilmaktadir.
  • Anitlarin yazari Yulug(Yollug) Tigin dir.

44
  • Dil, yabanci etkilerden uzak ve yalin bir
    Türkçedir.
  • Yazitlarda yer yer gerçekçi bir tarih dili, yer
    yer elestiri cümleleri, yer yer de güçlü bir
    söylev dili kullanilmistir.
  • Yazitlarda, Türk ulusunun benligini unutmamasi ve
    birlik olmasi gerektigi, düsmanlarin tatli
    sözlerine ve hediyelerine aldanmayip uyanik
    olmasi gerektigi vurgulanmistir.

45
  • Yazitlarin varligindan ilk kez, 13.yy.da Ilhanli
    dönemi tarihçisi Cüveyni Tarih-i Cihan-Güsa
    adli eserinde bahsetmistir.
  • Orhun yazitlarini, bilim dünyasina ilk kez,
    Isveçli bir subay olan Strahlanberg tanitmistir.
  • Anitlar üzerindeki yazilari ise ilk kez
    Danimarkali bilgin Thomsen 1893te okumustur.
  • Yazitlarin tamaminin okunmasi 1922de
    tamamlanabilmistir.

46
B-UYGUR EDEBIYATI
  • Göktürk Devleti'nin yikilisindan sonra idareyi
    ellerine alan Uygurlar devrinde Türk Edebiyati,
    eskiye nispetle gelisme göstermis ve birçok
    mevzuda eserler yazilmistir.
  • Ilk devri 745-840 yillarinda olmak üzere iki
    kisimda ele alinan Uygur devri dil yadigârlari,
    bir hayli zenginlik gösterir.
  • Bu metinler, Uygurlarin mensup oldugu dinlere
    göre
  • 1. Mani,
  • 2. Burkan (Buda)
  • 3. Islâm muhiti eserleri olmak üzere üç
    kisimda ele alinabilir.

47
  • Bu devirde Türk Edebiyatinda kosug, kojang
    sarki, türkü,kosma, taskut beyit, takmak
    türkü, bulmaca ir, yir sarkici, küg aheng,
    slok, soluka manzume, padak misra kavi,
    kavya siir, bas, basik ilâhi gibi bir kismi
    Sanskritçe'den alinmis edebî terimleri de görmek
    mümkündür.
  • Bundan baska Aprinçur Tigin, Kül Tarkan, Sinku
    Seli Tutung, Ki-Ki, Pratyaya-Siri, Asig Tutung,
    Çisuya Tutung, Kalim Keysi, Çuçu ve Yusuf Has
    Hacib gibi sairler, eserleriyle görülürler.
  • Bunlardan son ikisi Islâmî devirdeki Türk
    edebiyati içine girmektedir.
  • Çuçu adindaki saire, Kasgarli Mahmud, Dîvânü
    Lügâtit-Türk adli eserinde yer vermistir.

48
  • 9. ve 10.yüzyillarla 11. yüzyilin ilk yarisini
    içine alan Uygur Türk Edebiyati da, yazitlara yer
    vermistir.
  • Bunlardan ilki, Uygurlarin ikinci hükümdari
    Moyuncur adina dikilmistir.
  • Mogolistanin Sine Usu Gölü civarinda bulunan
    yazit, Kutlug Bilge Kül ve Moyunçur devirlerinden
    bahsetmektedir.
  • 8. yüzila ait olan bu yazit, daha çok Sine Usu
    adiyla anilmistir.

49
  • Maniheizm'in kabulüyle Maniheist olan Sogdlarin
    yazisi alinmis, fakat Göktürk yazisi az da olsa
    kullanilmistir.
  • Ikinci bir sebep, 840 yilindan sonra Uygurlar,
    yerlesik bir medeniyete geçmislerdir.
  • Dil, gerek sentaks bakimindan, gerekse yabanci
    kelimelere açildiklari için, bozulmus ve
    açikligini kaybetmistir.
  • Bu devirde Nesturilige ait metinler de olmakla
    birlikte, daha çok Budizm ve Maniheizm dinlerine
    ait eserler agir basarlar.

50
  • Bu kitabe de dil ve yazi bakimindan Göktürk
    Âbidelerine benzemektedir.
  • Eser, Ramstedt ve Hüseyin Nâmik Orkun tarafindan
    nesredilmistir.
  • Uygurlarin ikinci devresinde ortaya konan
    eserlerde, mühim degisiklikler görülür.
  • Her seyden önce Göktürk yazisi birakilmis, Sogd
    alfabesiyle eserler verilmistir. Bunun sebebi
    dindir.

51
  • Ayrica hukuk, tip, tarih ve cografya ile ilgili
    kitaplarin bulundugunu zikretmek gerekir. Bu
    eserlerin bazilari tercümedir.
  • Belirli bölgelerde parça parça bulunan metinler,
    toplama olarak belirli isimlerde, eser olarak ele
    geçenlerse, tasidiklari adlarla
    nesredilmislerdir.
  • Prof. W. Bang, V. Gabain ve büyük Türk filologu
    Prof. Dr. Resit Rahmeti Aratin birlikte
    çalismalarinin sonucu
  • On cüzden meydana gelen ve Berlin Prusya
    Akademisi yayinlari arasinda yer alan Turfan Türk
    Metinleri
  • Turfanda Bulunan Iki Kazik Üzerindeki Yazilar

52
  • Hoçada Bulunan Türkçe Mani Metinleri
  • Dört cüzden meydana gelen ilk üçü Müller,
    dördüncüsü Gabain tarafindan hazirlanan ve Prusya
    Akademisince nesredilen Uygurica
  • Radloffun hazirlamaya basladigi ve Prof.
    Malovun 1928 yilinda nesrettigi yedisi Buda,
    ikisi Mani ve biri Hiristiyanliga ait olan Uygur
    Dili Yadigârlari
  • Von le Cogun 1910 yilinda Berlin Akademisi
    yayinlari içinde nesrettigi "Mani Dinine Âit Bir
    Metin Parçasi"
  • Bang ve Resit Rahmetinin birlikte 1932 yilinda
    nesrettikleri "Eski Turfan Sarkilari
  • Resit Rahmeti Arat tarafindan nesredilen tibba
    dâir eserler, parça parça eserlerdir.

53
  • Bunlardan baska Altun Yaruk ile Iki Kardes
    Hikâyesi, basli basina eser olarak Uygur Türk
    Edebiyati içinde, hususî bir degere sahiptir.
  • Altun Yaruk(Altin Isik), 1697 yilinda istinsah
    edilen, Budist Sari Uygurlara ait olan bir
    eserdir.
  • Prof. Malov tarafindan bulunan eser, Budizme ait
    olup, bu dinin akide ve ahlâkla ilgili
    esaslarindan bahsetmektedir.
  • 1908 yilinda Kansu vilayetinde bulunan Iki Kardes
    Hikâyesinin asli Pariste Bibliothèque
    Nationalededir.

54
  • Eser ilk önce Cl. Huart, 1914 yilinda da Pelliot
    tarafindan nesredilmistir.
  • Türkiyede Hüseyin Namik Orkun, Pelliot nesrine
    dayanarak Prens Kalyanamkara ve Papamkara
    Hikâyesinin Uygurcasi adiyla, Dil Kurumu
    yayinlari arasinda bastirmistir.
  • Turfan Türk Metinleri adli eserin bunlar içinde
    ayri bir yeri vardir.
  • Bilhassa 8. cüzde yer alan Sekiz Yükmek(Sekiz
    Yigin) adini tasiyan metin, kelime zenginligi
    bakimindan dikkati çeker.
  • Ayrica açik bir ifadenin hakim oldugu metinde
    yer alan mefhumlarin Türkçe'de karsilanisi, esere
    ayri bir deger katar.

55
  • Uygurlarin edebiyatlarinin bir devami olarak
    tesekkül eden Islâmiyet'ten sonraki eserlerde,
    Uygur yazisi, kendisini uzun müddet korur.
  • Islâmiyet'in kabulüyle alinan Islâmî Türk
    yazisiyla atbasi yürüyen ve ikili bir alfabenin
    içine giren Türklük âlemi, eserlerinde her
    ikisine de yer verir.
  • Uygur yazisini bilen kâtipler bahsi adiyla
    anilir ve Uygur yazisi, paralarda da görülürdü.
  • Hakâniye (Karahanlilar) Devletinde, Mogol
    Imparatorlugunda, Ilhanlilar zamaninda,
    Timurlular ve Altinordu Devleti'nde Islâmî Türk
    yazisina yer verilmekle birlikte, resmî kitabette
    daima Uygur yazisi kullanilmistir.

56
  • Hattâ Anadolu Türkleri de bu yaziyi bilip
    kullanmislar ve bu durum Fatih zamanina kadar
    kendini korumustur.
  • Bilindigi üzere Fatih Sultan Mehmed Han
    zamaninda bazi yarliklar, bu harflerle
    yazilmistir.
  • Kasgarli Mahmudun Dîvânü Lügâtit-Türk adli
    eseri bir tarafa birakilirsa, Islâmî Türk
    Edebiyatinin baslangicinda yer alan eserler
    Kutadgu Bilig, Atabetül-Hakâyik,
    Bahtiyarnâme, Miracnâme, Tezkiretül-Evliyâ
    ve Mîr Haydarin Mahzenül-Esrâr Tercümesi
    Uygur yazisiyla yazilan eserlerin basinda
    gelmektedir.
  • Fakat bu eserlerin Islâmî Türk yazisina yer
    veren nüshalarini da zikretmek gerekir.

57
ISLAMI DÖNEM TÜRK EDEBIYATI
  • Türkler, 8.yy.dan itibaren Müslümanligin
    etkisinde kalarak yeni dini kabul etmege
    baslamislardir.
  • 10.yy.dan itibaren Islamiyet, Türkler arasinda
    tam anlamiyla yayilmistir.
  • 10.yy.da Abdülkerim Satuk Bugra Han ilk Müslüman
    Türk devleti olan Karahanlilar devletini
    kurmustur.

58
  • 11.yy.dan itibaren Türkler Arap alfabesini
    kullanmaya baslamislardir.
  • Islam dini, Türklerin sosyo-ekonomik yapisini,
    sanatini derinden etkilemistir.
  • Türk kültürü, Islam dininin etkisiyle yeni bir
    görünüm kazanmistir.
  • Islam inancinin izlerini tasiyan destanlar,halk
    hikayeleri olusmaya baslamistir.

59
  • Bu dönemde Islami yerinde ögrenmek için Arap ve
    Fars bölgelerine giden Türk aydinlari bu
    ülkelerin edebiyatlarindan etkilemislerdir.Yalniz
    bu etkilenme körü körüne bir taklit degildir.
  • Edebiyatimizda Arap ve Fars edebiyatlarindan
    etkilenme sonucu Divan edebiyati
  • Islamiyet öncesi Türk edebiyati geleneginden Halk
    edebiyati ortaya çikmistir.

60
  • Islamiyetin kabulünden sonra Türkler, iki lehçe
    ile eserler ortaya koymuslardir

61
  • A- Dogu Lehçesi (Hakaniye Türkçesi)
  • Karahanlilar, Müslümanligi kabul eden ilk Türk
    devletidir.
  • 10.-12.yy.larda Karahanlilar döneminde konusulan
    Türkçedir.
  • 14.yy.dan itibaren Çagatayca adini alan bu lehçe
    aslinda Uygurcanin devamidir.
  • Bugünkü Özbekçe ise Çagataycanin devamidir.
  • Karahanlilar döneminde yazilan en ünlü eserler
    Kutadgu Bilig, Divan-i Lügatit-Türk ve
    Atabetül-Hakayik tir.Bunlarin disinda bir
    diger eser ise Satuk Bugra Han Tezkiresi(Destani)
    dir.

62
  • B- Bati Lehçesi (Oguzca)
  • Göktürkçenin devamidir.
  • Selçuklu Imparatorlugu döneminde Batiya dogru
    yayilmistir.
  • 14.yy.dan itibaren Azeri Türkçesi ve Anadolu
    Türkçesi olarak ikiye ayrilmistir.
  • Anadolu Türkçesinin yerini bugünkü Türkiye
    Türkçesi almistir.

63
  • Islami Dönem Türk Edebiyati 2 bölümde incelenir
  • A- Divan Edebiyati
  • B- Halk Edebiyati
  • 1. Anonim Halk edebiyati,
  • 2. Asik edebiyati,
  • 3. Tekke (Tasavvuf) edebiyati

64
ILK ISLAMI TÜRK EDEBIYATI ESERLERI
  • 1. Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacib -
    1070)
  • 2. Divan-i Lügatit- Türk (Kasgarli Mahmut -
    1072/1074)
  • 3. Atabetül-Hakayik (Edib Ahmet Yükneki -
    12.yy.)
  • 4. Divan-i Hikmet (Ahmet Yesevi -
    12.yy.)

65
KUTADGU BILIG
  • 11. yyda (1069-1070) Yusuf Has Hacip tarafindan
    yazilmistir.
  • Islam kültürü etkisindeki ilk edebi eserdir.
  • Karahanli hükümdari Tabgaç Bugra Hana
    sunulmustur.
  • Kutadgu Bilig saadet veren bilgi, ilim
    anlamina gelir.

66
  • Didaktik bir eserdir. Edebiyatimizin ilk
    mesnevisidir.
  • Mesnevi seklinde aruz vezniyle 6645 beyit olarak
    yazilmistir.
  • Eserde 173 tane de dörtlük vardir.
  • Eserde amaç,toplum hayatindaki bozukluklari
    düzeltecek,insani mutlu edecek yollar bulmakbu
    yollari,devrin hükümdarina ögütler halinde
    göstermektir.
  • Ahlak,dinin önemi,devlet idaresi gibi konulara da
    deginilmistir.
  • Eser ilk siyasetname kitabi olma özelligi de
    tasir.

67
  • Eserde dört sembolik sahsiyet yer alir
  • - Gündogdu Adaleti temsil eden hükümdar,
  • - Aytoldi Mutlulugu temsil eden vezir,
  • - Ögdülmüs Vezirin akli temsil eden oglu,
  • - Odgurmus Akibeti temsil eden bir dindar.
  • Hakaniye lehçesiyle yazilan eserde Arapça ve
    Farsça sözcükler de kullanilmistir.

68
DIVAN-I LUGATIT-TÜRK
  • 11.yyda (1072-1074) Kasgarli Mahmut tarafindan
    yazilmistir.
  • Ebul Kasim Abdullaha sunulmustur.
  • Eser Türk dilinin ilk sözlügü, ilk dilbilgisi
    kitabi olma özelligi tasir.
  • Türkçenin ilk sözlügü ve dilbilgisi kitabidir.

69
  • 7500 Türkçe kelimenin Arapça karsiligi
    verilmistir.
  • Türk dilini Araplara ögretmek amaciyla
    yazilmistir.Bu nedenle Arap Alfabesiyle kaleme
    alinmistir.
  • Yazar Türkçe kelimelerin karsiliklarini halk
    dilinden derledigi örneklerle delillendirmistir.
  • Eserde kelimelerin anlamlarinin yaninda
    kelimenin türü, yapisi,cümledeki kullanimi,
    sözcügün, degisik Türk boylari arasindaki
    kullanimi da verilmistir.

70
  • Türk boylari ve cografyasi ile Türklerin örf ve
    gelenekleri üzerine önemli bilgiler vardir.
  • Devrinin Türk dünyasini gösteren bir harita da
    vardir.
  • Hakaniye lehçesi kullanilmistir.
  • Eser,ansiklopedik bir özellik tasir.Tarih,
    cografya, folklor vb. bilimler açisindan temel
    bir kaynaktir.

71
ATABETÜL-HAKAYIK
  • 12.yy.da Edip Ahmet Yükneki tarafindan kaleme
    alinmistir.
  • Eser Dad Sipehsalar Mehmet Bey adli birine
    sunulmustur.
  • Atabetül Hakayik hakikatler esigi anlamina
    gelir.
  • Aruz vezniyle(Kutadgu Biligin kalibiyla) mesnevi
    tarzinda yazilmistir.
  • Ayet ve hadislere dayanarak Islam ahlakini
    ögretmeye çalisan didaktik bir eserdir.
  • Cömertlik,dogruluk,ilim, cahilligin
    zarari,dünyanin geçiciligi, alçakgönüllülük,
    kibirlilik gibi konular islenmistir.

72
  • Eserde 46 beyit ve 101 dörtlükten meydana
    gelmistir.
  • 46 beyitlik bölüm, eserin giris kismi (Allahin,
    Peygamberimizin ve dört halifenin övüldügü bölüm)
    olup gazel biçiminde kafiyelenmistir.
  • 101 dörtlükten olusan bölüm ise asil konuyu
    anlatir.Dörtlükler manilerdeki gibi aaxa seklinde
    kafiyelenmistir.
  • Eserin dili biraz agirdir.Arapça ve Farsça
    kelimelere rastlanir.
  • Hakaniye lehçesiyle yazilmistir.

73
DIVAN-I HIKMET
  • 12.yyda Hoca Ahmet Yesevi tarafindan
    yazilmistir.
  • Hikmet Ahmet Yesevinin siirlerine verdigi
    isimdir.
  • Eserin dili sadedir.
  • Eserin yazilma gayesi, halka Islamiyet'i hikmetli
    bir sekilde ögretmektir.
  • Dörtlüklerle(kosma nazim biçimi) ve hece vezniyle
    yazilmistir.
  • Gazel ve mesnevi biçiminde yazilmis hikmetler de
    vardir.
  • Hakaniye lehçesi kullanilmistir. Arapça ve Farsça
    sözcükler azdir.
  • Eser, basta Yunus Emre olmak üzere, birçok
    tasavvuf sairini etkilemistir.

74
DIVAN EDEBIYATI
  • Türklerin Islam kültüründen etkilenmeleri sonucu
    olusturduklari bir edebiyattir.
  • Klasik Türk Edebiyati, Yüksek Zümre
    Edebiyati, Havas Edebiyati adlari ile de
    anilir.
  • Belirli ilkeler çevresinde gelisen bu edebiyat
    sairlerin, siirlerini Divan denilen yazma
    kitaplarda toplamalarindan dolayi daha çok Divan
    Edebiyati adiyla ifade edilmektedir.

75
  • Divan edebiyatinin ilk ürünleri olan Kutadgu
    Bilig, Atabetül- Hakâyik gibi eserler daha Orta
    Asyada iken(11.ve 12 .yy.da) verilmistir.
  • Anadoluya göçen Türkler, Divan edebiyatini
    burada da sürdürmüsler, yeni eserler
    vermislerdir.
  • Divan edebiyati 11.yy.dan 1860a kadar ürünler
    vermistir.
  • Bu edebiyatta hem siir hem düzyazi alaninda
    eserler vardir ancak Divan edebiyati, siir
    agirlikli bir edebiyattir.

76
DIVAN EDEBIYATININ KAYNAKLARI
  • Islam inançlari (ayetler ve hadisler),
  • Islami bilimler(tefsir, kelam, fikih),
  • Islam tarihi,
  • Tasavvuf felsefesi ve terimleri,
  • Iran mitolojisi( kisiler ve olaylar ),
  • Peygamberlerle ilgili öyküler, mucizeler,
    efsaneler, söylentiler
  • Tarihî, efsanevî, mitolojik kisiler ve olaylar,
  • Çagin bilimleri,
  • Türk tarihi ve kültürü,
  • Dönemin edebiyat anlayisi,
  • Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalar.
  • Yunan mitolojisi

77
DIVAN SIIRININ ÖZELLIKLERI
  • Siirde aruz ölçüsü kullanilmistir.
  • Nazim birimi beyittir.Dörtlük ve bentlerle
    yazilan siirler de vardir.
  • Konular oldukça sinirlidir Islam mitolojisi,
    klasik ask öyküleri,kadin, sarap, din ve
    tasavvufla ilgili konular ile bazi felsefi
    düsünceler en çok islenen konulardir.

78
  • Tüm sairlerin kullandigi mazmunlar
    (kliselesmis,kaliplasmis sözler) aynidir.
    servi_boy yerine ok_ kirpik yerine
    kullanilir.
  • Dil süslü ve sanatlidir.Arapça ve Farsça kelime
    ve tamamlamalara sikça yer verilir.
  • Siirde konu bütünlügü aranmaz.Beyit bütünlügü
    esastir.Her beyit ayri bir konuyu isler.
  • Anlamdan çok söyleyis önemlidir.Ne söyledigi
    degil nasil söyledigi önemlidir.
  • Kafiye, göz içindir. Genellikle tam ve zengin
    kafiye kullanilmistir.

79
  • Siire baslik konmaz.Her siir, redif veya türünün
    adi ile anilir.
  • Insanin iç dünyasina yönelik, soyut ve kitabî bir
    edebiyattir.
  • Özgün degil taklitçidir.(Arap ve Fars
    edebiyatlari etkisindedir.
  • Nazim biçimi olarak gazel, kaside, rubai gibi
    Arap ve Fars edebiyatlarindan alinan nazim
    sekilleri kullanildigi gibi tuyug ve sarki gibi
    divan edebiyatina Türklerin kazandirdigi nazim
    sekilleri de kullanilmistir.

80
  • Divan siiri, kuralci bir siirdir. Divan siirinde
    konudan çok konunun islenisi ( üslup, anlatim )
    önemlidir. Ayni konu, birçok sair tarafindan
    degisik biçimlerde anlatilmistir.
  • Siirde en küçük nazim biçimi tek dizeden
    olusur.Bir manzum parça içinde yer almayan böyle
    dizelere misra-i azâde denir.
  • Siirde, tasavvuf, Sebk-i Hindî ve Mahallîlesme
    akimlarinin etkileri görülür.
  • Divan siirinde Âsik Pasa, Nedim ve Seyh Galip
    heceyle birer siir denemesi yapmislardir.

81
DIVAN DÜZYAZISININ (NESRININ) ÖZELLIKLERI
  • Divan edebiyatinda düzyazi ikinci plandadir.
  • Divan düzyazisi insâ düzyaziyla ugrasan
    kisiler münsî düzyazidan olusan eserler de
    münseât olarak adlandirilmistir.
  • Divan düzyazisinda bir düsünceyi anlatmaktan çok,
    onu süslü bir biçimde ifade etmek önemli
    sayilmistir.
  • Cümleler oldukça uzun ve sanatlidir.

82
  • Yer yer çok agir bir dil kullanilmistir.
  • Süslü nesirde seci adi verilen içuyaklara yer
    verilmistir.
  • Noktalama isaretleri yoktur.
  • Divan edebiyatinda düzyazi 3 bölümde incelenir
  • 1- Sade nesir,
  • 2- Orta nesir,
  • 3- Süslü nesir

83
A-SADE NESIR
  • Halk için, sade bir dille yazilir, temelde
    konusma dili özelligini kaybetmemistir.
  • Sade nesir, kolay anlasilir olmayi esas
    almistir.
  • Din ve tasavvuf konulu bazi eserlerde, ahlâk
    kitaplarinda ve tarihle ilgili kitaplarda halkin
    anlayacagi bir dil kullanilmistir.
  • Sade nesirde yabanci sözcükler az kullanilmistir.
  • Evliya Çelebinin Seyahatnamesi, Mercimek
    Ahmetin Kâbusnamesi, Kul Mesutun Kelile ve
    Dimne çevirisi ile Kâtip Çelebinin bazi
    eserleri sade nesrin örnekleridir.

84
B-ORTA NESIR
  • Halkin konustugu dilden ayrilmis, yer yer süslü
    nesrin niteliklerini tasimakla beraber anlatmak
    istedigini anlasilir bir sekilde ortaya koyan
    nesirdir.
  • Bu nesir türüne daha çok tarihle ilgili
    kitaplarda, Divan sairlerinin yasamlarindan söz
    eden tezkirelerde ve vakanüvistlerin eserlerinde
    rastlanir.
  • Âsikpasazade, Naimâ, Peçevîgibi tarih
    yazarlarinin eserlerinde orta nesir özellikleri
    görülür.

85
C-SÜSLÜ NESIR
  • Ustalik göstermek amaciyla yazilmis, yabanci
    kelimeler ve tamamlamalarla yüklü sekillerin
    kullanildigi söz ve anlam sanatlariyla dolu,
    baglaçlarla uzayip giden cümlelerle örülmüs,güç
    anlasilir bir nesirdir.
  • Süslü nesirde secilere çok yer verilmis,siirsel
    bir dil kullanilmistir.
  • Sinan Pasanin Tazarrunamesi süslü nesrin tipik
    bir örnegidir.
  • Bunun yaninda Veysî, Nergisî gibi sanatçilar bu
    nesrin ünlü temsilcileridir.

86
  • Nesirle Yazilmis Ünlü Eserler
  • Kâbusname Mercimek Ahmet
  • Tazarrûname Sinan Pasa
  • Seyahatname Evliya Çelebi
  • Kesfüz-Zünûn Katip Çelebi
  • Naimâ Tarihi Naimâ
  • Münseat Süslü nesir örneklerinden olusan
    kitaplara denir.

87
Nesir Alaninda Ilkler
  • Edebiyatimizda ilk tezkire Mecalisün-Nefais
    Ali Sir Nevai
  • Ilk Osmanli tezkiresi Hest Behist Sehi Bey
  • Edebiyatimizdaki ilk rapor örnegi Koçi Bey
    Risalesi 4.Murata sunuldu.
  • Divan nesrinin son örnegi Sefaretname Yirmi
    Sekiz Mehmet Çelebi(18.yy.)

88
DIVAN EDEBIYATINDA NESIR TÜRLERI
  • TEZKIRE
  • Ünlü kisilerin hayat öykülerinin toplandigi
    eserdir.
  • Ilk kez Iranda ortaya çikmistir.
  • Türk edebiyatinin ilk tezkiresi, Ali Sir
    Nevainin Mecalisün-Nefaistir.
  • Sairlerin hayat hikayelerini anlatan tezkirelere
    Tezkiretüs-Suara din adamlarinin hayat
    hikayelerini anlatan tezkirelere
    Tezkiretül-Evliya denir.

89
  • TARIH
  • Geçmis olaylari, geçmis belli bir dönemi anlatan
    sanatli düzyazidir.
  • Peçevî Tarihi, Naimâ Tarihi
  • SEFARETNAME
  • Siyasi bir görevle yurt disina gönderilen
    elçilerin, devlet adamlarinin gittikleri yerin
    durumuna iliskin izlenimlerini, görüslerini
    anlatan eserlerdir.
  • Bu tür eserlerin en önemlisi, Yirmi Sekiz Çelebi
    Mehmetin Sefaretname adli eseridir.

90
  • SEYAHATNAME
  • Yazarlarin gezip gördükleri yerlerden edindikleri
    izlenimleri anlatan eserlerdir.
  • En önemlisi, Evliya Çelebinin Seyahatname adli
    eseri ve Pirî Reisin Kitab-i Bahriye adli
    eseridir.
  • Türk edebiyatinda ilk seyahatname örnegi, Ahmet
    Fakihin Kitab-i Evsaf-i Mesacid-i Serife
    (Peygamberimizin mescidinin güzellikleri
    anlatilir) adli eseridir.

91
  • SIYASETNAME
  • Devlet adamlarina, yöneticilik sanatina iliskin
    bilgiler veren edebi eserlerdir.
  • Genellikle padisahlar için kaleme alinmistir.
  • Siyasetnamelerde padisahlarin sahip olmasi
    gereken nitelikler, saltanatin kosullari ve
    kurallari, ideal devlet örgütünün nasil olmasi
    gerektigi, kötü yönetimin zararlari anlatilir.
  • En ünlüsü Selçuklu veziri Nizamülmülk ün
    Meliksahin istegi üzerine kaleme aldigi
    Siyasetnamesidir.
  • Ilk siyasetname örnegi Yusuf Has Hacib in
    Kutadgu Bilig adli eseridir.

92
  • MÜNSEAT
  • Sanatli nesir türünde yazilan bir edebi türdür.
  • Münseatlarda konu birligi yoktur.
  • Resmi yazilardan olusan münseatlar, genellikle
    devlet büyüklerince kaleme alinmistir.
  • Sairlerin mektuplarindan olusan münseatlar da
    vardir En önemlisi Fuzulinin Sikayetname adli
    eseridir.
  • Veysî ve Nergisî münseatlariyla ünlüdür.

93
  • KISAS-I ENBIYA
  • Peygamberlere ait kissalari içeren eserlerdir.
  • Türk edebiyatinda ilk kisas-i enbiya Çagatay
    hükümdari Termasirin emiri Nasuriddin
    Tokboganin emri üzerine Rabguzinin kaleme
    aldigi Kisas-i Enbiya adli eserdir.
  • Tanzimat döneminde Ahmet Cevdet Pasa nin
    Kisasül-Enbiya ve Tevarih-i Hülefa adli eserleri
    önemlidir.
  • SURNAME
  • Sünnet, dügün, senlik gibi sevinçli olaylari
    anlatan eserlerdir.

94
DIVAN SIIRI NAZIM BIÇIMLERI
95
  • Divan siiri nazim biçimleri misralarin
    dizilisi ve uyak örgüsü bakimindan üç ana
    grupta incelenir
  • Beyitlerle kurulan nazim biçimleri
  • Dörtlüklerle kurulan nazim biçimleri
  • Bentlerle kurulan nazim biçimleri

96
BEYITLERLE KURULANLAR
  • GAZEL
  • Ask, ayrilik, hasret,felsefi ve didaktik
    düsünceler, ölüm gibi lirik konularin islendigi
    siir türüdür.
  • Konu yönünden Halk siirindeki kosmaya benzer.
  • Türk edebiyatina Arap edebiyatindan girmistir.
  • Aruzun her kalibiyla yazilabilir.
  • Ilk beytinematla son beytine maktadenir.

97
  • En güzel beyite beytül-gazel denir.
  • Son beyitte sairin mahlasi yer alir.Makta beytine
    Tac-beyit de denir.
  • Gazelin bütün beyitlerinde ayni konu isleniyorsa
    buna yek-ahenk gazel denir.

98
  • Genellikle gazelin beyitleri arasinda konu
    birligi yoktur.
  • Bütün beyitleri ayni güzellige sahipse yek- avaz
    gazel denir.
  • Beyit sayisi 5-15 beyit arasindadir.
  • Ilk beyit kendi arasinda kafiyelidir.Diger
    beyitlerin ikinci beyitleri birinci beyit ile
    kafiyelidir.Yani aa,ba,ca,da,ea seklindedir.

99
  • Askin verdigi mutlulugu,sikintiyi,sevgiliden
    yakinmayi,sevgiliye karsi yakarislari, içli ve
    duygulu olarak anlatan gazellere
    âsikâne(garami,lirik)gazel adi verilir.Divan
    edebiyatinda bu alanin tek temsilcisi Fuzûlidir.
  • Genellikle içkiyi, içki zevkini, içki ile ilgili
    düsünceleri, hayata karsi kayitsizligi,
    yasamaktan zevk almayi konu olarak isleyen
    gazellere rindâne gazel denir.Bu türde en
    basarili sanatçi Bâkidir.

100
  • Kadini ve askin güzelliklerini konu alan, zarif
    ve çapkin bir anlatimla söylenmis gazellere
    sûhâne gazel denir.Nedim bu yoldaki
    gazelleriyle taninmistir.Bu tür gazellere
    Nedimâne gazel de denir.
  • Ahlakla ilgili ögütler veren, türlü hayat
    görüslerini yansitan, özdeyis niteligindeki
    sözlerin agir bastigi gazellere Hikemî gazel
    denir. Nâbi bu tarz gazelleriyle ün kazanmistir.

101
  • KASIDE
  • Din ve devlet büyüklerini övmek amaciyla belirli
    kurallar içinde yazilan uzun siirlere denir.
  • Arap edebiyatindan geçmistir.
  • Kafiye düzeni gazelin kafiye düzeniyle aynidir.
  • Ilk beytine matla son beytine makta denir
  • Sair matla beytini kasidenin her hangi bir
    yerinde yineleyebilir.
  • Birden fazla matla beyti olan kasidelere zatül-
    metali denir.

102
  • Kimi kasidelerde fahriye ve tegazzül bölümleri
    olmayabilir.Ama diger bölümlerin bulunmasi
    zorunludur.
  • Sair mahlasinin bulundugu beyte taç beyit denir.
  • En güzel beytine beytül - kasid denir.
  • En az 31(33)en fazla 99 beyit olur.
  • Kasidelerin özel bir adi yoktur. Adlandirma nesib
    bölümünde islenen temaya, uyagin son harfine ya
    da rediflere göre yapilir Bahariye,ramazaniye,si
    taiye,.vb.
  • Kimi zaman kasideyi olusturan beyitlerin dize
    ortalarinda uyakli oldugu görülür. Bunlara
    musammat kaside denir.

103
  • Kaside belli bölümler halinde yazilir.
  • a) Nesib ya da Tesbib Kasidenin ilk bölümüdür.
    Bahar mevsimi , kis manzaralari betimlenir ya da
    kurban ve ramazan bayrami anlatilir.Genellikle
    kasidenin en uzun ve sanatli bölümüdür.
    Kasidelere ismini veren bölümdür.
  • b) Girizgah Nesib bölümünden asil konuya geçisi
    ifade eden bir veya birkaç beyittir . Nükteli,
    ince sözlerin söylendigi bölüm.
  • c) Medhiye Asil anlatilmak, övülmek istenen
    kisi için ne denecekse açiklanir .Asil bölümdür.

104
  • d)Fahriye
  • Sairin kendini övdügü ve diger sairlerle
    karsilastirdigi bölümdür.
  • e)Tegazzül
  • Kasideyle ayni ölçüde ve uyakta gazel yazilir.
  • f)Dua
  • Sair övdügü kisinin basarilarinin devamli olmasi,
    ömrünün uzun olmasi için dualar eder iyi
    dileklerde bulunur.

105
  • Kasideler Konularina Göre de Degisik Adlar Alir.
    Bunlara Divan edebiyati nazim türleri de denir.
  • Tevhid Allahin birligini anlatan kasideler.
  • Münacaat Allaha yalvarmak,dua etmek amaciyla
    yazilan kasideler.
  • Naat Peygamberimizi övmek için yazilan
    kasideler.
  • Medhiye Devrin ileri gelenlerini övmek için
    yazilan kasideler.
  • Hicviye Devrin yöneticilerini elestirmek için
    yazilan kasideler.
  • Mersiye Devlet büyüklerinin ölümünden duyulan
    üzüntülerin anlatildigi kasideler.
  • Fahriye Sairlerin kendilerini övmek amaciyla
    yazdiklari kasidelerdir.

106
  • KITA
  • Belli bir uyak düzeniyle yazilmis olan,dizeleri
    arasinda ölçü birligi bulunanherhangi bir
    düsünce ya da duyguyu en az ikiden baslamak
    üzere,en çok on iki beyitte anlatan nazim
    biçimine denir.
  • Aruzun her kalibiyla yazilir.
  • Iki beyitten fazla olan biçimine kita-i kebire
    denir.
  • Kitada genellikle sairin mahlasi yoktur.
  • Genelde beyitler arasinda anlam birligi vardir.
  • Gazelden farkli olarak matla ve makta beyitleri
    yok.
  • Kafiyelenisi xa,xa,xa...
  • Daha çok felsefi ve toplumsal düsünceler,
    elestiriler, hicivler kita biçimiyle anlatir.

107
  • MESNEVI
  • Mesneviler ögüt verici bir olayi anlatan uzun
    siirlerdir. (savas, ask, tarihi olaylar, evlenme
    ve sünnet törenleri, didaktik konular, din ve
    tasavvuf)
  • Iran edebiyatindan geçmistir.
  • Mesneviler, Divan edebiyatinda, bir bakima
    günümüzdeki roman ve hikayenin yerini tutuyordu.
  • Beyit sayisi sinirsizdir. Divan siirinin en uzun
    nazim biçimidir.

108
  • Beyitler arasinda anlamca baglilik vardir.
  • Her beyit kendi arasinda kafiyelidir.
    (aa,bb,cc,dd...)
  • Aruzun kisa kaliplari ile yazilir.
  • Bes mesnevinin bir araya gelmesiyle hamse
    olusur.
  • Divan edebiyatindaki hamse sahibi ilk sairimiz
    Ali Sir Nevaidir.
  • Türk edebiyatinin ilk mesnevisi Yusuf Has
    Hacib(11.yy.)in yazdigi Kutadgu Bilig dir.
  • Mevlana Celaleddin-i Ruminin 25700 beyit olan ve
    6 cilt tutan ünlü eseri de mesnevi adiyla bilinir.

109
  • Mesnevinin bölümleri sunlardir
  • Mensur ya da manzum dibace,
  • Tevhid,
  • Münacaat,
  • Naat,
  • Miraciye (Kimi mesnevilerde bu bölüm yoktur).
  • Medh-i Çehar-i Yar-i Güzin(Dört halifeye övgü)
  • Eserin sunuldugu kisiye medhiye,
  • Sebeb-i telif ya da sebeb-i nazm-i kitab,
  • Agaz-i destan
  • Hatime

110
  • MÜSTEZAT
  • Gazelin özel bir biçimine denir
  • Bir uzun bir kisa dizeden olusan nazim seklidir.
  • Kisa dizelere ziyade denir.
  • Aruzun bir tek kalibiyla yazilir.
  • Kafiyelenisi gazel gibidir.
  • Makta beyti yoktur.

111
Nazim Birimi Dörtlük Olanlar
  • RUBAI
  • Iran edebiyatindan geçmistir.
  • Dört dizeden olusur.
  • Kafiye düzeni aaxa seklindedir.
  • Sarap,dünyanin türlü nimetlerinden
    yararlanma,hayatin anlami ve hayat felsefesi ve
    ölüm gibi konular islenir.
  • Dizeler arasinda anlam birligi vardir.
  • Kendine özgü 24 kalibi vardir.
  • Rubai biçiminin en büyük sairi, Iranli Ömer
    Hayyam (12.yy.) dir.
  • Divan edebiyatinda rubai yazmayi meslek edinmis
    tek sair Azmizade Haleti(17.yy.)dir.
  • Cumhuriyet döneminde Y.Kemal Beyatli rubaileriyle
    taninmistir.

112
  • TUYUG
  • Türklerin buldugu bir nazim biçimidir.
  • Dört dizeden olusur.
  • Kafiyelenisi rubai gibidir(aaxa).Tüm dizeleri
    uyakli tuyuglar da vardir.
  • Aruzun Failatün,Failatün,Failün kalibiyla
    yazilir.
  • Konu sinirlamasi yoktur.Rubaide islenen konular
    tuyugda da islenir.
  • Halk siirindeki maninin karsilidir.
  • Azeri ve Çagatay edebiyatlarinda gelismistir.
  • Nesimi, Kadi Burhaneddin, Ali Sir Nevai
    tuyuglariyla taninmistir.

113
Bentlerle Kurulanlar
  • MURABBA
  • Dörder dizelik bentlerden olusur.
  • En az 3, en çok 7 bent halinde yazilir.
  • Ilk dörtlük kendi arasinda kafiyelidir.Diger
    dörtlüklerin 4. dizeleri 1. dörtlük ile
    kafiyelidir.(aaaa,bbba,ccca,)
  • Murabbalarda övgü, yergi, dini ve ögretici
    konular islenir.
  • Bizde bu türün en basarili sairi Namik Kemaldir.

114
  • Murabbanin en yaygin türleri sunlardir
  • TERBI ( DÖRTLEME)
  • Bir sairin bir gazelinin her beytinin üstüne
    baska bir sairin ikiser dize eklenmesiyle olusan
    murabbadir.
  • Eklemelerin ölçüye ve uyaga uyma zorunlulugu
    vardir.

115
  • SARKI
  • Besteyle okunmak için yazilan,dörder dizelik
    bentlerden olusan nazim biçimidir.
  • Halk edebiyatindaki türkünün etkisiyle olustugu
    söylenebilir.
  • Dörtlük sayisi 3-5 arasindadir.
  • Birinci dörtlükte 2. ve 4.diger dörtlüklerde ise
    4. dize tekrarlanir.Bu dizelere nakarat denir.

116
  • Kafiye örgüsü abab,cccb,dddb veya aaaa,bbba,ccca
    gibi
  • Türklerin kazandirdigi bir nazim seklidir.
  • Günlük hayat,ask,sevgi gibi konular islenir.
  • Sarki türünün en büyük sairi Nedimdir.
  • Cumhuriyet döneminde Yahya Kemal de bu türde
    siirler yazmistir.
  • Lale Devrinde(18.yy.) gelismis ve
    yayginlasmistir. 

117
  • MUHAMMES
  • Beser dizelik bentlerle kurulan bir nazim
    biçimidir.
  • Kafiye düzeni aaaaa,bbbba,cccca biçimindedir.
  • BASLICA TÜRLERI
  • Tahmis(Besleme) Bir gazelin üstüne üçer dize
    eklenmesiyle olusturulan muhammestir.
  • Tastir Bir gazelin her beytinde iki dize arasina
    üçer dize eklenmesiyle olusturulan muhammestir.
  • Tardiye Ilk iki bendinin son dizesi, diger
    dizeleriyle uyakli olmayan muhammestir. Seyh
    Galib Türk edebiyatinin en güzel tardiyelerini
    yazmistir.

118
  • TERKIB-I BENT
  • Bentlerde kurulan bir nazim seklidir.
  • Her bent 7 ile 10 beyit arasinda degisir.
  • Bent sayisi 5 ile 10 bent arasinda degisir.
  • Gazeldeki gibi kafiyelenir.
  • Her bent arasinda vasita beyti bulunur.

119
  • Vasita beytinin üstündeki beyitlerin tümüne
    terkibhane denir.
  • Talihten,hayattan sikayetdini , tasavvufi ve
    felsefi düsünceler anlatilir.
  • Terkib-i bentlerde her bentten sonra vasita beyti
    degisir.
  • Bagdatli Ruhi ve Ziya Pasa bu nazim biçiminin
    usta sairlerindendir.

120
  • TERCI-I BENT
  • Biçim ve uyak yönüyle Terkib-i Bende benzer.
  • Terkib-i Bentte degisen vasita beyti Terci-i
    Bentte degismez.
  • Vasita beytinin aynen tekrarlanmasi bütün
    bentlerde ayni konuyu islemeyi zorunlu kilar.
  • Her bent terci-hane ve vasita olmak üzere iki
    bölümden olusur.
  • Felsefi konular,Allahin kudreti, kainatin
    sirlari, tabiatin zitliklari gibi konular
    islenir.
  • Ziya Pasa terci-i bentleriyle ünlüdür.

121
NOT
  • Ünlü bir sairin siirine baska bir sair tarafindan
    ayni ölçü ve kafiye ile yazilan benzerlerine
    nazire denir.
  • Ünlü bir siire, ayni ölçü ve kafiye ile saka
    yollu ve alay edilerek yazilmis nazirelere
    tehzil denir.
  • Bir misra veya beytin, baska bir sair tarafindan
    herhangi bir nazim biçimine tamamlanmasina ve bu
    sekilde olusturulmus siirlere tanzim denir.

122
  • DIVAN EDEBIYATI SAIRLERI

123
  • MEVLANA CELALEDDIN-I RUMI (1201-1273)
  • Tasavvuf edebiyatinin en önemli sanatçisidir.
  • Mevlevi tarikatini kurmus, Mesnevi adli
    eseriyle Islam dünyasini etkilemistir. Mesnevi
    Farsça yazilmistir.
  • Mesnevisinde tasavvufun açiklanmasi ile ilgili
    hikayeler, semboller, ögütler vardir.
  • Mevlana sanati mabede sokar, sanati ibadetten
    sayar.

124
  • Onun için hayatin her ani, her davranis siir,
    müzik, sema ve bütün güzel sanatlarla ugrasmaktan
    ibarettir.
  • Allaha ulasmanin tek yolu,insandaki nefsi
    yenmek, üstün insan olmaktir.
  • Ölümü seb-i arus (dügün gecesi) olarak telakki
    eder.
  • Eserlerini dönemin edebiyat dili olan Farsça ile
    yazmistir.

125
  • ESERLERI
  • Mesnevi
  • Divan-i KebirEn coskun oldugu dönemlerde
    söyledigi gazel ve rubailerinin toplandigi eser.
  • Fih-i MafihMevlananin bazi düsünce ve
    sözlerinin toplandigi eseri.
  • Mektubat Selçuklu büyüklerine yazilmis 147
    mektubu içerir.
  • Mecalis-i Seba Yedi hutbe yer alir.Hutbelerden
    sonra açiklayici öykülere geçilir.
  • Rubailer

126
  • SULTAN VELED (1226-1312)
  • Mevlananin ogludur.
  • Ömrü boyunca Mevlevilik tarikatini yaymaya
    çalismistir.
  • Farsça siirlerin yaninda Türkçe siirler de
    yazmistir.
  • ESERLERI
  • Ibtida-name,
  • Intiha-name,
  • Rübab-name

127
  • HOCA DEHHANI (13.YY.)
  • Divan siirinin ilk temsilcisi, din disi divan
    siirinin kurucusu sayilir.
  • Horasandan Anadoluya gelerek Konyada Selçuklu
    sarayina girmis, 3.Alaaddinin emriyle Selçuklu
    Sehnamesi ni yazmistir.
  • Vatan hasretini yansitan siirlerini Divaninda
    toplamistir.
  • Arapça, Farsça ve Türkçeye ayni degeri verir.

128
  • GÜLSEHRI (1250? 1335)
  • Esas adinin Seyh Ahmet oldugu sanilmaktadir.
  • Gençliginde tasavvuf ve edebiyat ögrenmistir.
  • Arapça ve Farsça ögrenmisancak siirlerini Türkçe
    yazmistir.
  • Türkçeyi sanat dili haline getirmeye çalismistir.
  • Düsüncesi ve edebi kimligi bakimindan bir
    tasavvuf sairi olmakla birlikte, Türkçeyi
    idealist bir görüs ve duyusla kullanmistir.
  • ESERLERI
  • Mantikut-Tayr, Felekname (Farsça olarak kaleme
    almistir.) , Aruz Risalesi, Kudûri Tercümesi

129
  • ASIK PASA (1272-1333)
  • Kirsehir dogumludur.
  • Anadolu Türkleri arasinda tasavvufu yaymak için
    ugrasmistir.
  • Türkçenin gelismesi ve yayilmasinda hizmetleri
    bulunan ilk Türkçeci sairlerimizdendir.
  • Yunus Emrenin etkisinde kalan, hem hece hem de
    aruzla siirler yazmistir.
  • En önemli eseri Garibname adli eseridir.(Bu
    eserinde devrin aydinlarindan, Türkçeye gereken
    önemi vermemelerinden dolayi sitemle bahseder.

130
  • AHMEDI (1334-1413)
  • 14.Yüzyilin en önemli sairidir.
  • Iran edebiyatinin tüm güzellik ve zenginliklerini
    edebiyatimiza aktarmaya çalismistir.
  • Zekaya dayanan ölçülü siirleriyle divan
    edebiyatinin gelismesine katkida bulunmustur.
  • Tamamen din disi konularda siirler yazmistir.
  • Dili, kendinden önce yetisen sanatçilardan
    agirdir.
  • ESERLERI
  • Iskendername adli mesnevisi önemlidir.
  • Bunun disinda Cemsid ü Hursid,
  • Divan.

131
  • KADI BURHANEDDIN(1344-1398)
  • Kayseri kadisinin ogludur.Macera dolu bir hayat
    sürmüs,kendisi de kadilik yapmistir.
  • 1381de Sivasta tahta çikmis ve 18 yil Sivas
    sultanligi yapmistir.
  • Çogunu aruz, bir kismini da hece ile ya
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com