Kalsiyum Metabolizma Bozukluklari - PowerPoint PPT Presentation

1 / 52
About This Presentation
Title:

Kalsiyum Metabolizma Bozukluklari

Description:

Kalsiyum Metabolizma Bozukluklar Prof. Dr. Ali R za Uysal Ankara niversitesi T p Fak ltesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastal klar Bilim Dal – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:1707
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 53
Provided by: medicineA8
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Kalsiyum Metabolizma Bozukluklari


1
Kalsiyum Metabolizma Bozukluklari
  • Prof. Dr. Ali Riza Uysal
  • Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi Endokrinoloji
    ve Metabolizma Hastaliklari Bilim Dali

2
Kalsiyum metabolizma bozukluklari
  • Kendilerini baslica hiperkalsemi ve hipokalsemi
    seklinde gösterirler.
  • Kalsiyum metabolizmasini düzenleyen baslica
    hormonlar
  • Parathormon (PTH)
  • 1,25 dihidroksi vitamin D (aktif D vitamini)
  • Kalsitonin

3
PRIMER HIPERPARATIROIDIZM
  • Primer hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerinden
    otonom olarak asiri parathormon (PTH) salgisi
    sonucunda gelisen hastalik tablosudur.
  • 40 yasin üzerindeki kisiler arasinda prevalansi
    200de 1 ile 1000de 1 arasindadir.
  • Kadinlarda 2-4 kez daha fazla görülür.

4
PRIMER HIPERPARATIROIDIZM
  • Primer hiperparatiroidizmde gözlenen paratiroid
    lezyonlari 80 adenom, 20 hiperplazi ve 1den
    az paratiroid karsinomudur.
  • Primer hiperparatiroidinin otozomal dominant
    geçisli kalitsal tipine rastlandigi gibi, bu
    hastalik multiple endokrin neoplazi tip 1 (MEN I)
    ve tip 2 (MEN II) tablolarinin bileseni de
    olabilir.

5
Paratiroid Adenomlari
  • Olgularin 25inde 11q12-13 delesyonu
    saptanmistir. Bu delesyonun bir tümör supresör
    geni ortadan kaldirdigi düsünülmüstür.
  • Olgularin 40inda kromozom 1pde alel kaybi
    (1p32-pter) saptanmistir.
  • Olgularin 4ünde, kromozom 11in bir parçasinin
    inversiyonu (PRAD1 mutasyonu) saptanmistir. Bu
    inversiyon, PRAD1i, PTH geni promoterinin
    kontroluna geçirir. PRAD1, bir hücre siklusu
    regülatörü protein olan siklin Dyi kodlar. Bu
    molekül, normalde hücre siklusunun G1 evresinde
    artmakta ve hücrenin mitotik evreye girmesine yol
    açmaktadir.

6
Paratiroid Hiperplazisi
  • MEN Ide bir tümör supresör genin bir alelinin
    kalitsal yoklugu vardir. Diger alelin de somatik
    mutasyona ugramasi, endokrin tümörlere yol açar
    (genin eksprese edildigi bölgelerde).
  • MEN IIde RET geninde aktive edici mutasyon
    vardir. RET, bir olasi büyüme faktörü
    reseptörüdür. Paratiroid hiperplazilerinin
    çogunun monoklonal oldugu gösterilmistir. RET
    ligandi gibi bir paratiroid trofik hormon etkisi
    altinda paratiroid hiperplazisi ve klonik
    onkojenik mutasyonlar olabilir.

7
Paratiroid Kanseri
  • Retinoblastoma tümör supresör geni kaybi
  • P53 geni (bir tümör supresör gen) kaybi (Nadir
    görülür.).

8
PARATHORMON
  • Parathormon (PTH) 84 amino asitten olusmus tek
    bir polipeptid zincirinden ibarettir. 9500
    molekül agirligindadir.
  • Paratiroid hücresinde 115 amino asitli
    preprohormon halinde yapilir.
  • Preprohormon endoplazmik retikulumda klipaz
    aktivitesi ile 90 amino asitli prohormona ve
    golgi aparatinda triptik klipaz aktivitesi ile 84
    amino asitli parathormona dönüsür. Aktivitesi
    molekülün N terminali ile yakindan ilgilidir.
  • Dolasimda yaklasik 7000 molekül agirlikli
    inaktif, fakat immünoreaktif PTH da bulunur.
    Bunlar, molekülün karboksi terminalinin ve orta
    kisminin parçalaridir. Bunlar PTHun yikim
    ürünleridir. Böbrek yetmezliginde, yikim
    ürünlerinin temizlenememesine bagli immünoreaktif
    parathormon düzeyi artar.

9
PARATHORMON
  • Normalde, kan PTH düzeyi mililitrede 50
    pikogramin altindadir.
  • PTH salgisi baslica plazma iyonize kalsiyum
    düzeyi ile ayarlanir.
  • PTH salgisinin kontrolunda diger önemli etkenler,
    plazma fosfat düzeyi, kan pHsi ve hücre disi
    sivisi (ekstrasellüler sivi) magnezyum
    konsantrasyonudur.
  • Beta adrenerjik agonistler, prostaglandinler ve
    histamin de PTH salgisini artirir.

10
PARATHORMON
  • PTH dogrudan böbrek ve kemik üzerinde, dolayli
    olarak da barsak üzerinde etki gösterir.
  • PTH etkisini hedef hücrelerin plazma membran
    reseptörlerine baglanarak gösterir. Reseptör-PTH
    iliskisi sonucunda membrana bagli adenil siklaz
    uyarilir PTH etkisinde ikinci ulak olan siklik
    AMPnin (cAMP) yapimi artar ve bu ikinci ulagin
    uyardigi enzimlerin islevleri sonucunda hormon
    etkisi ortaya çikar.

11
PARATHORMON
  • PTH etkisi en hizli olarak böbrekte görülür. PTH
    geri emilimlerini artirarak, kalsiyum ve
    magnezyumun vücutta tutulmasini saglar. Fosfor ve
    bikarbonatin ise proksimal tübüllerden geri
    emilimini baskilar.
  • Bu sekilde idrarla atilan fosfor ve bikarbonat
    miktari artar.
  • Fazla bikarbonat atilmasi asidoza yol açar.
    Asidoz nedeniyle albumine baglanan kalsiyum
    miktari azalacagindan dolasimda iyonize kalsiyum
    artar.
  • Fosfatüri de kemik yikimi sonucunda gelisebilecek
    hiperfosfatemiyi önler. Bu sekilde hiperfosfatemi
    önlenmeseydi, serumda fazla miktarda bulunan
    fosfatin kalsiyumla kompleksler olusturmasi
    sonucunda PTH etkisi ile ortaya çikan plazma
    iyonize kalsiyum artisi daha az olabilirdi.

12
PARATHORMON
  • PTH böbreklerde hipofosfatemik etkisi ile ya da
    dogrudan 25(OH)D 1 alfa redüktaz enzimini de
    uyarir ve 1,25(OH)2D yapimini artirir. Aktif D
    vitamini artisi sonucunda hormonun dolayli
    etkileri ortaya çikar Ince barsaktan kalsiyum
    emilimi artar kemik yikiminda artma olur.
  • Kemikte PTH reseptörleri osteoblastlar
    üzerindedir. PTHun osteoklast islevini dolayli
    bir sekilde uyararak kemik yikimini artirdigi
    düsünülmektedir.
  • PTH etkisi altinda kemikten hücre disi sivisina
    kalsiyum ve fosfor akimi olmaktadir.

13
Belirti ve Bulgulari
  • Günümüzde hiperparatiroidizm olgularinin önemli
    bir kismi, tani kondugunda semptomsuzdur.
  • Hiperkalsemi ve hiperkalsiüri nedeniyle ortaya
    çikan belirti ve bulgular
  • Merkezi sinir sistemiyle ilgili Zihinsel
    aktivitede bozulma, yakin zaman bellegi kaybi,
    emosyonel dengesizlik, depresyon, uyku hali ve
    koma
  • Pirofosfat kristallerinin çökmesi sonucunda
    gelisen kalsifik tendinit ve kondrokalsinozise
    bagli eklem agrilari
  • gastrointestinal sistemle ilgili Dispepsi,
    istahsizlik, bulanti, konstipasyon, artmis peptik
    ülser ve akut pankreatit insidansi

14
Hiperparatiroidizm Belirti ve Bulgulari
(Hiperkalsemi ve Hiperkalsiüri ile iIgili)
  • Böbrek islevi ile ilgili Poliüri, noktüri,
    nefrokalsinozis ve bunun sonucunda böbrek
    yetmezligi
  • Üriner sistemde kalsiyum okzalat ve kalsiyum
    fosfat tasi olusumu Agri ve hematüri
  • Kalp ve damar sistemiyle ilgili Hipertansiyon
  • Hiperkalsemi bulgulari Hiperaktif derin tendon
    refleksleri, agri ve vibrasyon duyusu kaybi,
    proksimal kaslarda kuvvetsizlik, dilde atrofi ve
    fasikülasyon, ataksi, konjonktivit ve band
    keratopati

15
Hiperparatiroidizmin Osteitis Fibroza Sistika Ile
Ilgili Belirti ve Bulgulari
  • Kemik agrilari
  • Patolojik kiriklar
  • Kemik deformiteleri
  • Kemikler üzerinde duyarlilik

16
RADYOLOJIK BULGULAR
  • Subperiostal rezorbsiyon
  • Osteoporoz
  • Kemik kistleri (brown tümör)
  • Dis grafilerinde lamina dura kaybi
  • Kraniogramlarda tuz-biber görünümü
  • Kalsifik tendinit, kondrokalsinozis,
    nefrokalsinozis ve pulmoner kalsifikasyon
  • Böbrek taslari

17
(No Transcript)
18
(No Transcript)
19
Hiperparatiroidizmde Tani
  • Hastada es zamanli olarak
  • Hiperkalsemi,
  • Hipofosfatemi,
  • Hiperkalsiüri ve
  • PTH düzeyi yüksekliginin gösterilmesi ile konur.

20
Primer Hiperparatiroidizmde Diger Laboratuar
Bulgulari
  • Idrarla atilan nefrojenik cAMP miktari artmistir.
  • Serum klor ve sitrat düzeyi yüksek, bikarbonat
    düzeyi düsüktür. Hastalarda hiperkloremik asidoz
    saptanir.
  • Böbregin asidifikasyon ve konsantrasyon yetenegi
    bozulmustur.
  • Serum alkalen fosfataz düzeyi artabilir.
  • Kemik yikiminin göstergesi olarak idrarla atilan
    hidroksiprolin miktari artar. Amino asitüri
    olabilir.

21
Primer Hiperparatiroidizmde Diger Laboratuar
Bulgulari
  • Birlikte böbrek yetmezligi varsa kan üre azotu
    artar.
  • Normalde 85in üzerinde olan tübüler fosfor
    reabsorbsiyonu, primer hiperparatiroidide
    50-60a iner.
  • Otonom PTH salgisini göstermek üzere kalsiyum
    infüzyon testi yapilabilir.
  • Hiperkalseminin ayirici tanisinda glukokortikoid
    testi Sarkoidoz, D vitamini entoksikasyonu,
    mültipl myeloma ve kemik metastazi olan bazi
    malignitelerde steroidle hiperkalsemi azalir.

22
Paratiroid Lezyonun Seklinin ve Yerinin
Belirlenmesinde Kullanilan Yöntemler
  • Radyoaktif talyum - teknisyum subtraction,
    çikarim sintigrafisi
  • Ultrasonografi, bilgisayarli tomografi ve
    manyetik rezonans görüntüleme
  • Invaziv yöntemler Selektif anjiografi, venöz
    kateterizasyon ve alinan degisik kan örneklerinde
    PTH ölçümü

23
(No Transcript)
24
Primer Hiperparatiroidizmde Ayirici Tani
  • Diger osteitis fibroza sistika nedenleri Bazi
    tümörler, hipertiroidi ve metabolik asidoz
  • Diger hiperkalsemi nedenleri
  • Primer hiperparatiroidizm, MEN ile birlikteyse,
    bu belirlenmelidir

25
Baslica Hiperkalsemi Nedenleri
  • Serum PTH düzeyini artirarak hiperkalsemiye yol
    açan durumlar
  • Primer ve tersiyer hiperparatiroidizm
  • Bazi malign tümörler (ektopik hiperparatiroidizm)

26
Baslica Hiperkalsemi Nedenleri
  • PTH düzeyini artirmadan hiperkalsemiye yol açan
    durumlar
  • Ilaçlar (tiazid, D vitamini, kalsiyum, A
    vitamini, lityum)
  • Granulomatöz hastaliklar (sarkoidoz, tüberküloz,
    berilyoz)
  • Familyal hipokalsiürik hiperkalsemi
  • Hareketsizlik
  • Malign hastaliklar (meme kanseri, mültipl
    myeloma, akut lenfoblastik lösemi, lenfoma)
  • Diger endokrin bozukluklar (Addison hastaligi,
    hiper ve hipotiroidizm)
  • AIDS

27
SEKONDER HIPERPARATIROIDIZM
  • Sekonder hiperparatiroidizm, hipokalsemiye egilim
    yaratan herhangi bir hastalikta görülen
    kompensatuar PTH fazla salgisi durumudur.
  • Kronik böbrek hastaligi (renal osteodistrofi)
  • Rasitizm, osteomalazi
  • Intestinal malabsorbsiyon sendromlari
  • Fanconi sendromu ve
  • Renal tübüler asidozda görülür.
  • Tersiyer hiperparatiroidizm Renal osteodistrofi
    olgularinda oldugu gibi uzun sürmüs sekonder
    hiperparatiroidizmden sonra hiperplaziye ugrayan
    paratiroid bezlerinin otonom bir biçimde fazla
    PTH salgilama özelligini kazanmasi

28
CERRAHI TEDAVI ENDIKASYONLARI
  • 1990 yilinda toplanan ABD National Institudes of
    Health-NIH tarafindan desteklenen Mutabakat
    Gelistirme Konferansinin (Consensus Development
    Conference) kararlarina göre primer
    hiperparatiroidizmi bulunan su hastalara cerrahi
    önerilmelidir
  • Primer hiperparatiroidizmin belirgin klinik
    belirtilerini gösteren hastalar
  • Böbrek tasi bulunanlar
  • Radyolojik olarak paratiroide bagli kemik
    hastaligi bulunanlar
  • Önceden yasam tehdit edici bir hiperkalsemi
    durumu geçirmis olanlar
  • Klasik hiperparatiroid nöromusküler hastaligi
    bulunanlar
  • Hiperkalsemiye baglanabilecek belirtileri
    bulunanlar
  • Kreatin klerensi normalin 70inin altina inmis
    olanlar
  • Serum kalsiyum düzeyi 11,4-12 mg/dlden yüksek
    olanlar
  • Idrarla kalsiyum atilimi belirgin artmis olanlar
    (gt400 mg/gün),
  • Herhangi bir bölgede kemik mineral yogunlugu z
    degeri 2den düsük olanlar
  • Cerrahi tedavi isteyen hastalar,
  • düzenli izlemin güç oldugu hastalar ve tedaviyi
    güçlestirecek ek hastaligi bulunan kimseler.

29
PRIMER HIPERPARATIROIDIZMDE CERRAHI TEDAVI
  • Cerrahi tedavi primer hiperparatiroidizmin
    baslica nedene yönelik tedavisini olusturur.
  • Eger primer hiperparatiroidizm tek bir paratiroid
    adenomuna bagliysa, tedavi bunun çikarilmasindan
    ibarettir.
  • Aç kemik sendromu
  • hastaya, yalnizca oral kalsiyum ve D vitamini ile
    tedavi edilebilir duruma gelinceye kadar yeterli
    miktarda parenteral kalsiyum verilmesi önemlidir.
  • Aktif kemik yenilenmesi dönemi geçince oral
    kalsiyum ve D vitamini destegine de gerek kalmaz.
  • postoperatif hipoparatiroidizm
  • Primer hiperparatiroidizm paratiroid
    hiperplazisine bagliysa, üç paratiroid bezinin
    tamami ve 4. bezin yarisi çikarilir. Kalan yarim
    bez de, hiperkalsemi nüksederse bulunmasini
    kolaylastirmak için isaretlenir.
  • Paratiroid hiperplazisinde uygulanan diger bir
    cerrahi yaklasim, dört paratiroid bezinin hepsini
    çikarmak ve bir miktar paratiroid dokusunu
    sternokleidomastoid kasina, ya da ön kola
    yerlestirmek (ototransplantasyon) seklindedir.
  • Paratiroid karsinomu süphesi varsa, boyunda iyi
    bir arastirma yapilmali, karsinom saptandiginda
    ise genis doku rezeksiyonu yapilmalidir.
  • Hastalar cerrahi girisimden sonra 3 ayda bir
    serum kalsiyum ve PTH düzeyleri ölçülerek
    izlenirler.
  • Kalsiyum veya PTH düzeylerinden herhangi birinde
    saptanan artis tümör nüksünü gösterir.

30
PRIMER HIPERPARATIROIDIZMIN TIBBI TEDAVISI
  • Primer hiperparatiroidizmin tibbi tedavisi
    baslica cerrahi tedaviye verilmeyen hastalarin
    izlenmesi ve hiperkalseminin tibbi tedavisinden
    ibarettir.
  • Yeterli endikasyon bulunmadigindan kendilerine
    cerrahi tedavi uygulanmayan hastalar düzenli
    araliklarla izlenmelidir.
  • Izlemde klinik belirti ve bulgular, serum
    kalsiyum ve PTH düzeyleri, idrarla kalsiyum
    atilimi ve kemik mineral yogunluklari
    degerlendirilir ve
  • hastalikta ilerleme olduguna karar verilirse
    hastaya cerrahi tedavi önerilir.

31
HIPERKALSEMININ TIBBI TEDAVISI
  • Hidrasyon Hiperkalsemide ilk alinmasi gereken
    önlemdir. Hastaya bol su içmesi önerilir.
  • Fazla tuz alimi Hastanin günde idrarla 300 meq.,
    ya da daha fazla sodyum çikartacak kadar tuz
    almasi saglanir.
  • Furosemid (günde 40-160 mg. oral yoldan) veya
    etakrinik asit (günde 50-200 mg. oral yoldan).
  • Zorlu diürez
  • 15 mg./dl. üzerindeki hiperkalsemi durumlarinda,
    santral venöz basinç, serum magnezyum ve potasyum
    düzeyleri monitorize edilerek yapilir.
  • Bu amaçla hastaya günde 4-6 litre serum
    fizyolojik intravenöz infüzyon halinde verilir.
    Birlikte 1-2 saatte bir 20-100 mg. furosemid veya
    10-40 mg. etakrinik asit intravenöz olarak
    verilir.
  • Hastaya, bu tedavi sirasinda ortaya çikan
    potasyum ve magnezyum kaybina göre, uygun yerine
    koyma tedavisi yapilir.

32
HIPERKALSEMININ TIBBI TEDAVISI
  • Oral fosfat
  • Alti saatte bir 250 mg. dozda verilir.
  • Ektopik kalsifikasyonlara neden olabilir. Bu
    komplikasyonu önlemek için serum inorganik fosfor
    düzeyi izlenmeli ve normal düzeylerin üzerine
    çikmasina izin verilmemelidir.
  • Mitramisin (plikamisin)
  • Intravenöz olarak 10-25 mikrogram/kg. dozda
    verilir. Hiperkalsemi nüksetmezse tekrarlanmaz.
    Kronik hiperkalsemi tedavisinde haftada 1-2 kez
    10 mikrogram/kg. dozda intravenöz yoldan
    verilebilir.
  • Fakat hiperkalsemi nüksü gözlenmeden enjeksiyon
    tekrarlanmamalidir.
  • Primer hiperparatiroidizm olgularinda cerrahi
    tedavi gerekeceginden, mitramisin
    kullanilmamalidir. Çünkü belirgin
    trombositopeniye yol açabilir.
  • Mitramisin hiperkalsemi üzerindeki tedavi edici
    etkisini, iskelet üzerine dogrudan etkiyle kemik
    rezorbsiyonunu durdurarak gösterir.
  • Karaciger, böbrek ve kemik iligi üzerinde toksik
    etkileri vardir. Bu ilaçla tedavi sirasinda
    hasta, trombosit sayisi, tam kan sayimi, kan üre
    azotu ve transaminaz düzeyi ile izlenmelidir.

33
HIPERKALSEMININ TIBBI TEDAVISI
  • Prednizolon
  • Bölünmüs dozlarda günde 40-200 mg. kadar verilir.
  • Meme kanserinde, hematolojik malignitelerde, D
    vitamini entoksikasyonunda ve sarkoidozda görülen
    hiperkalseminin tedavisinde yararli olur.
  • Kalsitonin
  • Yüksek dozlari (subkütan, ya da intramusküler
    olarak 6-12 saatte bir 4 IU/kg) hiperkalsemi
    tedavisinde yararli olmaktadir.
  • Kalsitoninle tedavinin baslica avantaji maksimum
    etkinin 12 saat gibi kisa bir süre içinde hizla
    ortaya çikmasidir.
  • Etkisine karsi birkaç gün içinde tolerans
    gelisir. Birlikte verilen glukokortikoidler
    (örnegin günde 30-60 mg prednizolon) kalsitoninin
    hipokalsemik etkisini uzatmakta, etkiye karsi
    tolerans gelismesini engellemekte, ya da
    geciktirmektedirler.
  • Ilaca karsi tolerans iyi ise de, hastalarin
    10unda bulanti, kusma ve flushing
    görülebilir. Nadiren lokal veya sistemik
    anaflaktoid reaksiyonlara da rastlanabildiginden,
    tedaviye baslanmadan önce 1 IU kalsitonin ile
    intrakütan deri testi yapilmasi önerilir.

34
HIPERKALSEMININ TIBBI TEDAVISI
  • Bisfosfonatlar
  • Günde 7,5 mg/kg etidronat (250 ml 5 dekstroz
    çözeltisi içinde 2 saat süren intravenöz infüzyon
    seklinde) 3-5 gün süre ile verilir.
  • Etkisi 24-48 saatte baslar ve ortalama 7 gün
    sürer.
  • Hiperkalsemi ile ilgili olarak intravenöz
    etidronat ile elde edilen etkiyi sürdürmek amaci
    ile oral etidronat tedavisine baslanabilir.
  • Ilacin yan etkileri hafiftir.
  • Baslica bulanti, kusma ve gastrointestinal
    rahatsizlik hissi seklinde görülür.
  • Renal bozukluklari olan kansere bagli
    hiperkalsemi olgularinda nadiren böbrek
    toksisitesi bildirilmektedir.
  • Etidronat, serum kreatinin düzeyi 2,5-5,0 mg/dl
    arasindaysa dikkatli kullanilmali, serum
    kreatinin düzeyi 5,0 mg/dlin üzerindeyse
    kullanilmamalidir.
  • Yeni bisfosfonatlar
  • Pamidronatin ilk dozu 60-90 mgdir. Bu doz
    hastaya 4 saat süren intravenöz infüzyonla
    verilir.
  • Zoledronik asit 4 mg dozunda ve 15 dakika süren
    intravenöz infüzyonla verilir.
  • Bu ilaçlardan sonra en düsük kalsiyum düzeyine
    4-5 günde erisilmektedir.
  • Eger hiperkalsemi tekrarlarsa, pamidronat ve
    zoledronik asit tedavisi tekrarlanabilir.
  • Intravenöz bisfosfonat tedavisinden sonra
    hastalarin 20sinde geçici ates ve myalji
    görülmektedir.
  • Serum kreatinin düzeyi 2,5 mg/dlin üzerindeyse,
    bisfosfonatlar daha düsük dozda ve dikkatli
    kullanilmalidir.

35
HIPERKALSEMININ TIBBI TEDAVISI
  • Indometazin Prostaglandin E artisi nedeni ile
    kemik yikimina yol açan malignitelerde yararli
    olur. Oral yoldan, 6 saatte bir 25 mg. dozda
    verilir.
  • Dializ Fazla kalsiyum periton dializi veya
    hemodializle vücuttan uzaklastirilabilir.

36
HIPOPARATIROIDIZM, PSÖDOHIPOPARATIROIDIZM
  • Paratiroid hormonun (PTH) salgisinin eksikliginde
    hipoparatiroidizm,
  • PTH etkisine hedef dokularda direnç bulunmasi
    durumunda ise psödohipoparatiroidizm (PHP) klinik
    tablolari gelisir.

37
Hipoparatiroidizm Nedenleri
  • CERRAHI Tiroidektomi, paratiroidektomi.
  • IDIYOPATIK Konjenital aplazi, MEDAC (APECED)
    sendromu, Kearns-Sayre sendromu, Kenny-Caffey
    sendromu, ileri yasta görülen sporadik tip.
  • FIZYOLOJIK Hiperkalsemi, hipomagnezemi.
  • DIGER radyoiyot tedavisi, hemokromatozis, kanser
    metastazlari, malign hastaliklarin kemoterapisi
    (asparaginaz, doksorubisin,sitozin arabinosit) ve
    biyolojik olarak inaktif PTH salgisi.

38
Hipoparatiroidizm, Psödohipoparatiroidizm Belirti
ve Bulgulari
  • Artmis nöromusküler irritabilite nedeniyle
    gelisen parestezi (Baslica agiz çevresinde ve
    parmak uçlarinda uyusma, karincalanma seklinde
    görülür.), tetani, latent tetani ve epileptiform
    nöbetler (grand mal, jackson, fokal veya petit
    mal), larinks spazmi, bronkospazm,
  • Lentiküler katarakt ve buna bagli görme kaybi,
  • Bazal ganglion kalsifikasyonu ve nadiren
    ekstrapiramidal bozukluklar,
  • Intrakranial basinçta artis, psödotümör serebri
    ve papil ödemi, organik beyin sendromu,

39
(No Transcript)
40
Hipoparatiroidizm, Psödohipoparatiroidizm
Belirti ve Bulgulari
  • Mental küntlük, huzursuzluk, paranoya, depresyon,
    psikoz, çocuklarda mental retardasyon,
  • Intestinal malabsorbsiyon,
  • Deride kuruluk, tirnaklarda deformasyon, kirilma
    ve boyuna çizgilenme, cilt ve tirnakta kandida
    enfeksiyonu,
  • Saçlarda kuruluk, kabalik, saç ve killarda
    dökülme,

41
Hipoparatiroidizm, Psödohipoparatiroidizm (PHP)
Belirti ve Bulgulari
  • Çocuklarda dislerin çikmasinda gecikme, enamel
    hipoplazisi, dis çürümesine karsi dirençsizlik,
    displastik dentin, disler arasinda fazla aralik
    bulunmasi,
  • Repolarizasyon gecikmesi nedeniyle
    elektrokardiyogramda Q-T intervalinde uzama
    blok konjestif kalp yetmezligi.
  • Albrightin herediter osteodistrofisi (AHO)
    Hastalarin yüzleri yuvarlaktir. Boylari kisadir.
    Obesite, brakidaktili ve cilt kalsifikasyonlari
    saptanir. PHP 1a ve PPHPde görülür.

42
Hipoparatiroidizm ve Psödohipoparatiroidizmde
Patofizyoloji
  • PTH eksikligi sonucunda kemik yikimi azalir
    idrarla fosfor atilmasi azalir
  • Aktif D vitamini yapimi, barsaklardan kalsiyum
    emilimi ve idrarla atilan cAMP miktari azalir.
  • Disaridan PTH verilirse idrarla atilan cAMP
    miktari hipoparatiroidizmde artar.
  • Belirti ve bulgularin önemli bir kismi
    hipokalsemi ve birlikte bulunan hafif alkaloz
    nedeniyle ortaya çikar.
  • Alkaloz, idrarla atilan bikarbonat miktarinin
    azalmasi sonucunda gelismektedir.

43
PSÖDO (PHP) VE PSÖDOPSÖDO (PPHP) HIPOPARATIROIDIZM
  • PHP tip 1a Eritrosit membranlarinda uyarici G
    proteini azligi, AHO
  • PHP tip 1b Eritrosit membraninda uyarici G
    proteini miktari normal. AHO yok
  • PHP tip 2 Hedef dokuda daha distal bir defekt.
    Disaridan verilen PTHa cAMP yaniti normal.
    Fosfor yaniti düsük. AHO yok.
  • PHPde kalitimla geçis iyi belirlenmis degil.
    Bazi ailelerde xe bagimli dominant geçis,
    bazilarinda degisken ekspresyon gösteren otozomal
    dominant mutasyonlar

44
PSÖDO (PHP) VE PSÖDOPSÖDO (PPHP) HIPOPARATIROIDIZM
  • PHP tip 1b ve tip 2deki genetik bozukluk halen
    iyi anlasilmamistir.
  • PHP tip 1a ve PPHP olgularinda, kromozom 20q13de
    bulunan GNAS-1 geninde çok sayida bozukluk
    saptanmistir.
  • Bu gen diger ürünlerinin yaninda uyarici G
    proteini altbirimi Gs?yi da kodlar.
  • Otozomal dominant geçis gösteren bu hastalik
    durumlarinda, bir genomic imprinting sonucunda,
    hastalik anneden geçtiyse çocukta PHP tip 1a,
    babadan geçtiyse PPHP gelismektedir.
  • Primer hipotiroidizm ve primer hipogonadizm PHP
    tip 1a olgularinda sik görülür (TSH, LH ve FSHa
    da direnç)

45
Psödopsödohipoparatiroidizm (PPHP)
  • Hastalarda hipoparatiroidi belirtisi, bulgusu ve
    hipokalsemi yoktur.
  • Yalniz AHO bulgulari vardir.
  • Disaridan verilen PTHa nefrojenik cAMP yaniti
    normaldir.
  • Hastalarin plazma membrani uyarici G protein
    içerikleri düsüktür.
  • Hastalarin bazi birinci derece akrabalarinda PHP
    tip 1a bulunur.

46
Hipoparatiroidizm ve Psödohipoparatiroidizmde Tani
  • Eszamanli olarak ölçülen serum kalsiyum düzeyi
    düsük, inorganik fosfor düzeyi yüksek ve
    immünoreaktif PTH düzeyi düsük bulunursa tani
    hipoparatiroidizmdir.
  • Yine eszamanli olarak ölçülen serum kalsiyum
    düzeyi düsük, inorganik fosfor düzeyi yüksek
    fakat immünoreaktif PTH düzeyi normal hudutlarda,
    ya da yüksek bulunursa tani PHP olabilir.
  • PPHP Yalniz AHO, hipokalsemi yok

47
Hipoparatiroidizm ve Psödohipoparatiroidizmde
Ayirici Tani
  • Hipoparatiroidizmin degisik etyolojileri
  • Psödohipoparatiroidizm hipoparatiroidizm
    ayirimi
  • Diger hipokalsemi nedenleri
  • Alkaloza bagli tetani
  • Proteine bagli kalsiyum orani ()8Xalbumin(g/dl.)
    2Xglobulin(g/dl)3

48
Hipokalsemi Nedenleri
  • Hipoparatiroidi, psödohipoparatiroidi
  • D vitamini metabolizmasi bozukluklari
  • Aç kemik sendromu (paratiroidektomiden ve
    tirotoksikozda tiroidektomiden sonra)
  • Osteoblastik metastazlar
  • Akut hiperfosfatemi (rhaptomyoliz, tümör lizisi)
  • Akut pankreatid
  • Toksik sok sendromu
  • Malabsorbsiyon
  • Kalsiyum baglayicilar (sitrat, EDTA)
  • Hiperkalsitoninemi
  • Neonatal hipokalsemi

49
Hipoparatiroidizmin tedavisi
  • Baslica kalsiyum ve D vitamini ile yapilir.
  • Genellikle günde 2-3 gram elementer kalsiyum
    yeterli olmaktadir.
  • Uygun D3 vitamini dozlari günde 50000-100000
    ünite ve 1,25(OH)2D dozlari günde 0,75-2,25
    mikrogram arasinda degismektedir.
  • D vitamini tedavisi sirasinda D vitamini
    entoksikasyonu ve hiperkalsiüri ile buna bagli
    üriner sistemde tas olusumundan sakinmak gerekir.
  • Bu bakimdan hastalar yakindan izlenmeli ve serum
    kalsiyum konsantrasyonlari normalin alt sinirinda
    (8-9 mg/dl) tutulmalidir.
  • Bu kalsiyum düzeylerinde hastalarda nöromusküler
    belirtiler görülmez. Hem de fazla kalsiüri
    olmaz.
  • Hastalara tiazid diüretiklerinin verilmesi
    kalsiüriyi azaltir.
  • Bu sekilde hem üriner sistem tasi olusmasi riski,
    hem de gereken D vitamini dozlari azalir.
  • Tedavide hiperfosfatemiyi düzeltmek için
    antiasitler ve asetazolamid gibi ilaçlarin
    kullanilmasina gerek genellikle olmamaktadir.
  • Çünkü serum kalsiyum düzeyi yükselince fosfor
    atilimi için renal esik düser ve serum fosfor
    konsantrasyonu buna bagli olarak azalir.

50
PHP tedavisi
  • hipoparatiroidizm tedavisine benzer.
  • Yalniz bu hastalar daha düsük kalsiyum ve D
    vitamini dozlarina gereksinim gösterirler.
  • Dozlar hastaya göre bireysellestirilmelidir.

51
Hipokalseminin acil tedavisi
  • Hastada tetani, konvulsiyon ya da laringospazm
    varsa hipokalseminin acil tedavisi gerekir.
  • Bunun için kalsiyum glukonatin 10luk çözeltisi
    kullanilir.
  • Intravenöz yoldan 10-20 mililitre, belirtiler
    kayboluncaya, ya da serum kalsiyum düzeyi 7
    mg/dlin üzerine çikincaya kadar yavas olarak
    hastaya verilir.
  • Infüzyon hizi kesinlikle bir dakikada 10
    mililitreyi asmamalidir.
  • Hizli kalsiyum infüzyonlari kardiyak arreste
    neden olabilir.
  • 10luk kalsiyum glukonatin 10 mlsi ortalama 90
    mg elementer kalsiyum saglar.
  • Hizli intravenöz kalsiyum infüzyonlari özellikle
    dijital tedavisi altindaki hastalarda tehlikeli
    olur.
  • D vitamini tedavisine de, tetaninin
    tekrarlamasini önlemek için mümkün oldugu kadar
    erken baslanmalidir.

52
Hipokalseminin acil tedavisi
  • D vitamininin etkisinin baslamasi birkaç günü
    bulabileceginden, bu süre içinde hastaya sürekli
    oral ve gereginde aralikli intravenöz kalsiyum
    tedavisi yapilarak, serum kalsiyumu tetaniye izin
    vermeyecek bir düzeyde tutulmaya çalisilir.
  • Bu amaçla, oral yoldan kalsiyum tedavisine de
    mümkünse hemen baslanmali ve hastaya 2 saatte bir
    200 mg elementer kalsiyum verilmelidir.
  • Oral yoldan verilen kalsiyum karbonat, 40
    oraninda elementer kalsiyum saglar.
  • Oral kalsiyum dozu, geregine göre giderek 2
    saatte bir 500 mga çikarilabilir.
  • Tedaviye baslandiktan 6 saat sonra serum kalsiyum
    konsantrasyonu 7,5 mg/dlin altina düserse,
  • sürekli intravenöz kalsiyum infüzyonuna baslanir
    ve 500 ml 5lik glukoz çözeltisi içinde 10 ml
    kalsiyum glukonat hastaya 6 saat içinde
    intravenöz olarak verilir.
  • Yeterli kontrol saglanincaya kadar, kalsiyum
    glukonat miktari 6 saatte bir 5 ml artirilir.
  • Bazi hastalarda kalsiyuma dirençli konvulsiyon
    görülmektedir. Böyle hastalara antikonvülsan
    ilaçlar (epdantoin, fenobarbital) yararli
    olabilir.
  • Fenotiazinler, agir diskineziye yol
    açabileceklerinden verilmemelidir.
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com