Y - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

Y

Description:

Y NET M NED R? Belirli birtak m ama lara ula mak i in ba ta insan olmak zere, parasal kaynaklar , ara -gere leri, hammaddeleri ve zaman fakt r n ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:280
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 161
Provided by: womenlead
Category:
Tags:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Y


1
YÖNETIM NEDIR?
  • Belirli birtakim amaçlara ulasmak için basta
    insan olmak üzere, parasal kaynaklari,
    araç-gereçleri, hammaddeleri ve zaman faktörünü
    birbiriyle uyumlu ve etkin kullanmaya olanak
    verecek kararlar alma ve bunlari uygulatma
    süreçlerinin toplami.

2
YÖNETIM GRUPLARI
  • Ailesel yönetim
  • Siyasal yönetim
  • Profesyonel yönetim

3
YÖNETICI VE ÖNDER
  • Baskalari vasitasiyla amaçlara ulasmaya çalisan
    kisi.
  • Bir seyi baskalarina istetmek ve benimsetmek
    suretiyle yaptirabilme gücüne sahip kisi.
  • Yönetici gücünü üst yönetimden alir. Onlara karsi
    sorumludur.
  • Önder gücünü grup üyelerinden alir ve onlara
    karsi sorumludur.

4
YÖNETICILERIN GÖREVLERI
  • Yönetici baskalariyla çalisan ve onlar
    araciligiyla amaca ulasmaya çalisan kisidir.
  • Yönetici rekabet halindeki amaçlari dengeler
  • Yönetici kavramsal (fikri) bir düsünürdür.
  • Yönetici örgütte bir arabuluculuk islevini yerine
    getirir.
  • Yönetici ayni zamanda bir politikacidir.
  • Yönetici bir diplomattir.

5
YÖNETIM DÜZEYLERI
  • HIYERASIK YAPIDAKI KONUMLARINA GÖRE YÖNETICILER
  • Alt Düzey Yöneticiler
  • Isgören ya da astlari yönlendirmekte..ustabasi,
    sef v.b.
  • Orta Düzey Yöneticiler
  • Bölüm müdürleri, daire müdürleri v.b
  • Üst Düzey veya Tepe Yöneticiler
  • Karar vericiler. Genel Müdür, Yönetim Kurulu v.b.

6
YÖNETIM DÜZEYLERI
  • FONKSIYONEL VE GENEL YÖNETICILER
  • Fonksiyonel yönetici üretim, pazarlama, satis ve
    finansman gibi uzmanlasmis bir örgütsel
    faaliyetten sorumlu olan yönetici tipidir.
  • Genel yönetici büyük bir sirket, bunun bir
    isletmesi veya onun bir alt bölümü gibi karmasik
    bir birimi yöneten ve yönlendiren kisi.

7
YÖNETIM ANLAYISINDAKI DEGISMELER
  • Degismez kabul edilen varsayimlar degismeye
    baslamistir.
  • Düzenli ve planli isleyisin yaninda, önceden
    öngörülemeyen olaylara karsi esnek ve hizli uyum
    saglayan yönetici tipi olusmustur.
  • Sirket birlesmeleri saglanarak yeniden
    yapilanmalara gidilmistir.
  • Globallesmeyle uluslararasi ticaretin önemi
    artmis, çok dilli ve kültürel farkliliklari
    bilenler basarili yöneticiler olmuslardir.

8
ÖRGÜT VE ÖRGÜTLEME
  • Örgüt, belirli amaçlari gerçeklestirmek amaciyla
    kasitli olarak olusturulmus planli birimlerdir.
  • Örgütleme(organize etme), amaca ulasmak için
    planli ve anlamli sekilde gruplamak, bu gruplari
    belirli organizasyon kademeleri haline getirmek
    ve bu mevkilere isgörenleri atamak.
  • Iyi bir örgüt olusturmada iki nokta önemlidir.
    Bunlardan birincisi gelismis bir iletisim
    sistemidir. Ikincisi ise örgütün amaçlarinin
    bireysel gereksinimlere de cevap verecek biçimde
    olusturulmasidir.
  • Etkili Bir Örgütleme Için Her görevin yani
    yapilacak isin ne oldugu açik bir sekilde
    belirlenmelidir. Ayni dogrultuda, örgütteki
    bireylerin sahip olduklari yetki ve sorumluluklar
    belirlenmelidir. Her bireyin kimden ve kime karsi
    sorumlu oldugunu gösteren hiyerarsik bir yapi
    belirlenmelidir.

9
ÖRGÜTSEL DAVRANIS
  • Örgütsel yapi içinde insan davranisini anlama ve
    açiklamaya çalisan bir bilim dalidir.
  • Isletmelerde, örgütsel davranisin arastirma
    alanina giren konulari takim çalismasi, örgüt
    kültürü, motivasyon, stres ve yönetimi, iletisim,
    yönetime katilma, liderlik, takim çalismasi ve
    çatisma olarak sayabiliriz.
  • Örgütsel davranista genellikle yapi-teknoloji ve
    insan unsuru arasindaki etkilesimler üzerinde
    durulur ve dis sosyal sistemin bu üç unsurla
    iliskileri incelenir.

10
KLASIK ORGANIZASYON TEORISINE GENEL BAKIS
11
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • Organizasyonlarla ilgili teorilerden bir tanesi
    Klasik (Geleneksel) Yaklasimdir.
  • Üç yaklasim bulunmaktadir. Bunlar
  • a. Bilimsel Yönetim Yaklasimi,
  • b. Yönetim Ilkeleri Yaklasimi,
  • c. Bürokrasi Organizasyon Yaklasimidir.

12
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
Klasik Yaklasim Kabul Insanlar Mantiklidir
Bilimsel Yönetim Frederic Taylor Gilbreth Henry
Gannt
Yönetim Ilkeleri Henry Fayol
Bilimsel Yönetim Max Weber
13
Yönetimin Tarihsel Gelisimi
Neo-Klasik Yönetim
Teorisi
Davranissal Yaklasim
Çevresel Davranissal Yaklasimi
Klasik Yönetim Teorisi
Eski Çaglardan Sanayi Devrimine
Sanayi Devriminden Bilimsel Yönetime
Bilimsel Yönetim Yaklasimi
Yönetim Süreci Yaklasimi
Bürokrasi Yaklasimi
Modern Yönetim Teorisi
Durumsallik Yaklasimi
Sistem Yaklasimi
14
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • Her yönetici beraber çalistigi astlari, üstleri,
    müsterileri, müsterileri ve tedarikçileri ile
    ilgili tahminlerde bulunur.
  • Bununla ilgili bir kabul insanlarin ekonomik
    dürtülerle cevap vermeye istekli oluslaridir.
  • Bu da onlarin hedeflerini gerçeklestirmek, en
    fazla ekonomik kazanci saglamak için firsatlari
    göz önünde bulundurdugunu gösterir.
  • Klasik yönetim teorileri bir ölçüde bu kabulleri
    yansitir.

15
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • Klasik teori iki ana fikir etrafinda
    toplanmistir.
  • 1.Rutin islerin görülmesinde insan unsurunun
    makinelere ek olarak nasil etkin bir sekilde
    kullanilabilecegi,
  • 2.Formal organizasyon yapisinin olusturulmasidir.
  • Taylorun bilimsel yaklasimi birinci fikri,
  • Yönetim Süreci Yaklasimi ile Bürokrasi Yaklasimi
    da ikinci fikri ayrintili olarak ele almislardir.

16
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • Klasik teori sürekli olarak açik ve seçik olarak
    belirlenmis bir organizasyon yapisi ve otorite
    iliskileri ile hangi ilkelere uyulmasi
    gerektigini arastirmistir.
  • Bu yaklasimlar en iyi bir organizasyon yapisi
    ve yönetim tarzi için uyulmasi gereken ilkeleri
    belirlemeye çalismistir.
  • Bu ilkelere uyuldugu taktirde etkinlik ve
    verimligin artacagi ileri sürülmüstür.

17
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • Klasik teoriyi olusturan üç temel yaklasimdaki
    ortak fikir ve amaçlar
  • a.Klasik teori, organizasyonlarda insan unsuru
    disindaki faktörler üzerinde durmustur
  • Insan unsuru daima ikinci planda ele alinmistir.
  • Maddi faktörler düzenlendikten sonra insanin
    öngörülen dogrultu ve sekilde davranacagi-davranma
    si gerektigi- varsayilmistir.
  • Bu yönü mekanik organizasyon yapilari olarak
    adlandirilan yapilari önermistir.

18
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • b.Rasyonellik ve mekanik süreçler klasik teorinin
    hareket noktalari olmustur.
  • Makine, insan,is iliskilerinde rasyonellik, ana
    hareket noktasidir.
  • Insan unsuruna iliskin faktörler
    incelenmemistir.
  • Insani kendine söyleneni yapan, pasif bir unsur
    olarak varsaymistir.

19
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • c.Klasik teori, esas itibariyla kapali sistem
    anlayisi ile organizasyonlari ele almistir.
  • Bütün yaklasimlar organizasyon içi dahili
    etkinligin nasil saglanabilecegi üzerinde
    durmustur.
  • Uyulmasi gereken ilkeleri evrensel kabul etmis
  • Dis çevre sartlarina ve organizasyonlarin
    degisen sartlara nasil uyabilecekleri üzerinde
    durmamistir.

20
Klasik Organizasyon Teorisine Genel Bakis
  • Klasik teori her organizasyona bu ilkelerin
    uygulanmasini öngörmektedir.
  • Organizasyon dizayni sürecinin içerdigi
    hususlar
  • a.Amaçlarin belirlenmesi,
  • b.Amaçlara ulastiracak islerin belirlenmesi,
  • c.Islerin bölümlenmesi,
  • ç.Islerin bir araya toplanmasi,
  • d.Departmanlarin saglanmasi,
  • e.Departmanlarin hiyerarsik bir yapi
    birlestirilmesi.

21
KLASIK ORGANIZASYON TEORISI
22
Bilimsel Yönetim Yaklasimi
1900lerin baslarinda Frederic Winslow Taylor
tarafindan öncülügü yapilmistir. Taylor bilimsel
yönetimin gelismesinde büyük katki saglayan kisi
ve bilimsel yönetimin babasi olarak bilinir.
Taylor çalistigi isletmelerde en alt
kademelerden en üst basamaklara kadar yönetim
hiyerarsisinde görev yapmisti.
23
Bilimsel Yönetim Yaklasimi
  • Birinci dünya savasindan önceki yillarda Amerikan
    ekonomisindeki hizla büyümeye karsilik kullanilan
    üretim tekniklerinin bilimsel olmayisi görüsü
    Taylori bu konuda arastirmaya sevk etmistir.
  • Islerin dizayn ve yapilma seklinin mühendislik
    açisindan ve bilimsel olarak incelenmesinin ve
    yeniden düzenlenmesinin hem verimliligi
    artiracagina hem de isletme ve isçilerin bu yeni
    düzenden daha fazla pay elde edeceklerine
    inanmistir.

24
Bilimsel Yönetim Yaklasimi
  • Taylor, Bethlehem Steel Companydeki deneyleri
    ile bu inancini uygulamaya aktarmistir.
  • 1911de yayinlanan Bilimsel Yönetimin Ilkeleri
    kitabi ile düsündügü yönetim ve organizasyon
    anlayisinin esaslarini açiklamistir.

25
Taylorin Görüsleri
1.Verimsiz bir çalisma düzeni ve büyük israflar
vardir. 2.Isçilerde fazla çaba göstererek
çalismalarinin kendilerine bir çikar
saglamayacagini bildikleri için az çalisip
yorulmadiklari, yani tembellik yaptiklari ölçüde
kendilerini karli zannediyor ve bu suretle
isveren ile isçi çikarlari birbirine tamamen aksi
bir duruma geliyordu. 3.Isçiler daha çok çalisir
ve üretirlerse devamli olarak çok çalismak
zorunda kalacaklardi. .
26
Taylorin Görüsleri
4.Taylor kaytarma azaltildigi taktirde
verimliligin azalacagina inaniyordu 5.Islerde
standartlasma olmadigi için isçiler islerini
kendi bildikleri gibi yapmaktadirlar. 6.Isçilerin
ise alinmasinda yetenek, bilgi ve kapasiteleri
dikkate alinmamaktadir. 7.Yönetimi ile isçilerin
yapacaklari isler birbirine karistirilmaktadir.
27
Taylorin Görüsleri
  • Taylora göre yönetimin amaci isçinin daha iyi
    çalismasini saglama ve sistematik kaytarmayi
    azaltmak için
  • Ücretleri artirmak,
  • Bilimsel yönetim uygulamasi ile üretim
    maliyetlerini azaltmaktir.
  • Bu amaca ulasmak için bilimsel arastirma
    metotlari, tecrübelere dayali ilkeler ve
    standartlar saptayarak üretim faaliyetlerinin
    denetimini saptamaktir.

28
Taylorin Görüsleri
  • Isçilerin dikkatli bir sekilde seçilmesi en
    yüksek kapasitenin ortaya çikmasini saglayabilir.
  • Seçilen isçilerin bilimsel metotlarla egitilmesi
    sonucu istenilen performansi gösterilebilir.
  • Dostça bir atmosferin yaratilmasi sonucu diger
    ilkelerin uygulanmasini saglayacak psikolojik bir
    ortamin yaratilmasina yol açacaktir.

29
Taylorin Görüsleri
Taylor bes alanda önerilerde bulunmustur.
1.Standartlastirma, 2.Hareket ve zaman
etüdü, 3.Sistematik seçim ve egitim, 4.Parça basi
ücret sistemi, 5.Fonksiyonel ustabasilik.
30
Taylorin Ilkeleri
Üç ana ilkesi vardir 1.Bir is en verimli sekilde
yapilmak isteniyorsa, eski alisilmis usulleri bir
kenara birakarak yeni yöntem gelistirmeye
çalisilmalidir. Bunun için üç ila bes yillik bir
zaman gerekebilir. 2.Isi en iyi sekilde
yapabilmesi için is göreni özendirmelidir.
3.Tecrübeli ustabasilar kullanmali, bilimsel
yöntemlere aykiri hareket edenler
cezalandirilmalidir.
31
Taylorin Ilkeleri
Baska bir kaynakta ise Taylorizmin
ilkeleri 1.Gelisigüzel çalisma degil bilimsel
çalisma düzeni, 2.Basibozukluk degil ahenk ve
koordinasyon, 3.Kisisellik degil
yardimlasma, 4.Düsük verim degil maksimum
çikti, 5.Herkesin mümkün olan en yüksek
verimlilik düzeyine çikarilmasi için egitim
seklinde ifade edilmistir.
32
Bilimsel Yönetim Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Bu yaklasim, yöneticilerin böyle bir bilimsel
    yaklasimi kabul etmelerini ve organizasyon
    yapisini olusturan islerin dizaynina bu açidan
    bakmalarini önermistir.
  • Bu anlayisin sonucu olarak
  • Zaman etüdü,
  • Hareket etüdü,
  • Is ekonomisi,
  • Tesvikli ücret sistemleri,
  • Is standartlari gibi çalismalar yaygin hele
    gelmistir.

33
Bilimsel Yönetim Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Insan unsuruna gösterdigi ilgi, bir insanin
    çalisma gücünü etkileyen degiskenler açisindan
    olmustur.
  • Bu degiskenlerden de baslica üç tanesi bu
    yaklasim taraftarlarinin ilgisini çekmistir.
  • Bunlar
  • Kisinin verimli çalisma potansiyelini ifade eden
    kapasitesi,
  • Bir görevi basarmak için gerekli zaman,
  • Kas gücünün dayanikliligi anlaminda
    dayanikliliktir.

34
Bilimsel Yönetim Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Organizasyon teorisine katkilari
  • Is dizayni ve standartlastirma ile ilgilidir.
  • Taylor tarafindan önerilen fonksiyonel formenlik
    (ustabasilik) kavramidir. Bir ustabasinin çesitli
    fonksiyonlari temsil eden yöneticilerle iliski
    kurmasini öngören bu kavram, daha sonra yönetim
    süreci yaklasiminin emir-komuta birligi
    ilkesine ters düstügü için fazla bir uygulama
    alan bulamamistir.

35
Bilimsel Yönetim Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Taylorin görüsleri ve çaginda yenilik olarak
    nitelendirilebilecek çalismalari endüstride
    verimliligin artisinda etkisi her seye ragmen
    büyük olmus ve gelistirdigi metotlarin tümüne
    Taylorizm denmistir.
  • Bilimsel yönetim tesvik ve önerileri yaninda
    uygulamali çalismalara dayandigi için bir çok
    isletme tarafindan uygulanmistir.
  • Ford motor sirketi 1908 yilinin baslarinda
    sistemi kabul etti.

36
Bilimsel Yönetim Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Taylorin zaman ve hareket etütleri,
  • Uzmanlasma, standardizasyon, planlama,
  • Hesap cetvelleri ve emekten tasarruf saglayan
    diger uygulamalar,
  • Isle ilgili talimatlar, is standartlari,
  • Parça basina ücret, ücret sistemleri ve modern
    maliyet sistemleri hem teorik alanda hem de
    uygulamada çok yararli oldu.
  • Bugün modern yönetim tekniklerinin uygulanmasina
    bakilacak olursa bunlarin temelinde Taylorizm
    görülür.

37
Bilimsel Yönetim Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Taylor sadece atölye seviyesinde verimliligin
    artirilmasi ile ilgilendiginden bilimsel
    yönetimin elestirilebilecek yönü ortaya çikti.
  • Taylor beseri iliskileri tam anlamiyla
    görmezlikten gelirken isin ve motivasyonun
    ekonomik yönüne bakiyordu.
  • Yönetimin iyi bir planlama yaparak ve insiyatifi
    isçilere birakmadan yöneticilerin basarili
    kilinmasinin mümkün olacagini ileri sürüyordu.

38
Bilimsel Yönetim Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Taylorin dikkate almadigi konu insanlarin
    birbirleriyle ve yönetimle iliskileriydi.
  • Bilim ve tecrübeler teknik sorunlari çözebilirdi,
    fakat isçilerin psikolojik ihtiyaçlarini
    karsilayamazdi.
  • Isçiler ve is sahipleri arasinda parasal yönden
    çatisma olmasa da psikolojik ve sosyolojik
    faktörleri dikkate almadigi için çatisma
    çikabilirdi.
  • Taylor bilimsel yönetim konusuna teknik açidan
    bakmistir.
  • Taylor çalisanlarin duygu, istek ve
    psikolojilerini önemsememistir.

39
Bilimsel Yönetim Teorisinin Faydalari
  • Insanlarin takim halinde çalismasi, is
    verimliligini artirmaktadir,
  • Bilimsel yönetimin yöntemleri, endüstriyel
    organizasyonlarin yani sira birçok diger
    isletmelerde de uygulanabilmektedir,
  • Bilimsel yönetimin etkili teknikleri bize,
    islerin daha verimli ve rasyonel bir biçimde
    yapilmasini saglar,
  • Bilimsel egitim ve personel seçimi isçilerin
    etkinligini artirir,Bir isin en iyi sekilde nasil
    yapilabilecegini bize gösterir,
  • Isletmecilerin problemlerini rasyonel bir sekilde
    çözer,
  • Yönetimin uzmanlasmasini saglar.

40
Bilimsel Yönetim Teorisinin Mahsurlari
  • Üretimin artmasinin isten çikarmaya sebep olugu
    inanci isçilerin yavas çalismalarina neden
    olmustur,
  • Sorunlarin ortaya çikisi sendikaciligi
    gelistirmis, isçi ve isveren arasindaki iliskiyi
    germistir,
  • Isçilerin sosyal ihtiyaçlari göz ardi edilmistir,
  • Is tatmini için insan istekleri göz ardi
    edilmistir,
  • Isçilerin egitim sorunu ortaya çikmistir,
  • Isçilerin daha fazla ücret almasiyla
    ilgilenmistir, ancak isçiler isi
    begenmediklerinde isten çikmayi, ücret artisina
    yeglemislerdir.

41
Yönetimin Tarihsel Gelisimi
Neo-Klasik Yönetim
Teorisi
Davranissal Yaklasim
Çevresel Davranissal Yaklasimi
Klasik Yönetim Teorisi
Eski Çaglardan Sanayi Devrimine
Sanayi Devriminden Bilimsel Yönetime
Bilimsel Yönetim Yaklasimi
Yönetim Süreci Yaklasimi
Bürokrasi Yaklasimi
Modern Yönetim Teorisi
Durumsallik Yaklasimi
Sistem Yaklasimi
42
Yönetim Süreci Yaklasimi
Yönetim süreci yaklasimi da ekonomik etkinlik ve
rasyonellik fikrini esas almistir. Bu yaklasim
bilimsel yönetim yaklasiminin bir nevi devami,
onun tamamlayicisidir. Sadece organizasyon
konulari ile ilgili degil fakat yönetimin bütün
alanlari ile ilkeler gelistirmeye çalismistir.
Bu yönü ile bilimsel yönetim yaklasimindan çok
daha genis ve kapsamli bir yaklasimdir. Fayol
organizasyonun tamamini ele alarak iyi bir
organizasyon dizayni ve yönetiminin ilkelerini
arastirmistir.
43
Yönetim Süreci Yaklasimi
Organizasyon, yönetim süreci yaklasiminin belirli
bir sistem içinde ele aldigi konulardan sadece
birisidir. Ele alinan bu konularla ilgili olarak
çesitli ilkeler gelistirilmistir. Yönetim süreci
yaklasiminin mesaji sudur Bu ilkeleri izlersen
basarili olursun. Bilimsel yönetim hareketi
teknik açidan konuya bakmis ve yönetim
organizasyona fazla önem vermemislerdir. Yönetim
teorisine en büyük katkiyi saglayan Henry
Fayoldur.
44
Henry Fayol
  • Fayolde Taylor gibi direkt olarak sanayi içinde
    çalisan bir yazardir.
  • Ancak Fayolün Ingilizce literatürde yerin almasi
    ancak 1946dan sonra, kitabinin Ingilizceye
    çevrilmesi ile birlikte olmustur.
  • Üst yönetim birimlerini gelistirmeye çaba sarf
    etmis ve yönetime yukaridan bakmistir.
  • Gelistirdigi ilkeler günümüzde, planlama ve
    organizasyon yapilari için genis ölçüde
    kullanilmaktadir.

45
Henry Fayol
Fayol yönetimin tanimini, yönetim fonksiyonlarina
dayandirarak realist bir sekilde yapmistir. ...
yönetimde hiçbir sey mutlak degildir. Yönetim bir
ölçü ve kiyas meselesidir..., benzer sartlarda
bile olsa ayni ilke nadiren ayni sekilde
uygulanir. Bu nedenle ilkeler esnek olmali ve
ihtiyaca adapte edilmelidir. diyerek yönetimin
özelliklerini belirtmistir.
46
Fayolün yönetime iliskin 14 ilkesi (a) Isbölümü
(b) Yönetim birligi (c) Merkezcilik (ç) Yetki ve
sorumluluk (d) Hiyerarsi ilkesi (e) Kumanda
birligi (f) Disiplin (g) Asil ve esit
muamele (g) Maas ve ücretler (h) Genel çikarlarin
kisisel çikarlara üstünlügü (i) Düzen (i) Persone
lin devamliligi (j) Inisiyatif (k) Birlik ve
beraberlik
47
Henry Fayol
  • Fayol örgütün birimlerinin birinin basinda
    bulunan bir yöneticinin yapmasi gereken
    faaliyetleri, bunlara iliskin islev, ilke ve
    kurallari açiklamaktadir.
  • Fayole göre bir organizasyondaki faaliyetler
    baslica alti grupta toplanabilir. Bunlar
  • 1.Teknik faaliyetler,
  • 2.Ticari faaliyetler,
  • 3.Finansal faaliyetler,
  • 4.Emniyet faaliyetleri,
  • 5.Muhasebe faaliyetleri,
  • 6.Yönetim faaliyetleri.

48
Henry Fayol
  • Incelemelerinde asil agirlik noktasini yönetim
    faaliyeti olusturmustur.
  • Düsünür, yönetimi kendi içinde bes önemli isleve
    ayirmistir. Bunlar
  • 1.Öngörme ve planlama,
  • 2.Örgütleme,
  • 3.Emir-komuta, haberlesme ve yürütme,
  • 4.Koordinasyon,
  • 5.Faaliyet sonuçlarini denetleme ve
    degerlendirme.

49
Henry Fayol
  • Yöneticiler su niteliklere sahip olmalidir.
    1.Fiziksel nitelikler,
  • 2.Zihinsel nitelikler,
  • 3.Manevi nitelikler,
  • 4.Genel egitim,
  • 5.Özel bilgi,
  • 6.Tecrübe.

50
Fayolun Yönetim Elemanlari ile Ilgili Görüsleri
1.Planlama 2.Organize etme 3.Kumanda
4.Koordinasyon 5.Denetim Fayol döneminde
yönetim egitim ile ilgilenmis ve yönetim
egitiminin uygulamada endüstri önderlerince
bireylerin egitildigini ve bunun temel nedeninin
teori eksikligi oldugunu belirtmistir.
51
Yönetim Süreci Yaklasiminin Degerlendirilmesi
  • Fayol ve yandaslarinin insanin üstün yetenek ve
    becerileri ile yaraticiligini görmemislerdir.
  • Insani tabiatina aykiri biçimde tanimlamistirlar
    ve üretim için duygusuz bir araç ya da robot gibi
    algilamis ve degerlendirmislerdir.
  • Bu nedenle düsündükleri ve kurduklari yönetim
    sistemi insan için davranissal bir sorun kaynagi
    olmus basariya ulasamamis ve ne insanin
    mutluluguna, ne de söylemin etkinligine katkida
    bulunamamistir.

52
Bürokratik Organizasyon Yaklasimi
  • Klasik teorinin üçüncü yaklasimi olan bürokrasi,
    1900lerin baslarinda Alman sosyologu Max Weber
    tarafindan gelistirilmistir.
  • Max Webere göre bürokratik bir yapi, günlük
    dilde kullandigimiz, islerin geciktirilmesi,
    yokusa sürülmesi, bugün git yarin gel
    anlaminin tersine etkinlik açisinda ideal bir
    organizasyon yapisidir.
  • Weber bürokrasiyi organizasyon açisindan ele
    almis bir büro veya bir makam tarafindan yönetimi
    düsünmüstür.

53
Bürokratik Organizasyon Yaklasimi
  • Weber büyük isletmelerin yönetimi için rasyonel
    bir esas olarak bürokrasiyi görmüstür.
  • Ideal bir organizasyon biçimi olarak bürokrasi
    üzerinde durmustur.
  • Weber bürokratik yapinin herhangi diger bir
    yapiya nazaran çok üstün oldugunu düsünmüstür.
  • Bürokrasiden en çok yarar saglayabilmek için
    organizasyonlarin bazi özelliklere sahip olmasi
    gerektigini düsünmektedir.

54
Bürokratik Organizasyon Yaklasimi
  • Amaçlarin gerçeklestirilmesi için gerekli isler
    ileri derecede uzmanlasmaya dayanir,
  • Isle ilgili kararlar ilke ve yöntemlerle
    sürdürülecektir, Yönetimle ilgili kararlar yazili
    hale getirilmelidir,
  • Personelin görevini, biçimsel olarak ve gayri
    sahsi bir sekilde yapmasi gerekir,
  • Çalisanlar teknik yeteneklerine göre
    çalistirilmalidir,
  • Yükselmeleri performanslarina göre olacaktir,
  • Personel isin gerektirdigi teknik bilgi ve
    yetenegi ölçen sinav sonuçlarina göre seçilecek
    ve terfi ettirilecektir.

55
Bürokratik Organizasyon Yaklasimi
  • Bir örgüt modeli olarak gelistirilen bürokratik
    organizasyon yapisinin baslica özellikleri söyle
    ifade edilebilir
  • 1.Fonksiyonel uzmanlasmaya dayanan is bölümü,
  • 2.Açik ve seçik bir sekilde belirlenmis
    hiyerarsik bir yapi.
  • 3.Ilke ve yöntemler.

56
Bürokratik Organizasyon Yaklasimi
  • Bu yöntem ve ilkelerin izlenmesi ile
    organizasyondaki birlik saglanacaktir.
  • Üst kademelere, alt kademelerin çalismalarini
    kontrol ve koordine etme imkani verecektir.
  • Organizasyondaki mevkileri kim isgal ederse bu
    ilkelere göre çalisacaktir.
  • Personelin sahip olmasi gereken özellikler
  • 1.Gayri sahsi iliskiler,
  • 2.Teknik yetenek esasina dayanan bir personel
    seçim ve terfi sistemi,
  • 3.Yasal yetkinin uygulanmasidir.

57
Bürokratik Organizasyon Yaklasimi
  • Bürokratik yaklasimin ilkeleri de daha önceki
    yaklasimlara benzemektedir. Bu yaklasima göre bu
    ilkelerin izlenmesi ile etkin, ideal, sahsa göre
    degismeyen ve rasyonel bir organizasyon yapisi
    olusacaktir.
  • Bürokrasi yaklasimi, biraz da günlük hayatta
    edinilen tecrübelerinde etkisi ile yogun bir
    sekilde inceleme ve arastirma konusu yapilmistir.
    Warren Bennis bürokratik yapinin modern topluma
    uymadigini ve bu tür yapilarin sonunun geldigini
    iddia etmistir.

58
Sonuç
  • Simdiye kadar yapilan çalismada klasik
    organizasyon teorisi ifade edilmeye
    çalisilmistir.
  • Bu yaklasimlardan amaçlanan en iyi organizasyon
    yapisinin nasil olusturulabilecegi sorusuna cevap
    bulmakti.
  • Bu ilkeler her yer ve organizasyon içinde geçerli
    kabul edilmistir. Bunun sonucu olarak ortaya
    bürokratik veya daha genel ifade ile
    mekanik olarak adlandirilan organizasyon
    yapilari ortaya çikmistir.

59
Sonuç
  • Klasik mekanik organizasyon yapilari insan
    unsuruna özel bir önem vermemis, onu modelin bir
    parçasi yapmamistir.
  • Insan unsuru disindaki unsurlarin belirlenen
    ilkeler dogrultusunda bir araya getirilmesi ile
    yapi olusturulmus ve insan unsurunun bu yapi
    içine konmasi ile onun bir makine gibi , ilgili
    kademenin öngördügü dogrultuda davranacagi
    varsayilmistir.
  • Sahsi sorunlarin is yerine yansimayacagi, isletme
    içinde geçirilen zaman ile isletme disindaki
    yasamin birbirinden ayri oldugu varsayilmistir.

60
Sonuç
  • Daha sonra yapilan çesitli arastirmalar klasik
    teorinin ön görülerini çesitli sekillerde
    degistirmistir.
  • Klasik teorinin en çok elestirilen yani, insan
    unsurunu ikinci plana atmis olmasi, neo klasik
    veya davranissal teori ile tamamlanmistir.
  • Daha sonra gelistirilen modern teori ile de
    klasik ilkeler yeni bir görüs açisindan ele
    alinmis ve mekanik yapinin karsiti olarak organik
    organizasyon yapilari üzerinde durulmustur.

61
BESERI ILISKILER YAKLASIMI(NEO KLASIK YÖNETIM
VE ORGANIZASYON TEORISI)
62
NEO-KLASIK YAKLASIM(Insan Iliskileri Yaklasimi /
Davranisçi Yaklasim)
  • Klasik yaklasimin yönetim olgusunu açiklamakta
    yetersiz kaldigini savunur. Bu dogrultudaki
    görüsler klasik yaklasimi sinamak için girisilen
    bir takim büyük çapli deneylerden sonra
    olusmustur. Bu deneylerden en önemlileri
    Hawthorne ve Harwood arastirmalaridir.

63
Hawthorne Arastirmalari1927-1932 arasinda
ABD'de Western Elektirk sirketinin Hawthorne
tesislerinde, E. Mayo yönetiminde F. J.
Roetlisberger ve W. J. Dickson gibi psikologlarin
katildigi, binlerce isçi üzerinde yillarca süren
bir arastirma yaptilar. Bu arastirmalar
kapsaminda üç temel deney yapildi. "Is ortaminin
düzenlenmesi" anlayisini gerçekten geçerli olup
olmadigini test etmek istediler, fakat beklenenin
tam tersi sonuçlar çikti.
64
Isiklandirma deneyi Isigin isçilerin üretkenligi
üzerindeki etkisini arastirdilar. Örnekleme
alinan iki grup isçi, deney grubu ve kontrol
grubu olarak ikiye ayrildi. Kontrol grubu
degismeyen isik sartlar altinda, deney grubu ise
degisik isik sartlari altinda çalistirildi.
Sonuçta her iki grubun çalismasinda bir üretim
artisi gözlendi.
65
Bu artis gruplar arasinda anlamli bir fark
göstermiyor. Deney grubunun isik siddeti ay isigi
düzeyine düsürüldügünde bile üretim ve
verimlilikte anlamli bir düsüs meydana gelmedi.
Bu deney sonunda üretim artisinin isiktan
bagimsiz oldugu düsünülmüstür. Kisilerin kendi
üzerlerinde bir deney yapildigindan haberdar
olmalarinin, onlari grup halinde bir hareket
tarzi gelistirmeye yönelttigi seklinde
yorumlandi.
66
Buna literatürde, deney grubunun gerçek durumu
yansitmayabilecegi anlaminda, "Hawthorne etkisi"
deniyor. Kisilerin kendilerine önem
verildigi varsayimlari daha verimli çalismalarina
neden oldu.
67
Röle-montaj odasi deneyi Yorgunluk ve
dinlenmenin üretim üzerindeki etkileri
arastirildi. 13 deneyi kapsadi ve 2,5 yil sürdü.
113 isçiden 6 tanesi seçilerek ayri bir odaya
kondu. Bunlar parça basina çalisan yari-kalifiye
isçi kizlar. Test odasindaki kizlarin basinda bir
usta basi bulunuyordu. Fakat ustabasi çok siki
bir denetim uygulamiyordu.
68
Ayni zamanda, arastirma ekibinden bir gözlemci de
odada bulunuyordu. Deney sonucunda, verimlilikte
büyük bir artis gözlendi. Degisikliklerden birisi
olan dinlenmenin tamamen kaldirildigi durumda
bile, üretim artmaya devam etti. Deneyin
yapildigi ortamin farkliligi, siki denetim
olmayisi ve gözlemcinin çok iyi informal
iliskileri, bu deney grubunu iliskilerini
güçlendirdi, bir takim ruhu olusturdu.
69
Deney sonucu söyle yorumlanabilir insanlari
küçük gruplar halinde bir araya getirdiginizde,
bu insanlar giderek birbirine bagli bir hale
geliyor. Hepsi tek vücut hale gelip öyle
davraniyorlar. Insan iliskilerini uygun ortam
saglandiginda üretim artisina sebep olacagi
ortaya çikti.
70
Tel baglama gözlem odasi deneyi Grubun öneminin
ortaya çikmasindan sonra yapildi. Parça basina
ücret sisteminin etkileri incelendi. On-dört
kisilik yeni bir grup seçildi. Atölyede
yaptiklari isin aynisini gözlem odasinda
yaptilar. Digerlerinden farkli olarak ustabasi
tarafindan siki denetim altina alinmislardi.
71
Parça basina ücret alindigi için, hizli
çalisanlarin yavas çalisanlari etkilemeyecegi
veya onlardan etkilenmeyecegi varsayiliyordu.
Ancak grup belli bir üretim standardi olusturdu
ve herkes ayni sayida üretim yapmaya basladi.
Bunu daha altinda ve üstünde üretim yapanlara
grup baski yapiyor, psikolojik cezalar veriyor ve
sivri uçlar törpüleniyor.
72
Bir grup davranisi beliriyordu ve belirlenen
standart ne beceriyle ne de ustalikla ilgiliydi.
Bu grup için pekistirici bir etken olarak para,
sosyal kabul görmeden sonra geliyordu. Demek,
para her zaman temel belirleyici olmuyordu.
73
Deneylerin sonuçlari .Örgütte olup biten her
sey yazili belgelerde bulunmaz (klasiklere
elestiri). Informal iliskilerde çok önemli.
74
Fiziksel olmayan degiskenlerin personel üzerinde
fiziksel degiskenlerden daha büyük etkisi vardir.
Örnegin, personelin morali ve motive edilmesi,
isi, isik ve rengin etkisinden önemlidir.
75
Ekonomik olmayan ödüller de personeli motive ve
mutlu etmekte çok önemlidir. Personel, klasik
yaklasimi benimseyenlerin sandigi gibi yalnizca
parayla eylemde bulunan "ekonomik insan (homo
economicus)" degildir.
76
Isbölümü ve uzmanlasma mutlaka verimi arttirmaz.
Aksine tek düzelik ve meslek hastaliklarina neden
olarak verimi düsürebilir.
77
Personel örgütte bir kisi olarak degil, bir
dogal grubun üyesi olarak davranista bulunur.
78
Bu arastirmanin sonuçlari, yönetimde davranisçi
yaklasimin dogmasina yol açti. Gözlerini, örgüt
içindeki "insan"a diken arastirmacilar,
insanlarin örgütten beklentileri, örgüt
üyelerinin karsilikli iliskileri, çatismalari,
tepkileri, is doyumu ve verim arasindaki
iliskiler, liderlik, ise katilimin psikolojik
etkileri, karar verme, iletisim gibi konulari
alana getirerek katkida bulundular.
79
Harwood Arastirmalari
  • L. Coch ve J. French adli iki arastirmaci
    tarafindan erkek pijamasi üreten bir fabrikada
    yapilmistir. Bu arastirmaya "degisim yöntem
    modeli" adi verilmistir. Arastirmanin amaci,
    çalisma biçiminin degistirilmesi konusunda en çok
    onaylanan ve en etkili yöntemin belirlenmesidir.

80
Üç yöntem denenmistir
  • Yeni belirlene yöntemlerin duyuru yoluyla
    ilgililerine bildirilmesi.
  • Temsilciler grubuna, yeni üretim yönteminin
    seçimine katilma olanagi saglanmasi.
  • Deney grubundakilerin tümünün yöntemin
    belirlenmesinde karara katilma hakki verilmesi.

81
Deney sonucunda, yeni duruma uyum saglamadaki
çabukluk, verim artisi, dakiklik, isten ayrilma
ve yöneticilerle iliskilerin durumu konularinda
en olumlu gelisme üçüncü grupta gözlendi.
Insanlar alinmasinda kendilerinin de katkida
bulunduklari kararin gereklerini yerine getirmede
daha etkili oluyordu. En olumsuz grup birinci
grup üretimde düsüs, ise gelmeme, sikayet,
yöneticilere düsmanca yaklasimlar bu grupta
görüldü.
82
Tepkinin degismeye degil degismenin nasil
uygulandigina gösterildigi anlasildi. Empoze
edilen degisme, gerekli oldugu durumlarda bile
tepkiyle karsilaniyor. Isgörenlerin,
degisikliklere katildiklari oranda, degisiklige
bir tehdit olarak degil, yeni bir olanak olarak
yaklastiklari belirlendi. Karar katilma, sadece
cosku saglamakla kalmiyor, ayni zamanda, onlarin
deneyimlerinden de faydalanmayi olanakli kiliyor.
83
Kimin, ne ölçüde karar katilacagi önemli bir
sorudur. Bir örgütte alinacak bütün kararlara
herkesin katilmasi mümkün olmayabilir. Ilgili ve
bilgili kisilerin karar katilmasi gerekir.
84
Sonuçlar söyle yinelenebilir
  • Belli bir üretim sürecinde meydana gelen
    teknolojik degisme isgörenlerce tepkiyle
    karsilanir.
  • Isgörenler degismenin planlanmasina katildiklari
    oranda, degisimi bir tehdit olarak degil, yeni
    bir olanak olarak görürler.

85
  • Isgörenlerin karar katilmasi, sadece çalisma
    istek ve coskusu yaratmakla kalmamakta, ayni
    zamanda onlarin deneyimlerinden de
    faydalanilmasini saglamaktadir.

86
Özü itibariyle insan iliskileri yaklasimi,
literatürdeki, informal iliskilerin önemini
ortaya koyan bir yaklasimdir. Örgütlerde liderlik
konusunda yapilan arastirmalar da bu yaklasima
önemli katkida bulunmustur. Kurt Levin'in küçük
gruplarda yaptigi liderlik arastirmalarinda, üç
tür liderlik oldugu kabul edilmistir
87
  • Otoriter liderlik
  • Babacan liderlik, "birakiniz yapsinlar "anlayisi.
  • Demokratik liderlik.

88
Levin, bu üç tür liderin bulundugu küçük
gruplarda arastirma yapti. Kisa dönemde otoriter
liderin bulundugu grupta verim yüksek çikiyor,
ancak lider isin basindan ayrildiginda verim ve
is motivasyonu düsüyor. Is doyumu ve verim
açisindan en yüksek verim demokratik liderin
bulundugu grupta gözleniyor.
89
1930 lu yillara kadar klasik yönetim ve örgüt
teorisi gelismesinin en yüksek düzeyine
ulasmistir.Ancak isletmelerde bilimsel yönetim
ile ilgili bosluklar ve çesitli örgütsel
sorunlarin artmasi sonucunda örgüt olgusuna
farkli açidan bakan insan iliskileri yaklasimi
hizla gelismistir.Bu yeni akimin dogusunda
Hawthorne arastirmalarinin önemli etkisi
olmustur.Neo klasik teori konusunda teorinin
özellikleri ve ilgili açiklamalar sirasiyla
verilmeye çalisilacaktir.
90
  • Neo- klasik örgüt teorisi klasik görüse bir tepki
    olmaktan çok onun bosluklarini gidermeye
    yönelerek örgütün etkinligini artirmak için insan
    davranislari ve iliskilerine egilmistir. Bu
    açidan neo klasik teori ,klasik teorinin
    kavramlarina yeni kavramlar eklemis onlari açik
    hale getirmistir.

91
  • Aslinda klasik yönetim düsüncesinin kavram ve
    ilkelerine dayanan neo-klasik teoride bu kavram
    ve ilkeler insan iliskileri yaklasimina uygun
    olarak gelistirilmistir.Bu teorinin gelismesine
    katkida bulunan yazarlar daha çok psikoloji,
    sosyoloji,vb.bilim dallarindan gelmektedir

92
  • Bunlarin organizasyon konusuna en önemli
    katkilari
  • Organizasyon içinde insanin nasil davrandigi
  • Niçin öyle davrandigi
  • Örgütsel yapi ile davranis arasindaki iliskilerin
    neler oldugunu ortaya çikarmaktir.

93
  • Bunun anlami insan örgüt içinde en önemli varlik
    oldugunu vurgulamaktir.

94
  • Klasik teoride oldugu gibi neo klasik teoride de
    ekonomik rasyonellik anlayisi hakimdir.Ancak buna
    insan unsurunun tatmin olmasi eklenmektedir.
  • Neo-klasik teoriye göre örgüt çesitli ihtiyaçlari
    olan bireylerden olusur.Bu nedenle yöneticiler
    beseri ve sosyal bir örgüt kurmak zorundadirlar.

95
  • Klasik teorinin esasini bilimsel yönetim
    olustururken ,neo-klasik teorinin esasini insan
    iliskileri olusturur.Neo-klasik teori insan
    iliskileri yaklasimi,motivasyon ,liderlik,grup
    davranislari ve haberlesme gibi mikro
    konularla,biçimsel ve biçimsel olmayan örgüt
    ,sosyal ve teknik sistemler arasinda etkilesim
    gibi makro konular üzerine egilerek gelisip
    örgütsel davranis yaklasimi ve endüstriyel
    hümanizma hareketine dönüsmüstür

96
Neo klasik örgüt teorisinin biçimsel örgüt
yaklasimi
  • Neo- klasik örgüt teorisinde is bölümü
  • Neo klasik örgüt teorisinde bölümlere ayirma
  • Neo klasik örgüt teorisinde denetim alani

97
  • Neo klasik örgüt teorisi
  • Klasik örgüt teorisinin kavram ve iilkelerinin
    degistirilmis ve gelistirilmis halidir.Neo
    klasik örgüt teorisi bir bakima ,klasik örgüt
    teorisi ile insan iliskilerinin yaklasimlarinin
    bir karisimidir
  • Neo klasik teorisinin oraya çikis
    nedenlerinden biri ,ekonomik ,sosyal,kültürel,tekn
    olojik degisme ve gelismeler sonucu klasik
    teorini yetersiz kalmasi,digeri daha öne
    belirtildigi gibi insan iliskilerinin etkisidir

98
  • Neo klasik örgüt teorisinin temel fikir ve
    esaslarini ortaya koymak için ,klasik örgüt
    teorisinin ne gibi degisiklik içerdigini
    incelemek uygun olur.Klasik teorinin temel
    ilkeleri konusunda neo- kt önerileri bir yerde bu
    teorinin elestirisi olmaktadir.
  • Neo-KT biçimsel örgüt teorisinden yaklasim olarak
    bazi faklari olmasina ragmen düsünürlerden
    bazilari NEO _KT iyi isleyen bir makine modeli
    olarak nitelendirirler.

99
Is bölümü
  • Neo Kt temel ilkelerinden birisidir.20 yy
    baslarinda Emil Durkheim is bölümü üzerinde
    ayrintili olarak durmus fakat isl bölümünün
    isçiler üzerinde yarattigi etki üzerine bir
    açiklama getirmemistir.
  • ANOMIE kavrami Is bölümünün birey üzerindeki
    etkileri ile ilgili olarak iliski
    kurulabilecegini savunmustur.

100
  • Neo kt öncede bilinen degerler
  • is kazalari
  • Yorgunluk
  • Monotonluk
  • Bikkinlik
  • Neo klasiklerde is bölümünün is tatminini
    azaltici etkilerine dikkat çekmistir.

101
  • Is bölümünün asiri olmasi isi monoton ve anlamsiz
    kilmakta çalisan kisiyi psikolojik olarak
    etkilemekte ve verimlilik düsmektedir.Özellikle
    birey açisindan psikolojik etkileri ortadan
    kaldirmak için çok küçük parçalara bölünen
    islerin genisletilmesi egilimi dogmustur.Bir
    diger önlem olarak da is rotasyonu
    gelistirilmistir.

102
  • Is rotasyonu özellikle is genisletilmesinin
    mümkün olmadigi anlarda uygulanmaktadir.

103
  • bölümü ve is dizayni arasinda da yakin iliski
    vardir.neo kt ilkesi klasik teoriyle
    benzesir.Ancak neo kt isle ilgili çevrelsel
    faktörler daha önemlidir.Neo kt is düsünmeyi ve
    yapmayi birbirinden ayiracak sekilde tasarlanir
    isi planlayan ve programliyan yine yöneticidir
    fakat yöneticinin isi genisletilmistir.

104
  • Is rotasyonu
  • Is genisletme
  • Is zenginlestirme
  • Yari otonom gruplar
  • Bunlar günümüzde yeni yapilandirilan is
    organizasyonlarinda etkin sekilde
    uygulanmaktadir.

105
  • Bunlarin amaci
  • Isi çekici hale getirmek
  • Is performansini artirmak

106
Bölümlere ayirma
  • Bölümlere ayirma is bölümünün yönetim
    kademelerinde uygulanmasidir.
  • Fakat bölümlere ayirma ile is bölümü arasinda
    ortaya çikan sorunlar farklilik gösterir.

107
  • Neo kt ile klasik teori arasindaki bölümlere
    ayirma farkliliklari
  • Klasik teorinin bölümlere ayirma kistaslarinin
    adlari degistirilmistir
  • Hizmet , zaman ,üretim araçlari ve sayi
    kistaslari ilave edilmistir.

108
  • Süreç kistasi------Fonksiyonel olarak
  • Ürün kistasi------- Amaç olarak
  • Yer kistasi--------- Bölge olarak
    degistirilmistir

109
  • Fonksiyonel kistasa göre bölümlere ayirma
    uzmanlasmayi dogurur.Uzmanlasma durumunda bölüm
    kendi basina buyruktur.Ayriva sürtüsmeler de
    ortaya çikar.Aslinda bu teoride bölümlere ayirma
    isleminde fonksiyonel kistas pek ilgi
    toplamaz.Çünkü neo kt beseri iliskileri ön
    siralarda yer verir.Yine bu teori merkezcil
    olmayan yönetime agirlik verdigi için foksiyonel
    kistasa göre bölümlendirmeye ragbet etmez

110
Neo klasik örgüt teorisinde denetim alani
  • Denetim alani bir yöneticinin etkili ve verimli
    bir sekilde denetleyecegi ast sayisini
    göstermektedir.

111
  • Klasik ve NEO arasinda ki denetim alani olarak
    temel fark
  • Klasikte denetlenen ast sayisi sinirli
  • Neo kt denetim alani genis tutulmustur.

112
  • Denetim alanini genis tutulma sebebi
  • Neo klasikçilerin haberlesme ve moral açisindan
    yararli gördükleri basik örgüt piramidinin
    geregidir.çünkü denetim alani kademe sayisi ile
    ters orantilidir.Buna göre neo klasiklerin
    yararli bulduklari kademe sayisi az basik bir
    örgüt yapisinin gerçeklestirilmesi için denetim
    alaninin genis tutulmasi gerekir.

113
NEO KLASIK ÖRGÜT TEORISINDE KOMUTA KURMAY
ILISKISI
  • Klasik ve neo-klasik örgüt teorisinde örgüt
    yapilari kurmay ayirimina dayanir. Kurmay
    hizmetlerine duyulan ihtiyaç, örgütün büyümesi ve
    teknolojik gelismelerin ilerlemesi dogrultusunda
    artmaktadir.

114
Klasik örgüt teorisinde emir-komuta birliginin
bozulmamasi için kurmaylara emir verme yetkisi
taninmamistir. Neo-klasik örgüt teorisinde ise
kurmay ve hizmet bölümlerine, degisen örgüt içi
ve örgütsel çevre sartlarinin geregi olarak
fonksiyonel yetki verilmistir. Özellikle bölge
esasina göre bölümlere ayrilmis örgütlerde
fonksiyonel yetkinin verilmesi zorunludur.
Fonksiyonel yetki ile uzmanlik bilgisi arasinda
çok yakin bir iliski vardir.
115
Fonksiyonel yetkiye sahip kurmay, uzmanlik
alanina giren konularda ilgili yöneticiye
dogrudan öneride bulunabilecegi gibi çok özel
konularda geçici olarak emir verme yetkisine
sahiptir. Örgütsel yapiyi olusturan komuta ve
kurmay organlar arsinda sürekli çatisma ve
sürtüsmelerin bulundugu savunularak, bunun
nedenleri ve gerekli önlemler düsünülmüstür.
116
Komuta kurmay çatismalarinin nedenleri söyle
belirlenmistir
  • Görevlerin degisik olmasi
  • Yetisme farkliliklari
  • Kurmaylarin kendilerini hissettirme ve
    yetkilerini genisletme egilimi
  • Kurmaylarin önerilerin sonuçlarindan sorumlu
    olmamalari
  • Yüksek kademeye yakinliliklari
  • Kurmaylarin, komuta organlarini ücret, nakil ve
    terfi islerinden söz sahibi olmak istemeleri

117
Düsünülen Önlemler Ise
  • Komuta ve kurmay yöneticilerin egitimi
  • Haberlesme düzenini kurmak
  • Rotasyon
  • Kararlarla ilgili ortak sorumluluk
  • Fonksiyonel yetkinin alt kademelere indirilmemesi
    gibi basliklardir.

118
Neo Klasik Örgüt Teorisinin Biçimsel Olmayan
Örgüt Yaklasimi
  • Bu yaklasim formel örgütleri izleyen ve
    etkileyen informel nitelikteki örgütlerin
    varligini ve formel örgütlerle iç içe yasadigini
    savunmustur.Formel örgüt yapisinda yapilacak
    isler belirlenip, isler gruplara ayrilarak kademe
    ve mevkiler olusturulur. Ayrica iliskiler ve
    yetkilerde belirlenmistir.

119
Informel örgüt ise, herhangi bir ön planlama ve
düzenleme olmadan fakat kisiler arasi iliskiler
sonucu olusan bir yapidir. Bilinçli bir tasarim
sonucu degil, çogu kez spontane bir tarzda olusan
iliskilerdir.
120
Sosyal bir varlik olan insan, arkadaslik, sevgi,
saygi gibi kisisel ve sosyal ihtiyaçlarini
gidermeye çalisir. Hawthorne arastirmalarina
katilan F.J.Roethlisberger, informel örgütü,
formel örgütle temsil edilmeyen ya da yetersiz
olarak temsil edilen, örgüt üyeleri arasinda
mevcut olan karsilikli iliskiler olarak
tanimlamistir.
121
Bu durumda neo klasik örgütle ilgili
arastirmalar klasik teorinin ve dolayisiyla
formel örgütün eksiklerini tamamlayici bir
özellige sahip oldugu görülür.
122
Yapilan arastirmalara göre informel örgütün dört
önemli fonksiyonu vardir
  • Grubun birligini koruma Grubun önem verdigi
    ortak degerler,
  • Sosyal tatmin Bir statüye sahip olma, gruba
    aitlik, taninma
  • Haberlesme
  • Sosyal kontrol Grup üyelerinin davranislarini
    düzenleme ve denetleme

123
Informel örgütün getirecegi olumsuzluklar ise
Karsi koyma, rol çatismalari, fisilti ve
dedikodular seklinde olusabilir.
124
GENEL DEGERLENDIRME
  • Küçük ve informel gruplar üzerinde gereginden
    çok durup formel organizasyonu ihmal etmistir.
  • Böylelikle de isletme ekonomik bir yapi
    olmaktan çok sosyal bir yapi olarak
    tanimlanmistir.

125
  • Kararlara katilma mekanizmasinin sahte bir
    biçimde uygulanmasi, aldatici bir demokrasi
    havasi yaratmasi ve sendikalara karsi olmasi,
    örgüt içi gerçekleri açiklamakta sinirli kalmasi
    görülmüstür.

126
  • Bu teori organizasyon sorunlarini bir duygu
    sorunu olarak görüp, insanin rasyonel
    davranmadigi görüsünü devamli olarak islemistir.

127
  • Fakat informel örgüt yapisini sosyal sistem
    yaklasimi dogrultusunda gelistirmistir.
  • Böylece birey ve örgüt arasinda bütünlesme
    saglamistir ve Motivasyon ve Liderlik konularinin
    önem kazanmasini saglamistir.

128
KAYNAKLAR
  • Steward R. Clegg, Modern Organizations-
    Organization Studies in the Postmodern World
    (London Sage Publications, 1991
  • Chris Argyris, Interpersonal Competence and
    Organizational Effectiveness (Homewood, Illinois
    The Dorsay Press, Inc., 1962),
  • A. von Mutius, K. H. Friauf. H. P. Westermann,
    Handbuch für die öffentliche Verwaltung (3 Cilt)
    (Darmstadt Hermann Luchterland Verlag, 1984)
  • John M. Pfiffner, Vance Prethus, Public
    Administration and Organization (New York
    Prentice-Hall, 1960
  • Handy C., Understanding Organizations, 4 th
    edition, London 1993.

129
Modern Yönetim Teknikleri
  • Dünyada meydana gelen degismeler ve gelismeler
    yönetim biliminde de etkili olmakta yeni
    yaklasimlarin ortaya çikmasina yol açmaktadir.
  • Yaklasik 40 kadar yeni yönetim teknigi vardir.

130
Iradeci Volontarist - Görüs
  • Iradeci görüsde klasik firma teorisinin çagdas
    genis ölçekli isletmelere uygulanmasi
    denenmektedir.
  • Bu görüse göre isletme basarisindaki temel faktör
    girisimci niteliklerini tasiyan yenilik yapan ,
    risk alan, örgütü ve onun karar planlarini
    olusturan tepe yöneticisinin rolü çok önemlidir.

131
Iradeci Volontarist - Görüs
  • Bu görüsü öne süren ve destekleyen düsünürler
    De Woot , Ansaff, Dupriez , Jacquemin ve Penrose
  • Bu düsünürlere göre isletme dis güçlerin
    sinirladigi bir çevrede yasamaktadir. Ancak bu
    görüslerin isletme üzerindeki olumsuz etkilerinin
    girisimci tarafindan kontrol altina alinabilecegi
    ve yapilacak yenilik ve degisim çabalari ile
    isletmenin çevresel basari ve büyüme olanaklarina
    kavusacagi ileri sürülmektedir.

132
Iradeci Görüs
  • Iradeci görüste çagimizin modern isletmelerinde
    güçlülük veya isletme basarisi sermaye
    üstünlügünden teknolojiye geçmistir.
  • Isletmenin amaçlarina erisme basarisi büyük
    ölçüde onun teknolojik yapisindaki gücüne ve bu
    yapinin orjinalligine baglidir. Bu sayede
    çevresel hakimiyet ve büyüme gerçeklesir.
  • Orijinal yenilikler yapmayan isletmeler ise
    rakiplerinin yaptiklari yenilikleri zamaninda
    taklit etmelidirler ki büyüme ve gelisme
    güçlerini kaybetmesinler.

133
Iradeci Görüs
  • Iradeci görüsü savunan düsünürler isletmenin
    kendi teknololjisini yapmasi gerektigini
    savunurlar. Teknolojideki liderligin pazar
    hakimiyeti ve endüstri liderliginin de temel
    kosulu sayilmaktadir.
  • Iradeci görüsü savunan düsünürler, isletmenin
    görevinin yenilikler yapmak ve faaliyette
    bulundugu ülkenin teknik ve ekonomik kalkinmasini
    gerçeklestirmek olarak ifade etmislerdir.

134
Iradeci Görüs
  • Isletmeler belirsizlikten kaynaklanan güçlükler ,
    kaynaklarini kitligina ragmen çevredeki büyüme ve
    gelisme firsatlarini yenilikler yaparak
    degerlendirmelidirler.
  • Yenilikler ise teknolojik gelismelerin ürününden
    baska bir sey degildir. Isletmenin belirsizlik
    kaynagi olan çevrede kullandigi en önemli basari
    politikasi yeniliklerdir.
  • Böylece hem kendisini gelistirmis ve büyümüs
    olacak hem de makro düzeyde ekonomik ve
    teknolojik kalkinmayi gerçeklestirecektir.

135
Sistem Yaklasimi
  • Sistem yaklasimi veya sistem analizi diye
    adlandirilan bu yaklasim biyolog olan Ludwig Van
    Bertalanffy tarafindan ortaya atilan ve modern
    yönetim teorisinin felsefe temelini olusturdugunu
    kabul edilen Genel Sistem Teorisi ne
    dayandirilan bir modern yönetim teknigidir.

136
Sistem Yaklasimi
  • Böyle bir yaklasimin amaci, yönetim olayinin ve
    birimlerinin birbirleri ile olan iliskilerini ve
    bu iliskilerin niteligini incelemek, belirli bir
    birimdeki gelismelerin diger birimler üzerindeki
    etkilerini arastirmak kisaca yönetim olaylarini
    baska olaylarla ve dis çevre sartlari ile
    iliskili olarak incelemektir.

137
Sistem Yaklasimi
  • Sistem, birbirlerine bagimli olan iki veya daha
    fazla parça ve alt sistemlerden olusan, çalisma
    ve özellikleri itibariyle belirli bir siniri olan
    ve diger sistemlerden ayirt edilen örgütlenmis ve
    bölünmez bir bütündür.
  • Bir sistemin tasimasi gereken unsurlar
    vardir.Bunlar
  • 1. Belirli parçalardan meydana gelir.
  • 2. Bu parçalar arasinda siki bir iliski vardir.
  • 3. Bu parçalar ayni zamanda dis çevre ile
    iliskili olan bir bütünü meydana getirmelidir.

138
Sistem Yaklasimi
  • Yönetimde sistem yaklasimi denildigi zaman,
    yönetim olaylarini ve bu olaylarin cereyan ettigi
    birimlerin birbirleri ile iliskili bir sekilde
    ele alan yaklasim anlasilmaktadir. Sistem
    yaklasimi, organizasyonu çesitli parçalar,
    süreçler ve amaçlardan olusan bir bütün olarak
    ele alir. Organizasyon ana sistemdir. Bu sistem
    birbirleri ile iliskili ve karsilikli bagimli alt
    sistemleri içermektedir. Yönetimsel davranista
    esas olan bu karsilikli iliski ve bagimliliktir..

139
Sistem Yaklasimi
  • Yönetici bu iliski ve bagimliligi temel alan
    yönetim fonksiyonlari olarak adlandirilan
    planlama, organizasyon, yürütme, koordinasyon ve
    kontrol fonksiyonlarini yerine getirirken
    gerçeklestirir.

140
Sistem Yaklasimi
  • Yönetimde sistem yaklasimini kullanmanin yarari
    nedir?
  • 1. Yönetici görevini dar bir sekilde, sadece
    kendi fonksiyonu açisindan yorumlamaktan
    kurtularak, kendi sisteminin bagli oldugu diger
    alt-sistemleri ve çevre kosullarini da dikkate
    almak zorunda kalmistir.
  • 2. Yöneticiye kendi sisteminin amaçlarini daha
    genis bir sistemin amaçlari ile iliskilendirmek
    firsatini vermistir.
  • 3. Yönetici, organizasyon yapisini
    alt-sistemlerin amaçlari ile uyumlu bir sekilde
    kurmak olanagina kavusmustur.
  • 4. Yönetici, alt-sistemleri degerlerken bu
    sistemlerin esas sisteme yaptiklari katkiyi
    belirleme olanagina kavusmustur

141
Sistem Yaklasimi
  • Organizasyonun yasamasi ve gelismesi ve dinamik
    dengenin saglanmasi için, yöneticinin
    organizasyonla ilgili bütün faktörleri bilmesi,
    anlamasi ve degerlemesi gerekir.
  • Sistemi meydana getiren alt-sistemlerin, Üretim
    veya Teknik alt-sistemler, Destekleyici
    alt-sistemler, Varlik Koruma alt-sistemleri,
    Uyumlayici alt-sistemleri ve Yönetsel alt-sistem
    çesitlerinden meydana gelebilecegi kabul
    edilmektedir.

142
Sistem Yaklasimi
  • Üretim alt-sistemi, teknik alt-sistem olarak da
    adlandirilmaktadir. Örgütün kurulus amacina
    yönelik olarak mal veya hizmetlerin üretiminden
    dogrudan dogruya sorumlu birimlerdir.
  • Destek alt-sistemleri ise, teknik alt-sisteme,
    onun islemesi için araç ve gereç saglayan
    sistemlerdir.
  • Varlik Koruma alt-sistemleri, üzerinde
    çalisilacak faaliyet alanina degil isi yapmada
    kullanilan aygita yönelmistir. Çogu örgütlerde bu
    aygit kaliplasmis insan davranislarindan olusur.

143
Sistem Yaklasimi
  • Uyumlayici alt-sistemler, örgütün varligini
    sürdürmesini güvence altina alma gibi önemli bir
    görevi yerine getiren alt-sistemlerdir. Bu
    sistemlerin bir baska özelligi de daha çok
    örgütün içine yönelik faaliyet göstermeleridir.
    Örgütün nasil olmasi gerektigi ile degil, nasil
    oldugu ile ilgilidir.
  • Yönetsel alt-sistemler ise, örgütün diger
    alt-sistemlerle daha uyumlu bir biçimde
    çalismasini saglar. Diger alt-sistemlerin
    denetlenmesi aralarinda koordineli bir çalisma
    ortaminin olusmasini saglanmasi, yönetsel
    alt-sistemlerin görev alanina girmektedir..

144
SISTEM YAKLASIMI ILE ILGILI TEMEL KAVRAMLAR ve
SISTEME ILISKIN ÖZELLIKLER
  • Sistem ve Alt-sistemler Bir sistem çesitli
    parçalardan olusmaktadir. Bu parçalar alt-sistem
    olarak adlandirilmaktadir. Her sistem belirli
    alt-sistemlerden olustugu gibi, her sistem ayrica
    daha büyük ve kompleks bir sistemin alt-sistemi
    durumundadir.
  • Kapali ve Açik Sistemler Her sistem belirli bir
    ortamda faaliyet göstermektedir. Eger sistem ile
    sistemin faaliyette bulundugu çevre arasinda
    enerji, bilgi ve materyal alisverisi varsa, bu
    tür sistemler açik sistem olarak adlandirilir.
    Eger sistem ile çevre arasinda bu tür bir iliski
    yoksa sistem kapali sistemdir.
  • Biyolojik ve sosyal sistemler açik sistemler
    olarak kabul edilirken, mekanik sistemler kapali
    ve açik sistemler olarak kabul edilmektedir

145
ENTROPI ve NEGENTROPI
  • Her sistemde, enerjinin tükenmesi, faaliyetlerin
    bozulmasi, dengenin kaybolmasi, karisiklik ve
    aksamalarin belirmesi ve sonunda sistemin
    faaliyetlerinin durmasi yönünde bir egilim
    vardir. Iste entropi bu egilimi ifade eden
    kavramdir. Kapali sistemlerde entropi kuvvetlidir
    ve belirli bir süre sonunda sistemi durduran en
    önemli faktördür. Oysa açik sistemlerde entropi
    durdurulabilir. Baska bir deyisle, açik sistemler
    çevrelerinden aldiklari bilgi enerji ve materyal
    ile entropiyi durdurup, onun etkilerini negatif
    hale getirebilir. Dolayisiyla açik sistemlerde
    negentropi vardir.

146
AÇIK SISTEM OLARAK ISLETME ÖRGÜTLERI
  •  
  • 1. Isletmeler zaman ve mekan içinde bir insan
    kaynak sistemidir.
  • 2. Isletme örgütlerinin çevreleri ile çesitli
    etkilesimleri vardir.
  • 3. Isletme örgütlerinde örgüt içi ve örgüt disi
    uzlasma ve çatisma iliskileri vardir.
  • 4. Örgüt içinde ve dis çevrede çesitli düzeylerde
    güç gelistirme ve
  • bunlari kullanma özelligi vardir.

147
AÇIK SISTEM OLARAK ISLETME ÖRGÜTLERI
  •  
  • 5. Isletmeler gelecegin basarisi için geçmis ile
    ilgili bilgi ve tecrübeleri kullanan geri besleme
    sistemidir.
  •  6. Isletmelerde dinamik kavramlardan statik
    kavram türetilmelidir.
  •  7. Isletmeler kendi içinde alt-sistemlere
    bölümlenmislerdir. Ancak isletmelerinde bagli
    bulunduklari bir veya birkaç üst sistem vardir.
    Diger bazi sistemlerle de çapraz iliskilerde
    bulunurlar. Bu bakimdan isletmeler karmasik
    sistemler gurubuna girerler..

148
AÇIK SISTEM OLARAK ISLETME ÖRGÜTLERI
  •  
  • 8. Her isletme belirli sinirlar içinde bagimsiz,
    kismen denetlenebilen ve iyi birlestirilmemis
    parçalardan olusan gevsek bir sistemdir.
  • 9. Isletmeler kismi belirsizlige sahip olduklari
    gibi kismen optimize edilebilen sistemlerdir.

149
SISTEM YAKLASIMININ YÖNETIMDEKI ÖNEMI
  • En genel anlamda yönetim, en az iki kisinin ortak
    bir amaci gerçeklestirmek için isbirligi ve güç
    birligi yapmalaridir. Organizasyonlar çesitli
    birimlerden meydana gelir. Sistem yaklasiminin
    bütüncül niteligi, örgüte bir bütün olarak bakma
    ve örgütte bulunan aksakliklari daha saglikli
    belirleme imkani dogurdugu kabul edilmektedir.
    Böylece örgütün herhangi bir biriminde mevcut
    olan bir aksakligin bütün örgütü etkileyen bir
    nitelik tasidigi, bu yüzden de getirilecek
    çözümün bu açidan degerlendirilerek, saptanmasi
    gerekecektir.
  • Sistem yaklasimi sayesinde örgütler çevreden
    izole edilmis varliklar olmayip, tam aksine
    çevreyle siki iliskileri olan dinamik bir özellik
    gösterir.
  •  

150
SISTEM YAKLASIMININ YÖNETICIYE SAGLADIGI YARARLAR
  • 1. Yöneticiye görevini dar bir sekilde, sadece
    kendi fonksiyonu açisindan yorumlamaktan
    kurtularak, kendi sisteminin, bagli oldugu diger
    alt-sistemleri ve çevre kosullari da dikkate alma
    firsati vermistir. 
  • 2. Yöneticiye kendi sisteminin amaçlarini daha
    genis bir açidan bakarak, sistemin amaçlari ile
    iliskilendirmek imkani vermistir.
  • 3. Yönetici organizasyon yapisini alt-sistemlerin
    amaçlari ile uyumlu hale getirme sansini elde
    etmistir

151
SISTEM YAKLASIMININ YÖNETICIYE SAGLADIGI YARARLAR
  • 4. Yönetici, alt-sistemleri degerlendirirken bu
    sistemlerin esas sisteme yaptiklari katkiyi
    belirleme imkanina kavusmustur. 
  • 5. Yönetici sistem disi ve sistem içi faktörleri
    daha kolay ayirt edebilecegi için, aksakliklarin
    belirlenmesinde ve bu aksakliklarin giderilmesi
    için etkili çözüm yollari bulunmasinda, daha iyi
    bir konuma gelmis olmaktadir.

152
SISTEM YAKLASIMININ YARARLARI
  • Bu yaklasim örgütü bir bütün olarak ele
    almaktadir. Sistemler veya alt-sistemler
    hiyerarsisi yerine, sistemler ve alt-sistemler
    arasindaki iliskilere agirlik vermektedir.
    Böylece, örgütün birimleri arasindaki isbirligi
    ve koordinasyon saglanmaktadir.
  • Sistem yaklasiminin yararlari, bu kuramin örgütün
    parçalarindan çok bütününe, denge halinden çok
    degisimine, kendi basina çalismasindan çok içinde
    bulundugu çevreyle birlikte ele alinmasina
    gereken önemi vermek suretiyle örgütsel
    çalismalara daha gerçekçi bir bakis tarzi
    getirmi
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com