Title: l8ys12
1Level 8
2to work harder
daha fazla çalismak
3probably
muhtemelen
4successful ? more successful
basarili ? daha basarili
5Eger daha fazla çalismis olsaydim, muhtemelen
daha basarili olurdum.
6If I had worked harder, I would have probably
been more successful.
Eger daha fazla çalismis olsaydim, muhtemelen
daha basarili olurdum.
7Had . , would have
Eger , ardi(...) (is isten
geçmis durumlarda)
8Eger daha fazla çalismis olsaydim, muhtemelen
daha basarili olurdum.
9Had I worked harder, I would have probably been
more successful.
Eger daha fazla çalismis olsaydim, muhtemelen
daha basarili olurdum.
10smart ? smarter
akilli ? daha akilli
11to call
çagirmak
12Eger daha akilli olsaydim, onu kesinlikle
çagirmazdim.
13If I had been smarter, I definitely wouldnt have
called him.
Eger daha akilli olsaydim, onu kesinlikle
çagirmazdim.
14Eger daha akilli olsaydim, onu kesinlikle
çagirmazdim.
15Had I been smarter, I definitely wouldnt have
called him.
Eger daha akilli olsaydim, onu kesinlikle
çagirmazdim.
16might ? might have
ebilmek ? ebilirdi() (olasilik)
17careful ? more careful
dikkatli ? daha dikkatli
18to steal ? stolen
çalmak ? çaldi()
19Eger daha dikkatli olmus olsaydin, cep telefonun
çalinmayabilirdi.
20If you had been more careful, your cell phone
might not have been stolen.
Eger daha dikkatli olmus olsaydin, cep telefonun
çalinmayabilirdi.
21Eger daha dikkatli olmus olsaydin, cep telefonun
çalinmayabilirdi.
22Had you been more careful, your cell phone might
not have been stolen.
Eger daha dikkatli olmus olsaydin, cep telefonun
çalinmayabilirdi.
23to last
sürmek (vakit almak)
24to meet ? met
bulusmak ? bulustu()
25on time
zamaninda
26Eger toplanti saatlerce sürmemis olsaydi,
arkadaslarimla zamaninda bulasabilirdim.
27If the meeting hadnt lasted for hours, I could
have met with my friends on time.
Eger toplanti saatlerce sürmemis olsaydi,
arkadaslarimla zamaninda bulasabilirdim.
28Had . , could have
Eger , abilirdi() (is isten geçmis
durumlarda)
29Eger toplanti saatlerce sürmemis olsaydi,
arkadaslarimla zamaninda bulasabilirdim.
30Had the meeting not lasted for hours, I could
have met with my friends on time.
Eger toplanti saatlerce sürmemis olsaydi,
arkadaslarimla zamaninda bulasabilirdim.
31to take measures in time ? taken measures in time
zamaninda önlem almak ? zamaninda önlem aldi()
32Eger beni önceden bilgilendirmis olsaydilar,
zamaninda önlem alabilirdim.
33Had they informed me before, I could have
taken measures in time.
Eger beni önceden bilgilendirmis olsaydilar,
zamaninda önlem alabilirdim.