l2 ys1

1
you
sen
2
can
ebilmek
3
you can
sen ebilirsin
4
to come
gelmek
5
Gelebilirsin.
6
You can come.
Gelebilirsin.
7
with
ile
8
me
beni
9
Benimle gelebilirsin.
10
You can come with me.
Benimle gelebilirsin.
11
Can you?
Sen ebilir misin?
12
Benimle gelebilir misin?
13
Can you come with me?
Benimle gelebilir misin?
14
shopping
alisveris
15
Benimle alisverise gelebilir misin?
16
Can you come shopping with me?
Benimle alisverise gelebilir misin?
17
tomorrow
yarin
18
Yarin benimle alisverise gelebilir misin?
19
Can you come shopping with me tomorrow?
Yarin benimle alisverise gelebilir misin?
20
Yarin sabah benimle alisverise gelebilir misin?
21
Can you come shopping with me tomorrow morning?
Yarin sabah benimle alisverise gelebilir misin?
22
dancing
dans (oynama)
23
Yarin gece benimle dansa gelebilir misin?
24
Can you come dancing with me tomorrow night?
Yarin gece benimle dansa gelebilir misin?
25
tonight
bu gece
26
Bu gece benimle dansa gelebilir misin?
27
Can you come dancing with me tonight?
Bu gece benimle dansa gelebilir misin?
28
afternoon
ögleden sonra
29
Yarin ögleden sonra benimle alisverise gelebilir
misin?
30
Can you come shopping with me tomorrow afternoon?
Yarin ögleden sonra benimle alisverise gelebilir
misin?
31
Benimle bir restorana gelebilir misin?
32
Can you come with me to a restaurant?
Benimle bir restorana gelebilir misin?
33
Benimle bir basketbol maçina gelebilir misin?
34
Can you come with me to a basketball game?
Benimle bir basketbol maçina gelebilir misin?
35
to play
çalgi çalmak
36
the guitar
gitar
37
Gitar çalabilirim.
38
I can play the guitar.
Gitar çalabilirim.
39
O(bay) gitar çalabilir mi?
40
Can he play the guitar?
O(bay) gitar çalabilir mi?
41
Evet, o(bay) gitar çalabilir.
42
Yes, he can play the guitar.
Evet, o(bay) gitar çalabilir.
43
very well
çok iyi bir sekilde
44
O(bay) çok iyi bir sekilde gitar çalabilir.
45
He can play the guitar very well.
O(bay) çok iyi bir sekilde gitar çalabilir.
46
to sing
(sarki) söylemek
47
song
sarki
48
beautifully
güzel bir sekilde
49
O(bayan) bu sarkiyi güzel bir sekilde
söyleyebilir.
50
She can sing this song beautifully.
O(bayan) bu sarkiyi güzel bir sekilde
söyleyebilir.