l3 ys4

1
must
...meli / mali (zorunluluk)
2
Gitmeliyim.
3
I must go.
Gitmeliyim.
4
Simdi gitmelisin.
5
You must go now.
Simdi gitmelisin.
6
after a while
çok geçmeden
7
O(bayan) çok geçmeden gitmeli.
8
She must go after a while.
O(bayan) çok geçmeden gitmeli.
9
soon
biraz sonra
10
O(bay) biraz sonra gitmeli.
11
He must go soon.
O(bay) biraz sonra gitmeli.
12
O(bay) biraz sonra ise gitmeli.
13
He must go to work soon.
O(bay) biraz sonra ise gitmeli.
14
Biraz sonra alisverise gitmeliyim.
15
I must go shopping soon.
Biraz sonra alisverise gitmeliyim.
16
to stay
kalmak (durmak)
17
Simdi burada kalmaliyiz.
18
We must stay here now.
Simdi burada kalmaliyiz.
19
Bana yardim etmelisin.
20
You must help me.
Bana yardim etmelisin.
21
Bir Italyan restorani bulmam için bana yardim
etmelisin.
22
You must help me find an Italian restaurant.
Bir Italyan restorani bulmam için bana yardim
etmelisin.
23
Ev ödevini yapman için sana yardim etmeliyim.
24
I must help you do your homework.
Ev ödevini yapman için sana yardim etmeliyim.
25
Yarin benimle alisverise gelmelisin.
26
You must come shopping with me tomorrow.
Yarin benimle alisverise gelmelisin.
27
student
ögrenci
28
to pay attention
dikkat vermek
29
his (special situation)
Ingilizcede cümle içinde geçen tekil kisinin
cinsiyeti belli degilse, cümledeki eksik ögeye
göre genellikle erkek için geçerli olan
?he, his ya da him' kullanilir.
30
teacher
ögretmen
31
Bir ögrenci ögretmenine dikkatini vermelidir.
32
A student must pay attention to his teacher.
Bir ögrenci ögretmenine dikkatini vermelidir.
33
class
sinif, ders
34
in class
sinifta
35
Bir ögrenci sinifta ögretmenine dikkatini
vermelidir.
36
A student must pay attention to his teacher in
class.
Bir ögrenci sinifta ögretmenine dikkatini
vermelidir.
37
mustnt
...memeli / mamali (zorunluluk)
38
to be late
geç kalmak
39
Bir ögrenci geç kalmamalidir.
40
A student mustnt be late.
Bir ögrenci geç kalmamalidir.
41
to class
derse
42
Bir ögrenci derse geç kalmamalidir.
43
A student mustnt be late to class.
Bir ögrenci derse geç kalmamalidir.
44
to talk
konusmak
45
Bir ögrenci sinifta konusmamalidir.
46
A student mustnt talk in class.
Bir ögrenci sinifta konusmamalidir.