Title: l9 ys8
1Level 9
2in spite of
e ragmen
3Sam her seye ragmen esini hâlâ seviyor.
4Sam still loves his wife in spite of everything.
Sam her seye ragmen esini hâlâ seviyor.
5illness
hastalik
6cheerful
neseli
7Hastaligina ragmen o(bay) çok neseli gibi
görünüyor.
8In spite of his illness, he seems very cheerful.
Hastaligina ragmen o(bay) çok neseli gibi
görünüyor.
9to maintain
devam ettirmek
10link
iliski (baglanti)
11Farkli ülkelerde yasamamiza ragmen yakin
iliskimizi devam ettirdik.
12In spite of living in different countries, we
have maintained our close links.
Farkli ülkelerde yasamamiza ragmen yakin
iliskimizi devam ettirdik.
13despite
e ragmen
14Sam her seye ragmen esini hâlâ seviyor.
15Sam still loves his wife despite everything.
Sam her seye ragmen esini hâlâ seviyor.
16Hastaligina ragmen o(bay) çok neseli gibi
görünüyor.
17Despite his illness, he seems cheerful.
Hastaligina ragmen o(bay) neseli gibi görünüyor.
18Farkli ülkelerde yasamamiza ragmen yakin
iliskimizi devam ettirdik.
19Despite living in different countries, we have
maintained our close links.
Farkli ülkelerde yasamamiza ragmen yakin
iliskimizi devam ettirdik.
20to tell ? told
söylemek ? söyledi(...)
21otherwise
aksi taktirde
22to punish
cezalandirmak
23Sana söyleneni yap aksi takdirde
cezalandirilacaksin.
24Do what you have been told otherwise you will be
punished.
Sana söyleneni yap aksi takdirde
cezalandirilacaksin.
25Watch your mouth!
Sözlerine dikkat et!
26to suffer
zarar görmek
27without a doubt
kuskusuz
28Sözlerine dikkat et aksi takdirde kuskusuz zarar
göreceksin.
29Watch your mouth otherwise you will suffer
without a doubt.
Sözlerine dikkat et aksi takdirde kuskusuz zarar
göreceksin.
30or else
aksi taktirde
31Sana söyleneni yap aksi takdirde
cezalandirilacaksin.
32Do what you have been told or else you will be
punished.
Sana söyleneni yap aksi takdirde
cezalandirilacaksin.
33Sözlerine dikkat et aksi takdirde kuskusuz zarar
göreceksin.
34Watch your mouth or else you will suffer without
a doubt.
Sözlerine dikkat et aksi takdirde kuskusuz zarar
göreceksin.
35affordable
düsük maliyetli
36furthermore
dahasi da (üstelik)
37to improve
artmak (gelismek)
38Bilgisayarlar gittikçe daha düsük maliyetli hale
geliyor, dahasi kaliteleri de artiyor.
39Computers are becoming increasingly more
affordable furthermore, their quality is
improving.
Bilgisayarlar gittikçe daha düsük maliyetli hale
geliyor, dahasi kaliteleri de artiyor.
40to offer
sunmak
41opportunity
olanak
42to provide
saglamak
43Büyük sehirde yasamak iyi is olanaklari sunar,
dahasi iyi egitim olanaklari da saglar.
44Living in a big city offers good job
opportunities furthermore, it provides good
educational opportunities.
Büyük sehirde yasamak iyi is olanaklari sunar,
dahasi iyi egitim olanaklari da saglar.
45moreover
dahasi da (üstelik)
46Bilgisayarlar gittikçe daha düsük maliyetli hale
geliyor, dahasi kaliteleri de artiyor.
47Computers are becoming increasingly more
affordable moreover, their quality is improving.
Bilgisayarlar gittikçe daha düsük maliyetli hale
geliyor, dahasi kaliteleri de artiyor.
48Büyük sehirde yasamak iyi is olanaklari sunar,
dahasi iyi egitim olanaklari da saglar.
49Living in a big city offers good job
opportunities moreover, it provides good
educational opportunities.
Level 5
Büyük sehirde yasamak iyi is olanaklari sunar,
dahasi iyi egitim olanaklari da saglar.