Y - PowerPoint PPT Presentation

1 / 364
About This Presentation
Title:

Y

Description:

y net m ve organ zasyon – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:862
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 365
Provided by: OYA8
Category:
Tags: elton | mayo

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Y


1
  • YÖNETIM VE ORGANIZASYON

2
  • I. HAFTA

3
  • YÖNETIM BILIMININ DOGUSU VE TARIHI GELISIMI
  • YönetimEkonomik bir amaca dayali olarak kurulan
    isletmelerin parasal, mekanik ve isgücünden
    meydana gelen kaynaklarin en uygun (optimal)
    biçimde sevk ve idare edilmesini kavramaktadir.

4
  • Kavramin bu ölçüde yeni olmasinin nedeni, 18.
    yüzyilda baslayan endüstri devrimine gelinceye
    kadar üretime dayali büyük kuruluslarin
    yoklugudur. Bu yönden bakildiginda endüstri
    devriminin baslamasina kadar olan uzun geçmisi,
    isletme kavrami öncesi devir veya bilimsel
    öncesi devir seklinde nitelendirmek mümkündür.
    Ancak bu geçmis devirlerde de yöneten ve
    yönetilen kisi ve topluluklarin var oldugu
    dikkate alinirsa, yönetim kavraminin çok eski
    tarihlerde hatta ilk çaglarda bile var oldugunu
    söylemek mümkündür.

5
  • Yönetim Bir amaca ulasmak için baskalari ile
    isbirligi yapmaktir. Yönetim her seyden önce
    belli bir hedefe baskalariyla birlikte erisme,
    bir baska deyisle baskalarina is yaptirma
    faaliyetidir. Yönetim bu özelligi ile amaca
    erisirken baskalariyla beraber hareket etmesi
    amaçlanan hedeflere ancak baskalarinin yardim ve
    isbirligi ile erisebilmelidir.

6
  • Yönetim Teorisinin Gelisimi
  • Çagdas Yönetim Öncesi
  • Çagdas Yönetim Dönemi
  • 2.1. Klasik Yönetim Teorisi
  • 2.1.1. Bilimsel Yönetim Dönemi (1880-1930)
  • Frederick Winslow Taylor
  • Henry L. Gantt
  • Carl Barth
  • Harrington Emerson
  • Frank B. ve Lillian M. Gilbreth
  • Morris Cooke
  • 2.1.2. Yönetim Süreci Yaklasimi ve Henri Fayol

7
  • Çagdas Yönetim Öncesi (1880 Öncesi)
  • Bu dönem, insanlarin isbirligi çabalari ile
    baslayip, bilimsel olarak incelenmeye basladigi
    1880 yilina kadar devam etmektedir. Çagdas
    yönetim öncesi dönemde isçiler, hemen hemen
    tamamen kendi nezaretçilerinin hükmü altinda
    bulunmakta ve sosyal kast sistemine dayali
    otokratik bir iliski içinde bulunmaktaydilar.
    Eski Misir Piramitleri bu dönemde yapildilar.
    Islerin insanlar tarafindan yapilmasinda
    kirbaç,demir ve gülle ve zincir etkili araçlar
    kullanilmaktaydi. Roma imparatorlugu
    toplumlarinda, Roma kentlisi olmak, yöneticileri
    diger insanlardan ayirmisti. Roma Lejyonu gibi,
    Roma ordulari da iktidarda bulunanlarin
    arzularini yerine getirmekte etkili oluyorlardi.
    Bu dönem, günümüzde dahi papaligin ilk
    devirlerinde oldugu gibi hükümet idaresinin
    merkezi kontrol sistemine dayali Roma kilisesinin
    kurulusuna sahitlik etmistir.

8
  • Bu dönem, öylesine birbiriyle zitliklarla dolu
    bir dönemdi ki, lordlar ve köylüler, imparator ve
    köle, varlikli olanlarla fakir olanlar ayri
    uçlarda yasiyorlardi. Bu dönemde, yönetim
    kavramlarini içeren örgütlenmis bir bütünü
    incelemeye ihtiyaç duyulmamisti. Her hangi bir
    kimse yalniz yetkili bir pozisyona sahip olma
    geregini duyardi ve yetki ise bu dönemin sosyal
    ve ekonomik sistemlerinde kuvvet ve kontrol
    olarak kabul edilirdi. Insanlarin kaderlerine
    boyun egmekten baska çareleri yoktu. Onlar
    hayatta bulunduklari yerler için dünyaya
    gelmisler, bundan baska hiçbirsey bilmezler,
    hayatlarinin devamindan baska hiçbirseyle
    ilgilenmezlerdi. Bir basarinin saglanmasi yillar
    alirdi. Katedrallerin, piramitlerin insaasi uzun
    yillar devam etmisti.

9
  • Çagdas Yönetim Dönemi
  • Çagdas Yönetim dönemi 1880li yillardan baslayip
    günümüze kadar devam eder. Bu dönem içinde
    Klasik, Neoklasik, Modern ve Neomodern teori yer
    almaktadir.
  • Klasik Yönetim teorisi
  • Klasik teori içinde, öncülügünü Taylorun yaptigi
    Bilimsel Yönetim, Henri Fayolun gelistirdigi
    Yönetim Süreci ve Weberin gelistirdigi bürokrasi
    teorileri yer almaktadir.

10
  • Bilimsel Yönetim Dönemi (1880-1930)
  • Klasik teori içinde yer alan bilimsel yönetim
    dönemi 1880 ile 1930 yillari arasini
    kapsamaktadir. Endüstri devrimi Ingilterede
    baslamasina ragmen, Amerikada çok daha hizli bir
    gelisme kaydetmistir. Bu nedenle bilimsel yönetim
    teorisini ortaya atan düsünürler genellikle
    Amerikalidirlar. Bunlarin fikri ve düsünceleri
    bilimsel yönetim hareketinin babasi kabul edilen
    Taylor ve digerleri seklinde iki bölüme
    ayrilmaktadir. Bilimsel yönetim yaklasiminin
    diger adi Taylor yaklasimidir.

11
  • Frederick Winslow Taylor
  • Bilimsel yönetim, üretimi artirabilmek için
    ortaya çikmistir. XX. Yüzyilin baslarinda
    Amerikada yeterli isbilgisine sahip isçi sayisi
    oldukça azdi. Üretimi artirabilmek için isçilerin
    verimliligini yükseltmek gerekiyordu. Isin bazi
    bölümlerini çikarttiktan sonra isi bütünlestirmek
    gerekiyordu. Görevlerin belli bir sirasi
    olmaliydi. Bir isi en iyi yapmanin bir tek yolu
    vardi. Taylor da bilimsel yönetimi olusturacak
    prensipleri yavas yavas ortaya koymaya basladi.
    Edindigi fikir ve tecrübelerini Midvale Çelik,
    Simonds Haddehanesi ve Berhlehem Çelik
    sirketlerinde gelistirdi. Midvale Çelikde
    çalistigi yillarda, yönetim sistemini üretim
    hakkinda zaman etüdü üzerine dayandirdi.
    Alisilagelmis yöntemler kullanan çelik
    isçilerinin isler üzerine ne kadar zaman
    harcadiklarini analiz etti.

12
  • Isletme yönetimiyle ilgili olarak daha önce de
    bazi ilkeler gelistirilmisse de, modern yönetimin
    Frederick Taylor (1856-1912) ile basladigi görüsü
    genel kabul görmüstür.

13
  • Amerikali varlikli bir ailenin çocugu olan
    Taylor, Fransa ve Almanyadaki genel kültür
    egitiminden sonra ülkesinde hukuk ögrenimine
    baslamis, ancak gözlerinin zayifligi yüzünden
    okumakta oldugu ünlü Harvard Üniversitesini terk
    ederek bir fabrikada torna isçisi olarak
    çalismaya baslamistir. Is dünyasindaki bir kriz
    döneminde makinistlik egitimi gördükten sonra,
    1878de Philadelphiada bir çelik isletmesine
    girmistir. Basarili çalismalari ile ustabasiliga
    yükselirken, bir yandan da mühendislik egitimi
    görmüstür.

14
  • Mühendislikten baska bu alanda Master
    derecesini de almis ve teknik ögretimindeki
    teorik bilgileri basariyla uygulamaya koydugu
    için 1884de basmühendislige yükselmistir.
  • 1991 yilinda, kendisini yönetim konusunda büyük
    bir üne kavusturan Bilimsel yönetimin Ilkeleri
    (The Principles of Scientific Management) adli
    eserini yayinlayan Taylorun bilimsel
    yaklasimlari daha ustabasilik döneminde
    baslamistir. Uzun yillar süren çalismalarinda,
    zamaninin büyük bir kismini imalathanedeki üretim
    faaliyetlerini incelemekle geçirerek, isçilik,
    hammadde ve malzemede büyük ölçüde israf oldugunu
    saptamis bunu önleyerek verimliligi artirmanin
    yollarini arastirmistir.

15
  • Hem isçiler, hem de yöneticiler yönünden
    bilgisizligin, cehaletin, üretimin artmasini
    engelledigini böylece, daha fazla ücret alma
    olanagi varken çalisanlarin farkinda olmadan
    düsük ücrete razi olduklarini gözlemlemistir.
  • Isçilerin malzeme ve makineleri kullanis tarzini
    ve bununla ilgili hareketlerini ölçüm aletleriyle
    ölçme yoluna gitmistir. Örnegin, tornada çalisan
    bir isçinin önündeki tezgaha kadar bir metalin
    gelisini, isçi tarafindan islenmeye ve kesilmeye
    baslanmasi ve isin bitimine kadar olan bütün
    asamalari ölçüp analiz ederek faaliyetleri
    etkileyen faktörleri belirlemeye çalismistir.

16
  • Kronometre ve çesitli mühendislik ölçüm
    aletleriyle yaptigi çalismalarda, gereksiz zaman
    ve materyal kaybini minimum düzeye indirmis
    yapilan isin kalitesini ve miktarini artirarak
    daha fazla üretim yaninda, daha yüksek ücretin
    kazanilmasina yönelik metodlar gelistirilmistir.
  • Özellikle, zaman etüdü adli verilen
    çalismalari, parça basina ücret uygulamasi ile
    fazla üretim yapan kimselerin yüksek ücretle
    ödüllendirildigi tesvikli ücret sistemlerinin
    gelistirilmesiyle, sanayi üretiminde ortalama
    400ü asan verimlilik artisi saglayabilmistir.
    Ancak bu çalismalari onu isçi sendikalari ile
    karsi karsiya getirmistir.

17
  • Belki de en önemli özelligi yönetim problemlerine
    bilimsel metodu uygulama yolundaki israrli
    çalismalari olan Taylor, temelde üretim
    faaliyetleriyle ilgilenmis olmasina ragmen
    yönetime büyük katkilarda bulunmustur.

18
  • Taylora göre, Bilimsel Yönetimin Ilkeleri adli
    ünlü eserinin üç amaci vardir
  • Örnekler vererek, verimsiz çalismanin sebep
    oldugu büyük zararlari göstermek,
  • Bu verimsizligi önlemenin tek yolunun sistemli
    bir yönetim uygulamasi oldugunu okuyucuya
    kanitlamak,
  • Yönetimin, belirli kanun, kural ve ilkelere
    dayanan bir bilim oldugunu ortaya koymak.

19
  • Bunun için de, basit düzeyde de olsa gözlem,
    ölçme ve deneysel karsilastirma usullerini
    kullanarak, bilimsel nitelikli çalismalar
    yapmistir.
  • Taylor yeni bir yönetim felsefesi gelistirdigini
    belirterek, bu yeni yönetim tarzinda, görevin
    planlanmasi isinin, onun performansi (yerine
    getirilmesi) isinden ayrilmasi gerektigini
    vurgulamistir. Planlama yaninda denetlemeye de
    büyük önem vermis ve ayrica, yöneticilere su
    önerilerde bulunmustur

20
  • Her isçinin yaptigi isi unsurlarina (ögelerine
    ayiriniz).
  • Göz karari, parmak hesabi usuller yerine,
    bilimsel metodlar kullaniniz.
  • Isçilerin seçimi ve egitimini bilimsel yollardan
    yapiniz.
  • Islerin bilimsel yollardan yapilmasi için
    isçilerle isbirligi yapiniz.
  • Sorumluluklari, yönetenler ve isçiler arasinda
    adil bir sekilde dagitiniz.

21
  • Görüldügü gibi yönetimin bilimsel esaslara
    baglanmasi yolunda büyük katkilari olan Taylor,
    temelde üretim sorunlariyla ve üretimin
    verimliliginin artirilmasiyla ugrasmistir. Diger
    bir ifadeyle, genel yönetimden çok, günümüzde
    üretim yönetimi olarak anilan yönetimin
    belirli bir alt dali üzerinde yogun ve basarili
    çalismalar yapmis ancak, yüksek kademe yönetimi
    hakkinda fazla bir sey söylememistir. Bu husus
    onun basarisini sinirlayan bir konudur. Daha önce
    de, Atölye yönetimi (Shop Management-1903)
    kiabini yayinlayan Taylorun Bilimsel Yönetimin
    Ilkeleri adli kitabi, isletme literatüründe
    klasiklesmis bir eserdir.

22
  • Gerek bu eserleri, gerekse Harvard
    Üniversitesinde verdigi dersleri akademik
    çevreyide etkilemis, metodlari Avrupaya
    Taylorizm adiyla hizla yayilmistir.

23
  • Frederick W. Taylorun çalismalari ve bilimsel
    yönetim anlayis ve uygulamalari, onu izleyen
    çesitli uygulamaci yazar ve arastirmaci
    tarafindan gelistirilmeye çalisilmistir. Bunlarin
    arasinda özellikle hareket etüdünü gelistiren
    frank ve Lilian gilbreth, H.L. Gantt, H. Emerson,
    C. Barth, M. Cooks gibi bir kismi Taylorun yakin
    çalisma arkadasi olan kisiler sayilabilir. Taylor
    ile birlikte bunlar da, bilimsel yönetimin
    öncüleri olarak kabul edilmektedirler. Bu
    yazarlar, daha çok yönetimin teknik usullerine
    agirlik verirken, Fayol ve izleyicileri ayri bir
    yol izlemislerdir.

24
  • Henry Fayol, Yönetim süreci yaklasimi ve
    yönetimin Evrenselligi
  • Bir fransiz maden mühendisi olan henri fayol
    (1841-1925), taylor ile hemen hemen ayni
    zamanlarda, ama ondan habersiz olarak, büyük bir
    isletmenin genel yönetim ilkelerini sistemli bir
    sekilde ortaya koyarak, bilimsel yönetimin
    gelismesine büyük katkida bulunmustur.

25
  • Fayol, 1860da girdigi bir maden ve metalurji
    isletmesinde, sirketin büyük maddi kayiplara
    ugrayarak, iflasa dogru sürüklendigi 1888 yilinda
    genel müdürlüge getirilmistir. Bu görevde kaldigi
    30 yil boyunca, sirketi çok güçlü bir mali duruma
    kavusturmus her zaman bu basarisinin kendi
    kisisel nitelikleriyle degil de, uyguladigi
    yöntemlerle ilgili oldugunu belirtmistir.

26
  • Fayol ile Taylor, birbirlerine rakip olmaktan
    çok tamamlayici fikirler ve ilkeler ortaya
    koymuslar ve herbiri, kendi özel sartlarinin
    geregi isletme yönetiminin degisik yanlari
    üzerinde çalismalar yapmislardir. Taylor
    ögrenimini tamamlamadan önce is hayatina isçilik
    düzeyinde baslamis, bunun sonucu olarak üretim
    yönetimiyle ilgilenmis ilkelerini de atölye
    düzeyinde çalismalar ve yaptigi deneylerle, yani
    asagidan yukariya dogru gelistirmistir. Belirli
    bir iste durmayip, danisman olarak bir çok
    sirkette çalismis ünü yasadigi dönemde çok fazla
    iken, sonralari nisbeten azalmistir.

27
  • Buna karsilik, fayol ögrenimini tamamladiktan
    sonra alt kademeden ama baslangiçta yönetici
    olarak is hayatina atilmis üretimle degil, genel
    yönetim olaylariyla ilgilenmis ilkelerini de
    yönetim düzeyinden, yani yukaridan asagiya dogru
    saptamistir. Yine Taylordan farkli olarak, is
    yasaminda tek bir sirkette (tam 58 yil) çalismis
    yasadigi dönemde Fransada bile Taylorizm egemen
    olmus ve kendisi fazla üne kavusmamisken,
    ölümünden çok sonra yildizi parlamis ve koydugu
    ilkelerin, konusunun bir bilim dali olarak
    gelismesindeki büyük payi daha iyi anlasilmistir.
    Ancak bu gecikmede, Türkçeye 1936da çevrilmis
    olan eserinin Ingilizceye geç (1949 yilinda)
    çevrilmis olmasinin büyük bir payi olmustur.

28
  • Yönetim olayini tepe yönetimi bakis açisiyla ele
    alan Fayol, yönetim biliminin evrensel oldugunu
    ve birtakim ilkelere bagli olarak birtakim
    fonksiyonlarca yürütüldügünü ileri sürmüstür.
    Yönetimin ilkelerini koyarken, kendisininkilerin
    yol gösterici oldugunu baska ilkelerin de var
    olabilecegini belirtmistir.

29
  • Fayol, 50 yili asan basarili tecrübelerinin ürünü
    olan ünlü eseri, Genel ve Sinai yönetim
    (Administration Industrielle et Generale)i 1916
    yilinda yayinlamistir. Bu eser, bir sanayi
    isletmesinde bulunan baslica faaliyetleri
    siniflandirarak 6 fonksiyon halinde
    göstermektdir
  • -Teknik (üretim)
  • -Ticari (satinalma, satma ve mübadale)
  • -Mali (finansal)
  • -Muhasebe (istatistik dali)
  • -Güvenlik (mülkiyetin ve kisilerin korunmasi) ve
  • -Yönetim

30
  • Bunlardan ilk 5ini kolayca anlasilir olarak
    nitelendirerek yönetim üzerinde ayrintili olarak
    duran Fayol, yönetimi, birbirini izleyen
    asamalardan olusan bir süreç 8yönetim süreci)
    olarak ele almis bu sürecin asamalarini da
    yönetim fonksiyonlari olarak 5 grupta
    toplamistir.
  • -Planlama (ileriyi görme)
  • -Örgütleme (organize etme organizasyon)
  • -Yöneltme (yürütme)
  • -Koordinasyon (düzenlestirme-ahenklestirme)
  • -Denetim (kontrol etme)

31
  • Fayol, planlama ve örgütlenmeyi en önemli diger
    üçünü ise ikinci derecede önemli yöneticilik
    fonksiyonlari olarak kabul etmis dolayisiyla
    denetime yeterince önem vermemistir.
  • Fayol da Taylor gibi, yöneticiligin teknik
    bilgiden farkli oldugunu isçi için gerekli
    bilginin teknik bilgi olup, orta ve üst
    kademelere dogru çikildikça teknik bilgi
    ihtiyacinin yerine giderek artan ölçüde yönetim
    bilgisi ihtiyacinin aldigini ileri sürmüstür. Bu
    ana fikirden hareket edip, yönetim ilkelerinin
    ögretilebilecegini belirterek, yöneticilik
    egitiminin önemi ve geregi üzerinde israrla
    durmustur.

32
  • Fayolun yönetim ilkeleri esnek olup, degisen
    sartlara göre farkli olarak uygulanabilecek
    niteliktedir. Söz konusu ilkelerin çogu yer yer
    Taylorda hatta aynen olmasa da benzer sekilde
    daha önceki bilim adamlarinda da vardir. Ancak,
    Fayol onlardan farkli olarak, ileri sürdügü
    yönetim ilkelerini ilk kez, daha bilimsel bir
    biçimde ve kavramsal bir çerçeve içinde derli
    toplu olarak bir araya getirmistir.

33
  • Fayolun 6 grupta toplayarak, kolayca anlasilir
    olarak nitelendirdigi ilk 5 gruptan güvenlik
    bir yana birakilirsa, digerleri günümüzde
    isletmecilik disiplininin alt disiplinleri olan
    üretim, pazarlama, finansman ve muhasebe
    fonksiyonlaridir ve her biri ayri bir uzmanlik
    dali olmustur.

34
  • Fayol, ayrintili olarak ele aldigi yönetim
    fonksiyonunu da bölümlendirip, yöneticilik 8ya da
    yöneticinin) görevlerini, planlama,
    örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve
    denetim fonksiyonlari seklinde siniflandirmasi
    da, hemen hemen bugünkü ayirimin aynidir. Diger
    bir deyisle, Fayol 100 yil kadar önce yaptigi
    çalismalarla bugünkü isletme fonksiyonlarini ve
    yönetimin fonksiyonlarini isabetli bir biçimde
    ortaya koymustur.

35
  • Max Weber ve Bürokrasi Yaklasimi
  • Isletme yönetiminin bir bilim dali olarak
    gelismesinde, Taylor ve Fayol ile ayni dönemlerde
    Almanyada yasayan ve bürakrasi modeli veya
    bürakrasi yaklasimi ismiyle anilan bir
    organizasyon teorisi gelistiren Alman düsünürüdür.

36
  • Aslinda isletme yöneticisi degil, çok yönlü bir
    bilim adami, sosyolog olan Max Weber sosyoloji,
    din, iktisat ve siyasi bilimler dallarinda önemli
    eserler vermistir. Uzun süre eserlerinin yabanci
    dillere çevrilmemesi nedeniyle fazla taninmayan
    Weber, klasik örgüt teorisine önemli katkilarda
    bulunmustur. Organizasyona iliskin ünlü eseri
    Sosyal ve Ekonomik Örgütlenme Teorisi, 1947
    yilinda ingilizceye çevrilince genis bir etki
    alani bulmus bir organizasyon yaklasimi olarak
    bürokrasiyi inceleyen ve gelistiren baska
    yazarlari etkilemistir.

37
  • Max Weberin üzerinde durdugu bürokrasi, günlük
    dilde kullanilan islerin yokusa sürülmesi,
    geciktirilmesi anlaminin tam aksine, etkinlik
    açisindan ideal bir organizasyon yapisini
    göstermektedir. Sosyal açidan bürokratik
    yapilarin neden gerekli oldugu ve etkin bir
    organizasyon yapisinin özellikleri üzerinde duran
    Weberin görüslerinin bazi temel noktalari
    sunlardir

38
  • Fonksiyonel uzmanlasmaya dayanan is bölümü
  • Açik-seçik belirlenmis bir hiyerarsik yapi ve
    böylece her kademenin bir üst kademece kontrol
    edilmesi
  • Her kademede islerin yapilisina iliskin
    pozisyonlara gelen herkesin uyacagi ilke ve
    yöntemler
  • Kisisel ve duygusal olmayan rasyonel ve ilkeler
    dogrultusunda iliskiler
  • Teknik yetenege dayali personel seçim ve terfi
    sistemi
  • Organizasyon birimlerinin yasal yetkilerle
    birbirine baglanmasi.

39
  • Görüldügü gibi, bürokrasi yaklasimi da önceki
    yaklasimlara benzememektedir birtakim ilkelerin
    uygulanmasi ve izlenmesi ile, isletmelerde etkin,
    ideal, sahsa göre degismeyen rasyonel bir
    organizasyon yapisi olusacaktir.

40
  • Elton Mayo ve Beseri Iliskiler Yaklasimi
  • Isletme yönetiminde beseri iliskiler
    yaklasimi, ya da daha yeni ifadesiyle
    davranissal yaklasim, psikoloji, sosyoloji ve
    sosyal psikoloji alanlarindaki bulgularin ve
    gelistirilen yöntemlerin, örgütsel davranis
    biçimlerinin anlasilmasi yolunda kullanilmasina
    dayanir.

41
  • Bu yaklasimin ele aldigi baslica konular,
    sunlardir insan davranisi, kisiler arasi
    (beseri) iliskiler, gruplarin olusmasi, grup
    davranislari, informel organizasyon, algilama ve
    tutumlar, özendirme (motivasyon), liderlik,
    organizasyonlarda degisme ve gelisme.
  • Beseri iliskiler yaklasimi ilk defa Western
    Electric Sirketinin Chicago yakinindaki Hawtorne
    fabrikasinda uzun bir süre (1920ler ortalari ile
    1930larin baslarinda) birbiri ardina yürütülen
    bir dizi arastirma ile baslamistir.

42
  • Harward Üniversitesinden Elton Mayo ve F.
    Roethlisberger liderligindeki bilim adamlarinin
    sözkonusu fabrikada gruplar halinde çalisan çok
    sayidaki isçi üzerinde yaptigi Hawtorne
    Deneyleri olarak da bilinen bu arastirmalar,
    önceleri isiklandirma, isitma, yorgunluk ve
    dinlenme zamanlari gibi fiziksel faktörlerin
    isçilerin verimliligi üzerindeki etkilerini
    belirleme amacina yönelmistir. Ancak, bu tür
    faktördeki iyilestirmelerin üretim verimliligini
    artirmasi beklenirken umulan sonuç alinamamistir.

43
  • Örnegin, deneylerin birinde isigin belirli bir
    düzeye çikarilmasi ile toplam üretimin arttigi
    sonra isigin önceki düzeye düsürülmesi ile
    üretimde düsüs beklenirken, aksine artisin devam
    ettigi gözlenmistir. Dolayisiyla, bazen fiziksel
    sartlarda iyilesme olmadan verimliligin arttigi
    bazen de iyilestirmeye ragmen üretimin artmadigi
    görülmüstür. Bunun üzerine, arastirmacilar
    dikkatlerini fiziksel faktörlerden çok sosyal ve
    psikolojik faktörlere çevirmislerdir.

44
  • Bu yeni yönde yapilan deneyler üretim düzeyini
    ve verimliligi esas itibariyle sosyal faktörlerin
    etkiledigi görüsüne yol açmistir. Sosyal
    faktörlerin etkisini belirlemeyi amaçlayan
    deneylerden birinde, isçilerin kendi aralarinda
    olusturduklari gruplarda üretim düzeyinin ne
    olmasi gerektigi konusunda kendi aralarinda bir
    norm veya standart belirledikleri daha fazla
    üretim yapanlara bu norma uymalari için baski
    yaptiklari belirlenmistir.

45
  • Çalisanlarin is basindaki davranislarini direkt
    gözlem ve ölçüm yoluyla belirlemeye çaba gösteren
    bilim adamlarina basdanisman olarak çalisan Elton
    Mayo, genellikle beseri iliskiler yaklasiminin
    kurucusu sayilabilir. Mayo, bu arastirmalar
    sonucunda sosyal sistem teorisini gelistirmistir.
    Böylece, Hawtorne arastirmalari ile isletme
    organizasyonunun bir sosyal sistem oldugu bu
    sistemin en önemli unsurunun da insan oldugu
    sonucuna varilmistir. Belirli bir organizasyon
    yapisi içinde bir araya gelen kisilerin kendi
    aralarinda informel gruplar olusturdugu grup
    özelliklerini de, kisilerin sahip oldugu
    inançlar, aliskanliklar, amaçlar, gelenekler ve
    deger yargilarinin belirledigi böylece olusan
    sosyal sistemin kisiler üzerindeki etkisinin
    fiziksel faktörlerden fazla oldugu bulgusu ortaya
    konmustur.

46
  • Hawtorne arastirmalari gerek kullanildigi metod
    ve teknikler, gerekse gözlem ve incelemeye tabi
    tutulan kimselerin isbasindaki dogal
    davranislarinda degisiklikler olacagi gibi
    elestirilere ragmen, insan faktörünün önemini
    vurgulamis ve insanin yogun bir sekilde arastirma
    konusu yapilmasinda etkili olmustur.

47
  • Genel olarak, beseri iliskiler yaklasimi
    isletmede personele önem verilmesi, tatmin
    edilmesi ve yüksek moralli olmasinin üretim
    verimliligi üzerindeki etkisi üzerinde durmakta
    verimlilik için ise özendirme (motivasyon) de
    baslica ilgi alanini olusturmaktadir.

48
  • II. HAFTA

49
  • Yönetim Nedir?
  • Yönetim nedir sorusuna bu güne kadar pek çok
    cevap verilmis, her cevap belli açidan yönetimi
    ele almis ve bu bakis açisina göre tanimlamistir.
    Genel geçer bir yönetim tanimi olmamasina ragmen,
    üzerinde en çok uzlasmaya varilan yönetim
    tanimi, "baskalarinin araciligiyla amaca ulasma
    ve baskalarina is gördürme faaliyeti" tanimidir.
    Yönetim en basit tanimiyla, "baskalari"
    vasitasiyla is görme faaliyetidir. Yönetici bu
    faaliyeti yerine getiren kisidir. Burada
    "baskalari" yönetilenler bir baska ifadeyle
    çalisanlardir veya is görenlerdir. Bunlar
    yönetimin insan kaynaklarini olusturur. Insan
    kaynaklarinin yaninda "fiziksel" ve "mali
    kaynak'lan da bu kapsamda ele almak gerekir.

50
  • Yönetim, örgütsel amaçlarin etkili ve verimli
    biçimde gerçeklestirilmesi için, yönetim
    fonksiyonlari olan planlama, örgütleme, yürütme,
    koordinasyon ve kontrol faaliyetlerinin tümüdür.
    Yönetim evrensel bir süreç, toplumsal yasam kadar
    eski bir sanat ve gelismekte olan bir bilimdir.
    Süreç olarak yönetim, bir takim faaliyet ve
    fonksiyonlari, sanat olarak yönetim, bir
    uygulamayi, bilim olarak yönetim, sistematik ve
    bilimsel bilgi toplulugu anlamina gelir.

51
  • Süreç olarak yönetimi, yönetim fonksiyonlarinin
    yerine getirilmesini saglayan bilim yani olan bir
    sanat olarak tanimlayabiliriz. Yönetim, bilginin
    yaninda sanat yetenegi gerektiren bir ugrastir
    bu nedenle yönetimi, insanlar araciligiyla
    Örgütsel hedeflere ulasma sanati olarak
    tanimlayabiliriz. Yönetme ihtiyâci, insanlarin
    tek baslarina basaramayacaklari amaçlarini, bir
    grup çabasiyla gerçeklestirme gerekliliginden
    dogar.

52
  • Yönetimin Amaci
  • Yönetimin temel amaci, kaynaklarin koordinasyonu
    yoluyla, örgütsel amaçlarin etkin bir sekilde
    yerine getirilmesini saglamaktir. Buna göre
    yönetimin temel amaci, belirli örgütsel
    faaliyetleri gerçeklestirmektir. Yönetim bu
    amacina, ilk yönetim fonksiyonu olan planlama
    yaparak ulasir. Örgüt çalisanlarinin temel
    görevi, planlamayla belirlenen amaçlarin yerine
    getirilmesini saglamaktir. Tüm yönetsel
    etkinlikler bir amaç içindir. Örgütsel amaçlara
    ve hedeflere, yönetim sayesinde ulasilir.
    Örgütlerin ve çalisanlarin basarisi, amaca
    ulasmada gösterilen etkinlik düzeyiyle ölçülür.

53
  • Örgütlerin ve örgüt çalisanlarinin farkli
    amaçlari vardir. Örgütlerin kurulus amaci
    örgütsel unsurlari bir araya getirerek, bir
    sineiji ortaya çikarmaktir. Sinerji, örgütsel ve
    bireysel amaçlarin bütünlestirilmesiyle saglanan
    bir örgütsel güçtür. Tüm Örgütler, bazi
    fonksiyonlari yerine getirmek ve çevrelerine bir
    takim katkilarda bulunmak amaciyla,
    faaliyetlerini sürdürürler. Örgütlerin diger bir
    amaci da "gelir" elde etmek ve istihdam
    saglamaktir.

54
  • Örgütsel amaçlar üç baslik altinda ele
    alinmaktadir. Bunlar
  • a. Düzen amaci Örgüt üyelerinin belirli davranis
    biçimi göstermelerini saglamak ve örgütsel
    etkinligi düsüren davranislarina engel olmak,
  • b. Kültürel amaçlar Örgüt çalisanlarini temsil
    eden bir örgüt kültürü olusturmak ve bunu
    kurumsallastirmaktir.
  • c. Ekonomik amaçlar Örgütün kurulus amaçlarinin
    basinda ekonomik amaçlar gelir. Örgüt bunu kâr
    saglayarak basarir.
  • Yönetim, örgütün insan kaynaginin
    performansini artirarak, hem örgütsel performansa
    katkiyi artirmak, hem de örgütten yarar elde
    etmeyi amaçlamaktadir. Ahlaki ve sosyal
    sorumluluk anlayisi ile çalisanlarin örgüte olan
    "yaratici katkilarini artirmak, yönetimin temel
    amaçlari arasinda yer almaktadir. Insan
    kaynaklari yönetiminin temelde dört amaci vardir.
    Bu amaçlar sunlardir
  • Toplumsal amaç Toplumdan gelen istekleri
    karsilamak, toplumun ihtiyaçlarina karsi ahlaki
    ve sosyal sorumluluk bilinci tasimak,
  • Örgütsel amaç Insan kaynaklan yönetiminin
    verimliligini ve etkinligini artirmak.
  • Fonksiyonel/Islevsel amaç Örgütsel kaynaklardan
    sinerji olusturmak ve örgütsel verimlilik elde
    etmek,
  • Kisisel amaç Kisisel amaçlari gerçeklestirmek
    için örgüt çalisanlarina yardim etmek.
  • Kisaca yönetimin temel amaci, örgütsel
    faaliyetleri yerine getirmek, örgütün fiziksel
    mali, insan ve bilgi kaynaklarini kullanarak, mal
    ve hizmet üretmek veya bunlarin ticaretini
    yapmaktir.

55
  • Yönetici Kimdir?
  • Mintzberg'e göre yönetici, üç tür örgütsel rolü
    yerine getirmekle görevli kisidir. Bu roller
    kisiler arasi roller, bilgi rolü ve karar verme
    rolüdür. Yöneticinin kisiler arasi rolü, örgüt
    üyelerinin birbirleriyle uyum içinde
    çalismalarini ve sinerji yaratmalarini
    saglamaktir. Yöneticinin ikinci rolü, bilgi
    saglama rolüdür. Yöneticinin bilgi rolü, örgütsel
    faaliyetler için gerekli olan bilgileri toplamak
    ve bu bilgilerin, sonuç üretecek biçimde
    islenmesini saglamaktir. Yöneticinin asil isi,
    karar vermektir ve karar verme yöneticinin en
    temel görevlerinden biridir.

56
  • Çagdas yöneticiler, örgütsel amaçlar için,
    çalisanlari yönlendirir ve onlari motive eder.
    Yöneticiler ayni zamanda çalisanlarina, vizyon
    kazandirabilmeli, onlari ortak bir vizyonun ve
    misyonun parçalari haline getirebilmelidir.
    Drucker'e göre yöneticinin, "astlarinin
    potansiyelini açiga çikarmak" gibi temel bir
    görevi vardir. Ona göre yönetici, "astlari
    sayesinde is gören adam" degildir. Yönetici,
    "astlarinin performansindan sorumlu olan" kisidir.

57
  • Günümüzde çagdas yöneticilik, profesyonel
    yöneticilikle esdeger tutulmaktadir. Çagdas
    yönetim, yönetici ve personel egitimine önem
    verir. Yönetici egitimi is basarisini ve is
    etkinligini arttirir. Uzun sürede yetki ve
    yeteneklerini ispatlamis yöneticilerin üst
    kademelerde görev almalarina yardimci olmak,
    baska bir anlatimla onlari bu göreve hazirlamak
    çagdas yönetim anlayisinin temelini olusturur.

58
  • Yöneticilik Becerileri
  • Birçok beceri türü vardir ancak bir yönetici
    için en önemli beceri türü sosyal beceridir.
    Sosyal beceri, çesitli toplumsal durumlarla
    etkili bir sekilde basa çikma ve bireyler arasi
    iliskilerdeki beceri anlamina gelir. Yöneticilik
    meslegi bakimindan önemli olan sosyal beceri,
    özellikle örgütsel imaj ve itibar yönetimi
    bakimindan çok önemlidir. Sosyal beceri,
    yöneticinin toplumsal olarak kabul görmesini
    saglar. Sosyal beceri çevreye uyum ve uygun
    iletisim yollarini kullanarak, baskalari ile uyum
    içinde yasayabilme becerisidir.
  • Sosyal becerilerin bazi özellikleri vardir.
    Bunlari asagidaki gibi açiklayabiliriz
  • Belirli sözel ve sözsüz davranislardan olusur,
  • Sosyal beceriler ögrenme yoluyla kazanilir,
  • Model alinan davranislari içerir,
  • Sosyal çevreden gelen olumlu tepkilerin artmasini
    saglayarak var olan becerilerin pekismesine
    olanak tanir,
  • Çevrenin özelliklerinden etkilenir.

59
  • Yönetici için önemli olan bir diger beceri türü
    ise duygulara yönelik becerilerdir. Duygulara
    yönelik beceriler ayni zamanda bir kisinin
    duygusal zekâsini gösterir. Duygulara yönelik
    beceriler yöneticiye su becerileri kazandirir
  • Kendi duygularini anlama,
  • Duygularini ifade etme,
  • Korku ile basa çikma,
  • Kendini ödüllendirme,
  • Baskalarinin duygularini anlama,
  • Karsi tarafin kizginligi ile basa çikma,
  • Sevgiyi, iyi duygulari ifade etme,

60
  • Yönetici için gerekli olan bir diger beceri türü
    ise, saldirgan davranislarla bas etme
    becerisidir. Bu beceri özellikle yöneticinin
    örgütsel davranis yönetimi için son derece önemli
    bir beceri türüdür. Örgütsel psikolojik siddetin
    ve örgütsel çatismanin ortadan kaldirilmasinda
    saldirgan davranislarla bas etme becerisi
    önemlidir. Saldirgan davranislarla bas etme
    becerisi sayesinde örgütsel sorunlari çözme
    mümkün olur.
  • Yöneticinin sahip olmasi gereken diger bir
    örgütsel beceri türü, stres durumlariyla basa
    çikma becerisidir. Bu beceri türünün saglayacagi
    beceri alanlari sunlardir
  • Grup baskisiyla bas etme,
  • Basarisiz olunan bir durumla bas etme,
  • Utanilan bir durumla bas etme,
  • Yalniz birakilma ile bas etme.

61
  • Yönetici için gerekli olan diger beceri türü plan
    yapma ve problem çözme becerisidir. Bu becerinin
    yöneticiye saglayacagi yararlar sunlardir
  • Ne yapacagina karar verme,
  • Amaç olusturma,
  • Problemin nedenlerini arastirma,
  • Bilgi toplama,
  • Karar verme,
  • Bir iste yogunlasma,
  • Is plani gelistirme.

62
  • Yöneticinin sahip olmasi gereken baska beceri
    türleri de bulunmaktadir. Söz konusu becerileri
    asagidaki gibi siniflandirabiliriz
  • Yönetsel beceri Yönetici, yönetimde hangi
    kademede bulunursa bulunsun, bir takim becerilere
    sahip olmalari gerekir. Yöneticinin becerileri
    bulunduklari kademeye göre farklilik gösterse de,
    yönetsel beceri her yöneticide olmasi gereken
    beceri türüdür.
  • Kavramsal beceri Birlestirme ve bütünlestirme
    becerisi olarak da adlandirilan bu beceri, üst
    kademe yöneticilerde oldukça önemli iken, alta
    kademelere dogru inildikçe önemi azalir.
    Yöneticinin tüm örgütü anlamasi yaninda her
    bölümün örgütün temel hedefine katkisinin da
    degerlendirilmesi gerekir.

63
  • Analitik beceri Analitik beceri, çesitli
    sorunlari çözmede ve çözüm önerileri gelistirmede
    mantiki ve bilimsel yaklasimlarda bulunma ve
    teknikler kullanma becerisidir. Üst kademe
    yöneticiler daha çok niceleyici teknikler
    kullanmaktadirlar. Analitik becerinin örgütün üst
    kademelerinde önemi daha çok artar.
  • Iletisim becerisi Iletisim, kisiler arasinda
    belli bir anlasma alani yarattigi için, tüm örgüt
    kademelerinde ayni öneme sahiptir. Yöneticinin
    örgütsel kaynaklari kullanabilmesi, tüm örgütsel
    ve yönetsel fonksiyonlari yerine getirebilmesi
    için iletisim zorunlu bir unsurdur.

64
  • Insan iliskileri becerisi Baskalarini anlama,
    onlarla anlasma ve birlikte çalisma becerisidir.
    Her kademede birlikte olmak orta ve alt kademede
    daha önemlidir. Çünkü bu kademelerde çalisan
    yöneticiler, is görenlerle dogrudan ve günlük
    iliski içindedirler.
  • Karar verme becerisi Karar verme, amaca ulasmak
    için belirlenen alternatifler arasindan birinin
    seçimini ifade eder. Karar verme becerisi,
    yönetim fonksiyonlarini yerine getiren
    yöneticiler için temel niteliktedir. Karar verme
    becerisi örgütün her kademesinde önem tasimakla
    birlikte, üst kademede daha da önemlidir.
  • Teknik beceri Bir isi basarabilmesi için özel
    bilgi, yöntem ve tekniklerin kullanilmasi
    yetenegi, teknik beceriyi olusturur. Her yönetici
    belirli bir dalda teknik bilgiye sahiptir.
    Örgütün faaliyetlerini yapan is görenler dogrudan
    iliski içinde bulunan alt kademe yöneticilerin
    etkililigi açisindan çok önemlidir. Bu
    yöneticiler çalisanlara teknik yardim ve destek
    saglamak zorundadirlar.

65
  • Yöneticilik ve Liderlik
  • Yönetici, belirlenmis amaçlari gerçeklestirmek
    için, kaynaklari kullanma yetki ve sorumlulugu
    olan kisidir. Yönetici, örgütsel yapiyi kurar ve
    örgütsel amaçlari yerine getirir. Yönetici
    kisaca, örgütlerde planlama, örgütleme,
    kadrolama, koordinasyon, yöneltme ve denetim gibi
    yönetsel görevleri yerine getiren kisidir.
    Yönetici örgütte, is görenlerin isten
    doyumlariyla örgütsel amaçlarin
    gerçeklestirilmesini dengelemeye çalisir. Örgütte
    yasal yetkisini kullanarak, çalisanlari örgütsel
    amaçlar dogrultusunda yönlendirir.

66
  • Örgüt yönetimi literatürü incelendiginde,
    liderlik ile yöneticiligi esanlamli olarak gören
    bilim adamlari olsa, da yöneticilik ve liderligin
    birbirinden farkli oldugu anlasilmaktadir.
    Yöneticilerin ve liderlerin amaçlara yönelik
    tavir ve davranislari birbirinden farklidir.
    Yöneticilerin amaçlara yönelik tavirlari, daha
    sahsi ve çekingendir, liderler ise, daha dinamik
    ve yeni fikirleri uygulamaktan çok, yeni fikirler
    ortaya çikarirlar. Yöneticiler dikkatlerini
    "islerin nasil yapilacagi" üzerinde
    yogunlastirirken, liderler hangi yenilik ve
    degisim için ne tür karar verilip, hangi
    hedeflerin gerçeklestirilecegi üzerinde, yani
    "sonuçlar" üzerinde yogunlasirlar.

67
  • Liderle yönetici arasindaki farklari asagidaki
    gibi açiklayabiliriz
  • Liderler "süreçlere hakim" iken, yöneticiler,
    "süreçlere teslim" olurlar,
  • Yönetici bir kopyadir, lider ise orijinal,
  • Yönetici muhafazakârdir, lider ise yenilikçidir,
  • Yönetici sistemler ve yapilar üzerinde
    yogunlasir, lider ise, insanlar üzerinde,
  • Yönetici kontrole güvenir, lider ise güven ilham
    eder,
  • Yönetici dar görüslüdür, liderin genis bir
    perspektifi vardir.
  • Yöneticinin gözü her zaman kâr/zarar
    çizgisindedir, lider ise daha genis bir
    perspektifle gözleri ufuklari tarar,
  • Yönetici isi dogru yapar, lider ise dogru isler
    yapar,
  • Yönetici kendi isteklerini zorla yerine getirmeye
    çalisir, lider ise kendi isteklerini baskalarinin
    istegi haline getirir.

68
LIDER NEDIR?
  • Bir grubu etkileyen ve arkasindan sürükleyen,
    kendi düsüncelerini, istek ve iradesini yanindaki
    kisilerin sevgi, saygi ve güvenini kazanarak
    onlara kabul ettirebilen kisilerdir.
  • Ne istediginizin farkinda olun çünkü
    olacaginiz sey o. Joseph Heller

69
LIDER.
  • BULUNDUGU YERDE
  • HER SEYE RAGMEN,
  • FARK YARATABILENDIR.
  • Cazibe yaratir
  • Ilham verir
  • Gelistirir
  • Özgürlestirir
  • Olumlu ve iyimserdir

70
KIME LIDER DENIR?
  • Genis Bir Vizyonu Olan
  • Misyonunu Vizyonu Dogrultusunda Olusturan
  • Iletisim Becerileri yüksek ve Ilke Odakli
  • Kisiligi ve Karakteri Gelismis
  • Dogru Isi Yapan

71
LIDER NE YAPAR?
  • Astlarini özgürlestirmek, büyütmek, gelistirmek
    için çalisir
  • Enerjisini ilkelerinden ve inançlarindan alir
  • Korkulari degil tutkulari yol göstericisidir
  • Sinerjiye inanir
  • Farkliliklarin zenginlik oldugunu kabul eder
  • Herkesin kendi mükemmelligine ulasmasi için
    çalisir
  • Tüm çalisanlari kucaklar birey ayirimi yapmaz
  • Bir liderin büyüklügü, inançlarinin
    derinligi,
  • heveslerinin yüksekligi, görüsünün
    genisligi ve sevgisinin menzili ile ölçülür.
  • D.N.
    Jackson

72
LIDERIN YAPMAMASI GEREKENLER
  • Insanlari zorlamamali
  • Insanlari korkutmamali
  • Onlara karsi güç kullanmamali
  • Kendisini kandirmamali
  • Insanlari kullanmamali
  • Insanlari suçlamamali
  • Olaylar karsisinda kötümser olmamali
  • Insanlari asagilamamali
  • Lider oldugunu düsünen, ancak hiç
    kimsenin kendini izlemedigi bir kisi,
    sadece yürüyüs yapiyor demektir.

73
LIDERLIK
  • Bir grubu etkileyebilme ve pesinden
    sürükleyebilme gücüdür.

74
LIDERLIK
  • Amaçlarin gerçeklesmesini saglama çabasiyla,
    bireylerin veya gruplarin davranislarini
    etkilemeyi ve bu çabanin etkisini arttirmak için
    sürecin unsurlarini degerlendirme ve degistirmeyi
    içeren bir süreçtir.

75
LIDERLIK
  • Liderlik her zaman digerlerinin onu takip
    etmesini saglamaktir.

76
LIDERLIK
  • Liderlik, diger insanlari da katarak fikirlerini
    gerçege dönüstürme yetenegidir.

77
LIDERLIK
  • Pek çok insan liderligin, gücünü bir konumdan ya
    da unvandan aldigina inanmaktadir.
  • Liderligin tabiatinda bunlarin olmasi sart
    degildir.

78
LIDERLIK
  • Liderlik varilacak bir hedef degil bir
    yolculuktur...

79
LIDERLIK FAALIYETLERI
  • PLANLAMA
  • ORGANIZE ETME
  • YÖNELTME
  • KONTROL

80
LIDERLIK TÜRLERI
  • DIKTATÖR LIDER
  • OTOKRATIK LIDER
  • DEMOKRATIK LIDER
  • SERBESIYETÇI LIDER

81
DIKTATÖR LIDER
  • Islerini ceza korkusu ile, tenkit edici ve
    olumsuz sayilabilecek tavirlarla sürdürür.
  • Astlarin çok iyi çalismalarini bekler, aksi halde
    cezalandirir.
  • Kisa dönemde etkili olabilen bu yaklasimla, uzun
    dönemde astlarin is tatminini yok etmesi
    nedeniyle basarili bir çalisma ortami yaratilamaz.

82
OTOKRATIK LIDER
  • Astlarin is tatminine önem veren ve kendisine
    güven duyulmasini isteyen babacan kisi
    rolündedir.
  • Bu tip liderligin basarisi, saygi ve baglilik
    yaratacak kisilikte, güçlü ve akilli olmasi ile
    mümkün olabilir.
  • Astlarin tatmini üstlerin iyi niyetine baglidir.
  • Genellikle tek basina karar verir astlarin
    liderlige yetisme imkani azdir.
  • Liderin her zaman isin basinda olmasi ile isler
    yürür, aksi halde yürümez.

83
DEMOKRATIK LIDER
  • Sadece kendi yetenekleri ile degil, astlara
    danisarak, onlarla tartisarak is görür.
  • Astlari, planlama ve örgütleme faaliyetlerine
    katilmaya tesvik eder onlarin inisiyatif sahibi
    olmalarini ve serbestçe iletisim saglamalarini
    ister.
  • Astlarin yöneticilik yeteneklerini gelistirir.
  • Bu tip liderlikte is tatminine grup basarisi ile
    ulasilir.

84
SERBESIYETÇI LIDER
  • Astlarin kendi amaçlarini kendilerinin
    belirlemelerine ve kendi kararlarinin
    kendilerinin vermelerine dayanir.
  • Lider kendi rolünü diger grup üyelerininki gibi
    görür.
  • Grup üyelerinin bireysel hareket etmelerine izin
    verir bu yüzden grup farkli yönlere kayabilir.

85
YENI GELISEN IKI LIDERLIK TÜRÜ
  • ETKILESIMCI LIDER
  • DÖNÜSÜMCÜ LIDER

86
ETKILESIMCI LIDER
  • Etkilesimci lider, sadece islerin yerine
    getirilmesi için insanlari etkilemeye çalisir.
  • Bürokratik otoriteye ve örgütteki yasal güce
    dayanir.
  • Is standartlarini ve düzenlemeleri vurgular.
  • Hedeflerin gerçeklestirilmesinde görev odaklidir.
  • Is gören sikayetleri ve görevin tamamlanmasina
    agirlik verir.
  • Cezalandirma ya da örgütsel ödül vermeye önem
    gösterirler.

87
DÖNÜSÜMCÜ LIDER
  • Kurumlari degisim ve yenilenmeyi gerçeklestirerek
    üstün performansa ulastiran kisidir.
  • Astlarindan bekledikleri rol ve görevleri açikça
    belirleyerek onlari bir vizyona yöneltme ve
    yönlendirmeye çaba harcarlar.
  • Astlarinin yetenek ve becerileri üzerinde
    yogunlasarak, kendilerine olan güvenlerini
    artirmaya ve beklenenin üzerinde performans elde
    etmeye çalisirlar.

Ileri görüslü lider basarisini kaç yasami
etkiledigine ve kaç insani dönüstürdügüne göre
ölçer. Robin Sharma
88
LIDER ILE YÖNETICI ARASINDAKI FARKLAR
  • LIDER YÖNETICI
  • Insanlara odaklanir Nesnelere odaklanir
  • Dogru isleri yapar Isleri dogru yapar
  • Esinlenir Planlar
  • Nüfuzunu kullanir Organize eder
  • Motive eder Yönlendirir
  • Insa eder Kontrol eder
  • Kurallari olusturur Kurallari takip eder

89
LIDER ILE YÖNETICI ARASINDAKI FARKLAR
Lider yön ve hedef gösterir yönetici ise
sorgular.
90
LIDER ILE YÖNETICI ARASINDAKI FARKLAR
  • Lider ile yönetici kavramlari es anlamli
    degildir.
  • Yöneticilik becerilerine sahip olmayan liderler
    olabilecegi gibi, liderlik niteliklerine sahip
    olmayan yöneticiler de olabilir.

91
LIDER DOGULUR MU?LIDER OLUNUR MU?
  • Özellikle 20. yüzyilin baslarinda bu konuda iki
    görüsü savunanlar da bulunmakta olsa da son
    yillarda agirlikla liderligin dogustan gelen bir
    yetenek olmadigi, liderligin egitim ve ögrenim
    ile paralel gelistigi kanisi hakimdir.
  • Kiside kapasite vardir fakat bunun farkinda
    degildir. Liderlik egitimi ile bu farkindalik
    olusturulabilir.

92
LIDER
  • Lider mükemmel degildir bazen yanlis kararlar
    verebilir, bazen sasirabilir neticede lider de
    bir insandir.

93
LIDER
  • LIDER,
  • ÖNCE HAYALI,
  • SONRA INSANLARI
  • BULUR.
  • INSANLAR,
  • ÖNCE LIDERI,
  • SONRA HAYALI
  • BULURLAR.

94
LIDER
  • Lider, Yeni Liderlerin Yaraticisidir
  • Iyi bir lider, degisimin tek bir liderle
    gerçeklesmeyecegini bilen kisidir. Kurum içi ve
    disi degisim liderlerine firsat vermek,
    yaraticiligi tesvik etmek, baskalarinin da farkli
    alanlarda liderlik etmesine firsat tanimak daha
    genis bir çevrenin degisimi benimsemesini
    saglayacaktir.

95
LIDER
  • Liderin Özgüveni Bulasicidir, Çevresine Yayilir
  • Gelecegi Sekillendirebilen lider, özgüveni olan,
    çevresinin güvendigi ve kendi takimina güvenen
    kisidir.

96
LIDER
  • Belirsizligi ve Riskleri Yönetebilmek Gelecek
    belirsizliklerle dolu oldugu için, vizyonu hayata
    sokarken risklerle karsi karsiya kalmak
    kaçinilmazdir. Degisim lideri, ulasmak
    istedikleri hayali gözlerinin önünde
    canlandirarak, bir anlamda gelecekle ilgili
    riskleri de öngörmeye çalisirlar.

97
LIDER
  • Lider, iyi bir gözlemci olmalidir.

98
LIDER
  • Kötümser, rüzgardan sikayet eder,
  • Iyimser, havanin degismesini bekler,
  • LIDER rüzgara yelken açar

99
LIDER
  • Lider, iyi bir dinleyici olmalidir.
  • Ileri görüslü liderler, eylem sahibi
    insanlardir.

100
  • 1. Güven
  • - Güvenmesi/Takipçilerine güvenmesi (onlarin
    yetkinliklerine güvenmesi)
  • - Güvenilir olmasi/Takipçilerinin güvenini
    kazanmis olmasi
  • 2. Açik iletisim kurmasi
  • 3. Inançli, kararli ve tutarli olmasi
  • 4. Adalet duygusunun olmasi
  • 5. Vizyon sahibi olmasi
  • 6. Beklentileri vizyonla bütünlestirmesi
  • 7. Yenilikçi olmasi
  • 8. Insanlara karsi duyarli olmasi
  • 9. Örnek teskil etmesi
  • 10. Tutkulu ve fedakar olmasi
  • 11. Ilham vermesi
  • 12. Motive etmesi
  • 13. Iyi bir dinleyici olmasi
  • 14. Mütevazi olmasi
  • 15. Gelisim odakli olmasi
  • Sinerjik takim kurabilmesi
  • Durumlara karsi duyarli olmasi
  • Hizli ve etkin karar vermesi
  • Hiz (zamani etkin kullanmasi)
  • Esnek olabilmesi
  • Bilgi sahibi olmasi

101
  • Yöneticilik daha çok belirli durumlara tepki
    gösterme ve kisa dönemli sorunlari çözmeye dönük
    faaliyetleri içerir. Liderlik astlarda arzu ve
    istek olusturmaktir. Bir lider, insanlarin
    tutumlarinda uzun dönem degisimler konusunda
    yeterli etkiye sahiptir. Liderlik unvandan, bilgi
    veya uzmanlik gücünden daha çok, uygulama gücü
    kazandirir.
  • Lider ve liderlik kavraminin bir tek anlami
    olmadigi gibi, bir tür liderlik sitili de yoktur.
    Buna göre liderlik stillerini asagidaki gibi
    belirlemek mümkündür

102
  • Otokratik lider Örgütün diger çalisanlarina
    danismadan ve onlari sürece katmadan karar verir.
    Bu tür liderlik stili kisa vadede etkili sonuçlar
    almaya yardimci olsa da, uzun dönemde örgütsel
    etkinlik açisindan dogru bir liderlik yaklasimi
    degildir.
  • Demokratik lider Yetkilerini baskalarina
    devretme ve onlari karar süreçlerine katma
    konusunda oldukça isteklidir. Açik ve enformel
    iletisimi önemser. Ast-üst iliskilerini
    gelistirmeye çaba gösterir. Astlari örgütsel
    hedeflere yönlendirmeye çalisir.

103
  • Yönetici, örgüt çalisanlarini hedeflere
    yönlendirmede etkileme yetenegini (gücünü) büyük
    ölçüde yasal güç kaynagi olan "otoriteden
    alirken, lider gücünün kaynagini yönlendirdigi
    gruptan (izleyicilerden) almaktadir.

104
  • Örgütsel Yönetim Hiyerarsisi
  • Üst kademe yönetim ve yöneticiler Bunlar
    yönetim kurulu baskani, genel müdür, genel müdür
    yardimcilari, koordinatör gibi çesitli unvanlari
    olan ve basinda bulundugu kurulusun üst düzey
    yetkilerini kullanan ve birinci dereceden
    sorumluluklari olan sahislardir.

105
  • Orta kademe yönetim ve yöneticiler. Baskan ve
    müdür gibi unvanlari olan orta kademe
    yöneticiler, üst yönetim ile alt kademe yönetim
    arasindaki koordinasyonu saglarlar, taktik ve
    operasyonel faaliyetleri yürütürler. Orta kademe
    yöneticiler, üst kademe yöneticiler tarafindan
    belirlenen görevleri yerine getiren yönetim
    kademesidir.

106
  • Alt kademe yönetim ve yöneticiler
  • Bunlar büro yöneticileri gibi alt düzey
    yöneticilerdir. Gündelik büro faaliyetlerinin
    yürütülmesini saglayan is görenlerin
    faaliyetlerinden sorumludurlar. Alt kademe
    yöneticilerin görevi, teknik fonksiyon gören is
    görenleri örgütsel amaçlar dogrultusunda
    yönlendirmektir. Alt kademe yöneticiler, birinci
    ya da ikinci yönetim kademesinde bulunurlar.
    "Nezaretçi", "ürün hatti yöneticisi" ve "büro
    yöneticisi" gibi unvanlar alirlar. Alt kademe
    yöneticilerin temel görevi, kurallari ve
    yöntemleri uygulamak ve teknik yardim saglamaktir.

107
(No Transcript)
108
  • Unvanlarin örgütsel isleyisi açisindan bazi
    yararlan vardir. Bunlari asagidaki gibi
    açiklayabiliriz
  • Unvanlar kisilerin yetki ve sorumluluklarini
    gösterir,
  • Örgütsel kimligin olusturulmasina katki saglar,
  • Çalisanlari elde tutma konusunda rol oynar,
  • Örgütsel adalet ve denge duygusunun
    yaratilmasinda önemi vardir,
  • Unvanlar, Örgüt ve ülke kültüründen önemli oranda
    etkilenir,
  • Unvan ile ücret ve yetki arasinda dogrudan iliski
    vardir.

109
  • Bir Örgüt sosyal, ekonomik, siyasi, hukuksal veya
    benzer nedenlerle kurulabilir. Genel bir
    siniflandirma yapacak olursak, örgütler
    genellikle asagidaki nedenlerden dolayi
    kurulurlar
  • Sosyal nedenler. Sosyal bir varlik olan insan,
    sosyal ihtiyaçlarini karsilamak için örgütlere
    katilacagi gibi, kendisi de bir örgüt kurabilir.
  • Maddi nedenler. Insanlar yalniz baslarina
    yapamayacaklari isleri baska insanlarla bir araya
    gelerek yapma ihtiyaci duyarlar. Bunun sonucunda
    örgütler kurulur.
  • Yeteneklerin gelistirilmesi Insanlar
    yeteneklerini gelistirmek için de örgüt kurar
    veya örgüte katilabilirler.

110
  • Uzmanlasma ihtiyaci Herhangi bir alanda
    uzmanlasabilmek için, bir örgüt kurmak veya bir
    örgüte katilmak mümkündür.
  • Degisim ihtiyaci Degisim yasamin bir gerçegidir.
    Insanlar hem yeni bilgileri kullanmak, hem de
    degisime ayak uydurabilmek için örgüt kurar ve bu
    örgütlerin üyesi olabilirler.
  • Bilgi birikimi Birikmis bilgilerden
    faydalanabilmek için örgüte ihtiyaç duyulur. Bu
    ihtiyaç bilgi örgütlerini ortaya çikarir.
  • Sinerji Insanlar tek baslarina yaptiklari isin
    toplamindan daha fazlasini yapmak ihtiyaci
    duyduklari zaman örgütsel yapilar ortaya
    koyarlar. Örgütler sinerji yaratabildikleri
    ölçüde verimli olurlar. Örgütlerin kurulus
    nedenlerinden biri de sinerji yaratmaktir.

111
  • Yeni nesil ekonomi veya dijital ekonomi olarak
    adlandirilan bilgi toplumunda ekonomik, sosyal ve
    kültürel yasamda önemli degisimler yasanmaktadir.
    Bu degisimleri asagidaki gibi açiklayabiliriz
  • Ekonomik yapidaki dönüsüm Bilgi toplumundaki en
    büyük Özellik, mal üretiminden hizmet üretimine
    dogru bir kaymanin görülmesidir. Hizmet sektörü
    tüm ekonomilerde her zaman mevcuttur ancak
    sanayi toplumunda hizmetlerin niteligi daha yerel
    ve mal üretimine yardimci konumdadir. Bilgi
    toplumunda egitim, saglik, "sosyal hizmet'ler
    gibi hizmetler ve bilgisayar, sistem analizi,
    bilimsel AR-GE gibi mesleki hizmetler önem
    kazanmaktadir.

112
  • Yükselen yeni siniflar Yeni toplumda insanlarin
    çalistiklari yer degil, ayni zamanda yaptiklari
    islerin türü de degismektedir. Sanayi toplumunda
    yan vasifli isçiler, çalisan sinif içinde en
    kalabalik grubu olusturmaktaydilar. Bilgi
    toplumunda ise, teknik ve profesyonel sinif, yani
    Drucker tarafindan "bilgi isçisi" olarak
    nitelenen bilim adamlari, teknisyenler,
    mühendisler, ögretmenler sayica artmis ve
    toplumun kalbi konumuna yerlesmislerdir. Bilgi
    toplumunda gücün kaynagi bilgi, güçlü olmanin
    yolu ise bilgili olmakla bir tutulmaktadir.

113
  • Bilginin artan rolü Sanayi toplumu, mallarin
    üretimi için makine ve insanlarin koordinasyonuna
    dayanmaktaydi. Bilgi toplumu ise bilginin üretimi
    ve kullanimi etrafinda örgütlenmektedir. Tarim
    toplumunda toprak ve isgücü, sanayi toplumunda
    sermaye merkezi bir öneme sahip iken, bilgi
    toplumunda bilgi, stratejik bir kaynak haline
    gelmistir.

114
  • Bilisim teknolojilerinin artan önemi
  • Sanayi toplumunun ortaya çikmasinda en önemli
    etkenin buhar makinesi, elektrik, içten yanmali
    motor gibi enerji teknolojilerinin bulunmasidir.
    Bilisim teknolojilerinin ortaya çikip hizla
    gelismesi de benzer bir etkiyi bilgi toplumunda
    olusturmustur. Iletisim ve bilgisayar
    teknolojileri daha yetenekli isgücüne ihtiyaç
    vardir. Verimliligi arttirma ve rekabetçi
    üstünlük elde etmek için bilisim teknolojilerinin
    üretim ve kullanimina önem vermek gerekmekledir.

115
  • Bilgi toplumunu diger toplum yapilarindan ayiran
    bazi özellikler bulunmaktadir. Bu özellikleri su
    sekilde belirleyebiliriz
  • Bilgi toplumunun üretim modellerinin temelinde
    bilgi ve iletisim teknolojileri bulunmaktadir Ag
    baglantilari ve sebeke örgütler bilgi çagi
    örgütlerinin üretim ve örgütlenme modelini
    olusturur. Veri mühendisligi ve bilgi bankalari
    bilgi çagi örgütlerinin temel yetenekleridir.

116
  • Bilgi toplumunda "bilgi" üretimin temel
    kaynagidir ve hizli bilgi akisi, degisim ve
    gelismenin temelini olusturur Imgeleri veriye,
    veriyi enformasyona, enformasyonu bilgiye,
    bilgiyi üst bilgiye ve fonksiyonel bilgiye
    dönüstürmek, bilgi çagi örgütlerinin temel ugras
    alanidir.
  • Bilgi toplumu sanayi toplumunun aksine çok
    merkezlidir Bilgi toplumu katilimci demokrasiyi
    ve insan haklarini temel alir. Bunun örgütsel
    yansimasi ise, yerinden yönetim, insan merkezli
    yönetim, insan kaynaklarinin güçlendirilmesi ve
    yetki devridir.

117
  • Bilgi toplumunun, dolayisiyla bilgi çagi
    Örgütlerinin çalisanlari, bilgi isçileridir
  • Bilgi isçileri üretilmis bilgileri ögrenen
    kisiler degildir aksine bilgi üreten kisilerdir.
    Bunlar belli bilgileri ögrenen insanlar degil,
    "ögrenmeyi ögrenme" becerisi olan, analitik
    düsünebilme becerisi olan insanlardir.

118
  • Yeni toplumda teorik bilgiyi piyasada yeni ürün
    ve hizmetlere basarili sekilde dönüstürenler ile
    egitim ve AR-GE harcamalarina en çok yatirim
    yapan örgütler ve toplumlar basarili olacaktir.
    "Bir örgütlerin rekabet avantaji elde etmesi ve
    sürdürebilmesi o örgütün rakiplerinin simültane
    olarak uygulayamayacaklari veya kolay taklit
    edemeyecekleri kendine özgü bir bilgi stratejisi
    gelistirebilmis olmasina baglidir". Bugün
    Örgütsel rekabetin yolu, sadece dis çevreden
    gelen firsatlardan yararlanabilme veya tehditleri
    bertaraf etmek degil, bunlarin yaninda bilgi ve
    yetenek havuzunun iyi yönetimidir.

119
  • Örgütler su fonksiyonlari görmek için kurulurlar
  • Örgütler, insan ihtiyaçlarini daha etkin biçimde
    karsilarlar,
  • Örgütler etkinligi arttirir, sinerjiyi ortaya
    çikarirlar,
  • Kisiler için daha fazla güvenlik saglarlar,
    onlarin ait olma ihtiyaçlarini karsilarlar.

120
  • Bilgi çagi örgütleri bilgiyi, denetlenebilir ve
    yönetilebilir bir "deger" olarak kullanabilen
    örgütlerdir. Klasik örgütler, emegi, sermayeyi,
    dogal kaynaklari örgütleyerek mal ve hizmet
    üretirken,
  • bilgi çagi örgütleri, kurumsal bilgiyi ve bilisim
    teknolojilerini örgütleyerek üretimde bulunurlar.
    Uygulamada her örgüt belli ölçüde bilgi kullanir
    ancak bilgi çagi örgütlerinin en önemli özelligi,
    islerini yaparken bilgiden yararlanmanin
    ötesinde, bilgiyi temel üretim faktörü olarak
    kullanmalaridir.

121
  • Bilgi çagi örgütleri, geleneksel örgütlerden
    üretim kaliplari, üretim iliskileri, mal ve
    hizmet türü ve "bunlarin sunum sekli bakimindan
    farklilik göstermektedir. Söz konusu
    farkliliklari asagidaki gibi açiklayabiliriz
  • Beden gücüyle çalisanlarin yerini beyin gücüyle
    çalisanlarin almasi,
  • Iletisim teknolojilerinin destekledigi mal ve
    hizmet üretimi,
  • Yenilikçi üretim yöntem ve teknikleri,
  • Insanin örgütün en degerli kaynagi olarak
    görülmesi,
  • Mal ve hizmet üretimine bilgi üretiminin
    eklenmesi,
  • Bilginin bir örgüt aktifi (entelektüel sermaye)
    olarak kullanilmasi.

122
  • Bilgi çagi örgütlerinde geleneksel örgütlerin
    aksine yeni is ve is yapma yöntemleri ortaya
    çikmaktadir. ABD son yillarda yaklasik 25 milyon
    kisi bilgi isine yönelmis ve bilgi örgütlerinde
    çalismaktadir. Bilgi çagi örgütlerinde görülen
    yeni is ve mesleklerden bazilari asagida
    gösterilmistir
  • Mühendislik, bilim ve bilgisayar sistemleri,
  • Elektrik ve elektronik mühendisligi,
  • Merkezi ofis sistemi uzmanligi,
  • Elektronik yari iletken uzmanligi,
  • Sistem analistligi,
  • Veri isleme ve bilisim uzmanligi,
  • Dublaj veri operatörleri, ses ve görüntü
    uzmanligi,
  • Karar alma ve bireysel yatirim danismanligi,
  • Siber pazarlamacilik,
  • Teknoloji hukuku uzmani
  • Infografikerlik, Webmaster, Web Tasarimciligi.

123
  • Yukarida söz edilen degisimi gerçeklestirmek
    için, bilgi çagi örgütlerinin bazi özelliklerinin
    olmasi gerekmektedir. Bilgi ekonomisine geçis
    sürecinde ortaya çikan yeni is örgütlenmelerinin
    ve organizasyonlarin genel özelliklerini
    asagidaki gibi gösterebiliriz
  • Asil yetkinlik alanlarina yönelme,
  • Üretimde ve çalisma kosullarinda esneklik,
  • Ögrenen örgütler,
  • Isgören destekleme uygulamalari,
  • Ag örgütlenmeleri,
  • Örgütler arasi yatay iliskiler,
  • Dis kaynaklardan yararlanma,
  • Teknolojinin etkin kullaniminin öneminin artmasi,
  • Hiyerarsinin azalmasi, yatay iletisim ve
    iliskilerin artan önemi,
  • Bilginin örgütteki tüm düzeylerde toplanmasi ve
    kullanilmasi,
  • Karar verme modeli olarak hiyerarsik karar,
    modellerinin öneminin azalmasi (grup karar verme
    tekniginin önem kazanmasi),
  • Daha egitimli isgücü,
  • Küçük, otonom çalisma gruplarinin yayginlasmasi
    ve çalisanlara daha fazla sorumluluk verilmesi,
  • Çalisanlarin çok sayida beceriye sahip olmasi
    (multi fonksiyonellik) ve artan mobilite.

124
  • Bilgi çagi örgütlerinin yukaridaki gelismeleri
    dikkate almalari, basarilari açisindan önemlidir.
    Örgütler, ihtiyaçlari olan bilgi isçilerini
    bulmak için uzun ve kisa dönem strateji
    belirlemelidirler. Bu amaçla esnek is sistemleri,
    beceri kazandirma egitimleri, performansa dayali
    ücret sistemleri ve üretim sistemi ve teknoloji
    yatirimlari ve diger yenilikler, hep birlikte
    degerlendirildiklerinde yüksek verimlilik, kalite
    ve kârlilik gösterilmesi mümkün olmaktadir.

125
  • III. HAFTA

126
  • YÖNETIM DÜSÜNCESININ TARIHSEL GELISIMI
  • Genel hatlariyla siniflandirilacak olursa
    avlanmaya dayali bir yasam biçiminin egemen
    oldugu ilkel toplum,
  • arkasindan tarim toplumu,
  • sonra buhar gücünün san
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com