Title: PATOLOJI ANABILIM DALI ve TARIH
1PATOLOJI ANABILIM DALIveTARIHÇE
2PATOLOJININ TARIHÇESI
- Baslangicini insanlik tarihinin baslangicina
kadar götürmek mümkün olan tip tarihinde
Patoloji nin yeri de çok eskidir. - Kendi basina bir temel bilim olan patoloji,
hekimlik açisindan bakildiginda, anatomi ve
histoloji gibi temel tip bilimleriyle klinik
bilimler arasinda bir köprüdür.
3- Patoloji, temelde hastalik sonucu ortaya çikan
morfolojik degisiklikleri incelerken,
fizyopatoloji islevsel bozukluklarin incelendigi
bilimi dalidir. - Ancak gerek hastaliklarda gerekse nomallik
durumunda morfoloji her zaman kendisini çok kesin
özelliklerle belli etmez, bu noktada klinisyenin
patologla bilimsel iliskisi çok önemlidir.
4- Patolojinin tip içerisindeki yeri
- 1- Hastalik ve sagligi anlamak yönünden(temel)bili
msel - 2- Tedavi edici hekimlige yönelik (tani konusunda
yardimci olmak) uygulamali - 3- Bilimsel ve uygulamaya yönelik (ögrencilik ve
sonrasi) her ögretm düzeyinde kazanilmasina
yönelik egitimsel önemi vardir
5PATOLOJININ TARIHÇESI
- M.Ö. 30- M.S. 38 yillari arasinda yasamis olan
Romali ansiklopedist Aulus Cornelius CELSUS
(TIBERIUS) daha önceki bilgileri derleyerek 8
cildi tipla ilgili olan 20 ciltlik büyük bir eser
yazmis, - DE MEDICINE adli bu eserinde diger bazi konularla
beraber iltihap konusunu da anlatmis ve iltihabin
1)kizariklik (rubor), 2)sicaklik (color), 3) agri
(dolor) ve 4) siskinlik (tumor) gibi 4 ana
belirtisini tarif etmistir.
6- Daha sonra GALEN (130-200) iltihabin 5. ana
belirtisi olarak fonksiyon kaybini (Functio
laesa) tarif etmis ve böylece iltihabin
morfolojisi belli olmustur. - Bunlar bugün de geçerlidir.
7- Türkistan da dogan ve batida AVICENNA adi ile
bilinen ünlü Türk düsünür ve bilgini Ibni Sina
(Buhara 980-Hemedan 1037) 5 ciltlik TIP KANUNU
(el-Kanun fit-Tibb / latince Canone Medicinae)
adli eserinde fizyoloji ve anatomi bilgilerinin
yani sira hastaliklarla ilgili gözlemlerini de
yazmistir - Yunan ve Roma uygarliklarindan sonra skolastik
anlayisin hüküm sürdügü orta çagda hastaliklar,
bulgulari ve nedenleri konusunda ilerleme
olmamistir
8- XV. yüzyilda yasan Amasyali hekim Serefeddin
Sabuncuoglu 1465 de - 1) Cerrahiyetül-Haniyye ve
- 2) Mücerrebname adli eserlerini yazarak Fatih
Sultan Mehmete sunmustur. - Ayrica bir pediatrik cerrahi atlasi mevcuttur.
9- Bunlardan birincisi ilk Türkçe tip kitabi olmasi
bakimindan önemli oldugu kadar, Serefeddin
Sabuncuoglu nun eserleri - 1.Yara ve kanamalarin tedavisinde koterizasyon,
- 2. Medulla spinalis zedelenmelerinde traksiyon ve
stabilizasyon, - 3.Muhtelif obstetrik manipulasyonlar,
10- 4. Plastik cerrahi,
- 5. Gögüs cerrahisi,
- 6. Oftalmoloji teknikleri,
- 7. Variköz venlerin tedavisi,
- 8. Anesteziyoloji,
- 9. Dis hekimligi uygulamalari ve
- 10. Deneysel çalismalara kadar pek çok konulari
kapsamaktadir.
11- XVII. yüzyilda Italyanin Padua Üniversitesinde
(1682-1771) Giovanni Baptista MORGAGNI 700 otopsi
yaparak bunlardan elde ettigi bilgileri 1761de
yayinladigi 5 ciltlik De Sedibus et Casus
Morborum (Hastaliklarin Sebepleri ve Yeri) adli
eserinde toplamistir. - Patolojik anatomini kurucusu olarak kabul edilen
MORGAGNI bu çalisma sonunda tip ilmini anatomi ve
patolojik anatomi temeline oturtmus postmortem
bulgulari klinikle karsilastirmis ve
degerlendirmistir.
12- XV. Yüzyilda Benivieni, XVI. Yüzilda Vesaliusun
otopsi ve diseksiyon çalismalari - Anatomi yüzyili olarakta bilinen XVI. Yüzyilda
hastaliklarin normal anatomi üzerinde yaptiklari
degisiklikler anlasilmis - XVII yüzyilda Malpighi ve van Leeuwehoek
gelistirdikleri mikroskop ile histolojik
incelemeleri ilerletmis - XVIII yüzyilda ise Bichat otopsi çalismalari
yaninda histolojik incelemeler yaparak genel ve
özel patoloji ayrimina gitmis
13- XIX yüzyilda Rokitansky 30.000 den fazla otopsi
yapmis, makroskopik bulgularini tarif etmis,
klinikopatolojik önemli degerlendirmeler
yapmistir - Ayni yüzyilda Schwann ve Müller hücresel
patolojinin temelini olusturan fikir ve buluslari
ortaya koymus
14- Daha sonra ünlü Alman bilgini Rudolf VIRCHOW
(1821-1902) Berlin Charité Hastanesi Patolojik
Anatomi Enstitüsündeki çalismalari ile patolojiyi
bu günkü zeminine oturtmus ve 1858de vayinladigi
CELLULAR PATHOLOGIE (HÜCRESEL PATOLOJI ) adli
eseriyle modern patolojinin kurucusu unvanini
hak etmistir.
15- Patolojiye mikroskobu sokan da Virchow olup
otopsi materyallerini makroskopik ve mikroskopik
yöntemle incelemis hastaliklarin hücre temeli
üzerine oturdugunu, yani hastalikli hücrenin
saglam hücreden gelistigi görüsünü ileri sürmüs
bu görüs - OMNIS CELLULA A CELLULA(Her hücre bir hücreden
gelisir) deyiminde ifadesini bulmustur.
16- Daha sonra
- COHNHEIM (1839-1884),(dokulari dondurarak kesit
almayi deneyen ilk hekim) - METCHNIKOFF (1844-1916) ve
- GRAWITZ (1850-1932) gibi ögrencileri Virchowun
açtigi yoldan yürüyen bilim adamlari olmuslardir.
17- XIX. Yüzyilda dokularin fiksayonu, gömülüp
mikrotomla kesilmesi ve boya metodlarinin
gelistirilmesi hizli bir sekilde gerçeklesirken,
akromatik lenslerin gelisimi ile mikroskobun
kullanimi daha yararli hale getirilmis ve hücre
teorisi alaninda bilgiler artmistir. - XX yüzyilin ilk yarisinda ise doku kültürü
yöntemi, polarizasyon, floresan ve elektron
mikroskobu gelistirilmis, histokimyasal boyalar
uygulamaya girmistir - Bu gün ise flowcytometri ve image analysis gibi
bilgisayarin da kullanildigi uygulamalar
patolojini kapsamina girmektedir
18ÜLKEMIZDE PATOLOJININ TARIHÇESI
- Ülkemizde de Batililasma çabalariyla birlikte tip
egitim ve ögretiminde de yenilesme çabalari
Sultan II. Mahmut (1785-1839) döneminde baslamis,
Avrupadan hocalar getirilerek anatomide
kadavradan yararlanilmaya baslanmistir.
19- Bu yenilesme ve Batiya açilma girisimlerinde
Ataullah SANIZADE (1771-1826) ve Mustafa BEHÇET
(1774-1834) gibi hekimlerin önemli katkilari
olmus bunlardan SANIZADE daha 1820de Alman von
STORCKun eserinin Italyanca baskisindan
yararlanarak Miyaril-etibba, Ahvalittabia ve
Tesrih (Anatomi) gibi eserleri yayinlamistir. Bu
çalismalariyla birlikte Sultan II. Mahmut ordunun
hekim ihtiyacini karsilamak için 14 Mart 1827de
ilk tip okulunu (Mekteb-i Tibbiye-i Sahane)
açmistir.
20- Viyana'dan gelerek Mekteb-i Tibbiye-i Sahanede
1839 yilinda görev alan Dr. Bernard, tibbiyenin
modernizasyonu için büyük emek harcadi. - Dr. Bernardin israriyla, Padisah Abdulmecid 1841
yilinda bir ferman çikartarak sadece hiristiyan
ölülerin otopsisine izin vemistir
21- Cemiyet-i Tibbiye-i Sahaneye karsilik, Türkçe
tip okutulmasini savunanlarca 1866 yilinda
Cemiyet-i Tibbiye-i Osmaniye kurulmus - 1867 yilindan itibaren tip egitimi türkçe
olarak yapilmis
22- Patoloji dersi ancak 19. yüzyilin sonlarinda
tibbiyede ders programina tamamen
yerlesebilmistir. - Ahmet Hilmi Pasanin 1870 lerde ilk patoloji
hocasi oldugu bilinmektedir. - 20. yüzyilin baslarina kadar belirli bir sistem
olmaksizin Ohannes Tabibyan Bey, Ahmet Ferit Bey,
Rifat Hüsamettin Pasa tarafindan patoloji
dersleri verilmistir.
23- 1898'de Gülhane'nin kurulusunda, patoloji
laboratuarinin basina Prof. Georg Deycke
getirilmis - II. Mesrutiyetin ilanindan sonra, mülki ve askeri
tip fakülteleri birlestirilerek (1909), patoloji
hocaligina Hamdi Suat (AKNAR) atanmistir. Böylece
patoloji tarihimizde önemli bir sayfa açilmistir.
24PROF. GEORG DEYCKE
25PROF. DR. HAMDI SUAT AKNAR
- 1904te Almanyanin Leipzig sehrinde Prof.
Marchandin yaninda patolojik anatomi
doktorasini tamamlayarak yurda dönen ve Alman
ekolünü ögrenmis olan Hamdi Suat AKNAR yurdumuzda
batili ve modern anlamda patolojiyi kuran,
sevdiren, döneminin dünya çapinda taninan bilim
adamlari ile birlikte anilan çok degerli bir
hocadir.
26- 1904te önce Gülhane Askeri Tip Fakültesi
patoloji hocaligina atanan Hamdi Suat Hoca
1909da Haydarpasada askeri ve mülki
bölümlerinin birlestirilmesi ile kurulan
Darülfünun Tip Fakültesine geçmis, - Tip Fakültesi Patolojik Anatomi kürsüsünü,
laboratuvarini ve 1800 kavanozdan mürekkep
patoloji müzesini kurmus
27- Özellikle deri hastaliklari, bitki ve
hayvanlardaki tümoral olusumlar üzerine
çalismalari vardir. - Insan vebasinda lenfadenopatileri inceleyerek,
retiküloendotelyal hücreleri tanimlamis ve
fagositoz özelligi gösteren hücreler olarak tarif
etmis, - 1904 ylinda bir Alman dergisinde yayimlanan bu
çalismadan 10 yil sonra 1914 de Aschoff bu
hücreleri retiküloendotelyal olarak
isinlendirmistir.
28- Ayrica Hamdi Hoca kürsüsüne ilk kez kadin asistan
doktoru kabul eden üniversite hocasidir. - Istanbul Darülfünun Tip Fakültesinden ilk kez
1928 de mezun olan kadin doktorlarin ilk yillarda
kamu görevi bulmalari kadar, fakülteye asistan
olmalari da hocalarin çekimser davranislari
sebebi ile mümkün olmuyordu.
29- Bu konuda ilk olumlu yaklasimi gösteren Hamdi
Suat Hoca Almanya'da tip ögrenimi gören Dr.
Semiramis Rifat TEZEL'i ihtisasini yapmak üzere
kürsüye kabul etmistir
30- Hamdi Suat, kanser üzerindeki yogun deneysel
çalismalari ve bu konuya verdigi önem sonucunda
bu konunun daha genis çapta ele alinmasi
gerektigine inanmis ve 2. Milli Tip Kongresinde
(1927) gelecek kongrenin kanser üzerine olmasini
saglayan kararin alinmasinda etkili olmustur.
31- 1929 yilinda toplanan 3. Milli Tip Kongresinde
kanser arastirmalari tartisilmis, daha sonra 1933
de "Kanserle Mücadele ve Taharri Cemiyeti" Hamdi
Hocanin girisimleri ile kurulmustur. - Bugün Kanser Arastirma ve Savas Kurumu her yil
1-7 Nisan Kanser Haftasinda Hamdi Suat Aknar
Konferanslari düzenlemekte ve bu büyük hocayi
anmaktadir.
32- Hamdi Suat AKNAR, döneminin önde gelen
patologlari arasinda saygin bir bilim adami
olarak yer almis, - Alman Patoloji Cemiyetinin ilk Türk üyesi olmus,
çesitli uluslar arasi toplantilara katilmis, - "Acta Cancrologica" dergisinin yayin kuruluna
seçilmis, ülkemizi basari ile temsil etmis,
33- Hocanin bu arada 1916 da, Hilal-i Ahmer
(Kizilay) heyetinde gönüllü olarak katildigi
Birinci Dünya Savasi sirasinda Erzurum cephesinde
askerler arasinda yaygin bulunan tifüs salgini
konusundaki incelemeleri ve bunlarin sonuçlarini
1916da yayinlamis olmasi da unutulmamasi gereken
önemli bir hizmetidir.
34- Modern Patolojinin kurucusu olan Hamdi Suat AKNAR
1933de üniversite reformunun getirdigi ve uzun
yillar elestiri konusu olan bir uygulama ile
Darülfünundan (üniversiteden) ayrilmak zorunda
birakilmis issiz kalmis - Atatürkün çabalarina ragmen üniversiteye
dönmemis - ancak arkadasi dönemin Saglik Bakani Prof. Dr.
Refik SAYDAM tarafindan Vakif Guraba Hastanesine
atanmayi kabul etmis - Vakif Guraba Hastanesinde çalismis
- 1936 yilinda vefat etmistir.
351933 ÜNIVERSITE REFORMU ve ALMAN HOCALAR
- Hamdi Suat Hocanin üniversiteden ayrilmasindan
sonra dönemin Nazi Almanya'sindan gelen - Ord. Prof. Philipp SCHWARTZ ve
- Prof. Siegfried OBERNDORFER uzun yillar patolojik
anatomi egitimi vermisler, pek çok ögrenci ve
patolog yetistirmislerdir.
36- Patolojik anatomi kürsüsünün basinda, 1933ten
1953e kadar araliksiz 20 yil basarili hizmetler
veren Prof. Schwartz ögrenci ve asistan
egitiminde makroskopi, mikroskopi ve otopsi
konusunda pratik uygulamaya önem vermis, - Türkiye'de ilk kez klinikopatolojik dersleri 1942
de baslatmis, bugün hala korunan arsiv sistemini
yerlestirmistir.
371933 ÜNIVERSITE REFORMU ve ALMAN HOCALAR
- Schwartz'in yaninda yetisen
- Besim TURHAN,
- Münevver YENERMAN,
- Talia Bali AYKAN,
- Süreyya TANAY,
- Bedrettin PARS,
- Kemal AKGÜDER,
- Ihsan Sükrü AKSEL ve
- Perihan ÇAMBEL Türkiye'nin ilk patoloji hocalari
ve çesitli patoloji kürsülerinin kuruculari
olmuslardir.
38- Prof. OBERNDORFER de Istanbul Üniversitesi Tip
Fakültesinde 1937de kurulan Genel Patoloji ve
Deneysel Patoloji Kürsüsüne atanmis - Sedat TAVAT,
- Üveis MASKAR,
- Osman SAKA,
- Sati ESER gibi patologlarin yetismesinde etkili
olmustur.
39- Istanbul Üniversitesi Tip Fakültesindeki bu
gelismeler sirasinda Hamdi Suat Aknar'in
ögrencilerinden - Kamile Sevki MUTLU ve
- Perihan ÇAMBEL patolojinin yayginlasmasi,
kurumsallasmasi konusunda basarili çalismalar
yapmislardir.
401933 ÜNIVERSITE REFORMU, ALMAN HOCALAR ve SONRASI
- Kamile Sevki MUTLU Ankara Numune Hastanesinde
patoloji laboratuarini kurmus, - 10 yil çalismis (1935-1945), daha sonra Ankara
Üniversitesi Tip Fakültesi açilirken Histoloji ve
Embriyoloji kürsüsünü kurmustur.
41- Perihan ÇAMBEL, Hamdi Suat'in ardindan Vakif
Guraba Hastanesinde çalismis, ABDnde kanser
üzerine bilimsel arastirmalar yapmistir. - Daha sonra Ankara Numune Hastanesinde patolog
olarak görev yaparken kanserle ile ilgili
deneysel arastirmalarini sürdürmüstür.
42- Dolayisiyla Istanbul Üniversitesi Tip Fakültesi
ile Gülhane Askeri Tip Akademisinden yetisen
patologlar, Türkiye'nin ilk patoloji hocalari ve
patoloji kürsülerinin kuruculari olmuslardir.
43- Prof. Dr. Besim TURHAN,
- Prof. Schwartz'dan sonra Istanbul Üniversitesi
Tip Fakültesi Genel Patoloji ve Patolojik Anatomi
Kürsüsü baskani olmustur. - Gülhane Askeri Tip Akademisinden Prof.Dr. Necati
ERANIL ve - Prof. Dr. Süreyya TANAY
- Ankara Üniversitesi Tip Fakültesinde Patoloji
Kürsüsünü kurmuslardir.
44- Gülhane'deki görevini sürdüren
- Prof. Dr. Osman Nuri Aker, ABDnde yaninda
çalistigi Papanicolaou sitoloji yöntemini
ülkemize getirerek sitopatolojinin öncülügünü
yapmistir.
45C.Ü. TIP FAKÜLTESI PATOLOJI ANABILIM DALININ
TARIHÇESI
- Fakültemiz 1788 sayili yasa ile kurulmus olup
1974-1975 ögretim yilinda 50 ögrenci ile
Hacettepe Üniversitesinde egitime baslamistir. - 1981-1982 yilinda ilk olarak 34, bugüne kadar
2000den fazla tip doktoru mezun etmistir. - Halen Tip Fakültesinin tüm siniflarinda yaklasik
700 ögrenci ögrenim görmektedir.
46- Uzm. Dr. Tülay Canda (1977-1979)
- Uzm. Dr. M. Serefettin Canda (1977-1979)
- As.Dr. Süleyman Subasi (1977-1978)
- As.Dr. Ahmet Önder(1977-1978)
47(No Transcript)
48- CANDAlarin ayrilmasiyla meydana gelen 18 aylik
fasiladan sonra Prof. Dr. Behsan ÖNOL hem
Dekan, hem de Patoloji AD Baskani olmus - 1983 baslarinda Yrd. Doç. Dr. Rahmi HANAGASI
Istanbul Tip Fakültesi Patoloji ADindan gelmis
1985 Ekim ayi basinda vefatina kadar çalismis - Ilk As. Dr. Mehmet METIN 1987de uzman olup bir
müddet Sivas ve Çorum Devlet Hastanelerinde
çalistiktan sonra emekli olmus
49(No Transcript)
50(No Transcript)
51(No Transcript)
52(No Transcript)
53(No Transcript)
54(No Transcript)
551987 ve SONRASI C.Ü. TIP FAKÜLTESI PATOLOJI
ANABILIM DALI
- Yrd.Doç. Dr. Z. Handan AKER
- Yrd. Doç. Dr. Fahrettin GÖZE
- Ars.Gör.Dr. Ender DÜZCAN
56(No Transcript)
57(No Transcript)
58(No Transcript)
59(No Transcript)
60(No Transcript)
61(No Transcript)
62(No Transcript)
63- Prof. Dr. Ö.Fahrettin GÖZE (2001) (Baskan)
- Prof. Dr. H. Reyhan EGILMEZ (2002-2005 arasi
Dekan) - Prof. Dr. D. Sema ARICI (1992)
- Prof. Dr. Sahande ELAGÖZ (1992)
- Doç. Dr. Esin YILDIZ (1989)
- Yrd. Doç. Dr. Hatice ÖZER (1998)
- Yrd. Doç. Dr. Ersin TUNCER (1998)
64- Ars. Gör. Dr. Fügen KIVANÇ (2001)
- Ars. Gör. Dr. Sema KIZILGEDIK DOGDAS (2001)
- Ars. Gör. Dr. Gülay SIMSEK
- Ars. Gör. Dr. Esra AYDIN KARAKAYA
- Ars. Gör. Dr. H. Sevinç INAL
- Ars. Gör. Dr. Pinar ARSLAN
65PATOLOJI ANABILIM DALININ TARIHÇESI-9(Mezuniyet
Öncesi Egitim)
- Doç.Dr.Türkan KÜÇÜKALI Dönem lll, Patoloji 23-29
Mart 1986 - Doç.Dr.Ünser ARIKAN Dönem lll, Patoloji 30 Mart-5
Nisan 1986 - Prof.Dr.Bedri UZUNALIMOGLU- Dönem lll, Patoloji
- 31 Mart-5 Nisan 1986
- 18-24 Ocak-1987
- Doç.Dr.Ayse AYHAN- Dönem lll, Patoloji 4-8 Mayis
1987 - Prof.Dr.Behsan ÖNOL- Dönem lll, Patoloji
- 17 Nisan-2 Mayis 1986
- 28 Ocak 1991
- 28 Nisan-3Mayis 1991
- Doç.Dr. Sevket RUACAN
- Doç.Dr.Gamze MOCAN
66- Cerrahi patoloji yasayan hastadan alinan
dokularin, anatomik patoloji ile ilgisini
inceleyen bilim dalidir. - Patologun rolü, hastanin tedavisi için çalisan
klinisyen hekim için konsültan hekimliktir. - Patolog ,
- Dahili ve cerrahi tip dallarinin pek çogu ile
ilgilidir - Sadece morfoloji ile degil, klinik bulgular ve
tedaviyi yönlendirecegi için prognoz ile de
ilgili olmalidir.
67- Ideal sonucu alabilmek için patolog-klinisyen-
hasta birarada olmalidir - Patolog her spesmene yaklasimda kendisine su
soruyu sormalidir - Bu olguda ben klinisyen mi, yoksa hasta miyim
?Bu spesman hakkinda ihtiyacim olan bilgi nedir
ve bu bilgiyi en iyi nasil sunarim? sorularina
cevap vermelidir.
68- Klinisyen olgu hakkinda mutlaka bilgi vermeli
( hastanin yasi, cins, lezyonun
lokalizasyonu, yapilan girisimin sekli,
radyolojik bulgulari, operasyon bulgusu...) - Klinisyen yeterli bilgi vermez ise patolog,
yeterli bilgiye ulasana kadar raporu elinde
tutabilir. - Tani
- Klinigin ön tanisindan farkli ise veya
klinisyenin sorularina cevap veremiyorsa - KLINISYEN DERHAL PATOLOG ILE TEMASA GEÇMELI
- Nadir görülen bir lezyon ise
- Klinisyen tarafindan önemi anlasilmamis ise
PATOLOG AÇIKLAYICI TERIMLER KULLANMALI
69- Patologlar hiçbir klinik bilgi bilmeksizin bu
preparat hakkinda ne düsünürsün? sorusunu
egitimleri boyunca kendilerine sorarlar - ANCAK
- Patoloji entellektüel bir oyun degildir ve
tibbin yasam ile ölüm arasinda ki ciddi
yüzlerinden birisidir.
70- Klinik konsültan olarak patologun rolü
tartisilmazdir - Klinisyenler için olay sadece hhb yerde ki
kitledir, ANCAK - Patolog ayni kitleye yaklasirken hastanin klinik
bilgisi, makroskopik ve mikroskopik özellikleri
ile taniya yardimci ilave tekniklere ihtiyaç
duyulup duyulmayacagini düsünmek ve cevap vermek
zorundadir.
71PATOLOJININ KONUSU ve METODLARI
- Patoloji hastaliklarin nasil meydana geldigi
(ETYOLOJI ve PATOGENEZ), ne gibi sekil
(MORFOLOJI) ve fonksiyon bozukluklari yaptigi ile
ugrasir. - Özellikle bir morfoloji ilmidir.
- 2 ana dala ayrilir
- 1. ANATOMIK PATOLOJI
- 2. CERRAHI (KLINIK) PATOLOJI
72- ANATOMIK PATOLOJI de 2ye ayrilir
- 1. GENEL PATOLOJI
- 1.a. Etyoloji,
- 1.b. Patogenez,
- 1.c. Morfoloji,
- 1.d. Patolojik fonksiyon
- 2. ÖZEL PATOLOJI Organ ve sistemlerin
hastaliklarini genel patoloji prensipleri içinde
inceler.
73- METODLARI
- 1. Patolojinin rutin metodu histoloji metodudur.
- Doku parçalarindan örnekler alinir rutin takip
ve boya (Hematoksilen - Eozin) (HE)
islemlerinden sonra isik mikroskopuyla incelenir. - Gerekirse baska histokimya ve immünohistokimya
teknikleri uygulanir. - 2. Günümüzde hizla gelisen ve yayilan bir metodu
da sitolojik incelemelerdir.
74- Mikroskopik inceleme için canlidan özel araç ve
gereçlerin kullanilarak doku ve hücre
örneklerinin alinmasina BIYOPSI denir.
Biyopsinin, - 1. Insizyonel Lezyonun bir kismi,
- 2. Eksizyonel (probe eksizyonu) Lezyonun tamami,
veya jinekolojideki endometrial küretaj (P.C.)
seklinde - 3. Punch (zimba) Deri hastaliklarinda derialti
yag dokusunu içerecek sekilde, - 4. Ince igne aspirasyonu,
- 5. Ponksiyon ve
- 6. Endoskopik / laparoskopik biyopsi gibi
sekilleri vardir. - Bu sonuncular rastgele (kör) olabilecegi gibi,
günümüzde daha çok US ve BT esliginde kontrollü
olarak yapilmaktadir. - 7. Otopsi
75- Bu ameliyatlarin her birine ayri isim verilir
- MASTEKTOMI Memenin eksizyonu,
- TIROIDEKTOMI Tiroidin eksizyonu,
- GASTREKTOMI Midenin eksizyonu,
- TAH-BSO Total Abdominal Histerektomi Bilateral
Salpingoooforektomi, - LUMPEKTOMI Bir yerden yalniz tümörün eksizyonu
76Patoloji laboratuvari nasil çalisir?
- Uzman hekim ve tibbi tekniker ekip uyumu içinde
çalisir - Patoloji laboratuvarina gönderilen örnekler
- 1-Biyopsiler (insizyonel, eksizyonel, endoskopik,
küretaj materyalleri, igne biyopsileri) - 2-Operasyon materyalleri (organ rezeksiyonu,
amputasyon, radikal ameliyatlar) - 3- Otopsi sirasinda alinan örnekler
- 4- Sitolojik materyallerdir
77Materyallerin teslim alinma özellikleri
- Operasyon materyallerinin rezeksiyonu takiben
hemen, - Igne biyopsileri ve endoskopik biyopsiler gibi
küçük biyopsilerin fiksatif solüsyonlari içinde
gönderilmesi önerilir.
78Dokular fiksatife konulmaksizin gönderildiginde
- 1- Frozen kesit
- 2- Imprint
- 3- Fotograf çekimi
- 4- Mikrobiyolojik kültür
- 5- Kromozom analizi
- 6- Hücre kültürü
- 7- Elektron mikroskopik inceleme
- 8- Immünfloresan inceleme
79Materyalin gönderilme sekilleri
- Materyal agzi genis cam, plastik veya metalik
kapta gönderilmeli - Her materyal ile birlikte istek formu
doldurulmali (materyalin niteligi ve hasta ile
ilgili bilgiler) - Laboratuvara ulasan materyal hemen numaralanmali,
bilgisayar ve kayit defterine kayit edilmelidir - Istek formunda ki bilgiler, materyalin
özellikleri ve protokol numarasi kontrol
edildikten sonra materyal mikroskopik inceleme
için örneklemeler yapilmak üzere makroskopi
salonuna teslim edilmelidir
80(No Transcript)
81Mikroskopik inceleme için gerekli hazirliklar
- 1- Fiksasyon
- 2- Doku takibi (dehidrasyon, seffaflandirma,
sertlestirme) - Manuel (14-16 saat)
- Otomatik (14 saat)
- 3- Bloklama
- 4- Kesit
- 5- Boyama ve kapatma
82Fiksasyon
- Amaci sitoplazmada ki protein, lipid,
karbonhidrat ve diger maddeleri koagüle ederek,
mikroskopik kesit hazirlanincaya kadar
karsilasacaklari reaktiflere karsi dirençli
kilmaktir - Iyi bir fiksatif öldürücü, nüfuz edici ve
sertlestirici olmalidir - Fiksatifin hacmi dokunun hacminin en az 10 kati
olmali ve dokunun her yerine nüfuz edebilmesi
için doku kalinliginin 4-5 mm yi geçmemesi
gerekir - Özel bazi maddelerin korunmasi için özel
fiksatifler gerekebilir
83- En sik kullanilan fiksatif 10 luk formalin dir.
- 1 hacim formalin 9 hacim distile su
- Fiksasyon hizi saatte 1 mm dir
- Formalinde fiksasyon hizi, konsantrasyonuna ve
isiya baglidir
84- Formalinden baska
- 1-Zenker ve B5 fiksatifi (böbrek, kemik iligi,
lenf nodu ve testis) - 2- Carnoy solüsyonu( RNA ve glikojeni göstermek
için) - 3- Bouin solüsyonu (testis biyopsilerinde)
85Doku takibi
- Örneklemesi yapilmis olan dokular ototeknikon da
- formalin- etil alkol- ksilol- parafin
serilerinden geçirilir - Aksam ototeknikona konulmus dokular ertesi sabah
islemleri bitmis ve bloklanmaya hazir hale
gelmistir.
86(No Transcript)
87Bloklama
- Takibi bitmis doku örneklerinin mikroskopik
incelenebilmesi için uygun sertlikte maddeler
içine yerlestirilmesi islemidir - Bu amaçla isitildiginda akiskan, sogudugunda
sertlesen özelligi olan PARAFIN kullanilir
88(No Transcript)
89Kesit islemi
- Bloklama isleminden sonra parafin bloklarin
mikrotom da ile 4 mikron kalinliginda kesilerek
lam üzerine alinmasidir. - Bunun için
- Mikrotom-biçak
- Su banyosu
- Buz-buzluk
- Firça
- Lam
90(No Transcript)
91Boyama islemi
- Rutin boyalar (HE)
- Histokimyasal boyalar(hücresel ürünleri gösterir,
PAS, Alcien Blue, Retikülin, Masson Trichrom,
Van- Gieson, Mason fontana, Oil red, toluidin
Blue, MGP...) - Immünhistokimyasal boyalar (doku ve hücrelerin
immünoloji ve enzim histokimyasi temellerine
dayanarak boyanmasi)
92Immünhistokimyasal boyama
- Patolojide ki kullanim alanlari
- 1- Farkli tümör tiplerinin ayirici tanisinda
- 2- Immünopatolojik hastaliklarin taninmasinda
(Böbrek ve deri ) - 3- Östrojen ve progesteron reseptörlerinin
tespitinde - 4- Enfeksiyonlara yol açan m.o larin taninmasin
da ( CMV, hepatit B virüsü ...)
93(No Transcript)
94FROZEN KESIT
- Dokularin fiksatife konulmadan , vucuttan
çikarilir çikarilmaz dondurulup kesilmesi
islemidir. - 15-20 dakika süren bir islemdir
- Cryostat isimli aletle yapilir (-40 derece)
- Likit nitrojen ( -190 derece sogutur ve kas
biyopsilerinde), isopentan sogutmali likit
nitrojen ve aerosol spreylerle de yapilmistir. - Amaçlari
- Malign tümörlerde operasyonun seklini belirlemek
- Floresan inceleme
- Kas enzim reaksiyonlari
- Yag boyalari
95DEKALSIFIKASYON
- Kemik gibi sert dokularda dokudan kalsiyumu
uzaklastirarak dokunun kesit için uygun hale
getirilmesi esasina dayanir - Ortamin sicakligi ve dokunun boyutu önemlidir
- 3 temel yöntemle yapilir
- 1-Asitler ile
- 2- Iyon degisimi
- 3- Elektriksel iyonizasyon
96(No Transcript)
97(No Transcript)
98SITOPATOLOJI
- Sitoloji hücrenin normal görünüsü disinda ki
sapmalari inceler - Ilk kez 1928 de ABD de Dr George Papanicalaou ve
Romanya da Dr Aurel Babes tarafindan serviks
eksfolyatif sitolojisinde - Dr Papanicalaou, PAP tarama testini ilk kez
kullanmis va 1947 yilinda dünya çapinda 70
patologun katildigi kursu düzenlemis - Türkiye den bu kursa Prof Dr Osman Nuri AKER
katilmis
99- 1980 li yillardan beri sitoloji yerine
sitopatoloji terimi tercih edilir - 1960 li yillarda anatomik patolojiden farkli
olarak özellesmis egitim gerektirdigi - AMACI, hasta için minimal morbibite, güvenilir,
hizli, ekonomik tani vermek
100Uygulama Alanlari
- Neoplazi tanisi ve taramasinda
- Tümör tipinin taninmasi ve tedavinin
yönlendirilmesi - Rezidüel lezyon ve inkomplet eksizyon tanisi
- Prognoz tayini ve takip
- Inflamatuvar lezyon tanisi ve etken m.o tanisi
- Jinekolojik sitolojik hormonal degerlendirme
- Bas-boyun(tiroid, meme) bölgesi kistik
lezyonlarin tedavisi
101Sitolojik Materyal Tipleri
- 1- Eksfolyasyon( dis ortamla baglantisi olan hhb
organ kavitesinden kendiliginden dökülme) - 2- Ulasilabilen yüzeylerden mekanik basi ile
örnekleme - Lavaj (yikama, aspirasyon, parasentez)
- Firçalama ( gis, akciger, üriner trakt)
- 3- Ulasilabilen kitlelerden direkt,derinde ki
organlardan görüntüleme yöntemleri ile Ince Igne
Aspirasyon Sitolojisi (IIAS) ve stereotaksik
biyopsi ve sürüntü - 4- Intraoperatif konsültasyon için IIAS (kc ve
pankreas gibi organlarda kanama ve fistülizasyonu
önlemek için)
102Eksfolyatif Sitoloji
- 1- Kadin-Genital Sistem
- 2- Solunum Sistemi
- 3- Vücut bosluklari sitolojisi
- Kadin Genital Sistem, 1943 yilinda Papanicalou ve
Traut tarafindan tanimlanmistir - PAP testi serviks CA nin erken tanisinda tarama
testi olarak kullanilir - Siklikla uterus serviksi ve vajen, daha az
siklikla tuba ve overlere ait, serviks posterior
forniksine dökülmüs hücrelerin lam üzerine
yayilmasi
103- Temel görev, preinvaziv ve invaziv serviks CA nun
tanisinda tarama testi olarak - Bunun disinda
- Benign atipi çesitleri
- Inflamatuvar degisiklik
- Enfeksiyöz m.o
- Endokrin durum
- Neoplazm
104- 1940 larda Papanicalou Class 1 -5
- 1970 lerde deskriptiv
- 1988 de Bethesta rapor sistemi
- 1991 ve 2001 de Bethesda yeniden düzenlenmis
- Yeterlilik tanimlamalari
- ASCUS ve AGUS kavramlari
- HPV analizi
- Endometrial hücreler ve hormonal degerler
- LGSIL/HGSIL ayrimi
105- Yeterlilik, iyi korunmus ve iyi görüntülenen
skuamoz hücrelerin lam üzerindeki hücrelererin
10 nundan fazlasi - Yeterli endoservikal/transformasyon zon
komponenti (herbiri en az 5 adet endoservikal
hücre veya skuamoz metaplastik hücre içeren 2
hücre grubu
106Solunum Sistemi
- 3 farkli materyal
- (balgam, bronsial yikama/firçalama ve BAL)
- Tek bir balgamla tani 61, 3 balgamda 89
- Santral yerlesimli ve büyük çapli kitlelerin
tanisinda yardimci - Derin öksürtülerek alinan ve alt solunum
yollarina ait hücreler içeren balgam yeterlidir
107Vücut Bosluklari Sitolojisi
- Seröz membranlari nemli tutan sivi miktarinin
artisina EFFÜZYON denir. - Seröz bosluklarin efüzyon sitolojisi
- BOS
- Idrar
- Eklem sivisi
- Primer amaç, malignitenin saptanmasi
- Yetersizligin nedeni, hücresel komponentin azligi
ve hücrelerin kan-artiklar ile maskelenmesi
108- Effüzyon
- Transuda (fizyolojik-mekanik)
- Eksuda (iltihap-tümör)
- Malign plevral effüzyon
- AKC/MEME/GIS//MEZOTELYOMA/ LENFOMA
- Malign Peritoneal effüzyon
- OVER/ MEME/ GIS
- Malign perikardial effüzyon
- AKC/ MEME/ LENFOMA/ SARKOM/ MEZOTELYOMA
- Etyolojisi bilinmeyen effüzyonlarda kadinda
genital sistem, erkekte GIS malignitesi
düsünülmeli
109Ince Igne Aspirasyon Sitolojisi
- Enjektör ucuna ortalama 22 guage igneler
takilarak, bir dokudan ignenin keskin ucu ve
emme-basma hreketlerinin olusturdugu negatif
basinç ile hücre kopartma ve bu hücreleri lama
yayarak degerlendirme islemi - Ilk kez 1883 de Leyden akciger dokusunda m.o lari
görüntülemek için - 1886 da Menetrier AKC CA tanisi için
- 1970 de güncellesmis
- 1980 de core biyopsisi alternatif olarak çikmis
110- 2 kosul saglandiginda IIAS ile dogruluk orani
90-95 - 1- dogru yerden yeterli sayida hücre alma
- 2- Örneklenen hücrelerden hazirlanan preparatin
kalitesi - Raporda
- Benign
- Süpheli, muhtemelen benign
- Süpheli, muhtemelen malign
- Malign
111Sitolojik Materyallerin Fiksasyonu
- 1- Eksfolyatif sitoloji materyalleri,
- A- Vajinal sitoloji preparatlari,
- Ideali hemen laboratuvara gönderilmesi
- Bu saglanamiyor ise en az 70 lik, ideali 95lik
etil alkol de 30 dakika tutup, havada kurutmak - Özel fiksatif spreyi püskürtmek
- Hiçbirsey yok ise saç spreyi ve kolonya ile
112- B- Seröz bosluklar, balgam, brons, idrar
- Ideali alindiktan hemen sonra 1-2 saat içerisinde
lab. Göndermek - Hemen gönderilemiyor ise esit miktarda 50 lik
alkol ilave edilmeli - Her iki sartta saglanamiyor ise , buzdolabi
kapaginin iç rafinda, yarim günü geçmeyecek
sekilde bekletilebilinir
113Boya Yöntemleri
- Alkol fiksayonlu preparatlarda
- PAP
- Hematoksilen-eozin
- Sitokimyasal
- Immünohistokimyasal
- Havada kurutulan preparatlarda
- Giemza türevleri ( MGG, Wright, Diff-Quick)
114- Nükleer özellikleri en iyi gösteren boya PAP
- Sitoplazmik özellikler, zemin özellikleri ve
sekresyonlari en iyi sekilde gösteren boya ise
Giemza türevleridir - Ideal olani, PAP ve Giemza türevi boyalari
birlikte kullanilmali ve degerlendirilmelidir
115Sitolojik tanida etken olan özellikler
- 1- Nükleus morfolojisi
- 2- Sitoplazmik özellikler
- 3- Yapisal patern
- Normal/ Reaktif/ Dejenere/ Displastik/ Neoplastik
116Sitolojide Malignite Kriterleri
- 1- Nükleer özellikler
- Kromatin paterni
- Nükleer membran
- Nükleol
- Mitotik aktivite
- 2- Sitoplazmik özellikler
- Sitoplazma miktarinin azalmasi (N/S oranini ?)
- Anormal matürasyon ve differensiasyon
- 3- Nükleus-sitoplazma iliskisi
- N/S orani
- Nükleus organizasyon polarizasyonu
117- 4- Hücreler arasi iliskiler
- Pleomorfizm
- Molding (hücrelerin birbirine bakan yüzlerinin
düzlesmesi) - Kalabaliklasma ve üst üste binme
- Yapisal patern (asini, papilla, rozet, morul)
- 5- Zemin özellikleri
- Temiz zemin (intraepitelyal lezyon ve metastatik
CA) - Kirli zemin (nekroz, inflamasyon ve eski kanama
ie olusur ve invaziv CA bulgusu)
118(No Transcript)
119(No Transcript)
120(No Transcript)
121(No Transcript)
122(No Transcript)
123(No Transcript)
124(No Transcript)