CAUSATIVES - PowerPoint PPT Presentation

1 / 32
About This Presentation
Title:

CAUSATIVES

Description:

CAUSATIVES P1 BAHAR AH N 1090610176 Causatives ki t r causative yap (Ettirgen at ;yapt rmak/ ettirmek) vard r: Active Causative ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:56
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 33
Provided by: Serdar
Category:
Tags: causatives

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: CAUSATIVES


1
CAUSATIVES
  • IÖP1
  • BAHAR SAHIN
  • 1090610176

2
Causatives
  • Iki tür causative yapi (Ettirgen
  • çatiyaptirmak/ ettirmek) vardir
  • Active Causative / Passive
  • Causative

3
Active Causative
  • Bu yapida make, have, get fiillerinden
  • sonra gelen kisi veya sey kendisinden
  • sonra gelen eylemi aktif sekilde yapar.

4
  • Make someone do something
  • Birisine zorlayarak bir sey yaptirmak.
  • He sometimes makes his employees
  • work overtime.
  • ( O bazen isçilerine fazla mesai yaptirir.)

5
  • Have someone do something
  • Birisine (isi yapmasi gereken kisiye)
  • isi yaptirmak, ricada bulunmak.
  • I had the mechanic repair my car.
  • ( Arabami tamirciye yaptirdim.)

6
  • Get someone to do something
  • Have someone do something ile anlamca
    yakindir. Yani isi yapmasi
  • gereken kisiye yaptirmak, ricada
  • bulunmak. Buna ilave olarak birisine
  • bir sey yaptirmayi basarmak ya da
  • ikna etmek anlamindadir.

7
  • I got my father to come with us to do
  • some shopping.
  • ( Babami bizimle biraz alisveris yapmasi
  • için gelmeye ikna ettim.)

8
Passive Causative
  • Bu yapida have ve get fiillerinden
  • sonra gelen kisi veya sey kendilerinden
  • sonra gelen eylemi yapan degil o eyleme
  • maruz kalan kisi veya seydir.

9
  • Have something done
  • I had my son examined.
  • ( Oglumu muayene ettirdim.)
  • Muayene ettirdigim kisi belli degil,
  • maruz kalan kisi oglum.

10
  • Have something done
  • Bu yapi alisilagelmis kullanimi disinda
  • baska bir anlama daha gelebilir.Basimiza
  • gelen talihsiz bir olayi ifade etmek için
  • kullanabiliriz.

11
  • I had my purse stolen.
  • (Cüzdanimi çaldirdim.)
  • I had my arm broken.
  • ( Omzumu kirdim.)

12
  • Have something done
  • Bu yapi zaman zaman deneyim, basa
  • gelen bir olay anlaminda kullanilabilir.
  • We had our roof blown off in the storm.
  • ( Çatimiz rüzgarda uçtu.)

13
  • Get something done
  • We got our room painted.
  • (Odamizi boyattik.)
  • I got my photos developed.
  • ( Fotograflarimi gelistirdim.)

14
  • Get something done
  • Bu yapi ayni zamanda bir sey
  • üzerindeki isi tamamlamaktan bahsetmek
  • için kullanilir.
  • After you have got the children dressed,
  • can you make the bed?

15
  • Get someone Ving
  • Bu yapi birinin bir seyi yapmaya
  • baslamasina neden olmak anlamindadir.
  • Dont get him talking about his illness.
  • ( Onu hastaligi hakkinda konusturma.)

16
  • Have someone doing
  • Bu yapi deneyim, bir baska olayin
  • gelmesi anlaminda kullanilabilir.
  • It is lovely to have children singing in
  • the house again.
  • ( Evde yeniden sarki söyleyen çocuklara
  • sahip olmak hostur.)

17
  • Be made to do something
  • He was made to go to bed although he
  • didnt want to.
  • ( Istememesine ragmen yatti.)

18
  • Let someone do something
  • Bu yapi bir kisiye izin verme anlaminda
  • kullanilir.
  • My mother didnt let me go out
  • ( Annem disari çikmama izin vermedi.)

19
  • Let yapisi passive olarak kullanildiginda
  • be allowed to yapisina dönüsür.
  • I wasnt allowed to go out.
  • ( Disari çikmama izin verilmedi.)

20
EXAMPLES
  • Yesterday, our writing teacher made the
  • whole class write a 300-word paragraph
  • about the negative effects of cigarette.
  • ( Dün yazma hocamiz bütün sinifa
  • sigaranin negatif etkileri hakkinda üç
  • yüz kelimelik bir paragraf yazdirdi.)

21
  • It was not until I arrived home that I
  • realized I had had my wallet stolen.
  • ( Eve vardiktan sonra cüzdanimin
  • çalindigi fark ettim.)

22
  • If I were you, I would never let my kids
  • play by the river.
  • ( Senin yerinde olsaydim çocuklarin
  • nehir kenarinda oynamalarina asla izin
  • vermezdim.)

23
  • All the latecomers were made to clean
  • the schoolyard yesterday.
  • ( Bütün geç gelenlere dün okul
  • temizletildi.)

24
  • I will have my car serviced as soon as I
  • get my salary next week.
  • ( Gelecek hafta maasimi alir almaz
  • arabami tamir ettirecegim.)

25
  • In the earthquake last year our house
  • was damaged, so we had to get it
  • repaired.
  • ( Geçen yil depremde evimiz zarar gördü,
  • bu yüzden onu tamir etmek zorunda
  • kaldik.)

26
  • The space telescope let scientists
  • discover galaxies billions of light years
  • away.
  • ( Uzay teleskopu bilim adamlarina
  • galaksilerin milyon isik yili uzakta
  • oldugunu kesfetmelerine izin verir.)

27
  • At first, my mother refused to help me
  • with my homework, but I finally got her
  • to do the whole job.
  • ( Ilk olarak annem ödevime yardim
  • etmeyi reddetti, fakat sonunda bütün
  • isi yaptirdim.)

28
  • While he was playing football yesterday,
  • he had his leg broken.
  • ( O dün futbol oynarken bacagini kirdi.)

29
  • The English teacher can have all his
  • students talking English in three months.
  • ( Ingilizce hocasi bütün ögrencilerini üç
  • ayda ingilizce konusturabilir.)

30
  • The boss got the staff to agree to a low
  • increase in salaries.
  • ( Patron çalisanlara düsük bir maas
  • zammini kabul ettirdi.)

31
  • The youngsters have not been allowed
  • to be disrespectfull to elderly.
  • ( Gençlerin büyüklere karsi saygisiz
  • davranmasina müsaade edilmedi.)

32
  • I had all knives in the kitchen sharpened.
  • ( Mutfaktaki tüm biçaklari bileylettim.)
  • She got her piano tuned.
  • ( Piyanosunu ayarlatti.)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com