Title: TOTAL LARENJEKTOMI VE HEMSIRELIK BAKIMI
1TOTAL LARENJEKTOMIVEHEMSIRELIK BAKIMI
Hemsire Sacide YILDIRIM 1-4 KBB Klinigi
http//hastaneciyiz.blogspot.com
Saglik
Slayt
Arsivi
2LARINK ANATOMISI
- Larinks solunum, konusma, yutma ve öksürük gibi
fonksiyonlarda önemli rol oynayan organdir. - Eriskinlerde 3 ve 6 servikal vertebralar arasinda
bulunur. Yeni dogan çocuklarda ise 1 ve 4
servikal vertebralar arasindadir. - Eriskin yasa kadar asagi iner.
- Larinksin boru seklinde bir organ oldugu kabul
edilirse üst agzini, yani girisini önde epialotun
serbest kenari, yanlarda arkaya ve asagi dogru
uzanan plica ariepiglattica ve arkada aritenoid
kartilajlar olusturur. Larinksin alt agzi ise
trakea ile birlesir. Larink supraglottis, glottis
ve subglottis olmak üzere üç anatomik bölgeye
ayrilir.
3- Laringeal iskeleti bir kemik ve üçü çift, üçü de
tek olmak üzere toplam dokuz kikirdak olusturur. - Benin tümörleri nadir görülürler. Gerçek bening
tümörlerin nonneoplastik tümörlerden (Polip,
nodül, granülom, skar) ayirtedilmesi gerekir. - Bening tümörler hem epitelyal hem de konnektif
dokudan kaynaklanabilir. Bu tümörler genellikle
yavas büyür, az semptom yaparlar ve tam
çikarilmazlarsa nüks ederler. - En sik görülen bening tümör popillomdur.
- Semtomlar, tümörün yerlesimine ve boyutuna
baglidir. Ses kisikligi, disfaji, bogazda kitle
hissi ve stridor en sik rastlanan semptomlardir.
Tedavileri genellikle cerrahidir.
4LARINKSIN MALIN TÜMÖRLERI
- Larinksin en sik görülen malin tümörü sguamöz
hücreli karsinumdur. Digerleri çok nadir
görülürler. - Larink kanserleri erkeklerde tüm malin tümörlerin
4 nü olusturur, 2.3 üçünü kadinlarda tüm
malin tümörlerin 40 i Larink kanserlerinin
supraplottik, 59 u glottik ve 1 i de
supglottiktir. - Larink kanserleri için risk faktörleri arasinda
sigara, tütün, alkol, mesleki faktörler,
radyasyon sayilabilir. Tütün kullanimiyla Larink
kanseri arasinda yakin iliski vardir.
5- Larinks kanseri sigara içmeyenlerde son derece
seyrektir. Günde içilen sigara sayisida insidansi
etkilemektedir. Sigara Larinksin tüm bölgelerinde
kansere sebep olabilir. Mukoza ve submüköz
glandlarda atipik histolojik degisiklik
olusturabilir. Alkolle sigaranin birlikte
kullanimi özellikle supraglottik kanser
gelisiminde sinerjik etki yapar. - Asbest ile ugrasanlar, nikel çalisanlari,
çiftçiler, makinistler, Larinks kanser yönünden
daha fazla risk tasimaktadirlar. - Radyasyon Larinkste SCC (sguamöz hücreli
karsinom) veya sarkomlari neden olabilir.
6SEPTOMLAR
- Larink kanserinin baslica semptomu ses
degisikligidir. Bu nedenle tümörün Cord vokal
mukozasini veya Tiroaritenoid kasi tutmasina
bagli olarak, mukoza vibrasyonundaki bozulmaya
baglidir. - Supraglottik tümörlerde genellikle mekanik
etkiyle boguk bir sese yol açar. Hava yolu
obstrüksiyonu tümör büyük ise görülür. Bogazda
gicik hissi, dolgunluk ve genis ülsere tümörlerde
yutma zorlugu, odinofaji (agrili yutma güçlügü)
ve otalji olabilir.
7- Disfaji tümörün Larinks sinirlarini astigini
gösterir. Direkt yayilim veya nodal metastaz
sonucu boyunda kitle olusabilir. Kilo kaybi gibi
malinite belirtileri de ortaya çikabilir. - Hasta uzun süre bogaz agrisindan yakinabilir. Kr.
Faranjit diye oyalanabilir. Kulaga yansiyan agri
özellikle supraglottik tümörlerin vogal sinir
tarafindan tasinan sik görülen bir özelligidir.
8TANI
- Larinksin fonksiyonlarinin korunabilmesi için
erken tani çok önemlidir. Hasta hikayesi, fizik
muayene, direkt yada indirekt Larengoskopi ile
biyopsi tanida esastir. Ayrica CT. ve tomografi
gibi tani yöntemlerinden de yararlanilir.
9TEDAVI
- Larinks kanserinin tedavisinde günümüzde geçerli
iki ana tedavi yöntemi mevcuttur. Cerrahi ve
Radyoterapi. - Kür amaçli primer tedavi olarak uygulanan
Radyoterapi basarisiz oldugunda kurtarma tedavisi
olarak Cerrahiye bas vurulmaktadir.
10Larink Kanserlerinde Uygulanan Cerrahi Prosedürler
- Preoparatif degerlendirme,
- Sistemlerin muayenesi,
- Trakeatomi açilmasi,
- Agiz ve dis sagliginin saglanmasi,
- Premedikasyon ve ameliyat hijyeni.
11TRAKEOTOMI AÇILMASI ve POSTOPARETIF BAKIMI
- Larinkteki kitle solunumu daralttigi ve
ameliyattan sonra Larinkste olusacak ödem
solunumu bozabilecegi için ameliyat öncesi
trakeotomi açilmalidir. - Hastalar trakeotomi tüpünden entübe edilirler.
- Trakeotomi açildiktan sonra özellikle üzerinde
durulmasi gereken konular sunlardir Düzenli
Aspirasyon
12- Traketomi açildiktan sonra ilk 24 saatte daha sik
olmak üzere düzenli arpirasyon yapilmalidir. - Trakeal iritasyondan dolayi özellikle ilk 24
saatte trakeada bronsial sekresyon artar.
Aspirasyon steril yumusak kataterle egilimli
kisiler tarafindan yapilmalidir. - Katater trakeaya itilirken aspiratör kapalidir.
Katater geri çekilirken aspirasyon yapilmali ve
katateri döndürerek çekmelidir. Katateri trakeaya
sokarken aspirasyon yapilirsa trakeal mukoza
hasari meydana gelebilir. Hipoksi ve kardiak
arrest gelisebileceginden aspirasyon 15 saniyeden
fazla sürmemelidir.
13YARA YERININ BAKIMI
- Ameliyattan sonra pansuman hergün açilip
antireptik solüsyonlarla temizlenmeli ve baski
uygulanip biriken sekrasyon bosaltilmalidir. - Çilt fleblerindeki infekriyon sislik ve
eritemvarligina dikkat edilmelidir. Drenajin
fazla olmadigi hastalardan gögüs drenleri 3 gün
çekilir. Cilt infüzyonundaki sütürler 7 gün
birer atlanarak, ertesi gün tamamen alinir. Total
larenjektomili hastalardan trakeotomi sütürlari
10 gün alinir.
14ISI ve NEM AYARLANMASI
- Trakeotomi açildiktan sonra burun fonksiyonu
ortadan kalktigi için ortam havasinin nemi ve
isisi uygun hale getirilmelidir. Isi 25 Cº, nem
90 civarinda olmalidir. Bunun yetersiz olusu
solunum yollarinda sekzeryonun kurumasina ve
infekriyonlara sebep olabilir. Nem için
nebuliztörler kullanilabilir, kanül agzina nemli
bez konabilir.
15KANÜL DEGISTIRILMESI
- Hastanin dis kanülü ilk 2-3 gün çikarilamaz. Bu
süre içerisinde bir traktür olusur ve kanül
degisimi daha rahat olur. Iç kanül ise 2-3 saatte
bir çikarilip temizlenmelidir.
16HASTA ODASININ HAZIRLANMASI
- Hasta ameliyattan gelmeden bir süre önce odasi
havalandirilir. Yatagi yeniden temiz takimlarla
yaptirilip üzerine yesil örtü serilir, yatak basi
45º kaldirilir ve yataga 3-4 tane yastik konulur.
Etejerine 2 tane yikama serumu, plastik ve steril
aspiratör uçlari, buhar makinasi kontrol edilir
ve hazirlanir.
17LARINKS CERRAHISINDE PASTORERATIF BAKIMVE VITAL
BULGULARIN TAKIBI
- Ameliyattan sonraki anestezi çikis zamani çok
önemlidir. Hasta bu dönemde siki takip altinda
olmalidir. Ilk 3 saat hasta her 15 dakikada bir
ates, nabiz ve tansiyon yönünden takip
edilmelidir. - Bu dönemde görülebilecek tansiyon düsmesi ve
tasikardi kan kaybina yada narkotik ilaçlara
bagli olabilir.
18- Ates Atelektazi ve akciger, idrar yolari, yara
infeksiyonu veya venöz tramboza bagli olabilir. - Solunum sayisi da operasyondan sonra
gelisebilecek bir solunum yetmezligi açisinda
önemlidir. Ilk 3 saat bulgulari normal olan bir
hastada takip sikligi saatte 1 düsürülebilir.
19HASTANIN BESLENMESI
- Hastaya ameliyat sirasinda Nazogasrtrik sonda
takilir. Ilk 3 gün hasta gastrointertinal sistem
kullanilmadan parenteral olarak beslenir. Bu
dönemde hastanin aldigi ve çikardigi sivi miktari
iyi hesaplanarak verilecek mayi belirlenir. - Hastanin çikardigi siviyi hesaplayabilmek için
idrar sondasi takilarak idrar miktari ölçülür.
Buna terleme, solunum yoluyla kaybedilen fark
edilmeyen su kaybi olarak ortalama 750 ml/gün
eklenir. Hastanin atesi varsa bu deger 100 ml.
artar.
20- Hasta 3 ncü günden itibaren nazogastik sonda ile
beslenir. Bu amaçla gavajmayi veya hazir
preparatlar kullanilabilir. Bu sekilde hasta az
miktarda ama sik sik beslenir. - Total Laenjektomili hastalarda 8-9 Supraplottik
Larenjektomili hastalarda 10 günden itibaren oral
besleme yapilabilir. - Eger hasta oral yiyebiliyorsa narogastrik sonda
çikarilir. - Larenks kanserlerinin cerrahi tedavisi parsiyel
larenjektomi ve total larenjektomi olarak iki
sekilde uygulanabilir.
21PARSIYEL (SUBTOTAL) LARENJEKTOMI
- Parsiyel larenjektomilerin degisik sekilleri
vardir. Hemilarenjektomi (vertikal parsiyel
larenjektomi) de larenksin yarisi da troid
kartilajin vertikal kisminin genis bir bölümü
çikarilir. Genelde sadece gerçek vokal kortlarin
tutuldugu kanserlerde bu yöntem tercih edilir.
Ameliyattan sonra ses degisir ama iletisimi
engellemez, minimal düzeyde yutma güçlügü olur.
22- Supraglottigs tutulduysa supraglottik
larenjektomi (horizontal parsiyel larenjektomi)
tercih edilir. Burada tümör rezeksiyonu
supraglottik bölgenin (vokalkord ve kikirdaklar
korunarak) tamamen çikarilmasi seklindedir. - Supraglottik bölgedeki major refleks arki
çikarildiysa yutma güçlügü olacagindan amaliyat
sonrasi yutma egsersizleri yapilabilir. Parsiyel
larenjektomide kalici trakeostomi yoktur, geçici
olarak yerlestirilen trakeostomi tüpü ödem
çözüldükten sonra çikarilir. Ayrica hastanin
ameliyattan sonra üç gün kadar sesini kullanmasi
istenmez.
23TOTAL LARENJEKTOMI
- Larenks kanseri yayilmissa total larenjektomi
tercih edilir. Dil kökünde trakeaya kadar tüm
larenks çikarilir. Gerek görülürse dilin,
farenksin, trakeanin ya da troidin sinirindaki
bölümleri de alinir. Total larenjektomiden sonra
trakea ile agiz arasinda baglanti yoktur. Ses
olusturma yetenegi kaybolur, burun solunumu
yapilamaz, bu nedenle kalici trakeostomi açilir.
Burundan nefes alinamadigindan koku alma hissi de
kaybolur.
24RADIKAL BOYUN DISEKSIYONU
- Boyun lenf nodu metastazi oldugunda,
larenjektomiye ek olarak radikal boyun
diseksiyonu da yapilir.Submandibular tükrük
bezleri, sternokleidomastoid kasi, vena jugularis
interna ve spinal aksesuar sinir, lenfoid
dokularla birlikte blok olarak çikarilir. Uzak
nodal metastaz olmayan vakalarda modifiye
(konservatif, fonksiyonel) boyun diseksiyonu
yapilabilir.
25LARENJEKTOMI ÖNCESI ve SONRASI HASTA BAKIMI
- Larenjektomi Öncesi Hazirlik ve Hasta Egitimi
- Larenjektomi, hastanin fiziksel görünümünü,
normal konusma ve solunumunu etkileyecek bir
girisimdir.Bu nedenle ameliyat öncesi hazirlik ve
bakimda önemli noktalari su sekilde ayirabiliriz - Psikolojik Hazirlik.Bu hastalarin genellikle
ameliyat öncesi anksiyete düzeyleri çok yüksektir.
26- Hasta larenjektomi nedenle bogulma, ölüm,
konusamama, yeni iletisim tekniklerini
ögrenememe, sekil bozuklugu, yakinlari tarafindan
dislanma, isini kaybetme gibi korkular yasar.
Hastaya yeterince zaman ayrilmali, korku ve
endiseleri paylasilmali ve merak ettigi konularda
açiklama yapilmalidir. Hasta psikolojik olarak
hazir ise, larenjektomi ameliyati geçirmis ve
reabilitasyon programina devam eden bir bireyle
tanistirilmali ve psikolojik hazirlikta bu
bireyden de destek alinmalidir.
27Cerrahi islem ve ameliyat sonrasi konusunda
bilgilendirme
- Öncellikle hastanin doktoru ile, planlanan
cerrahi konusunda görüsülür, daha sonra hastaya
ameliyat sonrasi problemler, beklentiler,
gereksinimler ve rehabilitasyon süreci hakkinda
yeterli açiklama yapilir. Total larenkjektomi
yapilacak hastaya bundan sonra solunumun
bogazindaki açikliktan olacagi ve konusamayacagi
nedenleriyle açiklanmali, trakeostomi/larenjektomi
tüpü gösterilmeli ve stoma bakimi
ögretilmelidir. Rehabilitasyon programina,
hastanin durumuna göre ameliyat öncesi dönemde
baslanacaksa, solunum terapisti ile görüsmesi
saglanir.
28AMELIYAT SONRASI BAKIM
- Hava yolu açikliginin ve solunumun saglanmasi.
Glottis çikarildigi için hastanin öksürmesi ve
derin soluk almasi bozulur. Bu nedenle islemlerde
dikkatli olmali, gerektikçe larenjektomi tüpünden
aspire edilmeli, ancak dikis bölgesi
açilabileceginden derin aspirasyondan
kaçinilmalidir. Sekresyonu inceltmek ve kolay
çikarabilmek için buhar verilmeli, radikal boyun
diseksiyonu yapisdiysa solunumu engellememek için
siki pansuman ve sargilardan kaçinilmalidir.
29- Solunumu rahatlatmak, sekresyon drenajini
saglamak, dikis gerginligini önlemek ve ödemi
azaltmak için bas yükseltilmeli mümkünse
yari-oturur pozisyon verilmelidir. Ameliyat
sonrasi komplikasyon olarak, örnegin atalektazi
gelisimi nedeniyle solunum bozulabilir. Hastanin
kan gazi analizleri hipoksemi ve hiperkapne
açisindan izlenmeli, sekresyonun renk ve miktari
kaydedilmelidir. Atelektaziyi önlemek için derin
solunum egzersizleri yaptirilmali ve hastanin sik
aralarla pozisyonu degistirilmelidir.
30Glottisin çikarilmasiyla bozulan bosaltimin
düzenlenmesi.
- Glottisin çikarilmasi nedeniyle valsalva
- manevrasi kullanilamayacagindan hastanin
- defekasyonu zorlasir. Hasta sivi almasi için
- tesvik edilmeli, bagirsak yumusatici diyet ve
- gerekirse hafif laksitifler verilmelidir.
Konstipasyon - ciddi boyutlarda ise lavman yapilabilir.
- Konstipasyonun, karinda gerginlik ve sislige
neden - olarak solunumu da etkileyecegi unutmamalidir.
31Iletisimin saglanmasi.
- Ameliyat sonrasi iletisimin nasil saglanacagi,
ameliyat öncesinde planlanmalidir. Okuma-yazmasi
olan hastalar için ameliyat öncesinde bazi
sözcükler, istekler ve sorular bir liste halinde
hastayla birlikte hazirlanabilir ve ameliyat
sonrasida, hasta bu listede söylemek istedigini
isaret ederek iletisim kurabilir. Çagirma zili
daima hastanin yakininda olmalidir. Zil için
önceden sinyaller ayarlanabilir. Örnegin iki
zil-acil yardima gereksinim var anlaminda
gelebilir. Hastanin yaninda kagit-kalem yada ufak
yazi tahtasi bulundurulmalidir. Bu nedenle I.V.
sivilar yazi için kullanmadigi koluna takmalidir.
32- Hasta, iletisim kurmayi basaramadigi,
anlasilamadigi zaman öfke ve kizginlik duyabilir,
o nedenle sakin olmaya çalismali, hastaya zaman
ayrilmali, hastanin söylemek istedigi, dinleyen
tarafindan tekrarlanarak anlasilip anlasilamadigi
açiga çikmalidir.
33Agri ve rahatsizligin giderilmesi
- Hasta, ameliyat bölgesinde agri ve ödemden
yakinir. Agri analijeziklerle giderilecekse
solunum depresyonu açisindan narkotik
analijeziklerden kaçinilmalidir. Dikis
gerginligine bagli agri ve rahatsizligin
giderilmesi için hastaya uygun pozisyon sik
aralarla degistirilmeli, hastanin pozisyonu
degistirilirken basi iki el ile
desteklenmelidir. Özellikle radikal boyun
diseksiyonundan sonra, boyun kaslari kesildigi
için hastanin basini kontrol etmek zordur, o
taraf omuz asagi düser ve basini dik tutamaz.
34- Hastaya eliyle basini desteklemesi gösterilmeli
ve uygun egzersizlerle kayip kaslarin
fonksiyonlari diger kaslara yüklenmeye
çalisilmalidir. - Fleplerin ve yaranin iyilesmesini saglamak için
ameliyat bölgesindeki sivilarin çekilmesi
amaciyla, ameliyat bölgesine Hemovac dren
yerlestirilir. Hemovac in çalismasi uygun
aralarla izlenir.
35Beslenmenin saglanmasi
- Ameliyat sonrasi dönemde hasta I.V. ya da tüple
beslenir. Ameliyat sonrasi erken dönemde
hiperalimentasyon uygulanabilir. Genellikle
hastalarda, farengial ve özofagial dikis
hattinin kontaminasyonu önlemek ve yaraya basiyi
azaltmak için 10 gün kadar nazogastrik tüp
takilir. Hasta kolay yutmaya baslayinca tüp
çikartilir. Ilk yutma zor ve agrili olabilir,
tikanma hissi duyabilir, ancak aspirasyon
tehlikesi yoktur ve bu hastaya da açiklanarak
panige kapilmasi önlenir. Özofagial konusmaya
hazirlik olarak hasta yemeklerden sonra gegirmeye
tesvik edilmelidir.
36Hastanin öz bakim konusunda egitimi
- Özellikle hava yolu açikliginin saglanmasi
trakeostomi tüpünün temizligi, takilmasi ve
aspirasyonu tüple beslenme (gerekliyse) cilt
bakimi ve olasi komplikasyonlar hakkinda
hastalara egitim yapilmali, ayrica evde bakim
için gerekli olan trakeostomi tüpü buhar
makinasi, saksin gibi malzeme temininde hastaya
ve yakinlarina yardimci olunmalidir.
37SOLUNUM YOLUNUN DEGISMESI NEDENIYLE HASTANIN YENI
YASAMINDA UYMASI GEREKEN DEGISIKLIKLER
- Bireysel hijyene dikkat edilmeli, özellikle stoma
bakimina özen gösterilmelidir. Stoma çevresi
cildi yumusak bir tülbentle temizlenmeli,
kuruyan, biriken mukus kaldirilmalidir.
Temizlikte cildi irite edebileceginden parfümlü
sabunlar kullanilmalidir. Banyoda bas yikanirken
elde tutulabilen duslarin kullanimi tercih
edilmeli, ve bas öne dogru egilerek, stomaya su
kaçmamasi için boyun çevresine havlu dolanarak
su akitilmalidir.
38- Tras olurken ya da saç kesilirken stomaya kil
kaçmamasi için stoma ince bir tülbent ya da
önlükle kapatilmalidir. Stomaya korumak amaciyla
plastik önlük kullanmaktan kaçinilmalidir, çünkü
plastik maddeler stomaya hava girisini engeller. - Yüzme, su kayagi, sörf gibi su sporlari
yapilamaz. Dalgasiz ve sig denize, yüzmek
amaciyla degil, serinlemek amaciyla ancak omuz
hizasina kadar girilebilir. - Öksürürken ve aksirirken stomaya bir mendil
tutulmali, çikan salgi hemen temizlenmeli, hava,
agiz ve burun bakimi yapilmalidir.
39- Stomada solunum için gerekli açiklik olustuysa,
genellikle trakeostomi ya da larenjektomi tüpü
8-10 hafta sonra çikarilir ve bazen sadece belli
aralarla tüp takilir. Stoma kollabe olup yeterli
hava degisimini saglayamayacagindan, tüpün gece
takilmasi önerilebilir. - Total larenjektomiden sonra koku duyusu hücreleri
yeterli uyarilamaz ve bu nedenle koku ve tat
duyusu ortadan kalkar. Bazan çok uzun bir süre
sonra bu düzelebilir. Hasta lokmalari yemeli,
hizli ve acele yememeli, patlamis misir gibi zor
yenen yiyeceklerden, yutma fonksiyonu tamamen
iyilesene dek kaçinilmalidir.
40- Yapilan ameliyata göre, geçici olarak yutma
güçlügü olusabilir, yemekler burundan gelebilir,
bu nedenle de iyi çigneme ve yavas yemege dikkat
edilmelidir. Genellikle normal diyet tolore
edilmeden konusma terapisine baslanmaz. Çigneme
ve yutma egzersizleri kaslarin gelisimini ve
kuvvetlenmesini saglar. Karin kaslarini
güçlendirici egzersizler de özofagial konusmayi
kolaylastirilir.
41- Larenjektomi yapilan hasta, taburcu olduktan
sonra, ev ortaminda da iletisim için
sinyal-çagri zil sisteminde yararlanilabilir.
Ayrica bu hastalarin kesinlikle yanlarinda
tanitici kart tasimalari gerekir. Hastanin
larenjektomisi oldugunu belirten bu kart,
özellikle ilk ve acil yardim gereken durumlarda
çok önemlidir. Kartta, solunumun sadece boyundaki
delikten yapildigi, bu deligin acil durumlarda
açik tutulmasi gerektigi, resesütasyonda agizdan
boyun deligine solunum yapilmasi gerektigi,
ayrica isim, gerekli telefon numaralari, kan
grubu ve adres gibi bazi bilgiler yer almalidir.
42LARENJEKTOMI SONRASINDA HASTANIN KOMPLIKASYONLARA
YÖNELIK HASTA EGITIMI
- Boyun ya da bedende herhangi bir sislik (tümör),
öksürük, bogazda yanma, kulak agrisi, hemoptizi,
stoma çevresinde agri, yutkunma ve solunum
güçlügü olarak sayilabilir. Bu gibi sorunlar
kisa sürede ve kendiliginden geçmez ise derhal
hekime basvurulmalidir. Bazi hastalar ameliyat
sonrasi dönemde sigarayi stomaya yerlestirerek
içerler ve duman dogrudan akcigerlere ulasir.
Akciger fonksiyonlari açisindan son derece
sakincali olan bu durumda hastanin en kisa sürede
sigarayi birakmasina yardimcisi olunmalidir.
43LARENJEKTOMI SONRASI REHABILITASYON
- Konusma terapisi total ve subtotal
larenjektomilerden sonra rehabilitasyonun en
önemli parçasidir. Hastaya hangi tip konusma
terapisi uygulanacagina ameliyat öncesinde karar
verilmelidir. Konusmanin basarilabilmesi hastanin
fizyolojik ve psikoljik durumuyla ilgilidir.
44- Psikoljik faktörler arasinda disa dönük kisilik,
bagimsizlik duygusu, basarma için motivasyon,
konusmayi çok arzu etme, saglikla ilgili olumlu
tutum, anksiyete düzeyinin düsük olmasi, kendine
güven, isine geri dönme istegi ve kisiler arasi
iliskilerin kuvvetli olmasi sayilabilir.
Fizyolojik faktörler hastanin genç yasta olmasi,
isitmeye iliskin sorun sigara alkol gibi
aliskanliklari, çigneme ve yutma problemi
olmamasi özofagial konusma için mideye yeterli
hava alabilme becerisi olmasi ve radyasyona bagli
cilt reaksiyonu
45ÖZOFAGIAL KONUSMA (REKTUS SESI)
- Özofagial konusmanin esasi, konusma için yalanci
ses olusturmasidir. Bu konusmada özofagus agzi
psödoglottis (neoglottis)i meydana getirir.
Özofagus yutkunma ya da aspirasyon metoduyla hava
ile doldurulur özofagusun alt ve üst uçlari
arasinda sikistirilir ve daha sonra hava
özofagusun üst sfinkterinden vibrasyon yaparak
çikar ve bu da vokalizasyonu saglar.
46- Ameliyat öncesinde bu tip konusma terapisine
karar verildiyse, hastaya gerekli egzersizler
yaptirmali ve hatta özofagial konusmayi ögrenmis
bireylerle iliski kurmasi için ortam
yaratilmalidir. - Her birey özofagial konusmayi ögrenebilir, ya da
konusma terapisi aylarca sürebilir. Bu durumda
yapay larenks ve trakeaözofagial sant (ses
protezi) gibi alternatif ses kaynaklarinda
yararlanilir.
47YAPAY LARENKS
- Yapay (elektro) larenkslerin son yillarda en
yaygin kullanilan tipi, eksternal boyun
vibratörüdür. Elektronik ton jeneratörü elle
tutularak disaridan agiz tabanina bastirilir.
Dügmeye basilarak ton olusmasi saglanir.
Kullanimi kolay oldugundan yaklasik hastalarin
30 u tarafindan tercih edilmektedir.
Dezavantaji ise, sesin tinisi ve kuvveti
ayarlanamadigi için dogal olmayan, mekanik bir
konusma olmasidir.
48TRAKEAÖZOFAGIAL SANT (SES PROTEZI)
- Larenjektomili hastalar için ses protezi 1980
den beri uygulanmaktadir. Burada da rektus
sesinde oldugu gibi özofagus agzi neoglottis
olusturur. Larenjektomi ameliyati sirasinda ya da
daha sonra yeni bir girisimle trakea ile özofagus
arasina bir protez yerlestirilir. Akcigerlerden
gelen havanin da yardimiyla, protez (sant)
araciligiyla üst özofagus hava ile doldurulur.
Protezin subap mekanizmasi tükrük ve besin
maddelerinin aspirasyonunu önler. Konusma
sirasinda stoma parmakla kapatilmalidir. Bu
teknikle anlasilir ve net bir ses olusur.
49- Trakeaözofagial sant için iki tip protez
kullanilr. Blom-Singer protezi, hasta tarafindan
hergün çikarilmali, temizlendikten sonra yeniden
takilmalidir. Provox ve Herrmann protezleri ise
bir yil süre takili kalabilirler. Bu protezler
lokal anestezi altinda yerlestirilir. - Bu konusma terapilerinin disinda bu hastalarin
iyi bir sosyal rehabilitasyona gereksinimleri
vardir. Mümkünse hasta eski isine olabilecegince
erken dönmelidir. Ancak eski isine dönebilmesi
için mesleginin sürekli ses kullanimi
gerektirmemesi, temiz hava kosullarinda çalisiyor
olmasi ve agir bir isi olmamasi gerekir. Aksi
halde malülen emeklilik ya da is degisikligi
gerekir.
50- KAYNAK ÇAKIR, N., Otolaringoloji, Bas ve Boyun
Cerrahisi Cerrahi Hastaliklar ve Hemsireligi
Kitabi
http//hastaneciyiz.blogspot.com
Saglik
Slayt
Arsivi