TOTAL LARENJEKTOMI VE HEMSIRELIK BAKIMI - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

TOTAL LARENJEKTOMI VE HEMSIRELIK BAKIMI

Description:

Title: PowerPoint Presentation Last modified by: yerdenizden Created Date: 1/1/1601 12:00:00 AM Document presentation format: Ekran G sterisi Other titles – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:330
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 51
Provided by: word948
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: TOTAL LARENJEKTOMI VE HEMSIRELIK BAKIMI


1
TOTAL LARENJEKTOMIVEHEMSIRELIK BAKIMI
Hemsire Sacide YILDIRIM 1-4 KBB Klinigi
http//hastaneciyiz.blogspot.com
Saglik
Slayt
Arsivi
2
LARINK ANATOMISI
  • Larinks solunum, konusma, yutma ve öksürük gibi
    fonksiyonlarda önemli rol oynayan organdir.
  • Eriskinlerde 3 ve 6 servikal vertebralar arasinda
    bulunur. Yeni dogan çocuklarda ise 1 ve 4
    servikal vertebralar arasindadir.
  • Eriskin yasa kadar asagi iner.
  • Larinksin boru seklinde bir organ oldugu kabul
    edilirse üst agzini, yani girisini önde epialotun
    serbest kenari, yanlarda arkaya ve asagi dogru
    uzanan plica ariepiglattica ve arkada aritenoid
    kartilajlar olusturur. Larinksin alt agzi ise
    trakea ile birlesir. Larink supraglottis, glottis
    ve subglottis olmak üzere üç anatomik bölgeye
    ayrilir.

3
  • Laringeal iskeleti bir kemik ve üçü çift, üçü de
    tek olmak üzere toplam dokuz kikirdak olusturur.
  • Benin tümörleri nadir görülürler. Gerçek bening
    tümörlerin nonneoplastik tümörlerden (Polip,
    nodül, granülom, skar) ayirtedilmesi gerekir.
  • Bening tümörler hem epitelyal hem de konnektif
    dokudan kaynaklanabilir. Bu tümörler genellikle
    yavas büyür, az semptom yaparlar ve tam
    çikarilmazlarsa nüks ederler.
  • En sik görülen bening tümör popillomdur.
  • Semtomlar, tümörün yerlesimine ve boyutuna
    baglidir. Ses kisikligi, disfaji, bogazda kitle
    hissi ve stridor en sik rastlanan semptomlardir.
    Tedavileri genellikle cerrahidir.

4
LARINKSIN MALIN TÜMÖRLERI
  • Larinksin en sik görülen malin tümörü sguamöz
    hücreli karsinumdur. Digerleri çok nadir
    görülürler.
  • Larink kanserleri erkeklerde tüm malin tümörlerin
    4 nü olusturur, 2.3 üçünü kadinlarda tüm
    malin tümörlerin 40 i Larink kanserlerinin
    supraplottik, 59 u glottik ve 1 i de
    supglottiktir.
  • Larink kanserleri için risk faktörleri arasinda
    sigara, tütün, alkol, mesleki faktörler,
    radyasyon sayilabilir. Tütün kullanimiyla Larink
    kanseri arasinda yakin iliski vardir.

5
  • Larinks kanseri sigara içmeyenlerde son derece
    seyrektir. Günde içilen sigara sayisida insidansi
    etkilemektedir. Sigara Larinksin tüm bölgelerinde
    kansere sebep olabilir. Mukoza ve submüköz
    glandlarda atipik histolojik degisiklik
    olusturabilir. Alkolle sigaranin birlikte
    kullanimi özellikle supraglottik kanser
    gelisiminde sinerjik etki yapar.
  • Asbest ile ugrasanlar, nikel çalisanlari,
    çiftçiler, makinistler, Larinks kanser yönünden
    daha fazla risk tasimaktadirlar.
  • Radyasyon Larinkste SCC (sguamöz hücreli
    karsinom) veya sarkomlari neden olabilir.

6
SEPTOMLAR
  • Larink kanserinin baslica semptomu ses
    degisikligidir. Bu nedenle tümörün Cord vokal
    mukozasini veya Tiroaritenoid kasi tutmasina
    bagli olarak, mukoza vibrasyonundaki bozulmaya
    baglidir.
  • Supraglottik tümörlerde genellikle mekanik
    etkiyle boguk bir sese yol açar. Hava yolu
    obstrüksiyonu tümör büyük ise görülür. Bogazda
    gicik hissi, dolgunluk ve genis ülsere tümörlerde
    yutma zorlugu, odinofaji (agrili yutma güçlügü)
    ve otalji olabilir.

7
  • Disfaji tümörün Larinks sinirlarini astigini
    gösterir. Direkt yayilim veya nodal metastaz
    sonucu boyunda kitle olusabilir. Kilo kaybi gibi
    malinite belirtileri de ortaya çikabilir.
  • Hasta uzun süre bogaz agrisindan yakinabilir. Kr.
    Faranjit diye oyalanabilir. Kulaga yansiyan agri
    özellikle supraglottik tümörlerin vogal sinir
    tarafindan tasinan sik görülen bir özelligidir.

8
TANI
  • Larinksin fonksiyonlarinin korunabilmesi için
    erken tani çok önemlidir. Hasta hikayesi, fizik
    muayene, direkt yada indirekt Larengoskopi ile
    biyopsi tanida esastir. Ayrica CT. ve tomografi
    gibi tani yöntemlerinden de yararlanilir.

9
TEDAVI
  • Larinks kanserinin tedavisinde günümüzde geçerli
    iki ana tedavi yöntemi mevcuttur. Cerrahi ve
    Radyoterapi.
  • Kür amaçli primer tedavi olarak uygulanan
    Radyoterapi basarisiz oldugunda kurtarma tedavisi
    olarak Cerrahiye bas vurulmaktadir.

10
Larink Kanserlerinde Uygulanan Cerrahi Prosedürler
  • Preoparatif degerlendirme,
  • Sistemlerin muayenesi,
  • Trakeatomi açilmasi,
  • Agiz ve dis sagliginin saglanmasi,
  • Premedikasyon ve ameliyat hijyeni.

11
TRAKEOTOMI AÇILMASI ve POSTOPARETIF BAKIMI
  • Larinkteki kitle solunumu daralttigi ve
    ameliyattan sonra Larinkste olusacak ödem
    solunumu bozabilecegi için ameliyat öncesi
    trakeotomi açilmalidir.
  • Hastalar trakeotomi tüpünden entübe edilirler.
  • Trakeotomi açildiktan sonra özellikle üzerinde
    durulmasi gereken konular sunlardir Düzenli
    Aspirasyon

12
  • Traketomi açildiktan sonra ilk 24 saatte daha sik
    olmak üzere düzenli arpirasyon yapilmalidir.
  • Trakeal iritasyondan dolayi özellikle ilk 24
    saatte trakeada bronsial sekresyon artar.
    Aspirasyon steril yumusak kataterle egilimli
    kisiler tarafindan yapilmalidir.
  • Katater trakeaya itilirken aspiratör kapalidir.
    Katater geri çekilirken aspirasyon yapilmali ve
    katateri döndürerek çekmelidir. Katateri trakeaya
    sokarken aspirasyon yapilirsa trakeal mukoza
    hasari meydana gelebilir. Hipoksi ve kardiak
    arrest gelisebileceginden aspirasyon 15 saniyeden
    fazla sürmemelidir.

13
YARA YERININ BAKIMI
  • Ameliyattan sonra pansuman hergün açilip
    antireptik solüsyonlarla temizlenmeli ve baski
    uygulanip biriken sekrasyon bosaltilmalidir.
  • Çilt fleblerindeki infekriyon sislik ve
    eritemvarligina dikkat edilmelidir. Drenajin
    fazla olmadigi hastalardan gögüs drenleri 3 gün
    çekilir. Cilt infüzyonundaki sütürler 7 gün
    birer atlanarak, ertesi gün tamamen alinir. Total
    larenjektomili hastalardan trakeotomi sütürlari
    10 gün alinir.

14
ISI ve NEM AYARLANMASI
  • Trakeotomi açildiktan sonra burun fonksiyonu
    ortadan kalktigi için ortam havasinin nemi ve
    isisi uygun hale getirilmelidir. Isi 25 Cº, nem
    90 civarinda olmalidir. Bunun yetersiz olusu
    solunum yollarinda sekzeryonun kurumasina ve
    infekriyonlara sebep olabilir. Nem için
    nebuliztörler kullanilabilir, kanül agzina nemli
    bez konabilir.

15
KANÜL DEGISTIRILMESI
  • Hastanin dis kanülü ilk 2-3 gün çikarilamaz. Bu
    süre içerisinde bir traktür olusur ve kanül
    degisimi daha rahat olur. Iç kanül ise 2-3 saatte
    bir çikarilip temizlenmelidir.

16
HASTA ODASININ HAZIRLANMASI
  • Hasta ameliyattan gelmeden bir süre önce odasi
    havalandirilir. Yatagi yeniden temiz takimlarla
    yaptirilip üzerine yesil örtü serilir, yatak basi
    45º kaldirilir ve yataga 3-4 tane yastik konulur.
    Etejerine 2 tane yikama serumu, plastik ve steril
    aspiratör uçlari, buhar makinasi kontrol edilir
    ve hazirlanir.

17
LARINKS CERRAHISINDE PASTORERATIF BAKIMVE VITAL
BULGULARIN TAKIBI
  • Ameliyattan sonraki anestezi çikis zamani çok
    önemlidir. Hasta bu dönemde siki takip altinda
    olmalidir. Ilk 3 saat hasta her 15 dakikada bir
    ates, nabiz ve tansiyon yönünden takip
    edilmelidir.
  • Bu dönemde görülebilecek tansiyon düsmesi ve
    tasikardi kan kaybina yada narkotik ilaçlara
    bagli olabilir.

18
  • Ates Atelektazi ve akciger, idrar yolari, yara
    infeksiyonu veya venöz tramboza bagli olabilir.
  • Solunum sayisi da operasyondan sonra
    gelisebilecek bir solunum yetmezligi açisinda
    önemlidir. Ilk 3 saat bulgulari normal olan bir
    hastada takip sikligi saatte 1 düsürülebilir.

19
HASTANIN BESLENMESI
  • Hastaya ameliyat sirasinda Nazogasrtrik sonda
    takilir. Ilk 3 gün hasta gastrointertinal sistem
    kullanilmadan parenteral olarak beslenir. Bu
    dönemde hastanin aldigi ve çikardigi sivi miktari
    iyi hesaplanarak verilecek mayi belirlenir.
  • Hastanin çikardigi siviyi hesaplayabilmek için
    idrar sondasi takilarak idrar miktari ölçülür.
    Buna terleme, solunum yoluyla kaybedilen fark
    edilmeyen su kaybi olarak ortalama 750 ml/gün
    eklenir. Hastanin atesi varsa bu deger 100 ml.
    artar.

20
  • Hasta 3 ncü günden itibaren nazogastik sonda ile
    beslenir. Bu amaçla gavajmayi veya hazir
    preparatlar kullanilabilir. Bu sekilde hasta az
    miktarda ama sik sik beslenir.
  • Total Laenjektomili hastalarda 8-9 Supraplottik
    Larenjektomili hastalarda 10 günden itibaren oral
    besleme yapilabilir.
  • Eger hasta oral yiyebiliyorsa narogastrik sonda
    çikarilir.
  • Larenks kanserlerinin cerrahi tedavisi parsiyel
    larenjektomi ve total larenjektomi olarak iki
    sekilde uygulanabilir.

21
PARSIYEL (SUBTOTAL) LARENJEKTOMI
  • Parsiyel larenjektomilerin degisik sekilleri
    vardir. Hemilarenjektomi (vertikal parsiyel
    larenjektomi) de larenksin yarisi da troid
    kartilajin vertikal kisminin genis bir bölümü
    çikarilir. Genelde sadece gerçek vokal kortlarin
    tutuldugu kanserlerde bu yöntem tercih edilir.
    Ameliyattan sonra ses degisir ama iletisimi
    engellemez, minimal düzeyde yutma güçlügü olur.

22
  • Supraglottigs tutulduysa supraglottik
    larenjektomi (horizontal parsiyel larenjektomi)
    tercih edilir. Burada tümör rezeksiyonu
    supraglottik bölgenin (vokalkord ve kikirdaklar
    korunarak) tamamen çikarilmasi seklindedir.
  • Supraglottik bölgedeki major refleks arki
    çikarildiysa yutma güçlügü olacagindan amaliyat
    sonrasi yutma egsersizleri yapilabilir. Parsiyel
    larenjektomide kalici trakeostomi yoktur, geçici
    olarak yerlestirilen trakeostomi tüpü ödem
    çözüldükten sonra çikarilir. Ayrica hastanin
    ameliyattan sonra üç gün kadar sesini kullanmasi
    istenmez.

23
TOTAL LARENJEKTOMI
  • Larenks kanseri yayilmissa total larenjektomi
    tercih edilir. Dil kökünde trakeaya kadar tüm
    larenks çikarilir. Gerek görülürse dilin,
    farenksin, trakeanin ya da troidin sinirindaki
    bölümleri de alinir. Total larenjektomiden sonra
    trakea ile agiz arasinda baglanti yoktur. Ses
    olusturma yetenegi kaybolur, burun solunumu
    yapilamaz, bu nedenle kalici trakeostomi açilir.
    Burundan nefes alinamadigindan koku alma hissi de
    kaybolur.

24
RADIKAL BOYUN DISEKSIYONU
  • Boyun lenf nodu metastazi oldugunda,
    larenjektomiye ek olarak radikal boyun
    diseksiyonu da yapilir.Submandibular tükrük
    bezleri, sternokleidomastoid kasi, vena jugularis
    interna ve spinal aksesuar sinir, lenfoid
    dokularla birlikte blok olarak çikarilir. Uzak
    nodal metastaz olmayan vakalarda modifiye
    (konservatif, fonksiyonel) boyun diseksiyonu
    yapilabilir.

25
LARENJEKTOMI ÖNCESI ve SONRASI HASTA BAKIMI
  • Larenjektomi Öncesi Hazirlik ve Hasta Egitimi
  • Larenjektomi, hastanin fiziksel görünümünü,
    normal konusma ve solunumunu etkileyecek bir
    girisimdir.Bu nedenle ameliyat öncesi hazirlik ve
    bakimda önemli noktalari su sekilde ayirabiliriz
  • Psikolojik Hazirlik.Bu hastalarin genellikle
    ameliyat öncesi anksiyete düzeyleri çok yüksektir.

26
  • Hasta larenjektomi nedenle bogulma, ölüm,
    konusamama, yeni iletisim tekniklerini
    ögrenememe, sekil bozuklugu, yakinlari tarafindan
    dislanma, isini kaybetme gibi korkular yasar.
    Hastaya yeterince zaman ayrilmali, korku ve
    endiseleri paylasilmali ve merak ettigi konularda
    açiklama yapilmalidir. Hasta psikolojik olarak
    hazir ise, larenjektomi ameliyati geçirmis ve
    reabilitasyon programina devam eden bir bireyle
    tanistirilmali ve psikolojik hazirlikta bu
    bireyden de destek alinmalidir.

27
Cerrahi islem ve ameliyat sonrasi konusunda
bilgilendirme
  • Öncellikle hastanin doktoru ile, planlanan
    cerrahi konusunda görüsülür, daha sonra hastaya
    ameliyat sonrasi problemler, beklentiler,
    gereksinimler ve rehabilitasyon süreci hakkinda
    yeterli açiklama yapilir. Total larenkjektomi
    yapilacak hastaya bundan sonra solunumun
    bogazindaki açikliktan olacagi ve konusamayacagi
    nedenleriyle açiklanmali, trakeostomi/larenjektomi
    tüpü gösterilmeli ve stoma bakimi
    ögretilmelidir. Rehabilitasyon programina,
    hastanin durumuna göre ameliyat öncesi dönemde
    baslanacaksa, solunum terapisti ile görüsmesi
    saglanir.

28
AMELIYAT SONRASI BAKIM
  • Hava yolu açikliginin ve solunumun saglanmasi.
    Glottis çikarildigi için hastanin öksürmesi ve
    derin soluk almasi bozulur. Bu nedenle islemlerde
    dikkatli olmali, gerektikçe larenjektomi tüpünden
    aspire edilmeli, ancak dikis bölgesi
    açilabileceginden derin aspirasyondan
    kaçinilmalidir. Sekresyonu inceltmek ve kolay
    çikarabilmek için buhar verilmeli, radikal boyun
    diseksiyonu yapisdiysa solunumu engellememek için
    siki pansuman ve sargilardan kaçinilmalidir.

29
  • Solunumu rahatlatmak, sekresyon drenajini
    saglamak, dikis gerginligini önlemek ve ödemi
    azaltmak için bas yükseltilmeli mümkünse
    yari-oturur pozisyon verilmelidir. Ameliyat
    sonrasi komplikasyon olarak, örnegin atalektazi
    gelisimi nedeniyle solunum bozulabilir. Hastanin
    kan gazi analizleri hipoksemi ve hiperkapne
    açisindan izlenmeli, sekresyonun renk ve miktari
    kaydedilmelidir. Atelektaziyi önlemek için derin
    solunum egzersizleri yaptirilmali ve hastanin sik
    aralarla pozisyonu degistirilmelidir.

30
Glottisin çikarilmasiyla bozulan bosaltimin
düzenlenmesi.
  • Glottisin çikarilmasi nedeniyle valsalva
  • manevrasi kullanilamayacagindan hastanin
  • defekasyonu zorlasir. Hasta sivi almasi için
  • tesvik edilmeli, bagirsak yumusatici diyet ve
  • gerekirse hafif laksitifler verilmelidir.
    Konstipasyon
  • ciddi boyutlarda ise lavman yapilabilir.
  • Konstipasyonun, karinda gerginlik ve sislige
    neden
  • olarak solunumu da etkileyecegi unutmamalidir.

31
Iletisimin saglanmasi.
  • Ameliyat sonrasi iletisimin nasil saglanacagi,
    ameliyat öncesinde planlanmalidir. Okuma-yazmasi
    olan hastalar için ameliyat öncesinde bazi
    sözcükler, istekler ve sorular bir liste halinde
    hastayla birlikte hazirlanabilir ve ameliyat
    sonrasida, hasta bu listede söylemek istedigini
    isaret ederek iletisim kurabilir. Çagirma zili
    daima hastanin yakininda olmalidir. Zil için
    önceden sinyaller ayarlanabilir. Örnegin iki
    zil-acil yardima gereksinim var anlaminda
    gelebilir. Hastanin yaninda kagit-kalem yada ufak
    yazi tahtasi bulundurulmalidir. Bu nedenle I.V.
    sivilar yazi için kullanmadigi koluna takmalidir.

32
  • Hasta, iletisim kurmayi basaramadigi,
    anlasilamadigi zaman öfke ve kizginlik duyabilir,
    o nedenle sakin olmaya çalismali, hastaya zaman
    ayrilmali, hastanin söylemek istedigi, dinleyen
    tarafindan tekrarlanarak anlasilip anlasilamadigi
    açiga çikmalidir.

33
Agri ve rahatsizligin giderilmesi
  • Hasta, ameliyat bölgesinde agri ve ödemden
    yakinir. Agri analijeziklerle giderilecekse
    solunum depresyonu açisindan narkotik
    analijeziklerden kaçinilmalidir. Dikis
    gerginligine bagli agri ve rahatsizligin
    giderilmesi için hastaya uygun pozisyon sik
    aralarla degistirilmeli, hastanin pozisyonu
    degistirilirken basi iki el ile
    desteklenmelidir. Özellikle radikal boyun
    diseksiyonundan sonra, boyun kaslari kesildigi
    için hastanin basini kontrol etmek zordur, o
    taraf omuz asagi düser ve basini dik tutamaz.

34
  • Hastaya eliyle basini desteklemesi gösterilmeli
    ve uygun egzersizlerle kayip kaslarin
    fonksiyonlari diger kaslara yüklenmeye
    çalisilmalidir.
  • Fleplerin ve yaranin iyilesmesini saglamak için
    ameliyat bölgesindeki sivilarin çekilmesi
    amaciyla, ameliyat bölgesine Hemovac dren
    yerlestirilir. Hemovac in çalismasi uygun
    aralarla izlenir.

35
Beslenmenin saglanmasi
  • Ameliyat sonrasi dönemde hasta I.V. ya da tüple
    beslenir. Ameliyat sonrasi erken dönemde
    hiperalimentasyon uygulanabilir. Genellikle
    hastalarda, farengial ve özofagial dikis
    hattinin kontaminasyonu önlemek ve yaraya basiyi
    azaltmak için 10 gün kadar nazogastrik tüp
    takilir. Hasta kolay yutmaya baslayinca tüp
    çikartilir. Ilk yutma zor ve agrili olabilir,
    tikanma hissi duyabilir, ancak aspirasyon
    tehlikesi yoktur ve bu hastaya da açiklanarak
    panige kapilmasi önlenir. Özofagial konusmaya
    hazirlik olarak hasta yemeklerden sonra gegirmeye
    tesvik edilmelidir.

36
Hastanin öz bakim konusunda egitimi
  • Özellikle hava yolu açikliginin saglanmasi
    trakeostomi tüpünün temizligi, takilmasi ve
    aspirasyonu tüple beslenme (gerekliyse) cilt
    bakimi ve olasi komplikasyonlar hakkinda
    hastalara egitim yapilmali, ayrica evde bakim
    için gerekli olan trakeostomi tüpü buhar
    makinasi, saksin gibi malzeme temininde hastaya
    ve yakinlarina yardimci olunmalidir.

37
SOLUNUM YOLUNUN DEGISMESI NEDENIYLE HASTANIN YENI
YASAMINDA UYMASI GEREKEN DEGISIKLIKLER
  • Bireysel hijyene dikkat edilmeli, özellikle stoma
    bakimina özen gösterilmelidir. Stoma çevresi
    cildi yumusak bir tülbentle temizlenmeli,
    kuruyan, biriken mukus kaldirilmalidir.
    Temizlikte cildi irite edebileceginden parfümlü
    sabunlar kullanilmalidir. Banyoda bas yikanirken
    elde tutulabilen duslarin kullanimi tercih
    edilmeli, ve bas öne dogru egilerek, stomaya su
    kaçmamasi için boyun çevresine havlu dolanarak
    su akitilmalidir.

38
  • Tras olurken ya da saç kesilirken stomaya kil
    kaçmamasi için stoma ince bir tülbent ya da
    önlükle kapatilmalidir. Stomaya korumak amaciyla
    plastik önlük kullanmaktan kaçinilmalidir, çünkü
    plastik maddeler stomaya hava girisini engeller.
  • Yüzme, su kayagi, sörf gibi su sporlari
    yapilamaz. Dalgasiz ve sig denize, yüzmek
    amaciyla degil, serinlemek amaciyla ancak omuz
    hizasina kadar girilebilir.
  • Öksürürken ve aksirirken stomaya bir mendil
    tutulmali, çikan salgi hemen temizlenmeli, hava,
    agiz ve burun bakimi yapilmalidir.

39
  • Stomada solunum için gerekli açiklik olustuysa,
    genellikle trakeostomi ya da larenjektomi tüpü
    8-10 hafta sonra çikarilir ve bazen sadece belli
    aralarla tüp takilir. Stoma kollabe olup yeterli
    hava degisimini saglayamayacagindan, tüpün gece
    takilmasi önerilebilir.
  • Total larenjektomiden sonra koku duyusu hücreleri
    yeterli uyarilamaz ve bu nedenle koku ve tat
    duyusu ortadan kalkar. Bazan çok uzun bir süre
    sonra bu düzelebilir. Hasta lokmalari yemeli,
    hizli ve acele yememeli, patlamis misir gibi zor
    yenen yiyeceklerden, yutma fonksiyonu tamamen
    iyilesene dek kaçinilmalidir.

40
  • Yapilan ameliyata göre, geçici olarak yutma
    güçlügü olusabilir, yemekler burundan gelebilir,
    bu nedenle de iyi çigneme ve yavas yemege dikkat
    edilmelidir. Genellikle normal diyet tolore
    edilmeden konusma terapisine baslanmaz. Çigneme
    ve yutma egzersizleri kaslarin gelisimini ve
    kuvvetlenmesini saglar. Karin kaslarini
    güçlendirici egzersizler de özofagial konusmayi
    kolaylastirilir.

41
  • Larenjektomi yapilan hasta, taburcu olduktan
    sonra, ev ortaminda da iletisim için
    sinyal-çagri zil sisteminde yararlanilabilir.
    Ayrica bu hastalarin kesinlikle yanlarinda
    tanitici kart tasimalari gerekir. Hastanin
    larenjektomisi oldugunu belirten bu kart,
    özellikle ilk ve acil yardim gereken durumlarda
    çok önemlidir. Kartta, solunumun sadece boyundaki
    delikten yapildigi, bu deligin acil durumlarda
    açik tutulmasi gerektigi, resesütasyonda agizdan
    boyun deligine solunum yapilmasi gerektigi,
    ayrica isim, gerekli telefon numaralari, kan
    grubu ve adres gibi bazi bilgiler yer almalidir.

42
LARENJEKTOMI SONRASINDA HASTANIN KOMPLIKASYONLARA
YÖNELIK HASTA EGITIMI
  • Boyun ya da bedende herhangi bir sislik (tümör),
    öksürük, bogazda yanma, kulak agrisi, hemoptizi,
    stoma çevresinde agri, yutkunma ve solunum
    güçlügü olarak sayilabilir. Bu gibi sorunlar
    kisa sürede ve kendiliginden geçmez ise derhal
    hekime basvurulmalidir. Bazi hastalar ameliyat
    sonrasi dönemde sigarayi stomaya yerlestirerek
    içerler ve duman dogrudan akcigerlere ulasir.
    Akciger fonksiyonlari açisindan son derece
    sakincali olan bu durumda hastanin en kisa sürede
    sigarayi birakmasina yardimcisi olunmalidir.

43
LARENJEKTOMI SONRASI REHABILITASYON
  • Konusma terapisi total ve subtotal
    larenjektomilerden sonra rehabilitasyonun en
    önemli parçasidir. Hastaya hangi tip konusma
    terapisi uygulanacagina ameliyat öncesinde karar
    verilmelidir. Konusmanin basarilabilmesi hastanin
    fizyolojik ve psikoljik durumuyla ilgilidir.

44
  • Psikoljik faktörler arasinda disa dönük kisilik,
    bagimsizlik duygusu, basarma için motivasyon,
    konusmayi çok arzu etme, saglikla ilgili olumlu
    tutum, anksiyete düzeyinin düsük olmasi, kendine
    güven, isine geri dönme istegi ve kisiler arasi
    iliskilerin kuvvetli olmasi sayilabilir.
    Fizyolojik faktörler hastanin genç yasta olmasi,
    isitmeye iliskin sorun sigara alkol gibi
    aliskanliklari, çigneme ve yutma problemi
    olmamasi özofagial konusma için mideye yeterli
    hava alabilme becerisi olmasi ve radyasyona bagli
    cilt reaksiyonu

45
ÖZOFAGIAL KONUSMA (REKTUS SESI)
  • Özofagial konusmanin esasi, konusma için yalanci
    ses olusturmasidir. Bu konusmada özofagus agzi
    psödoglottis (neoglottis)i meydana getirir.
    Özofagus yutkunma ya da aspirasyon metoduyla hava
    ile doldurulur özofagusun alt ve üst uçlari
    arasinda sikistirilir ve daha sonra hava
    özofagusun üst sfinkterinden vibrasyon yaparak
    çikar ve bu da vokalizasyonu saglar.

46
  • Ameliyat öncesinde bu tip konusma terapisine
    karar verildiyse, hastaya gerekli egzersizler
    yaptirmali ve hatta özofagial konusmayi ögrenmis
    bireylerle iliski kurmasi için ortam
    yaratilmalidir.
  • Her birey özofagial konusmayi ögrenebilir, ya da
    konusma terapisi aylarca sürebilir. Bu durumda
    yapay larenks ve trakeaözofagial sant (ses
    protezi) gibi alternatif ses kaynaklarinda
    yararlanilir.

47
YAPAY LARENKS
  • Yapay (elektro) larenkslerin son yillarda en
    yaygin kullanilan tipi, eksternal boyun
    vibratörüdür. Elektronik ton jeneratörü elle
    tutularak disaridan agiz tabanina bastirilir.
    Dügmeye basilarak ton olusmasi saglanir.
    Kullanimi kolay oldugundan yaklasik hastalarin
    30 u tarafindan tercih edilmektedir.
    Dezavantaji ise, sesin tinisi ve kuvveti
    ayarlanamadigi için dogal olmayan, mekanik bir
    konusma olmasidir.

48
TRAKEAÖZOFAGIAL SANT (SES PROTEZI)
  • Larenjektomili hastalar için ses protezi 1980
    den beri uygulanmaktadir. Burada da rektus
    sesinde oldugu gibi özofagus agzi neoglottis
    olusturur. Larenjektomi ameliyati sirasinda ya da
    daha sonra yeni bir girisimle trakea ile özofagus
    arasina bir protez yerlestirilir. Akcigerlerden
    gelen havanin da yardimiyla, protez (sant)
    araciligiyla üst özofagus hava ile doldurulur.
    Protezin subap mekanizmasi tükrük ve besin
    maddelerinin aspirasyonunu önler. Konusma
    sirasinda stoma parmakla kapatilmalidir. Bu
    teknikle anlasilir ve net bir ses olusur.

49
  • Trakeaözofagial sant için iki tip protez
    kullanilr. Blom-Singer protezi, hasta tarafindan
    hergün çikarilmali, temizlendikten sonra yeniden
    takilmalidir. Provox ve Herrmann protezleri ise
    bir yil süre takili kalabilirler. Bu protezler
    lokal anestezi altinda yerlestirilir.
  • Bu konusma terapilerinin disinda bu hastalarin
    iyi bir sosyal rehabilitasyona gereksinimleri
    vardir. Mümkünse hasta eski isine olabilecegince
    erken dönmelidir. Ancak eski isine dönebilmesi
    için mesleginin sürekli ses kullanimi
    gerektirmemesi, temiz hava kosullarinda çalisiyor
    olmasi ve agir bir isi olmamasi gerekir. Aksi
    halde malülen emeklilik ya da is degisikligi
    gerekir.

50
  • KAYNAK ÇAKIR, N., Otolaringoloji, Bas ve Boyun
    Cerrahisi Cerrahi Hastaliklar ve Hemsireligi
    Kitabi

http//hastaneciyiz.blogspot.com
Saglik
Slayt
Arsivi
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com