Title: 1- Cumhuriyet
1CUMHURIYET HAZIRLIKLARI VE CUMHURIYET
- 1- Cumhuriyet Öncesi Gelismeler
- -Egemenlik Kavrami
- -Türk Tarihinde Egemenligin Kullanimi
- -Egemenligin Saltanattan Halka Geçis Süreci
- -Mustafa Kemal Döneminde Cumhuriyet Adimlari
- 2- Cumhuriyetin Ilâni
- 3- Cumhuriyetçilik
- 4- Atatürk ve Cumhuriyet
Sunuindir.blogspot.com
2HOSGELDINIZ
- Degerli Arkadaslar
- Atatürk Ilkeleri ve Inkilâp Tarihi II dersine
hos geldiniz. Birinci dönem Türk Inkilâbinin
Hazirlik Dönemi ve Türk Kurtulus Savasini içeren
dersimizi isledik. Bu dönem ise Cumhuriyetin
ilânindan itibaren Türk devletinin kurulus ve
gelisme sürecini, Türk Inkilâbinin evrelerini ele
alacagiz. - Degerli Arkadaslar Türk inkilâbinin bir bütün
oldugunu her firsatta dile getirdik. Inkilâp
hareketleri Türk tarihi içinde bir bütünlük arz
eder. Bu bütünlügü hem inkilâp hareketlerini bir
bütün olarak ele alisimizda hem de inkilâplari
tek - tek ele aldigimizda görebiliriz. Yine
Atatürk inkilâplarini Türk tarihinin devamliligi
ve Türk Milletinin gelisim süreci açisindan da
degerlendirmeliyiz.
3KONUMUZ CUMHURIYET
- Ilk konumuz yeni Türk devletinin yeni cephesiyle
kurulusunu simgeleyen Cumhuriyet. Atatürk
inkilâplarinin hepsi tarihi bir gelismenin
ürünüdür. Hiçbir inkilâp hareketi Mustafa
Kemalin kafasinda birden bire sekillenip
gerçeklestirilmedi. Cumhuriyet birden bire ilân
edilmedi. Türkiye demokratik bir tecrübe
sonrasinda CUMHURIYETe kavustu.
4CUMHURIYET ve EGEMENLIK
- Cumhuriyet Halkin egemenligi prensibini hedef
alan seçim usulüne dayali bir sistem. - Öyleyse hâkimiyet (egemenlik) nedir?
- Türk tarihinde egemenligin kullanimi ve halka
geçis süreci nasil islemistir?
5Egemenlik
- Türkçemizde hâkimiyet kelimesi ile de ifade
edilir. - Egemenlik
- bir devletin yönetiminde en son ve kesin sözü
söyleme ve bunun uygulanabilme durumudur. Kisaca
devlet yönetiminde en üstün buyurma gücüdür.
6Egemenlik Kavraminin Ortaya Çikisi
- Siyasi manâda egemenlik modern devlet kavrami ile
ortaya çikmistir. Yani kelimenin dünya tarihinde
asagi yukari üç yüzyillik bir geçmisi vardir.
Hâkimiyet son üç yüz yildan beri tartisilan bir
kavram olmustur. Egemenligin kaynagi, Devletleri
yönetenlerin egemenligi kullanma biçimi
sorgulanmaya baslamistir.
7Magna Cartha
- 1215 yilinda Ingiliz soylulari ile kral arasinda
imzalanan birtakim bireysel hak ve özgürlükler
taniyan bir sözlesmedir. - Kral John ile Baronlar arasinda kralin
yetkilerini belirlemek amaciyla hazirlanan bu
metinde Kralin yetkilerini din adamlari ve halk
adina sinirlayan anlasmada özgür hiç kimsenin,
ülke kanunlarina göre yargilanip hüküm giymeden
tutuklanmayacagi ve hapsedilmeyecegi, mal ve
mülkünde mahrum birakilamayacagi hususu dile
getiriliyor. Yani Kral, halk karsisinda bir
takim yükümlülükleri hukukî olarak kabul ederek
egemenligine sinir getirmistir. - Daha sonra manga carta sonraki krallar tarafindan
gelistirilecek ve bu yönüyle Ingiltere
demokrasinin besigi olarak kabul edilecektir.
8John (Ingiltere krali) Kral Yurtsuz John
(24 Aralik 1166 18/19 Ekim 1216), 1215'te
Magna Carta'yi imzalayan Ingiltere Kralidir.
9"http//tr.wikipedia.org/wiki/John_(C4B0ngiltere
_kralC4B1)" adresinden alindi.
- John yaptigi iskenceler yüzünden anavatani olan
Ingiltere'den sürgün edilmistir. Baronlar (büyük
toprak sahipleri) ona eger önerecekleri
antlasmayi kabul ederse onu tekrar kral
yapacaklarini söylediler. Kral çaresizce bu
antlasmayi imzaladi (Magna Carta Libertatum
1215). Bu antlasmanin önemi tarihteki (insan
haklariyla ilgili) ilk yazili antlasma
olmasidir. Ancak baronlara taninan ayricaliklar
sebebiyle tamamen demokratik bir antlasma
degildir.
10Beyannâmeler
- Fransiz ihtilâlcilerinin yayinladiklari Insan ve
Vatandaslik Haklari Beyannâmesinde açikça
egemenligin halka aid oldugu ifade edilmistir. -
11Türk Tarihinde Egemenligin Kullanimi
- Türklerde egemenlik terimi Türk devletlerinin
ortaya çikisindan beri gündemde olmustur.
Egemenlik, Türk devlet geleneginin temel
unsurlarindan biridir.
12Mete (Oguz) Han
- Türk Devlet Gelenegi yazili kaynaklara göre ilk
Türk Devleti olarak bilinen Hun Devletinin
kurucusu Mete Hanin idarî, askerî, malî ve
sosyal konularda uygulamaya koymus oldugu millet
ve devlet hayatinin temel degerleri ile
baslamistir. - Türk devlet gelenegi büyüklü-küçüklü 120 Türk
Devletinde bir töre hâlinde 2300 yildan beri
uygulanmistir.
13TÖRE
- Türk tarihinin millî kahramani Oguz Han, Büyük
Hun Imparatorlugunu kurdugunda Türk devlet
geleneginin temel taslarini koydugu kanunlari
Oguz töresi olarak devam etmistir.
14Egemenlik ve 24 Oguz Boyu
- Oguz töresine göre
- Türklerde egemenlik kendi soylarini Oguz Hana
baglayan 24 Oguz boyu beyleri tarafindan
kullanilmistir. - Türklerde egemenligi kullanan hakanlar egemenligi
halkinin üzerinde bir baski araci olarak
kullanmamislardir. - Egemenlik çok genis topraklara yayilmis halki
derleyip toparlamak, onlari düsmana karsi
korumak, gerektiginde bir baba sefkati ile
muamele etmek için kullanilmistir.
15Egemenlik Kayitsiz Degildirkut anlayisi
- Halki üzerinde bu görevi yerine getiremeyen
hakanlarin ellerinden egemenlik hakki alinmistir.
Biz bu anlayisa kut diyoruz. Tanridan
Türkleri idare etme yetkisini yani kutu alan
hanedan üyesinin saltanati kayd-i hayat sartina
bagli degildir.
16Mustafa Kemal veKut
- Nitekim Mustafa Kemal 1920 yilinda Istanbul isgal
edildiginde yayinladigi protesto metninde
davamizin Türk gelenegine uygunlugundan ve kut
salligindan bahsederken artik Osmanli hanedani
adina egemenligi elinde bulunduran Padisah
Vahdeddinin elinden kutun alindigini ifade
ediyordu. - Yine Mustafa Kemal saltanatin kaldirilmasi
sürecinde mecliste yaptigi konusmalarda artik
egemenligin degistigini vurguluyordu.
17Oligarsiden Monarsiye
- Islâmiyet öncesi Orta Asya Türkleri monarsiden
çok oligarsik devlet biçimlerine egilim
göstermislerdir. Böyle bir yapi içinde oldukça
genis kesimleri içine alan oligarsik yönetim
toplumda göze çarpan bir esitsizlik meydana
getirmedi. - Türkler, Islâmiyeti benimsedikten sonra
Ortadoguda kurduklari devletlerle monarsiye
dogru bir egilim ortaya koydular.
18Osmanlilar ve Egemenlik
- Osmanli devleti tam bir monarsik düzen
olusturmustur. - Egemenlik kayitsiz sartsiz Osmanli hanedanina
aittir. - Din ve ahlâk kurallari disinda hiçbir güç
padisahi sinirlayamaz. - Merkeziyetçi bir yapi olusturan Osmanli
padisahlari bu haklarini özenle korumuslardir.
19Egemenligin Saltanattan Halka Geçis Süreci
- Atatürk Cumhuriyetinin iki temel niteligi vardir
Biri millî olmak, digeri demokratik olmak. - Millî olmak Bir millet esasina dayanmaktir. O
millet de Türk milletidir. - Demokratik olmak Millet iradesinin yönetime
yansimasidir. Seklen Cumhuriyet degil özde de
milletin iradesini yönetime yansitmak demektir.
20Egemenlik Anlayisinin Degisimi
- Cumhuriyet birden bire gerçeklesmedigine göre bu
iki nitelik de birdenbire ortaya çikmadi. Ki
Cumhuriyetin birdenbire gerçeklesmedigini
belirtmekten maksadimiz bu iki niteligin birden
bire ortaya çikmadigini ifade etmek içindir.
Öyleyse bu iki nitelik nasil olgunlasti da
Cumhuriyeti ilân edebilecek bir seviyeye ulastik?
Bunun için Türk toplumunda Cumhuriyete kadar
egemenlik ve demokrasi anlayisindaki gelismelere
bir göz atalim
21Osmanlida Egemenligin Degisim Süreci
- Demokrasi egemenligin kisiden millete geçisini
ifade eder. Öyleyse Türk toplumunda kisi
egemenliginden millet egemenligine geçis nasil
bir seyir takip etmistir? Bunun için Osmanli-Türk
toplumunda egemenligin saltanat makamindan
millete geçisini ele almamiz gerekiyor.
22Egemenligin Ortaklari
- Osmanli devletinde ilk islahatlar askerî yapi ile
ilgili idi. - III. Selim ve II. Mahmudtan itibaren diger
alanlarda da yenilik yapma ihtiyaci ortaya çikti. - Ilk degisiklik padisahin egemenliginin kullanimi
ile ilgili idi.
23Demokrasi ve Osmanlilar
- Osmanli devletinin 17.yüzyilin ortalarindan
itibaren sarsilmaya baslamasiyla bu yüzyilin
sonlarindan itibaren önce askerî alanda bir takim
düzenlemelere gidilmistir. Bir yüzyil sonra da
diger alanlarda yenilik dönemi baslayacaktir.
Ancak bu dönemde batida iyice alevlenen demokrasi
akiminin Osmanli devletine sokulmasi
düsünülmemistir. Hatta Osmanli padisahlari
sarsilmaya baslayan egemenlik anlayislari
karsisinda tutunacak yeni dallar arayisina
gireceklerdir. Halifelik gibi.
24Osmanli Devletinde Egemenligin Karakterini
Degistiren Olaylar
- Sened-i Ittifak
- Tanzimat Fermani
- Islahat Fermani
- Mesrutiyetler
25SENED-I ITTIFAK
- Sadrazam Alemdar Mustafa Pasa baskanliginda bir
tarafta âyanlar, diger tarafta devletin ileri
gelenleri arasinda 29 Eylül 1808de Kagithânede
mesveret-i amme denilen büyük bir toplanti
yapildi. Toplantida varilan kararlar Sened-i
Ittifak adi verilen bir belgede tespit edildi. - Sened-i ittifak basit bir anayasa taslagi
mahiyetindedir. Bu belgede padisahin en üstün
egemenlik makami oldugu belirtilmisse de aslinda
bu durum egemenligin üstünlügünün tartisilmaya
basladigini gösterir.
26TANZIMAT FERMANI
- II. Mahmudun bu yolda yaptigi hazirliklari
yerine geçen oglu Abdülmecid devam ettirdi ve
Tanzimat fermanini ilân etti. - Tanzimatla can, mal ve namusun korunmasi için
bagimsiz mahkemelere yetki verilirken padisah da
yüzyillardir sahip oldugu cezâlandirma hakkindan
kendi istegi ile vaz geçiyordu. - Tanzimatla Osmanli toplumuna özgürlük gelmemis
ancak demokrasinin temellerinden biri yani can,
mal ve namus güvenligi saglanmisti.
27ISLAHAT FERMANI
- Osmanli vatandaslari arasindaki bazi hukukî
farklari ortadan kaldirip herkesi yasalar
karsisinda esit tuttu. - Bu zamana kadar devlet hizmetine sadece
Müslümanlar alinirdi. - Müslüman olmayanlar daha fazla vergi öderlerdi.
28MESRUTIYETLER
- Abdülmecidin ölümünden sonra basa geçen
Abdülaziz döneminde reformlar devam etmedi.
Devlet hizla çöküse dogru gitmekte idi. - Gidisin kötü oldugunu gören aydinlara göre
- kisisel yönetim sonra erer ve halk da bir
ölçüde egemenligin kullanilmasina katilabilirse
yeniden esenlige çikmak mümkündü.
29CUMHURIYETSIZ EGEMENLIK
- Ama yine de bu aydinlarin hiçbirinin kafasinda
Cumhuriyet yoktu. Onlarin istedigi mesrutî bir
monarsi idi. Zaten Avrupada bile Fransa
hâricinde Cumhuriyet yoktu. Ama egemenlik hakkina
hiçbir ortak tanimak istemeyen Abdülaziz bu
düsüncelerin siddetle karsisindaydi.
30ILK ÖZGÜRLÜK MÜCÂDELESI
- Abdülazizin bu düsüncelere siddetle tepki
göstermesi Türk tarihinde ilk ve büyük bir
özgürlük mücâdelesinin baslamasina yol açti. - 1876da Abdülaziz tahttan indirildi. Yerine
getirilen V. Murad bir süre sonra akil hastaligi
bahanesiyle tahttan indirildi. - II. Abdülhamid mesruti monarsiye geçecegine dair
söz alinarak tahta oturtuldu. - Bütün bu mücâdeleler içinde asker-sivil aydinlar
isbirligi yapmislardir.
31KANUN-I ESASI
- Abdülhamid söz verdigi gibi kanun-i esasiyi
yürürlüge koydu. Artik Osmanlinin da bir
anayasasi ve bu anayasa çerçevesinde
olusturulacak meclisi vardi. - Fakat bu anayasa demokratik olmadigi gibi
meclisin yetkisi de yoktu - -Yasama ve yürütme yetkileri padisahta idi.
- -Halk sadece yasama islerinde padisaha
danismanlik yapacak bir meclisin üyelerini
seçiyordu. - -Siyasi partiler seçime katilamiyordu çünkü
halkin siyasi parti kurma yetkisi yoktu.
32Kanun-i Esasi Rafta
- Bütün bu önemli aksakliklara ragmen anayasa
uygulansa idi agir da olsa demokrasi sürecine
geçilebilirdi. - Ancak Abdülhamid kisa bir süre sonra Kanun-i
Esasiyi rafa kaldirarak meclisi kapatti ve
mesrutî yönetimi askiya aldi. - 1908 yilinda Ikinci Mesrutiyetin ilânina kadar
ülkeyi eskisi gibi mutlakiyetçi anlayisla
yönetti.
33Hanedandan Vazgeçilemiyor
- II. Abdülhamidin açtigi modern okullarda yetisen
aydinlar ilkinden daha siddetli bir mücâdele
baslattilar. - Ancak yine de bu mücadele mesrutî sistem içinde
dönmüs Cumhuriyet akla gelmemistir. Osmanli
hanedanina dayanmayan bir toplum düzeni
düsünemiyorlardi. - 28 Temmuz 1908de Mesrutiyet ikinci kez ilân
edilirken herkesin düsüncesi bu yöndeydi.
34Padisahin Yetkileri Kisiliyor
- 31 Mart 1909 olayinda Sultan II. Abdülhamid
tahttan indirildi. - Yerine geçen Sultan Resada anayasada köklü
degisiklikler yaptirildi. - Bu degisikliklerle padisahin egemenligi büyük
ölçüde kisildi.
35Mustafa Kemal Döneminde Cumhuriyet Adimlari
- Mustafa Kemalin kafasinda Harp okulundan beri
Cumhuriyet düsüncesi vardi.
36- Mustafa Kemal Istanbulda iken Harb okulundan
beri düsündügü Cumhuriyet için plânlar yapmaya
basladi. - Mustafa Kemal Nutukda Müdafaa-i Hukuk döneminde
düsünülen kurtulus çareleri karsisinda kendi
düsüncelerini su sözlerle açiklar - Efendiler bu durum karsisinda bir tek karar
vardi. O da millî hâkimiyete dayanan, kayitsiz
sartsiz, bagimsiz yeni bir Türk devleti kurmak!
37Erzurum Kongresinde Cumhuriyet
- Bu Mustafa Kemalin kendi kafasindaki plâni idi.
Baska birilerinin bu plândan haberi yoktu ki
Erzurum Kongresine kadar. Erzurum Kongresi
sirasinda Mustafa Kemal yaninda bulunan Mazhar
Müfit Kansuya dikte ettirdigi notlar arasinda
Zaferden sonra Cumhuriyeti ilân edecegiz
cümlesi de vardi.
38Adim Adim Cumhuriyet
- TBMMnin açilmasi
- Saltanatin Kaldirilmasi
- Halk Firkasinin Kurulmasi
- Yurt Gezisi
- Türkiye Iktisat Kongresi
- Lozan Baris Anlasmasi
- TBMMnin yenilenmesi
- Ankaranin Baskent Yapilmasi
391-TBMMnin açilmasi
- Cumhuriyete giden yolda atilan ilk ve en önemli
adimdir. - Aslinda Cumhuriyete 23 Nisan 1920de dogdu ancak
29 Ekim 1923de adi konulabildi gözüyle
bakabiliriz.
40TBMMye Kadar Cumhuriyet
- Aslinda TBMMnin açilmasina kadar geçen süreci
iyi tahlil etmek lâzimdir. Mustafa Kemal
Erzurumda Mazhar Müfit e Cumhuriyeti ilân
edecegiz derken kongre sirasinda meclisin
toplanmasina ve Hükûmet islerinin meclisin
denetimi ve kontrolü altinda yapilmasina
çalisilacaktir maddesiyle millî hâkimiyete
dayanan bir idareye olaganüstü bu durumda
özellikle ihtiyaç duyuldugunu ortaya koymustur.
41Heyet-i Temsiliyye ve Cumhuriyet
- Mustafa Kemal Erzurum Kongresinden sonra Sivas
kongresinde seçilen Heyet-i Temsiliyye ile bu
düsüncesine islerlik kazandirmak için harekete
geçer ve Damad Ferid Pasanin protesto edilip
istifasinin saglanmasindan sonra is basina
getirilen yeni Istanbul hükûmeti ile yaptigi
Amasya görüsmesinde alinan ileriye dönük karar
meclis-i mebusanin açilmasi karari olmustur.
42Misâk-i Millî ve Cumhuriyet
- Amasya protokolü çerçevesinde toplanan Meclis-i
Mebusanin aldigi Misâk-i Millî karari içinde
millî egemenlige dayanan her yönüyle bagimsiz bir
Türk devleti gizli idi. - Istanbulun isgal edilip meclis-i mebusanin
dagitilmasindan sonra Mustafa Kemal Anadolu ve
Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i
Temsiliyyesi Baskani sifati ile yeni meclisin
Ankarada toplanmasi kararini alir.
43Istanbulun Isgali ve Ankara Yolu
- Istanbulun isgal edilip meclis-i mebusanin
dagitilmasindan sonra Mustafa Kemal Anadolu ve
Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i
Temsiliyyesi Baskani sifati ile yeni meclisin
Ankarada toplanmasi kararini alir.
442- Saltanatin Kaldirilmasi (1 Kasim 1922)
- Saltanat Cumhuriyet yolundaki en büyük engelin
kaldirilmasidir. Ankarada kurulan TBMM hükûmeti
Millet egemenligine dayali bir hükûmet idi ancak
devlet olarak herhangi bir vasfi yoktu. Çünkü
Istanbulda Osmanli hanedani bulunuyor ve bu
durum hâlen Osmanli devletinin varligini ifade
ediyordu. Yani tek millet iki hükûmet vardi. Oysa
bir millet, iki hükûmeti asla kaldiramaz idi. Bu
esyanin tabiatina aykiri oldugu gibi hele - hele
Türk Milletinin tabiatina tamamen ters
düsmekteydi.
45Bir Millet Iki Hükûmet
- Bu hükûmetlerden birisi kisi egemenligine
dayanirken digeri millet egemenligine
dayanmaktaydi. Birisinin devreden çikmasi
gerekiyordu. Ama hangisi? Kisi egemenligi mi
yoksa uzun ve yorucu bir mücâdeleden sonra
kazanilan millet egemenligine dayanan hükûmet mi?
Gelise bakilirsa Ankara hükûmetinin zafer sonrasi
yetkiyi Istanbul hükûmetine birakmasi gerekliydi.
Çünkü Anadolu halkina millî mücâdele anlatilirken
Istanbulda esir durumda bulunan padisahin da
isgal kuvvetlerinin elinden kurtarilacagi ifade
edilmekteydi. -
46Istanbul Saf Disi Oluyor
- Gelisen olaylar ve Anadoludaki millî hareket
karsisinda Istanbul hükûmetinin ve saltanat
makaminin tavri Ankaranin Saltanat makamini
tasiyamayacagini gösterdi. Öte yandan Mustafa
Kemalin kafasindaki Cumhuriyet düsüncesine
Istanbuldaki Saltanat makami ters düsmekteydi. - Belki de Istanbul hükûmetlerinin ve saltanat
makaminin isgaller karsisindaki teslimiyetçi
tavri Mustafa Kemale aradigi firsati da
vermisti. - Olaylar Mustafa Kemalin kafasinda tasarladigi
biçimde gelismekteydi. Mustafa Kemal geçici
sayilan TBMM ni sürekli ve vazgeçilmez bir kurum
hâline getirdi. Saltanati kaldirarak ardindan
Cumhuriyetin ilânini saglamistir. -
473- Halk Firkasinin Kurulmasi (Aralik 1922)
- Saltanatin kaldirilmasi sirasindaki tepkiler ve
Mustafa Kemale daha teskilâtli davranma geregini
hissettirdi. - Müdafaa-i Hukuk Gurubunu Halk Firkasina
dönüstürdü. - siyasi partiler demokrasinin teminatidir
sözleri daha Cumhuriyet ilân edilmeden
gerçeklesmeye basladi.
484- Yurt Gezisi (Ocak 1923)
- Mustafa Kemal hem yapacagi inkilâplar konusunda
halki aydinlatmak hem de bir ay sonra
gerçeklestirilecek Türkiye Iktisat Kongresi
öncesinde halkin ekonomik durumunu yakindan
görmek için yurt gezisine çikti.
495- Basin Toplantisi
- Basinin gücünü çok iyi bildiginden Izmitte büyük
bir basin toplantisi yaparak onlari aydinlatmaya
çalisti.
50Büyük Hasret CUMHURIYET
- Mustafa Kemal, Cumhuriyetin ilâni konusunda
aradigi firsati hükûmetin kurulmasi konusunda
güçlüklerin ortaya çikmasi ile yakaladi. - Anayasaya göre bakanlari meclisin tek- tek
oylayarak seçmesi gerekiyordu. - Hiç kimse çogunlugu saglayamadigindan yeni
hükûmet bir türlü kurulamiyordu. - Oysa bir devlet baskani olsaydi mesele daha
kolay halledilecekti.
51Ilân Ediliyor
- Mustafa Kemal, 28 Ekim gecesi arkadaslarini
toplayarak Yarin Cumhuriyeti ilân edecegiz dedi
ve Ismet Pasa ile bir kanun tasarisi kaleme aldi.
- Ertesi gün Halk Firkasi Gurubu Baskani Mustafa
Kemal, hükûmet bunalimini çözmekle
görevlendirildi ve Atatürk, Ismet Pasa ile
hazirladiklari önergeyi meclise sundu. - Tasari kabul edilerek Cumhuriyet ilân edildi.
52CUMHURIYET anayasada
-
- Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir,
maddesine Türkiye devletinin hükûmet sekli
CUMHURIYETtir cümlesinin ilâvesi ile yer aldi.
- Mustafa Kemal ilk Cumhurbaskani seçildi.
53CUMHURIYETin esanlamlisiDEMOKRASI
- Cumhuriyet kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir.
- Cumhuriyet kelimesinin Batidaki yansimasi
karsimiza demokrasi olarak çikmaktadir. - Ancak iki kelime zamanla farkli manâlar almistir.
54DEMOKRASI ve CUMHURIYET
- Demokrasi
- Halkin iradesinin yönetime yansitilmasini yani
millî egemenligi ifade eder. - Cumhuriyet
- Basta devlet baskani olmak üzere devletin baslica
temel organlarinin seçim ilkesine göre kurulmus
oldugu özellikle verâset sisteminin rol
oynamadigi bir devlet sistemini ifade eder. - Anlamlari farkli olsalar da bu iki kelime
birbirinin tamamlayicisidir.
55DEMOKRATIK CUMHURIYET
- Bu hâliyle Cumhuriyet bir yönetim sekli iken
demokrasi bu yönetimde halkin egemenliginin
yansitilmasi, kalitesidir. - Cumhuriyetçilik ilkesi, millî egemenlik ilkesinin
tabii bir sonucudur. Atatürkün Cumhuriyetçilik
anlayisi sadece hükümdarligin reddi anlamina
gelen cumhuriyetçilik degil DEMOKRATIK
CUMHURIYETÇILIKtir.
56Türkiye Demokratik Cumhuriyet
- Ingiltere demokratiktir fakat devlet sekli olarak
Cumhuriyet degildir. - Sovyetler Birligi zamaninda birçok Cumhuriyetten
olusmustu. Ancak buralarda tek parti diktatörlügü
egemendi. Halkin iradesi yönetime yansimiyordu. - Ama Türkiye hem devlet sekli, hem de halkin
iradesinin yönetime yansimasi açisindan
Demokratik Cumhuriyettir.
57- Bu hâliyle Cumhuriyet bir yönetim sekli iken
demokrasi bu yönetimde halkin egemenliginin
yansitilmasi, kalitesidir. - Cumhuriyetçilik ilkesi, millî egemenlik ilkesinin
tabii bir sonucudur. Atatürkün Cumhuriyetçilik
anlayisi sadece hükümdarligin reddi anlamina
gelen cumhuriyetçilik degil DEMOKRATIK
CUMHURIYETÇILIKtir.
58ATATÜRKCumhuriyet ve Demokrasi
- Atatürke göre
- Demokrasi prensibinin en asrî ve mantikî
tatbikini temin eden hükûmet sekli cumhuriyettir.
Cumhuriyette son söz millet tarafindan seçilmis
meclistedir... Cumhuriyette meclis, Cumhurbaskani
ve hükûmet, halkin hürriyetini, emniyetini ve
rahatini düsünmek ve temine çalismaktan baska bir
sey yapamazlar...
59Aksi takdirde
- Millete karsi vaziyet ve vazifelerini suistimâl
eyledikleri takdirde su veya bu tarzda, millî
irâdenin kendi haklarinda dahi tecellisine mâruz
kalabilirler.
60Cumhuriyet ve Saltanat
- Atatürke göre Cumhuriyetin sultanliktan farki
Cumhuriyet idaresi faziletli ve nâmuskâr
insanlar yetistirir. Sultanlik korkuya, tehdide
müstenid oldugu için korkak, zelil, sefil
insanlar yetistirir.
61Uyrukluktan Vatandasliga
- Cumhuriyet idaresi vatandaslik kavramina
dayanir. Monarsi ise uyrukluk kavramina
dayanir. - Cumhuriyet bütün vatandaslarin esitligi ve devlet
yönetimine esit olarak katilmalari esasina
dayanir. Monarside ise ne kadar sinirlandirilmis
ve anayasallastirilmis olursa olsun birtakim
ayricaliklar vardir. Meselâ demokrasinin besigi
Ingilterede Kral hata yapmaz. anlayisi
hâkimdir.