S - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

S

Description:

S T N GENEL ZELL KLER ELEKTR K LETKENL S t bile imindeki sodyum ve klor gibi iyonlar nedeniyle zay f da olsa elektrik ak m n iletir Mastitis ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:149
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 126
Provided by: ANKARA
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: S


1
SÜTÜN GENEL ÖZELLIKLERI
2
  • Sütün Bilesimini Etkileyen faktörler
  • Hayvanin Irki
  • Hayvan Yasinin Etkisi
  • Kalitim ve Yetistirmenin Etkisi
  • Mevsimlerin Etkisi
  • Sicaklik, Hava Nemi ve Isigin Etkisi
  • Laktasyonun Etkisi
  • Meme Dilimlerinin Etkisi
  • Hareket Etkisi
  • Sagim Süresi ve Sayisinin Etkisi
  • Yem Etkisi
  • Mastitis

3
Genel özellikler
  • Hayvanlarin yasadigi ortama göre farklilik
    gösterebilir. Bu durum özellikle yag ve protein
    oraninda belirgindir.
  • Dogum agirliginin iki katina çikma süresi kisa
    olan hayvanlarda protein miktari yüksektir. Örn
    köpekler 9 gün/ 7.3, insanlar 180 gün/1.6
  • Enerji sagladigi için soguk bölgelerde
    yasayanlarin yag orani daha yüksektir (ren
    geyigi16, balina22).

4
Genel özellikler
  • Hayvanlarin yasadigi çografyaya göre farklilik
    gösterebilir. Bu durum özellikle yag ve protein
    oraninda belirgindir.
  • Dogum agirliginin iki katina çikma süresi kisa
    olan hayvanlarda oran düsüktür. Örn köpekler 9
    gün/ 7.3, insanlar 180 gün/1.6
  • Enerji sagladigi için soguk bölgelerde
    yasayanlarin yag orani daha yüksektir (ren
    geyigi16, balina22).

5
Süt / besin degeri
  • Temel gida maddesidir
  • Mineral madde kaynagiKalsiyum, fosfor
  • Vitamin kaynagi riboflavin (B2)
  • Esansiyel amino asitleri ve yag asitlerini içerir
  • Sadece sütte bulunan bilesenler laktoz
    (galaktoz), süt yagi, kazein, laktoalbümin ve
    laktoglobülindir.
  • 1 litre 3 yagli içme sütü 615 kcal enerji
    verir.

6
Süt / koruyucu gida
  • Süt proteini amfoter özelligi nedeniyle
  • zehirli agir metalleri baglar
  • asit ve baz buharlarini tamponlar
  • Bu nedenle
  • kimya endüstrisi, kömür ocaklari havagazi
    fabrikalarinda çalisanlara yasal olarak
    zehirlenmelere karsi korumak amaciyla süt ve
    yogurt verilmektedir

7
Çig süt
  • Düzenli olarak ve tam olarak sagilan
  • Sogutulan
  • içerisinden herhangi bir bileseni alinmayan
  • içerisine herhangi bir madde ilave edilmeyen
  • önceden herhangi bir isleme tabi tutulmayan
    (isitma gibi)

8
Kazeinli süt
  • Toplam proteinin en az 2/3 si kazeinden
    olusmustur
  • Inek, koyun, keçi sütleri bu gruba girer
  • Yüksek isiya dayaniklidir
  • Asitler, mide salgilari, maya ile iri taneli
    pihti verir
  • Hazmi zordur

9
Albuminli sütler
  • Albumin ve globulin orani kazeine yakindir
  • Insan, at esek köpek ve domuz sütleri bu grupta
  • Asitler, mide salgilari, maya ile ufak taneli
    taneli ve yumusak pihti verir
  • Hazmi kolaydir

10
kolostrum
  • Dogumdan hemen sonra 5-7 gün içerisinde
    salgilanir ve mutlak alinmasi gerekir .
  • Immunoglobülinler nedeniyle bagisiklik sistemini
    kuvvetlendirip yavrunun dis etkilere ve
    hastaliklara karsi direnç kazanmasini saglarlar.
  • Bilesimi normal süte göre oldukça farklidir.
  • Sarimsi renkte, acimsi tatta, koyu kivamlidir
  • Enzimlerce zengin (katalaz, peroksidaz, amilaz ve
    lipaz)
  • Yag miktari düsüktür.

11
Bilesenlerin fiziksel durumu
  • Süt polidispers bir gidadir. Sistemde
  • Süt yagi emülsiyon,
  • Protein kolloidal dispersiyon,
  • Laktoz/mineral maddeler gerçek çözelti
  • halinde bulunur

12
Çizelge 2.1. Çesitli tür sütlerin ortalama
bilesimleri ()
Tür Kuru Madde Yag Toplam Protein Kazein Serum Proteini Laktoz Mineral Madde
Kadin 12.4 3.8 1.0 0.4 0.6 7.0 0.2
Inek 12.6 3.7 3.4 2.8 0.6 4.7 0.7
Koyun 18.8 7.5 5.6 4.6 1.0 4.6 1.0
Keçi 13.2 4.5 3.6 3.0 0.6 4.3 0.8
Manda 17.5 7.5 4.3 3.6 0.7 4.8 0.8
Deve 13.4 4.5 3.6 2.7 0.9 4.5 0.8
Kisrak 11.2 1.9 2.5 1.3 1.2 6.2 0.5
Esek 10.8 1.5 2.0 1.0 1.0 6.7 0.5
Lama 16.2 2.4 7.3 6.2 1.1 6.0 -
Tibet Sigiri 17.7 6.7 5.5 - - 4.6 0.9
Ren Geyigi 32.6 18.0 10.5 8.5 2.0 2.6 1.5
Balina 37.5 22.0 12.0 - - 1.8 1.7
13
  • Süt elde edildigi canliya (inek, koyun, keçi
    manda) göre isimlendirilir.
  • Teknolojik ve ekonomik olarak önem tasiyan sadece
    inek sütüdür. Çünkü basta içme sütü olmak üzere
    birçok ürünün hammaddesidir
  • Süt teknolojisinde süt denildiginde sadece inek
    sütü anlasilir. Inek sütünden baska bir süt söz
    konusu oldugunda elde edildigi canlinin adi ile
    birlikte anilir.

14
Koyun sütü
  • protein yag ve mineral maddeler açisindan zengin
  • Dogal asitligi daha yüksek
  • kendine özgü agir bir tadi ve kokusu vardir. Bu
    nedenle içme sütüne uygun degil
  • Kazein ve yag orani yüksek oldugundan peynir,
    yogurt, tereyagi ve kazein üretiminde tercih
    edilir
  • sindirimi daha güçtür.

15
Keçi Sütü
  • Bilesim açisindan inek sütüne yakin degerlere
    sahiptir
  • Karoten miktari az oldugundan rengi daha
    beyazdir.
  • kaproik, kaprilik kaprik yag asitlerinin miktari
    fazla oldugundan kendine has, agir bir kokusu
    (teke) ve tadi vardir. Kötü bakim ve agil
    kosullarinda bu koku ve tat daha belirginlesir.

16
  • Yag globülleri ve kazein miselleri küçük
    oldugundan kaymak baglamasi zordur, peynir
    mayasiyla küçük pihti verir
  • Bu nedenle sindirim problemli hastalar ve
    bebeklerin beslenmesinde tercih edilir.
  • B12 vitamini ve demirce fakir oldugundan uzun
    süre keçi sütüyle beslenenlerde kansizlik
    görülebilir.

17
Manda sütü
  • Diger tür sütler arasinda yag orani açisindan en
    yüksek degere sahiptir
  • Tereyagi, lüle kaymagi ve yogurt üretiminde
    kullanilir.
  • Mandalar yesil yemlerle aldiklari karotenin
    tamamini A vitaminine çevirdikleri için
    sütlerinin rengi daha beyazdir.

18
Kisrak sütü
  • Su ve laktoz orani inek sütüne göre daha yüksek
    oldugundan mavimsi-beyaz renkte görünür ve daha
    tatlimsidir.
  • Dogu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde Kimiz adi
    verilen fermente ürün üretiminde yaygin olarak
    kullanilmaktadir.

19
Süt proteinleri
  • Toplam kurumaddenin yaklasik 27sini olusturur
  • Yapilarinda vücut tarafindan sentezlenemeyen
    dolayisiyla gidalarla disardan alinmalari gereken
    temel (esansiyel) amino asitlerin hepsini
    bulundururlar. Süt proteinleri ancak elektron
    mikroskobu ile görülebilmektedir

20
süt proteinleri (elektron mikroskop görüntüsü)
21
  • Süt proteini homojen degildir, farkli nitelikte
    30dan fazla fraksiyondan olusmakla birlikte
  • Temel olarak 2 grup altinda toplanir
  • Kazein (80)
  • Serum proteinleri ( 20)

22
Çizelge 2.2. Süt proteinlerinin bazi özellikleri
Protein fraksiyonlari Süt proteinindeki orani () Izoelektrik noktasi (pH) Molekül agirligi (Dalton)
Kazeinler 79 4.6 2-18X108
as-kazein 45-55 5.1 22500
ßkazein 23-35 5.3 24000
K-kazein 8-15 4.1-4.5 19000
?-kazein 3-7 5.8-6.4 11-20X103
Serum Proteinleri
ßlaktoglobülin 7-12 5.2 18300
a-laktalbümin 2-5 5.1 14000
Serum albümini 0.7-1.3 4.8 69000
Immunoglobülinler 1.9-3.3 4.6-6.0 15-100X104
Proteoz-peptonlar 2-6 3.7 4-40X103
Ca-iyonlarina karsi duyarlidir
23
Kazein
  • Dogada sadece sütte bulunur
  • Sütte misel adi verilen parçaciklar halinde
    bulunur
  • Her bir kazein miseli
  • as-kazein,
  • ß-kazein,
  • ?-kazein,
  • ?-kazein den olusmustur
  • Misellerde ayrica kalsiyum, magnezyum, fosfat,
    sitrat, potasyum gibi maddeler de bulunur.
  • Kazeinin bu maddelerle olusturdugu komplekse
    kalsiyum-kazeinat fosfat veya kalsiyum
    fosfo-kazeinat adi verilir. Kazein

24
Alt misellerden olusmus kazein miseli
25
Kazein miselleri
  • Kazein miselleri 10-15 nm çapinda alt/sub
    misellerden olusur
  • Alt miseller kazein misellerinin yapitaslaridir.
  • Birbirlerine yakin alt miseller arasindaki iyonik
    baglar kalsiyum köprüleri ile olusturulur.
  • Alt misellerin çekirdek kisminda as1-kazein ve
    ß-kazein, yüzey kisminda çogunlukla k-kazein
    bulunur.

26
Kazein alt/sub miselleri
27
Kazeinin asitle pihtilasmasi
  • Kazein miselleri pH degisimlerinden kolayca
    etkilenir.
  • Asitlik gelisince kalsiyum ve fosfor çözünerek
    ayrilir. Kompleks koloidal durumunu koruyamaz ve
    çözelti jel haline geçer. Bu duruma asit
    etkisiyle sütün pihtilasmasi denir.
  • Yogurt ve fermente süt ürünlerinin üretiminde bu
    olaydan faydalanilir.

28
Kazeinin enzimle pihtilasmasi
  • Bitkisel, hayvansal ve mikrobiyolojik
    kaynaklardan saglanan enzimler de kazeini
    pihtilastirir.
  • Rennin enzimi (hayvansal proteaz) peynir
    teknolojisinde kullanilir. Rennin ile pihtilasma
    3 asamada olur
  • enzimatik proteoliz,
  • kümelesme (agregasyon)
  • jellesme

29
Serum proteinleri
  • Yagsiz sütten kazein uzaklastirildiginda kalan
    süt serumu içerisinde yaklasik 0.7 oraninda
    protein bulunur. Bunlara serum proteinleri veya
    peynir üretimi sirasinda peyniralti suyunda
    kaldiklari için peyniralti suyu proteinleri adi
    verilir.
  • Serum proteinleri genel olarak 3 gruba ayrilir
  • albümin (laktalbümin)
  • globülin (immunoglobülin)
  • proteoz-pepton

30
Serum proteinleri
  • Isil islemden etkilenirler ve 60Cnin üzerinde
    denatürasyon baslar. Buna karsin pH
    degisimlerinden etkilenmez
  • Her birinin sicakliga karsi duyarliliklari
    oldukça farklidir.
  • Immünoglobülinler ve serum albumini 74C/15 sn
    denatürasyon
  • Albüminler 85-100C/5 dk denatürasyon
  • Proteoz-peptonlar 95-100C/ 30 dk denatürasyon

31
Serum proteinlerinin denatürasyonu
32
Serum proteinlerinde denatürasyon
  • sicaklik etkisiyle pihtilasma peynir
    teknolojisinde problem yaratir olusan pihti çok
    ince ve gözle görülmez oldugundan kazein
    misellerinin üzerinde yerleserek peynir mayasinin
    kazeine etkisini engeller
  • çok yüksek biyolojik degere sahiptir
  • yumurta 100
  • laktalbuminin 104
  • Yüksek biyolojik degerine ragmen insan gidasi
    olarak dogrudan fazla kullanimi yoktur. Ekmek ve
    diger unlu mamüllerde, sekerleme sanayinde
    peyniralti suyu tozundan yararlanilir. Lor
    peyniri yapilir.

33
Süt yagi
  • süt serumunda çaplari 0.1-20 µm arasinda degisen
    kürecikler (damlaciklar) seklinde ve emülsiyon
    halinde bulunur.
  • 98-99u kati ve sivi durumdaki
    trigliseritlerden olusur
  • 1-2lik kisimda ise mono- ve di-gliseridler,
    serbest yag asitleri, steroller, karotenoidler,
    A, D, E ve K vitaminleri bulunur.

34
Yag globüllerinin yapisi
35
Yag globül membrani
  • protein ve fosfolipidden olusur 5-10 nm
    kalinligindadir ve emülsiyon stabilitesini saglar
  • serebrositler, nükleik asitler, bazi enzimler,
    demir ve bakir gibi metaller, bazi tuzlar ve
    bagli su içerir.
  • Gerek fosfolipid-protein kompleksi gerekse
    globüllerin negatif elektrik yükü globüllerin bir
    araya gelmesini engeller.
  • yagin lipaz enzimiyle parçalanmasini önler

36
Yag asitleri
  • 400den fazla yag asidi bulunur, 10 tanesi yagin
    fiziksel özellikleri üzerinde belirleyicidir
  • Kisa zincirli C4, C6, C8, C10, C12
  • Uzun zincirli C14, C16, C18, C181 (cis) ve
    C181 (trans)
  • Uzun zincirli olanlar hem doymus hem de doymamis
    halde bulunurlar.

37
oksidasyon
  • Doymamis yag asitlerinin oksijenle yükseltgenerek
    peroksit ve hidroperoksitlerin meydana gelmesi
    otooksidasyon dur
  • Çift bag sayisinin artisi oksidasyonu artirir
  • Tat bozuklugunun yani sira A, D, E K
    vitaminleri, karoten, bazi yag asitlerinin
    parçalanmasina neden olmaktadir.
  • Tetikleyen faktörler
  • sicaklik artisi
  • kisa dalga boylu isik
  • nem
  • agir metal iyonlari (bakir,demir)
  • sütün isitilmasi, homojenizasyonu, çalkalanmasi
    ve uzun süre saklanmasi gibi teknolojik islemler

38
hidrolizasyon
  • trigliseritlerin gliserin ve yag asitlerine
    parçalanmasidir 2 sekilde gerçeklesir
  • Kimyasal hidrolizasyon su kimyasal bir madde
    olarak yaglari parçalar
  • Lipoliz lipaz enziminin etkisiyle yaglarin yag
    asitleri ve gliserine parçalanmasi
  • Lipolizin önemisüt yagindaki alçak moleküllü yag
    asitlerinin (bütirik, kapronik, kaprinik,
    kaprilik asitler) gliseridleri hos tat ve kokuda
    olmalarina karsin, serbest hale geçtiklerinde
    hosa gitmeyen keskin, aci, tat ve kokuyu
    olusmasina neden olabilirler.

39
Lipaz enziminin etkisiyle yag asitlerinin açiga
çikmasi ve süt yaginin hidrolizi
40
Hidrolizasyonun önlenmesi
  • üretimin hijyenik kosullarda yapilmasi
  • kisa sürede isil islem uygulanmasi
  • sogukta muhafaza
  • pastörizasyondan önce mümkün oldugunca mekanik
    islemlerden kaçinilmasi .

41
Lipaz enzimi
  • sütte dogal olarak olarak bulunabilir ya da
  • Bakteri Pseudomonas, Achromobacter,
    Alcaligenes, Brevibacterium
  • Küfler Penicillium, Aspergillus, Mucor
  • Mayalar Candida lipolytica Oospora lactis
  • tarafindan sentezlenir

42
Laktoz/özellikler
  • Sadece sütte bulunur
  • Glikozgalaktozlaktoz
  • Sütün özgül agirligini, D.N ve K.N ni ve ozmotik
    basincini etkiler
  • Asitlere dayanikli ve alkalilere hassastir.
  • Laktoz intoleransi
  • Higroskopik (dondurma koyulastirilmis süt)
  • galaktoz bebeklerde beyin ve sinir ücrelerinin
    olusumu ve gelisimi için gereklidir
  • Vitamin sentezlenmesi (B1, B2, B6, folasin)
  • kalsiyum ve fosforun vücuda daha kolay alinmasini
    ve birikimini saglar.

43
Laktoz/kimyasal tepkimeler
  • Hidrolizasyon
  • Kuvvetli mineral asitler (hidroklorik veya
    sülfürik asit ) ile
  • enzimatik hidroliz (bazi küf ve mayalardan elde
    edilen laktaz (ß-D-galaktozidaz) enzimi) ile
  • Oksidasyon asidik ve bazik potasyum permanganat,
    demir sülfat ve sodyum sülfat gibi maddelerin
    etkisiyle oksidasyona ugrar, Laktobiyonik asit ve
    laktonlar meydana gelir.
  • Indirgenme basinçli hidrojen ve yüksek sicaklik
    (195C) etkisiyle indirgenir, laktositol olusur.
    Laktositol, besleyici degeri olmayan tatlandirici
    özellikte bir maddedir.

44
Laktoz/isil islem
  • Laktuloz olusumu isitma sirasinda az miktarda
    olusabilir, toksikolojik açidan zararsizdir,tibbi
    amaçlarla kullanilmaktadir.
  • Maillard reaksiyonu laktoz ile proteinler
    arasinda olusur, son ürün olarak melanoidin
    denilen kahverenkli pigmentler ile uçucu olmayan
    bazi bilesikler meydana gelir, lisin kaybi
    görülür.

45
Laktoz/fermantasyonlar
  • Laktik asit fermentasyonu laktik asit
    bakterileri etkindir, yogurt ve peynir üretiminde
    yararlanilir.
  • Alkol fermentasyonu mayalar etkindir, kefir
    kimiz gibi fermente süt ürünlerinin olusmasinda
    rol oynar.
  • Propionik asit fermentasyonu Propionibacterium
    shermanii etkindir, emmental peynirinde önem
    tasir.

46
Mineral maddeler
  • sütte yaklasik 0.70 oraninda bulunur.
  • Makro elementler Sodyum, potasyum, kalsiyum,
    magnezyum, klor, fosfat, sülfat, bikarbonat ve
    sitrat.
  • Iz elementler Demir, bakir, kobalt çinko,
    kursun, kalay, flor, iyot, brom, silisyum,
    selenyum ve bordur.
  • Fonksiyonlari
  • Beslenme
  • vücuttaki demir eksikliginin olumsuz etkilerinin
    azaltilmasi,
  • proteinlerin sindirimini kolaylastirir
  • kanin pihtilastirilmasinda rol oynar

47
Mineral maddeler
  • Süt proteinlerinin kolloidal stabilitesini saglar
    (kalsiyum)
  • Kalsiyum iyonlari olmaksizin süt peynir mayasiyla
    pihtilasmaz ve peynir yapimi gerçeklesmez.
  • kalsiyum magnezyum iyonlariyla fosfat ve
    sitratlar arasinda bir denge vardir bu da
    kolloidal stabiliteyi saglar. Denge bozulunca
    sütün isiya dayanimi azalir, sterilize içme
    sütleri ve koyulastirilmis sütlerin depolama ömrü
    kisalir.
  • Demir ve bakir süt yaginin oksidasyonunda
    etkilidir.

48
Vitaminler
  • ß-karoten (provitamin A) ve laktoflavin (B2) süt
    ürünlerinin karakteristik renklerinin olusmasinda
    etkilidir Yazin üretilen tereyaglarinin rengi
    daha saridir.
  • E ve C vitamini antioksidan görevindedir sütün
    redoks potansiyelini etkiler, kimyasal olarak
    bozulmayi engeller.
  • Bazi vitaminler süt ürünleri için yararli
    mikroorganizmalarin gelismelerini saglarken bazi
    mikrorganizmalar da vitamin miktarini artirabilir
    (laktik asit bakterileri C vitaminini
    artirabilir)

49
Çizelge 2.3. Sütte bulunan baslica vitaminler
Vitaminler Ortalama miktarlar (mg/L) 1 L sütün günlük gereksinimi karsilama orani ()
A vitamini 0.35 37
Karoten 0.2 -
D vitamini 0.0008 8
E vitamini 1.4 7
K vitamini 0.035 1
B1 vitamini 0.43 33
B2 vitamini 1.7 106
B6 vitamini 0.48 16
B12 vitamini 0.0045 129
Niasin 0.95 6
Folik asit 0.055 37
Pantotenik asit 3.6 45
C vitamini 18.0 26
H vitamini 0.04 20
Kolin 200.0 -
50
Çizelge 2.4. Sütün islenmesi sirasinda zarar
gören vitaminler
Etkileyen faktörler Zarar gören vitaminler
Yüksek sicaklik B1, B12, C
Oksijen A, C, E
Agir metaller C, A
Isik (özellikle UV) A, B2, B6, C, E, K, nikotinik asit, folik asit
Depolama sirasinda oksidasyon A, E, K, C, B1
Çizelge 2.5. Farkli isil islemler uygulanan
sütlerde vitamin kayiplari ()
Isil Islemler Vitaminler Vitaminler Vitaminler Vitaminler Vitaminler
B1 B6 B12 Folik asit C
Pastörizasyon 10 0-5 10 5 5-15
Kaynatma 10-20 5-8 20 15 15-20
UHT-sterilizasyon 5-15 10 10-20 10-20 10-20
Klasik sterilizasyon 30-40 10-20 80-100 40-50 30-50
51
Enzimler
  • Katalaz Sicak ülkelerde bakteri faaliyetini
    engellemek için çig sütlere katilan hidrojen
    peroksidin zararsiz hale getirilmesinde
    kullanilir, agiz sütleri ve mastitisli sütlerde
    miktari yüksektir. Süt kökenli bir enzimdir.
  • Lipaz Yaglari parçalar, pastörizasyon ile
    inaktif olur. Bakteriyel enzimdir.
  • Fosfataz Organik fosfatlari parçalar,
    pastörizasyon kontrolünde kullanilir.
  • Peroksidaz Hastalikli hayvanlarin sütlerinde
    daha fazla bulunur. Kaynatmaya yakin
    sicakliklarda inaktif oldugundan yüksek isil
    islem uygulanmis sütlerle pastörize sütleri ayirt
    etmede kullanilir.
  • Proteaz Proteini parçalar, peynir
    olgunlasmasinda rol oynar.

52
Süt Gazlari
  • Sütte 5-8 oraninda oksijen, karbondioksit ve
    azot bulunur, kan yoluyla süte karisir
  • Miktar sagim, isleme ve depolama kosullarina
    (çalkalama, sogutma, isitma, havalandirma) göre
    degisiklik gösterir.
  • Oksijen vitamin aktivitesini, bakteri
    faaliyetini etkiler, oksidatif ransiditeyi
    artirir.
  • Karbondioksit miktari en fazladir,
    mikroorganizmalar faaliyetleri sonucunda CO2 gazi
    olustururlar, bazi peynir çesitleriyle kefire CO2
    ilave edilir
  • Azot Inerttir, depolamada oksidatif bozukluklari
    önlemek amaciyla oksijen alinarak yerine azot
    gazi verilebilir.

53
Organik asitler
  • laktik, bütirik, propiyonik, oksalik, orotik,
    pirüvik, sitrik ve ürik asit
  • Çok az miktarlardadir
  • sütün tampon sistemine ve ürünlerinde tat-aroma
    maddelerini olusumunda etkilidirler.
  • Stafilokok ve koli bakterilerinin gelismesini
    belirli ölçüde engeller.

54
Hormonlar
  • Endokrin bezleri araciligiyla salgilanir, kan ile
    süte geçer.
  • hormonlar sütün olusumunu ve sagim sirasinda
    salgilanmasini saglarlar.
  • Miktari oldukça düsüktür (nano gram 10-9 gram
    düzeylerinde)
  • östrojenler,
  • prolaktin,
  • progesteron,
  • prostaglandin ve somatotropindir.

55
Antikorlar (koruyucular)
  • Laktoperoksidaz sistemi Sütte bulunan bir
    enzimdir. Koliform grubu bakteriler, Salmonella,
    Shigella, Pseodomonas gibi bakterileri inhibe
    eder. Çig sütte sogutmaya alternatiftir.
  • Lisozim Antibakteriyel enzim, gram pozitif
    bakterilere karsi etkili, sert ve yari sert
    peynirlerde Clostridium un neden oldugu geç
    sismeye etkili
  • Laktoferrin Demir baglayan proteindir. Akut
    iltihapli ineklerin sütlerinde miktari artarak
    Escherichia coli ve diger patojenleri öldürür
  • Immünoglobülinler bagisiklik maddesi olarak
    görev yaparlar.

56
Somatik hücreler
  • Sütün sentezlenmesi sirasinda kandan gelen ve
    memenin epitelyum hücrelerinden ayrilan
    hücrelerdir
  • Mikroorganizma hücreleri gibi çogalmazlar,
    toplam hücre sayisinin 60-70i epitelyum
    hücrelerinden olusur.
  • Epitelyum hücrelerinin yani sira lökositler,
    eritrositler ve lenfositler de kan yoluyla süte
    geçerler.

57
Bulasanlar
  • Dezenfektan ve deterjan kalintilari
  • Antibiyotikler, ilaç kalintilari
  • Zirai mücadele ilaç kalintilari
  • Metalik kalintilar
  • Radyoaktif madde kalintilari

58
Süt Mikrobiyolojisi
  • Süte sagim, tasima, muhafaza, ürünlere islenme,
    olgunlasma ve tüketim sirasinda mikroorganizma
    bulasir
  • Yararli olan mikroorganizmalar ürünlerin üretimi
    için kullanilir, tat ve aroma ile yapinin
    olusmasini saglar, bunlar starter kültür olarak
    süte ilave edilir.
  • Zararli mikroorganizmalar ürünleri ve insan
    sagligini olumsuz yönde etkiler

59
Microbiology of raw milk
  • Milk
  • High aw,
  • neutral pH,
  • Rich in nutritional materials
  • Antimicrobial substances
  • Lactoferrin
  • Fe binding, bacteristatic effect
  • Against Gr- bacteria
  • Lactoperoxidase
  • Against Gr- bacteria
  • Lysosyme
  • Muramidase
  • Against Gr bacteria

60
Source of bacterial contamination of the raw milk
Source Cell/ml Microbes
Healthy udder 100-500 Micrococcus, Staphylococcus, Streptococcus, Lactobacilli
Subclinical mastitis 104-105 Staphylococcus, Streptococcus
Skin of the udder 102-104 Micrococcus, Staphylococcus, Streptococcus, Lactobacilli, coliforms, pathogens
Air of stable 102 Aerobe spores
Milking machine, tubes 103-106 G-, Pseudomonas, eneterobacteria
61
Microflora of fresh milk
Micro-organism Occurence ()
Micrococcus, Staphylococcus 30-99
Streptococcus, Lactococcus 0-50
Microbacterium, Lactobacillus lt10
Bacillus, Clostridium lt10
Pseudomonas, E. coli, Alcaligenes, Acinetobacter lt10
Yeast, mould lt10
62
Bacterial growth in fresh milk
  • Milk is sterile at time of secretion from
    glandular cells (healthy uddder)
  • Contamination is inevitable (quantity and
    composition aseptically micrococci,
    streptococci)
  • Aseptically drawn milk 100-1000 bacteria/ml
  • Drawn under clean conditions 1000-10000
    bacteria/ml
  • Following milking, rate of growth numbertype of
    bacteria and temperature
  • Drawn clean (1000-10000 bacteria/ml) doubles in
    24-48 hours and reaches next decimal in 72-96
    hours at 4 C. At 10 C storage, it reaches 1
    decimal in 24 hours and 2-3 decimals in 48
    hours.
  • Psychrotropic microorgansisms (e.g. Pseudomonas
    fragi) are present in fresh milk (sources
    unsterilized utensils, milking machines, water
    supply, dust.
  • Off-flavours fruity, bitter, sour, oxydised.

63
Mastitis Milk hygiene
  • Milk drawn from healthy mammary gland contains
  • 3-400000 cells/cm3
  • Mastitis is caused by mechanical, chemical or
    bacterial influences
  • Cells in milk
  • From mammary gland epithelial cells,
  • From blood granulocytes, lymphocytes,
    mononuclear cells (macrophages, giant cells)
  • Cell content changes systemic disease,
    mechanical influences including (machine)
    milking, physiological conditions, feeding,
    housing, stress
  • Somatic cell count in healthy udder is 30 and it
    may be increased up to 95 in mastitis

64
Changes of somatic cell during mastitis
Healthy milk Subclinical mastitis Clinical mastitis
Cell number 2 x 104-105/ml gt5 x 105 /ml gt106
Neutrophyl gr. 22 gt22 70-98
Lymphocyte 8 8 16 (gt40 )
65
Mastitis
  • Somatic cell ?
  • Plasma proteins ?
  • Bovine serum-albumin (BSA) alpha-antitrypsine
  • Ion concentration
  • Na, Cl ?( together with the electrical
    conductivity ?)
  • Intracellular enzymes
  • N acetyl-glucose-aminidase (NaGase)
  • Epithelial cell secretion
  • Lactose, fat, casein, ?

66
Microbes causing mastitis
  • SOURCE OF INFECTION
  • From animal to animal
  • From enviroment to the udder
  • MAJOR MICROBES CAUSING MASTITIS
  • Streptococcus agalactiae, dysgalactiae, uberis,
    pyogenes animalis, faecium, faecalis, pyogenes
    humanus
  • Staphylococcus aureus
  • Escherichia coli
  • Klebsiella pneumoniae
  • Pseudomonas aeruginosa
  • Algae, fungi

67
Mayalar
  • Saccharomyces ve Torulopsis Kefir, kimiz
  • Kluyveromyces kimiz fermentasyonu, peynir
    olgunlasmasinda bozulma
  • Candida, Torulopsis ve Geotrichum candidum
    Camembert ve Brie gibi yumusak ve üst yüzeyi
    küflü peynirlerde
  • Rhodotorula süt, krema, taze peynir ve
    salamuralarda bozulma (proteolitik aktivite)

68
Küfler
  • Penicillium ve Oospora lactis (Oidium lactis)
  • Penicillium roqueforti Roquefort peyniri
  • Penicillium camemberti Camembert peyniri
  • Oidium türleri süt, krema, tereyagi, ve yumusak
    peynirlerde yüzeyde bozulma (lipoliz), yumusak
    peynir olgunlasmasi
  • Aspergillus türleri toksik etkili aflatoksin
    üretimi

69
Bakteriler
  • Streptococcus, Leuconostoc laktik asit
    fermentasyonu, starter kültür
  • Clostridium bütirik asit olusturur
  • Pseudomonas, Clostridium proteinleri parçalar
  • E.coli, Enterobacter aerogenes gaz ve asit
    olusumu, peynirlerde sisme
  • Alcaligenes lipolitik, yapiskanlik nedeni

70
Sütle bulasan hastaliklar
  • Hastalik etkeni patojen mikroorganizma ve
    toksinler genellikle 3 yolla süte oradan
    insanlara geçer
  • 1) hayvandan hasta hayvanin kanindan veya hayvan
    vücudunun dis kismindaki enfeksiyonlardan
  • 2) çevreden
  • 3) insandan sütün sagimi ve islenmesiyle ugrasan
    ve de hastalik mikrobu tasiyan insanlardan

71
Sütle bulasan hastaliklar / enfeksiyonlar
  • Bakteriyel, viral ve fungal kaynaklidir
  • Kontamine olmus süt ve ürünlerinin vücuda
    alinmasi ve mikroorganizmalarin orada
    çogalmasiyla gerçeklesir
  • Salmonella (tifo-paratifo), Clostridium
    perfringens (kangren), Bacillus cereus,
    Escherichia coli, Vibrio parahaemolyticus gibi
    bakterilerin neden oldugu hastaliklar direkt
    yolla bulasir ve süt mamülleri çogalmalarini
    destekler
  • Tüberküloz, difteri, dizanteri, Q hummasi, kolera
    gibi hastaliklar ise indirekt yolla bulasir, süt
    ve ürünleri sadece tasirlar.

72
Sütle bulasan hastaliklar / Intoksikasyonlar
  • Intoksikasyonlar mikroorganizma (bakteri
    kaynakli) toksinlerinden kaynaklanan gida
    zehirlenmeleridir
  • Patojenler süte girerek çogalir ve belirli bir
    sayiya ulastiginda toksini sentezler.
  • Aspergillus flavus (aflatoksin), Staphylococcus
    aureus, Clostridium botulinum, Bacillus cereus
    intoksikasyonu

73
Çizelge 2.6. Süt yoluyla bulasan baslica
hastaliklarin kaynaklari
Hastaliklar Bulasma Kaynaklari Bulasma Kaynaklari Bulasma Kaynaklari Bulasma Kaynaklari
Enfeksiyonlar Insan Hayvan Çevre Çevre
Bakteriyel
Tüberküloz (Mycobacterium tuberculosis)
Tifo-paratifo (Salmonella türleri) (pastörize süt, krema, çig sütten üretilen peynirler)
Dizanteri (Shigella türleri) (yetersiz isil islem görmüs sütler)
Campylobacteriosis (Campylobacter jejuni)
Gastroenteridit (Yersinia enterocolitica)
Kolera (Vibrio chlore)
Bagirsak enfeksiyonlari (Patojenik E.coli)
Malta hummasi/yavru atma hastaligi,brusellosis (Brucella melitensis, Brucella abortus)
Menenjit-septisemi-düsükler (Listeria monocytogenes)
Sarbon (Basillus anthracis)
Gida zehirlenmesi-gazli kangren (Clostridium perfringens)
Difteri ( Corynebacterium diphtheria)
Anjin, kizil, septisemi, yilancik, logusa atesi (Streptococcus pyogenes, Str.agalactia)
Fare isirigi hastaliklari


74
  • Fungal
  • Mikotoksikozis-küf zehirlenmesi (Aspergillus
    flavus)
  • Viral ve Riketsial
  • Sap (Aptha epizootica virüsü)
  • Kene ansefaliti
  • Sarilik-Enfeksiyoz hepatit (Hepatit A virüsü)
  • Q hummasi (Coxiella burnetti)
  • Intoksikasyonlar
  • Gida zehirlenmesi (Staphylococcus aureus)
    (dondurma ve çig sütte yangin)
  • Gida zehirlenmesi/Botulizm (Clostridium
    botulinum)
  • Bacillus cereus intoksikasyonu (süt ve süttozunda
    yaygin)

75
Sütün Rengi
  • Normal süt porselen beyazi renkte
    (kalsiyum-kazeinat ve süt yagi tanecikleri isigi
    yansitir)
  • Peyniralti suyu yesilimsi sari renkte
    (riboflavinden)
  • Su katilmis, yagi alinmis, kurumaddesi az sütler
    (mavimsi renkte)
  • Mikroorganizmalar ve hastaliklari sütün rengini
    degistirir.
  • -sarilik, mastitis, sap ve antraks (anormal sari
    bir renk)
  • -Meme kanamalari, bakteriler (kirmizi, mavi ve
    kahverengi)
  • Hayvanlarin tür, irk özellikleri ile yedigi yem
    renkte etkili
  • -inekler sütleri daha sari yemdeki karoteni süte
    daha fazla geçirirler.
  • -Manda sütleri daha beyaz yemdeki karoten
    degisiklige ugrayarak A vitaminine dönüstükten
    sonra süte geçer

76
Tat ve Koku
  • Sütün hafif tatlimsi hos bir tadinda laktoz, süt
    yagi ve mineraller arasindaki denge etkili
  • Kurumaddesi yüksek olan sütlerin tat ve kokusu
    daha güçlü algilanir.
  • Asetaldehit, aseton ve bütirik asit gibi aroma
    maddeleri ve bazi uçucu bilesikler tat kokudan
    sorumludur. Bu maddeler çogunlukla yag ve protein
    üzerine absorbe edilir.

77
Yem
  • -sogan, sarimsak, lahana, pirasa gibi kötü tat
    ve kokulu yemler sütün tat ve kokusunu etkiler
  • -Silajlamada yüksek bütirik asit olusmussa bunun
    kokusu da süte geçebilmektedir.
  • Yemin disinda uygun olmayan sagim kosullari ve
    sagim kaplari verilen ilaçlar, ahir kokusu sütün
    duyusal niteliklerini etkiler.

78
Mikroorganizma Etkisi
  • Laktozun fermantasyonu ve laktik asit olusumuyla
    eksimsi tat,
  • Proteolitik mikroorganizmalarin ve enzimlerin
    etkisiyle (proteinlerin peptitlere ve amino
    asitlere parçalanmasi) acimsi tat,
  • Lipolitik mikroorganizmalarin (süt yaginin
    parçalamasi ve serbest yag asitlerinin ortaya
    çikmasi) acimsi tat,
  • Meme hastaliklarinda tuzlumsu tat (laktoz miktari
    azalip klor miktari arttigindan)

79
Çevre kosullari
  • günes isigi, oksijen, demir, bakir gibi agir
    metallerin katalitik etkisiyle
  • -doymamis yag asitleri oksitlenerek sütte
    oksidatif tat bozuklugu olusabilir. Bu nedenle
    sütler toplanma sirasinda isik altinda
    bekletilmemesi gerekir.

80
Teknolojik Islemler
  • Homojenizasyon sütün daha lezzetli algilanmasini
    saglar
  • Yüksek isil islemler pismis tat ve koku olusturur
    (kükürtlü amino asitlerden serbest hale geçen
    sülfidril gruplari)
  • Isil islemin etkisiyle koyulastirilmis süt ve UHT
    sütlerde meydana gelen Maillard reaksiyonuyla
    sütün rengi kahverengilesir ve karamel tadi
    olusur.

81
ASITLIK
  • Süt hafif asidik reaksiyon gösterir (organik
    asitler)
  • sagimdan hemen sonra görülen ilk asitlik veya
    dogal asitlik, kaynagi
  • --birinci derecede kazein, fosfat, sitratlar
  • ikinci derecede albumin, globulin ve CO2
  • Daha sonra mikroorganizmalarin etkisiyle olusan
    asitlik gelisen asitlik
  • Sagimdan herhangi bir süre sonra belirlenen
    toplam asitlik
  • pH metre aleti kullanilarak pH cinsinden
    belirlenen gerçek veya aktüel asitlik (ortamdaki
    serbest hidrojen iyonlarinin miktari)

82
ASITLIK
  • Pratik olarak titrasyon yöntemiyle belirlenir ve
    sonuç Soxhlet-Henkel Derecesi olarak veya kisaca
    SH cinsinden gösterilir.
  • Sicaklik artisi titrasyon asitligini azaltir,
    nedeni 60Cden sonra CO2 uçar ve Ca fosfor
    asidi tuzlari çözünemez durumdadir.
  • Diger taraftan kaynama noktasinin üzerinde Laktoz
    parçalanarak bazi asitler olusur ve asitlik
    artar.

83
Asitlik dereceleri ve sütün özellikleri
  • Sütün özelligi SH pH
  • Mastitisli süt 4.0-5.0 gt6.8
  • Normal taze süt 6.5-7.5 6.6-6.8
  • Asitlesme baslangici 8-9 6.3
  • Isitmada pihtilasma 10-12 5.7
  • Kesilen süt 25-30 5.3-5.5

84
YOGUNLUK
  • Agirlik (g) (m)
  • Yogunluk (?)
  • Hacim (ml) (v)
  • Yogunluk Belirli bir hacmin agirlik olarak
    ifadesi Özgül agirlik TC deki maddenin
    agirliginin ayni hacimdeki ve sicakliktaki suyun
    agirligina oranidir. Diger bir deyisle o maddenin
    sudan kaç kez agir oldugunu belirtir ve birimsiz
    ifade edilir.
  • Süt teknolojisinde yogunluk belirlenirken
    genellikle agirlik gram (g), hacim ml cinsinden
    kullanilir.

85
Degisik tür sütlerin özgül agirliklari (20oC)
  • Süt türü Özgül agirlik (g/ml)
  • Inek sütü 1.028-1.037
  • Koyun sütü 1.033-1.042
  • Keçi sütü 1.032-1.040
  • Manda sütü 1.028-1.038

86
Süt bilesenlerinin özgül agirligi (20oC)
  • Bilesen Özgül agirlik (g/ml)
  • Süt 1.033
  • Saf süt kurumaddesi 1.33
  • Yagsiz süt kurumaddesi 1.60
  • Süt yagi 0.93
  • Protein 1.35
  • Laktoz 1.63
  • Süt tuzlari 3-4

87
DONMA VE KAYNAMA NOKTASI
  • En sabit fiziko-kimyasal özellik
  • Sütte gerçek çözelti halinde bulunan laktoz ve
    mineral maddeler etkiler ve bu maddelerden dolayi
    sütün suya göre D.N. daha düsük (-0.540C) ve
    K.N. (100.16C) daha yüksektir.
  • Süte hile yapilip yapilmadigini anlamak için
    donma noktasi saptanir.
  • Su katilan sütlerde donma noktasi yükselir.
    nötürleyici madde katilmis sütlerde donma noktasi
    düser.

88
Farkli ortamlar ve donma noktalari
  • 0.00C su
  • -0.48C hileli süt (su katilmis)
  • -0.54C normal süt (katki yok)
  • -0.58C kolostrum
  • -0.63C hileli süt (soda, nötürleyici madde
    katilmis)

89
REFRAKTOMETRE INDISI
  • Isik optik yogunlugu farkli ortamlardan geçerken
    kirilir, giris ve kirilis açilarinin sinüslerinin
    orani refraktometre indisini verir.
  • Süt bilesimindeki yag (isigi büyük ölçüde geri
    yansitir) ve protein nedeniyle isigi geçirmez
  • Damitik suyun R.I. Degeri 1.3330
  • Sütün R.I. Degeri1.3440-1.3480
  • -Sütteki yagsiz kurumadde degeri
  • -Süte katilan su miktarini
  • -Serumdaki laktoz miktarini ve
  • -Süt yaginin kirilma indisiyle iyot sayisini
    bulabiliriz.

90
Kirilma Kanunlari 1. Gelen isin, normal ve
kirilan isin ayni düzlemdedir. 2. Gelme açisinin
sinüsünün, kirilma açisinin sinüsüne orani her
zaman sabittir. Bu sabit, ikinci ortamin birinci
ortama göre kirilma indisine esittir.
91
(No Transcript)
92
OZMOTIK BASINÇ
  • Laktoz ve mineral maddeler etkilidir
  • Sütün ozmotik basinci 7 atm ve sabittir
  • Normal sütlerde laktoz ve klorür arasinda bir
    denge vardir ve koestler degeriyle ifade edilir
    ve 1.5 ile 2 arasinda degisir.
  • Meme enfeksiyonunda ve laktasyonun sonuna dogru
    klorür miktari artar ve koestler degeri 3e dogru
    yükselir.
  • Süte su katilmasi ozmotik basinci düsürür.
  • Klorür (0.11)
  • Koestler degeri
    X 100 2.3
  • Laktoz (4.7)

93
Belirli bir yogunlugu olan her çözeltinin saf
suyla iliskiye girmesi halinde, iliskiye geçtigi
saf suyu emebilmesi için aktif olan bir degeri
vardir. Bu degere o çözeltinin "osmotik degeri"
denir. Osmoz olaylari sirasinda bizzat is gören
osmotik degere "osmotik basinç" denir. Daha basit
bir tanimlama ile osmotik basinç hücrenin sahip
oldugu sitoplazma yogunlugundan kaynaklanan emme
kuvvetidir.
94
Osmotic pressure always moves water toward the
hypertonic side (the side containing the least
amount of water) of a membrane.
95
Passive transport Diffusion - the movement of a
substance from an area of high concentration to
an area of lower concentration (a concentration
gradient).
96
KAYMAK BAGLAMA
  • Yagsiz süt ve süt yagi arasindaki yogunluk
    farkindan kaynaklanir
  • Süt oda sicakliginda birakildiginda 30-60 dakika
    sonra görünen bir krema (kaymak) tabakasi olusur
  • -Homojenizasyon
  • -Pastörizasyon
  • -Viskozite artisi
  • -Sütün çalkalanmasi, kaptan kaba aktarilmasi
  • kaymak baglama niteligini azaltmaktadir.

97
(No Transcript)
98
ELEKTRIK ILETKENLIGI
  • Süt bilesimindeki sodyum ve klor gibi iyonlar
    nedeniyle zayif da olsa elektrik akimini iletir
  • Mastitis durumunda elektrik iletkenligine
    bakarak teshis yapilabilir (artar)
  • Su katilmasi, yagin artisi E.I. Azaltir
  • Asitlik gelisimi, soda katilmasi, sicakligin
    yükselmesi E.I. artirir

99
Elektrik iletkenligi Bir maddenin üzerinden
geçen elektrik akimina karsilik, o maddenin
elektrik akimina gösterdigi kolayliktir. Yani
maddeden elektrik akimi ne kadar kolay geçerse
(direnci ne kadar az ise) o madde o kadar iyi
iletkendir. Suda moleküller halinde çözünen
maddelerin sulu çözeltileri iletken degildir.
Ancak buda iyonlasan bilesiklerin sulu
çözeltileri iletkendir. Sekerli su iletken
degildir ama tuzlu su iletkendir.Maddelerde
Elektrik Iletkenligi 1- Elektron hareketi ile
olur. Buna birinci sinif iletkenlik denir.
Metallerde ve alasimlarda görülür. Bu maddeler
kati, sivi ve gaz hallerin hepsinde
iletkendirler.2- Iyonlarin hareketi (göçü) ile
olur. Buna ikinci sinif iletkenlik denir. Asit
baz ve tuzlarin sulu çözeltilerinde görülür.
100
Maddelerin iletkenlik özellikleri Madde
içindeki elektrik yüklerinin bir noktadan baska
bir noktaya tasinmasina elektrik iletkenligi
denir. Metallerde iletkenligi saglayan serbest
elektronlardir. Sivi çözeltilerde ve gazlarda ise
pozitif ve negatif yüklü iyonlardir. Katilarin
elektrik iletkenligiKatilarda iletkenligi
saglayan, yüklü tanecikler ve negatif yüklü
serbest elektronlardir. Elektronlar metal içinde
yer degistirir, atomlar yer degistiremez. Her
elektronun gidebilecegi belli bir mesafe vardir.
Elektronlar bu mesafede hareket ederken baska
elektronlara çarparak yüklerini aktarirlar.
Böylece elektrik akisi saglanmis olur.
Iletkenlige etki eden faktörler 1. Sicaklik
2. Bag kuvveti 3. Iletkenin boyu 4. Iletkenin
kesit alani 5. Iletkenin cinsi
101
Sivilarin iletkenligi Bir sivinin elektrigi
iletmesi için iyonlarina ayrisabilmesi gerekir.
Na iyonlari katod tarafindan çekilir ve
elektron alarak nötrlenir. Cl- iyonlari ise
anot tarafindan çekilir ve üzerinde bulunan fazla
elektronu anoda birakarak nötr hale gelir.
Anoda birakilan bu elektronlar, iletken tel
üzerinden tekrar katoda döner. Böylelikle
elektrik akimi saglanmis olur. Saf su elektrigi
iletmez ama tuzlu su elektrigi iletir.Gazlarin
elektrik iletkenligi Gazlar normal sartlarda
elektrigi iletmemesine ragmen uygun sartlar
olusturuldugunda iletebilir. Gazlar herhangi
bir yolla iyonlastirilirsa iletken hale
gelebilirler. Bu durumda, ( ) iyonlar katoda, (
- ) iyonlar anoda gidecek ve devreden bir akim
geçecektir. Gazlarin elektrigi iletmesi için
gerekli sart -Yüksek gerilim-Düsük
basinçtir.Gazlarin elektrigi iletmesi için
iyonlarina ayrisabilme özelligini saglamasi
gerekir.
102
VISKOZITE
  • Sivinin iç sürtünmesinin veya akiskanliga karsi
    gösterdigi direncin ifadesi
  • Viskozite
  • -Kurumadde artisi,
  • -Proteinlerin (özellikle kazein) pihtilasmasi,
  • -Homojenizasyon islemi ile artar
  • Viskozite azalir
  • -Sicakligin artisi

103
(No Transcript)
104
Viskozite, 20Cde (mPa.s)
  • Su 1.005
  • Yagsiz süt 1.67
  • Içme sütü 1.76
  • Tam yagli süt (çig) 1.80-2.18
  • Kondens süt (7.5 yag) 10-14

105
YÜZEY GERILIMI
  • Yüzey gerilimi
  • Bir sivinin yüzeyini 1 cm2 büyütmek amaciyla
    yapilan isi belirten bir degerdir. Bu deger erg/
    cm2 veya dyn/ cm2 dir.
  • Bir sivi yüzeyini içe dogru çeken kuvvetin
    ölçüsüdür. Bir sivinin iç kismindaki bir molekül,
    çevresindeki diger moleküller tarafindan her
    yönde esit olarak çekilir. Sivinin yüzeyindeki
    bir molekül ise yalnizca sivinin iç kismina dogru
    çekilir.
  • Proteinler, yaglar, fosfolipidler ve serbest yag
    asitleri baslica yüzey aktif maddeler olup yüzey
    gerilimini azaltirlar.

106
(No Transcript)
107
  • Süt yaginin sütün içerisinde emülsiyon halinde
    bulunmasi nedeniyle iki ayri ara yüzey
    bulunmaktadir
  • 1. Süt ile hava arasindaki yüzey (süt/hava)
  • 2. Süt plazmasi ile yag globülleri arasindaki
    yüzey (serum/yag globülleri)

108
  • Sütün yüzey gerilimini birçok faktör etkiler.
    Sütün yüzey gerilimi suyun yüzey gerilimine
    oranla daha azdir.
  • Çünkü sütün bünyesinde yer alan proteinler, süt
    yagi, fosfolipidler ve serbest yag asitleri
    baslica yüzey aktif bilesenler olup, yüzey
    gerilimini azaltirlar.

109
  • Sütün yüzey gerilimini etkileyen faktörler
  • ? Kazein ve laktalbumin sütün yüzey gerilimini
    azaltan
  • bilesikleridir. Süt yagi globüllerinin
    yüzeyindeki
  • protein ve protein-fosfat kompleksleri süt/hava
    ve
  • serum/yag arasindaki yüzey gerilimini azaltir.
  • ? Yüzey gerilimi yag miktarinin 4?e kadar
    artmasi ile
  • azalir.
  • ? Lipoliz ile süt yagindan ayrilan serbest yag
    asitleri
  • mono ve digliseridler sütün yüzey gerilimini çok
    azaltir.
  • ? Tam yagli ve yagsiz sütün 10 C? nin altinda
    soguk
  • hava deposunda bekletilmesi yüzey geriliminin
  • düsmesine neden olur. Süt isitildigi zaman eski
  • yüzey gerilimine yeniden gelir.

110
  • Çig sütün homojenizasyonu lipolizi artirarak
    yüzey gerilimini azaltir.
  • Fakat süt önceden pastörize edilmis ise
    homojenizasyon yüzey gerilimini artirir.

111
Yag asitleri gibi suyun yüzey gerilimini önemli
ölçüde düsüren maddeler, hem polar hidrofilik (su
seven) grup hem de apolar hidrofobik (su
sevmeyen) grup ihtiva ederler. Yag asitlerindeki
COOH grubu gibi hidrofilik gruplar, eger
molekülün kalan apolar kismi çok büyük degilse,
molekülün çözünürlügünü arttirir. Yag
asitlerinin hidrokarbon kisimlari bir sulu
çözeltinin iç kisimlarinda rahatsizlik duyarlar
(yani yüksek bir serbest enerjiye sahiptirler) ve
onlar sivinin iç kismindan yüzeye getirmek çok az
is gerektirir. Bu sebeple yüzey gerilimini
düsüren bir çözünen(yüzey aktif madde),
çözeltinin yüzey tabakalarinda birikir. Böyle
çözünenlerin ara yüzeyde pozitif adsorblandigi
söylenir.
112
Water molecules bond to one another creating a
tight surface, known as surface tension.
113
Yüzey gerilimi (20Cde dyn/cm)
  • Su 72
  • Yagsiz süt 52-53
  • Peyniralti suyu 51-52
  • Tam yagli süt (çig) 45-60
  • Krema 42-45

114
TAMPON ÖZELLIK
  • Sütün pHsini degistirmek için önemli miktarda
    asit veya baz ilave etmek gerekir
  • Tampon etkisi protein, fosfat, sitrat ve CO2ten
    kaynaklanir.
  • Proteinleri olusturan amino asitlerde karboksil
    (COOH-) ve amin (NH2) gruplari bulundugundan hem
    asidik hem de bazik karakter gösterir
  • Sütte asitlik gelismeye basladigi zaman ortamda
    fazla H iyonlari var demektir. Bu iyonlar amino
    asitlerin amin grubu ile birlesir ve amonyagi
    (NH3) olusturur.

115
  • H NH2 ? NH3
  • Süte baz ilave edildiginde ise aminoasitlerin
    karboksil gruplarindaki hidrojen iyonlari açiga
    çikmakta bir
  • COO- grup olusmaktadir. Böylece pH degismez.
  • -COOH OH- ? COO- H2O

116
  • Fosfatlarin tamponlama özelligi
  • Sütte fosfat kismen H2PO4- (dihidrojen fosfat) ve
    HPO4-2 (hidrojen fosfat) seklinde bulunur. Iki
    form arasinda denge vardir.
  • H2PO4-
  • alkali (OH)

  • asit (H) HPO4-2 H

117
Tampon çözelti bir asit ya da baz ilavesiyle
pHi önemli ölçüde degistirmeden H iyonu ekleyen
ya da çikartan çözeltilerdir. Bir zayif asit ile
onun konjuge bazindan ya da zayif bir baz ile
onun kojuge asidinden olusur. Yani tampon madde
bir eriyige kuvvetli bir asit ya da baz
eklendiginde olabilecek degisikligi en aza
indirir. Konjuge asit-baz çiftinin bulundugu ve
pH degisimlerine karsi direnç gösteren
çözeltilerdir.
118
REDOKS POTANSIYELI
  • Bir substratin O/R potansiyeli substratin
    elektron kazanma veya kaybetme yolunda gösterdigi
    egilim olarak tanimlanabilir.
  • OR degerine etkili faktörler
  • -Çözünmüs oksijen
  • -Serum proteinlerindeki indirgeyici sülfüdrül
    (-SH) gruplari
  • -Mikroorganizma faaliyeti
  • Gidalarda OR degeri 400mV-400mV arasindadir
  • Yeni sagilmis çig süt 250..350 mV
  • Pastörize süt 100 mV
  • Yogurt -150 mV
  • Eritme peyniri 50 mV
  • Emmental peyniri -300 mV
  • Sütün isitilmasi sonucu, oksijenin ortamdan
    uzaklasmasi ve sülfidril gruplarinin
    parçalanmasiyla redoks potansiyelinde azalma
    görülür.

119
Redox potential has applications in the food
industry, especially to assess the
microbiological and organoleptic qualities of
milk. Therefore, electroreduction has also been
put forward as a means of inhibiting and/or
reducing oxidation phenomena in milk by modifying
its redox potential. However, these
investigations failed to isolate the components
contributing to the value of redox potential of
milk. In this study, a series of electrolysis
treatments were carried out to determine how the
different major components of milk as well as
thermal treatment influence the redox potential
during and after electroreduction. It was found
that the fat and protein content of the milk
products, together with the heat treatments
applied, have a considerable effect on the redox
potential of these milk products after
electroreduction. Furthermore, this change in
redox potential is only temporary, since the
redox potential levels of electroreduced milk
products return to positive values after only 4
days of storage. Industrial relevance The redox
potential of milk, widely studied in the past,
gives some indications of the oxidative quality
and stability of milk. The results presented
demonstrated the efficiency of electroreduction
to reduce the redox potential and dissolved
oxygen concentration of four milk products.
120
According to Nernst (Morris, 2000),
oxidation-reduction (redox) potential provides an
instantaneous measure between a standard redox
potential and the concentration ratio of
oxidizers and reducers. Simply stated, redox
potential can be used to determine whether a
system is in an oxidized or a reduced state.
Redox potential has many applications in
microbiology, i.e. methylene blue or resazurine
test (Jacob, 1979), and is used widely in the
food industry, especially in determinations of
the microbiological quality of canned foods
(Montville Conway, 1982), beverages (
VanStrien, 1987 and Vivas, 1999) and milk
(Pappas, Voutsinas, Mallatou, 1989). In the
case of milk, redox potential has also been used
to assess organoleptic quality ( Greenbank,
1940, Swanson and Sommer, 1940 and Webb and
Hileman, 1937), and it has even been used to
detect copper contamination of milk products
(Webb Hileman, 1937). These studies have shown
the effect of oxidation-reduction (redox)
reactions on the quality of milk products based
on subjective sensorial evaluation, authors have
demonstrated that the concentrations of copper
and iron (ferrous) in milk are linked to its
redox potential and the development of oxidized
flavour.
121
Redoks çiftleri
  • Bir bilesigin oksidasyonuna (elektron kaybi)
    mutlaka ikinci bir maddenin redüksiyonu (elektron
    kazanimi) eslik eder. Örnegin, Sekilde NADH'in
    NAD'ye oksidasyonuna FAD'nin FADH2'ye
    redüksiyonunun eslik ettigini göstermektedir.
    Böyle oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlari iki
    reaksiyonun toplami olarak yazilabilir bir izole
    oksidasyon reaksiyonu ve ayri bir redüksiyon
    reaksiyonu NAD ve NADH ile FAD ve FADH2 redoks
    çiftlerini olustururlar. Redoks çiftleri elektron
    kaybetme egilimlerinde farklilik gösterirler. Bu
    egilim o redoks çiftinin özelligidir ve
    kantitatif olarak birimi volt olan Eo sabitesi
    (standart redüksiyon potansiyeli) ile tanimlanir.

122
  • Fe (demir) ve Cu (bakir) redoks çiftleri olup Fe
    ' den 1 elektron Cu ' ya geçmistir.Redoks
    çiftleri arasinda elektron alip verme
    potansiyeline " Redoks potansiyeli " denir.
  • Elektron transfer zincirinde ise redoks çiftleri,
    potansiyeli küçük olandan büyük olana dogru
    siralanmistir. Böylelikle elektron seri bir
    sekilde akmaktadir.
  • Redoks çiftleri ile elektron akimi, bitkilerin
    kloroplastlarindaki " Sitokrom " moleküllerinde
    de görülür.
  • ATP ise, elektronun bir redoks çiftinden digerine
    geçisi sirasinda sentezlenir.

123
ZETA POTANSIYELI (ELEKTRIKSEL ÇIFT TABAKA) Zeta
potansiyel, taneler arasindaki itme veya çekme
degeri ölçümüdür. Zeta potansiyel ölçümü dagilma
mekanizmalari ile ilgili ayrintili bilgi verir ve
elektrostatik dagilma kontrolünün anahtaridir.
Belli bir yükteki tane, süspansiyon içerisindeki
karsi yükteki iyonlari çeker, sonuç olarak, yüklü
tanenin yüzeyinde güçlü bir bag yüzeyi olusur ve
daha sonra da yüklü tanenin yüzeyinden disa dogru
yayilmis bir yüzey olusur. Yayilmis bu yüzey
içerisinde "kayma yüzeyi" diye adlandirilan bir
sinir bulunur. Yüklü tane ve onun etrafinda
bulunan iyonlarin kayma yüzey sinirina kadar olan
kisim tek bir parça olarak hareket eder. Bu kayma
yüzeyindeki potansiyel zeta potansiyeli olarak
isimlendirilir ve hem tanenin yüzey yapisindan
hem de içinde bulundugu sivinin içeriginden
etkilenir. Tanelerin polar sivilar içerisindeki
davranislarini yüzeylerindeki elektrik yükü
degil, zeta potansiyel degerleri belirler.
124
Brown Hareketi Her ne kadar kolloidal
tanecikler gerçekçözeltilere nazaran çok
büyüklerse de bunlardaadi mikroskop altinda
görülemezler. Sollerinultramikroskop ile
incelenmesi durumunda,parlak noktalar halinde
görülen taneciklerindevamli zigzag hareketi
yaptiklari ve kolloidaltaneciklerin küçülmesiyle
bu hareketlerin dahahizli oldugu görülür.
  • Brown hareketleri çözücü moleküllerinin kolloidal
  • taneciklere devamli ve gelisigüzel vurmalarindan
    ileri gelmektedir. Kolloidal taneciklerin dibe
    çökmeden çözeltide asili durmalari Brown hareketi
    ile açiklanabilir.

125
(No Transcript)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com