HAZIRLAYAN

1

• HAZIRLAYAN
• TALIP ORHAN
• HASAN POLATKAN ORTAOKULU
• dindersi.tkOCAK-2014

2
Din Güzel Ahlaktir

• Din Allah tarafindan Peygamberler araciligi
  ile insanlari dogru yola iletmek, dünyada ve
  ahirette mutlu etmek amaciyla gönderilen ilahi
  kurallardir.
• Ahlak Insanlarin dogustan getirdigi ve
  sonradan kazandigi güzel huy ve davranislardir.
• Din ve ahlak ayrilmaz bir bütündür. Her ikisinin
  de amaci insanlari kötülüklerden uzaklastirip
  güzel davranislara yöneltmektir.

3
ISLAM VE AHLAK

• Dinimizin 3 temel bölümü vardir
• Iman
• Ibadet
• Ahlak
• Bu üç kavram bir zincirin halkalari
  gibidir, birbirini destekler. Iman, ibadet
  etmeyi, ibadet etmekte, güzel ahlakli olmayi
  gerektirir.
• Kur an i Kerimde Sizin Allah katinda
  en degerliniz takva bakimindan en üstün
  olaninizdir.(Hucurat/13) buyrulmustur. Takva
  sahibi kimse günahlardan ve haramlardan uzak
  duran ve ahlaki güzel olan kimsedir.

4
ISLAM VE AHLAK

• Peygamber efendimiz (s.a.v)de bu konuda
  Sizin en hayirliniz ahlak bakimindan en üstün
  olaninizdir. buyurmustur.
• Islam dini insanlari güzel davranislara
  yönlendirmek için ödül ve ceza prensibini
  uygular. Güzel davranislari sevapla ödüllendirir.
  Sevabi çok olanlara da cenneti vaat eder. Kötü
  davranislarin günahla cezalandirir. Günahi çok
  olanlara da cehennemle korkutur. Tesvik ile
  caydirma

5
DOGRULUK VE DÜRÜSTLÜK

• Askerin birisi kosarak gelir. Selam verir
  ve savasi kaybettik komutanim der. Komutan
  Niçin evladim? diye sorar. Asker bunun 39
  tane sebebi var komutanim der. Komutan sayar
  misin evladim der. Asker Mermimiz tükendi
  komutanim der. Komutanda mesele anlasildi.
  Digerlerini saymaya gerek yok der.

6
DOGRULUK VE DÜRÜSTLÜK
Dogruluk ve dürüstlük bir müslüman in en ayirt
edici özelligidir. Bir kisi hakkinda bize falan
kisi çok iyi insandir, derse niçin diye sorariz.
Bunun 40 tane sebebi var diye karsilik aliriz.
Sayar misin dedigimiz de ilk olarak o kimse
dogru ve dürüst bir kimsedir. Dendigi zaman biz
de tamam konu anlasildi. Digerlerini saymaya
gerek yok deriz. Çünkü dürüst bir insanin diger
davranislari da düzgün olur.
7
DOGRULUK VE DÜRÜSTLÜK
Kur an-i kerimde Emrolundugun gibi dosdogru
ol .(Hud/112) buyrulmustur. Peygamber efendimiz
(s.a.v) bu ayetten dolayi Beni hud suresi
ihtiyarlatti buyurmustur. Peygamber efendimiz
(s.a.v) bir hadisin de Dogruluga sariliniz.
Çünkü dogruluk iyilige, iyilikte cennete götürür.
Yalandan sakininiz. Çünkü yalan kötülüge,
kötülükte cehenneme götürür. Buyurmustur.
8
Biz Müslüman olarak içki içmeme, kumar
oynamama, domuz eti yememe konusun da
gösterdigimiz özeni yalan söylememek konusun da
göstermiyoruz. Oysaki yalan en az bu davranislar
kadar çirkin bir davranistir. Sikistiginiz zaman
kolaylikla yalana basvurmamaliyiz. Eger
basvuruyorsak imanimizin kuvvetin de bir sorun
var demektir. Dürüst olmayan bir toplumda
insanlar birbirlerine güvenmezler. Birbirine
güvenmeyen insanlardan olusan toplam da güçlü bir
toplum olamaz.  
9
BASKALARINA MADDI YARDIMDA BULUNMAK (INFAK)

• Allah rizasi için ihtiyaç sahibi birisine
  maddi olarak yardim etmeye, harcamada bulunmaya
  infak denir. Çevremize baktigimiz zaman
  insanlarin kimi zengin kimi fakirdir. Zengin
  olanlar mallarini ve paralari paylasarak
  fakirlerin ihtiyaçlarini gidermelidir bu bir
  insanlik görevidir çünkü rizki bize veren
  Allahtir.

10
BASKALARINA MADDI YARDIMDA BULUNMAK (INFAK)

• Allah da bizden mallarimizin fazlasini ihtiyaç
  sahiplerine vermemizi istemektedir. Bu gün
  yeryüzünde bir milyardan fazla aç insan vardir.
  Bunun sebebi Allahin o insanlarin rizkini
  yaratmamasindan degildir. Paylasim
  adaletsizligindendir. Zengin ülkeler fazla
  yemekten hastalanirken yoksul ülkelerde
  yasayanlar açliktan hastalaniyorlar. Zengin
  ülkelerde yasayanlari yiyeceklerini fakirlerle
  paylassalar kendileri daha saglikli olacaklar
  yoksul ülke vatandaslari da açlik sikintisi
  çekmeyecektir.

11
BASKALARINA MADDI YARDIMDA BULUNMAK (INFAK)
Kuranda bu konuda tesvik eden birçok ayet
vardir. Ey iman edenler kazandiklarinizin
iyilerinden ve rizik olarak yerden size
çikardiklarimizdan hayra harcayin size verilirse
gözünüzü yummadan alamayacaginiz kötü mali hayir
diye vermeye kalkmayin(Bakara 267)

Allah yolunda infak edenlerin durumu topraga
atilip kendisinden 7 basak çikan her basakta 100
tane bulunan bir tohumun durumuna
benzer(Bakara 261)
12
Peygamber efendimiz de bu konuda komsusu açken
tok yatan bizden degildir buyurarak konunun
önemine dikkat çekmistir. Peygamber efendimiz çok
cömert bir insandi kendisinden bir sey istedigi
zaman kesinlikle hayir demezdi.
13
10 DIRHEM

• Bir gün, Peygamber Efendimiz
  kendisine gömlek satin almak için çarsiya çikti.
  Yaninda on dirhemi vardir. Bir saticidan dört
  dirheme bir gömlek aldi. Eve dönerken
  Medinelilerden bir kisi yanina gelerek
• "-Y â Rasülallah! Bana bir gömlek giydirin
  de Allah da size cennet elbiselerinden bir elbise
  giydirsin!" diye duâ etti.
• Peygamberimiz (SAV) hemen üzerindeki
  gömlegi çikartti ve adama verdi. Sonra geri
  dönerek yine dört dirheme yeni bir gömlek satin
  aldi. Cebinde iki dirhemi kalmisti. Medine
  sokaklarinda yürürken bir kiz çocugunun
  agladigini gördü. Hemen yanina gitti ve
• "-Niçin agliyorsun? diye sordu.

14
10 DIRHEM
Kiz çocugu, büyük bir üzüntü içindeydi.
Karsisinda Peygamberimizi görünce, O'ndan yardim
isteyen bir sesle "-Yâ Rasûlâllah!
Hizmet ettigim sâhibim, bana, un satin almam için
iki dirhem vermisti. Fakat onu kaybettim. Ne
yapacagimi bilemiyorum?" dedi.
Peygamberimiz, hemen cebindeki iki dirhemi kiz
çocuguna verdi ve gidip onunla un satin almasini
söyledi. Kiz çocugunun aglamaya devam ettigini
görünce, ona
15
10 DIRHEM
"-Kaybettigin parayi sana verdim. Simdi niçin
agliyorsun?" diye sordugunda, kiz çocugu bu
sefer "-Geciktigim için bana ceza
vermelerinden korkuyorum. " diye cevap verdi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (SAV)
onunla birlikte evine kadar gitti. Ev sahipleri,
kapilarinda Peygamber Efendimizi görünce onu
büyük bir sevinçle karsiladilar. ALLAH Resulü
(SAV) "-Bu kiz çocugu, yaptiklari
sebebiyle sizin kendisine ceza vermenizden
korkuyor." deyince, ev sahibi

16
10 DIRHEM
"-Yâ RasûlALLAH! Madem ki onunla beraber geldiniz
ve kendisine yardim ediyor ve koruyorsunuz biz
de onu ALLAH rizâsi için azat ettik, hürriyetine
kavusturduk." diye cevap verdi. Bütün bu
hâdiseler, Peygamber Efendimiz'i çok
sevindirmisti. Geri dönerken içinden sunlari
geçiriyordu "-Yüce ALLAH, su on dirheme
ne kadar bereket verdi? Onunla Peygamberine ve
Medineli ensârdan bir müslümana birer gömlek
giydirdi. Bir köleyi de âzâd etti. Bunu bize
veren, yalniz Allahtir. Yüce Allaha sükürler
olsun!"
17
EMANETI KORUMAK

• Emanet korumak amaciyla birisine verilen
  veya bir yere birakilan her türlü mal veya
  esyadir. Dürüst ve güvenilir insan olmanin
  göstergelerinden biriside kisinin kendisine
  birakilan emaneti korumasi ve sahibine sapa
  saglam teslim etmesidir. Kurani kerimde bu
  konudaBirbirinize bir emanet birakirsaniz,
  emanet birakilan kimse emaneti sahibine versin.
  (BAKARA 283) buyrulmustur.

18
EMANETI KORUMAK

• Baska bir ayette ALLAH size emanetleri ehline
  vermenizi ve insanlar arasinda hükmettiginiz
  zaman adalet ile hükmetmenizi emreder(NISA 58)
• buyrulmustur.
• Peygamber efendimiz bu konuda en güzel örnektir.
  daha gençlik yillarinda ona el-Emin yani
  güvenilir unvani verilmistir. Peygamberlik
  döneminden kendisine inanmayan insanlar bile
  emanetlerini getirip ona birakiyorlarmis.

19
EMANETI KORUMAK
Çünkü Onun emanetlerini koruyacagini
biliyorlardi, hicret esnasinda peygamber
efendimiz emanetleri sahiplerine vermek üzere
Hz.Aliye vermistir. Peygamber efendimiz
bir hadisinde Münafikligin isareti hiçtir
Konustugu zaman yalan söyler, söz verdigi zaman
yerine getirmez, emanete ihanet eder.
buyurmustur. Emanetin alani oldukça
genistir. Bunlardan bir kismini söyle siralaya
biliriz.
20
EMANETI KORUMAK
1.)ALLAHIN bize gönderdigi KUR-ANI KERIM.
2.)ALLAHIN bize verdigi beden. 3.)Kocanin
esi. 4.)Anne ve babanin çocuklari. 5.)Oturdugumuz
sira ve oturaklar kaybolan esyalar. 6.)Bize
verilen sirlar. 7.)Bize verilen makam, mevki ve
görevler.  
21
ADALETLI OLMAK

• Adalet Olmasi gerekeni olmasi gereken yere
  koymak herkese hakkettigini vermektir. Adaletin
  zitti zulümdür.
• Islam dini adalete çok büyük önem vermistir.
  Esitlikten daha çok adalet prensibini ilke
  edinir. Çünkü her esitlik adaleti saglamayabilir.
  Bugün her alisveris yapandan ayni oranda KDV
  kesilmektedir, bu adil bir vergilendirme
  degildir. Çünkü kazanci az olanda çok olanda ayni
  vergiyi ödemektedir oysaki kazanci çok olandan
  çok, az olandan az vergi almak adalete daha
  uygundur

22
ADALETLI OLMAK

• Bir toplumdaki insanlar birbirlerine adaletli
  davrandigi sürece o toplum huzurlu ve mutlu olur.
  Adalet sadece mahkemelerden beklenmemelidir anne
  baba çocuklarina, ögretmenler ögrencilerine,
  abiler ablalar kardeslerine Isverenler,
  çalisanlarina adaletli davranmalidir.

23
ADALETLI OLMAK
Devlet halkina her konuda adaletle
yaklasmalidir. Egitimde, ekonomide saglikta
herkese esit firsatlar sunmaya çalismalidir.
Insanlarin dogustan gelen haklari kesinlikler
elinden alinmamalidir. Devlet öncelikle
anayasasini ve konularini adalet prensibi
temelinde olusturmalidir. HZ.ÖMER'IN dedigi gibi
Adalet mülkün temelidir. Kuran-i
Kerimde bu konuda 'Ey iman edenler, Allah için
hakki titizlikle ayakta tutan adalet ile sahitlik
eden kimseler olun, bir topluma olan kinimiz
sakin ha sizi adaletsizlige itmesin adaletti olun
'. Buyrulmustur.
24
Peygamber efendimiz ömrü boyunca adaletli
ilke edinmis bu konuda kesinlikle taviz
vermemistir. Bir gün varlikli bir aileden gelen
bir kadin suç islemis cezasinin affedilmesi için
Üsame bin Zeyd Peygamberimize araci olarak
göndermistir. Peygamber Efendimiz bu duruma çok
sinirlenip Üsameyi azarlayip ona 'Sizden önce
gelip geçmis milletler iste bunun için helak
olmuslardir. Içlerinden ileri gelenler suç
islerse göz yumulur, ceza verilmezdi kimsesiz
zayif insanlar suç islerse cezalandirilirdi
Allaha yemin ederim ki kizim Fatima da bu sucu
islese cezasini vermekte çekinmezdim'
Peygamber Efendimiz mescitte defalarca Iste ben
buradayim kimin bende bir hak varsa gelsin
alsin. buyurmustur.
25
HOSGÖRÜ VE BAGISLAMA

• Insanlar her zaman hata yapabilir,
  birbirini incitebilir, birbirine zarar verebilir.
  Bu durumda karsisindakine düsen biraz daha
  anlayisli olmak ve hosgörülü davranmaktir. Çünkü
  dostluklar ve arkadasliklar ancak böyle
  korunabilir. Kuran-i Kerimde bu konuda O takva
  sahipleri ki bollukta da darlikta da Allah için
  harcarlar öfkelerini yutarlar ve insanlari
  affederler. Allah da güzel davranislarda
  bulunanlari sever. (Al-i Imran suresi, 134. ayet)
  buyrulmustur.
• Bazi insanlar kendisinden daha üst seviyede
  bulunanlara son derece hosgörülü davranirken,
  altinda bulunan insanlari ezmekte hiçbir tolerans
  göstermemektedir. Bir ev sahibi bardak kirdigi
  zaman bunda bir hayir var denir. Hizmetçi kirdigi
  zaman ise Ne sakar seysin! diye azarlanir.
  Halbuki hosgörüye ve affetmeye daha çok ihtiyaci
  olanlar güçsüz kimselerdir.
•  

26
HOSGÖRÜ VE BAGISLAMA
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sahsina karsi
islenen suçlarda ve davranislarda son derece
hosgörülüydü. Kendisini dogup büyüdügü yerden
çikaran, hakaretler eden, öldürmeye çalisan Mekke
halkini fetih günü genel af çikararak
affetmistir. Bununla beraber devlete karsi
islenen suçlar ve adaleti yerine getirme
konusunda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çok kati
idi. Çünkü bir toplumda suç isleyenler bir
vücuttaki tümör gibidir. Eger onlara gerekli
müdahale yapilmazsa tümörün vücutta yayildigi
gibi suçlular da topluma yayilir. Toplumun
huzurunu yok eder.
27
HOSGÖRÜ VE BAGISLAMA
Nasil ki Allaha karsi bir günah
isledigimizde onun bizi bagislamasini,
affetmesini istiyorsak kendimize karsi yapilan
hatalari da bagislayici olmaliyiz. Bununla
beraber zulme ve zalime riza göstermemeli,
onlarla da mücadele etmeliyiz. Zalime karsi
hoskörü, mazluma karsi hosgörülü olmaliyiz.
Mazluma karsi hosgörülü davranmayi kendimize ilke
edinmeliyiz.
28
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK

• Alçak gönüllülük(tevazu)kendini
  baskalarindan üstün görmemek kibirli olmama
  duygusudur. Yüce Allah gurur ve kibirden kaçinma
  konusunda bizleri açikça uyarmistir.
  Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve
  yeryüzünde böbürlenerek yürüme, zira Allah
  kendini begenmis, övünüp duran kimseleri asla
  sevmez buyrulmustur.(Lokman /18)
•  

29
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK

• Kibir duygusu çok çirkin bir hastaliktir.
  Seytan bu duygu sebebiyle Allahin huzurundan
  kovulmustur. Hiçbir insanin insan olmak
  bakimindan baskalarina karsi herhangi bir
  üstünlügü yoktur. Makam, mevki, mal ve mülk bir
  insani digerinden üstün yapmaz. Kur-ani Kerimde
  Sizin Allah katinda en degerliniz en fazla takva
  sahibi olaninizdir buyrulmaktadir.
•  

30
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK
Her insan da kendini begenme üstün görme
duygusu vardir. Insan olgunlastikça akli ve
iradesiyle bu duyguyu yener. Bir toplumda ahlak
yönünden en degerli insanlar kendilerine
soruldugu zaman Ben bu toplumun en asagi
seviyeli insaniyim. Derler. Bu duygu sayesinde
onlar diger insanlarin gözünde büyürler.  
Peygamber efendimiz insanlarin en fazla tevazu
sahibi olaniydi. Karsisinda korkudan titreyen
birisine Korkma. Ben bir kral degilim ben de
kuru bir et yiyen kadinin çocuguyum.
buyurmustur..
31
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK
Gelen bir elçi insanlarin içinde peygamber
efendimizi arayarak Hanginiz Muhammed ? diye
sorar. Peygamberimiz giyimiyle kusamiyla
kendisini diger insanlardan ayirmazdi.  
Insanlari görünüslerine göre , giydikleri
elbiseye göre oturduklari makama göre
degerlendirmemeliyiz.  Harabat ehlini hor görme
zakir Definelere mâlik virâneler var.
Insanlarin kiligina kiyafetine bakarak onlari hor
görme. Nice yikik dökük evler vardir ki o
viranelerin altinda hazine gizlidir.
32
HIKÂYE

• Fatih Sultan Mehmet Istanbulu fethetmeden
  önce acaba benim ilim adamlarimin durumu nedir?
  Ben bunlarla Istanbulu fethedebilir miyim
  diyerek ülkenin önde gelen ilim adamlarini
  sarayinda toplatir. Arka arkaya dizilen ilim
  adamlarina en bilgiliniz hanginiz diye sorar.
  Hepsi bir arkadakini gösterir. En arkadakine
  gelince buradakilerin en bilini herhalde sensin
  diye sorar. O da olur mu efendim benim
  önümdekilerin hepsi en bilgindir. Fatih Sultan
  Mehmet ellerini açarak Yarabbi sana sükürler
  olsun ben böyle tevazu sahibi ilim adamlariyla
  degil Istanbulu bütün dünyayi fethederim
  demistir.

33
GÖRGÜ KURALLARI

• Ey iman edenler! Kendi evlerinizden baska
  evlere, geldiginizi hissettirip (izin alip) ev
  sahiplerine selam vermeden girmeyin. Bu davranis
  sizin için daha hayirlidir. Düsünüp anlayasiniz
  diye size böyle ögüt veriliyor. Eger evde kimseyi
  bulamazsaniz, size izin verilinceye kadar oraya
  girmeyin. Eger size, Geri dönün. denirse hemen
  dönün. Çünkü bu sizin için daha nezih bir
  davranistir (Nur/27-28)

34
GÖRGÜ KURALLARI

• Genel
• Konusan kisinin sözü kesilmemelidir.
• Kiyafetlere özen gösterilmeli, giyilen
  elbiselerin mevki, yer ve zamana uygun olmasina
  dikkat.
• Baskalarini rahatsiz edici davranislardan
  sakinilmalidir.
• Ziyaretin kisa olmasina özen gösterilmelidir.
• Gerekli durumlarda özür dilenmelidir.
• Özel konusma yapanlarin yanina gidilmemelidir.
• Sakayi ölçülü ve karsidaki kisiyi incitmeden
  yapmalidir.
• Kimsenin özel esyasini karistirmamalidir.

35
GÖRGÜ KURALLARI

• Sofrada (Yemekte)
• Yemekten önce ve sonra eller yikanmalidir.
• Yemege besmele ile baslanmali ve yemegi bitirince
  de elhamdülillah denmelidir.
• Herhangi bir engel yoksa sag elle yenmelidir.
• Lokmalar küçük küçük alinmali ve iyice
  çignenmelidir.
• Lokma agizda iken konusulmamalidir.
• Yemegi sogutmak için yemege üflenmemelidir.

36

• Su içerken, bardagin içine nefes verilmemelidir.
• Baskalarini tiksindirecek söz ve davranislardan
  kaçinilmalidir.
• Tabaga, yenilebilecek kadar yemek alinmalidir.
• Toplu yemek yenirken, herkes yemegi bitirmeden
  sofradan kalkilmamalidir.
• Yemege önce büyükler baslamalidir.
• Sokaklarda yemek yenmemelidir.

37
GÖRGÜ KURALLARI

• Misafirlikte
• Misafirlige gitmeden önce ev sahibine haber
  verilmelidir.
• Misafirlige önceden kararlastirilan zamanda
  gidilmelidir.
• Gidilen yerde kapinin zili çalinmalidir.
• Karsilik verilmezse bir süre beklenip sonra
  gidilmelidir.

38
GÖRGÜ KURALLARI

• Evde ev sahibinin gösterdigi yerde oturulmalidir.
• Kütüphanedeki kitaplar izinsiz kullanilmamali,
  tablolar, biblolar vb. esyalara dokunulmamalidir.
• Misafirlige gidilen yerde çok fazla kalinmamali,
  baskalarini rahatsiz edecek konusmalar yapmaktan
  kaçinmalidir.
• Giderken izin istenmeli, ev sahibine tesekkür
  edilmelidir.

39
SAVURGANLIKTAN KAÇINMAK (ISRAF)

• Savurganlik Maddi veya manevi bir degeri
  gereginden fazla harcamaktir. Bunun zitti
  tutumluluktur.
• Cenabi ALLAH yeryüzünde bütün canlilara
  yetecek kadar rizik yaratmistir. Bazi bölgeler
  ALLAHIN verdigi nimetler açisindan biraz daha
  sansli iken, bazi bölgelerin imkânlari
  kisitlidir. Bundan dolayi bir milyardan fazla
  insan aç ve susuzluk çekmektedir. Suyun ve
  gidalarin çok oldugu bölgelerde ise insanlar
  yediklerine içtiklerine dikkat etmemekte ve
  savurganlik yapmaktadirlar. Bu ülkedeki
  insanlarin yaptigi israfla aç olan bir milyardan
  fazla insan rahatlikla karnini doyurabilir.

40
(ISRAF)
Dinimiz bu konuda oldukça titiz davranmakta
ve savurganliktan kaçinmamizi ögütlemektedir.
Onlarin harcamalari bu ikisi arasinda dengeli
bir harcamadir(FURKAN/67) Müslümana
yakisan her davranisinda dengeli ve ölçülü
olmaktir. Peygamber efendimiz de son
derece tutumlu bir insandi fakat cimri degildi.
Harcamalarini yerli yerinde yapardi. Yeri gelir
esen yelden daha cömert olur, yeri gelir bir
damla suyu bile fazladan harcamazdi. Bir
hadisinde Irmak kenarinda olsaniz dahi abdest
alirken israftan kaçininiz. buyurmustur.
41
(ISRAF)
Israf sadece para, esya, giysi vb. maddi
seylerle sinirli degildir. Bunun disinda zaman,
saglik ve emek israfi da söz konusudur. Bu konuda
peygamberimiz Bes sey gelmeden önce bes seyin
kiymetini bilin. Ihtiyarlik gelmeden gençligin,
hastalik gelmeden sagligin, fakirlik gelmeden
zenginligin, mesguliyet gelmeden bos vaktin, ölüm
gelmeden hayatin degerini bilin. buyurarak sahip
oldugumuz her türlü nimetin kiymetini bilmemiz
gerektigini dikkat çekmektedir.
42
(ISRAF)
Ülke olarak yillik 250 milyar TL civarindaki
bir parayi israf ediyoruz. Bu miktar bütün
gelirimizin 14i kadar bir miktardir. Bu
miktarin yarisini tasarruf edebilsek ülkemizde
issiz kalmaz, üniversiteye giremeyen genç kalmaz,
bütün çalisanlarin geliri de iki katina çikar.
43
(ISRAF)
Günde üretilen yaklasik 130 milyon
ekmekten 6 milyonu israf edilmektedir. Bu 6
milyon ekmegin yillik tutari 2.5 milyar TL bir
paraya karsilik gelir. Ayrica biz su zengini bir
ülke degiliz. Kisi basina yillik 1500 m3 su
düsmektedir. Fakat suyumuzu da oldukça israf
ediyoruz. Yine kâgit ve enerji konusunda da çok
fazla israf edilmektedir. Insanlar geri dönüsüm
konusunda yeterli bilince sahip degillerdir.  
44
(ISRAF)
Tasarrufu bir yasam sekli haline getirmeli,
bu konuda büyükler küçüklere örnek olmalidir.
Söndürdügümüz gereksiz yanan her lambayi
kapattigimiz, gereksiz akan musluk, dikkatli
kullandigimiz her bir kâgit parçasi, çöpe
atmadigimiz her ekmek gelecekte bize huzur,
mutluluk ve zenginlik olarak geri dönecektir.
Tutumlu olalim, cimri olmayalim, cömert olalim,
savurgan olmayalim. Gereksiz yere harcanan 1
kurusta olsa israftir. Gerekli yere harcanan 1000
lirada olsa israf degildir.
45
TESEKKÜRLER