Slayt 1 - PowerPoint PPT Presentation

1 / 33
About This Presentation
Title:

Slayt 1

Description:

Bina Bilgisi III TASARIM KURAM VE Y NTEMLER Ba mimarl k / 2005 Y. Do . Dr. Gaye B ROL * Ba mimarl k / 2005 bina bilgisi III B NA TASARIM S REC NDE ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:231
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 34
Provided by: GAYEB1
Category:
Tags: politik | sistem | slayt

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Slayt 1


1
Bina Bilgisi III TASARIM KURAM VE YÖNTEMLERI
BaÜ mimarlik / 2005
Y. Doç. Dr. Gaye BIROL
2
bina bilgisi III
BINA TASARIM SÜRECINDE GEOMETRIK
STRÜKTÜRLER BINA TASARIM ÇIKTISINA (ÜRÜNE) DAYALI
TASARIM ILKELERI KONSTRÜKSIYONA DAYALI BINA
TASARIMI TEMEL ILKELERI FORMA DAYALI BINA
TASARIMI TEMEL ILKELERI FORMUN POLITIK
YORUMU FORMUN BILIMSEL YORUMU FORMUN
SOSYO-EKONOMIK YORUMU FORMUN MATERYALIST
YORUMU FORMUN ANTROPOLOJIK YORUMU FORMUN
FIZIKO-PSIKOLOJIK YORUMU FONKSIYONA DAYALI BINA
TASARIMI TEMEL ILKELERI
BaÜ mimarlik / 2005
3
bina bilgisi III
BINA TASARIM SÜRECINDE GEOMETRIK
STRÜKTÜRLER Geometrik bir bütünü ele alip,
geometrinin ilkelerini bina tasarim sürecine
uyarlayan yaklasimlardir. Geometri, çizgiler,
açilar, düzlemler ve kütleler arasindaki iliski
ve özellikleri inceleyen bir bilim dali dir.
Bina tasarim sürecinde geometrik strüktür,
binanin ya da parçalarinin geometrinin örüntü ve
kaliplarinin kullanilmasi ile biçimlendirilmesi
olarak tanimlanabilir. Binayi olusturan bütünün
parçalara ayrilmasinda veya parçalarin bir araya
getirilmesinde geometrinin kurallarini uygulamak
ilkesi, geometrik strüktür yaklasiminin özünü
vurgulamaktadir. Pek çok ünlü mimar için mimari
ile geometri arasinda yogun bir iç içelik vardir.
Örnegin Le Corbusier yeni bir mimariye dogru
adli kitabinda mimarlik dogrultular (akslar)
üzerine oturur derken dogrultularin, düzlemleri
düzlemlerin, mekanlari olusturdugunu ve bu
olusumda geometrinin ilkelerinin geçerli
olacagini vurgulamaktadir. Geometrik strüktür
yaklasimi milattan 600 yil önceye Misir ve Yunan
mimarisine dayanmaktadir.



BaÜ mimarlik / 2005
4
bina bilgisi III





BaÜ mimarlik / 2005
5
bina bilgisi III
Le Corbusierin Domino evi (1914), Villa Stein
(1927), Unite a Habitation (1952), Supreme
Court (1956), La Tourette (1957) gibi yapilari
geometrik strükltür uygulamasinin tipik
örnekleridir.





BaÜ mimarlik / 2005
6
bina bilgisi III
Mies Van Der Rohenin Barcelona Pavyonu (1929),
Farnsworth evi (1950), Illinois Teknoloji
Enstitüsü (1956), Seagram Binasi (1958) gibi
yapilari da yine geometrinin kurallarinin bina
tasarim sürecinde ilke olarak kullanilmasinin
tipik örnekleridir.



BaÜ mimarlik / 2005
7
bina bilgisi III





BaÜ mimarlik / 2005
8
bina bilgisi III
Geometrik strüktür uygulamalarina iliskin
örnekleri artirmak olasidir. Örnegin L. Kahnin
Trenton Baths (1956), R. Neutranin Kaufmann evi
(1947), O. Niemeyerin Brasil Kongre Binasi
(1960), P. Johnsonun Johnson Evi (1949) gibi
binalar bu kapsamda ilk akla gelen yapitlardir.




R. Neutra - Kaufmann House

O. Niemeyer - Brasil Kongre Binasi P.
Johnson - Johnson House
BaÜ mimarlik / 2005
9
bina bilgisi III
Örnekler, geometrik strüktür ilkesinin bina
tasarim sürecinde uygulanmasinin, ister
tümdengelim, ister tümevarim yaklasiminda olsun
gerek bütünün, gerekse onu olusturan parçalarin,
biçimlenisinde ve bir araya gelmesinde,
geometrinin kural ve yasalarinin kullanimina
dayali oldugunu göstermektedir. Bu yaklasimda,
farkli fonksiyon üstlenen parçalarin, fonksiyona
bagli olarak biçimlenmedigi örnegin farkli islev
alanlarinin distan gözlenemedigi konusu
belirleyici ve karakteristik bir
niteliktir. Geometrik strüktür uygulamalarinda,
bütünden parçaya veya parçadan bütüne ulasmada
ekleme, çikartma, bölme, katlama önemli
anahtar islemlerdir.



BaÜ mimarlik / 2005
10
bina bilgisi III
BINA TASARIM ÇIKTISINA (ÜRÜNE) DAYALI TASARIM
ILKELERI Bina tasarim sürecinin çiktisi olarak
tanimlanan ürünün bazi özellikleri, tasarim için
bir çikis-bir baslangiç noktasi
olusturabilmektedir. Bu ilke düzeyindeki tasarim
kaynaklarinin ortaya konulup tartisilabilmesi
için ürün özelliklerinin neler oldugunun
sistematik bir biçimde analizi gerekmektedir. Ünlü
Romali mimar ve teorisyen Vitruviusa göre bu üç
ilke Firmitas (saglamlilik), Utilitas
(kullanislilik), Venustas (güzellik) dir. Bu
siniflandirma, Rönesans döneminde, Albertiden
baslayarak terim, kapsam ve öncelik siralari
degistirilerek fakat özünü kaybetmeden günümüze
kadar süregelmis ve özelligini korumustur.
Bugünkü terminoloji ile mimari ürün pragmatik
(yarar), sentaktik (kurulus) ve semantik (anlam)
boyutlari ile, Konstrüksiyon Form Fonksiyon Esteti
k özelliklerine sahiptir.



BaÜ mimarlik / 2005
11
bina bilgisi III
KONSTRÜKSIYONA DAYALI BINA TASARIMI TEMEL
ILKELERI Binanin ürün özelliklerinden
konstrüksiyonun öncelikle ele alinmasinin nedeni
Vitruviusun siralamasinin yani sira mimarinin
orijininde temel öge ve ilke olmasidir. Konstrüksi
yon kelime anlami olarak bina etme, insa etme,
yapma, tesis etme yolu, tertip etme usulü
anlaminda kullanilmaktadir. Konstrüksiyonun
temel özelligi rasyonel düsüncedir.
Konstrüksiyona iliskin temel amaç, en az emek ve
malzeme yani maliyet ile gerekli ve yeterli
etkinlikte mekanin gerçeklestirilmesidir. Konstrü
ksiyon ilkesi, endüstri devrimine kadar süren
uzun bir dönemde binanin tüm diger özelliklerini
belirleyen temel öge olmustur. Bu dönemde binayi
bilesenler olarak olusturan tasiyan ve tasinan
ögelerinin ayni olusu binanin fonksiyonel
bölümlendirilmesi ve tümel formunu dogrudan
dogruya biçimlendirir. Stonage, kemer, tonoz,
kubbe mimarileri bunun tipik örnekleridir.



BaÜ mimarlik / 2005
12
bina bilgisi III





Stoneage Kubbe Kemer
BaÜ mimarlik / 2005
13
bina bilgisi III
Bu dönemde konstrüksiyon ve tasiyici sistem
vernaküler mimariden basliyarak pek çok örnekte
binanin tümel formunu adeta dogrudan dogruya
meydana getirmistir. Nijerdeki saz kulübe,
Çaddaki tas ev, konstrüktif yerel mimari
örneklerini sergilerken iç dekoratif ögelerin
(pantantif-tromp) bile konstrüksiyon esasli
oluslarini vurgulayan Pantheon (125), Ayasofya
(537), Reims katedrali (1299) ve Selimiye (1569)
de bu yaklasimin özgün görünümlerini vermektedir.




Pantheon
BaÜ mimarlik / 2005
14
bina bilgisi III




Pantheon
BaÜ mimarlik / 2005
15
bina bilgisi III





Ayasofya
BaÜ mimarlik / 2005
16
bina bilgisi III


Reims Katedrali




Selimiye Cami
BaÜ mimarlik / 2005
17
bina bilgisi III
Endüstri devrimi ve sonrasindaki hizli gelismeye
bagli olarak, yapi malzeme ve tekniklerinin
gelisimi sonunda konstrüksiyon kendi içinde
üstlendigi yapi islevlerine bagli olarak
parçalara ayrilmistir. Tasiyicilar, Alt
kabuk, Yan kabuk, Üst kabuk, Bölücüler. Bunun
dogal bir sonucu olarak konstrüksiyon artik kendi
içinde de ünik (tekil) yapisini terk etmistir. Bu
durumda konstrüksiyonun degisen yöntem ve
malzemeleri, yeni biçimsel düzenlere yön
verebilecektir. Örnegin çelik konstrüksiyonlu bir
bina, kagir konstrüksiyonlu bir binaya
benzemeyecektir. Ayni sekilde, geleneksel yapim
teknigi ile insa edilmis bir bina ile
prefabrikasyon gibi ileri yapim teknikleri ile
gerçeklestirilen bir bina ayni olmayacaktir.



BaÜ mimarlik / 2005
18
bina bilgisi III
Ürünün konstrüktif özelliklerine karar verirken,
binanin tümel formu ve onun yani sira
bilesenlerinin biçimsel düzeni belirlenmektedir.
Yani konstrüksiyon bina tasariminin bir baslangiç
noktasi, kurali, ilkesi, haline dönüsmektedir.
Örnegin bir spor salonu tasariminda, olasi
konstrüksiyon yollarindan, betonarme karkas,
çelik karkas, ahsap karkas, çelik asma gibi
sistemler arasindan çelik asma sistem
seçildiginde binanin biçimsel düzeni,
konstrüksiyon kurallarinca belirlenecektir. Konst
rüksiyon elemanlarinin sergilenmesi veya
gizlenmesi de bina tasariminda temel bir karar
olarak görünmektedir. Bu açidan
bakildiginda Konstrüksiyonu aynen
birakma, Konstrüksiyonu kismen gizleme, Konstrüksi
yonu tamamen gizleme, gibi üç farkli yaklasimla
karsilasilabilir.



BaÜ mimarlik / 2005
19
bina bilgisi III
F.L. Wrightin Unity Temple (1911) binasi kagir
konstrüksiyon mimarisinin özgün örneklerinden
birisidir. Çati dört masif kare kolona
tasitilmakta ve masif kagir duvarlar binanin tüm
biçimsel düzenini belirlemektedir.



BaÜ mimarlik / 2005
20
bina bilgisi III


Pier Luigi Nervinin spor salonu binalari da
seçilen konstrüksiyon sisteminin, bina tasarimi
ilkesi olarak ne denli etkili oldugunu
göstermektedir.

BaÜ mimarlik / 2005
21
bina bilgisi III


Buckminster Fullerin Expo 67 Amerikan pavyonu,
jeodezik kubbe konstrüksiyonu.

BaÜ mimarlik / 2005
22
bina bilgisi III


Frei Ottonun Münih olimpiyat stadyumunda
uyguladiklari çadir konstrüksiyon, çekme ve
basinç elemanlari ile yumusak egrisel hatlar ve
kapaniklik gibi özellikleriyle binanin biçimsel
düzenini belirlemektedir.

BaÜ mimarlik / 2005
23
bina bilgisi III
FORMA DAYALI BINA TASARIMI TEMEL ILKELERI Bina
tasariminda, tasarimcinin en bagimsiz
davranacagi, serbestçe niteligine karar
verebilecegi sanilan ürün özelligi formdur.
Ürünün semantik boyutunu olusturan formun estetik
etkisi, bina tasarim olgusunun sanatsal yönünü
olustururken, ayni zamanda, felsefi bir yorumu
gerektirmektedir. Sözlük karsiligi olarak
sekil, görsel-dissal belirginlik bir bütün
olusturacak sekilde parçalari bir araya getirme
yolu, kalibi seklinde tanimlanan form, çesitli
bakis açilarina göre farkli yönlerden
yorumlanabilir.



BaÜ mimarlik / 2005
24
bina bilgisi III
FORMUN POLITIK YORUMU Bina tümel formlarinin
belli politik anlamlar tasidigi ve simgeler
olusturduklari bilinmektedir. Sosyo-politik
yorumcular, çesitli dönemlerde, çesitli
toplumlarda egemen olan formlarin, aslinda
politik yapinin bir uzantisi oldugu savini ileri
sürerler. Örnegin eski Yunanda, Atinada hakim
olan plan formu karedir. Kare esitligi ve
dolayisiyla demokrasiyi simgelemektedir ve Yunan
demokrasisinin bir sonucudur. Romada uzun
dikdörtgen formlar hakimdir. Çünkü Roma
imparatorlugu politik sistem olarak oligarsiye
yani bir sinifin diger sinifa hakimiyetine
dayanmaktadir. Misirda hakim form piramittir. Bu
ise üst üste oturan kastlari ve mutlak tepe
noktasi da firavunu simgelemektedir. Merkezi
idare biçimine sahip olan Osmanli döneminde ise
merkezi mekan kurgusu yerlesik form düzeni olarak
belirmektedir. 20. yüzyilda yaygin olarak görülen
kare ve dikdörtgen kompozisyonlari devleti
simgelemektedir. Çagin sonuna dogru yeniden
ortaya çikan büyük dikdörtgen formlar ise
ekonomik diktatörlügü çagristirmaktadir.



BaÜ mimarlik / 2005
25
bina bilgisi III
FORMUN BILIMSEL YORUMU Bina tümel formunun
bilimsel gelismeleri izleyecegi varsayimina
dayali yorumlardir. Örnegin eski Yunanda hakim
olan bina formlarinin Oklid geometrisinin
Aksiyel mimari formlarin Brunelli
konsepsiyonunun, modern mimarinin kübik
görünümlerinin (örnegin Le Corbusierin Villa
Savoiei) kübizmin 4-boyutunun, neoplastizm ve
futurizm akimlari sergileyen formlari Einsteinin
rölativite kuraminin uzantilari olarak
yorumlanmaktadir.



Fütürist Kent Tasarimi, Antonio Sant Elia, 1914.
J.J.P. Oudun tasarlamis oldugu Cafe des Unies.
Mekan Çalismasi, Küpün Parçalanmasi, van Doesburg
BaÜ mimarlik / 2005
26
bina bilgisi III
FORMUN SOSYO-EKONOMIK YORUMU Bu yoruma göre,
gerek bina tümel formlari, gerekse bina örüntü ve
kentsel dokular, toplumda hakim olan
sosyo-ekonomik veya baska bir degisle üretim
düzeninin fiziksel mekana yansimasidir. Örnegin
kirsal-tarimsal kesimde, daginik yerlesme
örüntüleri, kentsel-endüstriyel kesimde, kompakt
bina dokulari, üretim iliskilerinin
sonucudur. Benzer yorumlarla mimarlik tarihinde
yer alan akimlarin (eklektizm, brütalizm gibi)
sosyo-ekonomik yorumlari yapilmaktadir. Bu yoruma
göre, Post modern akim da endüstri toplumlarinin
mekanizm ve romantizm arasinda kalan
sosyo-ekonomik ikileminden kaynaklanmaktadir.
Ekonomik çikarcilik, toplumu mekanizm yolu ile
gelecege tasirken, karsilasilan ruhsal bosluk,
toplumu romantizm yolu ile geçmise baglamaktadir.
Bunun dogal bir sonucu olarak ultra modern,
klasikle özgün sentezler ortaya çikmaktadir.



BaÜ mimarlik / 2005
27
bina bilgisi III
FORMUN MATERYALIST YORUMU Materyalist
düsünürlere göre binanin tümel formunu çevre
kosullari, cografya ve jeoloji belirlemektedir.
Bu yoruma göre Yunan evinde iç mekanin zayifligi
uygun iklim kosullarina, Misirda düz çati
yagisin olmamasina, soguk yerlerdeki kare form
minimum isi kaybini saglama çabasina, sicak nemli
bölgelerdeki uzun dikdörtgen formlar isi
kazancini minimize etme gayretine, sicak kurak
bölgelerdeki iç avlulu dikdörtgen formlar isi
kaybini maksimize etme amacina, dayali olarak
gelistirilen bina tümel formlaridir. Bu
yaklasima göre tasarimci bina tümel formunu
seçerken bagimsiz degildir ve çevre kosullarina,
iklime, jeolojik yapiya bagimli olarak
davranacaktir. Bu grupta ele alinmasi gereken
yaklasimlardan birisi de cografi determinizm
görüsüdür. Bu görüse göre, arazi yapisi ya da
egim çizgilerinin hareketi bina formunun
belirleyicisi olmalidir.



BaÜ mimarlik / 2005
28
bina bilgisi III
FORMUN ANTROPOLOJIK YORUMU Toplumlarin
antropolojik yapilarinin o toplumlarda yaygin
olan bina tümel formlarini olusturdugu savina
dayanan bu yorumlara göre, Isveç ve özellikle Fin
toplumunda romantik yapi, binalarin formlarini da
etkilemekte romantik, organik bina formlarina
taban olusturmaktadir. Buna karsin Orta Avrupa
daha islevci ve materyalist bir antropolojik
bünye ve dolayli olarak bina örüntüleri
göstermektedir. Bu grupta yer alan yorumlara
göre, irklarin antropometrik görünümleri ve hatta
profilleri ile mimari profiller, örnegin kolon
basligi profilleri birbirine bagintilidir.



BaÜ mimarlik / 2005
29
bina bilgisi III
FORMUN FIZIKO-PSIKOLOJIK YORUMU Çesitli bina
formlarinin insan üzerinde farkli etkiler yaptigi
bilinen bir duyussal konu alanidir. Bu kapsamda
yapilan arastirmalara göre Yatay çizgi
devamlilik, rasyonellik, duraganlik Düsey çizgi
sonsuzluk Düz hat rijitlik, kuvvet Egri
hatlar esneklik, yumusaklik, tereddüt Spiral
dünyasal sorunlardan kopma, yükselme Küp
bütünlük, esitlik Daire özgürlük Elips
hareket hissi uyandirmaktadir. Bu nedenle
tasarimcinin binanin yaratmasini istedigi etkiye
uygun bir form seçmesi ve bu formdan yola çikmasi
yani bina tasarimi temel ilkesi olarak formun
fiziko-psikolojik yorumunu yapmasi gerekmektedir.



BaÜ mimarlik / 2005
30
bina bilgisi III
FONKSIYONA DAYALI BINA TASARIMI TEMEL
ILKELERI Fonksiyon sözcügü genelde belli bir
amaçla yapilan bilinçli eylem olarak
tanimlanmaktadir. Vitruviusun utilitas
(kullanislilik), Albertinin, Pailadionun
comodita (uygunluk) diye betimledigi fonksiyon
veya islev, yüzyilin basindan beri bina
tasarimini temel ilkesi olmustur. Form
fonksiyonu izler kurali modern mimarinin temel
tasi olmasina karsin bina tarihi kadar eskidir.
Neolitik devir göl evlerinden Çin seddine, Roma
limanlarindan, modern büro binalarina kadar
uzanan bir zaman diliminde fonksiyon bina
biçimsel düzenini etkileyen temel öge olmustur.
Çagdas fonksiyonalizm ise 1850ler de
Viollet-le-Duc adli Fransiz mimar-teorisyene
dayanir. Basit kurallara dayali bir mantik
sistemi olarak fonksiyonalizmi rasyonalize etmege
çalisan Viollet-le-Duci Wright ve Corbusier
izlemistir. Binanin ürün özelligi olarak
fonksiyonun temel ilke olarak alinmasinda yaygin
iki kural vardir. Bina ve bilesenlerinin formun
fonksiyonu izlemesi veya yansitmasi, Makinanin
basit islevsel formlarinin bina tasariminda
kullanilmasi.



BaÜ mimarlik / 2005
31
bina bilgisi III
Özellikle Chicago okulu olarak taninan
fonksiyonalist grup, basta Louis Sullivan olmak
üzere 1920 ve 1930lu yillarda yeni bir stil
yaratma çabasi içinde fonksiyonu biraz da
abartili bir biçimde temel tasarim ilkesi olarak
kullanmislardir. Binayi olusturan tüm
bilesenlerin, yapi elemanlari, ekipmanlar,
mekanlar, tasiyici sistem ögeleri (kolonlar,
kirisler), sirkülasyon elemanlari (asansörler,
merdivenler), cephe elemanlari, kütlelerin ayri
ayri islevlerine en uygun sekilde
biçimlendirilmesi, seklinde özetlenecek bu
yaklasimda Parçalarin bir bütün olusturmada
uyumsuzluklar göstermesi, Tasarim, yapim
hatalarinin gizlenememesi, Islevlerde zaman
içinde olabilecek degisikliklerin tutarsizliklar
yaratmasi, En küçük ayrintidaki (örnegin elektrik
tesisati vb.) ögelerin gösterilmesinin bütünlük
yerine kaos yaratmasi gibi sakincalara dikkat
edilmelidir.



BaÜ mimarlik / 2005
32
bina bilgisi III
Oldukça uç bir fonksiyonalizm yaklasimi olarak
tanimlanabilen Brütalizm de bu kapsamda
sayilabilir. Binayi olusturan tüm ögelerin
gizlenmeden aynen kullanilmasi ilkesinin yani
sira, yapi malzemelerinin çiplak olarak
birakilmasi da bu yaklasimin temel kuralidir.
Brutalizm akimini kaynagi olan Alison ve Peter
Smithsonun 1954de yaptiklari Norfolk okulu ile
Jack Lynnin Sheffieldde 1960da
gerçeklestirdigi Park Hill konut yerlesmesi bu
akimin en çok bilinen örneklerindendir. Le
Corbusierin Unite dHabitation daki brüt beton
kolonlarda yine bu akimin tipik örneklerinden
biri olarak anilmaktadir. Aldo von Eijickin
Amsterdamda 1955de gerçeklestirdigi belediye ve
yetim yurdu binasi da fonksiyon kurgusunun aynen
bina tümel formuna yansitilmasinin güzel bir
örnegini olusturmaktadir. Örneklerin
incelenmesinden de anlasilacagi üzere bu
ilke Gerekli bir disiplin olmasi, Özellikle bina
tasarim egitimi ve meslek uygulamasinin ilk
yillarinda saglam bir dayanak olusturmasi, Degerle
ndirme ve seçme süreçlerinde nitelikli bir
standart yaratmasi gibi nedenlerle hala
geçerliligini sürdürmektedir.



BaÜ mimarlik / 2005
33
bina bilgisi III

Le Corbusiernin Marsilyadaki ikamet birimi

Alison ve Peter Smithson tarafindan 1949-1954
yillari arasinda tasarlanan Ingiltere
Hunstantondaki okul binasi.

BaÜ mimarlik / 2005
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com