Control of The hazardous Materials - PowerPoint PPT Presentation

1 / 99
About This Presentation
Title:

Control of The hazardous Materials

Description:

Bu durum sanayilesmekte ve gelismekte olan T rkiye'de her t r faaliyetin i inde ... Etkideki bu fark, biyolojik tolerans denilen bir proses ile a iklanabilir. ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:834
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 100
Provided by: ilhant
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Control of The hazardous Materials


1
Control of The hazardous Materials
  • Problemin Tanimi
  • Tehlikeli Maddeler (Hazardous Materials) ve
    onlarin yarattigi çevresel riskler konusunda
    Dünya'da ve Türkiyede çevre hukuku açisindan
    belirli bazi yönetmelikler olmasina karsin
    uygulama alaninda ve yönetmeliklerdeki yaptirim
    eksikligi, gerek çevresel tahrip ve gerekse risk
    ile olusan çevre felaketlerinin ortaya çikmasina
    neden olmaktadir.
  • Bu durum sanayilesmekte ve gelismekte olan
    Türkiyede her tür faaliyetin içinde yer alan ve
    kullanilan maddelerin çevre açisindan tehlikeli
    olanlarinin kesin zararlari için nasil bir
    kontrol saglanabilecegi ve nasil bir yönetim
    biçimi ile bu risklerin en aza indirilebilecegi
    yönünde zorluklar yaratmaktadir.

2
  • Konu hakkindaki bilgilenme asamasini olusturmamis
    olmak problemin en büyük kismini teskil
    etmektedir.
  • Örnegin, bir kaza sonrasinda, acil müdahale
    asamasinda ve karsimiza çikan bir çevre
    felaketinin üzüntü veren sonuçlari karsisinda
    tehlikeli maddeler ile ilgili tüm bilgilerin ve
    onlarla yapilmis olan bir degerlendirmenin
    eksikligi her zaman görülmüstür.

3
  • 20. yüzyilda kimya endüstrisindeki teknolojik
    gelismeler ile kimyasal ürünler, insan sagligi ve
    yasam sürecini büyük ölçüde iyilestirmis,
    tarimsal üretimi arttirmis, konforu, imkanlari ve
    genel yasam kalitesini yükseltmistir.
  • Bu olumlu etkilerinin yaninda kimya endüstrisi,
    hem ürününün hem de üretim süreçlerinin neden
    oldugu kirlenmelerle bir yigin yeni soruna yol
    açmistir.
  • Sürekli olarak ortaya çikan yeni ürünlerin ve
    bunlarin atiklarinin özellikle uzun vadeli
    etkileri, insan sagligi ve çevre açisindan tam
    olarak bilinmemektedir.

4
  • Kimyasal maddeler, 2. Dünya savasi ndan bu yana
    saglanan üretim artislarinda büyük rol
    oynamistir.
  • Ancak 1983 de yapilmis bir çalismada, gelismekte
    olan ülkelerde her yil ortalama 10,000 kisinin
    zirai mücadele ilaci zehirlenmesinden öldügü,
    400,000 kisinin de ciddi bir sekilde hastalandigi
    tahmin edilmistir (Dünya Çevre ve Kalkinma
    Komisyonu, 1991).
  • Bu etkiler yalniz ilaçlarin uygulandigi yerle
    sinirli kalmayip, en önemli etkileri ve tahribati
    bu maddelerin besin zincirindeki birikimi ile
    insan sagliginda meydana gelmektedir

5
  • Giderek kimyasal ürünlere ve çok karmasik, genis
    çapli teknolojilere daha bagimli hale gelen bir
    dünyada, ürünlerin dogrudan uygulanmasi sonucu
    ortaya çikan tehlike ve zararlarin disinda
    felaket denilebilecek sonuçlar yaratan
    kazalarinda ortaya çikmasi beklenen bir olaydir.
  • Birlesik Devletler Çevre Koruma Teskilati nin
    (USEPA) bir incelemesine göre, 1980 ile 1985
    arasinda A.B.D. deki tesislerde 6,928 kaza
    meydana gelmis, bunlarin ciddiyet dereceleri
    farkli olmakla birlikte ortalamasi günde 5 kazaya
    ulasmaktadir (USEPA, 1985).

6
  • Sorunun Çözümü için Yaklasim
  • Problemin çözümü için kitaptaki amaç, giris
    bölümünde deginilen Dünyada ve Türkiye de
    çevresel ekosistemlerin maruz kaldiklari
    tehlikeler ile zarar görmelerine neden olan
    çevresel riskleri ve özellikle tehlikeli
    maddelerin olusturdugu çevresel riskleri
    degerlendirme, modelleme, yönetim ve acil eylem
    planlarini olusturmaktir

7
  • Bu amaç çerçevesinde
  • Tehlike, risk, zarar ve çevresel etkilenme,
    tehlikeli maddeler hakkindaki tanimlar ve
    kavramlar verilmis,
  • Tehlikeli olma, risk degerlendirmesinin
    kriterleri ortaya konmus,
  • Çevresel etkilenme boyutunda degerlendirme
    yapilmis,
  • Tehlikeli maddelerin, kullanim, tasinim dagilim
    tarzlari ile olusan riskleri degerlendirilmis,

8
  • Yönetim ve yasal çerçevedeki yeri irdelenerek
    yurt içi ve yurt disi örnekleri ile verilmis,
  • Çevresel risk degerlendirme ve çevresel koruma
    kavramlari ile iliskisi ortaya konularak yönetim
    yaklasimi getirilmis,
  • Kaza ile tehlikeli maddelerin dökülme, saçilma ve
    yangin gibi felaket durumlarinda çevresel
    sistemler üzerinde etki potansiyeli
    degerlendirilmis,
  • Tehlike ve riskleri en aza indirme yöntemleri ve
    acil eylem planlari verilmis,
  • Halihazirda kullanilan modeller yardimi ile bir
    acil planlama hem özel hem de genel senaryolar
    halinde sunulmus,
  • Bu planlamanin yürüyüs ve yönetim modeli üzerinde
    bir organizasyon semasi verilmistir.

9
  • Prior to the Industrial Revolution, disasters
    were primarily limited to those caused by natural
    events like floods, earthquakes, and volcanoes.
  • While disasters still result from such causes
    today, we are now confronted with others that are
    relatively unique to the twentieth century.
  • One such cause directly relates to the materials
    used industrially to produce the amenities of
    modern life by the chemical, petroleum and
    nuclear industries.

10
  • For instance, just consider one product of the
    chemical industry, vinyl chloride.
  • This raw material is used to make the synthetic
    plastic PVC. As vinyl chloride is a highly
    flammable substance, it has a severe fire and
    explosion hazard.
  • When released from its container, vinyl chloride
    poses a substantial threat to public health and
    safety. Bulk quantity of this substance are
    likely to be encountered in the workplace during
    storage or handling or during shipment.

11
  • Vinyl chloride is a single example of a substance
    that has come to be known as a hazardous material
    where in general terms,
  • a hazardous material is defined as a material
    with a substantial potential to pose a danger to
    living organisms, materials, structures or the
    environment.
  • Such dangers may consist of explosion or fire
    hazards, corrosion, toxicity to organisms or
    other detrimental effects.

12
  • Hazardous materials may be found in a variety of
    places even in the home.
  • Some are found dispersed in the air we breath
    others are even in the food we eat and the water
    we drink.
  • In truth, hazardous materials are likely to be
    found almost anywhere.

13
  • One of the difficulties in dealing with the
    hazardous materials is the variety of chemicals
    that are found in our world today.
  • The results of several studies show that there
    are between 5 and 6 million chemicals and
    formulations. A computer review of the total
    list of Chemical Abstract Service indicated that
    1.5 million of these chemicals were common, with
    33000 to 63000 of them considered hazardous.
  • To complicate matters, these hazardous
    chemicals are known by 183000 different names.

14
  • These huge number of hazardous materials are
    generally classified as follows
  • Class 1 Explosives (with 5 divisions)
  • Class 2 Gases (four divisions
  • Class 3 Flammable liquids (three divisions)
  • Class 4 Flammable solids spontaneously
    combustible materials and materials that are
    dangerous when wet
  • Class 5 Oxidizers and organic peroxides
  • Class 6 Poisons and etiologic materials
  • Class 7 Radioactive materials
  • Class 8 Corrosives
  • Class 9 Miscellaneous
  • and finally ORM-D Other regulated material

15
  • For indicating and ranking the health,
    flammability, and reactivity hazards of hazardous
    materials, The National Fire Protection
    Association (NFPA) has developed a standard
    system (NFPA 704).
  • In addition, a special precaution symbol may be
    used where necessary.

16
  • This system of identifying hazards associated
    with various materials was developed primarily
    for fire protection and emergency personnel but
    can be useful to anyone who needs to handle
    potentially hazardous material.
  • As stated in NFPA 704, "This standard provides a
    simple system of readily recognizable and easily
    understood markings, which will give at a glance
    a general idea of the inherent hazards of any
    material and the order of severity of these
    hazards as they relate to fire prevention,
    exposure, and control".

17
  • Hazardous materials may be acutely toxic or have
    long-term chronic effects, even at low
    concentrations. They include a large number of
    organic compounds , and a number of inorganic
    substances , heavy metals, for instance.
  • Millions of kilograms of hazardous materials are
    transported daily along the highways, railways
    and waterways. Some of these materials, such as
    cyclic pesticides, cyanide, organometallic
    compounds and heavy metals are highly toxic to
    man and environment , and the accidental release
    of even small volumes of those materials to the
    environment may have serious consequences.

18
  • Accidental spills and releases of hazardous
    substances can result from a variety of causes
    including highway, rail, water, industrial plant
    upsets, the failure of retaining dikes, storm
    damage, malicious acts, and even air accidents.
  • The cost of returning the environment to an
    acceptable state following a spill may involve
    the expenditure of millions of dollars, and even
    after toxicants have been removed from a spill
    area, undesirable effects may linger in the
    environment for many months or years.

19
  • Hazardous material spills may impair the quality
    of water, land or air, or all three
    simultaneously.
  • A land of spill of a non-volatile, toxic
    substance generally has less impact on the
    environment than a spill of a highly volatile,
    toxic substance or a substance that has entered a
    waterway. Land spills can normally be contained
    and the containment soil removed to a disposal
    area, localizing the effects of the incident.
  • Where air or water contamination is involved,
    the fluidity of these media favor the transport
    of highly hazardous substances over a wide area
    with possible dangerous consequences. Once
    released to the atmosphere, vapor are rapidly
    dispersed by diffusion and wind currents and
    containment is possible.

20
  • A community rating and evaluation system
    developed by University of Western Ontario,
    Canada to find population and environmental
    hazards in a community has been described and a
    previous study conducted to find out the index or
    an indicator of a toxic spill incident that might
    happen in Bosphorus and its environment is
    evaluated.
  • Rating values for that study were accounted for
    the highway , railway, marine and pipeline
    transport plus the industrial and storage
    handling of these materials.
  • As a result of that study it can be said that
    the examined area exceeds the limit values for
    the environmental hazard rating and should be
    evaluated in the class of cities having disaster
    potential.

21
  • In the early 1970s, intensive efforts were
    started to develop systems to meet environmental
    emergencies.
  • Before this time , the emphasis was placed on the
    development of effective ways to identify
    hazardous substances, to define physical hazards
    associated with the handling of these substances,
    and develop emergency first aid procedures.
  • Starting in 1970, increasing attention has been
    directed toward the environmental effects of
    pollutants and the development of procedures to
    prevent and cope with emergencies.

22
  • The primary purpose of emergency plans is to
    prevent incidents as well as to initiate timely,
    well organized responses.
  • When developing an emergency plan for a given
    area, it is necessary to involve many agencies
    and personnel in the creation of a network of
    facilities that must function rapidly and
    precisely in the event of an emergency.
  • It is of utmost importance that an accident be
    reported as soon as possible and that effective
    actions follow for with.
  • The spilled substance has to be identified,
    appropriate personnel and equipment have to be
    rushed to the scene, and the cleanup has to be
    accomplished without endangering human life,
    while holding environmental damage to a minimum.

23
  • The 1996 North American Emergency Response
    Guidebook (NAERG96) was developed for use by fire
    fighters, police, and other emergency services
    personnel who may be the first to arrive at the
    scene of a transportation incident involving
    dangerous goods.
  • It is primarily a guide to aid first responders
    in quickly identifying the specific or generic
    hazards of the material(s) involved in the
    incident, and protecting themselves and the
    general public during the initial response phase
    of the incident.
  • The guidebook assists responders in making
    initial decisions upon arriving at the scene of a
    dangerous goods incident. It is primarily
    designed for use at a dangerous goods incident
    occurring on a highway or railroad.

24
  • All guides have been revised and are now
    presented in a two (2) page format and identified
    by three (3) digit numbers.
  • Since many materials represent similar types of
    hazards that call for similar initial emergency
    response actions, only a limited number of guides
    are required.
  • The orange-bordered guides are not applicable
    when materials of different classes and/or
    divisions are involved in an incident and are
    intermingled.
  • Incidents involving more than one class of
    material require the incident commander to obtain
    informed advice as soon as the scope of the
    incident can be determined.
  • Materials involved in an incident may, by
    themselves, be non-hazardous however, a
    combination of several materials or the
    involvement of a single material in a fire, may
    still produce serious health, fire or explosion
    hazards.

25
  • In this study, a new approach shown in the figure
    below is designed to manage the hazardous
    materials .
  • That approach considers environmental impact
    assessment and environmental risk assessment
    together. From the literature review it is seen
    that there is a need to involve all components of
    the environment not only man while managing
    hazardous materials in our community.

26
  • Some of the propositions made following this
    study are
  • The control and response activities of hazardous
    materials should use the same language as it is
    in traffic for instance.
  • As our legislations are lack of enforcement not
    only amendments should be made but also the
    institutions to cope with the developments in
    this area should be established.
  • Hazardous material data sheets should be prepared
    for the materials including the physical,
    chemical and biological properties of the
    material, the response information in terms of
    evacuation distances, fist aid, protective
    equipment etc.

27
  • Figure . Basic considerations in hazardous
    material management
  • Rapor son 7 Figure( T M Kitap)

28
TEHLIKELI MADDELER
  • Endüstriyel devrim öncesi meydana gelen
    felaketler, büyük ölçüde taskinlar, depremler
    vb... önlenemez doga olaylari ile sinirli idi.
  • Hala bu olaylardan dolayi felaketler yasaniyor
    ise de, aslinda bugün 20. yüzyila özgü nedenlerle
    farkli felaketler ile karsi karsiya
    kalinmaktadir.
  • Bu nedenler ise dogrudan modern yasamin
    ihtiyaçlarini karsilayan kimya, petrol ve nükleer
    endüstrilerinde kullanilan tehlikeli maddeler ile
    yakindan iliskilidir.

29
  • Günümüzde bu maddelerin -bir çok sektörde
    kullanilmalari nedeni ile- binlerce tonu
    karayolu, demiryolu, denizyolu ve boru hatlari
    ile tasinmakta ve kimyasal maddeler deger olarak
    dünya ticaretinin yaklasik 10 unu meydana
    getirmektedir (THE CONSERVATION FOUNDATION,
    1986).
  • Bu maddeler arasinda pestisitler, siyanürler,
    organometalik bilesikler ve agir metaller insan
    ve çevresine çok zehirli olduklarindan çok düsük
    miktarlarinin dahi çevreye yayilmasi ciddi
    sorunlara neden olmaktadir.

30
  • Buna örnek olarak Ohio da Shawnee gölündeki su
    yasaminin yok edilmesi gösterilebilir. Bu olay,
    yüzme izni verilmeyen bir kisinin kizginligi ile
    gerçeklesmis ve göle 700 gr endrin (daha sonra
    yasaklanmis bir pestisit) karistirilmistir.
  • Göl suyunda 7 ppb (milyarda bir) ve göl
    sedimentlerinde 100 ppb ye ulasan endrin
    konsantrasyonlari baliklarla birlikte tüm su
    yasamini zehirleyerek yok etmistir.
  • Endrin in balik zehirlilik degeri 0.2 ppb insan
    için emniyet limiti ise 1 ppb dir. Yarilanma
    ömrü 7 ile 20 yil arasinda verilmektedir (ZAJIC
    ve HIMMELMAN, 1978).
  • Yukarida verilen degerler, çevre için böyle bir
    maddenin tehlike boyutunu ortaya koymasi
    açisindan çarpici bir örnektir.

31
  • Tablo 2-1 1959-92 yillari arasinda meydana gelen
    kaza ve felaketler

32
(No Transcript)
33
  • . A.B.D. de gerçeklestirilen çesitli federal
    arastirmalarin sonuçlarina göre 5-6 milyon kadar
    kimyasal madde ve formülasyon vardir.
  • Kimyasal katalog servisi ndeki (Chemical
    Abstract Service) tüm listelerin bilgisayar
    yardimi ile taranmasi sonucunda ise buradaki
    kimyasallarin 1,5 milyonunun yaygin olarak
    kullanildigi, 33,000- 63,000 kadarinin da
    tehlikeli olarak nitelendirildigi saptanmistir.
  • Olaylari daha karmasik hale getiren ise bu
    tehlikeli maddelerin 183,000 farkli isimle
    bilinmesidir (ERICKSON ve dig, 1989).

34
  • Maddeler reaksiyona girerek yeni bir toksik madde
    olusturabilirler
  • Asit ihtiva eden bir takim ticari temizlik
    maddeleri ile havuz suyu dezenfektanlarini
    karistirdigimizi düsünürsek, klor gazi olusturan
    hizli bir reaksiyon cereyan eder.
  • Klor gazi solunumla alindiginda oldukça
    tehlikelidir, çünkü insan vücudunun tolere
    edebilecegi miktar en fazla milyonda birdir.

35
  • Maddeler reaksiyonla parlayici veya patlayici
    forma dönüsebilirler
  • Buna örnek olarak metallik sodyumun su ile
    parlayici bir gaz olan hidrojen gazi olusturmasi
    verilebilir.
  • Bu kimyasal reaksiyon sirasinda ortaya çikan isi
    hidrojen gazinin kendiliginden parlamasina neden
    olur.

36
  • Maddeler isi nedeni ile etkilesime geçebilirler
  • Oksitleyiciler, parlayici maddelerle kolayca
    reaksiyona girerek kendiliginden tutusmasina
    neden olurlar.
  • Örnegin bir oksitleyici olan konsantre nitrik
    asit yanlislikla çok ince dagilmis saman yigini
    üzerine dökülür ise geçeklesecek reaksiyon, saman
    yigininin kendiliginden tutusmasi için yeterli
    isinin ortaya çikmasina neden olur.

37
Tehlikeli Maddeler Hakkindaki Tanimlar
  • Zararli Madde, ülkemizde 7 Ekim 1993 de
    çikarilan Zararli Kimyasal Madde ve Ürünlerinin
    Kontrolü Yönetmeligi nde Ek II deki
    özelliklerinden herhangi birine sahip olmalari
    kaydi ile Ek I de verilen ve çevrenin korunmasi
    amaci ile yayinlanan tebliglerde yer alan, her
    cinsten kimyasal element, bunlarin bilesiklerini
    ve karisimlarini ifade eder seklinde yasal bir
    tanim verilmistir (Zararli Kimyasal Madde ve
    Ürünlerinin Kontrolü Yönetmeligi, 1993).

38
  • Suda tehlikeli ve zararli maddeler, 4 Eylül 1988
    tarihinde çikarilan Su Kirliligi Kontrolü
    Yönetmeligi, Suda Tehlikeli ve Zararli Maddeler
    Tebligi nde kisa sürede solunum, sindirim veya
    deri absorbsiyonu yolu ile akut toksisite
    (zehirlilik) ve uzun sürede kronik toksisiteye
    yol açan, kanserojen veya teratojen etki yapan,
    sularin biyolojik yöntemlerle aritimina karsi
    direnç gösteren veya biyolojik aritmayi inhibe
    eden, yeralti ve yüzeysel sulari kirletmemeleri
    için özel muamele ve bertaraf islemleri
    gerektiren, çevrede tehlike yaratan maddeler
    olarak tanimlanmislardir (Su Kirliligi Kontrolü
    Yönetmeligi, Suda Tehlikeli ve Zararli Maddeler
    Tebligi, 1989).

39
  • Tehlikeli Madde (Hazardous Material), Yangin
    kuruluslari tarafindan, uygun bir sekilde islem
    görmedigi zaman insan sagligina ve refahina veya
    çevreye zarar verebilecek herhangi bir madde veya
    karisim olarak tanimlanmaktadir (MEYER, 1989).

40
  • Tehlikeli Madde (Hazardous Substance), Federal
    Tehlikeli Madde Yasasi (FHSA), özellikle çok
    zehirli, zehirli, tahris edici, yüksek derecede
    parlayici, parlayici, yanici veya basinç
    olusturabilen maddeleri geleneksel veya uygun
    bir sekilde islenmeleri veya kullanimlari
    sirasinda ciddi yaralanma veya hastaliklara neden
    olabilecek ise tehlikeli madde olarak
    tanimlamaktadir (WOROBEC, 1986) .

41
  • Federal Su Kirliligi Kontrolü Yasasi nda (The
    Federal Water Pollution Control Act) tehlikeli
    madde olarak tayin edilmis herhangi bir madde
  • CERCLA da özellikle tehlikeli madde olarak tayin
    edilmis herhangi bir madde
  • Kaynaklarin Korunmasi ve Geri Kazanimi Yasasi
    nda (RCRA) listelenmis herhangi bir zararli atik
    veya RCRA de tanimlanmis özelliklere sahip
    herhangi bir madde
  • Federal Su Kirliligi Kontrolü Yasasi nda zehirli
    kirletici olarak tayin edilmis herhangi bir madde
  • Temiz Hava Yasasi nda (CAA) tehlikeli hava
    kirleticisi olarak tanimlanmis herhangi bir madde
  • Zehirli Maddelerin Kontrolü Yasasi nda muhtemel
    tehlikeli madde olarak tayin edilmis herhangi bir
    madde dir (WOROBEC, 1986).

42
  • Tehlike Orani Yüksek Maddeler (Highly Hazardous
    Substances)Genel anlamda tehlike orani yüksek
    bir madde, yasayan organizmalara, malzemelere,
    yapilara veya çevreye zarar verebilecek önemli
    bir potansiyele sahip bir maddedir. Bu zararlar
    patlama veya yangin, korozyon, organizmalar
    üzerinde zehirlilik gibi etkiler olabilir
    (MANAHAN, 1990).

43
  • Mikrokirleticiler (Specific Water Pollutants),
    kavrami tanimlanabilir kimyasallar ile klasik
    veya genel kirletici parametreler (BOI, KOI, AKM)
    arasindaki farkliligin önemini ortaya koymak
    üzere tanimlanmistir. Buna göre mikrokirletici
    belirli kosullar altinda özellikle insan ve su
    yasamina yaptigi zehirli ve istenmeyen etkileri
    ile bir su kaynaginin kalite ve degerini düsüren
    ve yine insan faaliyeti ile çevreye giren bir
    maddedir. (OECD, 1982).
  • Mikrokirleticiler ayni zamanda eser kirleticiler
    (trace pollutants), öncelikli kirleticiler
    (priority pollutants), dirençli, çözünmeyen
    kirleticiler (refractory pollutants) ve zehirli
    kirleticiler (toxic pollutants) gibi degisik
    isimlerde degisik ülkelerde tanimlanmaktadir
    (TALINLI, 1993).

44
  • Zehirli Maddeler (Toxic Materials), USDOT
    tarafindan, insanlar için toksik etkiye sahip
    oldugu bilinen veya insana olan zehirliligi
    hakkinda yeterli bilgi bulunmamasi halinde
    hayvanlara uygulanan testler sonucunda insana
    toksik etkisi olacagi tahmin edilen gaz formu
    disindaki formlarda bulunan madde olarak
    tanimlanmaktadir (WOROBEC, 1986).

45
  • Zehirli Maddeler(Toxic Substances), Zehirli
    Maddelerin Kontrolü Yasasi nda üretimi,
    dagitimi, kullanimi veya uzaklastirilmasi
    sirasinda bir yaralanma veya çevreye zarar verme
    özelligi tasiyan pestisitler ve ilaçlar disindaki
    ticari kimyasal maddeler olarak
    tanimlanmaktadirlar (WOROBEC, 1986).
  • Tehlikeli Hava Kirleticileri (Hazardous Air
    Pollutants), USEPA, solunum veya absorbsiyonla
    vücuda alindiklarinda solunum yollari
    hastaliklari gibi olumsuz saglik etkilerine neden
    olacak kirleticiler olarak tanimlamaktadir
    (WOROBEC, 1986).

46
Tehlikeli Maddelerin Özellikleri
  • Tehlikeli maddelerin özellikleri bu maddelerin
    veri tablolarindaki (HMDS) 3 ana bölümde
    incelenmektedir (Ek B)Bunlar
  • Fiziksel özellikler ve tehlikeler
  • Kimyasal özellikler
  • Yasama tehlikeli özellikler dir
  • Bu bölümlerden fiziksel ve kimyasal özellikler
    birlikte degerlendirilmekte, müdahale ve kontrol
    açisindan önemli olan degerlendirme bilgileri
    çözünürlük, yogunluk, parlayicilik, koroziflik ve
    reaktiflik olarak ön plana çikmaktadir.

47
  • Çözünürlük
  • Çözünürlük için çok farkli tanimlar olmasina
    ragmen, çözünürlük genellikle suda 10 luk bir
    çözeltiyi hizla olusturabilen bir madde için
    kullanilir.

48
  • Bir itfaiyeci için, bir organik kimyasalin 250 ml
    si 1.5 galon (5.67 lt) su ile çözülmedikçe
    çözünür olarak kabul edilmez.
  • Bu tanimlamalar, kimyacilar tarafindan verilen
    çözünürlük kavrami ile es deger olmayip pratik ve
    hizli karar verme için düsünülen tanimlardir.

49
  • Yogunluk
  • En basit tanimi ile birim hacim basina düsen
    maddenin kütlesi olarak tanimlanmaktadir. Bu
    hacimdeki kütle anlamina gelir. Ikinci bir tanim
    olan spesifik gravite, bir sivi veya katinin
    yogunlugunun su yogunluguna orani olarak
    tanimlanmaktadir. Bu oran boyutsuzdur ve madde
    ile su arasindaki yogunluk iliskisini gösterir.
  • Spesifik gravite Madde agirligi / Esit
    hacimdeki su agirligi

50
  • Bir yangin sirasinda, yanan bir sivinin spesifik
    agirliginin bilinmesi siviyi söndürmek için su
    kullanip kullanilmamasina karar vermede
    önemlidir.
  • Su ile hiçbir oranda karismayan ve spesifik
    gravitesi 1 den küçük olan bir tank dolusu
    sivinin tutustugunu düsünelim. Bu tanka su ile
    müdahalede bulunmak yangini söndürmeyecegi gibi
    yanan sivinin dibine çöken su, sivinin tank
    disina tasip yanginin etrafa da siçramasina neden
    olarak olay boyutunu büyütebilecektir.
  • Tersi bir durumda ise (spesifik gravitesi gt1 olan
    sivi) yanan sivi üzerine su eklenmesi yangini
    söndürecektir. Her iki durum Sekil 2-2de
    verilmistir.

51
  • Sivi ve katilarin spesifik gravitesi ve
    yogunlugunun verdigi bu sanslara karsilik gazlar
    ve buharlar için kullanilan en önemli fiziksel
    özellik buhar yogunlugudur. Bu parametre için
    ayni prensipten hareketle buharin veya gazin
    yogunlugu havanin yogunluguna (1.29 gr/lt)
    oranlanir.
  • Buhar yogunlugu (X) X in yogunlugu / Havanin
    yogunlugu
  • Eger bu oran birden büyük ise buhar çökelir ve
    eger küçük ise buhar havada yükselecektir.

52
  • Uygulamada buhar yogunlugunu hesaplamak için
    havanin ve buharin molekül agirliklarini bilmek
    yeterlidir. Havanin molekül agirligi 29 ve
    örnegin yayilan gazda klor ise, klorun molekül
    agirligi 71 olduguna göre, klor için buhar
    yogunlugu 71/292.49 olarak hesaplanabilir.
    2.49gt1.29 oldugundan klor gazinin buhar yogunlugu
    havadan agirdir ve bu onun havada çökelecegini
    gösterir.
  • Amonyak için bu deger 0.59 dur ve bu nedenle
    amonyak havada yükselen bir gaz olarak
    tanimlanir. Oysa, amonyagin 51 oraninda çözünür
    ve higroskopik (nem tutucu) olmasi nedeni ile
    havada hizla su ile birleserek amonyum hidroksit
    (NH4OH) olusturmasi söz konusudur. Bu yeni
    olusumun molekül agirligi 35 dir ve hava
    yogunlugundan büyük oldugundan sonuçta yayilan
    amonyak havada çökelecektir.

53
  • Parlayicilik
  • Tehlikeli maddeler için bir diger özellik, yanma
    sonucu gaz veya buharlar olusturmasidir. Bu
    sonuç için tehlikeli maddenin özelligi
    parlayicilik, tutusabilirlik ve yanabilirlik
    olarak verilmektedir.
  • Asagida bu tanimlama için özellikle yangin
    olusturma tehlikelerine karsi tehlikeli maddenin
    potansiyel parlayicilik limitleri verilmistir.

54
  • Alt parlama limiti Kivilcim kaynagina maruz
    kaldiginda yanmayi olusturan bir gaz veya buharin
    havadaki minimum konsantrasyonudur. Bu deger
    hacimce havadaki buharin yüzdesi olarak
    gösterilir.
  • Ãœst parlama limiti Kivilcim kaynagina maruz
    kaldiginda yanmayi olusturan bir gaz veya buharin
    havadaki maksimum konsantrasyonudur. Bu deger
    hacimce havadaki buharin yüzdesi olarak
    gösterilir.
  • Parlama noktasi Kivilcimlandiginda yüzeyinde
    bir parlama ve yeterli buhar çikisi görülen bir
    sivinin o andaki sicakligidir.
  • Kendiliginden Tutusma noktasi Bir kivilcim
    kaynagi olmaksizin alevlene bilen bir gaz veya
    buharin sicakligidir.
  • Buhar basinci Verilen bir sicaklikta sivi ile
    dengede olan buharin basincidir. Sicaklikla
    degisir ve genellikle mmHg birimi ile ifade
    edilir (760 mmHg 1 atm. ve deniz seviyesi).
  • Kaynama noktasi Bir sivinin buhar habbecikleri
    olusturup atmosfere dogru verdigi andaki
    sicakligidir. Açik bir kapta kaynama
    noktasindaki buhar basinci atmosfer basincina
    esitlenmis demektir.

55
  • Pratikte verilen bir sicaklikta çogu reaksiyonlar
    kismen egzotermik kismen de endotermiktir. Ancak
    bu reaksiyonlarin baslamasi için yeterli bir
    enerji seviyesine ulasmalari gerekmektedir.
  • Bu baslatici olan enerji seviyesi aktivasyon
    enerjisi olarak bilinir. Genellikle bir
    kivilcim, küçük bir alev veya sürtünme bu
    aktivasyona ulasmak için yeterli olabilir.
  • Sekil 0-3de aktivasyon enerjisini gösteren bir
    reaksiyon için enerji diyagrami verilmistir.
    Burada, çevreye yayilan enerji olarak gösterilen
    enerji sekli genellikle isi ve isik olarak
    yansir.
  • Rapor son 7 sayfa 37

56
  • Koroziflik
  • Korozif maddeler, temas noktasinda metalleri
    asindiran ve/veya insan derisi dokusunda degisim
    veya tahribe neden olan maddeler olarak
    tanimlanmaktadir. Kati, sivi ve gaz formunda
    bulunabilen korozif maddeler asitler ve bazlar
    olmak üzere iki ana grupta ele alinirlar.

57
  • Asitler
  • Bir maddenin asit olarak tanimlanabilmesi için
    çözündügü zaman suya hidronyum iyonu vermesi
    sarti gösterilmektedir. Fakat proton (hidronyum
    iyonu, H), bu hali ile çözeltide her zaman
    bulunmaz. Hidrat halinde veya su molekülüne
    tutunmus olarak (H3O) bulunur. Bu nedenle,
    asitlerin hidronyum iyonu üreten maddeler olarak
    tanimlanmasi daha dogru bir yaklasim olarak kabul
    edilir.
  • Bir asidin kuvveti, çözeltide hidronyum
    iyonlarini üretme kabiliyeti ile ölçülür ve
    kuvvetli bir asit hidrojeninin tümünü veya büyük
    bir kismini hizli bir sekilde hidronyum iyonu
    olarak çözeltiye verirken, zayif asitler ancak
    küçük bir kismini verebilirler. Bu farklilik,
    zayif asitlerin kuvvetli asitlerden daha düsük
    bir koroziflige sahip olacagini göstermez.
    Kuvvetli asitlerde reaksiyon hizla cereyan
    etmektedir ve zayif asitler de uzun zaman
    periyodunda ayni korozifligi gösterebilirler.

58
  • Asitler ortak koroziflik karakterine sahip
    maddelerdir. Bu özelliklerden en önemli
    olanlari
  • Metaller ile reaksiyon Asitler metaller ile
    metal tuzlari ve hidrojen olusturan bir reaksiyon
    verirler. Hidrojen çok parlayici bir gazdir ve
    reaksiyon egzotermiktir. Eger yeterli isi açiga
    çikar ise, hidrojen veya yakinindaki diger yanici
    maddeler tutusabilir.
  • Bazlar ile reaksiyon Bir asit ile baz
    reaksiyona girer ise su ve tuz olusur. Bu
    reaksiyon, asit nötralize oldugu zaman
    gerçeklesir. Reaksiyon, asit ve bazin kuvvetine
    bagli olarak yüksek bir isi yayilimina neden
    olabilir. Bu da, karisimin etrafa saçilmasina ve
    olay boyutlarinin daha da büyümesine neden olur.
  • Çözünme isisi Bazi kuvvetli asitler su ile
    seyreltildiklerinde yüksek isi açiga çikaran
    egzotermik bir reaksiyon gerçeklesir. Seyreltme
    ile ortaya çikan bu isi çözünme isisi olarak
    bilinir. Bu nedenle, bir asit seyreltilecegi
    zaman asite su ilavesi yerine suya asit ilave
    edilerek çözünme isisinin tüm kütleye yayilmasi
    için zaman verilmelidir.

59
  • Bazlar
  • pH skalasinda nötralite noktasinda hidronyum
    iyonu kayiplari ile hidroksil iyonu üretiminin
    hakim olmaya basladigi ve serbest hidroksil
    iyonlarinin çözeltiye geçtigi alkalilik veya
    bazlik alani olarak bilinir. Bu hidroksil
    iyonlarinin varligi, bazin kuvvetine baglidir.
  • Kuvvetli bazlar olarak sodyum hidroksit ve
    potasyum hidroksit ve zayif baz olarak ise
    amonyagin sudaki çözeltisi olan amonyum hidroksit
    bilinmektedir.
  • Zayif asitler gibi zayif bazlar da suda kismen
    iyonize olurlar ve bu bazlar da uzun süreli etki
    ile kuvvetli bazlarin gösterdigi koroziflige
    ulasabilirler. Bazlar asitlerin gösterdigi
    reaksiyonlarin özelliklerine benzer özellikler
    gösterirler

60
  • Peroksitler ve reaktiflik
  • Tehlikeli maddeler için bu özellik bir çok saf
    maddenin kararsizligi nedeni ile genel olarak
    spesifik bir madde grubu için verilmektedir.
    Reaktiflige en güzel örnek peroksitleri içeren
    madde grubudur. Bu bilesikler yapilarinda
    perokso grubu (-OO-) içeren bilesiklerdir.
    Örnegin hidrojen peroksit (H-OO-H) en çok
    bilinen ve kullanilan peroksittir. Bu maddelerin
    genel formülü R-OO-R dür. R ile bir metil
    grubu veya bir alkil grubu ifade edilirken
    organik peroksitler ortaya çikmaktadir. Bu
    zincirde, iki oksijen atomu arasindaki baglar çok
    zayiftir ve organik peroksitlerde bu baglar
    koparildiginda bir yakit ile bir oksijenin ortaya
    çiktigi bir reaksiyon gerçeklesir
  • R-OO-R R-O. R-O

61
  • Reaktiflik terimi, bir çok anlama sahip olmasina
    ragmen tehlikeli madde kavrami içinde maddenin
    reaksiyon verme kabiliyeti ile ilgilidir.
    Yangincilar bu özelligi W sembolü ile
    göstermislerdir. Bu sembol, NFPA 704M plakalama
    sisteminde bu maddenin su ile siddetli reaksiyon
    verdigini ifade etmektedir. Uygulamada, maddenin
    su ile temas halinde bozunacagi ve tehlikeli bir
    kimyasal reaksiyon ile sonuçlanacagi
    anlamindadir. Bu nedenle, bu tür maddelerin
    hepsi su ile reaktif olarak belirtilirler.

62
  • Saf madde halinde bu bilesikler, isi ve darbelere
    karsi çok hassastir ve kararli ve emniyetli
    olmalari için seyreltik formlarda tasinirlar.
    Burada anahtar nokta, bu bilesiklerin molekül
    yapilarinda oksijen içermeleridir.
  • Dolayisiyla, atmosferde yetersiz oksijen olsa
    bile oksijenin yangin ve patlamalarin
    destekleyicisi oldugu unutulmamalidir.
  • Evlerde çok seyreltik kullanildigindan
    emniyetlidir ancak peroksitler büyük hacimlerde
    tasindiklarinda veya endüstriyel kullanimlarda
    çok daha konsantre olduklarindan gerekli koruma
    tedbirlerinin alinmasini gerektirmektedir.

63
  • Tehlikeli madde içeren bir kaza durumunda, kazaya
    müdahale eden kisiler ortaya çikan veya yayilan
    madde ile diger maddeler arasindaki reaktiflik
    konusunda uyarilmis ve dikkatli olmalidir.
  • Çünkü, bu istenmeyen reaksiyonlarin ortaya
    çikacagini bilmek müdahale eden için korunma
    açisindan çok önemlidir. Müdahalede bulunan
    kisiler asagidaki özellikleri tanimlamis
    olmalidir

64
  • Zehirlilik
  • Biyolojik sistemler üzerinde kimyasal maddelerin
    zehirlilik etkilerini arastiran bilim dali
    toksikoloji olarak adlandirilir
  • Tüm kimyasallar yeterli miktarda ve uygun bir
    maruz kalma ile alindiklarinda zehirlidirler.
    Oksijen bile eger uzun süre ve büyük miktarda
    alinir ise bir tahris nedeni olabilir.
  • Zehirlilik, istenmeyen bir durum veya bir zarar
    olarak ortaya çikar. Bu olumsuz etkiler, tahris,
    hassaslasma, organlarda tahribat, kanser, alerji
    vb. gibi etkiler olup bunlar geçici veya kalici
    olabilir. Zehirlilik, lokal veya sistemik
    olabilir.

65
  • Lokal zehirlilik Deride döküntü, leke ve su
    toplama ile olusan veya dermatisis gibi etkiler
    lokal zehirlilik anlamindadir.
  • Sistemik zehirlilik Canli üzerindeki bir sistem
    içine tümü ile yayilan bir etkidir. Zehir, bir
    nokta veya bir kaç noktada etkili olmasina ragmen
    sistemin bütününe etkisi yayilabilir.
  • Bu etki türünde, tiroid, karaciger veya böbrek
    gibi bir hedef organ sistem bütünü içinde
    seçilebilir. Sistemik zehirleyiciler için
    anestezikler, narkotikler, nitratlar ve
    karbonmonoksit örnek olarak verilebilir.

66
  • 24 saatlik bir maruz kalma ile bu belirtiler
    ortaya çiktiginda bunlar akut etkiler olarak
    tanimlanir. Akut etki, genellikle orta dozdan
    yüksek doza kadar kisa maruz kalma süreleri
    sonucunda gerçeklesir. Akut etkinin en önemli
    belirtileri, göz, burun ve bogazda tahris, ates,
    isilik gibi deride lekeler, bas agrisi, bulanti
    ve hatta ölüm olabilir. Akut etkilerin çogu
    geçicidir.
  • Bir kimyasala uzun süreli maruz kalma ile olusan
    etkiler kronik etki olarak ifade edilir. Bu
    etki, uzun maruz kalma süresi düsük konsantrasyon
    veya dozlara maruz kalma ile ortaya çikar ve
    genellikle kalicidir. Kronik etkiler, karaciger
    veya böbrek tahribati, kanser, dogum bozukluklari
    ve mutasyon olarak ortaya çikarlar. Maruz kalma
    ve etkinin ortaya çikmasi arasindaki süre yillar
    olabilir. Örnegin, kanser olusturan maddelerin
    (carginogens) etkileri 20-30 yil boyunca
    gözlemlenmeyebilir.

67
  • Merkezi Sinir Sistemi (CNS-Central Nervous
    System) Bazi maddeler, yukarda adi geçen
    organlara olan etkilere ilave olarak merkezi
    sinir sistemini de etkileyebilirler.
  • Merkezi sinir sistemi, beyin, omurilik ve ana
    sinir sisteminden olusmustur ve bu sistem baskiya
    girdiginde veya uyarildiginda hareket ve düsünce
    kontrolünde kayiplar olusur.
  • Bu kontrol kaybi, bir baskasi tarafindan davranis
    bozukluklari gözlemlenerek olusabilecek etkilerin
    uyarisi yapilmalidir. Örnegin, uyku veren bir
    ilacin alinmasi halinde araba kullanilmamasi
    yönünde içinde bir uyari bulunmaktadir.

68
  • Doz-tepki egrileri Toksikoloji uzmanlari, bir
    kimyasalin zehirliligini hayvanlara uygulanan
    testlerdeki farkli dozlarin araligi ile ölçerler.
    Hayvanlara uygulanan bu dozlarin insanlar için
    de gerek sistem ve gerekse organ için benzer
    tepkiler yaratacagindan hareket edilir. Eger,
    bir kimyasal için hayvanlar üzerinde yapilan
    deney ile verilen belirli dozlar ortaya çikan
    etkiye karsi grafiklestirilirse olusan egri
    doz-tepki egrisi olarak bilinir. Bu egride
    toksik kimyasalin yükselen dozlarina karsi test
    popülasyonunun nasil reaksiyon gösterdigi
    saptanir. Tipik bir doz-tepki egrisi Sekil 0-4
    de verilmistir. Kitap sayfa 45
  • Sekil 0-4 deki egrilere göre, genellikle
    gözlemlenemeyen bir tepkinin altinda kalan bir
    doz vardir. Bu dozun etkisinin ilk gözlemlendigi
    nokta esik deger dozu olarak bilinir bu durumda
    tepki ölümdür. En düsük dozda ise ölüm hali
    yoktur. Yükselen doz ile test hayvanlari
    hastalanabilir ama ölmezler.

69
  • Hatta gözlem periyoduDoz (mg/kg)Tepki
  • (kümülatif ölümler) 10050AB
  • Sekil 0-4 Doz-tepki egrisi
  • boyunca ölüm olayina rastlanmayan dozlar bile
    olabilir.

70
  • Doz arttikça daha büyük bir yüzde ile toksik etki
    görülür. Test hayvanlarinin yarisinin öldügü
    doza LD50 denilir ve bu test popülasyonunun 50
    si için öldürücü doz anlamina gelir.
  • LD50 genellikle vücut agirligi (kg) basina bir
    doz olarak gösterilir. Gerçek doz, LD50 degeri
    ile vücut agirligi çarpimi ile elde edilir.
  • Bu durumda daha agir vücutlar için gerçek doz
    daha yüksek olacaktir.

71
  • Farkli kimyasallarin esdeger doz-etki egrilerinin
    egimlerinden LD50 degerleri ile rölatif
    zehirliliklerini saptamak mümkündür.
  • Yüksek bir LD50 degerine sahip bir madde düsük
    bir LD50 degerine sahip olandan daha düsük
    zehirlilik etkisine sahip olacaktir.
  • Bu yaklasim, agiz yolu ile alinan maddeleri
    siniflamada bir kriter olarak kullanilmasina
    ragmen bazi kisitlamalara sahiptir.
    Karsilastirmada belirli faktörler göz önüne
    alinmalidir. Örnegin ölçülen tepki ölüm ise
    öldürücü olmayan yan etkiler var midir? Ölüm
    tepkisinin alinmadigi yerde diger olumsuz
    etkilerin olusmayacagi anlami çikarilmamalidir.

72
  • Sekil 2-5 de görüldügü üzere iki doz-tepki
    egrisi çakismistir. C bilesigi D bilesiginden
    daha düsük bir LD50 degerine sahiptir. Buna
    ragmen, daha düsük LD20 degeri olan D bilesigi
    düsük dozlarda daha zehirlidir ve bu nedenle C
    den daha önce ölüme neden olacaktir.
  • Diger bir kisitlama ise, LD50 dozlarinin agiz
    veya enjeksiyon yolu ile vücuda verilmelerinden
    dogmaktadir. Tehlikeli madde olaylarinda her iki
    yola da pek rastlanmamakta zehirlilikte genelde
    solunum yolu etkili olmaktadir.
  • Bu faktörler nedeni ile özellikle zararli atik
    alanlarinda çalisan isçiler ve tehlikeli
    maddelerle ugrasan personel, endüstriyel güvenlik
    kurallarini uygulamak zorundadirlar.

73
  • Insan tepkisini etkileyen faktörler
  • Tüm maddeler toksik olmasina ragmen tüm insanlar
    ayni maddeye ayni reaksiyonu göstermezler. Bu
    farkliliklari yaratan faktörler
  • Genetik özellikler
  • Vücuda alinma sekli
  • Cinsiyet
  • Yas
  • Kimyasal etkilesimler
  • Doz orani
  • olarak siralanmaktadir.

74
  • Vücuda alinma sekli
  • Tehlikeli maddenin vücuda alinmasi
  • Sekil 2.6da verildigi gibi 4 sekilde
    gerçeklesir
  • Dogrudan temas
  • Inhalasyon (solunum)
  • Agiz yolu ile
  • Enjeksiyon
  • Tehlikeli madde müdahale ekipleri açisindan
    dogrudan temas ve inhalasyon diger ikisine oranla
    daha fazla dikkat edilmesi gerekenlerdir.

75
  • Kimyasal etkilesimler
  • Iki veya daha fazla kimyasal madde varliginda
    zehirlilik için 4 sekilde etkilesim söz
    konusudur
  • Toplamsal etkilesim Birbirinden bagimsiz olarak
    etki eden iki bilesikten her birinin etkisi tek
    baslarina etki etmeleri halinde ortaya çikacak
    olan etkiye esittir. Eger bir kisi her bir
    maddeden de 1 birim alirsa toplam etki 112
    olacaktir.
  • Sinerjistik etkilesim Iki veya daha fazla toksik
    madde birlikte etkidiklerinde ayri ayri
    etkilerinin toplamindan daha büyük bir etki
    yaratirlar (1110). Buna örnek olarak sigara
    içimi ile asbest, halojenli solventler ile
    (karbontetraklorür gibi) alkol verilebilir.
  • Potansiyel etkilesim Biri toksik digeri aktif
    olmayan madde toksik bilesenin etkisinden daha
    büyük bir etki yaratacak sekilde etkilesimde
    bulunurlar. (105)
  • Antagonistik etkilesim Bir maddenin etkisinin
    diger maddenin etkisini azaltmasi ile ortaya
    çikar. (111/2)

76
  • Doz miktari
  • Bir kimyasalin ani etkisi, toplam doz kadar maruz
    kalma oranina da baglidir.
  • Doz oraninin etkisi su örnekle açiklanabilir
    saglikli bir insan sabah 1.5 ons (42.5 gr) viski
    içerse ve 1 ons (28.3 gr) da 1 ay boyunca her
    ögleden sonra alirsa toplam 90 ons (yaklasik 2.5
    kg) viski tüketmis demektir.
  • Bu durumda, viskiyi alan kisi de günde iki defa
    hafif bir bas agrisindan baska bir etki
    görülmeyebilir. Ancak, ayni miktar (0.75 galon
    2.84 lt) bu kisi tarafindan 1 saatlik periyotta
    alinmis olsaydi büyük bir olasilikla ölüm
    gerçeklesebilirdi. Bu örnek, doz orani ile maruz
    kalma süresi arasindaki iliskiyi ifade
    etmektedir.

77
  • Etkideki bu fark, biyolojik tolerans denilen bir
    proses ile açiklanabilir.
  • Bu proses toksik maddenin vücuttan giderilme,
    atilma oranidir. Eger, doz orani biyolojik
    tolerans oranindan küçük ise toksik maddenin
    etkisi vücutta en düsük boyutta gerçeklesir.
  • Ancak doz orani biyolojik giderim oranindan büyük
    oldugunda zehirlilik gerçeklesir ve etki ilave
    hasarlar ile ortaya çikar.

78
  • Izin verilebilir maruz kalma siniri (PEL) sadece
    OSHA tarafindan kullanilan bir terimdir. Eger
    çalisma atmosferi PEL den yüksek ise uygun bir
    koruma sisteminin kullanilmasi gerekliligi
    vardir. buna ragmen PEL, hamile, hasta ve yasli
    kisiler için koruyucu olma limitlerine sahip
    degildir.
  • PEL in sayisal degeri TLV-TWA (esik sinir
    deger-zaman agirlikli ortalama) degerlerine çok
    benzer ancak her zaman esdeger degildir. Bazi
    maddelerin PEL ve TLV-TWA degerleri Ek D de
    verilmistir

79
  • TLV-TWA, ACGIH tarafindan üretilmis olup haftada
    5 gün ve günde 8 saati asmayan maruz kalma
    sürelerindeki isçiyi koruduguna inanilan
    konsantrasyonu temsil eder. Bu degerler de yine
    hamile hasta veya yaslilar için koruyucu anlam
    tasimaz. Ayni organ sistemi üzerine etkili olan
    kimyasal karisimlar için TLV-TWA degeri
    genellikle bilesen materyallerinin toplam degeri
    olarak kabul edilir. Örnegin eger bir alanda 80
    ppm ksilen ve 30 ppm toluen 8 saatlik bir
    ortalamada ve solunma seviyesinde var ise TWA
    degeri asagidaki sekilde hesap edilir.
  • TLV-TWA (Ksilen) 100
  • TLV-TWA (Toluen) 100
  • Ksilen konsantrasyonu TWA nin 80/100üdür.
  • Toluen konsantrasyonu TWA nin 30/100üdür.
  • Karisim 0.8 0.3 1.1 dir
  • Her ne kadar bu deger 1den büyük olsa da TLV-TWA
    degeri 1den büyük olamayacagi için bir bilesen
    için TWA degeri de 1den büyük olamaz.
  • TLV konsantrasyonu ile ilgili belirli terimler
    IDLH,TLV-Tavan, TLV-Ksml dir.

80
  • IDLH, yasam ve saglik için ani tehlikeyi ifade
    eder. IDLH kosullari 30 dakika boyunca kalici
    saglik etkileri birakabilen ve bir solunma olayi
    hatasinda ortaya çikan maksimum konsantrasyon
    olarak tanimlanir. Bu degerler, maddeler için
    literatürde listelenmemistir.
  • TLV-Tavan(TLV-Cel), üst limit olarak bilinir ve
    çalisma zamaninin herhangi bir aninda asilmamasi
    gereken konsantrasyondur. TLV-Tavan degeri
    belirlenmis maddeler, kisa maruz kalmalar
    asildiginda ani tahris nedeni olarak ortaya
    çikarlar.
  • TLV-Ksml(TLV-Stel), kisa süreli maruz kalma
    limitidir ve tahris, uyku hali veya doku hasari
    gibi etkileri yasamadan kisa süreli maruz
    kalmalara neden olan konsantrasyonu temsil eder.
    Bu konsantrasyona maruz kalma durumunda, günde
    maksimum 4 mola veya teneffüs verilmelidir. Her
    bir mola, 15 dakikadan az olmamali ve iki mola
    arasindaki zaman en az 60 dakika olmalidir.

81
  • Parlayici Maddeler (Flammable Materials)Bunlar
    bir tutusturucu kaynagina maruz kaldiklarinda
    kolayca tutusan ve hizla yanan kati, sivi, buhar
    veya gaz halindeki maddelerdir. Bu oldukça genis
    tanim kapsaminda, parlayici maddelere örnek
    olarak, benzen ve etanol gibi bazi solventler, un
    benzeri tozlar, alüminyum benzeri çok ince
    dagilmis tozlar ve hidrojen ve metan gibi gazlar
    verilebilir.
  • Kendiliginden Tutusan Maddeler (Spontaneously
    Ignitable Materials)Bir tutusturucu kaynak
    olmaksizin ve genellikle depolama sirasinda
    isinin, oksidasyon veya mikrobiyolojik
    faaliyetler sonucu yavas yavas ve tehlikeli
    olarak artmasindan dolayi kendiliginden tutusan
    kati veya sivi maddelerdir. Bir tutusturucu
    kaynak olmaksizin kendiliginden tutusan maddelere
    örnek olarak beyaz fosfor verilebilir. Balik
    yemi ve saman ise isinin yavas yavas artmasindan
    dolayi kendiliginden tutusan maddelere örnektir.

82
  • Patlayicilar(Explosives)Bu kimyasal maddeler
    genellikle sok, isi veya diger baslatici
    mekanizmalar sonucu infilak ederler. Örnek
    Dinamit ve trinitrotoluen (TNT)
  • Oksitleyiciler (Oxidizers) Uygun sartlarda veya
    isiya maruz kalinca oksijen açiga çikaran
    maddelerdir. Örnek amonyum nitrat ve benzoil
    peroksid.
  • Korozif Maddeler (Corrosive Materials) Dogrudan
    temas ile cildi yakan veya doku üzerinde zarara
    yol açan veya, pil asidi benzeri kati, veya sivi
    maddelerdir.

83
  • Zehirli Maddeler (Toxic Materials) En genel
    anlamda, küçük dozlari ile ölüme yada saglik
    üzerinde olumsuz etkilere neden olan zehirlerdir.
    Yangin biliminde öncelikli olarak dikkat
    edilmesi gereken karbonmonoksit ve hidrojen
    siyanür zehirli maddelere örnektir.
  • Radyoaktif maddeler (Radioactive Materials)Bu
    maddeler, atomik çekirdeklerinde meydana gelen
    dönüsümler ile karakterize edilirler. Uranyum
    hekzaflorür radyoaktif maddelere bir örnektir.

84
Risk Assessment
  • Risk
  • Belirli kosullar altinda bir madde veya olayin
    ortaya çikaracagi olumsuzlugun olasiligidir. Risk
    iki bilesenle ortaya konur
  • Olumsuz (istenmeyen) bir olayin meydana gelme
    olasiligi(özel bir hastalik veya yaralanma tipi)
  • Olumsuz olayin sonuçlari
  • Risk çevrede veya insan sagligi üzerindeki
    etkileri kapsar ve korunmasiz olma ve isi sansa
    birakma ile ortaya çikar. Eger bir istenmeyen
    madde veya duruma maruz kalinmaz (açik olunmaz )
    ise risk olusmaz veya riskten söz edilmez.

85
  • FROM
  • Site Discovery
  • Preliminary assessment
  • Site inspection
  • NPL listing

Toxicity Assessment
Data Collection
Data Evaluation
Risk Characterization
Exposure Assessment
  • TO
  • Selection of remedy
  • Remedial design
  • Remedial action

86
Data Collection
  • Collect existing data
  • Address modelling parameter
  • Collect background data
  • Collect preliminary exposure assessment
  • Devise overall strategy for sample collection
  • Examine QA/QC measures
  • Identify special analytical needs
  • Take active role during workplan development and
    data collection

87
Data Evaluation
  • Combine data avalible from site investigations
  • Evaluate analytical methods
  • Evaluate quantitation limits
  • Evaluate qualified and coded data
  • Evaluate blanks
  • Evaluate tentatively identify compounds
  • Compare site data with background
  • Identify chemicals of potential concern

88
Exposure Assessment
  • Characterize physical setting
  • Identify potentially exposed populations
  • Identify potential exposure pathways
  • Estimate exposure concentrations
  • Estimate chemical intakes

89
Toxicity Assessment
  • Gather qualitative and quantitative toxicity
    information for substances being evaluated
  • Identify exposure periods for which toxicity
    values are necessary
  • Determine toxicity values for noncarcinogenic
    effects
  • Determine toxicity values for carcinogenic effects

90
Risk Characterization
  • Review outputs from toxicity and exposure
    assessments
  • Quantify risks from individual chemicals
  • Quantify risks from multiple chemicals
  • Combine risks across exposure pathways
  • Assess and present uncertinity
  • Consider site-specific human studies

91
  • Risk analizi, risk degerlendirme, risk takdiri ve
    risk yönetim seçeneklerini içeren detayli bir
    incelemedir. Bu inceleme insan sagligi, yasami
    ve çevreye olan istenmeyen sonuçlari ortaya
    çikarmak için yapilir.
  • Arzu edilmeyen olaylarla karsilasildiginda bilgi
    saglamaya yarayan bir analitik prosestir ve bu
    proseste tanimlanmis riskler için olasiliklar ve
    beklenen sonuçlarin sayisal degerlendirmesi
    yapilir.
  • Risk degerlendirme, birey, grup, toplum veya
    çevre için kabul edilebilir bir risk seviyesini
    ortaya koyan bilgiyi olusturma sürecidir.

92
  • Risk kestirimi, genellikle mümkün oldugu kadar
    sayisal olarak risk özelliklerinin bilimsel
    olarak saptanmasidir. Risk özellikleri
    büyüklügü, üçüncü boyutu, zamani ve istenmeyen
    sonuçlarin derecesini içerdigi gibi neden sonuç
    baglantilari ile tanimlanan ilgili olasiliklari
    da içerir.
  • Risk takdiri, riskin kabul edilebilirlik ve önemi
    hakkindaki kararlarin verildigi risk
    degerlendirme bilesenidir.
  • Risk belirleme, varolan bir tehlike ve onun
    özelliklerini saptama çalismasini ortaya
    koymaktir. Istenmeyen sonuçlarini göz önüne
    almadan önce dahi siklikla karsilastigimiz hatta
    ölçebildigimiz belirli risklerdir. Diger
    durumlarda ise risk belirlemesi umulan, mümkün
    tehlikeleri dikkatli gözden geçirmeyi gerektiren
    bir islemdir

93
  • Karsilastirmali risk,Ayni amaca yönelik iki veya
    daha fazla eylemle ilgili risklerin ortaya
    konulmasidir. Sayisal bir oranla veya nitel
    olarak(digerinden büyük, küçük gibi) belirtilir.
    Ortak bir skalaya göre iki veya daha fazla
    zararin riskleri arasinda yapilan mukayesesidir.
  • Kaynagi belli risk, herhangi bir olay veya
    maddeye maruz kalma ile ortaya çikan felaketin
    oranidir. Bu oran maruz kalmama orani ile maruz
    kalma orani (kaza,ölüm orani) arasindaki fark ile
    elde edilir.
  • Çevresel etki degerlendirme, çevre üzerinde
    yapilmasi planlanan bir faaliyet veya eyleme ait
    olumlu olumsuz etkileri anlamak ve teklif edilen
    eylemin seçeneklerini sunmak, eylemsizlik
    kararini verebilmek için karar vericiye tüm
    bilgileri saglamaktir.

94
  • Tehlike
  • Yasam veya yasamsal organlara zarar gibi
    istenmeyen sonuç doguracak potansiyele sahip
    durum veya kosuldur.
  • Tehlike degerlendirmesi, tehlikenin fiziksel,
    kimyasal ve biyolojik özelliklerinin takdir ve
    analizidir.
  • Tehlike belirlemesi saglik kosullarinda
    bozulmaya neden olabilen bir maddeye maruz
    kalinip kalinmadiginin saptanma sürecidir.
  • Rölatif tehlike, tehlikeye maruz kalmanin
    göreceligi ile ilgilidir. Önlem alinip
    alinmamasina bagli olarak küçük veya büyük
    olabilir.
  • Zarar
  • Tehlikenin kontrol edilmemesi halinde ortaya
    çikan yaralanma veya fiziksel, fonksiyonel veya
    maddi ziyan durumudur.

95
  • Süksesyon, kendisini meydana getiren canli
    türlerinin gelisim, üreme ve rekabet etkilerinin
    farkli olusu nedeni ile ekolojik alanin fonksiyon
    ve yapisinda meydana gelen degisimlerin zaman
    bakimindan sirasini ifade eder. Son asamasi
    denge noktasi olup klimaks olarak
    isimlendirilmektedir (ÇEPEL, 1990).
  • Klimaks (kararli yasama birligi), belirli çevre
    kosullarina (iklim, toprak, topografya, biyolojik
    faktörler ve insan) optimal olarak uyum saglamis
    olan ve devamlilik arz eden canlilar birligidir.
    Mevcut çevre kosullarinda canli gelisiminin
    aldigi son sekil, son asamadir. Klimatik,
    fizyografik, edafik (toprak özellikleri, arazi
    sekilleri vb.) ve biyolojik klimaks olmak üzere 4
    klimaks türü vardir. Böylece canli toplumunun
    son gelisim asamasi ile kazandigi çehreye
    damgasini vuran hangi faktörler gurubu ise
    klimaks onun adi ile anilir. Klimatik klimaks
    gibi (ÇEPEL, 1990).

96
  • Senaryo Karayolunda tanker kazasi
  • Tehlikeli madde Klor (sivi klor, basinçli
    tüplerde)
  • Tanker hacmi 90 ton
  • Bölge Ãœsküdar
  • Maks. nüfus yogunlugu 15.000 kisi/km2
  • Hakim rüzgar yönü Subat-Kasim aylari arasinda
    kuzey-kuzeybati,
  • Aralik-Ocak aylari arasinda güney-bati,
  • Rüzgar hizi 7.2 km/saat
  • Dökülme alani 74.3 m2
  • Yatay yayilma mesafesi 2.1 km
  • Dikey yayilma mesafesi 1.9 km
  • Yayilma çapi 310 m.
  • Öncelikli bosaltilmasi gereken alan (S) 2.3 km2
    olarak Sekil 2-11de gösterilmistir.

97
  • Maksimum afet potansiyeli (DP)
  • DP 0.5 x S x Dmax
  • 0.5 x 2.3 x 15,000
  • . 17.250 kisi
  • Kazadan öncelikle etkilenecek olan alanda yasayan
    insanlar acil olarak buradan tahliye edilmelidir.
    Buna göre2.3 x 15.000 34.500 kisi derhal etki
    alanindan tahliye edilmedir. Aksi takdirde
    maksimum felaket potansiyeli DP 17.250 kisi
    zehirlenme sonucu ölüm tehlikesi ile karsi
    karsiya kalacaktir. Bu deger esik degerini (TLV)
    ifade etmektedir ve çok daha yüksek bir seviyeye
    ulasmasi büyük olasilik dahilindedir

98
  • Kitap yeni ve bölüm 5 ten Modelleme
  • Volgoneft italy den petrol dökülmesi-ppt
  • Ufuk acrylonitrile paper -ppt
  • Placards hm kitap plakalar klasörü
  • Rapor son 7 den sekil ve graflar, view-full screen

99
Midterm exam- Team works
  • Acrylo-nitrile
  • Vynile-chloride
  • 1,1,1. Trichloro ethylene
  • Chlorine
  • Amonnia
  • Cyanide
  • Mercury
  • LPG
  • Petroleum
  • Asbestos
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com