Title: KAN
1KAN ÜRÜNLERI VE TRANSFÜZYON ENDIKASYONLARI
- Dr. Gökalp GÜZEL
- GAZÜ TF Kalp Damar Cerrahisi AD.
2Kan ürünleri kandan hazirlanan tüm terapötik
materyalleri yani hem kan komponentleri hem de
plazma fraksinasyon ürünlerini içerir.
- Kan komponentleri tanimina eritrosit,lökosit ve
trombosit konsantreleri ile taze plazma ve
kriopresipitat dahil edilmektedir.
3Antikoagulan ve koruyucu sivilar
- Antikoagulan olarak sitrat kullanilir
- Sivi içinde trisodyum sitrat olarak bulunur ve
kalsiyum ile selazyon yaparak koagulasyon
sisteminin aktivasyonunu önler - Her 100 ml kan için 14 ml sitratli sivi
yeterlidir.
4Antikoagulan ve koruyucu sivilar
- Koruyucu sivilar glikoz-dekstroz- adenin ve
fosfat kombinasyonlari içerir. - Dextroz eritrosit metabolizmasi sirasinda
enerji kaynagi olarak, - Adenin hücrelerin canliligi,ATP düzeyi ve
oksijen tasima kapasitesinin devamliligi için
gereklidir, - Fosfat ise 2,3-DPG düzeyini artirir
5Antikoagulan ve koruyucu sivilar
- Kanin saklama süresini artirmak için degisik
koruyucu sivi kombinasyonlari denenmistir. - Türkiye'de en çok kullanilan antikoagulan
koruyucu sivi CPDA-1(Citrate-Phosphate-Dextrose-Ad
enin) dir. - Buna ek olarak ACD(AcidCitrate-Dextrose) ve
CPD(Citrate-Phosphate-Dextrose) kullanilmaktadir. - Ayrica CPD içeren torbalara toplanan tam kanin
eritrositlerinin SAG-M (Saline,Adenin,Glikoz,Manni
tol) ilaveli ayri bir torbaya toplanabildigi bir
sistemde vardir
6Antikoagulan ve koruyucu sivilar
- Ek sivilarin özelliklerine göre kanin saklama
süresi uzar.Buna göre kanin 1-6 C de saklama
süresi - ACD ve CPD sivilarinda 21 gün,
- CPDA-1 sivisinda 35 gün,
- SAG-M ilaveli ortamda 42 gündür.
7Tam Kan
- Donörden alindiktan sonra hiçbir islem
uygulanmadan 63ml antikoagulan içinde saklanan
450ml (- 10) kana denir. - Htc 36-37 donör htc sine göre degisir.
- 200ml si eritrosit, 250 ml si plazmadan olusur.
- 4 C de trombositler tamamen fonksiyonlarini
kaybederler. - Faktör 5 gün boyunca aktivitesini sürdürür.5.
günde 8014. günde 50 aktiftir.
8Tam Kan
- Faktör 8 seviyesi 1-2 gün içinde normalin 50
sine 5 gün sonra ise 30 una iner. - Faktör 11, 7. gün normalin 20 si kadardir.
- Lökositler bir süre sonra canliligini yitirir.
- 24 saatten daha kisa süre beklemis kana taze tam
kan denir. - Günümüzde tam kan nadir kullanilmakta, temel
olarak diger kan ürünlerinin elde edildigi kaynak
materyal olarak kullanilmaktadir.
9Eritrosit Süspansiyonu
- ES plazmasinin ¾ ü alinmis kandir.
Antikoagulan-koruyucu sivi içine alinmis tam
kandan hazirlanir. - Yaklasik 200ml eritrosit içerir.Htc 70-80
kadardir. - CPDA-1 solüsyonu ile 4C de 35 gün saklanabilir.
- Eritrositler üzerine SAG-M solüsyonu da
eklenebilir. Santrifugasyondan sonra optik
okuyuculu ekstraktör ile plazmasi tama yakin
alinan ES üzerine ek solüsyon torbasindaki SAG-M
ilave edilir.Bu ürün 4 C de 42 gün
saklanilabilir.Htc i 55 kadardir.
10Eritrosit Süspansiyonu
- CPDA-1 içeren torbalarda 1. günde plazma K u
ortalama 5.1 mEq/L 35. günde ortalama 78.5 mEq/L
dir.Renal fonksiyonu iyi olanlar tolere
edebilirken bozuk olanlar ve yeni doganlar bu
düzeydeki K u tolere edemezler. - Bunlar için saklama süresi daha kisa olan kan
ürünleri tercih edilir.Özellikle yeni dogana 7
günlükten taze olmasi tercih edilmektedir. - Hemoliz saklama süresiyle orantili olarak artar.
Serbest Hb 1. günde ortalama 78 mg/L iken 35.
günde 658 mg/L dir.
11Lökositten Fakir Eritrosit Süspansiyonu
- ES içindeki lökositler lökosit filtreleri
kullanilarak uzaklastirilir.3.jenerasyon
filtrelerle 99.99 oraninda lökositten ayirmak
mümkündür. - Bu islem uygulanirken eritrositlerin yaklasik 25
i kaybedilir. - Ürün içindeki lökosit sayisi febril non hemolitik
transfüzyon reaksiyonlarindan korunmak için 5.108
,alloimmünizasyon ve CMV enfeksiyon geçisini
önlemek için 5.106 dan az olmalidir.
12Yikanmis Eritrosit Süspansiyonu
- Devamli akim hücre yikama cihazlari veya elle
hazirlanabilir. - ES sogutmali santrifüjde veya normal santrifüjde
5C deki 3000 devirde 15 dk santrifüj edilir.Bu
uygulama ile trombosit ve plazma proteinlerinin
önemli bir kismi lökositlerin de 70-80 i
temizlenir.Islem sirasinda eritrositlerin 10-20
si harap olur. - Açik sistemlerle hazirlandigindan yikanmis ES 24
saat içinde kullanilmalidir(Kontaminasyon riski).
13Dondurulmus Eritrosit Süspansiyonu
- Kriyoprotektif sivi olarak kristallesmeyi önleyen
gliserol kullanilir.En fazla 6 gün sonra
eritrositler -65-80C de dondurulur,kullanilmak
istenildiginde çözülür,degliserolirize edilir ve
transfüzyona hazir hale getirilir. - Saklama süresi ortalama 10 yildir.Literatürde 21
yil saklandiktan sonra transfüze edilmis
eritrosit süspansiyonlari vardir. - Pahali islemdir,kullanmadan önce degliserolize
edilmelidir.Acil durum için uygun
olmaz,çözündükten sonra 24 saat içinde
kullanilmalidir.Yüksek miktarda serbest Hb içerir.
14Trombosit Süspansiyonu
- Trombosit ünitesi tanimi dünyada oldugu gibi
ülkemizde de birçok kan merkezinde net
degildir.1 ünite trombosit terimi tek donörden
elde edilen trombosit süspansiyonlarini ifade
eder. - Tek ünite trombosit süspansiyonlarinin 4-6li
olarak steril sartlarda bir araya getirilmesiyle
havuz trombosit süspansiyonlari elde
edilmektedir. - Random donör trombositleri donörden alindiktan 8
saat içinde tam kanin santrifügasyonu ile elde
edilir. Santrifügasyon 2000g devirde 3 dk ile tam
kan trombositten zengin plazma ve eritrositlere
ayrilir. - Trombositten zengin plazma süratle tekrar
santrifüj elde edilen platet pelletin 50-70 ml
otolog sitratli plazmada süspansiyonu saglanir.Bu
sekilde hazirlanan trombosit süspansiyonu
5-10.1010 trombosit içerir.Tranfüzyondan önce bu
süspansiyonlarin 6-8 ünitesi(yetiskinler için)
bir terapötik doz olarak havuzlanir.
15 Trombosit Süspansiyonu
- Tek donör trombositleri HLA tiplendirmesi
yapilarak aile içi veya disi donörlerden tercihen
aferezle toplanir.Aferez ürünlerinin avantajlari
rölatif olarak daha az lökosit içermesi,daha az
sayida donör gerektiginden transfüzyonla bulasan
enfeksiyon olasiliginin azalmasi,havuzlama
yapilmadigindan bakteriyal kontaminasyon riskinin
düsük olmasi,febril non-hemolitik transfüzyon
reaksiyonlarinin azaltilmasi veya önlenmesi
olarak söylenebilir. Dezavantajlari olarak sunlar
gösterilebilir hasta ile donör farkli kan
gruplarindan oldugunda plazmanin ABO uyumsuzlugu
ve dolayisiyla potansiyel hemolitik transfüzyon
reaksiyonlari. - Trombosit süspansiyonu hazirlandiktan sonra iki
yöntemle saklanir. En sik kullanilan saklama
yöntemi 20-24C de bes gün boyunca ikinci kusak
gaz permeable torbalarda sürekli ajitasyondur.
Trombositler 5. günün sonunda 20-25 oraninda
canliligini kaybederler.FV ve FVIII de orta
derecede azalma hariç,koagulasyon faktörleri
aktivitesi iyi korunur fakat pH azalir.Ikinci
yöntem ise dondurarak saklamadir.Bunun için
kriyoprotektif olarak DMSO(Dimetil sulfoksit)
kullanilir. Hizli eritmeden sonra trombositlerin
canlilik orani 50 ye düser. - Aferez donörleri 1 yilda en çok 24 kez cihaza
baglanabilir.Iki aferez arasi süre en az 3 gün
olmalidir.Ön sayimlarinda trombosit sayisi 150
000m/mm3 olmalidir.
16Lökosit suspansiyonu
- Nötrofillerin intravasküler alandaki yari
ömürleri sadece 4-10 saattir. - Lökositler ya tam kandan veya efektif sekilde
aferez islemi ile toplanabilir. - Yeterli hücre toplanmasini genç eritrositler ve
lenfositlerle granülositlerin dansitelerinin
yakinligi ile dolasimdaki granülosit sayisini
azligi engeller. - Lökosit araligi Hidroksietil starch gibi
solusyonlarla daraltilir.Ek olarak donör
granülosit sayisi islem öncesi kullanilan bazi
ilaçlarla artirilir - Granülositleri KI den ayirip dolasima geçmesini
prednisolon ve benzeri glukokortikoidler
saglar.Son zamanlarda glukokortikoid yerine
Granülosit koloni stimülan faktör etkin sekilde
kullanilmaktadir.
17Taze Donmus Plazma
- Antikoagulanli tam kanin alindiktan hemen sonra
veya 2-6 C de bekletip en geç alti saat içinde
santrifüj edilmesi ile elde edilir. - Sekilli elemanlarin ayrilmasindan sonra kalan
kismina taze plazma denir. - Içerisinde bütün pihtilasma faktörleri, globulin
ve albumin bulunur.Koagulasyon faktörlerinin
zamanla aktiviteleri azalir. - Eger plazma alindiktan sonra ilk alti saat içinde
dondurulursa buna taze donmus plazma (TDP) denir. - Bu üründe özellikle labil koagulasyon
faktörlerinin aktiviteleri korunmus olur. - Hazirlanan plazmada rezidü hücre miktarlarinin
eritrosit için 6x109/L, lökosit 0.1x109/L ve
trombosit 50x109/L olmasi gerekmekmektedir. - Bu sayimlar dondurma isleminden hemen önce
yapilmalidir. - Dondurma sok seklinde veya kuru buz ile
yapilir.Kullanilacagi zaman 37C de çözülür ve
alti saat içinde kullanilir.
18Kriopresipitat
- Tam kandan elde edilen kriopresipitat en azindan
80 Ü Faktör VIII, 200mg Fibrinojen, orjinalinin
50 si kadar von Willebrand Faktör ve 25 i
kadar Faktör XIII içerir. - Bir ünite TDP 1-6 C de yavas olarak eritilir,
santrifüj sonucunda supernatan atilir, kalan
10-15 cc plazma ile torbaya yapisik peltemsi
kisma Kriopresipitat denir. - Hemen dondurulur saklama süresi TDP nin
üzerindeki son kullanma tarihine kadardir.
19KAN VE KAN KOMPONENTLERININ TRANSFÜZYON
ENDIKASYONLARI
20Yetiskinlerde Kirmizi Küre için Normal Degerler
Kirmizi Küre Hematokrit Hemoglobin
Erkekler 26 mL/kg 40-54 13.5-18.0 g/dL
Kadinlar 24 mL/kg 38-47 12.0-16.0 g/dL
21- Anemi kanin oksijen tasima kapasitesinde azalma
ile karakterize bir durumdur.Kanin oksijen tasima
kapasitesi dolasan kirmizi küre kütlesiyle
belirlenir.Bu yüzden anemi kirmizi küre
kütlesinde azalma olarak tanimlanabilir. - Dolasan eritrosit sayisinin azalmasi kanin
vikozitesini azaltir ve kan akim orani artar. - Anemiye karsi diger bir kompansatuar cevap doku
oksijenasyonunu devam ettirmek için sistemik
kapillerlerden oksijen saliniminin artirilmasidir.
22- Yogun bakim hastalarinda tek basina hematokrit
veya hemoglobin seviyeleri transfüzyon
endikasyonu olarak kullanilmamalidir.Yetersiz
doku oksijenasyonu göstergeleri hemotokrit veya
hemoglobin seviyelerinden daha önemlidir. - Oksijen salinimindaki kompansatuar artis 50 den
sonra yetersizlik gösterir.Bu yüzden O2ER nin 0.5
degeri transfüzyon baslatilmasi için kriter kabul
edilir.
23(No Transcript)
24Eritrosit Transfüzyonu Endikasyonlari
- Asagidaki durumlar için eritrosit transfüzyonu
endike degildir.
- Iyilesme hissini artirmak için
- Yara iyilesmesini artirmak için
- Intravasküler volümü genisletmek için
- Hemoglobini 10 g/dL nin altinda olan fakat doku
iskemisi belirtileri (anjina, iskemik strok,
hiperlaktatemi) göstermeyen hastalarda. - Kardiyaks disfonksiyon, koroner arter hastaligi
yada serebrovasküler hastaligi olmayan hastalarda
aneminin herhangi bir degerini düzeltmek için
25- 2-Asagidaki durumlar için eritrosit transfüzyonu
yapilmalidir. - Yetersiz doku oksijenasyon bulgusu (VO2 100 mL/dk
/m2 yada hiper laktatemi) yada yeterli kan
volümüne ragmen koroner yada serebrovasküler
iskemi gösteren hastalar - Yeterli kardiyak outputa ragmen oksijen salinim
orani 50 nin üzerinde olan hastalar - Aktif koroner arter hastaligi serebrovasküler
hastaligi yada önemli kardiyak disfonksiyon
gösteren hemoglobini 7 g/dL nin altinda olan
hastalarda eritrosit transfüzyonu gereklidir.
26Kanamali hastanin degerlendirilmesi
- Kanama sirasinda intravasküler sivi hacmi azalir
ve eritrosit kaybi nedeniyle dokulara oksijen
tasinmasi bozulur. - Sivi ve eritrosit kaybinin ne düzeyde oldugu,
tedavinin gerekliligi hastanin semptom ve fizik
muayene bulgulari ile degerlendirilmelidir. - IV sivi açigi kristaloid ve /veya kolloid
sivilarla saglanir.Eritrosit kaybi ve yol açtigi
doku hipoksisi gerektiginde ES transfüzyonu ile
karsilanmalidir.
27Kanama sirasinda olusan semptom ve bulgular
28Tam Kan Transfüzyonu Endikasyonlari
- Dogru endikasyon konuldugunda kullanim orani
3-5 tir. - Kanamasi devam etmeyen bir eriskinde bir ünite
tam kan hematokriti ortalama 3, hemoglobini
1g/dl artirir.Çocuk hastalarda 8 ml/kg
miktarindaki tam kan transfüzyonu ile hemoglobin
düzeyi yaklasik 1 g/dl yükseltilebilir. - Tam kan transfüzyonunun en önemli endikasyonu
masif transfüzyonu gerektirecek kanamalardir.
29Tam Kan Transfüzyonu Endikasyonlari
- Masif Kanama
- Hastaya 24 saat içinde total kan hacmine esit
miktarda kan transfüzyonu yapilmasini
gerektirecek miktarda kanama - 24 saat içinde 10 üniteden fazla tam kan veya 20
üniteden fazla eritrosit süspansiyonu verilmesini
gerektirecek miktarda kanama - Üç saat veya daha az bir süre içinde dolasimdaki
kan hacminin 50 sinden fazlasinin replasmanini
gerektirecek kanama - 150 ml/dk üzerindeki kan kaybi.
30Tam Kan Transfüzyonu Endikasyonlari
- Bazen kanamanin masif oldugu baslangiçta
anlasilmayabilir.Öncelikle hastanin nabiz ve
sistolik kan basinci degerlerine göre sok indeksi
hesaplanip kan kaybi yaklasik belirlenir. -
-
31Tam kan transfüzyon endikasyonlari
32Tam Kan Transfüzyonlari Endikasyonlari
- Arka arkaya 4 ünite eritrosit süspansiyonu
transfüzyonu ve sivi replasmanina ragmen hastanin
hemodinamik dengesi stabil hale gelmiyorsa tam
kan transfüzyonuna ihtiyaç vardir.Baska bir
deyisle kan kaybinin total kan hacminin 25-30
unu geçmesi halinde tam kan transfüzyonu
endikasyonu dogar. - Verilecek kan miktari ve süresi hastanin klinik
durumuna göre degisir. Amaç hemodinamik dengeyi
stabil hale getirmektir. - Tam kan transfüzyonunu gerektirecek bazi özel
durumlar vardir - -Böbrek transplantasyonu öncesi immünolojik
tolerans saglanmasi - -Yeni doganda exchange transfüzyon
- -Kardiyopulmoner bypass ameliyatlarindaki bazi
transfüzyonlar bunlar arasinda sayilabilir.
33Tam Kan Transfüzyonlari Endikasyonlari
- Masif transfüzyonlarda 4, exchange
transfüzyonlarda 7, kardiyopulmoner bypass
ameliyatlarinda 2 günlükten daha taze tam kan
önerilmektedir. - Çünkü pihtilasma faktörleri çok düsük seviyelere
inmemis,plazmada K , H ve diger metabolitler
birikmemis ve eritrosit canliligi daha iyidir.
34Eritrosit Süspansiyonlari Transfüzyonu
Endikasyonlari
- ES hematinik ilaçlarla düzeltilemeyecek
anemilerde oksijen tasima kapasitesindeki
azalmaya bagli semptom ve klinik bulgular
(tasikardi,yorgunluk,kisa ve sik
soluma,senkop,serebral hipoksiye bagli semptom
ve bulgular,anjina pektoris) gösteren hastalarin
tedavisinde kullanilir. - ES transfüzyonu eskiden kabul edildigi gibi
hemoglobin kritik seviyenin altinda ise degil
doku hipoksine bagli belirti ve bulgular vücudun
kompanse edici mekanizmalarinca düzeltilemeyecek
hale geldiginde yapilmaktadir.Anemilerde sadece
eritrosit kitlesi azalip IV sivi hacmi
degismediginde sivi tedavisine gerek yoktur.
35Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonlari
- Kronik anemilerde çogu hasta 7-8 g/dl Hb degerini
tolere edebilir.Ancak hastanin genel durumu ve
altta yatan hastaligi mutlaka degerlendirilmelidir
.Örnegin orta-agir derece kalp
yetmezligi,solunum yetmezligi , koroner arter
yada serebrovasküler hastaligi olanlarda bazi
yasli kisilerde Hb miktari yüksekte olsa ES
transfüzyonuna gerek duyabilir.
36Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu Endikasyonlari
- Hastanin klinigi uygunsa ve anemi hematinik (Fe
eksikligi B12 ve/veya folik asit yetmezligine
bagli anemilerde) yada kemik iliginde eritropoezi
uyaran ilaçlarla edilebiliyorsa transfüzyon
yapilmamalidir. - Transfüze edilecek ES miktari hastanin klinik
durumuna baglidir.Eriskinde bir ünite ES ile Htc
3 Hb 1 g/dl yükseltilebilir.Yeni dogan ve
çocukluk döneminde 6-10 ml/kg ES 2-3 saatte
transfüze edilerek Hb miktari yaklasik 2-3 g/dl
yükseltilebilir.
37Lökositten Fakir Eritrosit Süspansiyonu
Transfüzyonu Endikasyonlari
- Lökositlerin üzerindeki MHC class I antijenleri
alicinin immünize olmasina yol açar.Özellikle çok
kan transfüzyonu yapan hastalarda yada gebelik
öyküsü olanlarda bu durum,daha sonra verilen kan
ürünlerinde ayni antijenleri tasiyan
trombositlerin immünolojik yikimini febril
non-hemolitik transfüzyon reaksiyonlarina ve
yapilacak organ transplantasyonlarinda graftin
reddine yol açar. - Bir alicida febril non-hemolitik atak iki kez
tekrarlamis veya bir kez olmus çok agir
seyretmisse,organ transplantasyonu planlaniyorsa
ve sik transfüzyonu gerektirecek bir hastalik
varsa lökositten fakir ES verilmelidir.
38Lökositten Fakir Eritrosit Süspansiyonu
Transfüzyonu Endikasyonlari
- Ayrica yeni doganda olusabilecek immünolojik
degisikliklerden sakinmak özellikle malign
hastalik nedeniyle operasyon planlananlarda
lökositten fakir ES verilmelidir. - Gene CMV insan T hücre Lenfotropik virüs ve
Ebstein Barr virüs gibi ajanlarin bulasini
önlemek için de lökositten arindirilmis ES
verilmesi önerilmektedir. - Yukarida anlatilan özel durumlar disinda
lökositten fakir ES transfüzyon endikasyonlari ES
transfüzyonu endikasyonlariyla aynidir.
39Yikanmis Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonlari
Endikasyonlari
- Plazma proteinleri pek çok allerjik ve anaflaktik
transfüzyon reaksiyonlarindan sorumludur.Bu
nedenle yikanmis eritrosit süspansiyonlari
transfüzyon sirasinda agir ürtiker,allerjik ve
anaflaktik reaksiyon gösteren hastalarin daha
sonraki transfüzyonlarinda kullanilir.Yikanmis ES
içinde 5.108 kadar lökosit bulundugunda
lökositten fakir bir üründür.Lökosit filtresinde
temin edilemedigi durumlarda neonatal ve
intrauterin transfüzyonlarda kullanilabilir. - Eritrosit antijenlerine karsi alloimmünizasyon
varliginda yikanmis eritrosit vererek sorununu
çözülebilecegi yanlis bir uygulamadir.Eritrositler
in yikanmasi sadece plazmayi uzaklastirir.Dolayisi
yla plazma proteinlerine karsi korur.Ayrica
yikama islemiyle GVHD (Graft Versus Host
Diseases) veya CMV enfeksiyonu önlenemez. - Diger endikasyonlar ES transfüzyonu ile aynidir.
-
40Dondurulmus Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu
Endikasyonlari
- Endikasyon alanlari en dar olan ürünlerden dan
biridir.Toplumda çok nadir bulunan kan
gruplarinin fazla miktardaki acil(askeri ve sivil
felaketlerde) yada normal zamanlardaki
ihtiyaçlarini karsilamak amaciyla stok olarak
hazirlanabilir. - Talassemi major, orak hücreli anemi hastaliklarda
çok sayida transfüzyon nedeniyle allo antikor
gelismisse uygun kan bulunmasi halinde ayni
vericiden alinan kanlarin dondurularak saklanmasi
ilerde kullanimasi ikinci bir endikasyondur.Ayrica
elektif ameliyatlardan önce otolog amaçli
alinmis kanlarin ameliyatin ertelenmesi halinde
dodurularak saklanmasi da mümkündür.
41Dondurulmus Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu
Endikasyonlari
- Bu ürünler kullanilmadan yikandigindan hem
lökosit hem de plazmadan arindirilmis ES dir.
Gerektiginde lökositten fakir yada yikanmis ES
yerine kullanilabilirler. - Diger endikasyonlari ES transfüzyonlariyla
aynidir.
42Granülosit Süspansiyonu Transfüzyonu
Endikasyonlari
- Özellikle myleoid sistemin büyüme faktörlerinin
rekombinasyon yöntemleriyle elde edilmesi ve
nötropenik hastalarda nötropeni süresini kisaltma
etkisini göstermesiyle granülosit süspansiyonu
transfüzyonu hemen hemen hiç kullanilmamistir.Öte
yandan yeni,etkin antibiyotiklerin ve
immünglobilinlerin klinik kullanimlarinin
yayginlastirilmasiyla enfeksiyonlarin daha kolay
kontrol edilmesi granülosit transfüzyonu
ihtiyacini azaltmistir.
43Granülosit Süspansiyonu Transfüzyonu
Endikasyonlari
- Granülosit süspansiyonu endikasyondan çok
komplikasyonu olan bir üründür. Bu
komplikasyonlar - Hemolitik Reaksiyonlar ABO uygun olmayan
granülosit süspansiyonlarindaki eritrositlerinin
alicida hemoliz yapabilirler. - Febril reaksiyonlar 10 olguda görülür.(Allo
immünizasyon) - Akut Pulmoner Yetmezlik Nedenleri
- a)Pnömonili hastalarda transfüze edilen
lökositlerin akcigere migrasyonu. - b)Lökoaglutinin mikroembolileri
- c)Kompleman aktivasyonu
- d)Amphotericin B ile ayni anda kullanilmasi
44Granülosit Süspansiyonu Transfüzyonu
Endikasyonlari
- 4)Graft versus host hastaligiÖzellikle immün
yetmezligi olanlarda önem kazanir. - 5)CMV enfeksiyonu
- Yeni dogan sepsinde yararli olabilecegi
belirtilen granülosit süspansiyonu transfüzyonu
asagidaki hallerden bir veya birkaçinin
varliginda düsünülebilir - Absolüt nötrofil sayisi 500/ul nin altinda ve
kisa sürede düzelmeyecekse - Kontrol altina alinamayan ates varsa
- Enfeksiyon etkeni gösterilememisse
- Uygun antibiyotik baskisina ragmen 48 saat içinde
ates kontrol edilemiyorsa ve hastanin genel
durumu bozuluyorsa - Kronik granülomatöz hastaliklarda enfeksiyonlarda
antibiyotik tedavi yetersiz kaliyorsa.
45Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonlari
- Trombosit sayisinin üretimde azalma/yikimda
artmaya bagli azalma durumunda veya trombosit
fonksiyonlarinin herediter/akkiz nedenlerle
bozuldugu durumlarda trombosit suspansiyonu
kullanilir.Günümüzde trombosit transfuzyonunun
gerektigi trombositopeniler malingn hastaliklara
bagli olanlardir.Bunlarda üretime bagli azlik
varsa transfüzyona yanit iyi yikim ve tüketim
artisina bagli ise yanit iyi degildir. - Trombosit fonksiyon bozuklugu kardiyopulmoner
bypass ve aspirin kullanimi gibi nedenlere bagli
ise yanit gene iyi , üremi gibi sistemik bir
nedene bagli ise iyi degildir. - Herediter trombosit fonksiyon bozukluklarinda
alloimmunizasyondan kaçinmak için, ciddi kanama
olmadikça transfüzyon önerilmez.
46Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonlari
devam
- Trombosit transfüzyonu için en önemli kriter
kanamadir.Ancak transfüzyona karar verirken
klinlik bulgular bir bütün halinde
degerlendirilmelidir.Hastanin trombosit sayisinda
azalmadan baska koagulasyon defektinin olup
olmadigi(DIC gibi),kontrol altina alinamayan
nötropenik ates-sepsis ,mukozit
splenomegali,trombosit fonksiyonunu bozan ilaç
kullanimi,üremi,agir anemi,akut lösemilerde
hiperlökositoz,bazi tm tipleri(metastatik malign
melanom) tablonun agirlasmasina ve daha kolay
kanamalara neden olmaktadir. - Burada önemli olan kanama gelismeden trombosit
sayisini risk sinirlarinin üzerine çikarmaktir.Bu
durumda proflaktik trombosit transfüzyonu kavrami
ile karsilasilmaktadir.
47Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonlari
devam
- Genel olarak ek bir risk faktörü yoksa trombosit
sayisi 20x109 /L altina indiginde proflaktik
trombosit suspansiyonu transfüzyonu yapilir.
Trombosit fonksiyonlari normal ve vasküler
problemleri olayanlarda 5x109 /L üzerindeki
trombosit sayilarinda kanama beklenmezken bu
sayinin altindaki sayilarda yasami tehdit eden
spontan kanamalar olabilir.Buna göre 10-50x109
/L arasinda spontan kanama beklenmemekte, ancak
cerrahi girisim , travma gibi etkenler var ise
kanama görülebilmektedir.
48Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonlari
devam
- Diger yandan yogun kemoterapiler sirasinda
gelisen uzun süreli aplazi dönemlerinde bu esik
degerlerde fazla miktarda trombosit transfüzyonu
yapmak alloimminüzasyonu hizlandiracaktir ve
sonraki transfuzyonlarin etkinligini azalma
maliyette artma, enfeksiyonlarla ilgili
komplikasyonlarda artmaya yol açacaktir.O halde
esik degerlerin net olarak belirlenmesi
gereklidir.Bu konuyla ilgili tam bir fikir
birligi olmasa da - Trombosit sayisinin 10x109 /L den az olmasi
- Trombosit sayisinin 10-20x109 /L arasi iken 380C
üzerinde ates,sepsis,,ilaç(antibiyotik)
kullanilmasi hali,baska bir koagulasyon faktörü
eksikligi veya heparin kullaniyor olmasi yada
kemik iligi ,lomber ponksiyon gibi islemlerin
yapilacak olmasi, - Trombosit sayisi 20x109 /L üzerinde iken major
kanamanin varligi veya majör cerrahi girisim
planlanmasi proflaktik trombosit transfüzyonunu
gerektirir. -
49Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonlari
devam
- Yukaridaki bilgiler isigi altinda
- Hematolojik maligniteli hastalarin indüksiyon
tedavileri sirasinda blast sayisi yükseldiginde
SSSe kanama riski artar proflaktik transfüzyon
esigi yüksek tutulmalidir. - Aplastik anemi veya myelodisplastik sendrom gibi
hastanin KI nakil sansi yok tam sifa
beklenemiyorsa mümkün olan en düsük degerde
trombosit susp. verilmelidir. - Solid tümörlerde genellikle KInin aplazi süresi
kisa olmasina bagli özellikle SSSne metastaz
yapmis Malign Melanomda esik deger yüksek
tutulmalidir.
50Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonlari
devam
- d) Aspirin alanlarda major cerrahi girisimden 10
gün önce ilaç kesilmelidir.Operasyon sirasinda
trombosit sayisi 50x109/L den az ise trombosit
süspansiyonu önerilir.Karaciger
transplantasyonlarinda özel hemostaz problemleri
olabilir ve trombosit transfüzyonu
gerekebilir.Transfüzyona ek olarak karaciger
transplantasyonlari ve kardiyovasküler cerrahi
olgularinda trombosit koruyucu etkileri nedeni
ile antifibrinolitik ajanlar denenebilir.
51Trombosit Suspansiyonu Transfuzyon Endikasyonlari
devam
- Tam kandan elde edilen 1 Ü trombosit 75 kg
agirligindaki bir eriskinin trombosit sayisini
yaklasik 5-10x109/L artirir.Buna göre istenen
sayiya ulasmak için 6-8Ü süspansiyon
gerekir.Çocuklarda vücut agirliginin her 10 kg i
için 1Ü trombosit yeterli olmaktadir. - Pratikte trombosit transfüzyonlarina yanit
kanamanin durmasi ve trombosit sayisindaki
artisla degerlendirilir.Trombosit sayisinin
50.000-70.000/mm3e yükseltilmesi major kanamalar
dahil birçok sorunu çözer.
52Isinlanmis Hücre suspansiyonu transfuzyonu
endikasyonlari
- Lenfosit ve lökositler yabanci doku antijenleri
tasiyan kan hücreleridir. Içerisinde bu kan ve
kan komponentleri saglam kisiler tarafindan
reddedilir. Immun sistemi zayif kisilerde bu
reddedilemez ve transfüze edilen bu saglikli
hücreler hastayi yabanci tanir ve aktive olur,
çogalarak hastanin dokularini infiltre eder organ
fonksiyonlarini bozarak hastanin ölümüne yol açan
Graft Versus Host Hastaligina(GVHH) neden olur.
Buna transfuzyonla iliskili GVHH(TIGVHH)
denir.Olusmasi için 1x107/kg lenfosit
yeterlidir.Transfuzyondan 1-2 hafta sonra(20-30)
baslar. - Tedavisi zor pahali ve basarisi azdir.En iyi
yöntem hastaligin olusmasini önlemektir. En iyi
yöntem transfüze edilecek kanin içindeki
immunolojik aktif hücrelerin gamma isinlari ile
isinlanip çogalma yeteneklerini
önlemektir.Böylece fonksiyonel yönden aktif fakat
üreyemediginden dokulari infiltre edip TIGVHH
yapamayacaklardir.
53Taze Donmus Plazma Transfüzyonu Endikasyonlari
- Taze donmus plazma,pihtilasma faktörü (II, V,
VII, X, XI, XIII gibi) eksiklikleri nedeniyle
protrombin ve/veya parsiyel tromboplastin zamani
normalin 1.5 katinin üzerinde olan hastalarda
kanamayi durdurmak yada bu hastalara uygulanacak
invaziv girisimlerinden önce kanamayi önlemek
amaciyla kullanilir. - Warfarin etkisini hizla geri döndürdügünden
Warfarin alan ve aktif olarak kanayan hastalarla
acil olarak ameliyata alinacaklarda K vitamininin
etkisini göstermesi için 12 saat beklenemeyecekse
taze donmus plazma verilerek pihtilasma bozuklugu
düzeltilebilir.Masif tansfüzyon yapilanlarda
gelisen pihtilasma faktörü eksikliklerinin
laboratuvar tetkiklerle de gösterilmesi halinde
taze donmus plazma transfüzyonu önerilir.Gene
trombotik trombostopenik purpurada plazma
exchange isleminde replasman sivisi olarak TDP
kullanilir.Ayrica akut DIC olgularinda tüketime
bagli kanama bozukluklarinin agir karaciger
hastaliklarinda pihtilasma faktörü yapimindaki
azalmaya bagli kanama bozukluklarinin
düzeltilmesinde plazma protein C ,protein S ve
anti trombin III eksikliklerinin tedavisinde
transfüzyon endikasyonlari vardir.
54Taze Donmus Plazma Transfüzyonu Endikasyonlari
- Damar içi hacmi artirmak için TDP kullanilmasi
yanlis bir uygulamadir. - Transfüzyon dozu hastanin klinik durumu v altta
yatan hastaligin siddeti ile ilgilidir.Eriskinde
genellikle vücut agirliginin her bir kilosu için
12-15 ml TDP verilir ve yanit laboratuvar
testleriyle degerlendirilir.Protrombin ve/veya
parsiyel tromboplastin zamaninda düzelme
tedavinin etkinligini gösterir.Testlerin sonucuna
göre tedavi araligi belirlenir.Hastanin
hemodinamik durumu dikkate alinarak 200 ml den
daha hizli transfüzyon önerilemez.
55Kriyopresipitat Transfüzyonu Endikasyonlari
- Kriyopresipitat konsantre fibrinojen içeren tek
kaynaktir.Günümüzde kriyopresiptat kullaniminin
temel endikasyonu fibrinojen replasmanidir.Ayrica
Hemofili A olgularinda (F VIII replasmani), Von
Willebrand hastaliginda ve F XIII replasmani için
kullanilir.Viral inaktivasyon islemlerinden
geçirilmis pihtilasma faktörü konsantrelerinin
ticari olarak satilmasindan sonra kriyopresipitat
kullanimi azalmistir. - Kriyopresipitat dozu,plazma hacmi dikkate
alinarak hesaplanir.70 kg lik bir eriskinde
fibrinojeni hemostatik doza yükseltebilmek için
10 ünite kriyoprespitat verilmelidir.Bu dozla
fibrinogende 75 mg/dl lik, F-VIII düzeyinde 30
luk artis beklenir.Çözüldükten sonra 6 saat
içinde kullanilmalidir.Infüzyon hastanin tolere
edebilecegi en hizli sekilde yapilmalidir.Kanamani
n durmasi yada önlenmesi tedavinin basarisini
gösterir.Tedavinin etkinligini anlamak,tedavi
araligini ve sikligini belirlemek için
laboratuvar testleri yapilmalidir.
56TRANSFÜZYON PRATIGI
57Transfüzyon Pratigi
- Modern kan transfüzyon tedavisinde amaç öncelikle
eksiklikleri yerine koymaktir.Bu nedenle etkili
bir kan transfüzyon tedavisi kan komponent
tedavisidir. - Kan her biri ayri birer fonksiyona sahip son
derece spesifik yapilardan olusmus bir bütün,
canli bir dokudur.Bu yüzden kan transfüzyonu
aslinda bir doku, bir organ transplantasyonudur.Gü
nümüz tibbinda kan paranteral bir solüsyon olarak
kullanilmaktan çikmis her parçasi ise yarayan
ilaç gibi düsünülmeye baslanmistir.
58Transfüzyon Pratigi
- Komponent tedavisinin avantajlari sunlardir
- Gerekli komponentlerin transfüze edilebilmesi
tedavinin basarisini artirir - Sadece gerekli komponentlerin transfüzyonu yan
etkileri azaltir. - Bir ünite tam kan birkaç hastayi tedavi
edebilecek komponentlere ayrilabilir - Reziduel komponentler daha uzun süre saklanabilir.
59Transfüzyon Pratigi
- Kaynagi insan oldugundan kanin çok dikkatli
kullanilmasi ve suistimal edilmemesi gerekir.Bu
nedenle transfüzyona karar vermeden hekimin
dikkat etmesi gereken birkaç nokta vardir. - Hastada gerçekten transfüzyon endikasyonu var
midir? - Eger bu endikasyon varsa ihtiyaç duyulan
komponent nedir? - Hastaya kaç ünite transfüzyon yapilmasi
gerekecektir? - Verilecek kan ve kan ürününün hastaya yararlari
ve zararlari ne olabilir? - 1. sorunun cevabi kesinlikle EVET, 4. sorununda
cevabi da yarari zararindan fazla olmalidir.
60Transfüzyon Pratiginde özel uygulamalar
- Otolog transfüzyon hastanin kendi kaninin
alinmasi saklanmasi ve gerektiginde hastaya
transfuzyonudur. - Günümüzde dört tip otolog transfüzyon yöntemi
vardir. - Preoperatif deposit/donasyon
- Akut normovolemik hemodilusyon
- Intraoperatif salvage
- Postoperatif salvage
61Bazi operasyon tipleri için maksimum cerrahi kan
semasi
62TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
63Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
a)Hemolitik Transfüzyon Reaksiyonlari
- Akut Hemolitik Transfüzyon Reaksiyonlari(HTR)
- HTR antijen,antikor reaksiyonuyla baslatilan
kompleman ve koagülasyon sistemlerinin aktive
edildigi ve endokrin yanitlarin baslatildigi
durumdur.Sok,DIC ve akut renal yetmezlikle
sonuçlanabilir.HTR i daima verici kanin ABO
tiplendirme ve tanimlanmasina ait hatalarla
yanlis kan verilmesinden kaynaklanir.Diger kan
gruplarinda uyumsuzluk sonucuda allo antikorlarla
alicida hemoliz görülebilir. - Akut HTR süphesinde hasta basinda yapilacaklar
- Transfüzyon hemen durdurulur.Sorumlu hekime haber
verilir. - Normal serum fizyolojik ile IV yol açik tutulur.
- Hasta yatagi basinda bütün etiketlerin,formlarin
ve tanimlarin o hasta için olup olmadigi kontrol
edilir. - Süphelendigimiz kan transfüzyon reaksiyonunu
ivedilikle kan bankasi personeline bildirilir. - Mümkün olan en kisa sürede mekanik hemolizden
sakinarak aldigimiz kan örneklerini kan bankasina
kan torbasi,ignesiz transfüzyon seti birlikte
kullanilan IV çözeltileri ilgili form ve
etiketleri ile birlikte iletiniz. - Akut hemolizin degerlendirilmesi için diger kan
ve idrar örneklerini kan bankasi yöneticisi veya
hastanin hekiminin yönetiminde gönderiniz.
64Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
a)Hemolitik Transfüzyon Reaksiyonlarinin Tedavi
Ilkeleri
- Hipotansiyonla mücadele
- Yeterli renal kan akiminin saglanmasi
65Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
a)Hemolitik Transfüzyon Reaksiyonlari
- 2. Gecikmis Hemolitik Transfüzyon
Reaksiyonlari(HTR) - Primer Immünizasyon
- Anamnestik Reaksiyonlar
66Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
b)Hemolitik Olmayan Atese Bagli Transfüzyon
Reaksiyonlari(FNHTR)
- Transfüzyon sirasinda veya sonrasinda hemoliz
bulgulari gibi belirgin bir nedeni olmaksizin
vücut isisinin 1 C den fazla yükselmesidir.FNHTR
aslinda klinik açidan hastalari bir miktar
rahatsiz etmesi disinda pek önem tasimamaktadir. - Ancak ates transfüzyonunun en korkulan
reaksiyonlarindan olan HTR nin ve bakteriyal
reaksiyonlarinin sik ve erken dönemde açiga çikan
bir bulgusu olabilmektedir.Sirt agrisi,bas
agrisi,nefes darligi, hemoglobinüri ,sok ve
DIC bagli kanama gibi eslik eden bulgular ön
planda hemolitik reaksiyonu düsündürürken atesle
birlikte titreme, bulanti ,kusma , ishal, sok,
solunum sistemine ve/veya DIC e ait belirti
bulgular transfüzyonla geçen bakteriyal
enfeksiyonu akla getirmektedir. Ates tüm bu
tablolarin ilk belirtisi olacagindan transfüzyon
hemen durdurulmali ve yasami tehdit eden
reaksiyon olup olmadigi hemen arastirilmalidir.
67Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
c) Transfüzyona Bagli Akut Akciger Hasari(TRALI)
- Baska bir nedene bagli olmaksizin transfüzyon
sonrasi gelisen solunum sikintisi hipoksi ve
pulmoner infiltrasyonlar ile kendini gösteren
siddetli ve akut bir transfüzyon
reaksiyonudur.Vericinin plazmasinda bulunan
lökositlere karsi gelismis antikorlarin
ransfüzyon ile aliciya geçmesi sonrasinda
pulmoner alanda lökostaz ve lökosit aktivasyonu
olusmakta ve buna bagli kapiller sizinti ve
pulmoner hasar gözlenmektedir.5000 transfüzyonda
bir görüldügü bildirilmektedir, kadin-erkek orani
esittir ve her yasta görülebilir.
68Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
c) Transfüzyona Bagli Akut Akciger Hasari(TRALI)
- TRALI transfüzyona basladiktan sonra ilk 6 saat
içinde gelisen solunum sikintisi seklinde kendini
gösterir.Siddetli çift tarafli pulmoner ödem
hipoksi ates ve akciger grafisinde orta ve alt
zonlarda perihiler ve nodüler gölgelenmeler
izlenmektedir.Aktif enfeksiyon varliginin,
sitokin tedavisi uygulanmasinin,operasyon
geçirilmesinin veya masif transfüzyon
yapilmasinin hazirlayici faktör olarak rol
oynayacagi bildirilmektedir.
69Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
c) Transfüzyona Bagli Akut Akciger Hasari(TRALI)
- Bu komplikasyonlar tam kan eritrosit
konsantreleri TDP Kriyopresipitat ve trombosit
konsantreleri gibi plazma içerigi yüksek olan
komponentlerin transfüzyondan sonra
rastlanmaktadir. - TRALI 'yi klinik olarak ARDS'den ayirmak olasi
degildir. Bu yüzden transfüzyondan bir süre sonra
gelisen ARDS' de TRALI akla gelmelidir.ARDS' den
farkli olarak TRALI kendini sinirlayan bir
tablodur.48 96 saat içinde kendiliginden
düzelmektedir.Kardiyak nedenlere bagli gelisen
pulmoner ödem tablosunun TRALI ' den ayrilmasi
gerekir.TRALI olan hastalarda CVP Pulmoner
Kateter Basinçlarinin normal olmasi tani için
yardimcidir.
70Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
c) Transfüzyona Bagli Akut Akciger Hasari(TRALI)
- Hastanin lökositleriyle reaksiyona giren HLA veya
diger lökositlere özel antijenlere karsi gelismis
antikorlarin, verici veya transfüzyon yapilan
komponentin plazmasinda gösterilmesi ile tani
desteklenebilir. - TRALI gelisen olgularin tedavisinde mutlaka hizli
bir sekilde solunum destegi saglanmalidir.Genellik
le entübasyonun ardindan oksijen verilmesi ve
mekanik ventilasyona geçilmesi gerekmektedir.
Steroidler ne kadar kullanilmaktaysa da etkileri
tartismalidir.Diüretik verilmesine gerek yoktur.
71Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
c) Transfüzyona Bagli Akut Akciger Hasari(TRALI)
- Destek tedavisiyle TRALI genellikle 48 -96 saat
içinde düzelmekte pulmoner infiltratlarin
düzelmesi 1-4 gün içinde gerçeklesmeketedir.Yaklas
ik 20 olguda bu süre 1 haftaya kadar
uzayabilmektedir.Kisa sürede düzelen hastalarda
uzun dönem sekel izlenmemektedir.Mortalite orani
5 olarak bildirilmektedir.
72Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
d)Ürtiker ve Anaflaktik Reaksiyonlar
- Genellikle kan komponenetlerinde bulunan plazmada
yer alan proteinlere ve nadiren diger maddelere
karsi gelisen bu reaksiyonlarda immunolojik olan
veya olmayan bazi mekanizmalar rol
oynamaktadir.Allerjik reaksiyonlar lokal deri
reaksiyonlari (ürtiker veya anjiyoödem) seklinde
kendini gösterebilecegi gibi hafiften agir
derecelere kadar degisen siddette sistemik
reaksiyonlar (hiriltili solunum nefes darligi
yaygin ültiker/anjioödem obstrüktif larenks ödemi
sok aritmi bilinç kaybi ) seklinde
izlenebilmektedir.Nadir izlenmekle beraber
anaflaksi veya anaflaktoid reaksiyonlar
transfüzyonun yasami tehdit eden komplikasyonlari
arasinda yer almaktadir.
73Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
d)Ürtiker ve Anaflaktik Reaksiyonlar
- Hafif derecelerde de olsa bu reaksiyonlarla
karsilasilinca transfüzyon durdurulmali ve
reaksiyonun derecesine göre tedavi hemen
planlanmalidir. - Lokal Ürtiker/Anjio ödem oral antihistaminik
- Hafif sistemik reaksiyonlar (hiriltili solunum
yaygin ürtiker anjioödem) antihistaminik
salbumatol ve/veya inhaler steroid - Orta derecededeki reaksiyonlar (nefes darligi
obstrüktif larenks ödemi) ek olarak oral
prednisolon veya IV hidrokortizon /- IM
adrenalin - Siddetli reaksiyonlar (anaflaksi/ anaflaktoid)
da ise mutlaka IM yanit yoksa IV adrenalin (0.01
mg/kg) yasam kurtarici olarak kullanilmalidir.
74Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
e)Immünmodülasyon
- Kan transfüzyonundan sonra alicilarin bagisiklik
sistemlerinde kisa veya uzun süreli degisiklikler
oldugu gösterilmistir.Bu degisikliklerin bir
kismi eritrosit trombosit lökosit ve HLA
antijenlerine karsi alloimmünizasyon seklinde
immün sistemin uyarilmasi yönünde gerçeklesirken
diger yandan vericiye transfüze edilen
komponentin özelliklerine ve alicinin immün
durumuna bagli olarak immün sistemin baskilanmasi
yönünde gerçeklesebilmektedir.Bu baskilayici
yanitlarin tam olarak nasil gerçeklestigi
bilinmemekle beraber bu olaylardan baslica
vericiye ait lökositlerin sorumlu oldugu
bilinmektedir.
75Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
f)Transfüzyona Bagli Graft Versus Host Hastaligi
(TA_GVHD)
- TA-GVHD genel olarak deri döküntüsü ishal
karaciger fonksiyonlarinda bozulmayla kendini
gösteren ardindan kemik iliginde hipoplazi ve
pansitopeni ile devam eden ve transfüzyon
yaklasik 3-4 hafta sonra enfeksiyona bagli ölümle
sonuçlanan önemli bir transfüzyon
reaksiyondur.Alicinin bagisiklik sistemindeki
bozukluk alici ve verici arasindaki HLA
benzerligi gibi bazi risk faktörlerinin saptanmis
olmasina ragmen TA- GVHD günümüzde bile 100 e
yaklasan mortalite ve diger komplikasyonlara göre
az izlenmesine ragmen etkili bir tedavisinin
bulunmamasi nedeniyle transfüzyonun en korkulan
komplikasyonlari arasinda yer almaktadir.
76Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
f)Transfüzyona Bagli Graft Versus Host Hastaligi
(TA_GVHD)
- Risk tasiyan transfüzyonlarda kan
komponenetlerine 25 Gy dozunda ? isinlama
yapilmasi ile korkulan komplikasyondan korunmak
saglanabilmektedir. - Kan komponentleri isinlama gereksinimlerine göre
3 gruba ayrilmaktadirlar
- 1)Tasidiklari yüksek risk nedeniyle her alici
için isinlanmasi gerekenler Bu gruba giren
komponenetlerin basinda aferez Ya da buffycoat
ile hazirlanmis granülosit süspansiyonlari yer
almaktadir. HLA benzerligi TA-GVHD gelisiminde
rol oynadigi bilindiginden akraba vericilerden
hazirlanan hücresel komponenetler ve trombosit
süspansiyonlari her alicida isinlanmalidir.
77Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
f)Transfüzyona Bagli Graft Versus Host Hastaligi
(TA_GVHD)
- 2) Tasidiklari düsük risk nedeniyle isinlanmasi
önerilmeyen kan komponentleri TDP
kriyoprisipitat ve plazmadan fraksinasyonla elde
edilen ürünler bu gruptadir. - 3) Bazi hastalar için isinlanmanin yararli
olacagi komponentler Bu gruptaki hastalar içinde
özellikle T hücrelerini ilgilendiren immün
yetmezligi olanlar intrauterin exchange
tranfüzyon yapilanlar, allojenik ve otolog kök
hücre nakli yapilanlar ve Hodgkin hastaligi
olanlar .Standart olmamakla beraber isinlamanin
yararli olabilecegi düsünülen hastalar arasinda
HIV pozitifligi AIDS olgulari aplastik anemili
akut ve kronik lösemili non Hodgkin lenfomali
hastalar yeni dogan döneminde yapilan
transfüzyonlar immünsüpressif etkileri belirgin
olan fludarabin vb. Pürin analoglarini kullanan
hastalar bulunmaktadir.
78Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
g) Transfüzyon sonrasi izlenen Purpura (PTP)
- PTP transfüzyondan yaklasik 1 hafta sonra kadar
trombosit sayisinin hizla düsmesi ve kanama
diyatezinin baslamasi seklinde kendini gösteren
nadir izlenen ancak önemli transfüzyon
reaksiyonlarindan biridir.Görülme sikligi
1/200.000 olarak tahmin edilmektedir.Bu reaksiyon
önceden geçirilmis olan gebelikler veya
transfüzyonlar ile trombositlerde bulunan human
platelet antijen (HPA)-la olarak adlandirilan
antijenine karsi alloantikor gelistiren HPA-la ve
çogu kadin alicilarda izlenmektedir.
79Immünolojik Transfüzyon Reaksiyonlari
g) Transfüzyon sonrasi izlenen Purpura (PTP)
- PTP gelisen olgularda ölümle sonuçlanabilen
kanama söz konusu oldugu için tani düsünldügü an
tedavi acilen baslatilmalidir.Günümüzde önerilen
tedavi yaklasimi IVIG (2g/kg 2-5 gün içinde)
uygulanmasidir. Steroidler ve plazma degisim
protokolleri önceden kullanilan kismen etkili
yaklasimlar arsinda yer almaktadir.Trombosit
transfüzyonlarinin yapilmasi genellikle trombosit
sayilarini yükseltmemektedir.Ancak IVIG
tedavisinin etkisini henüz baslamadigi yasami
tehdit eden kanamalarin varliginda yüksek doz
trombosit verilmesinin yararli oldugu ileri
sürülmektedir.
80IMMÜNOLOJIK OLMAYAN TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
81IMMÜNOLOJIK OLMAYAN TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
a)Hiperkalemi
- Depolanmis kanda 3 hafta içnde K degerleri 5-6
kat artar.Serbest K un açiga çikmasiyla olusan
hiperkalemi elektrokardiyak degisimlere ve
kardiak arreste neden olabilir.Böbrek fonksiyonu
bozuk hastalarda yeni doganlarda ve massif
transfüzyon alan hastalarda risk olusturur. - Tedavide kalsiyum glukonat, kalsiyum klorid veya
katyon degistirici resinler verilir.Daha az ciddi
olgular glukoza,insüline ve bikarbonata yanit
verirler.
82 IMMÜNOLOJIK OLMAYAN TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
b)Sitrat Toksisitesi
- Donörden alinan kanda kullanilan sitrat iyonize
edilmis kalsiyumu baglar.Masif transfüzyonlarda
veya karaciger fonksiyonu bozuk sitrati
metabolize edemeyen hastalarda toksik olmaya
baslar.Hastlarda kas tremoru kardiak aritmiler ve
agiz çevresinde uyusmalar baslar. - Hipokalsemiyi önlemek için dikkatli bir sekilde
kalsiyum glukonat veya klorid verilmesi ile
semptomlar düzelir.
83IMMÜNOLOJIK OLMAYAN TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
c)Hipotermi
- Büyük miktarlarda verilen soguk kan transfüzyonu
vücut isisini 37 dereceden 27.6 -29 dereceye
düsmesine sebep olabilir. Bunun sonucunda
ventrüküler aritmi ve kardiak arest olabilir. - Hipotermi massif transfüzyon esnasinda kanin
isitilmasiyla önlenir.
84IMMÜNOLOJIK OLMAYAN TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
d)Dolasim Yüklenmesi
- Hastanin kardiyo pulmoner dolasim kapasitesinin
üzerine çikmasiyla olusur.Transfüzyon sirasinda
hizli kan volum artisi kalp ve akciger yetmezligi
sinirlarda olanlarda uzun süredir derin anemisi
olanlarda ve küçük bebeklerde görülür. - Transfüzyon sirasinda veya bitiminde hastada KKY
öksürük,dispne,siyanoz,ciddi bas agrisi,sistolik
kan basincindaartis ve periferik ödem belirtileri
baslar. - Bu reaksiyon transfüzyon hizinin azaltilmasi veya
durdurulmasi hastanin pozisyonunun degistirilmesi
diüretik ve oksijen verilmesiyle düzeltilir.Agir
durumlarda flebotomi yapilarak asiri volüm
çikarilir.
85 IMMÜNOLOJIK OLMAYAN TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
d)Dolasim Yüklenmesi
- Tam kan yerine konsantre ES kullanimi bu riski
yari yariya azaltir.Kardiak veya pulmoner
fonksiyonu bozuk olan hastalar ve genislemis
plazma volumu veya kronik anemili hastalar risk
altindadir. Yetmezlik riski olan hastada infüzyon
çok yavas olarak (1 mL/kg/saat) seklinde
verilmelidir.Gerekirse mevcut ünite bölünerek 1-6
o C de saklanarak birden fazla seferde
verilebilir. Ayrica transfüzyon öncesi diüretik
verilmesi fayda saglayabilir.
86IMMÜNOLOJIK OLMAYAN TRANSFÜZYON REAKSIYONLARI
e)Transfüzyona Bagli Hemosiderozis
- Ttransfüzyona bagli demir birikimi talassemi gibi
hastalarda yasamin ikinci 10 yilinda ölümcül
komplikasyonlara yol açar.Basta kardiyak
komplikasyonlar ikinci planda karaciger
fibrozisinden siroza kadar agir bozukluga ayrica
diabet hipotiroidi, hipoparatirioidi gibi
endokrin kemik ve iskelet sistemi nöroloik ve
dermatolojik komplikasyonlara yol açar. - Selazyon tedavisi kullanilir.Bunun için 1980li
yillardan beri desferrioksamin(DFO) in
kullanilir. 1 gr'i 85 mg demir baglar.Hastanin
demir yükü verilis yolu ve C vitamini düzeyi
önemlidir.
87TRANSFÜZYONUN ENFEKSIYÖZ KOMPLIKASYONLARI
88- Kan transfüyonuna bagli ölüm nedenlerinin çogu
virüs, bakteri veya parazit bulasindan
kaynaklanmaktadir. Transfüzyon ile bulasan
ajanlarin bazi ortak özellikleri vardir. - a)Dolasimda uzun süre kalirlar.
- b)Tasiyicilik ya da latent hastaliga neden
olurlar. - c)Inkübasyon dönemleri uzundur.
- d)Asemptomatik enfeksiyonlara neden olurlar.
- e)Banka kaninda ve hatta fraksinasyon ürünlerinde
stabilitelerini korurlar.
89a) Transfüzyonla Bulasan Parazit ve Bakteri
Enfeksiyonlari
- Kan kompenentlerinin bakteri kontaminasyonu ciddi
fatal seyredilen transfüzyon reaksiyonlarina
neden olabilirler.Kapali sistemlerin kullanilmaya
baslanilmasindan sonra bakteri kontaminasyonu
sorun olmaktan çikmis olmasina ragmen kan
transfüzyonlarinda 0,2 -0,5 oraninda bakteri
kontaminasyonu oldugu tahmin edilmektedir.
90Mekanizma En sik izole edilen mikroorganizmalar
Donörde Bakteriyemi Gastroenteritli donörde asemptomatik bakteriyemi ÜSYEde asemptomatik inkübasyon dönemi Lyme hastaligi erken dönemi Kronik enfeksiyonlar Osteomyelit Sifiliz Topuk ülserasyonlari Dental girisimler veya küçük cerrahi operasyonlar Kanin Alinmasi Yetersiz deri dezenfeksiyonu Flebotomi alaninda enfeksiyon Vatumlu tüplerin komptaminasyonu Aferez solüsyonunun komptaminasyonu Kan Torbalarinin Üretimi Torbanin hazirlanmasi asamasinda komptaminasyonu Kan Ürünü Hazirlanmasi Kan ürünlerinin transfüzyon öncesi hazirlanmasi Isitma banyolarindan Yersinia enterocolitica, Campylobacter jejuni Streptococcus pyogenes Borrelia burgdorferi Salmonella choleraesuis Treponema pallidum Serratia liquefaciens Staphylococcus epidermis, Bacillus suslari, DIfteroidler Enterokoklar Serratia marcescens Enterobacter cloacae Pseudomonas cepacia P.aeruginosa
91- Bagisçilarda asemptomatik bakteriyemiye bagli
bulastan genellikle salmonella spp. Ve yersina
enterocolitica sorumludur.Buzdolabinda üreme
özelligi olan bu bakteriler özellikle beklemis
kanda fatal enfeksiyonlara neden olabilecek
miktarlara ulasabilmektedir.Bagisçilar flebotomi
bölgesinin iyi temizlenmemis olmasina bagli
normal deri florasi bakterileri ile de
kontaminasyon gelisebilir.Gram pozitif bu
bakteriler genellikle stafilokoklar
,sterptokoklar,bacillus suslari ve
difteroidlerdir.
92- Özellikle oda isisinda saklanan kan ürünlerinde
bakteri üremesi hizli olacagindan trombosit
konsantrelerinin hazirlanmasi ve saklanmasi
sirasinda kontaminasyon riski yüksektir. - Genellikle gram negatif bakteriler (pseudomonas
spp. ,achromobacter spp. E.coli enterobacter
agglomerans, citrobacter freundi gibi)
laboratuvar çalismalari sirasinda bulasir.En iyi
merkezlerde bile risk 5 tir. Aferez ile
hazirlanan trombositlerde kontaminasyon riski
daha azdir.
93Asemptomatik Bagisçidan Bulasan Enfeksiyonlar
Bruselloz
Salmonelloz
Yersiniyoz
Spiroket Rekürren ates
Lyme hastaligi
Sifiliz
Riketsiyozlar Kayalik Daglar Benekli Atesi
Q atesi
94- Kontamine kan infizyonuna bagli gelisen
reaksiyonu ciddiyeti bakteri tipi, miktari ve
konaga baglidir.Gram negatifler gram pozitiflere
göre daha ciddi reaksiyonlar gösterirler.Gram
negatif bakteri hücre duvarindaki endotoksin,
makrofaj aktivasyonu için güçlü stimülatördür.
Aktiflesen makrofajlar, TNF-a, IL-1b, IL -6 ve
IL-8 gibi sitokinleri salgilar.Bunlar septik
sokun sistemik etkilerini meydana getirir.Gram
negatif bakteri ile kontamine olmus kan
transfüzyonunda görülen septik soka masif sitokin
salinimi bakteri proliferasyonundan daha
önemlidir.Beklemis trombosit(3 günden fazla) ve
eritrosit konsantrelerinde (21 günden fazla)
bakteriler daha yogun hale gelmektedir.Immunsüpres
if konakta tablo daha agirdir.
95Bruselloz,Salmonelloz,Yersinioz
- Transfüzyonla nadir bulasir.Bulasmadan özellikle
lökositler sorumludur. Buzdolabinda 2 ay süreyle
canliligini koruyabilir.Endemik bölgelerde 1/1000
üzerinde tüp aglütinasyon pozitif olan
donörlerden red edilmektedir.Salmonelloz kronik
enfeksiyonu olan bagisçiladan bulasabilir.Yersinio
z asemptomatik bakteriyemili bagisçilardan
bulasir.Bakterini üremesi için buzdolabi ideal
bir ortamdir.Bakterinin üremesi 2 haftadan fazla
saklanan ESlerde üreme hizlanir. Daha uzun süre
saklanan kanlarda endotoksemi gelisir.
96Sifiliz(sy)
- Bulasma inkubasyon dönemindeki veya primer
sifiliz dönemindeki bagisçilar ile olur.Primer
sankrdan 6-20 gün önce serolojik testler
pozitiflesmeden önce kanda bakteri
bulunabilir.Treponema pallidum 4 0C de birkaç
gün canliligini koruyabilir. 72 saatten fazla
bekleyen kanda bakterini enfektivitesini
kaybettigi kabul edilir.Sifiliz testlerinin kan
ve kan ürünlerine kullanilmasi tartismalidir.Nadir
bulasir.Gerektiginde tedavisi kolaydir.
Finlandiya,Danimarka gibi ülkeler tarama
testlerinden çikarilmistir.
97Riketsiyozlar
- Kene ile bulasan bakteriler plazmada serbest
olarak dolasabileceginden tüm kan kompanentleri
teorik olarak riketsiyozlar bulastirma riski
tasir.Borrelialarin 3-6 hafta buzdolabindaki
kanda yasayabilecegi bilinmekteyse deneylerde
sadece Kayalik Daglar Benekli Atesinin
bulasabilecegini göstermistir.
98Funguslar
- Mantar enfeksiyonlari nadirde olsa immün süprese
hastalarda transfüzyona bagli olusabilir.Genellikl
e izole edilenler Hormodendrum,Aspergillus,Penicil
lum suslaridir.
99Parazitler
- SITMA(MALARYA)
- Sitma etkeni plasmodiumlar sivrisinekte seksüel
ve insan eritrositlerinde aseksüel gelisimini
tamamlar.Plasmodium vivax , P. Falciparum, P.
Ovale ,P. Malariae, P. Knowlesi en çok bilinen 5
türüdür.P vivax ülkemizde en çok görülenidir.P.
Falciparum da her yastaki eritrositleri enfekte
edebildiginden en agir seklidir.Transfüzyonla
sitma bulasmasi sadece intraeritrositer aseksüel
plasmodiumlar araciligiyla olur.Bir torbada 10
adet plasmodium bulasma için yeterlidir.ES içinde
10 -12 gün canli kalabilecegi gösterilmisse de
4-6 oC de ortalama 7 gün canlidir.Sitmanin
endemik olmadigi bölgelerde tani geç
konuldugundan fatal seyreder.Özellikle
gebeler,splenektomililer veya immün sistemi
baskilanmislar tehlike altindadirlar.
100- Bu bölgelerde
- a) 30 gün içinde atesli hastalik geçirenler
bagisçi olarak kabul edilmemektedir. - b)Bagisçilara kan almadan 48 saat veya hemen önce
tek doz klorokin verilmeli - c)Gebeler,emziren anneler,çocuklar ve klorokine
dirençli P. Falciparum suslarinin neden oldugu
hastaliklar disinda aliciya kemoprofilaksi
uygulanmalidir.
101- DIGER PARAZITLER
- Toxoplasina gondii, zorunlu hücre içi parazitidir
ve uzun süre lökosit içinde canli
kalabilir.Toxoplazma IgM antikorlari tasiyan
bagisçidan hazirlanan lökosit konsantresi ile
immünsüprese hastalarda ciddi akut toxoplazmoz
bildirilmistir.Leishmania donovani, genis
sitoplazmali monositler ve ganülositler içinde
yasamini sürdürür.Nadir bulasir.
102Transfüzyona Bagli Bakteri yada Parazit Bulasinda
Tani
- Semptomlar çok kisa sürede baslar.
Üsüme,titreme,ates,bulanti,kusma,kanli
ishal,karin agrisi,kas agrilari,hipotansiyon,hemog
lobinüri ve DIC gelisebilir.Özellikle
ates,üsüme, titreme ve hipotansiyon hekimi
uyarmalidir.Genellikle semptomlar, transfüzyonun
baslangicindan bir saat sonra baslar ve infüzyon
hizi reaksiyonun ciddiyetini etkileyebilir.Deri
genelde sicak ve pembedir.( red shock) Erken
tani9 tedavide geç kalinmamasi için
gereklidir.Bakteriyemiden süphelendiginde
transfüzyona acilen son verilmeli artan torba
incelenmek üzere laboratuvara gönderilmeli
hemokültür alinmali , hastaya sepsis tedavisi
uygulanmalidir.Mikrobiyoloji laboratuvarina
gönderilen kan veya kan ürünü direkt boyama ile
bakilmali aerob ve anaerob kültürleri
alinmalidir.Diger pek çok transfüzyon
reaksiyonlarinda da yüksek ates,hipotansiyon ve
sok meydana gelebilir.O yüzden ayrici tanida çok
dikkatli olunmalidir.
103Transfüzyonla Bulasan Virüs Enfeksiyonlari
- Transfüzyonla virüs enfeksiyonlarinin
bulasabildigine iliskin ilk veriler 1940larda
kadar uzanmaktadir.Günümüz transfüzyon tibbinda
basta HIV,HBV,HCV olmak üzere HTLV,Parvovirüs B19
gibi bazi virüsler transfüzyon güvenligi
açisindan önem kazanmistir.Bütün çabalara karsi
aliciya virüs bulasma olasiligi azalmis olsa da
önemini korumaktadir.
104HEPATIT VIRÜSLERI
- Adan Eye kadar olan klasik hepatit virüsleri
içerisinde kan bankaciligi açisindan önemli
olanlar B ve C virüsleridir. - HEPATIT B VIRÜSÜ(HBV)
- Transfüzyonla bulasan hepatit virüsleri arasinda
sarilikla giden klinik belirtilerin daha sik
olmasi nedeniyle HBV,HCVden daha önce dikkati
çekmistir.HBV enfeksiyonu akut yada kronik,
belirtili yada belirtisiz olabilir. Tipik bir
akut HBV enfeksiyonunda ortaya çikan ilk gösterge
yüzey antijeni (HBsAg)dir.(1-12.haftalar
ortalama 4-8 hafta.) Hemen sonra HBeAg HBcAg ne
karsi gelismis antikorlar gelisir.Enfeksiyon
ilerledikçe HBeAg kaybolur ve antiHBe gelisir.Son
olarak HBsAg azalarak kaybolur.AntiHBs
gelisir.Hastalarin 5-10unda enfeksiyon
kroniklesir.Bu durumda HBsAg anti HBc ,IgG ile
birlikte bulunur.ve bunlara HBeAg (ileri derecede
bulastirici, 1 yada birkaç damla kan) veya
antiHBe ( az bulastirici bir ünite kan) eslik
eder.
105HBsAg HBeAg Anti-HBc IgM Anti-HBc Anti-HBe Anti-HBs
Erken akut HBV yada ilk 4 ün içinde HB asisi - - - - -
Erken akut HBV enfeksiyonu - - - -
Akut HBV enfeksiyonu - -
Yüksek enfeksiyözite riskli kronik HBV tasiyicisi - - -
Akut HBV infeksiyonu - -
Düsük enfeksiyozite riskli kronik HBV tasiyicisi - - -
Akut HBv enfeksiyonu pencere dönemi - - - - -
Yakinda geçirilmis HBV, simdi bagisik - -
Geçmisteki HBV enfeksiyonu - - -
Geçmisteki HBV enfeksiyonu - - - -
Geçmisteki HBV enfeksiyonu - - - - -
Geçmiste HBV temasi( asi?) - - - - -
106- Kan bankaciliginda baska bir sorun anti HBc
pozitifligidir.Bunun nedenleri - Yalanci pozitiflik
- Gösterilebilir düzey altinda HBsAg üretimiyle
giden hepatosit içi enfeksiyon - Birinci pencere dönemi
- HBsAg nin kaybindan sonraki dönemde anti HBs nin
gösterilebilir düzeyin altina düsmesi veya hiç
gelismemesi - Mutant HBV varligi
107- HEPATIT C VIRÜSÜ( HCV)
- HCV enfeksiyonu akut yada kronik belirtili veya
belirtisiz olabilir.Belirtisiz gidis ve
kroniklesme orani belirgin sekilde
yüksektir.Tanida özgül IgG yapisindaki
antikorlarin saptanmasi ilk adimdir,fakat
antikorlarin ortaya çikisi gecikebilmektedir.Belir
tili enfeksiyonlarda belirtilerin basladigi
dönemde 50-70 hastada anti-HCV antikorlari
gösterilebilir ve 3 ay sonra oran 90a
ulasir