Mehmet Rauf Eyl

1
Mehmet Rauf Eylül
2
Mehmet Rauf

• Hayati,
• Eylül Adli Romaninin Özeti, Sahis
• Hayati, Yazi Kadrosu

3
HAYATI

• Servet-i Fünun romanin 2. Önemli romancisi Mehmet
  Rauf, 1875de Istanbulda dogdu.
• Babasi Haci Ahmet Efendi, bir saglik kurumunda
  çalisan basit bir memurdu.
• Önce Balat ta ki Defterdar Mahalle Mektebini,
  sonra Sogukçesme Askeriye Rüstiyesini ve
  Mektebi Bahriyeyi bitirdi.

4

• Onun amaci subay olmak degil, yazin çevresine
  girmek ,yazar olmakti.
• Okulu bitirdikten sonra bir takim resmi
  görevlerde bulundu.
• Ögrenimi sirasinda Fransizca ve Ingilizcesini
  ilerleterek, Alphonse Daudet, Emile Zola, Gustave
  Flaubert gibi, dönemin Fransasinin gerçekci
  yazarlarini okudu.

5

• Genel kültürünü artirdi. Mekteb-i Bahriyede
  ögrenci iken Halit Ziyaya gönderdigi
  mektuplarla onunla tanisma firsati buldu ve bir
  çok yapitini da onun sayesinde, gazete ve
  dergilerde yayinla di ve akabinde Servet-i Fünun
  toplulugu sair ve yazarlar gurubuna katildi.

6

• Ilk evliligini , 1901 de Ayse Sermet Hanimla
  yapti. Ayse hanim, Tevfik Fikretin hala kizidir.
• Ondan iki kizi oldu. Sonra ilk esinden ayrilmadan
  Besime Hanimla ikinci evliligini yapti. Bundan
  da bir kizi oldu. Sonra Besime Hanimdan
  ayrilarak Muazzez Hanimla evlendi.

7

• Bir çok gönül serüvenleri yasadi.Bu serüvenlerin
  onun piyasaya seslenen roman ve öykülerine esin
  ve malzeme kaynagi oldugu kesindir. Yasaminin
  sonlarina dogru kisa bir süre seker ticaretiyle
  ugrasti.
• 1927 de hastalanarak felç oldu. 5 yil yatalak
  olarak yasadi. 1931 de öldü.

8
Yazi Hayati

• Raufu ilk etkileyen Ahmet Mithat Efendidir. 16
  yasinda okudugu Halit Ziyanin Nemide adli romani
  onun pek çok yönden hayran birakmistir.
• Nemide romanini ve Halit Ziyaya olan hayranligi,
  ona Düsmüs adli uzun öyküsünde esin kaynagi
  olmustur.

9

• Resimli Gazetede öyküler, Mektep Dergisinde
  mensur siirler yayinladi.
• Garam-i Sebabi, 1896da Ikdam Gazetesinde
  tefrika edildi.
• Hüseyin Cahit Yalçin, Tevfik Fikret, Ceneb
  Sahabettin gibi sahsiyetlerle tanisma imkani
  buldu.

10

• Bu sahsiyetler gerek dil, gerekse konu itibari
  ile Tanzimat sair ve ediplerinden farkliydilar.
• Fuat da Servet-i Fünun denilen bu gurup
  sahsiyetlerin fazlaca etkilendi.
• Servet-i Fünunda yayimlanan ilk yazisi, Uzaktan
  adli küçük bir öyküdür.

11

• Bu gibi küçük öyküler disinda Halit Ziya Hayati
  ve Hususiyeti, Hayati Muhayyen MuharririTevfik
  Fikret Hayati ve Hususiyeti gibi yazilari ile
  çagdas yazarlari degerlendirirken, Karmen ve
  Filalançi, Paul Baurget ve bir Cinayet-i ask,
  Emile Zolanin son romani gibi elestirileri ile
  bazi batili yazarlari degerlendirmistir.

12

• 1901de Hüseyin Cahit Yalçinin Fransizcadan
  çevirdigi Edebiyat ve Hukuk adli makalesi Fransiz
  Devrimini çagristiriyor gerekçesiyle dergi
  kapatildi.
• Yazarlarina da yazim yasagi konuldu.
• 1908 Mesrutiyeti ile Rauf da hizla gelisen basin
  yayin alaninda yeniden çalismaya basladi.

13

• Ancak artik amaci geçimini saglamak oldugundan
  piyasaya dönük eserler vermeye basladi ve bu
  yüzden de eski yazim düzeyini hiç bir zaman
  tutturamadi.
• Raufun tek yapitlik bir deha oldugu da
  söylenebilir.
• Tanzimat sonrasi yine kazanç kapisi olarak
  gördügü tiyatro alaninda da eserler verdi.

14

• Örnegin Pençe, Cidal, Iki Kuvvet, Yagmurdan
  Doluya...Gibi.
• Pek de basarili olmadigi bu oyunlarinda ask
  çekismeleri erkeklerin namus ve ask arasinda ki
  bocalamalari kocalarin pismanliklari gibi
  temalari isledi.

15

• 1908de Mehasini (güzellik) çikardi.
• Bu dergide magazin konulari islenmis H.Ziyanin
  Ferdi ve Sükarasi uyarlandi.
• Eylülde, romanda oldugu gibi bütün sanatlarda da
  baslica temalardan biri olan yasak ask temasi
  islenir.

16
Eylül Romaninin Özeti

• Genelde oldugu gibi, Eylülde olay kari-koca-asik
  üçkeni arasin da geçer. Ancak yazar romaninda
  kocayi yani Süreyyayi tamamlayici öge olarak
  kullanmis, evli kadin Suatla Suada asik genç
  olan Necibin duygularini, düsüncelerini ön plana
  çikarmistir.

17

• Bu tema, basta Halit Ziyanin Ask-i Memnusu
  (yasak ask) olmak üzere bir çok Servet-i Fünun
  yazararinin isledigi temadir.
• Eylüldede önemli olaylar, dolantilar, büyük
  tutkular,cinayetler yoktur.
• Dahasi Eylülde olay yoktur da denilebilir.
  Roman, ( Necip Süreyya ile evli olan Suata asik
  olur. ) biçiminde özetlenebilir.

18

• Bundan dolayi da, romanda olay betimlemeleri
  degil ruhsal çözümlemeler yer alir.
• Mehmet Raufa bu yüzden ruhsal ayrintilarin
  romancisi denilebilir.
• Roman boyunca Necipin ikilemi anlatilir.

19

• Bu ikilem trajik çatisma da yaratir. Necip, aile
  içi cinsel ask diye nitelendirilebilecek bir
  sekilde , halasinin oglu Süreyyanin karisi
  Suati sevmektedir.
• Bu sevgi, baslangiçta bir hayranlik seklinde
  baslamis, daha sonra aska dönüsmüstür.

20
Sahis Kadrosu ve Özellikleri

• Necip, basi bos, hovarda, amaçsiz bir yasam
  sürdürmektedir.
• H.Ziyanin Ask-i Memnu romanindaki Behlül ve Mai
  ve siyahtaki Bekir Servet gibi, evlilige pek
  sicak bakmayan bir tiptir.
• Kadinlara karsi soguktur.
• Fakat Suat, bütün fikirlerini degistirir.

21

• Suat ve Necip arasinda kaçinilmaz bir gönül
  yakinlasmasi baslamistir.
• Necip ,bu aski sonu degin götürmeye girisse ,en
  sevdigi dostu Süreyyaya ihanet etmis, kendisini
  kocasinin mutluluguna adamis, belirli bir yasamin
  insani olmus, dünya da en yüce varlik diye
  yücelttigi Suati kirletmis olacakti.

22

• Ama ,bagrina tas basarak sevdigi kadindan vaz
  geçse , bu kez yine aci çekmek zorunda
  kalacaktir.
• Aralarinda ki bu ask, her ne kadar gizli bir ask
  görüntüsü verse de, hiç bir zaman, Ahmet Cemil ve
  yasak aski, Behlül ve Bihter arasinda ki ask
  gibi fiiliyata dönüsmemis, romanda askin
  basladigi noktadan sonuna dek gönüllerinde
  kalmistir.

23

• Ayrica, Suat ve Necipin yakinlasmasinda,
  kocasinin Suata ilgisizligi, kari koca
  arasindaki zevk uyusmazligi, dünya görüsleri
  arasindaki farkliliklar da etkili olmustur.
• Nitekim ,Suatin ve Necipin musiki tutkusunun
  yaninda Süreyyanin musikiye kayitsiz kalmasi,
  Suati ihmal etmesi, bu yasak askin en önemli
  baslangiç noktasidir.

24

• Fiiliyata dönüsemeden tikanma noktasina gelen
  olaylar, görünüste çok basit bir olayla
  baglanmistir.
• Bu da bu romanin zayif yönlerinden biridir. Zira,
  Suat ve Necipe büyük bir istirap yasatan bu
  ask, fiiliyata dönüsmeden bir ev yanginiyla sona
  ermistir.

25

• Romanin böyle baglanmasi, bir çok yazar
  tarafindan elestirilmistir.
• Romanda Süreyya, geçim sikintisi nedeni ile,
  yazliga çikmadigi için bunalan, bogazda bir yali
  tutulunca da kendisini denizle ugrasmaya veren,
  her seyi pek fazla dert, edinmeyen bu nedenle
  Suati ihmal eden bir gençtir.

26

• Hiç bir art düsüncesi olmadigi için Necipi
  tuttuklari yazliga çagirarak günlerce konuk eder.
  
• Yasak askin yesermesine Süreyyanin bagda
  sikilmasi, deniz kiyisina gitmek istemesi,
  Necipi israrla yaliya çagirmasi yol açar.

27

• Bu açidan bakilirsa Süreyyanin, tip niteliginden
  çikip karakter boyutuna geçemedigi görülür.
• Suat, kocasi Süreyyaya göre daha ayrintili ele
  alinmistir.
• Genç, deneyimsiz, dünyayi pek tanimayan, bu
  nedenle kocasina taparcasina bagli, bir dedigini
  iki etmeyen yasamini kocasinin isteklerine göre
  ayarlayan bir kadindir.

28

• Klasik bati müzigine tutkundur ve piyano çalar.
• Bu yasamin mutluluk oldugunu sanmakta gizli ask
  iliskisi düsünmez.
• Ancak onun farkina varmak istemedigi belli
  belirsiz rahatsiz eden bir seyler vardir.

29

• Buda alabildigine yasamak kendisini duygularinin
  eline birakmak yasamla kendisi arasina giren akil
  ve mantiktan uzaklasmak istemektedir.
• Ancak bunu hiç bir zaman kocasina söyleyemeyecek
  ancak romanin sonlarina dogru belli
  edebilecektir.
• Suat Necipden daha akilcidir.

30

• Çünkü ruhsal ve trajik çatismadan en çabuk o
  kurtulur ve Necibe onu çok sevmesine, ona
  ihtiyaci olmasina karsin, Süreyyanin nasil aci
  çekecegini düsünerek ayrilmalari gerektigini
  söyler.
• Necip ise, romanin basinda Beyoglunda gece
  yasami içine dalmis, arada bir bey efendinin
  evine giden biridir
• gidenbiridir.

31

• Özellikle klasik bati müzigini çok iyi bilen ve
  zevk alan yakisikli biridir.
• Firtinali yasamindan bikmistir Beyoglu gece
  yasami artik onu biktirmis, Suatin bilerek yada
  farkinda olmaksizin usandigi, ruh coskusu için
  uzaklasmak istedigi dingin aile yasamini özlemeye
  baslamistir.

32

• Yani yasak aska eski hayatindan biktigi için
  atilir.
• Romanin öteki kisileri bey efendi ve hanim
  efendidir. Bunlar Süreyyanin anne ve babasidir.
• Romanda sadece silik olarak bu adlarla anilan iki
  karakterdir.

33

• Beyefendi, mutaassip sakin bir hayat sürdüren
  ,otoriter biridir.
• Sözü mutlak kanundur.
• Hacer,Süreyyanin kiz kardesidir.
• Kötü niyetli ve kiskançtir.
• Suatin ve kardesinin yaliya çikmasini çekemez.

34

• Fatin, Hacerin kocasidir.
• Yalaka bir tipdir.
• Bey efendinin gözüne girmek için yanindan
  ayrilmaz. Basit bir katiptir.
• Eve is getirdiginden bahis olunur.