Title: NARKOTIK ANALJEZIKLER
1 ANALJEZIKLER
2- Agriya olan degistirilmis davranis cevabi ve
bilinç kaybi olmaksizin agri impulslarinin
algilanmasinin engellenmesi veya azaltilmasiyla
karekterize durum, analjezi olarak
tanimlanabilir. - Bu sekilde merkezi sinir sistemindeki etkileri
ile agrinin algilanmasini engelleyen veya azaltan
ilaçlar da analjezik ilaçlar olarak
bilinmektedir.
3- Analjezik ilaçlar,
- nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAI) ve
- narkotik analjezikler (opiyatlar, opioidler)
olarak iki gruba ayrilir.
4Agrinin Fizyopatolojisi
- Agri, hastalanmanin ve yaralanmanin en genel
semptomlarindan biridir. Agri, dogru bir
teshiste, siklikla faydali dogal bir uyarici ve
koruma mekanizmasi olmasina ragmen hastalar,
agriyi iyilestirmek için genellikle tibbi bir
yönteme basvururlar. - Agri tedavisi, çogu durumda gereklidir ve bazi
ilerlemis hastaliklarda hekim ve hasta açisindan
tek uygulanabilir tedavi seçenegidir.
5- Agri bütün deride, mukozanin büyük kisminda,
birçok doku ve organda hissedilir. Fakat beyin ve
diger bazi organlarin agri reseptörleri yoktur. - Agri ancak mekanik, termal, kimyasal ve
elektriksel uyaridan etkilenen dokudan agri
mediyatörlerinin serbestlesmesini baslatacak
degere ulasmasi ile ortaya çikar.
6- Agri impulslarinin olusumu, iletimi ve merkezi
dönüsümü nosisepti olarak isimlendirilir. - Agri, vücut dokusu, herhangi bir doku zarari
olmaksizin, güçlü bir sekilde uyarilirsa da
olusabilir.
7- Agri, genellikle doku zedelenmesine bagli yani
nosisepti nitelikte bir duygudur. - Akut agri daima nosisepti niteliktedir neden
olan lezyon ile agri arasinda zaman, yer ve
siddet bakimindan yakin bir iliski vardir. - Kronik agri, çogu olguda nosisepti niteliktedir
(kanser ve romatizmal agrilarda oldugu gibi)
bazi olgularda kronik agri, deaferentasyon agrisi
seklindedir.
8- Deaferentasyon agrisi, periferik ve merkezi
sinir sistemindeki agri yollari üzerindeki
bozukluga (tümör tarafindan tahrip edilme gibi)
baglidir. - Akut ve kronik nosisepti agrilarda, hafif ve
orta derecede ise, kural olarak nonsteroidal
antiinflamatuvar ilaçlar kullanilir. Bu ilaçlar,
agri özellikle dokudaki inflamasyona bagli ise
daha etkili olurlar.
9- Siddetli akut agrilarda ve kronik kanser
agrisinda narkotik analjezikler kullanilir. - Ancak siddetli agri inflamasyona bagli ise
nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar kullanilir.
10Agrinin niteligi
- Agri, olusum bölgesine bagli olarak somatik
veya viseral agri olarak isimlendirilebilir. - Somatik agri, yüzey agrisi ve derin agri olmak
üzere ikiye ayrilir.
11- Somatik agri deri, kas, eklem, kemik veya bag
dokusunda meydana gelebilir. - Yüzey agrisi deride olusur. Kas, eklem, kemik
ve bag dokusunda olusan agri ise derin agri
olarak isimlendirilir. - Yüzey agrisi, deriye bir igne batirildiktan
sonra olusabilir. Tehdit edici olmayan bu agri,
kolaylikla lokalize olabilir ve uyarinin
çekilmesinden sonra azalir. -
12- Yüzey agrisi, organizmayi ileri bir zarardan
koruyabilecek bir refleksi baslattigi için
önemlidir. Bu baslangiç agrisindan sonra lokalize
olmasi güç olan agri sekli ise sekonder agri
olarak isimlendirilir.
13- Derin agri siddetlidir, lokalize etmek güçtür
ve siklikla genis bir bölgeye dagilir. - Derin agrinin genel örnegi, çok sik rastlanan
ve birçok sekilleri olan bas agrisidir. - Sekonder agri ve derin agri kirginlik, bulanti,
terleme ve hipotansiyon gibi otonomik ve duyusal
reaksiyonlarla birlikte ortaya çikar.
14- Viseral agri, siddetli karakteri ve otonomik
reaksiyonlarla bagdasmasi açisindan derin agriya
benzer. - Akut agrinin sinirli bir devamliligi vardir ve
uyari geçtikten sonra çabuk sonlanir. Akut agri,
kolaylikla lokalize olabilir ve uyari yogunluguna
baglidir. Bu çesit agrinin uyarici bir görevi
vardir.
15- Kronik agri, sirt agrisi, kanser agrisi, migren
agrisi veya anjina pektoris gibi araliklarla
devamli olarak tekrar eden bir agri seklindedir.
Eger agri alti aydan fazla sürerse genellikle
kronik olarak düsünülür. -
- Kronik agri, baskin bir klinik faktör olabilir
ve bazi hastaliklarin akisinda bagimsiz bir
sendrom olusturabilir.
16Agri reaksiyonlari
- Agri otonomik reaksiyonlarla meydana gelir.
- Genellikle sempatik sinir sisteminin ve
katesolamin açiga çikmasinin aktivasyonuna yol
açar. - Kalp atimi, kan basinci artar ve göz
pupillalari genisler. Bu otonomik reaksiyonlar,
özellikle viseral agri için belirtilir. Bulanti,
kusma, terleme ve hipotansiyon ile karakterize
safra kesesi ataklari buna örnektir.
17- Bir agri uyarimi, refleks yoksunluk reaksiyonu
gibi, motor reaksiyonlara da neden olabilir.
Sicak bir yere dokunuldugunda, herhangi bir agri
bilinçli olarak algilanmadan önce el hareket
eder. - Kas spazmlari, derin agri ve viseral agridan
kaynaklanabilir. Sonuçta, agri kisiye ve duruma
göre farklilik gösteren duyusal bir olgudur.
18Agri reseptörleri (nosiseptörler)
- Agri uyarimi, serbest sinir uçlari olan özel
fizyolojik agri reseptörlerinden alinir. - Serbest sinir uçlari, fonksiyonel özellige
bagli olan diger tip uyarilari da alabilir.
19Agri mediyatörleri
- Agri algilanmasi doku uyariminin bir sonucudur
ve degismis doku metabolizmasini içine alabilir. - Endojen bilesikler ve agri mediyatörleri sira
ile agri reseptörlerinin uyarilmasi ile açiga
çikarlar. Düsük güçteki agri mediyatörleri,
hidrojen iyonlarini içerir.
20- Agri, genellikle 6dan daha düsük bir pH
degerinde meydana gelir ve artmis hidrojen
iyonlari konsantrasyonu ile yogunlasir. - Benzer bir etki, doku zararindan sonra
intraselüler araliktan geçen potasyum iyonlari
ile de olusabilir ve dokular arasindaki
konsantrasyon 20 mmol/l yi geçtigi zaman agri
ortaya çikar.
21- Ayrica doku tahribinde birkaç nörotransmiter,
agri mediyatörleri olarak rol oynayabilir. - Nispeten yüksek konsantrasyonlardaki histamin
güçlü bir agri olusturucu bilesiktir. Düsük
konsantrasyonlardaki asetilkolin agri
reseptörlerini diger agri reseptörlerine duyarli
hale getirir. Daha yüksek konsantrasyonlarda
asetilkolin tek basina bir agri mediyatörüdür.
22- Serotonin, nörotransmiter grubu içinde en
etkili agri maddesidir. - Agri mediyatörlerinin önemli bir grubunu
kininler, özellikle de bradikinin, olusturur. - Agrili olaylar sirasinda olusan
prostaglandinler, agri reseptörlerini duyarli
hale getirerek akut agri yaninda kronik agri da
olustururlar.
23Agri iletimi ve agri sinyallerinin dönüsümü
- Deri nosiseptörlerinden alinan agri impulslari,
dokulardan miyelinli A-delta (A?), sekonder agri
impulslari ise (primer agri? ve miyelinsiz C
grubu duyusal sinir lifleri ile omurilik arka
boynuzunda bulunan substantia gelatinosadaki
ikinci nöronlara gönderilir. Bu liflerin hücre
kismi arka köklerdeki spinal ganglionlarda
bulunur.
24- Iskelet, kas ve eklemlerdeki agri reseptörleri
de A? ve C grubu sinir lifleri ile uyarilir. - Agri uyariminin viseral bölgeden iletimi de C
sinir lifleri yoluyla olur. Miyelinsiz yavas
agri sinir lifleri C grubu sinir liflerinden,
miyelinli hizli agri sinir lifleri ise A? sinir
liflerinden olusur. Sonuçta sinir lifleri ile
iletim, talamusun lateral çekirdek bölgesinde
olusur.
25- Korteksin bu kismi agrinin bilinçli
algilanmasindan ve özellikle agri yogunlugunun
lokalizasyonu ve kaydedilmesinden sorumludur.
Otonomik reaksiyonlar, hipotalamus tarafindan
kontrol edilirken limbik sistem, agri tarafindan
olusturulan duyusal reaksiyonlardan sorumludur.
Miyelinize olmus hizli A? sistemin, yavas
miyelinsiz C grubu sinir liflerini baskilamasi
klinik açidan önemlidir. Eger bu inhibisyon
bozulursa siddetli agri ortaya çikabilir.
26- Substantia gelatinosada sonlanan, agri ile
ilgili sinir liflerinin uçlarindan ikinci agri
nöronuna impuls asirimi, bu uçlardan saliverilen
nörotransmiter olan P maddesi ve glutamat
tarafindan yapilmaktadir. Substantia gelatinosada
birinci nöron ucu ve ikinci nörondan baska, agri
ile ilgili üçüncü bir yapi vardir bu
enkefalinerjik ara nöronlardir.
27- Ara nöronlardan saliverilen enkefalin
pentapeptitler hem presinaptik inhibisyon (P
maddesi saliverilmesinde azalma? ve hem de
postsinaptik inhibisyon yaparak birinci agri
nöronundan ikinciye impuls asirimini, baska bir
deyisle agrili impuls girisini baski altinda
tutarlar.
28- Endojen analjezik sistemin çikan agri
sistemleri yaninda, özellikle orta beyin ve
omurilikte, degisik seviyelerde agriyi bloke eden
endojen agri ayarlayici sistemi vardir. Sistem,
agri stimülasyonunun iletimini ayarlar ve bundan
dolayi agri algilanmasini azaltir. Bu sistem,
belli stresli durumlarda agrinin niçin
algilanmadigini açiklar. Stres seviyesi azaldigi
zaman agri algilanir. Endojen analjezik sistemin,
agri algilanmasini güçlü bir sekilde baskilayacak
fonksiyona sahip oldugu görülür.
29Agri orani
- Agri ileri derecede sübjektif nitelige sahip,
kisiye ve içinde meydana geldigi kosullara göre
degisiklik gösteren bir duygu halidir. Uygulanan
ayni yogunluktaki agri, bazi insanlar için
dayanilmaz bir agri olarak algilanirken bazilari
için çok zayif olabilir. Endojen opioid sistemde
güç fakliligina ilaveten agri algilanmasini
etkileyecek hissi ve duyusal dönüsüm faktörleri
de vardir. Bundan dolayi analjezik olmayan
psikoaktif ilaçlarla da agri algilanmasini
etkilemek mümkündür.
30Ilaçlarla agri tedavisi
- Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlarla
prostaglandin sentezini inhibe ederek agri
reseptörlerinin sensitizasyonunu önlemek - Lokal anesteziklerle agri reseptörlerinde sinyal
olusumunu önlemek - Lokal anesteziklerle duyusal sinirlerde iletimini
inhibe etmek - Narkotikler veya genel anesteziklerle merkezi
olarak agriyi ortadan kaldirmak veya hafifletmek - Psikoaktif ilaçlarla (trankilizan, nöroleptik,
antidepresan? agri algilama düzeyini degistirmek
31Agri tedavisinde olasi yolaklar
32NARKOTIK ANALJEZIKLER
33- Papaver somniferum (Papaveraceae) familyasi
meyvelerinden elde edilen opium (afyon) alkaloiti
olan morfin, kodein, ayrica morfine benzer etki
gösteren yari-sentetik ve sentetik ilaçlari
içeren bu ilaç grubuna opioit analjezikler adi
verilir. -
34- Morfin ve kodein gibi dogal alkaloitlerle ve
bunlarin yari-sentetik türevlerine opiyatlar
denilir. - Opiyat (opioid) deyimi bazen narkotiklerin tümü
için degil, opiyatlar disinda kalan sentetik
ilaçlar için kullanilmaktadir.
35(No Transcript)
36(No Transcript)
37(No Transcript)
38(No Transcript)
39- Narkotik analjeziklerin,
- Güçlü analjezik etkileri vardir.
- Analjezik etkileri, merkezi sinir sistemi
üzerindeki etkilerinin bir sonucu olup periferik
bir etkiye bagimli degildir. - Merkezi sinir sistemi üzerine depresif etkileri
de bulunmaktadir. - Narkotik analjeziklerin antipiretik veya
antiinflamatuvar etkileri yoktur.
40Farmakolojik etkileri
- Merkezi ekileri
- Opiat reseptörlerini uyararak agri algilanmasini
azaltirlar (analjezik etki?, - Mental aktiviteyi azaltirlar (sedatif etki?,
- Anksiyeteyi ortadan kaldirirlar (trankilizan
etki?, - Ruh halini iyilestirirler (öforik etki?,
- Solunumu ve öksürük merkezini inhibe ederler
(solunum depresani ve antitüssif etki?, - Baslangiçta bulanti ve kusmaya neden olurlar
(emetik etki? fakat daha sonra emetik merkezi
inhibe ederler (antiemetik etki), - Miyozise neden olurlar (miyotik etki?,
- Antidiüretik hormon açiga çikisini harekete
geçirirler (antidiüretik etki?, - Tolerans ve bagimlilik gelismesine neden olurlar.
41- Periferik etkileri
- Pilor kasilmasina ve periferik gastrik bosalmanin
gecikmesine neden olurlar, - Gastrointestinal motiliteyi azaltip, tonusu
arttirirlar (spastik konstipasyon?, - Safra kanali kaslari kontraksiyonuna neden
olurlar, - Mesane kas tonusunu arttirirlar,
- Vasküler tonusu azaltip, ortostatik reaksiyon
riskini arttirirlar, - Histamin açiga çikmasi nedeniyle kasinti, ürtiker
ve deri reaksiyonlari insidansinin artmasina ve
astimda bronkospazmin ilerlemesine neden olurlar. -
42- Bütün narkotik analjeziklerin benzer etki
mekanizmasina sahip olmalari ve opiat
reseptörlerini uyarmalari nedeniyle etki
profilleri çok benzerdir. -
- Gruplar arasindaki farkliliklar, etki güçleri
ve reseptör afiniteleri farmakodinamik
parametrelerine baglidir.
43Narkotik analjezik reseptörleri (Opiat
reseptörleri)
- Narkotik analjezikler, merkezi sinir
sisteminde nöromediyatör olarak görev yapan
endojen opiatlarin etkiledigi opiat
reseptörlerini aktive ederek analjezik etkilerini
olustururlar. - Opiat reseptörlerinin baslica tipleri ?-(mü),
- ?-(kappa), ?-(sigma), ?-(epsilon), ?-(delta) ve
öksürük kesici reseptörlerdir.
44- Narkotik analjeziklerin etki mekanizmalari
- Morfin tam agonist etki gösterirken Nalokson,
?- reseptörleri hariç, antagonisttir. - Narkotik analjeziklerin ve endojen peptitlerin
opiat reseptörlerini aktive edip etkilerinin
ortaya çikmasinda üç mekanizmanin aracilik ettigi
ileri sürülmüstür.
45Adenil siklaz sisteminin inhibisyonu
- ?-Reseptörü ve ?-reseptörü içeren sinirler
farkli kaynakli agrilari ayiramaz. Bu durumda
iyon kanali söz konusu degildir. Mesaj, hücre
membrani boyunca ikinci bir membran proteinine
gelir. Bu protein cAMPnin olusumunda enzim
olarak rol oynar.
46- Normalde sinir agri mesajini aldigi zaman aktif
bölge açilir, cAMP sekonder mesajci olarak rol
oynar ve agri mesaji cAMP üzerinden iletilir.
Substrat molekül ?-reseptörüne baglandiginda,
?-reseptörü aktive olarak reseptörün sekli
degisir. Bunun sonucunda cAMP olusturarak aktif
bölgeyi kapatacak adenil siklaz enziminin
yapisinda bir degisiklik meydana gelir ve sonuçda
agri iletimi yapilamaz. - ?-Reseptörüne agonist baglanmasi ile cAMP
sentezinin önlenmesi
47- Ca2 dengesinin degistirilmesi
- ?-Reseptörleri dogrudan kalsiyum kanallariyla
ilgilidir. Agonist ?-reseptörlerine baglandigi
zaman, reseptör konformasyonu degisir ve kalsiyum
kanallari kapanir. Kalsiyum iyonlarina sinir
nörotransmiterlerinin sentezi için gereksinim
duyulur, sinir iletimi kesilir ve agri mesajlari
geçemez. - ? -Reseptörü ve kalsiyum kanallari üzerine
etkisi
48- ?-Reseptörleri stimülasyonundan sonra artmis
potasyum geçirgenligi - Morfin ?-reseptörlerine baglanir ve
reseptörün seklinde degisiklige yol açar. Bu
degisiklik, hücre membranindaki iyon kanallarini
açar ve potasyum iyonu hücre disina çikar.
Membran polarizlenir ve nöronun uyarilabilirligi
azalir. Potasyum geçirgenligindeki bu artis, Ca2
iyonunun hücre içine akisini, dolayisiyla
nörotransmiter açiga çikisini azaltir ve
sinirsel iletimi dolayisiyla agri iletimini
engeller. - ?-Reseptörüne agonist baglanmanin potasyum
iyon kanallari üzerine etkisi
49- Farkli tip analjezik reseptörleri degisik tipte
yan etkilere sahiptirler ve analjezikler bu
reseptörlere farkli afinite gösterirler. Örnegin
morfin, ?-reseptörlerine kuvvetlice baglanir ve
analjezi yapar. Reseptör baglanmasi ayni zamanda
solunum depresyonu, öfori ve bagimliliga yol
açar. ?-Reseptörü ise morfinin ?-reseptöründen
daha az kuvvetle baglandigi bir baska
reseptördür. Bu reseptörün aktivasyonu,
sedasyonla karakterize analjezi yapar. Fakat
diger reseptörün aktivasyonunda görülen tehlikeli
yan etkilere neden olmaz.
50- Reseptöre tam olarak baglanma için gereken
özellikler, - Reseptör yüzeyindeki anyonik bölge ile uyumlu bir
merkez, - Iyonik bagi saglamak için reseptör yüzeyindeki
düz yüzeye Van der Waals baglari ile
baglanabilecek, bazik merkeze koplaner, düz bir
aromatik yapi, - Bazik merkez ve düz aromatik yapiyla üç boyutlu
geometrik kalip olusturabilecek uygun konumda
korunmus hidrokarbon zinciridir.
51- Narkotik analjezikler, kaynaklari ve reseptör
düzeyindeki etkilerinin temel niteligi dikkate
alinarak, asagidaki sekilde siniflandirilabilirler
- Güçlü agonistler (fenazosin)
- Agonistler (morfin)
- Zayif agonistler (meperidin ve metadon)
- Kismi agonistler (buprenorfin, nalbufin,
nalorfin, profadol ve propiram) - Karisik agonist-antagonistler (butorfanol,
siklazosin ve pentazosin) - Saf antagonistler (nalokson ve naltrekson)
52- Kimyasal yapilarina göre ise asagidaki
sekilde siniflandirilabilirler - Morfin ve türevleri
- Oripavin türevleri
- Morfinan türevleri
- Meperidin türevleri (fenilpiperidin ve ilgili
ilaçlar) - Benzomorfan türevleri (2,6-metan-3-benzazosin
türevleri ) - Metadon ve türevleri (difenilpropilamin ve
izosterleri) - Endojen opioid peptitler ve sentetik analoglar
- Degisik yapidaki ilaçlar
53- 1. Morfin ve türevleri
- Opium, hashas (Papaver somniferum? bitkisinin
olgunlasmamis meyve kapsüllerinin çizilmesi
sonucu sizan sivinin katilasmasi ile olusan dogal
bir maddedir. Opium içinde - Fenantren türevi alkaloitler (morfin, kodein,
tebain) - Benzilizokinolin türevi alkaloitler (papaverin,
noskapin)
54- Bu alkaloitler, pentasiklik bilesiklerdir. Morfin
bes asimetrik merkeze (5, 6, 9, 13 ve 14? ve 16
izomere sahiptir. - 10 ve 12 numarali atomlarin cis seklinde olmalari
piperidin halkasina göre 1,3-diaksiyal
konumlanmalarini saglamistir. - Morfin, Chemical Abstractsda 17-metil-7,8-dehidro
-4,5?-epoksimorfinan-3,6?-diol olarak
belirtilmektedir. ? 15, 16 ve 17 köprülerine
trans konumlanmayi göstermektedir.
Morfin Tam T
sekli Egilmis T sekli
55 Dogal olarak olusan (-?-morfinin analjezik
etkili oldugu ancak bilesigin ayna görüntüsü olan
(?-morfinin ise analjezik etkiye sahip olmadigi
saptanmistir. Kodein morfine göre daha düsük
analjezik etkiye (1/7 oraninda?, daha düsük
bagimlilik yapma özelligine ve iyi bir öksürük
kesici etkiye sahiptir.
56- Morfinin diasetil türevi olan eroin bagimlilik
yapan, kullanimi yasaklanmis bir morfin
türevidir. - Sentetik morfin türevleri, molekül üzerinde
basit degisimlerle, fenolik hidroksil grubunun
eterlestirilmesi ve diger küçük degisimler,
morfinden daha etkili fakat ayni zamanda daha
toksik ve bagimlilik potansiyeli yüksek
molekülleri olusturmustur. Ancak bu türevlerin
hiçbirinde bagimlilik ölçüsünde bir düsüse
rastlanmamistir.
57 R R1 R2 Kullanimi
Morfin 7,8-Dihidro-4,5?--epoksi-17-metilmorfinan-3,6-diol -H -H Analjezik
Kodein 7,8-Dihidro-4,5?-epoksi-3-metoksi-17-metil-morfinan-6?-ol -CH3 -H Analjezik ve antitüsif
Etilmorfin 7,8-Dihidro-4,5?-epoksi-3-etoksi-17-metil-morfinan-6-ol -C2H5 -H Oftalmolojide
Diasetilmorfin 7,8-Dihidro-4,5?-epoksi-17-metilmorfinan -3,6?-diol diasetat -COCH3 -H Analjezik (yasaklanmis?
Hidromorfon 4,5?-Epoksi-3-hidroksi-17-metilmorfinan-6-on -H -H Analjezik
Hidrokodon 4,5?-Epoksi-3-metoksi-17-metilmorfinan-6-on -CH3 -H Analjezik ve antitüsif
Oksimorfon 4,5?-Epoksi-3,14-dihidroksi-17-metilmorfi-nan-6-on -H -OH Analjezik
Oksikodon 4,5?-Epoksi-14-hidroksi-3-metoksi-17-metil-morfinan-6-on -CH3 -OH Analjezik ve antitüsif
58Morfin molekülü üzerinde yapilan bazi
degisiklikler ve analjezik etkileri
Morfinin periferik gruplari Yapilan degisiklikler Analjezik etki (morfin100)
Fenolik hidroksil 15
10
1
Alkolik hidroksil 500
240
420
37
600
390
1000
Etilenik yapi 120
115
59Eter köprüsü 13
Tersiyer azot 5
1400
Antagonist etki Rpropil, izobutil, allil, metallil
1 (güçlü kürarizan etki?
Azotlu halkanin açilmasi Etkide önemli azalma
Ana çekirdege sübstitüsyon -NH2 (2.konumdan? Etkide önemli azalma
-Cl veya Br (1.konumdan? 50
-OH (14.konumda? 250
-OH (14.konumda? 530
-CH3 (6.konumda? 280
-CH3 (6.konumda? 33
CH2 (6.konumda? 490
60Yari sentetik morfin türevlerinin sentezi
- Morfinin ilk total sentezi, Gates-Tschudi
(1952-1956? ve Elad-Ginsburg (1954? tarafindan
yapilmistir. Bunlar, Robinson-Stark hipotezlerini
dogrulamislardir. Bunlari diger sentezler takip
etmis, ancak sentezlerin hiçbiri dogal kaynak ile
ticari olarak yarisamamistir. Yari sentetik
morfin türevlerinin sentezi için asagidaki
semada gösterilen yollar izlenmistir
61(No Transcript)
62(No Transcript)
63- Morfin, büyük oranda hepatik
biyotransformasyon ile metabolize olmaktadir. - Hayvanlar üzerinde yapilan deneyler,
absorpsiyondan önce bagirsakdaki
biyotransformasyon derecesinin yüksek düzeyde
oldugunu göstermistir. - Böbregin morfin glükuroniti olusturma
kapasitesine sahip oldugu ve dozun sadece küçük
bir kisminin ( 5-10) idrarla degismeden atildigi
bildirilmistir.
64Morfin 3-glükuronit, baslica metabolit iken
(dozun yaklasik 45i) morfin-6-glükuronit,
miktar olarak küçük (dozun 5i) fakat aktif
metabolitidir. Diger az olusan metabolitler,
normorfin ( 1-5), normorfin-3-glükuronit (3),
morfin-3,6-diglükuronit, morfin eter sülfat ve
normorfin glükuronitleridir.
65- Morfinin O-metilasyon ile kodeine dönüstügünü
bildiren çalismalar da vardir. Morfin
metabolitlerinin safra ile atilimi, morfinin
enterohepatik dolasimi ve feçesle atilimini
saglamaktadir. Morfin, kodeinin aktif
metabolitidir. - Klinik olarak morfinin etkin özelligi depresyon
yapici etkisidir. Morfin agriya toleransi
arttirir, uykulu bir hal, harici uyari ile
belirgin dis ve belli bir iyi hissetme (öfori)
hali yaratir.
66- Bagimlilik yaratmasinin yanisira merkezi
kökenli solunum depresyonu yaratmasi kullanimini
kisitlar. Morfinin bilinen türevleri, uyarici
etkileri yanisira, konvülsiyonlar da yaratirlar.
672. Oripavin türevleri
Oripavinler, yedi numarali karbona bagli büyük
hacimli gruplardan dolayi, reseptörlerle ilave
bir bag olustururlar ve daha güçlü, uzatilmis
etkiye sahiptirler.
R
R1
R2
R3
Asetorfin 5?,7?(S)4,5-Epoksi-3-O-asetiloksi-6-me
toksi-?,17-dimetil-?-propil-6,14-etenomorfinan-7-m
etanol
-COCH3
-CH3
-CHCH-
Alletorfin 5?,7?(S)4,5-Epoksi-3-hidroksi-6-metok
si-?-metil-17-allil-?-butil-6,14-etanomorfinan-7-m
etanol
-H
-CH2-CHCH2
-CH2-CH2-
Etorfin 5?,7?(R)4,5-Epoksi-3-hidroksi-6-metoksi-
?,17-dimetil-?-propil-6,14-etenomorfinan-7-metanol
-CH3
-H
-CHCH-
Diprenorfin (5?,7?)-17-(Siklopropilmetil)-4,5-epok
si-18,19-dihidro-3-hidroksi-6-metoksi-?,?-dimetil-
6,14-etanomorfinan-7-metanol
-H
-CH3
-CH2-CH2-
Buprenorfin 5?,7?(S)-17-(Siklopropilmetil)-?-(1,
1-dimetiletil)-4,5-epoksi-18,19-dihidro-3-hidroksi
-6-metoksi-?-metil-6,14-etanomorfinan-7-metanol
-CH2-CH2-
-H
68 3. Morfinan türevleri
- Morfinin E halkasinin çikarilmasiyla olusan
- N-metilmorfinan, 4. ve 5. karbonlar arasindaki
eter köprüsünün olmamasiyla morfinden farklilik
gösterir. Bu bilesigin analjezik etkisinin yüksek
olmasi nedeniyle, analjezik etki için eter
köprüsünün gerekli olmadigi fikri ileri
sürülmüstür. - Morfinanlar, morfin türevlerinden daha güçlü ve
daha uzun etkilidirler. Fakat ayni zamanda daha
toksik ve bagimlilik yapicidirlar.
69- Morfin üzerinde yapilan degisiklikler morfinanda
da yapildigi zaman ayni biyolojik cevabi verir.
Bu da molekülün ayni sekilde reseptörle
etkilestigine isaret eder. - Morfinanlar, daha basit moleküler yapida
olduklari için elde edilisleri daha kolaydir.
70 R R1 R2 R3 R4
Siklorfan 3-Hidroksi-N-siklopropilmetilmorfinan -H -H2 -H -H
Levorfanol 3-Hidroksi-N-metilmorfinan -H -H2 -H -H -CH3
Levofenaçilmorfan 3-Hidroksi-N-benzoilmorfinan -H -H -H -H -CO-C6H5
71Siklorfan
Levorfanol
72Levorfanol
Levofenaçilmorfan
734. Meperidin türevi bilesikler
- Morfindeki B,C ve E halkalarinin çikmasi
4-fenilpiperidinleri verir. Fenil-aksiyal (Fe-a)
ve fenil-ekvatoryal (Fe-e) konformerleri morfin
ile üç sekilde üst üste gelebilir. - Asagidaki sematik gösterimde, bu iki ilacin
göreceli konumlanmalarini göstermek için morfin
çekirdegi noktali gösterilmistir. Dengede
fenil-aksiyal konformasyonunun miktari
fenil-ekvatoryal konformasyonunkinden daha
düsüktür.
74- Fenil-aksiyal konformer, morfin üzerine
fenil-ekvatoryal konformerinden daha iyi
çakistirilabilmesine ragmen, denge halinde,
miktarinin daha düsük olmasi nedeniyle, bu
biyolojik etkide bir faktör olarak düsünülemez.
Morfin ile ilgili iki fenil ekvatoryal
yönlenmeden sadece A konformerinin biyolojik
olarak etkili oldugu düsünülür. Morfin üzerine
çakistirilabilen ilaçlar, muhtemelen analjezik
etkiye sahiptir.
75- Ayrica yeni bulunan prototiplerin analjezik
etkisi, yeni çakistirilabilme yolaklarini
gelistirmek için kullanilabilir.
76- Meperidinin analjezik etkisini kuvvetlendirmek,
aliskanlik yapici ve toksik yan etkilerini
ortadan kaldirmak için asagidaki degisiklikler
yapilmistir - Tersiyer azot atomundaki metil sübstitüenti
degistirilmis, - Benzen halkasina sübstitüsyon yapilmis,
- Karboksil fonksiyonu yerine merkez atoma alkol
fonksiyonu veya karbonil (keton) fonksiyonu
getirilmis,
77- Piperidin halkasi büyütülmüs, küçültülmüs
veya tersiyer amin serbest birakilarak çesitli
türevler hazirlanmistir. - Ancak hiçbirinde aliskanlik yapici yan
etkiler giderilememis, fakat meperidine oranla
analjezik etki kuvvetlendirilmistir. - Meperidin
78R1
R2
-C2H5
-CH3
Meperidin Etil 1-metil-4-fenilpiperidin-4-karboksi
lat
Feneridin Etil 1-(2-feniletil) -4-fenilpiperidin-4
-karboksilat
-CH2CH2-C6H5
-C2H5
Anileridin Etil 1-2-(4-aminofenil)etil- 4-fenilp
iperidin-4-karboksilat
-C2H5
Properidin Isopropil 4-fenil-1-metil-4-piperidin
karboksilat
-CH(CH3?2
-CH3
Difenoksilat Etil 1-(3-siyano-3,3-difenil-propil)
-4-fenil-4-piperidin karboksilat
-C2H5
Hidroksipetidin Etil 4-(3-hidroksifenil)-1-metil-4
-piperidin karboksilat
-C2H5
-CH3
R -OH
79Meperidin sentezi
Meperidin
Meperidin karacigerde hidroliz ve
N-demetilasyon ile büyük oranda metabolize olur.
Ilaç ve metabolitleri idrarla atilir.
80- Baslica konjügatlari, 4-fenil-1-metilpiperidin-4-k
arboksilik asit (petidinik asit) ile
4-fenilpiperidin-4-karboksilik asit (norpetidinik
asit) konjügatlaridir. - Izole edilen diger metabolitler meperidin
N-oksit, 4-hidroksimeperidin ve
N-hidroksinormeperidindir. - Normeperidin analjezik güç bakimindan meperidinin
yari etkisine sahipken konvülsan olarak iki kati
güçtedir. Diger metabolitlerinin etkili olmadigi
bulunmustur.
81(No Transcript)
82N-Sübstitüe meperidin türevlerinin genel sentezi
fenil asetonitril
di(?-kloroetil)benzilamin
83dibromoetan
difenilasetonitril
normeperidin
Difenoksilat
84R1
R2
R
Ketobemidon 1-4-(3-Hidroksifenil)-1-metil-4-piper
idinil-1-propanon
-C2H5
-CH3
-OH
di(?-kloroetil)metilamin
85R1
R2
R
R3
R4
Alfaprodin 1,3-Dimetil-4-fenil-4-piperidinol
propanoat
-COC2H5
-CH3
-H
-H
-CH3
Loperamit 4-(4-Klorofenil)-4-hidroksi-N,N-dimetil-
2,2-difenilpiperidinobutanamit
-Cl
-OH
-H
-H
86Alfaprodin
87etilen oksit
metil difenilasetat
butirolakton
siklik imino eter
4-(4-klorofenil)-4-hidroksipiperidin
Loperamit
88 Etoheptazin Etil hekzahidro-1-metil-4-fenilazepin-
4-karboksilat
Prodilidin 1,2-Dimetil-3-fenil-3-piropiyoniloksi
pirolidin
Tilidin trans Etil 2-(dimetilamino)-1-fenil-3-sik
lohekzen-1-karboksilat
89Fentanil N-Fenil-N-1-(2-feniletil)-4-piperidinil
propiyonamit
red
N-fenetil-4-piperidon
Schiff bazi
Propiyonik anhidrit
Fentanil
90- Fentanil, esas olarak karacigerde hizla
metabolize olur. Baslica atilim yolu idrarladir
(72 saat içinde dozun 60indan fazlasi
metabolitleri halinde atilir). Yaklasik 7i ise
degismemis ilaç olarak atilir. - Fentanil, esas olarak oksidatif N-dealkilasyonu
içeren Faz-I biyotransformasyonuna ugrar.
Metabolitleri aktif degildir.
91- Meperidin türevlerinin yapi-aktivite
çalismalarinda - Morfinin yapisindan çikarilmis olan B, C ve E
halkalari analjezik etki için gerekli degildir. - Bagimlilik ve solunum depresyonu gibi yan etkiler
meperidin serisinde de mevcuttur. - Piperidin türevi analjeziklerin etkileri daha
hizli ve kisa sürelidir. - Aromatik halka ve bazik hidrojen aktivite için
gerekli, fenolik grup ise degildir. - Piperidin türevi analjezikler reseptörle diger
gruplardan farkli sekilde etkilesir.
925. Benzomorfan türevleri (2,6-Metano-3-benzazosin)
Morfin
- Benzomorfan türevleri morfindeki C ve E
halkalarinin çikarilmasiyla olusturulmus
bilesiklerdir. - Benzomorfanlarda trimetil grubu içeren türevler,
(metazosin R-CH3), dimetil grubu içeren
bilesiklerden (R-H) yaklasik üç kat daha
güçlüdür. - N-Fenetil türevinin (fenazosin) analjezik etkisi
uygun N-metil bilesiginden yirmi kat daha
fazladir.
93R
Siklazosin 2-Hidroksi-2-siklopropilmetil-5,9-dim
etil-6,7-benzomorfan
Metazosin 2-Hidroksi-2,5,9-trimetil-6,7-benzomorf
an
-CH3
Pentazosin 2-Hidroksi-2--2-(3-metil-2-butenil)-5,
9-dimetil-6,7-benzomorfan
-CH2-CHC(CH3?2
-CH2-CH2-C6H5
Fenazosin 2-Hidroksi-2-(2-feniletil)-5,9-dimetil-
6,7-benzomorfan
945,9-dimetil-2-hidroksibenzo-6-morfan sentezi
4-metoksibenzil magnezyum klorür
3,4-dimetilpiridin
1,3,4-trimetilpiridinyum iyodür
2-(4-metoksibenzil)-1,3,4-trimetil- 1,2,5,6-tetrah
idropiridin
2-hidroksi-2,5,9-trimetilbenzo -6-morfan
5,9-dimetil-2-hidroksibenzo -6-morfan
95metil iyodür
siklopropilmetil bromür
1-bromo-3-metil-2-buten
fenetilbromür
966. Metadon ve türevleri (Difenilpropilamin ve
izosterleri)
- Fenilpropilaminler, analjezik prototiplerinin
konformasyonel olarak en esnek olanidir. Bu
seride antagonist etkili bilesik bulunmaz.
97- Morfinin azot atomunu tasiyan halkasinin
açilmasiyla analjezik etkide önemli oranda azalma
oldugu ve halkada azot atomu tasimayan bir
bilesigin etkisinin, düsük olacagi
düsünülmekteydi. - Ancak metadon türevi bu tip bilesiklerin
analjezik özellik gösterdigi bulunmustur.
98- Metadonun, morfinden daha kuvvetli analjezik
etkisi vardir. - Metadon, agiz yoluyla alinan etkili bir
analjeziktir ve morfinden daha uzun süreli etkiye
sahiptir. - Solunum depresyonu yapar.
- Öksürügü baskilayici etkiye sahiptir.
- Yoksunluk sendromu, hastaligin baslangicinda daha
yavas ve eroin ile görülenden daha az ciddidir.
Bu nedenle bagimlilarin detoksifikasyonunda
kullanilir.
99- Metadonun (-?-izomeri morfinin iki kati,
- (?-izomeri ise 1/15i kadar etkilidir.
- Izomerlerin aktivite farkliliklarinin
reseptörle etkilesmeleriyle ilgilidir. - Metadondaki propiyonil grubunun hidrojen,
hidroksil veya asetiloksi grubu ile yer
degistirmesi etkide azalmaya yol açarken amit
türevlerinin (örnegin, rasemoramit) daha etkili
oldugu görülmüstür.
100- Rasemoramitin (?-izomeri olan dekstromoramit,
aktif izomerdir ve piyasaya sunulmustur. - Meperidin türevlerinde fenil halkasina meta
konumunda bir hidroksil grubunun girmesi etkide
hafif bir artis yaparken, metadon benzeri
bilesiklerde bu tür bir degisiklik etkide
azalmaya neden olur. Azot atomunun halka içine
alinmasi, karbonil grubunun sülfonil grubu ile
yer degistirmesi ve fenil halkasinin tiyofen
halkasina degisimi daha etkili analjeziklerin
elde edilmesine neden olmustur.
101- Metadon (6R), fenadokson (6R) ve benzeri
türevlerin daha güçlü enantiyomerleri 6 numarali
karbon ile üst üste çakistirilabilir. Fakat 4
numarali karbonun azota izosterik sübstitüsyonu
ile elde edilen diampromidin daha etkili S
enantiyomerinin absolü konfigürasyonu önceki
ilaçlarin absolü konfigürasyonu ile üst üste
çakistirilamaz.
102Metadon 6-Dimetilamino-4,4-difenil-3-heptanon
Levanon (-) 6-Dimetilamino-4,4-difenil-3-heptanon
Izometadon 6-(Dimetilamino)-5-metil-4,4-difenil-3-
hekzanon
Dipipanon 6-(1-Piperidinil)-4,4-difenil-3-heptanon
Fenadokson 6-(4-Morfolinil)-4,4-difenil-3-heptanon
103Alfaasetilmetadol (? (?) HCl) 6-Dimetilamino-4,4-
difenil-3-asetiloksi-heptan
Rasemoramid 1-(3-Metil-4-morfolino-2,2-difenilbut
anoil)pirolidin
Dekstromoramit ()-1-(3-Metil-4-morfolino-2,2-dife
nilbutanoil)pirolidin
D-Propoksifen () 1-Fenil-1-benzil-2-metil- 3-dime
tilamino propanol propiyonat
104Difenilasetonitril
1-kloro-2-dimetilaminopropan
2-kloro-1-dimetilaminopropan
Izometadon
Metadon
Dipipanon
Fenadokson
105- Metadon, meperidinin aksine oral olarak
kullanilabilir ve etkisi oldukça yüksektir. Tek
bir doz uygulanmasindan sonra ilacin ortalama
20sinin degismeden, 13nün ise demetil ürünü
olarak atildigi saptanmistir. Muhtemelen
karacigerde olusan mono ve di-N-demetilasyon
baslica metabolik yolaklaridir. - N-Demetilmetadon metaboliti, hizla siklize ve
dehidrate olarak etkili olmayan pirolidine
dönüsür. Bu iki ürün, dozun 1/3üne karsilik
gelen kismidir.
106- Bilesigin bir kismi, fenil gruplarinin para
konumundan hidroksilenir ve glükuronat
konjügatini vererek atilir. - Keton grubu okside olarak karboksil grubuna
dönüsür. N-Oksidasyondan sonra demetilasyonla
etilpirolidinyuma dönüsür. Demetilasyon uzun
dönem tedavilerde daha çok olusur.
107- Siçanlarda N-demetilasyon, aktif (-)-izomerinde
daha hizli olusur. Metabolitlerin farmakolojik
etkileri yoktur.
108Metadon
Alfaasetilmetadol
109difenilasetonitril
N-formilmorfolin
Dekstromoramit, (-?-izomerinden ikiyüz, morfinden
iki kat daha etkilidir. Fakat yüksek bagimlilik
riski vardir ve yüksek oranda solunum
yavaslaticisidir.
110benzil magnezyum halojenür
propiyofenon
propiyonikasit anhidriti
D-Propoksifen
1118. Degisik yapidaki ilaçlar
- Etonitazen 1-(2-Dietilamino)etil-2-(4-etoks
ibenzil)-5-nitrobenzimidazol
Doksipikomin 3-1-(Dimetilamino)-1-(2,2-dimetil-1,
3-dioksan-5-il)metilpiridin
Siramadol 3-1-Dimetilamino-1-(2-hidroksisiklohekz
il) metilfenol
Tramadol trans-(?)-2-(Dimetilamino)metil-1-(3-me
toksi-fenil)siklohekzanol
Metotrimeprazin 10-(3-Dimetilamino-2-metilpropil)-
2-metoksife-notiyazin
1122-dimetilaminometilsikloheksanon
3-metoksifenil magnezyum bromür
Tramadol
113Narkotik analjezik ilaçlarda yapi-aktivite
iliskileri
- Molekül üzerinde tersiyer bir azot atomu ve
azota bagli küçük bir grup - Hiçbir valansi hidrojen atomu ile bagli olmayan
merkezi bir karbon atomu - Merkezi karbon atomuna bagli bir fenil veya bu
gruba izosterik bir baska grup - Merkezi karbon atomu ile azot atomunu ayiran iki
karbon uzunlugunda bir ara zincir - Son yillarda bu genellemeye aykiri yapida bazi
bilesiklerin sentezi yapilmistir.
114- Yukarida belirtilen birinci özellikle ilgili
olarak normorfinin insanlarda intramusküler
uygulandigi zaman morfinin dörtte biri etkiye
sahip oldugu, intrasisternal uygulandigi zaman
ise morfinden biraz daha iyi oldugu saptanmistir.
115- Bu bahsedilen etkiyle ilgili olarak morfin
üzerinde yapilan bazi çalismalar sonucu
moleküldeki N-dealkilasyonun analjezik etki
mekanizmasinda bir basamak oldugu, dealkilasyonun
beyinde gerçeklestigi saptanmis, fakat bunun
gerçek rolü ve önemi açiklanamamistir. Burada
kesin ve açik olan husus, N-aralkil türevlerinde,
aktivite görülmesinde, küçük bir grubun gerekli
olmadigini göstermektedir.
116- Yukarida belirtilen ikinci özellige uygun olmayan
bazi bilesiklerin de sentezi yapilmistir.
Diampromit, merkezi karbon atomunun tersiyer azot
ile yer degistirdigi bir bilesik olup metadona
benzerdir.
Diampromit
Etonitazen