Title: Slayt Basligi Yok
1KISILIK
Ögr. Gör. Serap GÖKCE Ahmet Erdogan Saglik
Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
2Birisinin kisiliginden (sahsiyetinden)
bahsettigimizde, onu diger kisilerden farkli
kilan ve belki de onu tek yapan özellikleri
kastediyoruz. Kisiligin bu yönlerine bireysel
farklar denir. Bazi insanlar sinirlidir,
bazilari degil bazi insanlar içedönüktür,
bazilari disadönük bunun gibi özellikler vardir.
3- KISILIK Insanlari digerlerinden ayiran
özelliklerin tümüdür. (Farkli durumlar karsisinda
degisim göstermeksizin yansittigimiz düsünce,
his, motivasyon ve davranislarin bütünü)
4- Kisilik degerlendirmeleri ise kültürden kültüre
degisim gösterebiliyor. Örnegin, Japonya'da
oldukça "disa dönük" olarak degerlendirilen bir
çocuk okumak üzere Ingiltere'ye gittiginde orada
oldukça "çekimser" olarak tanimlanabilir. Öyleyse
kullanilan tanimlar kültürlerin deger
yargilariyla birebir iliskili diyebiliriz. Buna
bagli olarak kisilik testleri de gerek sorular,
gerekse puanlandirma cetveli bakimindan o dile ve
kültüre "uyum/ adaptasyon" gerektirir.
5Mizaç, kisiligimizin genetik temelli, dogustan
gelen özelligidir. Eskiden her seyin dört
unsurdan yaratildigina, bunlarin her insanda
kullanilis miktarinin da insan mizacini (huyunu)
etkiledigine inanilirdi.
6Bu dört unsurun miktarina göre insanlar da dört
tiptir. Kanli insanlar sicak ve sulu. Canitez
insanlar sicak ve kuru. Sogukkanli insanlar soguk
ve sulu. Melankolik insanlar soguk ve kuru.
7Bazi insanlar acil durumlar karsisinda sakin
davranirlar bazilari korkarlar veya baska
duygular gösterirler. (normallikten
nevrotiklige) Içedönüklük - Disadönüklük Beden
yapisi ve mizaç iliskisi 1. Ectomorph insanlar
Ince, uzun insanlar. 2. Mesomorph insanlar
Kütük gibi, genis omuzlu, kasli beden yapisi. 3.
Endomorph insanlar Tombul, armut sekilli
insanlar.
8KISILIK GELISIMI TEORILERI 1. SOSYAL ÖGRENME /
DAVRANISÇILIK 2. KARSILIKLI ETKILESIM 3.
PSIKOANALITIK TEORI 4. BILISSEL GELISIM TEORISI
9I. SOSYAL ÖGRENME / DAVRANISÇILIK A. TEMSILCISI
B. F. SKINNER B. TEMEL ILKELERI 1. Psikoloji
hayvan davranislarini inceler 2. Sadece açik
davranislar bilimsel incelemenin konusudur 3.
Davranis, uyaran ve tepki mekanizmasi içinde
anlasilir. Sartlanma ödül ve ceza tepkileri
ile olusturulur. 4. Klasik Sartlanma--verilen bir
uyarana tepkiyi saglama 5. Sosyal
Ögrenme--begenilen modellerin taklit edilmesi 6.
Kisilik ögrenilmis davranis
10II. KARSILIKLI ETKILESIM A. TEMSILCISI
C.H.Cooley ve G. Herbert Mead B. AYNA
BENLIKE BAKMA (COOLEY) BEN
AYNADAKI BEN coskun, atilgan
kendine hakim, kontrollü düzensiz,
alelacele düzenli,
metodlu dedigim dedik
önceden tahmin edilebilir gösterici, açik
sakin, ciddi, pasif rasyonel degil
akli basinda düsüncesiz
davranan ince eleyip sik
dokuyan mantiksiz
mantikli subjektif
objektif ham, ilkel
nazik, görmüs geçirmis uyumsuz
uyumlu, itaatkar kendi basina
hareket eden geride durup gözleyen içten-yönlen
dirmeli baskalarinca-yönlendirilen
11III. PSIKOANALITIK TEORI A. TEMSILCI Sigmund
Freud B. KISILIGIN UNSURLARI 1. ID--zevk prensibi
üzerine çalisir ve tatmin arar a. cinsel
enerji (libido) b. saldirganlik 2. EGO-- Idi
gerçeklik prensipleri dogrultusunda yönlendirir.
Ego savunma mekanizmalari kullanir (bastirma,
yansitma, yüceltme, aklilestirme, tersine
çevirme). 3. SÜPER-EGO (Bilinç)
12- Kendi deneyimledikleri ve hastalarinin klinik
incelemelerine dayanarak kisilik kurami ve akil
hastaliklari üzerine yogun çalismalarda bulunan
Freud, 4 ana unsurun altini çiziyordu - Bilinç seviyeleri, kisilik yapisi, kaygi ve
psikolojik savunma mekanizmalari ve gelisimde
psikoseksüel evreler.
13Bilinç Seviyeleri ve Buzdagi Benzetmesi
14- Freud'un bilincin çesitli katmanlarindan
bahsettigi kurami "topografik zihin modeli"
olarak da adlandiriliyor. - Topografinin sözcük olarak yer betimi anlamina
geldigini göz önünde bulunduracak olursak buzdagi
ve bilinç arasindaki benzesimi kurmak çok da zor
degildir. - Çünkü Freud, bilinci bir buzdagina benzeterek
farkli bilinç asamalarini bu buzdaginin suyun
altinda ve üstünde kalan kisimlariyla, yerlerini
su seviyesine göre betimleyerek bagdastiriyor.
15- Bilinç Asamasi (Buzdaginin su yüzeyinden görünen
kismi) Bilincinde oldugumuz her türlü düsünce ve
algilar bilinç asamasini olusturuyor. Bu düsünce
ve algilar farkindalik esiginin üzerinde
kaldiklarindan kendilerini açikça belli ediyorlar.
16- Ön Bilinç Asamasi (Buzdaginda su seviyesinin
hemen alti) O anda bilincinde olmasak da hemen
bilince tasiyabilecegimiz anilar ve dünya
bilgilerini kapsiyor. Bu asama, bilinçle
bilinçalti arasinda bir tür geçis asamasi görevi
üstleniyor.
17- Bilinçalti (Buzdaginin suyun altindaki geri kalan
kismi) Bilinçaltinda farkinda olmadigimiz
korkular, kabul göremez cinsel arzular, mantik
disi istekler, vahset yönelimleri, utanç verici
deneyimler, bencilce istekler ve ahlak disi
dürtüler bulunuyor. - Buzdagi benzetmesinde, buzdaginin en büyük
alanini olusturuyor. - Freud, insanin dogasi geregi siddet ve cinsellige
yönelik utanç verici dürtüler barindirdigini
iddia ederek, bilinçaltimizda bu fikir ve
dürtülerin barindigini belirtiyor.
18(No Transcript)
19- Semada her ne kadar çogu korku ve dürtülerimizin
farkina varamadigimiza vurgulansa da, Freud'a
göre bilinçaltindaki çogu düsünce aslinda bir
zamanlar bilinç esiginin üstündeydi. - Ancak kaygi seviyemizi arttirip bizleri rahatsiz
ettiklerinden, bilinçaltinin dehlizlerine
bastirildi ve davranislarimizi biz farkinda
olmadan yönlendirmeye basladi. - Bu nedenle ki çogu akil hastaliklarinin temelinde
bilinçaltina atilmis bu korku ve arzular yatiyor.
20- Bu noktaysa bizleri psikalanalist terapinin
amacina götürüyor. - Freud'a göre psikolojik rahatsizliklari tedavi
etmenin en iyi yolu bilinçaltina bastirilmis ne
varsa bilinç yüzeyine çikarmakti. - Bu sekilde hasta çocuklugundaki travmatik
deneyimleri hakkinda bir iç görü kazanip onlari
bastirma nedenlerini bulacak, bu kesifse
hâlihazirda yasadigi psikolojik sorunlarini
ortadan kaldiracakti. - Daha açik bir deyisle, ilk 6 yasta yasanilan kötü
deneyimler, bireyin geri kalan hayatina da
olumsuz yansiyarak akil hastaliklarina neden
oluyordu. - Tedavi olma süreciyse bu bastirilmisliklarin
farkina varmaktan geçiyordu.
21Kisilik Yapisi Id, Ego ve Süper Ego
- Freud, kisiligi olusturan üç temel yapidan söz
ediyordu Id, ego ve süper ego. Bu üç yapiyi
arzu, mantik ve vicdan olarak da düsünebiliriz.
Eger ki kimi zamanlarda farkli bir kisiymisçesine
hareket ettiginizi düsünüyorsaniz bu
dalgalanmalar Freud'a göre farkli kisilik
yapilarinizin savasimindan kaynaklaniyor olmali.
22- Id, ilkel ve dogustan getirdigimiz dürtülerimizi
kapsiyor. Bedensel ihtiyaçlarimizin, cinsel
arzularin ve saldirgan tepkilerin idden
kaynaklandigini söyleyebiliriz. - Freud'a göre idin arzu ve istekleri tamamen
bilinç disi ve "zevk prensibi"yle islemekte. - Idin temel güdülerimizi kapsadigini düsününce,
zevk prensibiyle islemesi dogal. Çünkü ilkel
güdüler, arzulara bir an önce doyum arayip
bireyin davranislarini bu yönde
sekillendirebiliyorlar.
23- Ancak ne yazik dünya tüm arzu ve dürtülerimizi o
anda tatmin etmemize olanak saglamiyor. Eger haz
tatmini odakli yasamaya devam edersek pek çok
sorunla yüz yüze kalabiliyoruz. - Yasamin bu sartlariyla basa edebilmekse ikinci
kisilik yapimiz olan egoya düsüyor. - Ego, idin tatmin edilebilecegi elverisli sartlar
olusana kadar onu kontrol altinda tutuyor.
Öyleyse ego "gerçeklik prensibi"yle isliyor.
Çevresel sartlari degerlendirerek pek çok
davranisin olasi sonuçlarini tartiyor. Bu
sekilde, uygun zamani kollayarak bireyin anlik
dürtüleri sonrasinda aci çekmesini engellemis
oluyor. Egonun kimi islevleri bilinçliyken
kimileri bilinç disi gerçeklesiyor.
24- Kisiligimizin son ögesini ise süper ego
olusturuyor. Süper ego da tipki ego gibi idin
arzu ve isteklerini baski altinda tutmaya
çalisiyor. Ancak ego idin tatminleri için uygun
zamanlar kollarken süper ego ahlak kurallarini
devreye sokuyor. Daha açik bir deyisle, idin bu
yönde tatmininin dogru olup olmadigini
sorguluyor. Süper ego için tatminde yalnizca
dogru zamanin kollanmasi degil, ahlaki kurallara
uygunluk da önem kazaniyor.
25- Ailemizden edindigimiz egitim, yasadigimiz
toplumun normlari ve kendi deneyimlerimiz süper
egonun olusumunda en önemli etkenleri
olusturuyor. Ancak süper ego gelistikçe, ilkel
güdülerimizin tatmini daha da fazla engellenmis
oluyor. Bu nedenle de ego, id ile süper ego
arasinda bir anlamda köprü görevi üstlenmis
oluyor. Bunu bir sekilde bir savasim ve çatisma
olarak da düsünebiliriz. Sürekli olarak
kisiligimizi olusturan bu yapilar birbirleriyle
çekismek zorunda kaliyorlar. Iste, bu savasim
Freud'a göre kisiligin ve çogu psikolojik
rahatsizligin temelini olusturuyor.
26III. PSIKOANALITIK TEORI C. GELISME KADEMELERI 1.
ORAL (Dogumdan bir yasina kadar) 2. ANAL (1 - 3
yaslari) 3. FALLIK (2.5 - 6 yaslari) (Ödipus ve
Electra Kompleksleri) 4. LATENSI (6 - 11) a.
Ayni cinsiyetteki ebeveynle benlik birlestirme
b. Çocuklarin dünyayi ögrenmesi c. Kisiligin
sabit hale gelmesi 5. GENITAL (Ergenlik) 6.
YETISKINLIK (Kisilik zaten belirginlesmisti)
27Oral dönem
- Bebek çevresinde gördügü, eline aldigi ne varsa
agzina götürüp bu davranistan haz aliyor. Eger ki
çocuk bu dönemde SAPLANTI (fiksasyon-takilip
kalma) olursa, ileride oldukça saldirgan ve
küfreden bir kisilik sergileyebiliyor. Bunun yani
sira sigara, asiri yemek yeme gibi zararli
aliskanliklar sergileyebiliyor. - Özgüven gelisir. (sevme-dokunma-doyurulma önemli)
28Anal dönem
- 18 - 36 aylik dönemi kapsar. Tuvaletini yaparken
büyük bir haz duyan çocuk için zevk bölgesi anal
bölge. Libido enerjisinin çogu bu dönemde asili
kalirsa ileride düzenli ve tertipli olmaya dair
bir takinti (anal-çekilme) ya da dikkatsizlik,
daginiklik (anal-disavurum) sergilenebiliyor.
Çocugun ileride anal-çekilme ya da anal-disavurum
özellikleri gösterip göstermeyecegini
belirleyense ailenin çocugun tuvalet egitimindeki
tutumu oluyor. Eger oldukça sert bir tutum
sergilenirse çocugun kisiligi mükemmeliyetçilik
takintisi çerçevesinde gelisiyor. Tuvalet
egitiminde aile asiri rahatsa, daginik ve
disiplinsiz bir kisilik gelistirebiliyor.
29Fallik dönem
- 3 - 6 yas arasindaki zevk bölgesiyse genital
bölgedir. Fallik dönem olarak adlandirilan bu
yaslarda Oedipus ya da Elektra kompleksi
gelisebiliyor. Oedipus kompleksi erkek çocugun
babasini annesinden kiskanmasi ve bilinçaltindan
babasinin ölmesini istemesi olarak tanimlaniyor.
Ismini Yunan mitolojisinden alan kavram, hikâyede
babasini öldürüp annesiyle evlenen Oedipus'a
gönderme yapiyor. Ancak bu gizil duygular bir
süre sonra çocukta kaygi uyandirmaya basliyor.
Annesine duydugu arzu dolayisiyla hadim edilecegi
korkusu duymaya basliyor. Elektra kompleksi ise
kiz çocugun babasina duydugu ask dolayisiyla
annesine olan kiskançligini ifade ediyor. Bu ask
dolayisiyla cezalandirilacagini düsünen kiz çocuk
kaygi duymaya basliyor. - Ancak Elektra kompleksi kavramini Freud'un
ögrencisi olan Jung'un gelistirdigini vurgulamak
gerekir. Freud yalnizca Oedipus kompleksini
açiklamaktadir. Gelisimin ilerleyen dönemlerinde,
her iki cins de kendi hemcinsi ebeveynini
kiskanmayi birakip onlari örnek alarak kiz çocuk
babasi gibi bir erkegi, erkek çocuksa annesi gibi
bir kadini es olarak etkileyebilecegini kavriyor.
30Gizil dönem
- 6 yas civarini kapsiyor. Cinsel arzularin en aza
indigi bu dönemde asili kalan bireyler ileride
cinsel yönden tatminsizlik çekebiliyorlar. Cinsel
enerji daha çok spor gibi faaliyetlere
yönleniyor. Çalisma ve basari dönemi. (FIRTINA
ÖNCESI SESSIZLIK)
31Genital dönem
- Ergenlikle baslayip hayatimizin geri kalan
bütününü kapsiyor. Kimlik bulma dönemidir. - Her ne kadar haz genital bölgede yogunlassa da
tutku, sevgi ve baglilikla beslenmeye basliyor.
Freud'a göre bu son asamaya ulasabilmek adina
önceki dönemlerde herhangi bir asili kalma
durumunun yasanmamis olmasi gerekiyor.
32Ericksonun psikososyal gelisim kademeleri
Kötü geçirilirse Gelecek korkusu Konrolsuzluk
duygusu Cezalandirilmaktan korkma Yetersizlik
ve asagilik duygusu Kimligini karistirma Kaçin
ma Düskünlük, can sikintisi Yasamaktan
igrenme
Kriz dönemleri Ilk yas Güven-Güvensizlik Ikinci
yas Otonomi, Utanç - Süphe 3-5
yaslari Girisimcilik - Suçluluk 6 yas-
erinlik Çaliskanlik-Asagilik duygu Ergenlik Kimlik
karmasasi -rolünü arama Erken
yetiskinlik Yakinlik -Yalitilmislik Orta
yaslar Üreticilik - Verimsizlik Yaslilik Benlik
bütünlügü-Umutsuz.
Iyi geçirilirse Ümit Isteklilik Girisimci
faaliye Beceri ve âletlerle ugrasma Sadakat
Sevgi Özen Bilgelik
33Freud ve Eriksonun bir arada degerlendirilmesi Er
ikson Freud Temel Güven Güvensizlik (anne
çok önemli) Oral Özerklik Utanç, kusku (tuvalet
egitimi, müsrif-tutucu)
Anal Girisimcilik suçluluk (3-7 yas) (merakli,
kesif,soru), kompleksler
Fallik Çaliskanlik asagilik duygusu (basari,
rekabet) Latent (cinsellik örtülür,
unutulur) Kimlik kazanma- rol karmasasi (ben
kimim? bunalim), (haz almaya yönelik cinsellik)
Genital Yakinlik yalitilmislik
(is ve es bulma, toplum adami) Üreticilik
Verimsizlik (eve ve ise yerlesir, iste yükselir,
çocuk yetistirir) Benlik bütünlügü umutsuzluk
(emeklilik, hayati degerlendirme)
34IV. BILISSEL GELISIM A. TEMSILCI Jean Piaget B.
METOD--Farkli yaslardaki çocuklara testler
uygulayarak cevaplari karsilastirma C. BILISSEL
KADEMELER 1. SENSORIMOTOR (0-18 Aylar) a.
Çevre ile iletisim kurma (nesne devamliligi)
b. Özümleme c. Taklit
35 2. ISLEM ÖNCESI DÖNEM (18 aydan 6-7 yasina)
a. Sembollerle ugrasma-nesne devamliligi b.
Hala ben merkezli-korunum ilkesi yok. 3. SOMUT
ISLEMSEL DÖNEM ( 6/7 - 11/12 yaslar) Sohbeti
anliyor, sinifa dahil olma 4. FORMAL (SOYUT)
ISLEMLER DÖNEMI (11/12) a. Düsünme
bilinçlesiyor, tümdengelimci, soyut b.
Hipotezler kuruyor c. Oyunun kurallarini
koyuyor, otoriter davranmaya basliyor