Title: Akut Tьbьlo-Interstisiyal Nefrit
1Akut Tübülo-Interstisiyal Nefrit
2TUBULOINTERSTISYEL NEFRIT (TIN)
- Renal tübüter hastaliklar,
- Tübülointerstisiyel hastalik veya
- Interstisiyel nefropati olarak da adlandirilirlar.
3Akut Tübülo-Interstisiyal NefritTANIM-I
- Renal tübüler hastaliklarda yapisal ve
fonksiyonel degisiklikler glomerüllerden ziyade
tübüler interstisyumdadir. - Akut ve kronik form olmak üzere ayrilir.
- Akut ve kronik natür infiltre eden hücrelere,
ödem ve fibrozis varligina göre ayrilir. - Tübüler etkilenim genellikle vardir.
- Glomerüler tutulum genellikle yoktur veya minimal
olabilir. - Glomerüler tutulum varsa genelde olaya daha sonra
katilir. Glomerüllerde olusan degisiklik
glomerülosklerozdur. Glomerüloskleroz, glomerüler
filtrasyonda azalma, proteinüri ve
hipertansiyonla kendini gösterir.
4(No Transcript)
5Akut Tübülo-Interstisiyal NefritTANIM-II
- Tubulointerstisyel nefrit (TIN) tubuler
inflamasyonunun genelllikle eslik ettigi renal
interstisyumun inflamatuar hastaligidir. - Nadir olarak interstisyel inflamasyon tubuler
infiltrasyondan sonra gelisebilmektedir.
6TINGENEL BILGI-I
- ABY nedenlerinin 10-25'ini
- KBY nedenlerinin 20-40'ini renal tübüler
hastaliklar olusturmaktadir. - Renal tübüler hastaliklarin önemli bir kisminin
önlenebilir veya tedavi edilebilir olmasi bu
hastaliklarin tani ve tedavisinin önemini
artirmaktadir.
7TINGENEL BILGI-II
- Renal tübüler hastaliklarin yol açtigi
bozukluklari anlayabilmek için tübüler
fonksiyonlarin bilinmesi gerekir. - Tübüllerin en önemli fonksiyonlari sivi
elektrolit ve asit-baz metabolizmasinin
düzenlenmesi ile degisik hormonlarin
metabolizmasina katkida bulunmaktir. - Renal tübüler hastaliklarda tübüllerin bu
fonksiyonlarinda bozulma olacaktir.
8TINGENEL BILGI-III
- Renal tübüler hastaliklarda görülen tübüler
fonksiyon bozukluklari nefronun tutulan bölgesine
göre de degisiklik gösterir. - proksimal tübül,
- distal tübül,
- medülla veya
- papilla)
- Renal tübüler hastaliklar klinik ve
histopatolojilerine göre akut ve kronik olmak
üzere iki gruba ayrilabilir.
9TINGENEL BILGI-IV
- Böbrek interstisyumu kortikal ve medüller olmak
üzere baslica 2 bölümde incelenmektedir. Kortikal
interstisyum medüller interstisyum ile devam
edecek sekilde yayilirken - a) peritubuler interstisyum ile
- b) periarterioler konnektif dokuyu
olusturmaktadir. - Böbrek kortikal interstisyumu esas olarak 2 tip
hücre içermektedir - 1) Ekstrasellüler matriski (ESM) olusturan
Fibroblast benzeri hücreler (Tip I), - 2) MHC klas II antigen içeren Makrofajlar (Tip
II), dentritik hücrelerdir. - Medüller interstisyum dis ve iç medülllada
yayilmaktadir. Iç medüllanin 30-40 kadarini
örtmektedir. 3 tip hücre içermektedir - 1) Tip I hücreler- medüllanin lipid yüklü
hücreleridir, - 2) Tip II hücreler- makrofajlar (angiotensin ve
bradikinin prekürsörlerini olusturmaktadir) ve - 3) Tip III hücreler- iç medüllaya yakin tip III
hücreler perisitlerdir. - Fonksiyon olarak böbrekte,
- ESM yapimi ve düzenlenmesi, yapisal destek,
- Su ve solüt degisimi, solut konsantrasyon
gradientinin olusturulmasi, - Kortikal interstisyumun lenfatik drenaji,
- Periarteriel konnnektif doku (Renin-angiotensin
ve immun hücrelerin böbrek içi dagilimi), - Hormon ve parakrin maddelerin yapimini
(eritropoetin, adenosin, prostoglandin,
antihipertansif hormonlar ve medülla lipid yüklü
hücreleri) saglamaktadir.
10TINGENEL BILGI-V
- Akut TIN akut böbrek yetmezliklerinin
11-15'inden sorumlu tutulurken, 25 oranlarinda
son dönem böbrek yetmezligine (SDBY) gidis
görülebilmektedir. - Kronik TIN de SDBY'e gidis daha azdir.
- Hastalik bulgularinin nonspesifik olmasi nedeni
ile hastaligin taninandan daha sik oldugu ve
böbrek biyopsisi olmadan dogru tani koymanin
mümkün olmadigi kabul edilmektedir.
11Akut Tübülo-Interstisiyal NefritPatoloji
- TINin nedeni ne olursa olsun
- Lenfositler
- Plazma hücreleri
- Eozinofiller
- Bazen de nötrofiller infiltre eder.
- Tübüller ödem nedeniyle ayrilir, dejenerasyon ve
veya belirgin nekroz görülebilir.
12(No Transcript)
13Akut Tübülo-Interstisiyal NefritPatogenez-I
- Patogenezi tam olarak anlasilamamistir
- Ilaçla ilgili olanlarda ilacin dozuyla iliskili
olmamasi hipersensitiviteyi düsündürmektedir - Metisilinle iliskili olanlarda immünolojik
mekanizmalar düsünülmüs ve anti-tübül bazal
membran antikor saptanmistir. - Enfeksiyonun direkt invazyonla mi yoksa diger
mekanizmalarla mi TIN yaptigi açik degildir.
14Akut Tübülo-Interstisiyal NefritPatogenez-II
- SLE, MPGNde immün depozitler, GoodPasture
sendrom ve membranöz GNde anti bazal membran
antikorlar inflamasyonu baslatabilir. - Sarkoidoz ve transplant rejeksiyonunda hücresel
mekanizmalar önemli olabilir.
15Akut TIN Etyoloji-I
- Enfeksiyonlar (Bakteri ve virüsler)
- (Streptokoklar, pyelonefrit, toksoplazma,
difteri, brusella, leptospira, - EMN, CMV )
- Hastalik iliskili
- (Sarkoidoz, GNler, Transplant rejeksiyonu)
- Idiopatik
- Ilaçlar
- Penisilinler
- Sefalosporinler
- Sülfonamidler
- Co-trimaksazol
- Rifampisin
- Fenitoin
- Tiazid, furosemid
- Allopürinol
- Simetidin
- Amfoterisin-B
- NSAI ilaçlar
16Akut TIN Etyoloji-II
- Hospitalize edilen hastalarda en sik TIN nedeni
ILAÇLARDIR. - Genel olarak pyelonefrit ve ilaca bagli TIN
disindaki tipler nadir görülmektedir.
17TIN Etyoloji-III
- Akut TIN etiyolojisinde
- Idiyopatik
- Enfeksiyon (direkt etki ve aktif etki) ve
- immünolojik kökenli (ilaç hipersensitivitesi,
glomerulonefritler ve rejeksiyon) nedenler
sorumlu tutulurken, - Kronik TIN etiyolojisinde
- idyopatik,
- toksik (ilaç-analjezik),
- Enfeksiyon (kronik, yineleyen enfeksiyon,
reaktif) - Metabolik,
- Immunolojik,
- Herediter,
- Radyasyona bagli ve
- Ürolojik (obstrüksiyon, reflü) nedenler sorumlu
olabilmektedir.
18TIN Etyoloji-IV
- Tubulointerstisyel nefritte olusan immünolojik
hasarlanmada humoral yanittan daha çok hücresel
immun yanit suçlanmaktadir. - Üç basamakta özetlenen immun yanitin ilk basamagi
olan afferent faz da antijen ekspresyonu (3M-1
gösterilebilen tek hedef antijen) taninmasi ve
konakçi yaniti olusmaktadir. - Ikinci basamak olan regulatuar fazda konakçi
yanitinin modülasyonu, uyarilan T lenfosit
proliferasyonu ve antigene spesifik effektör
hücre stimülasyon ile diferansiyasyonu yer
almaktadir. - Son faz olan efferent fazda da antikor, immün
depolanma veya sitotoksik T hücreler araciligi
ile tubulointerstisyel hasar olusmaktadir.
19Akut TIN KLINIK-I
- Ilaçtan bir hafta kadar sonra ates ve döküntü
baslar. - Idrar normal veya azalmis olabilir.
- Kanda ve idrarda eozinofiller saptanir.
- ABY ve tübüler disfonksiyon veya her ikisi
görülür. - Bazen GN tablosu da olabilir.
20Akut TIN KLINIK-IITIN Tani Esaslari
- Ates (70-100),
- Döküntü (30-50),
- Anemi, halsizlik
- Artralji (15-20),
- Kilo kaybi
- Sedimentasyon yüksekligi
- Eozinofili,
- Idrar analizinde
- Eozinofilüri
- Mikroskopik hematüri
- Steril piyüri
21Akut TIN KLINIK-III
- Öyküden
- Aile öyküsü, toksik ilaç-madde alimi, yineleyen
veya kronik infeksiyonlar tanimlanabilir. - Yakinma ve Bulgulardan
- Çocuklarin birçok hastaliginda karsilasilan tipte
yakinma ve bulgular olmakla birlikte, TIN'de sik
görülen kilo kaybi, ates, bogaz agrisi,
istahsizlik, halsizlik ve kusma gibi genel
yakinmalara dizüri, poliüri, ödem, hipertansiyon
ve döküntüler (makülopapüler veya ürtikeryel
tipte) eslik edebilmektedir. - Akut TIN böbrek fonksiyonlarinda ani bozulma ile
karakterizedir. Bu bozulma hafif olabilecegi gibi
akut böbrek yetmezligine de neden olabilir.
22Akut TIN Laboratuvar-I
- Serumda en sik görülen bulgu
- hiperpotasemi ve
- daha çok distal tip hiperkloremik renal tubuler
asidoz (RTA) (normal anyon gap) olmaktadir. - Anemi
- özellikle ilaç ile olusan TIN'de eozinofili ve
eozinofilüri, - Azotemi, serum kreatinin artisi da sik
izlenebilen bulgulardir. - Idrarda sik görülen bulgular
- Mikroskopik hematüri,
- Na kaybi,
- hipostenüri ve
- tübüler hasardan kaynaklanan hafif-orta
proteinüridir. Proteinürinin 50'ye yakini beta-2
mikroglobulin ve diger küçük moleküler agirlikli
proteinürilerden olusmaktadir. - Nadiren nefrotik sendrom da gelisebilmektedir.
23Akut TIN Laboratuvar-II
- Tübüller tümden yada bir bölüm olarak
tutulabilmektedir - a) proksimal tubulus- Fanconi sendromu, proksimal
RTA, - b) Henle kulpu- bozuk NaCI geri emilimi ile
poliüri-polidipsi, - c) distal tübülüs-hiperkalemi, distal RTA ve
- d)kollektör tübülüs-nefrojenik diyabetes
insipitus görülebilmektedir.
24Akut TIN Laboratuvar-III
- Renal tübüler hastaliklarin klinik ve laboratuvar
bulgulari - 1 .Glomerüler filtrasyon degerindeki azalma ile
orantisiz tübüler fonksiyon bozukluklari - 2.Tübüler anormallikler
- A.Idrari konsantre etme yeteneginde azalma
(poliüri, noktüri) - B.Renal tübüler asidoz (hiperkloremik metabolik
asidoz) - C.Fanconi sendromu (fosfatüri, bikarbonatüri,
amino asidüri, ürikozüri, glukozüri) - D.Sodyum kaybi
- E.Hiperpotasemi
- 3. Endokrin bozukluklar
- A.Hiporeninemik hipoaldosteronizm
(hiperpotasemi, metabolik asidoz) B.Kalsitriol
eksikligi (üremik kemik hastaligi) - C.Eritropoietin eksikligi (anemi)
- 4. Idrar incelemesi
- Normai olabilir fakat geneliikle hücresel
elemanlar içerir - Proteinüri orta derecededir (günde 3.5 gramdan
az) ve düsük molekül agirlikli tübüler
proteinleri (lizozim, beta-2-mikroglobülin gibi)
içerir - 5. Diger Hipertansiyon, üremi
25Akut TIN Laboratuvar-IV
- Renal tübüler hastaliklarda lezyonun nefronda
yerlesimine göre tübüler fonksiyon bozukluklari - LEZYONUN YERI TÜBÜLER FONKSIYON BOZUKLUGU
- KORTEKS
- Proksimal tübül Amino asit, bikarbonat, glukoz,
protein (düsük molekül agirlikli),
fosfat, ürik asit, sodyum geri
emiliminde azalma - Distal tübül Sodyum geri emiliminde azalma,
Potasyum ve hidrojen atiliminda azalma - MEDÜLLA VE PAPILLA Idrari konsantre etme
yeteneginde azalma, Sodyum geri emiliminde
azalma
26TIN TANI-I
- Histopatolojik bulgu
- interstisiyumda ödem ve
- iltihabi hücre
- (mononükleer polimorfonükleer) infiltrasyonudur.
- Tübüler hasar ve nekroz olabilir ancak tübüler
atrofi yoktur. - Interstisiyumda fibrozis izlenmez.
- Glomerüller ve damarlar genellikle normaldir.
- Ilaca bagli akut TIN'te eozinofilüri olabilir.
- Akut TIN tanisinda genellikle böbrek biyopsisi
gerekmez ama taninin süpheli veya böbrek
yetmezliginin düzelmedigi durumlarda vakit
kaybetmeden biyopsi yapilmalidir.
27Akut Interstisiyal NefritHistopatoloji
28TIN Ayirici Tani
- Hastaligin kendine özgü bulgulari olimamasi
nedeni ile klinik tani zordur. - Akut glomerulonefrit (AGN)
- akut tubuler nekroz (ATN)
- vasküliti içerir.
- Makroskopik hematüri, ödem, hipertansiyon ve
idrarda eritrosit silendirlerinin olmamasi akut
glomerulonefritten ayirmada yardimcidir. - Ilaç nedenli TIN'e siklikla ATN de eslik
etmektedir ates, artralji ve döküntü olmadiginda
karisabilirse de yüksek IgE düzeyleri, eozinofli
yada hiperkloremik metabolik asidoz, akut TIN'in
ATN, vaskülit ve AGN'den ayrilmasini
saglamaktadir. - Akut TIN'de bazi olgularda idrar/plazma
osmolalitesi oraninin yüksek olabilmesi de
ayirici tanida ATN'den uzaklasmaya yardimci olur.
Gallium sitrat sintigrafisinde tutulusun,
böbregin diger inflamutuar hastaliklarinda oldugu
gibi belirgin artmasi, akut TIN'i artis
saptanmayan ATN'den ayirmada çok yararli
olmaktadir. - Ancak dogru tani, nedeni net sekilde bilinemeyen
her akut böbrek yetmezliginde (ABY) böbrek
biyopsisi yapilarak konabilmektedir.
29TINÖNLEME
- Ilaç iliskili olanlarda alternatif ilaçlar
kullanilir.
30TIN Tedavi
- Akut ve kronik TIN'de tedavi sivi ve elektrolit
dengesinin saglanmasi ile baslar. - ABY 20-50 hastada bildirilmekte ve TIN'li
olgularin yaklasik 35'ine diyaliz gerekmektedir. - Neden olabilecek ilaç veya ilaçlar hizla kesilip
kullanmak gerekli ise yerine çapraz etkilesme
yaratmayacak olanlar konulmali - Enfeksiyona bagli TIN'de ise uygun tedavi
baslanip üriner enfeksiyon yineleme riski
tasiyanlarda uzun sürekli antibiyotik
profilaksisi baslanmalidir. - Kontrollu prospektif çalismalar ile yarari henüz
gösterilmemis de olsa oligürik ABY ve düzelme
göstermeyen böbrek yetersizligi gelisen
hastalarda steroid ve/veya sitotoksik ilaçlarin
kullanimi önerilmektedir. Tedavi protokolü olarak
parenteral metilprednizolon 0.5-1 gr/gündür.
31TIN Prognoz
- Akut TIN'de, özellikle çocuklarda, erken tani ve
tedavi ile prognoz genellikle iyidir. Olgularin
çogunda tam iyilesme görülmekle birlikte SDBY'ne
ilerleyenler de olmaktadir. Renal fonksiyonlarin
normale dönmesi birkaç haftadan birkaç aya kadar
zaman alabilmektedir. - Ancak kronik TIN nedeniyle SDBY'e gidis olgularin
çok azinda görülmektedir. SDBY'ne ilerleyen
hastalarin arasinda TIN'in payi 25 düzeyine
ulasan oranlarda bildirilmekteyse de, genel
olarak erken tani ve tedavi ile olgularin tam
iyilesme sansinin arttigi kabul edilmektedir.
32Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritPatoloji
- Lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonu
- Interstisiyal fibrozis
- Yaygin tübüler dilatasyon ve atrofi
- Glomerüllerde iskemi nedeniyle parsiyel veya
total skleroz
33Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritKlinik
- Çocuklarda genellikle altta bir renal anomali
vardir (kistik hastalik, obstrüksiyon, reflü) - KBY bulgulari vardir (hipertansiyon, basagrisi,
büyüme geriligi, bulanti, kusma, solukluk,
halsizlik)
34Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritTani
- Bilinen bir renal hastaligin üzerine KBYnin
ilavesi ile düsünülür. - Biopsi genellikle gerekmez.
35Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritTedavi ve
prognoz
- KBYe genellikle ilerler.
- Enfeksiyonun, reflünün veya obstrüksiyonun
düzeltilmesinin gidisati nasil etkiledigi açik
degildir. - Eriskinde analjeziklerden kaçinma (fenasetin) ve
lityum kullanimina son dönem böbrek yetmezligi
öncesi son verilmesi renal fonksiyonu
düzeltebilir.
36(No Transcript)