Akut Tьbьlo-Interstisiyal Nefrit - PowerPoint PPT Presentation

1 / 36
About This Presentation
Title:

Akut Tьbьlo-Interstisiyal Nefrit

Description:

Akut T b lo-Interstisiyal Nefrit Do . Dr. mer CEV T TUBULO NTERST SYEL NEFR T (TIN) Renal t b ter hastal klar, T b lointerstisiyel hastal k veya ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:510
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 37
Provided by: tipeduCum
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Akut Tьbьlo-Interstisiyal Nefrit


1
Akut Tübülo-Interstisiyal Nefrit
  • Doç. Dr. Ömer CEVIT

2
TUBULOINTERSTISYEL NEFRIT (TIN)
  • Renal tübüter hastaliklar,
  • Tübülointerstisiyel hastalik veya
  • Interstisiyel nefropati olarak da adlandirilirlar.

3
Akut Tübülo-Interstisiyal NefritTANIM-I
  • Renal tübüler hastaliklarda yapisal ve
    fonksiyonel degisiklikler glomerüllerden ziyade
    tübüler interstisyumdadir.
  • Akut ve kronik form olmak üzere ayrilir.
  • Akut ve kronik natür infiltre eden hücrelere,
    ödem ve fibrozis varligina göre ayrilir.
  • Tübüler etkilenim genellikle vardir.
  • Glomerüler tutulum genellikle yoktur veya minimal
    olabilir.
  • Glomerüler tutulum varsa genelde olaya daha sonra
    katilir. Glomerüllerde olusan degisiklik
    glomerülosklerozdur. Glomerüloskleroz, glomerüler
    filtrasyonda azalma, proteinüri ve
    hipertansiyonla kendini gösterir.

4
(No Transcript)
5
Akut Tübülo-Interstisiyal NefritTANIM-II
  • Tubulointerstisyel nefrit (TIN) tubuler
    inflamasyonunun genelllikle eslik ettigi renal
    interstisyumun inflamatuar hastaligidir.
  • Nadir olarak interstisyel inflamasyon tubuler
    infiltrasyondan sonra gelisebilmektedir.

6
TINGENEL BILGI-I
  • ABY nedenlerinin 10-25'ini
  • KBY nedenlerinin 20-40'ini renal tübüler
    hastaliklar olusturmaktadir.
  • Renal tübüler hastaliklarin önemli bir kisminin
    önlenebilir veya tedavi edilebilir olmasi bu
    hastaliklarin tani ve tedavisinin önemini
    artirmaktadir.

7
TINGENEL BILGI-II
  • Renal tübüler hastaliklarin yol açtigi
    bozukluklari anlayabilmek için tübüler
    fonksiyonlarin bilinmesi gerekir.
  • Tübüllerin en önemli fonksiyonlari sivi
    elektrolit ve asit-baz metabolizmasinin
    düzenlenmesi ile degisik hormonlarin
    metabolizmasina katkida bulunmaktir.
  • Renal tübüler hastaliklarda tübüllerin bu
    fonksiyonlarinda bozulma olacaktir.

8
TINGENEL BILGI-III
  • Renal tübüler hastaliklarda görülen tübüler
    fonksiyon bozukluklari nefronun tutulan bölgesine
    göre de degisiklik gösterir.
  • proksimal tübül,
  • distal tübül,
  • medülla veya
  • papilla)
  • Renal tübüler hastaliklar klinik ve
    histopatolojilerine göre akut ve kronik olmak
    üzere iki gruba ayrilabilir.

9
TINGENEL BILGI-IV
  • Böbrek interstisyumu kortikal ve medüller olmak
    üzere baslica 2 bölümde incelenmektedir. Kortikal
    interstisyum medüller interstisyum ile devam
    edecek sekilde yayilirken
  • a) peritubuler interstisyum ile
  • b) periarterioler konnektif dokuyu
    olusturmaktadir.
  • Böbrek kortikal interstisyumu esas olarak 2 tip
    hücre içermektedir
  • 1) Ekstrasellüler matriski (ESM) olusturan
    Fibroblast benzeri hücreler (Tip I),
  • 2) MHC klas II antigen içeren Makrofajlar (Tip
    II), dentritik hücrelerdir.
  • Medüller interstisyum dis ve iç medülllada
    yayilmaktadir. Iç medüllanin 30-40 kadarini
    örtmektedir. 3 tip hücre içermektedir
  • 1) Tip I hücreler- medüllanin lipid yüklü
    hücreleridir,
  • 2) Tip II hücreler- makrofajlar (angiotensin ve
    bradikinin prekürsörlerini olusturmaktadir) ve
  • 3) Tip III hücreler- iç medüllaya yakin tip III
    hücreler perisitlerdir.
  • Fonksiyon olarak böbrekte,
  • ESM yapimi ve düzenlenmesi, yapisal destek,
  • Su ve solüt degisimi, solut konsantrasyon
    gradientinin olusturulmasi,
  • Kortikal interstisyumun lenfatik drenaji,
  • Periarteriel konnnektif doku (Renin-angiotensin
    ve immun hücrelerin böbrek içi dagilimi),
  • Hormon ve parakrin maddelerin yapimini
    (eritropoetin, adenosin, prostoglandin,
    antihipertansif hormonlar ve medülla lipid yüklü
    hücreleri) saglamaktadir.

10
TINGENEL BILGI-V
  • Akut TIN akut böbrek yetmezliklerinin
    11-15'inden sorumlu tutulurken, 25 oranlarinda
    son dönem böbrek yetmezligine (SDBY) gidis
    görülebilmektedir.
  • Kronik TIN de SDBY'e gidis daha azdir.
  • Hastalik bulgularinin nonspesifik olmasi nedeni
    ile hastaligin taninandan daha sik oldugu ve
    böbrek biyopsisi olmadan dogru tani koymanin
    mümkün olmadigi kabul edilmektedir.

11
Akut Tübülo-Interstisiyal NefritPatoloji
  • TINin nedeni ne olursa olsun
  • Lenfositler
  • Plazma hücreleri
  • Eozinofiller
  • Bazen de nötrofiller infiltre eder.
  • Tübüller ödem nedeniyle ayrilir, dejenerasyon ve
    veya belirgin nekroz görülebilir.

12
(No Transcript)
13
Akut Tübülo-Interstisiyal NefritPatogenez-I
  • Patogenezi tam olarak anlasilamamistir
  • Ilaçla ilgili olanlarda ilacin dozuyla iliskili
    olmamasi hipersensitiviteyi düsündürmektedir
  • Metisilinle iliskili olanlarda immünolojik
    mekanizmalar düsünülmüs ve anti-tübül bazal
    membran antikor saptanmistir.
  • Enfeksiyonun direkt invazyonla mi yoksa diger
    mekanizmalarla mi TIN yaptigi açik degildir.

14
Akut Tübülo-Interstisiyal NefritPatogenez-II
  • SLE, MPGNde immün depozitler, GoodPasture
    sendrom ve membranöz GNde anti bazal membran
    antikorlar inflamasyonu baslatabilir.
  • Sarkoidoz ve transplant rejeksiyonunda hücresel
    mekanizmalar önemli olabilir.

15
Akut TIN Etyoloji-I
  • Enfeksiyonlar (Bakteri ve virüsler)
  • (Streptokoklar, pyelonefrit, toksoplazma,
    difteri, brusella, leptospira,
  • EMN, CMV )
  • Hastalik iliskili
  • (Sarkoidoz, GNler, Transplant rejeksiyonu)
  • Idiopatik
  • Ilaçlar
  • Penisilinler
  • Sefalosporinler
  • Sülfonamidler
  • Co-trimaksazol
  • Rifampisin
  • Fenitoin
  • Tiazid, furosemid
  • Allopürinol
  • Simetidin
  • Amfoterisin-B
  • NSAI ilaçlar

16
Akut TIN Etyoloji-II
  • Hospitalize edilen hastalarda en sik TIN nedeni
    ILAÇLARDIR.
  • Genel olarak pyelonefrit ve ilaca bagli TIN
    disindaki tipler nadir görülmektedir.

17
TIN Etyoloji-III
  • Akut TIN etiyolojisinde
  • Idiyopatik
  • Enfeksiyon (direkt etki ve aktif etki) ve
  • immünolojik kökenli (ilaç hipersensitivitesi,
    glomerulonefritler ve rejeksiyon) nedenler
    sorumlu tutulurken,
  • Kronik TIN etiyolojisinde
  • idyopatik,
  • toksik (ilaç-analjezik),
  • Enfeksiyon (kronik, yineleyen enfeksiyon,
    reaktif)
  • Metabolik,
  • Immunolojik,
  • Herediter,
  • Radyasyona bagli ve
  • Ürolojik (obstrüksiyon, reflü) nedenler sorumlu
    olabilmektedir.

18
TIN Etyoloji-IV
  • Tubulointerstisyel nefritte olusan immünolojik
    hasarlanmada humoral yanittan daha çok hücresel
    immun yanit suçlanmaktadir.
  • Üç basamakta özetlenen immun yanitin ilk basamagi
    olan afferent faz da antijen ekspresyonu (3M-1
    gösterilebilen tek hedef antijen) taninmasi ve
    konakçi yaniti olusmaktadir.
  • Ikinci basamak olan regulatuar fazda konakçi
    yanitinin modülasyonu, uyarilan T lenfosit
    proliferasyonu ve antigene spesifik effektör
    hücre stimülasyon ile diferansiyasyonu yer
    almaktadir.
  • Son faz olan efferent fazda da antikor, immün
    depolanma veya sitotoksik T hücreler araciligi
    ile tubulointerstisyel hasar olusmaktadir.

19
Akut TIN KLINIK-I
  • Ilaçtan bir hafta kadar sonra ates ve döküntü
    baslar.
  • Idrar normal veya azalmis olabilir.
  • Kanda ve idrarda eozinofiller saptanir.
  • ABY ve tübüler disfonksiyon veya her ikisi
    görülür.
  • Bazen GN tablosu da olabilir.

20
Akut TIN KLINIK-IITIN Tani Esaslari
  • Ates (70-100),
  • Döküntü (30-50),
  • Anemi, halsizlik
  • Artralji (15-20),
  • Kilo kaybi
  • Sedimentasyon yüksekligi
  • Eozinofili,
  • Idrar analizinde
  • Eozinofilüri
  • Mikroskopik hematüri
  • Steril piyüri

21
Akut TIN KLINIK-III
  • Öyküden
  • Aile öyküsü, toksik ilaç-madde alimi, yineleyen
    veya kronik infeksiyonlar tanimlanabilir.
  • Yakinma ve Bulgulardan
  • Çocuklarin birçok hastaliginda karsilasilan tipte
    yakinma ve bulgular olmakla birlikte, TIN'de sik
    görülen kilo kaybi, ates, bogaz agrisi,
    istahsizlik, halsizlik ve kusma gibi genel
    yakinmalara dizüri, poliüri, ödem, hipertansiyon
    ve döküntüler (makülopapüler veya ürtikeryel
    tipte) eslik edebilmektedir.
  • Akut TIN böbrek fonksiyonlarinda ani bozulma ile
    karakterizedir. Bu bozulma hafif olabilecegi gibi
    akut böbrek yetmezligine de neden olabilir.

22
Akut TIN Laboratuvar-I
  • Serumda en sik görülen bulgu
  • hiperpotasemi ve
  • daha çok distal tip hiperkloremik renal tubuler
    asidoz (RTA) (normal anyon gap) olmaktadir.
  • Anemi
  • özellikle ilaç ile olusan TIN'de eozinofili ve
    eozinofilüri,
  • Azotemi, serum kreatinin artisi da sik
    izlenebilen bulgulardir.
  • Idrarda sik görülen bulgular
  • Mikroskopik hematüri,
  • Na kaybi,
  • hipostenüri ve
  • tübüler hasardan kaynaklanan hafif-orta
    proteinüridir. Proteinürinin 50'ye yakini beta-2
    mikroglobulin ve diger küçük moleküler agirlikli
    proteinürilerden olusmaktadir.
  • Nadiren nefrotik sendrom da gelisebilmektedir.

23
Akut TIN Laboratuvar-II
  • Tübüller tümden yada bir bölüm olarak
    tutulabilmektedir
  • a) proksimal tubulus- Fanconi sendromu, proksimal
    RTA,
  • b) Henle kulpu- bozuk NaCI geri emilimi ile
    poliüri-polidipsi,
  • c) distal tübülüs-hiperkalemi, distal RTA ve
  • d)kollektör tübülüs-nefrojenik diyabetes
    insipitus görülebilmektedir.

24
Akut TIN Laboratuvar-III
  • Renal tübüler hastaliklarin klinik ve laboratuvar
    bulgulari
  • 1 .Glomerüler filtrasyon degerindeki azalma ile
    orantisiz tübüler fonksiyon bozukluklari
  • 2.Tübüler anormallikler
  • A.Idrari konsantre etme yeteneginde azalma
    (poliüri, noktüri)
  • B.Renal tübüler asidoz (hiperkloremik metabolik
    asidoz)
  • C.Fanconi sendromu (fosfatüri, bikarbonatüri,
    amino asidüri, ürikozüri, glukozüri)
  • D.Sodyum kaybi
  • E.Hiperpotasemi
  • 3. Endokrin bozukluklar
  • A.Hiporeninemik hipoaldosteronizm
    (hiperpotasemi, metabolik asidoz) B.Kalsitriol
    eksikligi (üremik kemik hastaligi)
  • C.Eritropoietin eksikligi (anemi)
  • 4. Idrar incelemesi
  • Normai olabilir fakat geneliikle hücresel
    elemanlar içerir
  • Proteinüri orta derecededir (günde 3.5 gramdan
    az) ve düsük molekül agirlikli tübüler
    proteinleri (lizozim, beta-2-mikroglobülin gibi)
    içerir
  • 5. Diger Hipertansiyon, üremi

25
Akut TIN Laboratuvar-IV
  • Renal tübüler hastaliklarda lezyonun nefronda
    yerlesimine göre tübüler fonksiyon bozukluklari
  • LEZYONUN YERI TÜBÜLER FONKSIYON BOZUKLUGU
  • KORTEKS
  • Proksimal tübül Amino asit, bikarbonat, glukoz,
    protein (düsük molekül agirlikli),
    fosfat, ürik asit, sodyum geri
    emiliminde azalma
  • Distal tübül Sodyum geri emiliminde azalma,
    Potasyum ve hidrojen atiliminda azalma
  • MEDÜLLA VE PAPILLA Idrari konsantre etme
    yeteneginde azalma, Sodyum geri emiliminde
    azalma

26
TIN TANI-I
  • Histopatolojik bulgu
  • interstisiyumda ödem ve
  • iltihabi hücre
  • (mononükleer polimorfonükleer) infiltrasyonudur.
  • Tübüler hasar ve nekroz olabilir ancak tübüler
    atrofi yoktur.
  • Interstisiyumda fibrozis izlenmez.
  • Glomerüller ve damarlar genellikle normaldir.
  • Ilaca bagli akut TIN'te eozinofilüri olabilir.
  • Akut TIN tanisinda genellikle böbrek biyopsisi
    gerekmez ama taninin süpheli veya böbrek
    yetmezliginin düzelmedigi durumlarda vakit
    kaybetmeden biyopsi yapilmalidir.

27
Akut Interstisiyal NefritHistopatoloji
28
TIN Ayirici Tani
  • Hastaligin kendine özgü bulgulari olimamasi
    nedeni ile klinik tani zordur.
  • Akut glomerulonefrit (AGN)
  • akut tubuler nekroz (ATN)
  • vasküliti içerir.
  • Makroskopik hematüri, ödem, hipertansiyon ve
    idrarda eritrosit silendirlerinin olmamasi akut
    glomerulonefritten ayirmada yardimcidir.
  • Ilaç nedenli TIN'e siklikla ATN de eslik
    etmektedir ates, artralji ve döküntü olmadiginda
    karisabilirse de yüksek IgE düzeyleri, eozinofli
    yada hiperkloremik metabolik asidoz, akut TIN'in
    ATN, vaskülit ve AGN'den ayrilmasini
    saglamaktadir.
  • Akut TIN'de bazi olgularda idrar/plazma
    osmolalitesi oraninin yüksek olabilmesi de
    ayirici tanida ATN'den uzaklasmaya yardimci olur.
    Gallium sitrat sintigrafisinde tutulusun,
    böbregin diger inflamutuar hastaliklarinda oldugu
    gibi belirgin artmasi, akut TIN'i artis
    saptanmayan ATN'den ayirmada çok yararli
    olmaktadir.
  • Ancak dogru tani, nedeni net sekilde bilinemeyen
    her akut böbrek yetmezliginde (ABY) böbrek
    biyopsisi yapilarak konabilmektedir.

29
TINÖNLEME
  • Ilaç iliskili olanlarda alternatif ilaçlar
    kullanilir.

30
TIN Tedavi
  • Akut ve kronik TIN'de tedavi sivi ve elektrolit
    dengesinin saglanmasi ile baslar.
  • ABY 20-50 hastada bildirilmekte ve TIN'li
    olgularin yaklasik 35'ine diyaliz gerekmektedir.
  • Neden olabilecek ilaç veya ilaçlar hizla kesilip
    kullanmak gerekli ise yerine çapraz etkilesme
    yaratmayacak olanlar konulmali
  • Enfeksiyona bagli TIN'de ise uygun tedavi
    baslanip üriner enfeksiyon yineleme riski
    tasiyanlarda uzun sürekli antibiyotik
    profilaksisi baslanmalidir.
  • Kontrollu prospektif çalismalar ile yarari henüz
    gösterilmemis de olsa oligürik ABY ve düzelme
    göstermeyen böbrek yetersizligi gelisen
    hastalarda steroid ve/veya sitotoksik ilaçlarin
    kullanimi önerilmektedir. Tedavi protokolü olarak
    parenteral metilprednizolon 0.5-1 gr/gündür.

31
TIN Prognoz
  • Akut TIN'de, özellikle çocuklarda, erken tani ve
    tedavi ile prognoz genellikle iyidir. Olgularin
    çogunda tam iyilesme görülmekle birlikte SDBY'ne
    ilerleyenler de olmaktadir. Renal fonksiyonlarin
    normale dönmesi birkaç haftadan birkaç aya kadar
    zaman alabilmektedir.
  • Ancak kronik TIN nedeniyle SDBY'e gidis olgularin
    çok azinda görülmektedir. SDBY'ne ilerleyen
    hastalarin arasinda TIN'in payi 25 düzeyine
    ulasan oranlarda bildirilmekteyse de, genel
    olarak erken tani ve tedavi ile olgularin tam
    iyilesme sansinin arttigi kabul edilmektedir.

32
Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritPatoloji
  • Lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonu
  • Interstisiyal fibrozis
  • Yaygin tübüler dilatasyon ve atrofi
  • Glomerüllerde iskemi nedeniyle parsiyel veya
    total skleroz

33
Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritKlinik
  • Çocuklarda genellikle altta bir renal anomali
    vardir (kistik hastalik, obstrüksiyon, reflü)
  • KBY bulgulari vardir (hipertansiyon, basagrisi,
    büyüme geriligi, bulanti, kusma, solukluk,
    halsizlik)

34
Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritTani
  • Bilinen bir renal hastaligin üzerine KBYnin
    ilavesi ile düsünülür.
  • Biopsi genellikle gerekmez.

35
Kronik Tübülo-Interstisiyal NefritTedavi ve
prognoz
  • KBYe genellikle ilerler.
  • Enfeksiyonun, reflünün veya obstrüksiyonun
    düzeltilmesinin gidisati nasil etkiledigi açik
    degildir.
  • Eriskinde analjeziklerden kaçinma (fenasetin) ve
    lityum kullanimina son dönem böbrek yetmezligi
    öncesi son verilmesi renal fonksiyonu
    düzeltebilir.

36
(No Transcript)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com