SULARLA ILISKILI - PowerPoint PPT Presentation

1 / 49
About This Presentation
Title:

SULARLA ILISKILI

Description:

Title: PowerPoint Presentation Last modified by: Your User Name Created Date: 1/1/1601 12:00:00 AM Document presentation format: Ekran G sterisi Other titles – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:141
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 50
Provided by: veteriner9
Category:
Tags: iliskili | sularla

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: SULARLA ILISKILI


1
SULARLA ILISKILI HASTALIKLAR
Yrd. Doç. Dr. Hasan IRMAK Ankara Egitim ve
Arastirma Hastanesi
2
HEPATITLER
  • Karaciger, vücudun hemen her etkinliginde
    düzenleyici, destekleyici, düzeltici rolleri
    olan, vazgeçilemez bir organdir.
  • Bu organin çalisma düzeninin bozulmasina yol açan
    karaciger hücresi iltihabina HEPATIT diyoruz.
  • Buna yol açan nedenler
  • Mikroorganizmalar (Bakteri, Virüs, Amip..)
  • Ilaçlar (Anksiyolitik, Kas gevsetici, Agri
    kesici)
  • Hormonlar (Steroidler)
  • Zehirler (Mantar zehirleri)
  • Birikim hastaliklari (Yaglanma)

3
Sarilik ise
  • Cildin, iç örtülerin (mukozalarin) ve göz
    aklarinin sararmasi ile belirginlesen ve birçok
    hastaliga bagli olarak gelisebilen bir bulgudur.
  • Ortaya çikmasi için bilirubin maddesinin
    yapiminda artis, atiliminda azalma yada bu
    nedenlerin birlikte bulunmasi gerekir.
  • Ancak her hepatit olgusunda sarilik
    olmayabilecegi gibi, her sarilik olgusu da
    hepatite baglanmamalidir.

4
HER SARILIK HEPATIT DEGILDIR
  • Hepatitler disinda
  • Ilaçlar (Göz anjiyografisinde kullanilanlar),
  • Hemolitik kan hastaliklari,
  • Büyük hematomlar ve
  • Karaciger enzim yetersizlikleri de sariliga yol
    açabilir.

5
Viral Hepatit
  • Isik mikroskobu ile görülemeyecek kadar küçük,
    virüs adi verilen mikroorganizmalarin, insan
    karacigerinde olusturduklari yaygin
    iltihaplanmaya VIRAL HEPATIT denir.
  • Akut Viral Hepatitler uzun süreli is-güç kaybina
    sebep olmalari, bazen de kronik hepatit, siroz ve
    ölümle sonuçlanmalari nedeniyle önemli bir halk
    sagligi sorunudur.

6
Viral hepatite yol açan virüsler
  • PRIMER HEPATOTROP VIRÜSLER
  • Hepatit A virüsü (HAV)
  • Hepatit B virüsü (HBV)
  • Hepatit C virüsü (HCV)
  • Hepatit D virüsü (HDV)
  • Hepatit E virüsü (HEV)
  • Hepatit G virüsü (HGV)
  • Hepatit TT virüsü (HTTV)
  • SEKONDER HEPATOTROP VIRÜSLER
  • EBV, CMV, HSV, VZV, Coxsackie, Rubella, Rubeola,
    Adenovirüs, Sari Humma, vd.
  • EKZOTIK VIRÜSLER Marburg, Lassa, Ebola..

7
AKUT VIRAL HEPATITLERINETIYOLOJIK AJANLARI
8
VIRÜSLERIN BULASMA YOLLARI
Hepatit B Virüsü Hepatit C Virüsü Hepatit D
Virüsü Hepatit G Virüsü Hepatit TT Virüsü
Hepatit A Virüsü Hepatit E Virüsü
9
Hepatit A ve E
  • Hepatit A ve E fekal-oral yolla yayilir.
  • Çogunlukla insan diskisi ile kontamine olmus
    sularla ve insandan insana bulasir.
  • Uygun alt yapi ve hijyen kosullari olmayan
    yerlerde, çig yenen sebze ve meyveler, bazen süt
    ve süt ürünleri ile kabuklu deniz hayvanlari,
    bulastirmada rol oynayan diger kaynaklardir.
  • Hepatit A virüsü gelismekte olan ülkelerde çocuk
    yas grubunu enfekte ederken hepatit E ise, daha
    çok genç yastaki bayanlarda görülür.

10
Hepatit A Virüsü (HAV)
  • Tek serotipi vardir ve sadece insanlarda hastalik
    yapar. Kalici bagisiklik birakir.
  • Su ve deniz suyunda 3-10 ay kadar yasayabilir.
  • HAVin isi, eter ve mide asidine direnci fazla
    olup, klor, formalin ve UV karsisinda çabuk
    inaktive olur.
  • (-70oC) - (-20oC) isida bir kaç yil, 4oCde
    aylarca yasayabilmesine ragmen
  • 98oC isida bir dakikada harabolur.

11
HEPATIT A VIRÜSÜNÜN DÜNYADAKI DAGILIMI
12
Hepatit A
  • Hastalik 15-45 günlük kuluçka süresinin
    ardindan, ates, halsizlik, istahsizlik, bulanti
    ve karin agrisi belirtileri ile kendini gösterir.
  • Birkaç gün sonra sarilik ortaya çikar.
  • Genelde ilk dikkat çekici bulgu, idrar renginin
    koyulasmasidir. Idrar, az su içen normal
    insanlardaki gibi koyu sari/çay rengindedir.
  • Göz aklari ve dil alti sararir en son cilt
    sararir.
  • Hastalik 1-2 haftadan birkaç aya kadar sürebilir.
  • Ülkemizde çocuklar arasinda çok yaygindir.

13
Hepatit E Virüsü (HEV)
  • Hemen hemen tüm özellikleri HAVa benzemektedir.
  • Diski ile kirlenmis sular ile genis kitleleri
    içeren salginlara yol açar.
  • Güneydogu Anadolu Bölgemizde salginlar yapmistir.
  • Ülkemizde Anti-HEV sikligi 5 civarinda olup,
    genellikle 15-40 yas grubunu etkiler.
  • Gebelerde 20 olasilikla agir formda seyreder ve
    ölümcül tablolara yol açabilir.
  • Asisi veya tedavisi yoktur.

14
Hepatit E Virüsünün Dünyadaki Dagilimi
15
A ve E Hepatitlerinden Korunmada Genel Ilkeler
  • Kisisel hijyen kurallari, özellikle el yikama,
  • Halkin bilgilendirilmesi,
  • Su ve besinlerin fekal kontaminasyonunun
    önlenmesi,
  • Süt ve süt ürünlerinin hijyenik olarak sunulmasi,
  • Karasinek, fare vb ile mücadele,
  • Kirli sulardan elde edilen deniz kabuklulari..
  • Gida imalathane ve depolarinin hijyenik olmasi,
  • Hepatit geçiren hastalarin izolasyonu
  • Infekte kisilerin okula, krese ve ise
    gönderilmemesi

16
Hepatit A Asisi
  • Çocuklugunda A hepatiti geçirmemis olan asagidaki
    risk gruplarina yapilmasi önerilmektedir.
  • Gelismekte olan bölgelere seyahat edenlere,
  • Kronik karaciger hastaligi olanlara,
  • Faktör VIII alan Hemofili hastalarina,
  • Uyusturucu kullananlara ve homoseksüellere,
  • Laboratuvarda hepatit A virüsüyle çalisanlara,
  • Mental geriligi olan kisilere,
  • Çocuk bakim merkezlerinde çalisan personele,
  • Temizlik isçileri ve gida elleyicilerine.

17
Lejyoner Hastaligi
  • Legionella türü bakterilerin sebep oldugu akciger
    enfeksiyonudur.
  • Legionellalar nehir, göl ve diger su kaynaklari
    ile klima, nebulizatör ve kaplicalardaki
    (20oC-50oC) su sistemlerinde bulunurlar.
  • Bulasma kontamine sularin çesitli yollarla
    solunum sistemine girmesi ile gerçeklesir.
  • Insandan insana dogrudan bulasma olmaz.

18
Lejyoner Hastaligi
  • Legionellaya duyarlilik yas ile orantili olarak
    artar.
  • Sigara içme, kronik akciger hastaligi, bagisiklik
    sistemi baskilanmasi, cerrahi girisimler ve organ
    nakli uygulamalari en önemli risk faktörleridir.
  • Otellerde ve diger tesislerde bulunan sogutma
    sistemlerindeki kontamine sulardan kaynaklanan
    salginlar bildirilmistir.

19
Lejyoner Hastaligi
  • Hastalik hafif öksürük ve ates tablosundan,
    solunum yetmezligi, bilinç degisiklikleri ve
    multiorgan yetmezligine kadar genis bir yelpazede
    ortaya çikar.
  • Hastaligin erken devresinde ates, halsizlik,
    istahsizlik, adale agrisi ve bas agrisi bulunur.
  • Ates hastalarin 20sinde gt40oCdir.
  • 25-40inda sulu ishal, bulanti, kusma ve karin
    agrisi,
  • 80 olguda öksürük vardir.

20
Lejyoner Hastaligi - Korunma
  • Ideal korunma Legionellanin kolonize oldugu
    çevre kaynagini bulmak ve yok etmektir.
  • Hastanelerde yilda bir kez en az on uç noktadan
    ve tüm sicak su tanklarindan alinan örnekler test
    edilmelidir.
  • Legionella kolonizasyonu saptandiginda
  • Su sicakligi 70-80oCye çikarilip musluklardan
    akitilir,
  • 2-6 ppm konsantrasyonda hiperklorinizasyon
    yapilir,
  • Bakir-gümüs iyonlama yöntemi uygulanir.

21
Leptospiroz
  • Esas olarak vahsi ve evcil hayvanlarin
    hastaligidir.
  • Hasta hayvanlarin idrari ile dogrudan veya
    dolayli temas sonucu insanlara bulasir.
  • Grip benzeri bir klinik tablo ile seyredebilecegi
    gibi, olgularin 5-10unda sarilik, kanama,
    vaskülit ve böbrek yetmezligi ile karakterize
    Weil hst. görülür.
  • Leptospiralar enfekte hayvanlarin böbreklerinde
    yillarca kalabilir ve insanlara dolayli olarak
    bulasir.
  • Siddetli yagmurlarla olusan sel sulari da
    Leptospiralar için uygun ortamlardir.

22
Leptospiroz
  • Bakterinin en sik giris yolu kontamine göl,
    havuz, kanal sulari, bataklik, pirinç tarlasi ve
    su birikintileri ile temas sonucu deri
    bütünlügünün bozuldugu yara ve çatlaklar, agiz,
    burun ve gözlerdir.
  • Veterinerler, askerler, çiftçiler, mezbaha, maden
    ve kanalizasyon isçileri pirinç ve seker kamisi
    tarlalarinda çalisanlar ve kontamine sularda
    yüzenler risk altindadir.

23
Leptospiroz
  • Kuluçka süresi 2-12 gündür.
  • Deri ve mukozalardan giren leptospiralar, kana
    karisip, BOS ve göz sivisi dahil tüm vücuda
    yayilirlar.
  • Temel patoloji böbrekler ve Kcde fonksiyon
    bzklugu..
  • Hastaligin erken döneminde yüksek ates, bas
    agrisi, karin agrisi, kas agrilari, titreme,
    gözlerde kizariklik ve ciltte döküntüler görülür.
  • Sarilik, cilt ve müköz membranlarda kanama,
    ishal, kusma, anemi ve menenjit gibi
    komplikasyonlara neden olabilir.

24
Trahom
  • Hastaligin etkeni Chlamydia trachomatisdir.
  • Klamidyalar virüsler ile bakteriler arasinda
    ortak özelliklere sahiptir. Isiya ve
    antiseptiklere dayaniksiz olduklari halde
    kuruluga uzun süre dayanirlar.
  • Insanlarda en sik görülen göz enfeksiyonu olan
    trahomun yaklasik olarak 500 milyon kisiyi
    etkiledigi hesaplanmistir.
  • Tekrarlayan enfeksiyonlar ve bunlarin
    komplikasyonlarina bagli kör olan insan sayisinin
    6 milyon civarinda oldugu bildirilmektedir.

25
Trahom
  • Hastalik su kaynaklarinin sinirli, saglik
    hizmetlerinin yetersiz oldugu yerlerde, kalabalik
    yerlesim birimlerinde ortaya çikar.
  • Bulasma kirli sularla, sineklerle, hastalara
    dogrudan temas veya havlu, mendil gibi esyalarin
    ortak kullanilmasi ile bulasir. Aile içi
    bulasmalar da siktir.
  • Hastalik yaklasik 7 günlük bir kuluçka
    döneminden sonra, her iki göz konjunktivasinda
    ödem, kanlanma, fotofobi ve göz yasarmasi gibi
    belirtilerle baslar.
  • Tedavisiz olgularda görme fonksiyonlari
    azalabilir.

26
Trahom
  • Ülkemizin dogu ve güneydogu bölgelerinde yasayan
    insanlarin yarisindan fazlasinin trahoma
    yakalandigi 1925lerde, soruna çözüm bulmak
    amaciyla Saglik Bakanliginca bir kontrol programi
    baslatilmis ve dünyaya örnek olan basarili
    çalismalar yapilmistir.
  • 1997 yilinda uygulamaya konulan yeni Trahom
    Kontrol Programi birinci basamak saglik
    kuruluslarinca yürütülmektedir.
  • Yeni veri kayit sistemine göre 1997 yilinda 10
    ilde 1595 kiside aktif trahom olgusu
    bildirilmistir.

27
SITMA (MALARYA)
  • Dünyadaki en önemli paraziter infeksiyon
    hastaligidir. Insanlara genellikle anofel türü
    disi sivrisineklerle bulasir. 45o kuzey ve 40o
    güney enlemleri arasinda kalan, tropikal ve
    subtropikal bölgelerde batakliklara komsu
    alanlarda sik görülür.
  • 40 yil önce sadece Afrikada sitmaya bagli olarak
    yilda 2.5 milyon kisi ölmekteydi. Sitma
    günümüzde Afrikada 5 yas altindaki çocuk
    ölümlerinin ilk bes nedeninden biridir ve yilda
    ortalama 1 milyon çocuk bu hastalik nedeniyle
    hayatini kaybetmektedir.
  • Buna karsilik Kuzey Amerika, Avrupa ve
    Avustralyadan eradike edilmistir.

28
(No Transcript)
29
Sitma
  • Sitma olgusu saptanan illerin basinda Diyarbakir,
    Batman, Adana ve Sanli Urfa gelmektedir.
  • Kuluçka süresi ortalama 14 - 30 gündür.
  • Üsüme-titreme, yüksek ates ve bol terleme ile
    karakterize sitma nöbeti, akut sitmanin en önemli
    belirtisi olup yurdumuzda sik görülen vivax
    sitmasinda 48 saatte bir tekrarlar. Hastalarin
    çogunun dudaklari uçuklar (herpes labialis).
  • Sitma küçük çocuklarda daha agir seyreder.
  • Gebelikte de daima agirlasmaya meyillidir düsük
    (abortus) ve erken dogum sik görülür.

30
(No Transcript)
31
Sitma
  • Parmak ucundan alinan bir damla kanin boyali
    mikroskobik tetkiki ile çok kisa sürede kesin
    teshisi konulabilen bir hastaliktir.
  • Her atesli sitma hastasi yatirilmali, bol sulu
    içecek (limonata vs) verilmeli, klinik
    belirtilere göre semptomatik tedavi (kan
    transfüzyonu, demirli preparatlar, beslenme vs)
    uygulanmalidir.
  • Ilaç tedavisi Chloroquine ve Primaquine adli
    ilaçlarla yapilir.

32
(No Transcript)
33
Sitma - Korunma
  • Endemik bölgelerde taramalar yapilarak sitmalilar
    belirlenmeli ve tedavi edilmelidir.
  • Nüfus hareketleri önlenmeli,
  • Endemik bölgeye gidenlere profilaktik olarak
    haftada bir kez, 2 tablet (300 mg baz)
    chloroquine veya 1 tablet (25 mg) pirimetamin
    verilmelidir.
  • Bilinçli ve etkili sivrisinek mücadelesi
    yapilmalidir. Bu amaçla Insektisitlerle (DDT,
    Fenitritation, Malation, Popoxur, vb) ve sahsi
    korunma yöntemleri (Cibinlik, pencerelere tel,
    sinek kaçirici ilaçlar) ile eriskin
    sivrisineklere karsi tedbir alinmalidir.

34
Sitma - Korunma
  • Larvalara karsi durgun sular ve batakliklar
    kurutulmali, nehir yataklari düzenlenmeli,
    özellikle pirinç ekimi bilimsel usullerle
    yapilmali,
  • Ayrica havuz ve göl gibi su birikintileri sik sik
    dalgalandirilip, larvalarin barinmasina
    elverissiz hale getirilmeli,
  • Su birikintilerinde larva yiyen Gambusia veya
    Respora cinsi baliklar yetistirilmeli,
  • Kurutulamayan su birikintilerinde larvalarin
    nefes almasina engel olmak için petrol ürünleri
    kullanilmalidir.

35
(No Transcript)
36
Sistosomiazis (Bilarhiazis)
  • Sistosomiazis, sitmadan sonra, toplum sagligini
    etkileyen ikinci sikliktaki paraziter
    hastaliktir.
  • Dünyada 200 milyon insan sistosomalarla enfekte
    olup 600 milyon insan da risk altindadir.
  • Sistosomalar agirlikli olarak tropikal ve
    subtropikal bölgelerin en önemli
    sorunlarindandir.
  • Bir yörede sistosoma enfeksiyonu olabilmesi için
    parazitli insanlarin bulunmasi, ortamin sulak
    olmasi, çevrede yumusakçalarin bulunmasi ve
    isinin 25oC dolaylarinda olmasi gereklidir.

37
Sistosomiazis
  • Enfeksiyon, serbestçe yüzen larvalarin ciltten
    girmesi ile ortaya çikar. Ates, titreme, öksürük
    ve kas agrilari vardir.
  • Hastaligin siddeti, vücuda giren parazit sayisi
    ile dogru orantilidir.
  • Parazitin deriden girdigi bölgede papilloma,
    ödem, ciltte döküntü ve kasinti ile lenf
    bezlerinde sislik görülür. Parazitin gelisimine
    paralel olarak 2 ay sonra bas agrisi, yaygin
    vücut agrilari, ates, titreme, sindirim
    bozukluklari kc ve akc belirtileri ortaya çikar.
  • Çocuklarda büyüme ve gelisme geriligi..

38
(No Transcript)
39
SistosomiazisKorunma
  • Hastalarin tedavisi,
  • Insan çikartilarinin kontrol altina alinmasi,
  • Ara konaklarin ortadan kaldirilmasi,
  • Hastaligin görüldügü bölgelerdeki sularda
    yüzmekten veya oynamaktan kaçinilmasi,
  • Sanitasyonun düzeltilmesi,
  • Sularin kontaminasyonunun azaltilmasi ve
  • Sularda çalisan insanlarin egitilmesi ile
    mümkündür.

40
ARSENIK ZEHIRLENMESI
  • Pek çok suda bir miktar arsenik bulunabilir.
  • Dünya Saglik Örgütü kriterlerine göre içme
    suyundaki arsenik miktari lt 0.01mg/L olmalidir.
  • Arsenikten zengin içme suyunu uzun süre (5-20
    yil) kullanan kisilerde arsenik zehirlenmesi
    ortaya çikar.
  • Arsenikozda ciltte renk degisikligi, el ayasi ve
    ayak tabaninda sertlesme, cilt kanserleri
    mesane, böbrek ve akciger kanserleri ayak ve
    bacaklarda damar hastaliklari ayrica diabet,
    hipertansiyon ve üreme bozukluklari olusabilir.

41
Arsenik zehirlenmesi
  • Toksik bir element olan arsenigin, ciltten
    emilimi yok denecek kadar azdir.
  • Dolayisiyla arsenikli su ile el yikama, çamasir
    yikama, temizlikte kullanma ve banyo yapmada
    insan sagligi açisindan bir sakinca yoktur.
  • Dogal arsenik kontaminasyonu Arjantin, Banglades,
    Sili, Çin, Meksika, Tayland ve ABD gibi birçok
    ülke için sorun teskil etmektedir.
  • Bangladesdeki sig su kuyularinin 27sinde
    yüksek düzeyde (0,05 mg/L) arsenik saptanmistir.

42
Florozis
  • Içme suyu ile asiri miktarda flor alinmasi, dis
    ve kemikleri etkileyen florozise neden olabilir.
  • DSÖ, florun 1.5 mg/L düzeyine kadar olan
    miktarlarini kabul edilebilir bulmustur.
  • Orta derecedeki alimlar disler üzerine etkili
    olurken, uzun süre yüksek miktarlarda flor
    alinmasi agir iskelet problemlerine yol açabilir.
  • Klinik dental florozis, dislerde boyanma ve
    noktalanma ile karakterizedir.

43
Florozis
  • Akut yüksek doz flor maruziyetinde ani karin
    agrisi, asiri tükürük salgilanmasi, bulanti ve
    kusma ayrica nöbetler ve kas spazmlari
    görülebilir.
  • Iskelet florozisinin erken belirtileri,
    eklemlerde agri ve hareket kisitliligidir.
  • Agir olgularda kemik yapisi degisebilir,
    ligamentler kalsifiye olabilir ve agrilar ortaya
    çikar.

44
FlorozisKorunma
  • Içme suyundan asiri florun arindirilmasi pahali
    ve zordur.
  • Bu nedenle tercih edilen yöntem, kabul edilebilir
    flor düzeyine sahip güvenli su kaynaklarinin
    bulunmasidir.
  • Anne sütündeki flor miktari düsük oldugundan,
    annelerin bebeklerini anne sütü ile beslemeleri
    konusunda bilgilendirilmeleri çok önemlidir.

45
BAZI HIJYEN KURALLARI
  • Baskalarinin (hastalarin) kan, tükürük, idrar,
    diski gibi atiklari ile dogrudan temas etmemeye
    özen gösterilmeli eldiven giyilmelidir.
  • Hastalarin kullandigi malzemeler, öncelikle
    kirleri temizlendikten sonra sabunlu su (veya
    deterjan) ile iyice yikanmali durulama sonrasi
    dezenfektan solüsyon içinde bekletilmelidir.
  • Idrar veya diski ile bulasmanin muhtemel oldugu
    hallerde, mümkünse hastalik iyilesene kadar
    hastanin kullanacagi tuvalet (klozet)
    ayirilmalidir.

46
BAZI HIJYEN KURALLARI
  • Tuvalet tek ise, hastanin her kullanimindan sonra
    bir dezenfektanla temizlenmelidir.
  • Tarak, jilet, dis firçasi, sapka, iç çamasiri,
    yatak takimlari gibi özel esyalar ortak
    kullanilmamali,
  • Risk altindaki kisiler asilanmalidir.
  • Özellikle çocukluk çagi hastaliklarini ve Hepatit
    Byi geçirmemis kisiler ile saglik personelinin
    asilanmalari gereklidir.

47
KURU ve TEMIZ YERLERDE MIKROPLAR UZUN SÜRE
BARINAMAZ!
  • Bu nedenle hiçbir zaman ortami
  • kirli ve nemli birakmayiniz!
  • Temizlik ve bulasik bezlerini kapali ortamda
    islak ve sikili halde birakmayiniz,
    daima açarak havadar bir yere asiniz ve kuru
    muhafaza ediniz!

48
EL YIKAMA
  • Kendimizi ve çevremizdeki insanlari bulasici
    hastaliklardan koruma amaciyla almamiz gereken
    önlemlerin basinda el yikama gelir.
  • Elleri sabunla köpürterek ve ovalayarak yikamak
    en iyi temizlik yöntemidir.
  • Kalabalik yerlerde mümkünse sivi sabun
    kullanilmali veya sabunluklar süzgeçli olmalidir.
  • Toplu yasam mahallerindeki lavabolarda elleri iki
    kez sabunlamakta yarar vardir.
  • Sabunluga birakilmadan önce sabun, suyun altina
    tutularak köpügü akitilmalidir.

49
(No Transcript)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com