Title: MIKOBAKTERILERIN MIKROBIYOLOJISI VE HASTALIK OLUSTURMA MEKANIZMALARI
1MIKOBAKTERILERIN MIKROBIYOLOJISI VE HASTALIK
OLUSTURMA MEKANIZMALARI
2(No Transcript)
3Mikobakteriler
- Gelismekte olan ülkelerde ve gelismemis
ülkelerde ciddi morbidite ve mortalite nedeni - Günümüze kadar 70den fazla mikobakteri türü
tanimlanmistir. -
- Bunlarin çogu insanlarda hastaliga sebep
olmaktadir. - Bu tür bolluguna ragmen birkaç tür veya grup
insanlarda ciddi hastaliklara yol açmaktadir. - Bunlar M.tuberculosis, M.leprae, M.avium
kompleksi, M.kansasii, M.fortuitum, M.cheloniae
ve M.abscessustur.
4- 2000 yili-dünya nüfusunun 1/3ünün (1.9 milyar
insan) M.tuberculosis ile infekte. - Bu sayinin 8 milyonu yeni olgular, 16 milyonu
daha önceden var olan hastalar. - 1.9 milyonu ise o yil içinde bu hastaliktan ölen
sayisi. - En yüksek hastalik insidansi güneydogu Asya,
Afrikanin sub-Sahara bölgesi ve dogu Avrupada
saptanmakta.
5Mycobacterium genusu
- 0.2-0.6x1-10 ?m boyutlarinda
- Hareketsiz
- Sporsuz
- Asidorezistan boyanma gösteren
- Yavas üreme özelligi (t1/2 12-24 saat)
- Aerobik basillerdir.
-
6(No Transcript)
7(No Transcript)
8(No Transcript)
9Hücre duvar yapisi
- Kompleks, lipidden zengin
- Hidrofobik yapi
- Birçok dezenfaktana ve yaygin kullanilan
laboratuvar boyalarina karsi bakterileri direnç - ARB boyanma özelligi
- Yavas üreme özellikleri
- Yaygin kullanilan antibakteriyel antibiyotiklere
direnç - Antijenite
- Clumping veya kord faktörü olusumu gibi
karakteristik özelliklerin olusmasindan
sorumludur.
10- Hücre duvar yapisi yavas üreme özelliklerine
katkida bulunur. - Yavas üreyen mikroorganizmalar M.tuberculosis,
M.avium-intracellulare, M.avium kompleksi,
M.kansasii) 3-8 hafta inkübasyon - Hizli üreyen mikroorganizmalar (, M.fortuitum,
M.chelonae, M.abscessus) 7günden az sürede
ürerler. - Lepranin etkeni olan M.leprae ise hücre olmayan
besiyerlerinde üretilememistir.
11Mikobakteriler
- Ilk izolasyonda çogu tür 37 o Cde iyi ürer.
- Ancak optimal isi bazi türlerde (M.ulcerans,
M.marinum) 30-32 o C, - Bazilarinda (M.xenopi) 42 o C dir.
- Koloni morfoloji türler arasinda büyük
degisiklik gösterir. S tipinde (M.avium-intracellu
lare), - R tipinde (M.tuberculosis)
- ikisinin arasinda (M.kansasii) veya
- filamentöz yapida (M.xenopi) olabilir.
- Mikobakterilerin L formlari da vardir ( Much
granülleri).
12(No Transcript)
13(No Transcript)
14Mycobacterium genusundaki bakterilerin
siniflandirilmasi
- Aside direnç durumlari,
- 60 ila 90 karbon içeren mikolik asitlerin varligi
- DNAlarindaki yüksek (61-71) guanozinsitozin
(GC) içerigi
15Hücre duvar yapisi
- Gram pozitif bakteri hücre duvari yapisidir
- En içte sitoplazmik membran,üzerinde de kalin bir
peptidoglikan tabaka - Dis membran yoktur.
- Peptidoglikan iskelet polisakkaritlerle
(arabinogalaktan) kovalent baglarla baglanmistir.
- Peptidoglikan tabakada N-asetilglukozamin ve
N-asetil muramik asit, - Arabinogalaktan tabakada ise D-arabinoz,
D-galaktoz ve mikolik asit bulunur.
16(No Transcript)
17- Bu polisakkaritlerin terminal uçlari yüksek
moleküler agirlikli mikolik asitlerle esterifiye
olmustur. - Bu tabakanin üzerinde polipeptitler ve serbest
lipidler, glikolipidler ve peptidoglikolipitler
içeren yüksek miktarda antijenik mikolik
asitlerin olusturdugu hidrofobik bir tabaka yer
alir. - Yag asitleri hücre duvar kalinligindan ve büyük
oranda aside dirençli boyanma özelliginden
sorumludur.
18- Bu lipidler hücre duvarinin kuru agirliginin
60ni olusturmaktadir. - Serbest lipidlerden biri olan Wax D,
immunoadjuvan aktiviteye sahiptir. - Kord faktör (6-6 dimikolat trehaloz) bakterinin
tween-albumin besiyerinde 37oCde 10-15 gün
içinde çali demetine benzer görünüm almasindan
sorumludur. - Mikosidler ise M.lepraede oldugu gibi basilin
etrafini kapsül gibi sarar.
19- Dis tabakadaki peptid zincirleri hücre duvar
agirliginin 15ini olusturur. - Hücresel immün cevabi stimule ettikleri için
biyolojik olarak öneme sahiptir. - Purified Protein Derivatives PPD
M.tuberculosisle temasi ölçmek için deri testi
olarak kullanilmaktadir. - Diger mikobakterilerden hazirlanmis benzer
maddeler de türe-spesifik test yapmak için
kullanilmaktadir.
20(No Transcript)
21DIRENÇLILIK
- Kuruluga ve kimyasal dezenfaktanlara sporsuz çogu
bakteriden daha dirençlidir. -
- Kültür ortaminda canlilik ve infektivitelerini 12
yil korur. - Direkt gün isigina maruz kalinca 2 saat içinde
ölürken, balgam içinde 20-30 saat dayanabilir. - Tozlarin içinde 10 gün, toprak ve suda 5 ay,
kurutulmus halde 6-8 ay veya üzerinde
yasayabilir.
22DIRENÇLILIK
- Ancak isi ve neme karsi çok hassastir.
- Sütün pastörizasyonu bakteriden kurtulmak için
yeterlidir. - Malasit yesiline diger birçok bakteriden daha
dirençli oldugundan izolasyon besiyerine bu
maddenin eklenmesi ile diger bakterilerin üremesi
inhibe edilir.
23ANTIJENIK YAPI
- Antijenik yapi?
- M.tuberculosisin yapisinda yer alan protein,
lipid ve polisakkaridlerin tümü immünojeniktir. - Old Tuberkulin(OT),
- PPD(saflastirilmis protein derivesi)
- Saflastirilmis antijenler (65kD antijeni, TB 23,
TB 68 vs) anahtar immünojen
24VIRÜLANS VE PATOJENITE
- Virülansta rol oynayan kesin bir faktör ?.
- Çalismalarda bazi faktörlerin sorumlu
olabilecegi öne sürülmüstür - Polisakkaritler (arabinogalaktan ve
arabinomannan) - Fosfatidil inositol mannosid (PIM)
- Wax-D
- Muramidilpeptit(MDP)
- 6-6 dimikolat trehaloz (Kord faktörü)
- Sülfatidler
- Fosfatidler
25Kord faktörü
- Küme olusturma kabiliyeti kazandirir.
- Alternatif kompleman yolunu aktive eder.
- PNL göçünü inhibe eder.
- Granülom olusumunda rol oynar.
- Anti-tümör özelligi vardir.
- Konak hücre mitokondri membranina tutunarak
solunum ve oksidatif fosforilasyonda hasar yapar.
26- Tüberküloz insanlarda görülen klasik mikobakteri
hastaligidir. - Tüberküloz kompleksi
- M.tuberculosis
- M.bovis
- M.africanum
- M.microti
27Patojenite
- Aerozol haline gelmis infeksiyöz partiküllerin
inhalasyonu - Bu partiküller terminal hava yollarina ulasir.
- Bu bölgelerde bakteriler aktive olmamis alveolar
makrofajlara geçerler. - Fagosite edilmis basil fagozomun asidifikasyonu
ve bunu takip edecek olan fagozom-lizozom
füzyonunu inhibe ederek serbest bir sekilde
replikasyona baslar.
28(No Transcript)
29- Replikasyonun fagozomda mi yoksa sitoplazmada mi
oldugu henüz bilinmemektedir. - Infekte fagositik hücreler daha sonra parçalanir.
- Bunu makrofajlar tarafindan fagositoz,
mikobakteriyel replikasyon ve hücre lizis
sikluslari takip eder.
30- Hücresel artiklar ve konak kemotaktik faktörleri
(örnegin, C5a) - makrofajlar ve lenfositler - Bu odagin histolojik özelligi birlesmis
makrofajlarin olusturmus oldugu çok çekirdekli
dev hücreler (Langhans hücreleri) olusumudur. - Primer Kompleks (Ranke kompleksi)
- Parenkim dokuda bulunan odak (Ghon odagi)
- hiler lenfadenopati ve
- ikisi arasinda bulunan lenfanjit
31(No Transcript)
32(No Transcript)
33- Infekte makrofajlar kan dolasimina ve diger
dokulara (kemik iligi, dalak, böbrek, santral
sinir sistemi) yayilabilecegi gibi lokal lenf
nodlarina da yayilabilirler. - Akciger apeksine yerleserek Simon odaklarini
- Beyin meninkslerine yerleserek Rich odaklarini
- Büyük damarlarin intimasina yerleserek Weigert
odaklarini olusturabilir.
34- hücresel immünitesi aktive hale geçer.
- Mikobakterilerin intrasellüler replikasyonu Th
hücrelerini ve Ts hücrelerini stimüle eder. - Th hücrelerin aktivasyonu antikor üretimine yol
açar, fakat etkisiz, çünkü bakteriler
intrasellüler yerlesimle kendilerini korurlar. - T hücreleri ayrica makrofajlari aktive eden
interferon-? ve diger sitokinler salgilar. - Aktive makrofajlar bakteri içlerine alip
öldürebilirler. - Ts hücreleri de replike olan mikobakterileri
içeren fagositik hücreleri lizise ugratabilir.
35- Makrofajlar stimüle oldugu zaman ortamda küçük
bir antijenik yük mevcut ise, basiller minimal
doku hasari ile yok edilirler. -
- Eger ortamda çok fazla basil varsa, hücresel
immün cevap doku nekrozu ile sonuçlanir. - Bu olaylar sirasinda çok sayida konak faktörü
devreye girersitokin toksisitesi, kompleman
kaskadinin lokal aktivasyonu, iskemi ve makrofaj
kökenli hidrolitik enzimler ile reaktif oksijen
ara ürünlerine maruziyettir. - Bu doku hasari ile iliskili bilinen hiçbir
mikobakteriyel toksin veya enzim bulunamamistir.
36konak faktörü
- sitokin toksisitesi,
- kompleman kaskadinin lokal aktivasyonu,
- iskemi
- makrofaj kökenli hidrolitik enzimler
- reaktif oksijen ara ürünlerine maruziyettir.
37- Basillerin yok edilmesinde infeksiyon odaginin
büyüklügü - Aktive makrofajlarin lokalize kümeleri
(granulomalar) basillerin yayilimlarini önler. - Bu makrofajlar küçük granulomlarin (3mmden
küçük) içine penetre olabilir ve içindeki tüm
basilleri öldürebilirler. - Ama daha büyük nekrotik veya kazeöz granulomlar
fibrinle enkapsüle hale gelir. Bu da basilleri
makrofajlarin öldürmesinden korur. - Basiller bu durumda uyur halde kalabilir ve
yillar sonra reaktive olabilir. - Bu M.tuberculosisle karsilasmis hastalarda
hayatin ileri dönemlerine kadar hastalik
gelisebilme ihtimalinin sebebidir.
38EPIDEMIYOLOJI
- Çesitli deney hayvanlarinda tüberküloz
olusturuluyor olsa bile insanlar tek dogal
rezervuardir. - Hastalik infekte aerozollerin inhalasyonu yolu
ile yakin kisiden kisiye temas ile bulasir. - Büyük partiküller mukozal yüzeylerde yakalanir ve
respiratuar sistemin silier aktivitesi ile
atilir. Fakat 1-3 tuberküloz basili içeren küçük
partiküller alveolar bosluklara ulasip infeksiyon
yapabilirler.
39(No Transcript)
40(No Transcript)
41KLINIK
- Her organi tutabilse de en sik rastlanilan formu
akciger tutulumudur. - Baslangiç pulmoner odak akcigerlerin orta veya
alt loblaridir. (havalanma fazlaligi, aerobik
yapi). - Hastalarin çogunda karsilasmadan 3-6 hafta
sonrasinda bakteri replikasyonu sona erer. - Basille karsilasan hastalarin ort. 5i 2 yil
içinde aktif hastaliga yakalanir. - Diger bir 5-10u ise hayatlarinin ilerleyen
kisimlarindan birinde aktif hastalikla
karsilasmaktadir.
42(No Transcript)
43Progresyon
- Infeksiyöz doz ve hastanin immün sistemine
baglidir. - Mesela HIV ile infekte hastalarin ort.
10ununda 1 yil içinde aktif hastalik gelisir. - HIV ile infekte olmayanlarda ise bu oran tüm
yasamlari boyunca 10dur. - HIV ile infekte hastalarda hastalik diger
firsatçi hastaliklardan önce gelisir, iki kat
daha fazla ekstra-pulmoner bölgeleri tutar ve
ölümle sonuçlanmasi daha fazladir.
44Klinik
- Hastaligin klinik bulgulari ve semptomlari
infeksiyon bölgesine baglidir. - Primer hastalik siklikla alt solunum yollarina
sinirli kalir(çocukgt). - Hastalik baslangiçta sessizdir.
- Tipik olarak non-spesifik sikayetleri
- Balgam az miktarda veya kanli ve pürülan
olabilir. - Hemoptizi ile birlikte balgam üretimi doku yikimi
ile iliskilidir (mesela kaviter hastalik). - Tabloya pnömoni, abse formasyonu ve kavitasyon
eslik edebilir
45Klinik tani
- pulmoner hastaligin
- (1)radyografik görüntülenmesi,
- (2)pozitif PPD testi ve
- (3) mikobakterilerin mikroskopi ve kültür ile
laboratuvarda tespiti ile desteklenir.
46(No Transcript)
47Milier tüberküloz
- Kazeöz odaktan basillerin kana karismasi ile
çesitli organlarda sayisiz küçük lezyon olusur. - Bu hastalarda pulmoner hastalikla ilgili hiçbir
kanit olmayabilir. - Daha çok 0-4 yas arasi çocuklar.
- Çesitli organ tutulumlari (menenjit, böbrek
tbc,vs) - Reinfeksiyon tbc ise endojen veya eksojen
sekilde ileri yaslarda görülür. Daha sinsi seyir
gösterir.
48(No Transcript)
49BAKTERIYOFAJLAR
- Mikobakterileri infekte edip hücrenin lizizine
neden olan bakteriyofajlar (H37 Rv faji,). - Non-litik lizojeni/ pseudolizojeni
- Bunun sonucunda koloni morfolojisi, üreme hizi,
enzimatik aktivite ve antijenik yapi gibi bazi
özellikler degisebilmektedir. - Faj tiplendirme tanimlamadan çok epidemiyolojik
çalismalarda - M.tuberculosis suslarindan izole edilen
bakteriyofajlar Tip A,B ve C ve I - Bu tipler farkli cografik bölgelerde dominans
gösterir.
50M.leprae
- Patogenez ve immünite
- Lepra (Hansen Hastaligi) M.leprae olusturur.
- Zayif gram(), kuvvetli ARB
- Hücre duvari lipidden zengin.
- Bu hastaliktaki klinik tutulumlar hastanin immün
sistem reaksiyonuna baglidir. - Virülansta hücre içi üreyebilme yetenegi
önemlidir. - Klinik olarak tüberkuloid lepra, lepramatöz lepra
ve intermediate lepra sekilleri vardir.
51- Tüberküloid Lepra
- Güçlü hücresel immün reaksiyon
- Zayif humoral antikor
- Infekte dokularda çok sayida lenfosit ve
granulomlar, Langhans hücresi, az sayida basil, - Az sayida eritematöz/hipopigmente alan
- Lepramatöz lepra
- Defektif bir hücresel cevap
- Güçlü bir antikor cevabi
- Dermal makrofajlarda ve periferik sinirlerin
Schwann hücrelerinde bol miktarda basil, en
infeksiyöz form - az lenfosit, köpüksü makrofaj
- Çok sayida eritematöz makül, papül,nodül
-
52- Lepramatöz lepra
- Yaygin doku hasari(nazal kikirdak, kemik, kulak)
- Yama tarzi duyu kaybi ile giden diffüz sinir
tutulumu - Lepromin testi
- Hipergamaglobulinemi
- Eritema nodosum leprosum siklikla
- Tüberküloid Lepra
- Tam duyu kaybi ile giden periferik sinir hasari
- Sinirlerde genisleme
- Lepromin testi
- Normal Ig düzeyleri
- Eritema nodosum leprosum yok
53(No Transcript)
54(No Transcript)
55(No Transcript)
56(No Transcript)
57(No Transcript)
58(No Transcript)
59(No Transcript)
60Tani
- Suni besiyerlerinde (hücre içermeyen) henüz
üretilememistir. - Klinik ile uyumlu ise
- Tüberküloid formda spesifik deri testi ile
- Lepramatöz formda ARB boyama ile konur.
61Epidemiyoloji
- Dünyada 6 milyondan fazla lepra vakasi (Asya ve
Afrikada gt) bildirilmistir. - Armadillolar dogal olarak infektedirler (ABD).
- Hastalik kisiler arasi yakin temas ile bulasir.
- En önemli geçis yolu tam olarak ?
- Infeksiyöz aerozoller yolu ile veya respiratuar
sekresyonlarla ve yara eksudalari ile deri temasi
yolu - Lepramatöz leprada hastalarin nazal
sekresyonlarinda bol miktarda M.leprae bulunur.
62Mycobacterium avium kompleksi
- Su ve toprakta yaygin
- M.avium, M.intracellulare, M.avium-intracellulare.
- AIDSten önce geçici bir kolonizasyon
- Hastalik- daha çok pulmoner fonksiyonlari bozuk
hastalarda ( KOAH, kronik bronsit, daha önceden
geçirilmis pulmoner hasar) gözlenirdi . - Klinigi pulmoner tüberküloza benzerdi.
- Ama AIDSin yayginlasmasi ile bu kompleks bu
hasta grubunda sik karsilasilan mikobakteriyel
bir hastalik olmustur.
63- Aidsli hastalarda tipik olarak dissemine formda
- Özellikle immün sistemi çökmüs, CD4 hücre sayisi
mm3de 10 hücrenin altinda olanlarda yaygindir. - Basillerin alinimi daha çok kontamine su veya
gida yolu ile olurken, aerozol inhalasyonunun
daha minör bir öneme sahiptir. - Tani mikroskopi ve kültür
- Klinik tutulumlar daha çok bol miktarda çogalan
mikroorganizmanin kitle olusturarak normal organ
fonksiyonunu bozmasi ile olusur. - Insandan insana geçis gösterilememistir
64Diger yavas üreyen mikobakteriler
- tüberküloz disi mikobakteriler (MOTT)
bakterileri - Insanlarda hastalik olusturabilirler.
- Yeni tanisal testler gelistikçe yeni türler de
bildirilmeye devam edecektir. - AIDS, malignensiler, organ transplantasyonlari ve
immün supresif ilaç kullanimlari, relatif olarak
düsük virülansa sahip bu organizmalara karsi
duyarli olan bir hasta grubu olusturmustur
65- Bazi mikobakteriler akciger tüberkülozuna benzer
hastalik olustururlar (M.bovis, M.kansasii). - Lenfatik dokularda lokalize infeksiyonlar
(M.scrofulaceum). - Daha düsük sicakliklarda üreyen bir grup ise
primer olarak deri infeksiyonlari (M.ulcerans,
M.marinum, M.haemophilum) olusturur. - AIDSli hastalarda ise dissemine formda
tutulumlar yukaridakilere ek olarak daha az
siklikta rastlanilan diger türlerle de olusabilir
(M.genavense, M.simiae).
66- Bu mikobakterilerin çogu su,toprak ve infekte
hayvanlardan izole edilmektedir. - Klinik örneklerde bunlarin izolasyonu hastanin
sindirimi sonucu geçici bir kolonizasyon olarak
yorumlanir. - M.tuberculosis ile iliskili olan M.bovis ve diger
birkaç mikobakteri haricindeki mikobakterilerde
kisiden kisiye geçis olmamaktadir.
67Hizli üreyen mikobakteriler
- En yaygin izolatlar M.fortuitum, M.chelonae ve
M.abcessusdur. - Hizli ve yavas üreyen mikobakterilerin ayirimi
önemlidir. Çünkü - Hizli üreyen grup relatif olarak daha az virülans
potansiyeline sahiptir, - Klasik mikobakteriyel boyalarla düzensiz olarak
boyanirlar - Konvansiyonel antibiyotiklere diger
mikobakteriyel tedavide kullanilan ilaçlara göre
daha duyarlidirlar.
68- Hizli üreyen mikobakteriler nadiren dissemine
hastalik. - Travma yada iatrojenik yolla olusturduklari derin
doku infeksiyonlari ile iliskilidir (i.v kateter
infeksiyonlari, kontamine yara bakimi, kalp
kapagi, peritonyel diyaliz veya bronkoskopi gibi
prostetik cihazlarla iliskili infeksiyonlar). - Bu mikroorganizmalarla olusan infeksiyonlarin
insidansi invaziv islemlerin artmasi ve
immünkomprimize hastalarda yasam süresinin
uzamasina bagli olarak artmaktadir.
69Mikobakterilerin Laboratuvar Tanisi
- Deri testi
- Mikroskopi
- Kültür yöntemleri
- Tanimlanmasinda morfolojik özellikler,
biyokimyasal reaksiyonlar, hücre duvar
lipidlerinin analizi, nükleik asit problari,
nükleik asit sekanslama yöntemleri
70Tüberkülin Deri Testi (PPD)
- Bu test M.tuberculosise karsi olusmus geç tip
asiri duyarlilik reaksiyonunu göstermek için
yapilan intradermal bir deri testidir. - Bu test hastaligin kontrolünde, ayirici
tanisinda, olgularin ortaya çikarilmasinda ve
hücresel immünitenin degerlendirilmesinde
kullanilir. - Daha önce basille karsilasmis kisilere
intradermal olarak tüberkülin verilmesi,
enjeksiyon yerinde , bir endurasyon (sertlik)
olusmasina yol açar.
71- Endurasyonun çapi ve siddeti injekte edilen
tüberkülin miktarina ve sahsin duyarliligina
bagli olarak degisir - Duyarliligin derecesi endurasyonun çapi
ölçülerek tayin edilebilir. - Ancak ciltte olusan reaksiyonun büyüklügü ile
hastalik derecesi arasinda bir korelasyon yoktur.
- Endurasyonsuz eritemin bir anlami yoktur.
72Mantoux Testi
- Tüberkülin testinin yapilmasinda standart yöntem.
- Önerilen tüberkülin antijeni, hücre duvarinin
PPDsidir (Pürified Protein Derivatives). - Test ön kolun ön yüzünün temizlenmis derisi içine
PPDnin uygun konsantrasyonun 0.1cc verilmesi ile
yapilir. - Deri içine enjekte edildiginde 6-10 mm çapinda
soluk renkte bir kabarcik olusur. - Ayirici tanida ve toplum taramalarinda kullanilan
standart tüberkülin dozu 5 TU(Tüberkülin
Ünitesi)dir. - Test 48-72 saat sonra okunur.
73Negatif reaksiyon (0-4mm arasi endurasyon)
- Anerjiye neden olabilecek durumlarin bulunmadigi
kiside tüberkülin duyarliligin bulunmadigini
gösterir. -
74Süpheli reaksiyon (5-9mm arasindaki endurasyon)
- BCG asisi yapilanlarda, M.tuberculosis
infeksiyonunda, tüberküloz disi mikobakteri
türleri ile meydana gelen infeksiyonlarda
olusabilir. - Atipik mikobakterilere ait antijenler ile deri
testleri yapilabilir. - Eger bunlar yoksa standat PPD ile diger koldan
tekrarlanmali ve booster olayi kontrol
edilmelidir.
75Booster etkisi
- Tüberküloz infeksiyonu bulunmayan bir kisiye
defalarca deri testi uygulanmasi, duyarliligi
pozitife dönüstürmez. - Fakat homolog veya heterolog mikobakteri
antijenlerine karsi düsük derecede duyarliligi
olan kisilerde tüberkülin testinin tekrarlanmasi,
reaksiyonda kuvvetlendirici bir etki (booster)
yapabilir. - Bu olay herhangi bir yasta gözlenebilmesine
ragmen daha çok 55 yas üstünde görülür. - O nedenle bu kisilere yapilan ilk tüberkülin
testi negatif, 1 hafta-1 yil içinde yapilan
ikinci test pozitif olarak bulunur.
76Pozitif reaksiyon (10mm ve üstü endurasyon)
- Bu kisinin M.tuberculosis ile karsilastigini
gösterir, - Fakat aktif tüberkülozun kaniti degildir.
- Duyarlilik M.tuberculosis ile ilk karsilasmadan
2-10 hafta sonra meydana gelir. - Duyarlilik bir defa kazanilinca devamli kalma
egilimindedir. - Çesitli nedenlerle yanlis negatif ve yanlis
pozitif reaksiyonlar gözlenebilir
77- Bir toplumda tüberküloz infeksiyon insidansi
azaldikça, PPDnin teshisteki degeri artar. - Türkiyede sistematik olarak BCG asisi.
- Ülkemizdeki tüberkülin pozitifliklerinin bir
kismi BCGnin kazandirdigi hipersensibiliteye
bagli - BCGye bagli tüberkülin pozitifligi genellikle
7-14 mm olmakta ve zaman geçtikçe reaksiyonun
siddeti azalmaktadir. - M.tuberculosis infeksiyonu bakimindan BCGli
çocuklarda 15mm ve üstündeki endurasyonlar
anlamlidir.
78PPD testi
- Yenidogan ve gebelere uygulanabilir. Ancak
yenidoganlarda genelde yanit alinmaz.
Tuberkülinin teratojenik etkisi yoktur. - 2 ayliktan büyük çocuklar asilanmadan önce PPD
ile kontrol edilmelidir. - Asiya bagli en sik komplikasyon aksiler
lenfadenittir. - BCG asisi immün sistemi bozuk olanlara,
radyoterapi veya kemoterapi, steroid tedavisi
alanlara, atesli çocuklara, gebelere, deri
infeksiyonu olanlara ve genis yanikli kisilere
yapilmamalidir.
79Lepromin deri testi
- Inaktif M.lepraedan hazirlanir.
- Tüberkuloid lepranin klinik tanisinda degerli bir
yöntemdir. - Antijenin intradermal uygulanmasindan 3-4 hafta
içinde papüler endurasyon gelisir. - Lepramatöz leprada hastalar anerjik olduklarindan
bu formda kullanilmaz.
80Mikroskopi
- ARB boyama (Erlich Ziehl Neelsen(EZN) veya
Kinyoun metodu) tanida en hizli yöntemdir. - EZN örnekler karbol fuksin(4-5).
- asit-alkol solüsyonu ile 2 dak dekolorizasyon
- Tekrar su ile yikanip zit bir boyada (Löfflerin
metilen mavisi) 1-2 dak. - Havada kurutulup, incelenir.
81Mikroskopi
- Bu yöntemde ARB bakteriler mavi zeminde parlak
kirmizi, çali demeti seklinde görülürler. - Eski kültürlerde veya kronik hasta örneklerinde
ise düzensiz boyamalar, boncuk dizisi veya tesbih
tanesi gibi görülebilirler. - Fluorasan auramin-rodamin boyalari (florokrom
boyama metodu) ile de boyanabilir. Florokrom
boyama yöntemi daha duyarlidir.
82(No Transcript)
83Mikobakteriler disinda ARB boyanma özelligi
gösteren diger bakteriler
- Nocardia türleri,
- Legionella micdadei,
- Rhodococcus spp,
- Tsukamurella,
- Gordona,
- Cryptosporidium ookistleri,
- Echinococcus protosklokslerinin dikenleri,
- Isospora ve Microsporidia türleri
- Bakteri sporlari
84Nükleik Asit Problari
- Örnekte az sayida basil olabileceginden çesitli
ampilifikasyon metotlari kullanilarak (PCR, LCR
vs) çogaltildiktan sonra, - Spesifik mikobakteriyel nükleik asit sekanslari
ile mikobakteri tanimlanmasi yapilir. - Duyarliligi relatif olarak düsüktür.
85Kültür
- Akciger tüberkülozunda 3 gün arka arkaya sabah
balgami - Yavas üreme olmasi ve insanlarda normalde
kolonize olan hizli-üreyen bakterilerin tabloyu
degistirmesi olasiligi in vitro üremeyi
etkilemektedir. - Negatif diyebilmek için kati besiyerlerinde 6-8
hafta beklenmelidir.
86- Yumurtali-bazli besiyerleri (Löwenstein-Jensen
besiyeri ) - Agar-bazli besiyerleri (Middlebrook) ile 3-4
haftada üreme saglanabilirken, - Özel olarak formülize edilmis sivi besiyerleri
ile bu süre 10-14 güne indirilmistir. - Yumurtali besiyerlerinde 2-3 haftada pigmentsiz,
ekmek kirintisi seklinde üstü ve kenarlari
girintili, çikintili, kuru,sert, kirli beyaz veya
deve tüyü renginde 1-2mm çapli koloniler
olusturur.
87- Içinde gliserin bulunduran sivi besiyerlerinde
ise zar olusturarak ürer. - Mide yikama suyu, idrar, çesitli vücut sivilari
(abse, plevra, periton mayi), BOS, - GIS tbcsinde diski örneklerinden(rutin degil) de
kültür yapilabilir. - BOS 1 gün oda isisinda bekletilirse fibrin agi
olusur. Basillerin fibrin aginda görülme ihtimali
daha fazladir.
88(No Transcript)
89Homojenizasyon, dekontaminasyon ve yogunlastirma
- Normalde steril olmayan örneklerin kültür
islemlerinden önce bu islemlere tabii
tutulmalidir. - Amaç, örneklerde bulunan tbc basillerinin esit
dagilimini saglamak, - Onlara zarar vermeden diger bakterileri öldürmek
- Aside dirençli bakterileri yogunlastirmaktir.
- Balgamda 4NaOH, idrar ve diger örneklerde 4
sülfirik asit veya asetil sistein ve NAOH
karisimi kullanilmaktadir. - Uzamis dekontaminasyon mikobakterilere de zarar
verebileceginden normalde steril sayilan örnekler
için bu islem uygulanmaz
90Kesin tanimlama
- Birçok teknik ile bu yapilabilir.
- Biyokimyasal testler tanimlamada kullanilan
standart bir yöntemdir, fakat 3 hafta veya
üzerinde süre gerektirir. - M.tbcde niasin testi pozitif, katalaz
negatiftir. M.bovis ise TZHye duyarli tek
türdür. - Bactec TB ve benzeri sitemlertani 8 saat-18 gün
araligina kadar indirilebilinmistir. Burada 14C
ile isaretlenmis sivi besiyerlerinde basillerin
C ve enerji kaynagi olarak bu substrati
kullanmalari, olusan CO2 veya gaz basincinin
ölçülmesi esas alinir.
91- Ayrica karakteristik hücre duvar lipidlerinin
incelenmesi için kromatografik inceleme
yapilabilir (TBSA BOS için özgül, fakat balgamda
uygun degil). - Adenozin deaminaz(ADA) ve lizozim testi gibi
nonspesifik testler de taniya yardimci olmasi
açisindan kullanilmaktadir. - Fakat türe-spesifik moleküler problar en
kullanisli yoldur.
92Seroloji
- Olusmus antikorlarin tanisal degeri yoktur.
- Klinik örneklerde mikobakteriyel antijenlerin
gösterilmesi daha anlamlidir - ( PPD, Ag 5, Ag 60, TB 72 vs).
93KORUNMA VE KONTROL
- Gelismekte olan ülkelerde halk sagligini tehdit
eden önemli bir hastalik olarak önemini
korumaktadir. - Hastaligin erken tani ve tedavisi kontrolde
önemli rol oynar. - Ancak daha da önemlisi bireylerin asilanmasidir.
94BCG asisi
- Günümüzde kullanilan asilar M.bovis BCG susunun
Sauton besiyerinde 12-14 günlük kültüründe olusan
zardan hazirlanmaktadir. - Asinin en önemli yarari milier tbc ve tbc
menenjit gibi agir komplikasyon riskini en aza
indirgemesidir. - En büyük dezavantaji ise tanida kullanilan PPD
testini pozitiflestirip testin degerini
azaltmasidir.
95(No Transcript)
96BCG asisi
- Canli attenüe bakteriyel bir asidir.
- Isi ve isiga duyarlidir.
- Etkinligi için daima buzdolabinda saklanmali ve
gün isigindan korunmalidir. - 2 ayliktan büyük çocuklar asilanmadan önce 5 TU
PPD ile kontrol edilmeli, negatif ise
asilanmalidir. - BCG polio ve DBT asilariyla birlikte yapilabilir.
- En sik komplikasyonu aksiller lenfadenittir. Çogu
kez kendiliginden iyilesir. - BCG asisi immün sistem bozuklugunda, radyoterapi
alanlara, antimetabolit,alkalizan ajan ve steroid
tedavisi alanlara, atesli çocuklara, gebelere,
deri infeksiyonu olanlara ve genis yanikli
kisilere yapilmamalidir.
97TEDAVI
- Kompleks ve uzun bir tedavidir.
- 1.seçenek anti-tüberküloz ilaçlar
- Izoniasid (INH), Rifampisin (RIF), Etambutol
(EMB), Pirazinamid (PZA) ve Streptomisin
(STM)dir. - EMB disindakiler bakterisidal etkilidir.
- Iki veya daha çogu bir arada kullanilir. Birbiri
ile kombine edildiklerinde etkinlikleri artar. - Bu grup ilaçlarin toksisiteleri daha azdir.
- Haftada 2-3 günlük tedaviler seklinde
(Intermittant tedavi) kullanilabilirler. - Klinik tabloya göre tedavi süresi 9 -18 ay
arasinda degisir.
982.seçenek anti-tüberküloz ilaçlar
- Sikloserin (CS), ethionamid (ETH), kanamisin,
kapreomisin, paraaminosalisilik asit (PAS) ve
tiasetazondur. - Bunlar daha toksik, daha az tolere edilebilen ve
daha az etkili ilaçlardir. - Dirençli olgularda kullanilmak üzere sona
saklanirlar. - PAS disindakiler intermitant tedavide yer almaz.