PULMONER HIPERTANSIYON - PowerPoint PPT Presentation

1 / 95
About This Presentation
Title:

PULMONER HIPERTANSIYON

Description:

PULMONER H PERTANS YON Dr. Halit ZENG N Ondokuz May s niversitesi T p Fak ltesi Kardiyoloji Anabilim Dal TANIM Ortalama pulmoner arter bas nc n n ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:639
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 96
Provided by: Drha67
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: PULMONER HIPERTANSIYON


1
PULMONER HIPERTANSIYON
  • Dr. Halit ZENGIN
  • Ondokuz Mayis Üniversitesi Tip Fakültesi
    Kardiyoloji Anabilim Dali

2
TANIM
  • Ortalama pulmoner arter basincinin istirahatte 25
    mmHg, egzersiz esnasinda 30 mmHgdan daha fazla
    olmasidir.
  • Genellikle primer ya da sekonder PHT olarak
    siniflandirilir
  • Sekonder PHTun tüm tipleri ve sebepleri
    dislandiktan sonra primer PHT tanisi konur.

3
1998 DÜNYA PRIMER PHT SEMPOZYUMUNDA ÖNERILEN PHT
TANI SINIFLANDIRMASI
Solunum Sistemi Bozukluklari ve/veya hipoksemi ile iliskili pulmoner HT akciger parankimi hastaligi(KOAH,interstisyel fibrozis, kistik fibröz) Kronik alveoler hipoksemi(yüksek bölgeler gibi, uzun süre düsük oksijene maruz kalma)
Pulmoner Venöz HT Mitral kapak hastaligi Kronik sol ventrikül disfonksiyonu Pulmoner veno-okluzyon hastaligi
Kronik Tromboembolik hastaliga bagli pulmoner HT Proksimal pulmoner arterin tromboembolik obstriksiyonu Distal pulmoner arterlerin obstrüksiyonu
Pulmoner Arteriyel HT Primer pulmoner HT(sporadik, ailevi) Kollajen Vasküler Hastaliklari (SLE, skleroderma, RA, Eisenmenger sendromu,HIV, ilaçlar,toksinler)
Pulmoner damar sistemini dogrudan etkileyen bozukluklara bagli pulmoner HT Enflamatuar Pulmoner kapiller hemanjiamatöz
4
PRIMER PULMONER HIPERTANSIYON
  • PPH pulmoner vasküler rezistansin progresif
    artmasiyla karakterize bir hastaliktir.
  • Sag ventrikül afterloadunun artmasindan dolayi
    sag ventrikül fonksiyon bozukluguyla sonuçlanir.

5
Primer PHT TANIM
  • Sekonder PHnun tüm tipleri ve sebepleri
    dislandiktan sonra primer PH tanisi konur .

6
EPIDEMIYOLOJI
  • Avrupa ve ABDde tahmini yillik insidans toplum
    genelinde 0,001-0,002dir ve kadin/erkek orani
    1,7/1ile 3,5/1 arasinda degisir.
  • PPHT için ortalama tani yasi 36dir, bununla
    birlikte herhangi bir yasta tani konabilir ve
    tani yasi erkeklerde bayanlardan biraz daha
    yüksektir.
  • PPH çogunlukla orta ve genç yasli kadinlarin
    hastaligidir.

7
Patoloji
  • Normal pulmoner arterlerin kompliansi pulmoner
    dolasimin düsük basinç ve yüksek akim ile
    dolanimina izin verir.
  • Tanisal vasküler patolojik özellikleri sunlardir
  • Düz kas hücre hipertrofisi
  • Intimal hiperplazi
  • In-situ tromboz

8
A- Normal pulmoner arterioler yapi B-
Pulmoner HTda medial arterioler hiperplazi veya
hipertrofi C- Pulmoner HTun ileri evresinde
düz kas hücre depolanmasiyla pulmoner arterioler
lümenin obliterasyonu
PULMONER HIPERTANSIYONDA PATOLOJIK DEGISIKLIKLER
9
PPHTun üç patolojik paterni vardir
  1. Pleksijonik Arteriopati 30-60 hastada
    gözlenir. Obstrüksiyona ugrayan musküler pulmoner
    arterlerin distal kisimlarinin anevrizmal
    dilatasyonudur. Bu dilatasyon kapiller benzeri
    kanallarla dolmus görünüm vermektedir. Ince
    duvarli damarlar genellikle yirtilir ve küçük
    hemosiderozis odaklari olusturur.

10
  1. Trombotik arteriopati 40-50 hastada gözükür.
    Egzantrik intimal fibrozis ve rekanalize in-situ
    tromboz ile karakterizedir.
  2. Vena okluziv hastalik 10 hastada gözlenir.
    Intimal proliferasyon ve intrapulmoner venlerin
    fibrozisi ile karakterizedir .

11
  • Klinik olarak bu paternleri ayirt etmek zordur.
    Ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi ile
    pleksijonik lezyon relatif normal çikar, fakat
    trombotik ve vena-oklüziv patern yamali perfüzyon
    seklinde gözükür.

12
PPHT patolojik bulgularin siddetine göre 6
gradedir
  • Grade 1 Izole medial hipertrofi
  • Grade 6 Nekrotizan arterit
  • Bu skala PAB ile iliskili degildir
  • Medial ve intimal kalinliklarin tüm alana orani
    vazodilatör cevap ile ilgilidir
  • Pleksojenik arteriopatinin survisi kisadir.

13
Etyoloji ve Patogenez
  • PPHTun etyolojisi bilinmemektedir.
  • Güncel konsept kisisel yatkinligi olan kisilerde
    tetikleyici stimuluslar gibi baslatici
    faktörlerin pulmoner hasar ve tamiri baslatmasi
    sonucu gelisir
  • Bundan dolayi yüksek riskli grubun (HIV (),
    istah kesici ilaç kullanan gruplarin (anoreksan)
    yalnizca küçük bir kisminda PHT gelisir.

14
  • PPHTun aile fertleri arasinda sik gözükmesi
    genetik yatkinligi düsündürür.
  • Genetik geçisi otozomal dominanttir. Yalniz
    sorumlu gen henüz tespit edilememistir.
    Muhtemelen 2. kromozomun uzun kolundadir.
  • Ailesel PPHTda PHTun siddeti her jenerasyonda
    giderek artmaktadir.

15
Tetikleyici faktörler
  • 1) Istah kesici ilaç kullanimi (Anoreksijenler)
  • Bunlar amfetamine benzer ilaçlardir (anorexijen
    aminorex, fenfluramin, dexfenfluramin)
  • Bu ilaçlarin kullanimina bagli 1967-1972 ve
    1980-1990 yillari arasi PHT vakalarinda artis
    gözlenmistir
  • Buna ragmen PHT orani milyonda 1.7 olmustur.
  • 2) Inflamatuar Hastaliklar
  • Özellikle otoimmün troid hastaliklar

16
  • 3) Toksik oil sendromu
  • Anilin boyalarina katilan rapeseed yaglari
    Ispanya da 1981 yilinda 20000 kisinin
    zehirlenmesine neden olmustur.
  • Zehirlenme sonucu RDS, myalji, eozinofili,
    vasküler ve nöral lezyonlar ve 20 olguda PHT
    gelismistir.
  • PHT spontan olarak gerilemistir. Çok az bir kismi
    fatal olmustur.
  • 4) HIV enfeksiyonu
  • Dünyada HIVPHT 90 olgu rapor edilmistir.
    Bunlarin 83 ünde PHT için predispozan faktör
    bulunamamistir.
  • Prognozu daha kötüdür. HIVPHT ile PHT patoloji
    bulgulari hemen hemen aynidir yalniz plexiform
    lezyon orani daha fazladir. (80)

17
PHTDA VAZOAKTIF MEDIATÖRLER
  • Primer PHTda seratonin konsantrasyonu yüksektir.
    AC transplantasyonundan sonra bile seratonin
    düzeyleri yüksek bulunmustur.
  • Istah kesici ilaçlar seratonin re-uptakeini
    inhibe edip plazma seratonin düzeyini artirarak
    PHT yapar.
  • Trombositlerden salinan lokal seratonin
    konsantrasyonu artar.

18
NO, PROSTOSIKLIN, ENDOTELIN, TROMBOKSAN
  • Degisik stimuluslar sonucu vasküler hasar ve
    tamirin ayni sekilde tekrarlamasi erken safhada
    vazokonstriksiyon ve medial hipertrofi ile
    sonuçlanir.
  • Endotelyal hasar endotelden salinan vazodilatatör
    maddelerin salinimini azaltarak vazokonstriktor
    maddelerin salinimini artirir.

19
  • Immünohistokimyasal bir çalismada Primer PHTlu
    hastalarda nitrik oksit sentetaz expresyonu
    azalirken ayni zamanda prostosiklin
    metabolitlerinin üriner atilimi azalir.
  • Potent bir vazokonstriktör olan endotelin-1
    konsantrasyonu sekonder ve primer PHTda artar,
    pulmoner arterlerde endotelin ekspresyonunun
    arttiginin göstergesidir.

20
Pulmoner endotel ve düz kas hücresi arasindaki
ET-1 ve NO balansini düzenleyen fizyolojik
etkilesim
21
Sonuçta
  • Vazodilatatör olan nitrik oksit ve prostasiklin
    seviyesi azalirken vazokonstriktör olan endotelin
    ve tromboksan-A2 seviyesi artar .
  • Tüm bunlara bagli olarak vazokonstriksiyonu
    takiben intimal proliferasyon, intimal fibrozis,
    in-situ tromboz ve pleksojenik degisiklikler
    meydana gelir.

22
Vasküler Remodeling
  • Makrofaj ve vasküler düz kas hücresi tarafindan
    vasküler endotelyal growth faktör expresyonunun
    ve endotelyal hücreye spesifik mitojenlerin
    üretiminin artmasi pulmoner vasküler
    remodelingde önemli rol oynar.

23
POTASYUM KANAL REGÜLASYONU
  • Pulmoner arter düz kas hücrelerindeki K
    kanallarindaki defekt vazokonstriksiyona neden
    olur.
  • Intrasellüler kalsiyum düz kas hücre kontraksiyon
    ve proliferasyonunda önemli bir regülatördür .
  • Primer PHTlu hastalarda sitoplazmik serbest
    kalsiyum konsantrasyonunu belirleyen voltaj
    bagimli potasyum kanallari defektif olabilir .

24
Primer Pulmoner Hipertansiyonun mekanizmasi
25
Primer Pulmoner Hipertansiyonun mekanizmasi
26
Pulmoner hipertansiyonun elastaz aktivitesi ile
iliskili patofizyolojik semasi
27
SEMPTOM VE BULGULAR
  • Primer PHTa spesifik bir semptom yoktur. Varsa
    temelinde bulunan hastaliga ait semptom ve
    bulgular olabilir.
  • Bu yüzden tani ilk semptom çiktiktan 2 yil sonra
    konabilmektedir.
  • Baslangiçta ilk semptom progresif seyirli
    dispnedir. Hastaligin ileri evresinde tüm
    hastalarda gözlenir.

28
  • Hastalarin yarisinda niteligi ve yerlesimi
    anjinaya benzeyen gögüs agrisi vardir.
    Muhtemelen sag ventriküler iskemiye baglidir.
  • Yaklasik 13ünde presenkop ya da senkop
    gözükür. Olumsuz prognoza isaret eder.
  • Sag atrium sag ventrikülün diastolik dolusunu
    artirmak için güçlü kontraksiyon yapar.
  • Ancak tüm bu kompansasyon mekanizmalarina ragmen
    kalp debisi düsüktür ve eforla daha fazla düserek
    serebral kan akimi azalir ve senkoba neden olur.

29
  • Yorgunluk ve periferal ödem gözlenebilir.
  • Vakalarin 10unda Raynoud fenomeni
    gözlenebilir.
  • Daha nadiren öksürük, hemoptizi , pulmoner
    arterin dilatasyonu sonucu sol rekürren larengial
    sinir basisina bagli olarak ses kisikligi (ORTNER
    SENDROMU) görülebilir.

30
FIZIK MUAYENE
  • Sekonder PHTa neden olabilen sistemik
    hastaliklar açisindan detayli FM yapilmalidir.
  • PHTlu hastalarda tipik olarak ilk basvuru
    sirasinda P2de sertlesme saptanir. Bu PABndaki
    yükselmenin güvenilir bir göstergesidir. Bazen de
    S2de çiftlesme olabilir.
  • Hastalarin çogunda S4 duyulur .

31
  • Sag ventrikül genisledikçe triküspit
    regürjitasyonuna bagli üfürüm duyulabilir.
  • Pulmoner kapak halkasindaki genislemeye bagli
    Graham-Still üfürümü duyulabilir.
  • Sag ventrikül islevi bozuldukça sag ventriküle
    ait S3 duyulur, olumsuz prognozla iliskilidir
  • Ilerlemis sag kalp yetmezlikli vakalarda juguler
    venöz dolgunluk, asit, periferal ödem gözlenir.

32
TANI
  • Amaç, primer PHT süphelenilen hastalarda sekonder
    PHT sebeblerini tespit etmek ve PHTun siddetini
    belirlemektir.

33
KAN TESTLERI
  • KCFT,
  • HIV antikorlari,
  • Kollajen doku hastaliklari için (SLE,
    Skleroderma, RA, Vaskülit) serolojik testler
  • ANA,
  • RF,
  • Antinötrofilik stoplazmik antikorlar

34
TORAKS GRAFISI VE AC FONKSIYON TESTLERI
  • PHT nedenleri arasinda yeralan
  • Toraks kafesine iliskin anomaliler,
  • AC parankim hastaliklari,
  • Pulmoner fibrozis,
  • Amfizem,
  • KOAH,
  • Kistik fibrozisin saptanmasinda yardimci olur.

35
EKOKARDIYOGRAFI
  • Yapilmasi gereken ilk tetkiklerdendir.
  • Doppler ekokardiografi ile tahmini PAB
    hesaplanir.
  • Postkapiller PHT nedenlerini ortaya koyar,
  • Solventrikül disfonksiyonu,
  • Mitral kapak hastaliklari,
  • Konjenital kalp hastaliklari,
  • Sag ventrikül çapi, sag ventrikül hipertrofisi
  • Septal paradolsal hareket hakkida bilgi verir

36
ELEKTROKARDIYOGRAFI
  • Sag aks deviasyonu,
  • Sag ventrikül hipertrofisi
  • Sag ventrikül sistolik yüklenmesine bagli T dalga
    degisiklikleri.

37
VENTILASYON-PERFÜZYON SINTIGRAFISI
  • Tromboembolik hastalik olasiligini dislamak için
    tüm hastalara yapilmalidir.
  • V/P sintigrafisi anarmal bulundugunda hastaligin
    ne derece yaygin oldugunu anlamak ve
    tromboendarderektominin mümkün olup olmadigini
    belirlemek için SPCT yapilmalidir

38
UYKU TESTLERI
  • Horlama ve hipersommolans öyküsü olanlara
    obstruktif uyku apnesi tanisi için yapilmalidir .

39
PORTOPULMONER HT
  • Bazen portal HT ile PHT birlikte olabilir, bu
    duruma Porto-Pulmoner HT denir.
  • Portal HT doppler USG ile gösterilebilir

40
SAG KALP KATETERIZASYONU
  • Kesin tani sag kalp kateterizasyonu ve pulmoner
    anjiyografi ile konur. 3 önemli bilgi verir
  • Pulmoner arter kama basincinin normal oldugunu
    göstererek pulmoner venöz HTun bulunmadigini
    gösterir (lt15 mmHg normal)
  • Hemodinamik ölçümlerle Primer PHT vakalarinda sag
    kalim hakkinda tahminde bulunulmasini saglar
  • Sag kalp kateterizasyonu vazodilatatör denemesi
    ile birlikte uygulandiginda hasta için en uygun
    tedavinin belirlenmesine yardimci olur.

41
Kronik tromboembolik PHTu olan bir hastanin
pulmoner arteriogrami
42
  • Masif pulmoner embolisi olan bir hastanin
    pulmoner anjiyografisi
  • Solda hastanin istirahat dispnesi, hipotansiyon
    ve sag ventrikül yetmezligiyle basvurmasindan
    sonra saatler içinde
  • Sagda antikoagülan tedavi sonrasi ikinci hafta

43
kronik tromboembolik pulmoner htlu bir hastanin
bt anjiyogrami
Her iki ana pulmoner arterde parsiyel organize
trombüs (siyah ok), sol inen pulmoner arterde
asimetrik duvar kalinlasmasi (beyaz ok)
44
Pulmoner Hipertansiyonda tanisal algoritm
45
Sol ventrikül disfonksiyonuna Sekonder Pulmoner
hipertansiyon
46
Kifoskolyoz ve solunumsal kontrolün bozulmasina
bagli Pulmoner HT ve Kor Pulmonalenin patogenezi
47
Pulmoner hipertansiyon Tedavi Kronolojisi
  • 1950-1980 Ampirik vazodilatörler (Tolazoline,
    asetilkolin, diazoxide, hidralazin,
    phentolamine, isoproterenol, nitrat, verapamil,
    nifedipin ve diltiazem)
  • 1980... Oral antikoagülanlar
  • Yüksek doz Ca kanal blokerleri
  • Akciger, kalp-akciger tranplantasyonu
  • 1990... iv epoprostenol (PGI2)
  • Balon ile atriyal septostomi
  • 2000... Vazodilatörlerle 6 kontrollü klinik
    çalisma
  • 2001... Oral endotelin reseptör
    antagonistlerinin FDA onayi

48
PULMONER HIPERTANSIYON TEDAVI
  • Yasam tarzi degisikligi
  • Digoksin
  • Diüretik tedavi
  • Oksijen tedavisi
  • Antikoagülan tedavi
  • Vazodilatör tedavi
  • Sildenafil
  • Atriyal septostomi
  • Pulmoner endarterektomi
  • Akciger, kalp-akciger transplantasyonu

49
Pulmoner Arteryel Hipertansiyonun Fonksiyonel
Degerlendirilmesi (WHO 1998)
  • Class I Fizik aktivitede kisitlanma yok. Günlük
    olagan fiziksel aktivite asiri dispne, yorgunluk,
    gögüs agrisi veya near senkopa yol açmaz.
  • ClassII Fizik aktivitede hafif kisitlanma var.
    Günlük olagan fiziksel aktivite asiri dispne,
    yorgunluk, gögüs agrisi veya near senkopa yol
    açar.
  • Class III Fizik aktivitede belirgin kisitlanma
    var. Istirahatte rahat. Günlük olagan fiziksel
    aktiviteden daha azi bile asiri dispne,
    yorgunluk, gögüs agrisi veya near senkopa yol
    açar.
  • Class IV Semptomsuz hiçbir fiziksel aktivite
    yapamazlar. Sag kalp yetersizliginin asikar
    bulgulari var. Istirahatte bile dispne, yorgunluk
    var. Herhangi bir fiziksel aktivitede rahatsizlik
    artar.

50
Yasam tarzi degisikligi
  • Egzersizde pulmoner arter basinci artar.
  • Izometrik aktivitelerden (agirlik kaldirma,
    merdiven çikma) kaçinilmali senkop
  • Kademeli artirilabilen aktiviteler (bisiklet,
    yüzme) tercih edilmeli.
  • Hamilelik hastaligi agirlastirir
  • Dolasan kan hacmi ve oksijen tüketimi arttigi
    için sag ventrikül is yükü artar.
  • Derin ven trombozu ve pulmoner emboli riski
    artar
  • Postpartum senkop ve kardiyak arrest (Cerrahi
    sterilizasyon !)

51
Digoksin
  • Sag ventrikül fonksiyon bozuklugunda etkisi
    tartismalidir.
  • KOAH lilarda 8 haftalik tedavi, beraber LV
    yetersizligi var ise faydali izole RV
    yetersizliginde etkisi yok.
  • Egzersizde kardiyak fonksiyonlari düzeltmiyor
    veya oksijen tüketimini azaltmiyor.
  • Hiperkapni var ise digoksin entoksikasyonu !

52
Diüretik tedavi
  • Sinirli faydasi vardir.
  • RV yetersizligi ve sistemik konjesyon var ise
    etkilidir.
  • LV dolus basinci yüksek olanlarda dispneyi
    azaltir.
  • TY ve volüm yüklenmesi olanlarda RV duvar
    gerilimini azaltir.
  • Ciddi venöz konjesyonda yüksek doz loop diüretik
    (Elektrolit yakin takip edilmeli, hiponatremi,
    hipopotasemi !)

53
Oksijen tedavisi
  • Pulmoner parenkimal hastaliklarda alveoler
    hipoksi pulmoner vazokonstrüksiyona yol açar.
  • Oksijen ile pulmoner vasküler rezistans azalir,
    PA basinci ve afterload azalir.
  • Ciddi sag kalp yetersizlikli ve istirahattte
    hipoksisi bulunan hastalara oksijen satürasyonu
    90 nin üzerinde tutulacak sekilde devamli oksijen
    verilmelidir.

54
Antikoagülan tedavi
  • Mayo Klinik serisinde 15 yillik takipte surviyi
    artirdigi gösterilmistir. FK derecesi ne olursa
    olsun OAK tedavi önerilmektedir.
  • Ca kanal blokerlerine cevapsiz hastalarda
  • OAK () OAK (-)
  • 1 yillik survi 91 62
  • 3 yillik survi 47 31
  • Borst RJ, et al. Ann Intern Med 1994121409.
  • Düsük doz OAK INR 2-2.5 olacak sekilde
  • Heparin PPH da (Ayaktan kullanim zorlugu)
  • LMWH Pulmoner tromboemboli riski yüksek
    hastalarda faydali.

55
Vazodilatatör Tedavi
  • Sag kalp kateterizasyonu vazodilatör deneme ile
    birlikte uygulandiginda hasta için en uygun
    tedavinin belirlenmesine yardimci olur.
  • Vazodilatatör denemede güvenli ve kisa etkili
    ajan kullanilmalidir .

56
  • Kalp debisinde bir degisiklik olmadan ortalama
    PABda 10 mmHgdan daha fazla düsüs ya da
    pulmoner vasküler dirençte 20 den fazla azalma
    pozitif yanit olarak kabul edilir .
  • Pozitif yanit alinan hastalara kalsium kanal
    blokerleriyle uzun dönemli oral vazadilatatör
    tedavi baslanabilir.
  • Tedaviye düsük dozda baslanir tolere edebildigi
    sürece doz artirilir.

57
  • Vazodilatör ilaçlarin akut etkisi ile birçok
    çalismada PA basincinin düsürüldügü
    gösterilmistir.
  • Ancak PPHlu hastalarin bir bölümünde
    etkilidirler.
  • Uygulama güçlügü vardir
  • (Hastane sartlarinda santral venöz kateter ile
    hemodinamik takip yapilarak baslanmali ayaktan
    verilmemelidir.)

58
Intravenöz vazodilatör ilaçlarin akut etki testi
  • PPHlu hastalarda pulmoner vazodilatör rezervi
    kisa süreli degerlendirmek için iv vazodilatörler
    yararli olabilmektedir.
  • Asetilkolin (Akut testte ilk kullanilan, kronik
    tedavide yeri yok)
  • Isoproterenol (PA basincini nadiren azaltir, CO
    artirir)
  • Phentolamine Ciddi hipotansiyon)
  • Sodyum nitroprusside (Ciddi hipotansiyon)

59
Intravenöz vazodilatör testte en sik kullanilan
ilaçlar
  • Adenozin
  • Prostasiklin (Epoprostenol sodyum-PGI2)
  • Nitrik Oksit (NO)

60
Nitrik Oksit
  • Etkisi endotelden üretilen gevseme faktörüne
    benzer,
  • L-Argininden NO sentetaz ile üretilir.
  • Vasküler düz kas hücresine diffüze olur ve
    siklik GMPi üreten guanilat siklazi stimüle
    ederek vazodilatasyona yol açar.
  • Hemoglobine yüksek affinite ile hizla baglanir
  • NO inhalasyonu sistemik dolasimi etkilemeden
    selektif pulmoner vasküler yatagi etkiler.

61
  • PPHlu hastalara NO inhale ettirildiginde akut
    olarak PVR azalttigi gösterilmistir. Bu yanit var
    ise oral Ca kanal bloker tedavisinin etkili
    olacagi gösterilmistir.
  • Konjenital kalp hastaliklarina bagli sekonder
    PHT ve eriskin sikintili solunum sendromunda da
    etkilidir.
  • Adenozin ve prostasiklinden farkli olarak COa
    etkisi çok azdir.

62
Adenozin
  • ATP metabolizmasinda bir ara ürün,
  • Güçlü vazodilatör, spesifik vasküler
    reseptörlere etkili, (Pulmoner, koroner ve
    sistemik vazodilatasyon)
  • Endotel hücreleri ve düz kas hücrelerindeki A2
    tipi reseptörleri stimule eder, vasküler düz
    kaslarda gevseme

63
  • PPHTda adenozin güçlü vazodilatasyon yapar, daha
    sonra uygulanacak iv prostasiklin ve oral Ca
    kanal blokerleri kullanimi açisindan yol
    gösterici,
  • Kisa süreli etkili (gt 5 saniye), yan etkisi az
    iv 50 ng/kg/dk ve her iki dakikada bir titre
    ederek artirilabilir (Gögüste sikinti ve dispne
    gelisene kadar), iv infüzyon seklinde verilmeli.

64
Prostasiklin
  • Vasküler endotel ve düz kas hücrelerinden
    salinan bir arasidonik asit metabolitidir.
  • Membran PGI2 spesifik reseptörlerini aktive
    ederek vazodilatasyona yol açar, trombosit
    aktivasyonu ve agregasyonunu inhibe eder,
    endotelyuma lökosit adezyonunu inhibe eder.

65
  • PPHTda akut vazodilatör rezervi test etmede
    kullanilmaktadir. Adenozin gibi kisa süreli
    etkili oldugu için akut yan etkide kesilebilir.
  • 2 ng/kg/dk baslanir ve her 15-30 dakikada (bas
    agrisi, flushing, bulanti olana kadar) artirilir.
  • Prostasiklinin akut testte yararli etkisi var ise
    hastalarin oral Ca kanal bloker tedavisinden
    yararlandigi gösterilmistir.

66
Intravenöz vazodilatör ilaçlarla akut test
Adenozin-Prostasiklin
  • Adenozin ve Prostasiklinin güçlü inotropik
    etkileri de vardir. Akut testte PA basincini
    izlerken CO da dikkatle izlenmeli.
  • CO artar ancak PA basinci düsmez ise yanlislikla
    vazodilatör cevap olarak yorumlanmamalidir !

67
Epoprostenolle Vazodilatatör Tedavi
68
Vazodilatör kronik tedaviKalsiyum kanal
blokerleri
  • 1984te Packer ve ark. RV fonksiyonlarini
    (negatif inotropik etki ve refleks tasikardi)
    bozdugunu ileri sürmüslerdir.

69
Kalsiyum kanal blokerleri (Yüksek doz)
  • Yüksek doz Ca CBleri ile pulmoner arter
    basincinda ve PVRta düsmeye neden olur.
  • PPH da CCB kisa sürede yararli degilse uzun
    süreli tedavide de etkili olmuyor.
  • Pratik uygulamada PHlu tüm hastalara
    konvansiyonel dozda CCB leri hemodinamik inceleme
    yapilmadan verilmektedir. Bu durum hastalarda
    kisa sürede kötülesmege yol açmaktadir ve mutlaka
    kaçinilmaldir !
  • Diger PHlu hastalar ve Cor Pulmonalede
    etkileri tartismalidir.

70
Vazadilatör Kronik Tedavi Kronik PGI Tedavisi
  • NYHA siniflandirmasina göre klas 3-4 semptomlari
    olan ve vazodilatatör tedaviye yanit vermeyen
    hastalarda bir prostosiklin analogu olan
    epoprostenol tedavisi düsünülür.

71
Kronik Prostasiklin infüzyon tedavisi
  • PPHTlu hastalarda yapilan prospektif randomize
    çalismalarda hayat kalitesinin, semptomlarin,
    egzersiz toleransinin, hemodinaminin ve survinin
    düzeldigi gösterilmistir.
  • Vazodilatasyon, antitrombotik etki, ve pulmoner
    vasküler endotelyumun bütünlügünü düzeltme
    özellikleri vardir.

72
  • Cerrahi yerlestirilen santral venöz kateter ile
    ambulatuvar olarak uygulanabilmektedir. Hastanin
    pompayi iyi ögrenmesi, steril çalisilmasi ve iv
    kateterin iyi bakimi gerekir.
  • Pompa bozuklugu, infeksiyon ve tromboz
    gelisebilir, kesildiginde rebound bildirilmistir.
  • Akciger transplantasyonuna yapilana kadar geçici
    olarak ta verilebilir.
  • iv formunun yaninda sc, oral ve inhaler formlari
    da gelistirilmistir

73
  • Yan etkileri Fushing, basagrisi,bulanti,
    diyare, çene eklemi agrisi minimal olur ve iyi
    tolere edilir. Tasiflakside doz artirilmalidir.
  • Pulmoner venöz HT vakalarinda epoprostenol
    uygulanirken akut pulmoner ödem gelisebilir.
  • Bu yüzden pulmoner kapiller kama basinci yüksek
    olanlarda (gt15 mmHg) epoprostenol kontrendikedir.

74
Kronik Prostasiklin tedavisi
  • Avantaj Dezavantaj
  • Epoprostenol iv, hizli etkili, FK IV
    Kisa yari ömür, Tolerans
  • Pahali
  • Ciddi komplik.
  • Trepostinil sc, FK II, III, IV
    SC kullanim agrili
  • Iloprost inhaler, FK IV Kisa yari ömür,
    6-12 inh/gün
  • Beraprost oral, FK II, PPH Sek. PHT
    etkisiz, farmakokinetigi
    ideal degil tolerans gelisimi

75
Endotelin reseptör antagonistleri (ERA)
  • Endotelin-1 güçlü bir vazokonstriktör,
  • ET-1 düz kas hücreleri üzerine mitojenik etkili,
  • PAHlu hastalarin plazmalarinda ve
    akcigerlerinde ET-1 düzeyleri artmistir.
  • Endotelin reseptör antagonistleri (ERA) son
    yillarda PHT tedavisinde kullanilmaya
    baslanmistir.

76
Bosentan
  • Ilk oral endotelin reseptör antagonisti
  • Selektif olarak ETA ve ETB reseptörlerine
    etkili (dual)
  • Bosentan (Tracleer) iyi tolere edilir
  • Karaciger enzimlerinin aylik takibi
    gerekmektedir.

77
  • PPH ve Konnektif doku hastaligi olan hastalar
    üzerinde çift kör plasebo kontrollü 2 klinik
    çalisma
  • Channick RN ve ark. Lancet 2001 3581119-1123.
  • n32 hasta, 12 hafta (62.5-125mg x2/gün)
  • Rubin LJ, ve ark. N Engl J Med. 2002
    346896-903.
  • n213 hasta, 12 hafta (62.5-125-250mgx2/gün)
  • Her iki çalismada da Bosentanin egzersiz
    kapasitesi ve hemodinamiyi düzelttigi
    saptanmistir.
  • FDA PPH ve Sklerodermada (NYHA III ve IV te)
    kullanimini kabul etmistir.

78
PHTda Vazodilatör kronik tedavi
Ilaç Süre (ay) Etyoloji Hasta sayisi NYHA 6 dak yürüme testi (m)
Terbogrel Terbogrel Oral 3 PPH 71 II-III 0
Treprostinil UT-15 SC 3 PPH-KDH 470 ii-III-iv 20
Bosentan 351 Bosentan Oral 3 PPH-KDH 32 III 72
BREATHE-1 Bosentan Oral 4 PPH-KDH 213 III-iv 44
ALPHABET Beraprost Oral 3 PPH-KDH-HIVPH 130 II-III 25
AIR Iloprost Inh. 3 PPH-KDH-TEPH 203 III-IV 36
79
Sildenafil
  • Endojen NO guanilat siklaz üzerinden cGMP
    düzeyini artirarak düz kaslarda gevseme ve
    vazodilatasyon saglamaktadir.
  • Fosfodiesterazlar ise cGMPyi parçalayarak bu
    etkiyi ortadan kaldirmaktadirlar.
  • Sildenafil fosfodiestsraz tip 5i inhibe ederek
    cGMP düzeyini artirir. Dolayisiyla cGMPnin
    etkisini uzatan bir vazodilatatordür

80
  • Bir hayvan modeli çalismasinda IV trombaksan
    analogu verilerek PHT saglanan kuzularda 12,5,
    25, 50 mg sildenafil kullanimi ile sirasiyla
    PABda 21 ,28, 48 azalma saglanmistir.
  • Ayni dozlarla pulmoner vasküler rezistansta 19,
    23, 45 azalma saglanmistir.
  • Saglikli insanlar üzerinde yapilan randomize çift
    kör bir çalismada 100 mg sildenafil verildikten 1
    saat sonra 11lik oksijen inhale ettirilerek
    olusturulan hipoksi sonucunda sag kalp kateteri
    ile PABi ölçülmüs.

81
  • Plasebo grubunda 56lik bir artis olurken
    sildenafil verilenlerde neredeyse hiç artis
    olmamistir. (Circulation 2001)
  • Sildenafil sonrasi kan basincinda düsme
    gözlenmemistir.

82
Sildenafil, NO ve Kombine Tedavinin
Karsilastirilmasi
  • Medikal tedavi almakta olan yada kalp AC
    trasplantasyonunu bekleyen 13 hasta alinmis.
  • Vakalarin 9 tanesi Primer PHT, 2 tanesi arteryal
    PHT, 2 tanesi de sekonder PHT .
  • Bazal cGMP ve 80 ppm NO 75 mg sildenafil ve
    ikisinin kombine verilmesi sonrasinda cGMP
    düzeyleri ve hemodinamik parametreler ölçülmüs

83
  • Pulmoner vasküler rezistansdaki azalma sildenafil
    (-27) ve iNO (-19) arasinda benzer bulunmus.
  • SildenafiliNO etkisi yalniz NOden daha iyi
    bulunmus (- 32)
  • Kardiak indeks sildenafil ve sildenafiliNO alan
    grupta artarken ( 17) yalniz iNO alan grupta
    degisiklik olmamis ( 0.02)
  • Pulmoner kapiller kama basinci iNO alan grupta
    artarken (17), sildenafil alan grupta azalmis
    (-9) plt0,0007

84
  • Sistemik arteryal basinc tüm gruplarda degismemis
  • cGMP düzeyleri sildenafil ve iNO grubuda benzer
    sekilde artarken, kombinasyon grubunda
    sinerjistik etkiden dolayi anlamli sekilde daha
    fazla artmis. (plt0,0001)
  • Sonuç olarak oral tek doz sildenafil iNO gibi
    selektif ve etkili pulmoner vazodilatatördür.
  • Sildenafilin iNOden üstünlügü kardiak indeksi
    artirmasi ve kapiller kama basincini azaltmasidir

85
primer pulmoner htda tedavi
86
Balon Atriyal Septostomi
  • Ciddi PHlu hastalarda balon ile sag-sol shunt
    yapiliyor.
  • Medikal tedavi ile cerrahi arasinda bir basamak
    mi?
  • Tüm Dünyada 60in üzerinde hastaya uygulanmis,
    çalismalar sürmektedir. Seçilmis hastalarda
    yapilabilir.
  • Tekrarlayan senkop
  • Ciddi RV yetersizligi (Maksimum tedaviye
    ragmen)
  • Transplantasyona kadar zaman kazanmak için
  • Baska bir tedavi seçenegi kalmamis ise

87
  • Yarar mekanizmasi tam açik degildir
  • Istirahat/egzersizde oksijen üretimi artiriyor,
  • RV diastol sonu basinci/duvar gerilimi azaliyor,
  • Frank-Starling mekanizmasi ile RV fonksiyonlari
    düzeliyor, iskemi düzeliyor.
  • Septostomi ile LV dolusu daha iyi bir hale
    gelir, ancak sistemik arteryel hipoksi artabilir
    LV yüklenmesi ile pulmoner ödem ortaya çikabilir.
  • PPHTda islemin mortalitesi yüksektir ( 15) ve
    nadiren kullanilmaktadir.

88
Pulmoner tromboendarterektomi
  • Emboli sonrasi gelisen pulmoner arteryel
    hipertansiyonda vaskülopati gelismeden önce erken
    dönemde pulmoner tromboendarterektomi yapilir ise
    mortalite çok azalmaktadir.
  • Bu tür hastalarda akciger transplantasyonuna
    alternatiftir.

89
Akciger, Kalp-akciger transplantasyonu
  • 1981den beri PPHTlularda kalp-akciger nakli
    yapiliyor.
  • Tek veya çift akciger nakli de yapilmaktadir.
  • Akciger transplantasyonundan sonra RV
    yetersizliginin hizla geriledigi gösterilmistir.
  • Operatif mortalite 16-29
  • 1 yillik survi 70-75
  • 2 yillik survi 55-60
  • 5 yillik survi 40-65

90
  • Optimal tedaviye ragmen düzelmeyen hastalarda,
  • III veya IV FK de olanlar da,
  • Prostasiklin tedavisi yetersiz veya yan etkiler
    nedeni ile tolere edilemiyor ise transplantasyon
    düsünülmelidir.

91
Akciger Transplantasyonu Endikasyonlar
  • 2-3 yil içinde yüksek ölüm riski bulunan ileri
    obstrüktif, fibrotik veya pulmoner vasküler
    hastalik,
  • Alternatif tedavilerin basarisiz olmasi,
  • Ciddi fonksiyonel kisitlanmasi olan ancak yürüme
    açisindan rezervi bulunan hastalar,
  • 55 yasin altinda kalp-akciger nakli için
    sartlarin uygunlugu,
  • 60 yas altinda bilateral akciger nakli için
    sartlarin uygunlugu,
  • 65 yasin altinda tek akciger nakli için
    sartlarin uygun olmasi
  • Arcasoy SM, Kotloff RBLung transplantation, N
    Eng J Med 19993401081-1091.

92
Akciger transplantasyonuMutlak Kontrendikasyonlar
  • Ciddi ekstrapulmoner organ disfonksiyonu
    (Böbrek, karaciger, ciddi sol ventrikül
    disfonksiyonu-Kalp akciger nakli!)
  • Akut ciddi hastalik
  • Aktif kanser veya nüksedebilecek kanser öyküsü
  • Aktif ekstrapulmoner infeksiyon (HIV,Hepatit B
    ve C)
  • Ciddi psikiyatrik hastalik, alkol veya ilaç
    bagimliligi
  • Aktif sigara veya son 3-6 aya kadar sigara
    içiciligi,
  • Rehabilitasyon potansiyelinin zayif olmasi

93
Akciger TransplantasyonuRölatif
Kontrendikasyonlar
  • 20 mg prednisondan fazla günlük kullanim olmasi,
  • Mekanik ventilasyon yapilmasi,
  • Cerrahi veya infeksiyon sonrasi plevrada yaygin
    kalinlasma,
  • Aktif kollajen vasküler hastalik bulunmasi

94
Akciger transplantasyonu P. Dartevelle (ESC
Berlin 2002)
  • FK III-IV
  • Yeni klinik bozulma,
  • Kardiak indeks ? 2.2 Lt/dak/m2
  • Sag atrium basincinin gt 12 mmHg
  • Pulmoner arter basincinin gt 60 mmHg
  • 5 Yillik survi 52

95
  • Komplikasyonlar
  • Bronsiolitis obliterans
  • Akut organ rejeksiyonu
  • Firsatçi infeksiyonlar
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com