Title: Membran Proteinleri
1Membran Proteinleri
2- Hücre zari ya da plazma zari hücrenin
organellerini ve sivi içerigini saran ve hücreye
yapisal bütünlük saglayan ayrica çok önemli
islevleri yürüten seçici - geçirgen bir yapidir.
3- Yapisi Hücre zari baslica protein ve
fosfolipitlerden olusmus çift katli bir sividir.
Fosfolipit tabaka membranin sivi bölümünü
olustururken, fosfolipitten olusmus bu sivi
tabaka içine gömülü halde bulunan proteinler ise
mozaik bölümünü olustururlar.
4Fosfolipit tabakasi birbirine sirt sirta dayanmis
molekül gruplarindan olusmaktadir. Kolesterol
molekülleri protein-lipit tabakadaki sirt sirta
vermis molekülleri birbirine baglamada is görür.
Zar proteinleri ise ya iyon transferinde yada
karbonhidratlara yataklik etmede görev alir.
Sekilde mavi renkli yapilar zar proteinleri olup
içindeki kanallar zarin seçici geçirgen
özelligini belirler.
5- b) ÖZELLIKLERI
- Canli-saydam ve esnektir
- Üzerinde por denilen delikler bulunur
- Seçici geçirgendir
- Zardaki proteinler enzim görevi yapar
- Akiskan bir yapiya sahiptir
- c)GÖREVLERI
- Hücreyi dagilmaktan korur
- Hücreyi dis etkilerden korur
- Madde alis-verisini saglar
6- Yaklasik olarak 6-10 nanometre kalinliginda olan
hücre zari, farkli hücre tiplerinde, degisik
oranlarda lipid. protein ve karbonhidrat içerir.
Hücre protein oraninin fazla olmasi, hücrenin
biyokimyasal etkinliginin çok oldugunun bir
göstergesidir. Zara yerlesik proteinler almaç
(reseptör-hormonlar ya da 'ileticiler' hücre
yüzeyinde bulunan bu yapilara baglanarak hücresel
tepkimeleri baslatabilirler), enzim ya da zarin
her iki yönüne geçisi düzenleyen bir kanal islevi
görürler. Bu baglamda yüksek oranda protein
içeren bir zarin islevlerinin de o oranda fazla
oldugu düsünülmektedir.
7Zar Lipidleri
- Hücre zari iki tabakali bir fosfolipid yapidan
olusur. Her bir fosfolipid tabaka, hidrofilik
(suyu seven) bas ve hidrofobik (suyu sevmeyen)
kuyruk içerir. Fosfolipid tabakanin hidrofilik
bas kisimlari, zarin dis tabakasini olustururken
hidrofobik kuyruk kisimlari, diger fosfolipid
tabakanin hidrofobik bölümüyle karsilikli durarak
çift tabakali hücre mebramnin iç kisimlarini
olustururlar.
8- Zar lipidleri, büyük oranda fosfolipidlerden
olussa da. daha az oranda kolesterol ve diger
lipid tiplerini de içerir. Zarda bulunan
kolesterolün en önemli görevi, yüksek isi gibi iç
ya da dis etkenlerin zar akiskanligini
artirmasini engelleyerek, zar dayanikliliginin
sürdürülmesini saglamaktir.
9Zar Hareketleri
- Hücre zari hareketsiz ve sabit bir yapi olmayip,
yapim ve yikimla beraber, kendine özgü hareketin
de sürekli olarak izlendigi özel bir organeldir.
Zar hareketleri, her iki yana, kendi çevresinde
ve boylamasina olabilir.
10Zar Proteinleri
- Her ne kadar biyolojik zarlarin temel yapisi
lipidler tarafindan olusturuIuyorsa da, hücrenin
yasamasiyla ilgili birçok özel fonksiyon
proteinler tarafindan gerçeklestirilir. Zarda yer
alan proteinlerin tipleri ve miktarlari oldukça
farklidir. Örnegin Sinir aksonlarini kusatan
myelin zarlarda, zarin toplam kütlesinin 25
inden daha azi proteinken, mitokondri, kloroplast
gibi enerji üreten yapilarda bu miktar 75
kadardir. Olagan zarlarda ise bu miktar yaklasik
50 dolaylarindadir. Lipid molekülleri, protein
molekülleriyle kiyaslandiginda, hacim olarak daha
küçük oldugundan bu 50 lik oranda bile çok
fazla sayida lipid molekülü vardir. Diger bir
deyisle zarlarda 1 protein molekülüne karsilik
yaklasik 50 lipid molekülü yer alir.
11Proteinlerin Zarlardaks Yerlesim Sekilleri
- Birçok zar proteini, lipid tabakada bir taraftan
diger tarafa kadar uzanir. Transmembran
proteinler olarak adlandirilan bu proteinler
amfipatik özelliktedir, yani hem hidrofilik hem
de hidrofobik bölgelere sahiptirler. Hidrofobik
kisimlari lipid tabakanin hidrofobik iç kismiyla,
hidrofilik kisimlari ise lipid tabakanin her iki
yaninda yer alan su tabakasiyla iliskidedir. Bu
proteinlerin bazilarinin hidrofobikligi
kendilerine kovalent olarak baglanmis olan ve
lipid tabakanin sitoplazmik yarisi içine gömülü
bulunan yag asiti zincirleri nedeniyle artabilir.
Zarlarin sitoplazmik yarisina baglanan bazi
proteinler sadece yag asiti zincirleri
araciligiyla lipid tabakaya tutunur . Bazi hücre
yüzey proteinleri ise küçük bir fosfolipid olan
fosfatidil inositole kovalent olarak baglanarak
lipid tabakanin dis yüzünde yer alirlar
12(No Transcript)
13- Bunlarin disindaki proteinler ise zarin her hangi
bir yüzeyinde yer alip, hidrofobik bölgeye kadar
uzanmazlar, zarda yer alan diger proteinler ile
nonkovalent baglarla baglanmis olarak bulunurlar.
Bunlar ekstraksiyon metodlariyla zarlardan çok
kolay ekstrakte edilebilirler. Bu tip proteinlere
periferal zar proteinleri adi verilir. Bunlarin
aksine, transmembran proteinler, fosfatidil
inositol'e bagli proteinler ve yag asitlerine
bagli proteinler bütün lipid tabaka deterjanlarla
veya organik çözücülerle tahrip edilmek suretiyle
elde edilebilirler. O nedenle transmembran
proteinlere integral zar proteinleri adi da
verilir.
14Zar Proteinleri
Integral zar proteinleri
Periferal zar proteinleri
- Hücre zarinda çok farkli isleve sahip proteinler
bulunur. Zar proteinlerini zardaki yerlesimlerine
göre, "integral" ve "periferal" olarak ikiye
ayirmak mümkün. Integral proteinler, zarin her
iki tarafina dogru yerlesim gösterirken,
periferal proteinler, ya iç ya da dis tabakada
bulunurlar.
15Zar Proteinleri
- 1. Integral zar proteinleri
- a. Transmembran zar proteinleri
- b. Zarin sitozolik yüzüne baglanan zar
proteinleri - c. Zarin dis yüzüne baglanan zar proteinleri
- 2. Periferal zar proteinleri
16- Yag asitlerine kovalent olarak tutunan proteinler
zarda bulunan lipidlere kovalent olarak baglanir.
Bu proteinler üç tip lipid grubuyla baglanirlar. - Birinci tip baglanmada (açilasyon) bir yag asiti
zinciri (myristic veya palmitic acid) bir amid
bagi araciligiyla, sitozolik yüzde, proteinin
amino ucundaki glisine kovalent olarak baglanir. - Ikinci tip baglanmada (prenilasyon) bir prenyl
grubu (farnesyl veya daha uzun olan
geranyigeranyl grubu) bir thioeter bagi ile,
sitozolik yüzde, proteinin karboksil ucundaki 4.
sirada yer alan sistein'e baglanir. Bu
prenilasyonu takiben uçtaki 3 amino asit ayrilir
ve yeni olusan karboksil uç metillenir, böylece
protein zara yerlesmis olur. - Üçüncü tip baglanmada proteinler, zarin dis
yüzünde yer alan glikozilfosfatidilinositol
(glycosylphosphatidylinositol)(GPI)'a baglanir.
GPl'in yapisi hücreler arasinda farklilik
gösterebilir. Bu yapi genel olarak
fosfatidilinositol ve fosfatidiletanoamin ihtiva
eder. Fosfatidilinositolün iki yag asidi zarda
uzanirken fosfatidiletanoamin bu lipid yapiyi
proteine baglar. Fosfatidilinositol ve
fosfatidiletanoamin arasinda ise sayisi hücre
tipine göre degisen seker rezüdüler yer alir.
17(No Transcript)
18- Transmembran proteinlerin, polipeptid zincirinin
lipid çift tabakanin hidrofobik bölgesine gömülü
olan kismi nonpolar yan zincirli amino asitlerden
olusurlar. Bu proteinler, lipid çift tabakayi
a-sarmal (a -heliks) halinde geçerler . Bu geçis
ya tek bir zincir seklinde, tek geçisli
(single-pass), veya birkaç tane a -sarmal zincir
halinde, çok geçisli multipass olur . - Transmembran proteinlerin çogu glikozillenmistir
(seker gruplari eklenmistir). Seker molekülleri
bu proteinlere endoplazmik retikulum ve Golgi
Kompleksinde eklenir ve proteinlerin
oligosakkarit zincirleri daima ekstraselüler
yüzde yer alir. - Proteinlerin sergiledikleri asimetri, sahip
olduklari diger ilave gruplar ve çesitli baglar
tarafindan daha da artirilir. Bunlardan,
sülfidril (sulphydril SH) gruplari sitoplazmik
yüzde, disülfit (S-S) baglari ekstraselüler yüzde
yer alir
19(No Transcript)
20Spektrin (Specirin)
- Eritrositlerdeki protein moleküllerinin çogu
lipid tabakanin sitoplazmik yüzüne tutunmus olan
periferal zar proteinleridir. Bunlarin içinde de
en bol bulunani spektrin'dir. Spektrin yaklasik
100 nm uzunlukta, uzun, ince, esnek, çubuk
seklinde olup zar proteinlerinin yaklasik 25
ini teskil eder. Zarin altinda yer alan
sitoplazma iskeletinin esas elemanidir. - Spektrin iki büyük polipeptid zincirinden meydana
gelmistir. Bunlar a-spektrin ( 240 000 dalton)
ve ß-spektrin ( 220 000 dalton) zincirlerdir.
Esnek yapidaki bu zincirler birbirlerine birkaç
noktada nonkovalent olarak tutunmustur. Spektrin
heterodimerleri uç uca eklenerek 200 nm uzunlukta
tetramerleri olusturur, a ve ß zincirler 106
amino asit uzunlugunda, çok sayida tekrarlayan
kisimlardan meydana gelmistir.
21Birkaç tane spektrin tetrameri, kisa bir aktin
filament ve band 4.1 adli baska bir protein
araciligiyla birbirlerine baglanarak zarin
sitoplazmik yüzeyinde bir ag gibi uzanir . Bu
yapi özellikle kapillerlerden geçerken olusan
büyük basinca eritrositlerin dayanmasini saglar.
Yapilan çalismalarda spektrin iskeletin zara ne
sekilde tutundugu radyoaktif isaretli spektrin
kullanilarak arastirilmistir. Buna göre
spektrinin zara baglantisini genis ölçüde bir
hücre içi protein olan ankirin saglar. Ankirin,
(5-spektrin'e ve bir transmembran protein olan
band 3' ün sitoplazmik kismina ayni anda tutunur.
Böylece spektrin zara tutunmus olur. Spektrinin
zara tutunmasinda keza ikinci bir protein kümesi
de yardim eder. Bu grupta, band 4.1 proteini
spektrin ve aktin'e baglanarak yine spektrinin
zara tutunmasini saglar. Bu grupta bazi
durumlarda glikoforin (glycophorin)'in de yer
aldigi gösterilmistir.
22Glikoforin (Glycophorin)
- Insan kirmizi kan hücre zarinda bulunan ve bütün
amino asit dizilisi tam olarak bilinen ilk
protein Glikoforin'dir. Glikoforin, kütlesinin
büyük kismi zarin dis yüzeyinde bulunan, 131
amino asitten olusmus bir transmembran
glikoproteindir.
23(No Transcript)
24Glikoforin (Glycophorin)
- Glikoforin üç kisimdan meydana gelmistir
- 1. Amino uç kisim Zarin dis yüzünde yer alan bu
kisim 61 amino asitten olusmus bir zincir
halindedir. Bu kisma 16 karbohidrat ünitesi
baglanmistir. Karbohidratlardan 15 tanesi
glikoforinin serin ve threonin amino asitlerine
baglanirken bir tanesi asparagin'e baglanir. Bu
oligosakkaritler genellikle negatif yüklü sialik
asit grubu tasirlar. 61. pozisyondaki pozitif
yüklü arginin, zarda yer alan, negatif yüklü bir
fosfolipid bas grubuyla iyonik olarak etkilesir.
25Glikoforin (Glycophorin)
- 2. Hidrofobik orta kisim Glikoforini olusturan
131 amino asitten, 62.-95. siralari arasinda yer
alan 34 amino asitlik dizi proteinin zara
tutunmasini saglar. 66, 67, 70 ve 72. siralarda
yer alan yüklü amino asitler (histidin ve
glutamik asit) hariç, digerleri çogunlukla
hidrofobik amino asitlerden (fenilalanin, lösin,
izolösin, valin, triptofan ve tirozin) meydana
gelmistir. Bu kisim bir a-sarmal halinde uzanarak
zari kateder.
26Glikoforin (Glycophorin)
- 3. Karboksil uç kisim Polar ve iyonize olmus
yan zincirlerce zengin olup sitoplazmada uzanir
ve proteinin zara tutunmasina katkida bulunur. Bu
katki, sitoplazmik yüzde yer alan fosfolipidlerin
negatif yüklü bas kisimlari ile glikoforinin 96,
97, 100 ve 101. siralarinda yer alan pozitif
yüklü arginin ve lizin amino asitleri arasindaki
iyonik iliski sayesinde saglanir.
Glikoforin, sadece kirmizi kan hücre zarlarinda
bulunuyorsa da, onun yapisi lipid tabakayi bir
a-sarmal halinde geçen transmembran proteinlerin
yapisini açiklamada kullanilir. Bu nedenle bu tip
proteinlere Tek geçisli zar proteinleri
(single-pass transmembran protein) adi verilir.
27Band 3 Protein
- Glikoforin gibi Band 3 proteini de bir
transmembran proteindir. Glikoforinden farkli
olarak Band 3 proteini çok geçisli (multipass)
bir zar proteinidir. Band 3 proteini lipid çift
tabakayi 10 a-sarmal halinde kateden ve yaklasik
900 amino asitten olusmus uzun bir proteindir. - Bilindigi gibi eritrositlerin baslica görevi
akcigerlerden dokulara oksijen, dokulardan
akcigere karbondioksit tasimaktir.
Karbondioksitin oksijen ile degisimi bir anyon
degistirici transport proteini sayesinde olur.
Iste eritrositlerdeki bu anyon transport
proteinleri Band 3 proteinlerdir. Band 3
proteinleri dondurma-kirma elektron mikroskobi
teknikleriyle incelendiginde zar içi partiküller
olarak görülür. Bu yolla incelendiginde
glikoforinin E, Band 3 proteinin ise P yüzde yer
almaktadir
28Bakteriorodopsin
Yapisi çok iyi bilinen çok geçisli bir zar
transport proteini de Bakteriorodopsin
(Bacteriorhodopsin)'dir. Bu protein belirli
bakterilerin zarlarinda aktif proton (H) pompasi
olarak görev yapar. Bir bakteri olan
Halobacterium halobium'un zari özel bir cins
protein tasir. Bu protein Bakteriorodopsin
(Bacteriorhodopsin)'dir. Bu protein, birbirine
oldukça yakin olarak yer alan 7 a-sarmal halinde
kivrilmis olarak, lipid çift tabakada yer
almaktadir. Her bir a -sarmal yaklasik 25 amino
asitten meydana gelir. Bu a -sarmal segmentler
zarin her iki yaninda hidrofilik segmentlerle
birbirlerine baglanirlar.
29- Membrane protein. Special proteins inserted in
cellular membranes create pores that permit the
passage of molecules across them. The bacterial
protein shown here uses the energy from light
(photons) to activate the pumping of protons
across the plasma membrane. (Adapted from H.
Luecke et al., Science 286255260, 1999.)
30- Her bir bakteriorodopsin molekülü ayrica retinal
olarak adlandirilan, isik absorbe edici bir
kromofor (veya prostetik grup) ihtiva eder. Ayni
yapidaki bir kromofor omurgalilarin retina çomak
hücrelerinde de bulunur. Retinal,
bakteriorodopsinin lizin yan zincirlerine
kovalent olarak baglanmistir. Bir isik fotonu
tarafindan uyarildiginda protein kompleksinde
yapisal bir degisiklige neden olarak bir veya iki
protonun (H) hücrenin disina transferini
gerçeklestirir.
Bakteriyal fotosentetik reaksiyon merkezi
bakterinin plazma zarinda yer alir ve isik
enerjisini yakalayarak 1 nanosaniyeden daha kisa
bir sürede zari geçen yüksek enerjili
elektronlarin olusumunu saglar. Bu elektronlarda
daha sonra sitozolde ATP sentezlenmesi için
elektron tasima sistemi tarafindan kullanilir.
31- Proteinler hücre zarlarinin temel bilesenleri
olup, hücrenin degisik zarlarinin kütlesinin 25
- 75'ini olusturur. - Fosfolipidler zarlarin temel yapisal düzenini
olustururken, zar proteinleri hücrenin degisik
zarlarinin özgül islevlerini yerine
getirmektedir. Bu proteinler, zarla iliskilerine
göre iki temel sinifta toplanirlar, Integral zar
proteinleri lipid çift-tabakamn içine dogrudan
gömülmüslerdir. Periferal zar proteinleri lipid
çift-tabakamn içine gömülmezler fakat zarla
indirekt olarak, genelde integral zar proteinleri
ile etkilesimler yoluyla, iliskilidirler.
32(No Transcript)
33(No Transcript)
34- Lipid çift-tabakalari geçen tek diger protein
yapisi olarak, ß-tabakalarin fiçiya benzer bir
yapi olusturduktan ß -fiçi yapisi bilinmektedir
ki bu yapi, bakteri, kloroplastlar ve
mitokondrilerin transmembran proteinlerinde
görülmektedir.
35- Fosfolipidler gibi, transmembran proteinler,
hidrofilik kisimlari zarin her iki yüzeyindeki
sulu ortamlar ile iç içe olan amfipatik
moleküllerdir. Bazi transmembran proteinler zari
yalnizca bir kez geçmektedir digerlerinin, zan
geçen çok sayida bölgeleri vardir. Ökaryot plazma
zarlarinin transmembran proteinlerinin çogu,
karbohidratlarin baglanmasiyla modifiye
olmuslardir bu karbohidratlar, hücrenin disi ile
iliskilidir ve hücre-hücre etkilesimlerine
katilabilirler.
36Zar Proteinlerinin Saf Olarak Elde Edilmesi
- Genel olarak transmembran proteinler, lipid
tabakayi tahrip ederek hidrofobik iliskileri
bozan çesitli ajanlar tarafindan
çözündürülebilir. Bu ajanlar içinde en fazla
kullanilan deterjanlardir. Bunlar suda misel
seklinde toplanma egilimi gösteren amfipatik
moleküllerdir. Zarlarla karistirildiklarinda
deterjanlarin hidrofobik uçlari zar
proteinlerinin hidrofobik bölgelerine baglanir,
böylece lipid moleküllerin yerini degistirirler.
Deterjan molekülünün diger ucu polar oldugundan,
protein molekülünün lipid tabakadan ayrilarak bir
protein-deterjan kompleksi halinde solüsyon
içerisine geçmesini saglar. Bu komplekse nadiren
çok kuvvetli baglanmis lipid molekülleri de
katilabilir. Deterjanlar dializ veya herhangi bir
kromatografi teknigi kullanilarak
uzaklastirilmadan önce ortama fosfolipidler
karistirilir. Böylece sadece o proteini ihtiva
eden özel bir fosfolipid çift tabaka elde edilir
ve o proteinin istenen fonksiyonu bu ortamda
arastirilir. Deterjanlarin polar uçlari, ya
sodyum dodesil sülfat (sodiurn dodecyl sulfate)
(SDS) ta oldugu gibi elektiriksel olarak yüklü
(iyonik) ya da triton'da oldugu gibi yüksüzdür
(aniyonik).
37(No Transcript)
38Zar Proteinlerinin Eritrositlerde Incelenmesi
- Ökaryotik hücrelerde hücre zari ile yapilan
çalismalarda çogunlukla kirmizi kan hücreleri
kullanilir, çünkü - 1. Diger hücrelerle karisma tehlikesi
olmaksizin bol olarak elde edilebilir. - 2. Çekirdek veya diger organellere sahip
olmadigindan diger iç zarlarla karismadan,
dogrudan saf olarak eritrosit zari elde
edilebilir. - 3. Bos kirmizi kan hücre zarlari veya
kalintilari (ghost) elde etmek çok kolaydir. Kan
hücresinin sitoplazmasindan daha düsük
konsantrasyonlarda (hipotonik) solüsyonlar
kullanildiginda, normal difüzyon kurallarina göre
dis ortamdaki sivi hücre içine girerek kirmizi
kan hücrelerinin patlamasina (lysis) neden olur. - 4. Zar kalintilari ile fazla parçalanmadan,
sadece tek noktadan yirtikken çalisilabilir
(böylece, çalismada kullanilacak solüsyonlar
istege göre zarin her iki yüzüyle temas
edecektir), veya yirtigin kapanmasi saglanir. Bu
özellikten faydalanilip, kullanilan degisik
iyonik konsantrasyonlar sayesinde iç yüzü disa
gelmis veziküller elde edilebilir.
39(No Transcript)
40- Bu tür çalismalarla bazi zar proteinlerinin lipid
tabakayi boydan boya geçtigi ve lipid çift
tabakanin lipid kompozisyonunun birbirinden
farkli oldugu gösterilebilmistir. Insan eritrosit
zarlarinda, SDS poliakrilamit jel elektroforezi
ile yapilan çalismalarla, molekül agirligi 15 000
- 250 000 arasinda degisen 15 büyük protein bandi
elde edilmistir Bu proteinlerden üçü, spektrin
(spectrin), giikoforin (glycophorin) ve Band 3
toplam proteinlerin 60 i kadardir. Bu
proteinlerin zarda dizilis sekilleri farklidir bu
yüzden bu 3 proteinin birlesme sekli proteinlerin
zarla yapmis olduklari 3 farkli birlesme seklinin
örnegi olarak açiklanir.